Jump to content

Lazlar Kimdir?


jadi

Recommended Posts

su anda butun Karadeniz kulturune ve folklorune karsi olduguna inanmaya basladim.

 

Yahu niye karşı olsun?

Bu devlet eliyle falan yürütülen bir politika değil ki!

Kim uydurduysa uydurmuş ve tutulduğu için süregelmiş.

Ayrıca "Karadenizli'nin biri" ya da "Laz'ın biri" şeklindeki fıkraların tamamı tornistandır.

Temel-Dursun-Fadime-İdris tiplemeleridir esas olan. Ve Memo, Sülo, Davaro, Murtazo tiplemeleri gibidir.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Bu bir iltifat falan degil, cok yanlis bir sey, bu insanlari cok ozgun ve orjinal olan kulturlerinden uzaklastirma amaci tasiyor ve en azindan bundan sonrasinda duzeltilmesi icin caba gosterilmelidir.

 

Eski basbakanlardan biri icinde kucuk dusurmek icin ayni tarz fikralar cikartilmisti(Aktuna sanirim) . Hic iyi niyetle yapilmis bisey degildi, basbakan basarisiz ve pasif bulunuyordu

 

Bakin asagidaki fikraya, kendiniz karar verin

 

 

TEMEL VE MAYMUN

Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"

 

http://www.karpuz.com/fikralar/temel_fikralari.html

Link to comment
Share on other sites

Bu bir iltifat falan degil, cok yanlis bir sey, bu insanlari cok ozgun ve orjinal olan kulturlerinden uzaklastirma amaci tasiyor ve en azindan bundan sonrasinda duzeltilmesi icin caba gosterilmelidir.

 

Eski basbakanlardan biri icinde kucuk dusurmek icin ayni tarz fikralar cikartilmisti(Aktuna sanirim) . Hic iyi niyetle yapilmis bisey degildi, basbakan basarisiz ve pasif bulunuyordu

 

Bakin asagidaki fikraya, kendiniz karar verin

 

 

TEMEL VE MAYMUN

Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"

 

http://www.karpuz.com/fikralar/temel_fikralari.html

 

Bu bir iltifattır.

Yukarıdaki fıkrayı bu topraklarda kime uyarlarsan uyarla (kürtle maymun, türkle maymun, çerkezle maymun vs) tam hoşgörü bulamazsın. İllaki terör çıkar :)

Sen şunu anlamıyorsun.

İstersen buyur bir toplumsal araştırma yap.

Temelle maymun veya başka türlü aşırı hoş görü gerektiren mizah senaryolarında kimler lazlara veya karadenizlilere gerçekten bir kötülük veya aşağılanma istiyor?

 

Böyle bir şey mümkün olabilir mi yahu?

 

Bunlar hoşgörüden kaynaklanıyor.

Herkes lazların hoşgörülü olduğunu biliyor.

 

Ayrıca kültür diyorsun ama hangi kültür?

Lazlarda ilçe ilçe bile farklı kültürler vardır.

Giyimler adetler bile değişir 50 km'lik alanda.

Hatta oyunlar bile.

Artvinin oradan başlar Ordu'da biter Laz kültürü.

Kıyı şeridindeki tüm iller komple.

Link to comment
Share on other sites

Aslinda tum karadeniz fikralarinda verilmek isteyen ince bir zeka urunu vardir.

 

Bu da belki de, karadeniz halkinin sicak kanliligi, giriskenligi, ticarete yatkinligi, kendi basina birseyler yapabilme becerisi ve pratik zekasi, hazir cevapliligi v.s. ozelliklerinden gelebilir.

 

Bu arada bende karadenizli degilim, 3 nesil oncesinin geldigi yer, Konya'nin sille kasabasidir. Belki de, bir karamanoglu gecmisim vardir.:)

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Ben sahsen belli bir yore insanina veya etnik gruba yonelik fikralar turetilmesi kesinlikle yanlistir diyorum. Bakin Yunanlilar(ya da baska bir milletin, Araplar mesela) su tip bir fikrayi Turkler icin anlattigini farzedelim. Iltifat mi simdi bu:

 

 

 

Mehmet otelin birinin odasında kara kara düşünüyor.. 'Ulan' diyor, "Ben aşağıdan içki isterken Turk olduğum anlaşılır mı acaba?" Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. "Bana bir fvisku.. yok böyle anlarlar".. "Bana bir rakı, yok" diyor "böyle de anlarlar". "Bana bir bira.. tamam" diyor "böyle iyi.. anlamazlar". Ve aşağıya iniyor. Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor: - "Barmen bana bir bira". Barmen Mehmet'i biraz süzdükten sonra soruyor: - "Birader sen Turk musun?" Mehmet: " nasil anladın" diyor: - "Burası resepsiyon bar karşıda.."

 

http://www.chatiks.com/fikralar/temel_fikralari.htm

 

Ben zaten Karadenizlilerin de bu fikralardan rahatsiz oldugunu ama bir neden oturu tepki gostermek istemediklerini dusunuyorum. Kadir Inanir yaninda Temel fikrasi anlatan gordumu tekme tokat girermis mesela

Link to comment
Share on other sites

Aslinda tum karadeniz fikralarinda verilmek isteyen ince bir zeka urunu vardir.

 

Bu da belki de, karadeniz halkinin sicak kanliligi, giriskenligi, ticarete yatkinligi, kendi basina birseyler yapabilme becerisi ve pratik zekasi, hazir cevapliligi v.s. ozelliklerinden gelebilir.

 

 

Temel ile Dursun iki katlı otobüsle seyahat ediyordu. Üst kattaki Temel bir ara cep telefonunu çıkardı ve alt kattaki Dursun'u aradı: - "Tursun, orada durum nasıl?" - "Hüç... Bizim şoför uyumuş, otobüs öylece gidiyor." Temel: - "O da bir şey mi? Bizim katta hiç şoför yok. Otobüs şoförsüz gidiyor."

Link to comment
Share on other sites

Saygideger jadi;

 

Kadir Inanir yaninda Temel fikrasi anlatan gordumu tekme tokat girermis mesela -jadi-

 

 

Bu bir algi meselesidir. Mesela, bir kisi kendi karikaturunun yapilmasindan hoslanirken, baskasi hoslanmaz.

 

 

Buyuk bir dusunur, soyle demis "en buyuk olgunluk, kisinin kendi kendisiyle alay edebilmesidir"

 

Oyuzden ben karadenizli olsam, bu fikralara "kizmak/alinmak" yerine, aksine zevkle ve sevgiyle yaklasir ve eger etnik acidan bakiyorsam da, gurur duyardim.

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Ben şahsen karadeniz kökenliyim.

Ve bu fıkraları ben iltifat olarak algılıyorum.

Bir tiyatro gösterisi gibi.

Oyuncular bizden seçiliyor.

Çünkü hoşgörüye sığınıyorlar.

Hoş görüye sığınan insanlara şiddet tepkisi vermek karadeniz insanının işi değildir.

 

Ya bizler pısırık, hakkını arayamayacak, şamaroğlanı değiliz.

5-6 yaşlarında silahla haşır neşir olan, silah söküp takmayı öğrenen insanlarız.

Ayrıca mizaç olarak da pek laubali değil sertiz.

 

Bunları anlatmamın nedeni, ortada bir hoş görü sınırını aşan şey olursa tepkiyi en sertinden veriyoruz zaten.

 

Sabah gazetesi yıllarca satamadı karadenizde.

Böyle senin yazdığın gibi değil, çok adice bir fıkra yüzünden.

 

Yeri gelince tepki veriliyor.

 

Ancak büyük çoğunlukla bunlar birer iltifattır.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Ateist Bakis;

 

Aslinda Temel/Fadime/Dursun ve Idris'i sadece Karadeniz bolgesinin ustlenmesi de gercekci olmaz.

 

Cunku Anadolu halklari oyle bir tarihsel kulture ve icicelige sahiptir ki, yukaridaki dort karakterin, fikralardaki icerigi aslinda; tum Anadolu halklarinda gorulebilir.

Oyuzden de Anadolu mozayigini teklestirmek, hem gercekci olmaz, hem de tarihin kultur mirasina uymaz.

 

Oyuzden kimse "saf" orali, ya da burali, o ya da bu degildir.

 

Tum Anadolu halklari her turlu etik farklari ile birlikte birbirleriyle evlenmisler ve mozaik aileler, akrabalar, sulaleler v.s. olusturmuslardir.

 

Bu da bizim, Anadolumuzun tarihler boyu el degistiren toplumlarinin ortaya cikardigi bir urundur.

 

Bu urunu inkar etmek, teklestirmek, birini otekine gore one cikarmak,ya daonemsememek, tek kelimeyle bu farkli halklarin herbirinin herturlu dusunce ve davranisina zarar verir.

 

Oyuzden bir birlik ve butunluk saglanacaksa, bu ancak; farklarin farklari taninarak ve temsil edilerek ve de uygulama hak ve ozgurlugu verilerek taninir.

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Ateist Bakis;

 

Aslinda Temel/Fadime/Dursun ve Idris'i sadece Karadeniz bolgesinin ustlenmesi de gercekci olmaz.

 

Cunku Anadolu halklari oyle bir tarihsel kulture ve icicelige sahiptir ki, yukaridaki dort karakterin, fikralardaki icerigi aslinda; tum Anadolu halklarinda gorulebilir.

Oyuzden de Anadolu mozayigini teklestirmek, hem gercekci olmaz, hem de tarihin kultur mirasina uymaz.

 

Oyuzden kimse "saf" orali, ya da burali, o ya da bu degildir.

 

Tum Anadolu halklari her turlu etik farklari ile birlikte birbirleriyle evlenmisler ve mozaik aileler, akrabalar, sulaleler v.s. olusturmuslardir.

 

Bu da bizim, Anadolumuzun tarihler boyu el degistiren toplumlarinin ortaya cikardigi bir urundur.

 

Bu urunu inkar etmek, teklestirmek, birini otekine gore one cikarmak,ya daonemsememek, tek kelimeyle bu farkli halklarin herbirinin herturlu dusunce ve davranisina zarar verir.

 

Oyuzden bir birlik ve butunluk saglanacaksa, bu ancak; farklarin farklari taninarak ve temsil edilerek ve de uygulama hak ve ozgurlugu verilerek taninir.

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

 

Tamam işte,

Karadeniz insanı tüm farkları tanıyor.

Üst kimlik olarak Türklük (Türkiyelilik veya her neyse) onu da tanıyor.

Hatta Kürtlerle bile soğuk da olsa karşılıklı saygıya dayalı bir ilişki var.

Sorun bizim oralarda değil.

Sorun memleketin diğer yerlerinde.

Özellikle doğu ve güneydoğudan gelen düşmanca tavırlarda.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Ateist Bakis;

 

Sorun memleketin diğer yerlerinde.-AB-

 

Bak hala biz/oteki diye ayiriyorsun. Eger Anadolunun herhangibir yerinde bir "sorun" varsa, bu sorundan tum Anadolu toplumu her turlu farkli halklari ile birlikte sorumludur.

 

Cunku, Anadolulu demek; ne kendi farkini one cikaran, ne de baska bir farki yok sayan demek degil; aksine herturlu farki ICSELLESTIREBILEN tarihi mirasa sahip toplum demektir.

 

Ne yazikki bu bilin altidir ve otomatiklesmis bir durumdadir. Onemli olan bunun bilince cikmasi ve fark edilmesidir.

 

Cunku, baskalarinin farkini icsellestiremeyen ve algilayamayan, kendi farkini da koruyamaz duruma gelir.

 

Dolayisiyle, Anadolu mozayigi, tum farklari ile birlikte ayrilmaz bir butundur.

 

Bu butunluk korunacaksa, bozulmayacaksa; her fark kendi payina duseni sorgulamak durumundadir.

 

Cunku anadolunun her farki, tek bir farkta icsellesmistir, bu farkta kendi farkini ortaya koyanin farkidir.

 

Oyuzden biz/oteki degil; biz sizlerizdir. Anadoluluk budur.

 

Eger bu farklari bir kisi, evrensel mozaik genisligine tasiyacaksa; bunun en guzel alt yapi ogretisini ve egitimini Anadoludan alir.

 

Oyuzden bir anadolulu eger sorgulamayi basarirsa, bir batilidan evrensellesebilme ve insanlasabilme yolunda cok daha basarili olur. Yeterki bu tarihi mirasin bilincsizligini fakat gercekligini, bilince cikarsin ve farkina varsin.

 

Cunku anadolu, tarihi kultur olarak batida olmayan vicdana (baskalarina zarar vermemek) ve kendinde olan saygiya (farklarin farkina varmak) sahiptir. Iste bati, bireyci akilciligiyla, bu vicdan ve saygiyi kendi akjlinin gudumu altina alir.

 

Bunu batiya vermemenin de altinda, sadece bu bilincsiz vicdan ve sayginin bilince cikmasi ve farkina varilmasi yatar.

 

Turkiye toplumu her turlu farkli halklari ile birlikte, 1960'lara kadar bu bilincsiz yasam ve iliskiyi suruyordu, taki batinin bireyci akilciligina kanana kadar.

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Lazlar hakkinda faydalar bilgiler iceren bir site asagida. Aslinda onceden tahmin ettigim ama cok tepki alacagini bildigimden soylemedigim seylere dair iddalalar zaten varmis.

 

Pontus halki (yani simdilerin Karadenizlisi) aslinda Bizans doneminde ozellikle dillerini yitirerek Rumlasan, simdilerde Turklesen Lazlar olabilirmis. Kendilerini pesinen Laz sanilmasina bu yuzden cok kiziyorlar(asimile olan halklarin genetik atalarina daha cok nefret duymalaridir bu, cok sik gorulur, oto-koruma mekanizmasi ve kaypaklik sebebiyledir)

 

"Minorsky, herhangi somut bir kanıt sun-madan “Rumca konuşan Karadenizli’ler” olarak tanımladığı Karadeniz’li Rumların Laz orijinli olduğunu, MS 7. yüzyıldan sonra Bizans yönetimi altında Rumlaşıp, günümüzde ise Türkleştiği kanaatindedir. "

 

Karadeniz halki, asimilasyona direnmese dahi kendi kulturunu ve folklorunu devam ettirerek ozgun kimligini koruyabilmis. Ama ne yazik ki gunumuz TC'si bu insanlarin kulturel farkliligina bile tahammul gosterememekte ve bu alcaltici fikralari bir sekilde pompalayip, yore insanini bir karikatur kahramani, yarim akilli bir ahmak gibi gostermeyi amaclayip kulturlerinden de uzaklastirmayi amaclamaktadir.

 

Karadenizliler ise, elalemin irkciligini onlardan daha fanatik halde benimsemis hale geldiklerinden, bu sinsi oyunu goremiyor, "ama onlar bizi sevdiklerinden anlatiyor bu fikralari" gibisinden sacmaliklarla savunmaya calisiyorlar. Onlarin bu egilimlerine daha sonra deginecegim

 

http://www.nuveforum.net/873-etnik-g...-tarihi-page2/

 

Asimilasyon politikalarini bir soykirim sucu olarak gordugumu eklemek istiyorum

Link to comment
Share on other sites

Pontus halkı (yani şimdilerin Karadenizlisi) aslında Bizans döneminde özellikle dillerini yitirerek Rumlaşan, şimdilerde Türkleşen Lazlar olabilirmiş. Kendilerini peşinen Laz sanılmasına bu yüzden çok kızıyorlar (asimile olan halkların genetik atalarına daha çok nefret duymalarıdır bu, çok sık görülür, oto-koruma mekanizması ve kaypaklık sebebiyledir.)

NTV Tarih dergisinin geçen sayılarından birinde, yanlış anımsamıyorsam Bayburt'ta olacak, bir dağ köyünün yakınlarında bulunan Bizans kilisesi yıkıntısı hakkında, köylülerin 'gavur geçmişlerinden utandıkları için' hiç konuşmak istemedikleri yazılmıştı. İlginç bir psikoloji.

Link to comment
Share on other sites

jadı sen lazmısın. ?

 

Laz dediğin şeyler karadenizde 1 milyon civarındadır, Karadeniz Çepni'dir.

 

Laz'ın ne olduğunu biliyor mu ki cevap versin.

Okuyor ama okuduğunu anlamıyor.

Hala Pontus-montus diye sayıklıyor. :lol:

 

Osmanlı dönemindeki asimilasyonu da kalktı TC'ye maletti.

Biliyorum kasıtlı yapıyor ama karşındakilerini de aldatabileceğini sanmasın.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...