Jump to content

Astur

Üyeliği silinmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    266
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    1

Everything posted by Astur

  1. 17 Ağustos depremini de mi ABD yapmış?
  2. Bence de kakofoninin önlenmesi için merkezi ezan yayını yapılabilir, ezan sesine db limiti falan konabilir. Ama toptan kaldırmak tepki çekecek, ülkenin kültürüne aykırı saçma bir iş olur. İleri ülkeler falan filan diyorsun da Avrupa'nın her yerinde bangır bangır çan da çalıyor, değil mi? Bir insanın ekonomi konusundaki görüşlerini beğeniyorsam diğer görüşlerini niye benimsemek durumundayım? Saçmalık olmuş bu biraz. Ha bireysel özgürlükler konusunda da en az onlar kadar hassasım, ayrı konu.
  3. Kısa dediğin 10 senelik bir dönem. Ki darbeden sonra da bu geleneğin temsilcileri uzunca süre iktidarda kaldı. Bir de düzeltildi diyorsun da bence bu darbe işi Türkiye'de demokrasi kültürüne onarılması güç hasarlar verdi, diğer darbelere kapı araladı, askeri vesayet denen belayı sardı ülkenin başına. Hemen yakında seçim yapılacakken yapılan bir darbenin ne mantığı var ki zaten? Hani adamlar seçimleri iptal etse vs. belki anlarız da... Aslında önemli olan devrimler eğitimin tek tipleştirilmesi ve devlet eliyle verilmesi vs. şeyler. Diğerleri gereksiz, amaçsız, şekilsel devrimler ve asıl tepki de bunlara oldu. Bu nedenle içeri atılan falan da oldu, o dönemin muhalifleri hala İslamcı kesimde falan kahraman olarak görülür. Bak o olayın tarihini Ayşe Hür yazmıştı: http://baharmutlusu.blogspot.com/2010/12/bu-serpusun-ismi-sapkadr-ayse-hur.html Bu arada bu tarz kanunlar başka yerlerde olmaz falan demiyorum, doğrudur/yanlıştır ya da gereklidir/gereksizdir vs. normatif kısmı da değil mesele. Müdahale olmadı diyorsun ama açıkça ortada ki müdahaleler oldu. Aslında bugün Türkçe ezan okumak yasak değil, sadece Türkçe zorunluluğu kaldırıldı, asla benimsenmeyen bir uygulama olduğu için de sonra hiç Türkçe ezan okunmadı. Amaçsız, gereksiz bir zorlama bence. Boşuna tepki yaratıp insanları devrimlerden soğutma dışında fonksiyonu yok. Bu konudaki karar neden devlete kalsın ki? Yahu sonuçta müdahalecilik. Sen beğenebilirsin, savunabilirsin vs. ayrı konu, tartışılabilir ama müdahale asla edilmedi, karışılmadı falan demek de bariz tarihi gerçeklerin inkarı oluyor, komik oluyor. Hukuk kurallarının sekülerleşmesi gibi şeyler çok daha önemli ve değerli bence. Bu şekilsel devrimlerin hiçbir pratik yararı olmadı diye düşünüyorum.
  4. O konuda da emin değilim bak, o tarz bir şey her şeyden önce onların işine gelmez. Henüz bir önceki mesajında Menderes dönemi için falan ne diyordun? Tekkeler, tarikatlar vs. kapatıldı. Kıyafet devrimi yapıldı. Tüm sünni İslam Diyanet'in kontrolü altındaydı (bu anlamda Osmanlı'dan fark yok). Ezan bir süre sadece Türkçe okunabildi. Bunları geçtim türban yasağı, 28 Şubat dönemindeki olaylar vs. Bilmiyorum sen karışmaktan ne anlıyorsun... Yanlış anlama da, buna "no comment" diyorum... Görüyorum. Ama sizlerin de senin iddia ettiğin gibi sütten çıkmış ak kaşık olduğunuzu da düşünmüyorum.
  5. Yahu mantık sen akıllı, kültürlü bir insansın, onun dışında da genel olarak sağduyulu bir insansın; senden böyle bir mesaj gelmesine hem şaşırdım, hem de üzüldüm... Bu AKP vb. konular tartışıldığında habire ben ve benim gibi düşünen arkadaşlara AKP destekçiliği vb. yaftalar yapıştırılıyor, hiç hoşlanmıyorum. Yazdıklarımda ne AKP destekçiliği var şimdi burada? Sizin de benim de beğenmediğim bir politik parti var ortada, ben tabii sizin gibi AKP'yi bir "root of all evil" olarak görmeyip daha tarafsız analizler yapmaya çalışıyorum, dolayısıyla bazen bazı iddialarınızı da makul bulmuyorum ve eleştiriyorum. İnternet sansürüne yönelik eleştirilerine sonuna kadar katılıyorum ama ortada bir teokratik bir diktatörlük olduğu gibi uçuk iddialar görünce de eleştiriyorum. Siyaset bilimi ile az çok haşır neşir olan hemen herkes de sanıyorum bu tarz terim ve kavramların bu bağlamda yersiz olduğu konusunda bana katılacaktır. Sen siyasi olarak beğenmediğin ya da tehlikeli gördüğün bir partiye atış serbest deyip eleştirme adına her türlü suçlamanın yapılmasını olağan karşılayabilirsin, ama ben hem entelektüel dürüstlük hem de kredibilite vb. sebeplerden ötürü eleştirilerin de daha büyük ciddiyetle, daha isabetli bir şekilde yapılması gerektiği kanaatindeyim. Bir de şunu görüyorum; tamam AKP kötü fena ama bizim Atatürkçü kesim de komplo teorisi bağımlısı, çağdaş demokratik değerleri kesinlikle benimseyememiş vs. bir kesim; ve bazı kalıplaşmış Kemalist ezberlerin senin gibi normalde analitik düşünmeyi alışkanlık edinmiş insanlara dahi nüfuz ettiği açık. Bir dönem bu konuları senle Ateistforum'da da konuşmuştuk, orada da şeriat geliyor, belki de çoktan gelmiş bile denebilir vs. laflar ediyordun. Şimdi bu tarz iddialar içeriğinden bile bağımsız olarak yanlışlanabilir olmamaları açısından sorunlu iddialar, şeriat kavramı öyle flu kullanılmış ki şeriatın ne olduğu belirli değil, gelip gelmediği belli değil falan...Sen bir de Popper, yanlışlanabilirlik vs. bilen eden adamsın, sen bile böyle yaklaşımlar getirip bunların eleştirilmesini de AKP destekçiliği sayıyorsan biz bırakalım tartışmayalım zaten. Daha önce TD forumunda da aynı konu konuşulduğundan orada kullandığımız bir örneği vereyim. Diyelim biri Adolf Hitler'in bebeklere tecavüz ettiğini, insan eti yediğini falan söylüyor. Bu doğru değil dediğimizde Hitler'i savunmuş, Hitler destekçiliği mi yapmış oluyoruz?! Senin de böyle bir düşünce şeklinin sağlıklı olmadığını görebileceğini umuyorum. Bu arada gelir dağılımı vb. konularda dediklerin tamamen boş değil de zaten bunları ölçen Gini index vs. şeyler var, ben de bu verileri senelerdir takip ediyorum. Ben şimdi onları paylaşsam yine "yandaşlık" olarak göreceksiniz, o nedenle sana tavsiyem birkaç kaynaktan Gini verilerine falan bak, son 10-20 senenin değerlerini karşılaştır. Bağımsızlık denen şeyin günümüzde çok anlamlı bir sevda olduğunu da düşünmüyorum. AB gibi siyasi projelerin parçası olmayı seçmek demek bağımsızlıktan feragat etmek demek mesela. AB'ye mi karşı çıkmak lazım? Ya da AİHM'nin kararlarının bizim mahkemelere göre bazı durumlarda öncelikli olması gibi şeyleri düşün. Onu geçtim, BM kararları vb. şeyleri düşün. Bizim ulusalcıların istediği şekilde tam bağımsızlık gibi ideallere bağlanan çok az ülke kaldı dünyada, bunlar da K. Kore tarzı korkunç ülkeler. Bağımsızlık, milliyetçilik vs. günümüz şartlarında ilericilik değil, bildiğimiz gericiliktir onu da ekleyeyim. Şimdi konu çok dağılsın istemiyorum ama bizim Atatürkçü kesimin Menderes takıntısı anlaşılabilecek bir şey değil, bence 10 yıllık DP dönemi çok yanlış değerlendiriliyor, yok karşı-devrim yok bilmemne deniyor, aslında alakası yok. Buradaki ortam müsaade eder gibi olursa bir ara bunları da tartışmak isterim, ama habire eski forumdaki gibi yok siz gizli dincisiniz, AKP yandaşısınız, liboşsunuz, hainsiniz vs. suçlamalar gelecekse boşver.
  6. Yahu şüpheli konu diye getirdiğin konulara, saçma salak videolara vs. hep yanıt verildi. Sen gördüklerini belli ki eleştirel bir süzgeçten geçiremiyorsun. Biraz mantıklı düşünsen bilim insanlarının büyük çoğunluğunun ne şekilde düşündüklerini ve daha önemlisi neden o şekilde düşündüklerini de anlarsın. Ama işte temel mantık eğitimi alması lazım senin gibilerin. Hâlâ kanıt yükü hangi durumda kimin omuzlarındadır falan bilmiyorsun, bir de kendi sıkıntılarını aklınca millete yansıtıyorsun; iş değil bu. Açık açık da yazıyorum, o yolladığın haber doğru düzgün gazetelerin (ne yerli ne de yabancı) hiçbirinde yok. Çok büyük ihtimalle kolpa.
  7. Konuyla alakalı bir şeyler sorarsan cevaplarım da konudan uzaklaşma adına her şeyi yapıyorsun. Mutluluğun resmini de çizeyim mi sana? Bu arada bence sen de beynini arada kullandırt; hareket görsün, pas tutmasın.
  8. Bu tarz evrensel hukuk ilkelerine riayet edilmemesini olumsuz buluyorum elbette, ne saçma bir soru. Sivil diktatörlük de geyik.
  9. Uff yine kilitliyorsun evrensel, yokluğun ispatı olmaz onu bil yeter, ya da kafanın dikine git rezil ol keyfin bilir.
  10. Her kavramın gerçeklikte karşılığı olacak diye bir kaide mi var? Ejderha diye bir şey var mı mesela insanların zihni dışında? Yok diyorsan bunu kanıtlayabilir misin?
  11. Teokrasi dediğimizde bir çeşit ruhban sınıfının yönetiminde olan bir devletten bahsediyor olabiliriz. Bir ikinci olasılık ise ideolojik dayanak olarak dini kullanan bir devletten bahsediyor olduğumuzdur. Hukuk kurallarının din esaslarına dayandığı bir devlet de bazılarınca teokratik olarak adlandırılır. Laikliğin de birden fazla çeşidi var. Anglo-Sakson anlayışı (dine karşı tarafsızlık, ve de müdahalenin yokluğu) ya da biraz bizdekini andıran Fransız usulü laiklik.
  12. Diyelim Tanrı yok. Olmadığının kanıtını getir desem saçma olmaz mı?
  13. Bu olay biraz 'yalancı yalancı' hikayesi gibi. Ortada kurt yokken kurt var diye insanları endişelendirirsen kurt hakikaten geldiğinde sana kimse inanmaz. Teokratik yönetim dediğin şeyin siyaset bilimi literatüründe spesifik birkaç karşılığı var, çeşitli kriterleri var vs. bu tarz terimleri bence kafamıza göre kullanıp kavramların içini boşaltmamalıyız. Çok yakında genel seçim var, halkın bu konularda ne düşündüğü de o zaman net bir biçimde görülecektir. Tayyip istediği kadar otoriter davransın, günün sonunda gücü elinde tutması için demokratik mekanizmalara muhtaç.
  14. AKP ikinci döneminde gerçekten de oldukça otoriterleşti. Ama teokratik islam devleti ya da padişahlık gibi bir durum da yok, bizim Atatürkçü kesim son derece yerinde eleştirileri dahi öyle bir jargonla dile getiriyor ki ciddiye almak zor oluyor.
  15. Olayın inanmakla, hatta tartıştığımız konunun içeriğiyle dahi ilgisi yok. Sen düşünmeyi bilmiyorsun, olay o. Yokluğun ispatı diye bir şey olmaz, nokta.
  16. Yok abisi yok, yokluğun ispatı falan olmaz. Şu olayı bir oku: http://tr.wikipedia.org/wiki/Russell%27in_%C3%A7aydanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1
  17. Bizim burada şeye adıyla hitap ediyoruz Marquez. (yazarın da adını kirletiyorsun benim için, keşke başka nick alaydın) Özür dilerim evrensel, bir an habervakti.com'u Vakit'in sitesiyle karıştırmışım. Yayıncılık tarzı aynı olduğu için karışabiliyor. Beynim hasta olabilir ama yine de şükrediyorum evrensel, senin gibi de olabilirdim, Allah korumuş.
  18. Yokluğun ispatı olmaz, onu öğren önce sen bir... Linklerin kolpa, aynı haberi yerli yabancı gazetelerin sitelerinde falan aradım yok. Bu tarz bir açıklamanın ne kadar ses getireceğini de tahmin etmek zor değil, o açıdan kolpa diyorum. Bence senin kaynaklar sıkıntılı. Vakit Gazetesi ve Ulusal Kanal arasında gidip gelen adamın hayat görüşünde n'olacak yani?!
  19. Evet, o makul şüphecilik tanımına oturup çalışmanızda fayda var. Ama önce şu habere düzgün bir kaynak bulmaya bak sen. Sizlerle tartışınca ne düşünüyorum biliyor musunuz? Hani Simpsons'ın başında Bart tahtaya tekrar tekrar bir şeyler yazıyor ya, size de aynı şekilde yüzer kere "Olağanüstü iddialar olağanüstü kanıt gerektirir." falan yazdırmak lazım belki de.
  20. Hahahaha, bana bir diğer başlıkta yaptığın onca açıklamaya yazık oldu tabii de olur o kadar.
  21. Komplo teorisi dediğim El Kaide'nin açıklamasına "zaten onlar da ABD örgütü" diyerek cevap vermendi. Pakistan'ın açıklamasını da aradım, doğru düzgün hiçbir haber sitesinde bulamadım. Nerede, ne zaman söylenmiş bu sözler? Haydi bize adam gibi bir gazetenin sitesinden şu haberi bul getir. Ben bir kolpanı daha yakaladım diyorum, yine sazanladın diyorum.
  22. Yalan söyleme. Michael Shermer şüphecidir. James Randi şüphecidir. Sen değilsin.
  23. Daha önce de yazdım, komplo teorisyenleri iddialarının sınanmasına olanak tanımayacak bir kafa yapısına sahipler. Hatırlarsanız Wikileaks belgeleri çıktığında bizim ulusalcıların inandıkları ABD'ye ve Türkiye'ye ilişkin 50 çeşit komplo teorisi tabiri caizse patlamıştı. Onlar da ne yaptılar? Wikileaks'e ilişkin bir komplo teorisi uydurdular hemen, imanları da sarsılmamış oldu. İddialarını yanlışlayacak her türlü şeyi de başka komplo teorileri ile egale ettiklerini sanarak hep haklı kalıyor işte bu arkadaşlar. Örneği yukarıda. Sabrım taşmaya başladı artık; zaman ayırıyorum, adamdan sayıp cevap yazıyorum, karşılığında iftira ve demagojiden başka bir şey gelmiyor. Hani nerede demişim yukarıda dediğine benzer bir şey?! ABD ne dediyse doğrudur minvalinde tek bir şey söylemiş miyim? Ne kadar yalancı insanlarsınız siz yahu. İnsanda yüz olsa kızarır.
  24. Anlamakta zorlanıyorum zira saçmalıyorsun. Bak mantık ne yazmış: Biz de sana diyoruz ki bu komplonun gerçekleştirilebilmesi için yukarıdaki mantık'ın bahsettiği insanlardan çok daha fazlasının bu işe karışmış olması lazım. Öyle devlet memurlarının yozlaşmış olabileceği ile açıklanabilecek gibi değil olay. Tabii kanıtsız, desteksiz böyle şeyler iddia etmenin, düşünmenin ne derece sağlıklı olduğu da tartışılır... Olamaz. Sen bana 11 Eylül'ü gerçekleştirmeye olanak sağlayacak şekilde yorumlanabilecek bir tane yönetmelik örneği getirebilir misin? Yönetmelikleri hiç şüphe çekmeden bu yönde nasıl değiştirmiş olabilirler? Yok artık LeBron James!!! 11 Eylül saldırısının olduğu gün görev alan tüm kamu görevlilerinin şeytani dev bir komplonun ya da gizli bir örgütün parçası olmadığı mı benim yorumum?! Mantıksal olarak olasılık dahilinde olan her şeyi listeleyeceksek ohooo....
×
×
  • Create New...