Cougar

Isa, mucizevi sekilde Ruhtan dogdu dedik. Fakat soyle bir sey var. Bizler, Isa da dahil, Tanri'nin harfi anlamda cocuklariyiz. Yani, Goksel bir Babamiz ve Goksel bir annemiz var. Fakat bu goksel anne hakkinda birsey bilmiyoruz. Nasil dunyya geldigimiz hakkinda da bilmiyoruz. O tarafta isler nasil oluyor, bilgimiz yok. Bizler dunyaya gelmeden once gokte yasiyorduk, deneyim kazanabilmemiz icin bu dunyaya geldik. Yani Tanri'dan geldik, Tanri'ya donecegiz. Hepimiz yaratildik dedim ama aslinda tam oyle de degil. Bizler, "Intelligence, yada the light of truth" olarak sonsuzdan beri vardik. Form almamiz daha sonra oldu. O yuzden boyle bir ilahi paylasacagim bu iletide. Bu ilahide soyle deniyor: HIZLI VERSIYONU: DAHA YAVAS VE SAKIN VERSIYONU: Tanrı'nın işleri devam ediyor, Cokca dünyalar ve yaşamlar vardir Gelisme ve ilerleme sonsuzdur Maddenin sonu yoktur; Uzayın sonu yoktur; Ruhun sonu yoktur; Aşkın sonu yoktur; Var olmanın sonu yoktur; Yukarıda ölüm yok. Zaferin sonu yoktur; Sevginin sonu yoktur; Var olmanın sonu yoktur; Yukarıda ölüm yok. Yani, bizde, ask da, sevgi de, ruh da, madde de, tanri'nin yaratmasi da, gelisim de, donusum de, zeka da, bilgelik de sonsuzdur. Olsen de gelisim bitmez. Olsen de sevgi bitmez. Yani, tanri, oylece sonsuzluktan beridir durmus durmus, herseyi bir anda yaratmaya karar vermis degil. Pek cok ilahiyatci bildigin gibi oyle ogretiyor. Ogrettigini de kilisede parayla satiyor ve sirtimizdan gecinip gidiyorlar. Bizde gelisim bitmez. Aile bitmez.

“Tanrı İsa' nın annesi ile cinsel birleşmeye girdi mi?” Tanri Isa’nin annesi Meryem ile iliskiye girmedi. Isa, Ruh araciligi ile mucizeyle gebe kalinarak dogdu. Kutsal Ruhun gucuyle mucizevi sekilde. ”Girdiyse bu tanrıyı insan gibi sekse bağımlı bir varlık durumuna sokar.” girmedi o yuzden sokmaz. ”İsa günahlarımız için ölmek yerine babasından günahın kaynağı olan temel içgüdüleri kaldırılmasını istemedi?” bunu biraz acar misin? ”Kötülüğü kaldırmaya gücü yetmiyorsa tanrı acizdir. Kötülüğü kaldırmaya gücü olupda kötülüğü ortadan kaldırmıyorsa tanrı kötüdür.” Tanrinin gucu kotulugu kaldirmaya gucu yetiyor. X, degilse kesinlikle Y’dir mantigi yanlis. F de olabilir, P de olabilir, R de olabilir. Olaylari basit dusunme. Bir insan bir davranista bulundu diyelim. Insan davranisini sadece 2 secenekle mi yorumlayacagiz. Tanri bizden cok cok daha karmasik ise, hatta bilgimiz de asiri yetersiz ise niye sadece cokbasit ve baska secenek olmadan yorumluyoruz. Sen tren paradoksunu biliyor musun? Raylarda 3 kisi baglanmis duruyor. Diger rayda ise bir kisi oylece duruyor. Tren normalde 3 kisiyi ezecek. Ne yaparsin? kim olsun? Tren bekliyorum. Kisitli imkanlarla cok iyi ifade edemedim ama biliyorsundur bu hikayeyi.

İsa Tanrı’nın Oğlu’dur Cennetteki Babamız, Oğlu İsa Mesih’i, yeryüzünde yaşayacak herkesin günahlarını Kendi üzerine alması için göndermiştir ki böylece bizler bağışlanabiliriz. Bizim adımıza yapılan bu fedakârlık, İsa’nın Tanrısallığı ve mükemmel hayatı sayesinde mümkün olmuştur. İsa öğretmenlerin efendisi ve herkesin hizmetkârıydı. Fakat O, bundan çok daha fazlasıydı. O, Havari Petrus’a “Sizce ben kimim?” diye sorduğunda, Petrus şöyle cevapladı “Sen, yaşayan Tanrı’nın Oğlu Mesih’sin” (Matta 16:15–16). İsa bize takip etmemiz için mükemmel bir örnek verdi. İsa, bize Cennetteki Babamız’a geri dönmek için yolu gösteren mükemmel bir hayat yaşadı. İsa asla günah işlememesine rağmen yine de Tanrı’ya itaat etmek ve vaftizin herkes için bir gereklilik olduğunu öğretmek için vaftiz olmuştur. İsa, aynı zamanda sevginin de mükemmel bir örneğidir. O, yeryüzündeki hayatında yoksullarla ilgilenmiş, körleri iyileştirmiş (bkz. Yuhanna 9:1–7), küçük çocukları bağrına basmış (bkz. Matta 19:13–14 ) ve hatta O’nu çarmıha gerenleri bağışlamıştır (bkz. Luka 13:24). O’nun sevgisi sonsuzdur ve ona ihtiyacı olan herkes için vardır. İsa, bizim günahlarımız için acı çekti ve öldü İsa’nın yeryüzüne gelme görevi, bizi günahlarımızdan kurtarmaktı. O, bizim hatalarımızın bedelini ödemek için acı çekmeye ve kendini kurban etmeye istekliydi ki böylece biz tövbe edebilir ve bağışlanabiliriz. “Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.” Yuhanna 3:16 Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü. Rom. 5:8 Getsemani Bahçesinde İsa, insanoğlunun bildiği her günahın ve acının ağırlığını hissetti. Yaşamış olan her insan için, vücudunun her bir gözeneği kanayarak acı çekti (bkz. Luka 22:44). O tutuklandı, üzerine tükürüldü, kamçılandı ve çarmıha gerildi. İsa Kendi halkı tarafından öldürülürken bile, Tanrı’nın onlara merhamet göstermesi için yalvardı (bkz. Luka 23:34).

Su internet sitesine bakabilir ve yorumlarinizi, sorularinizi ve varsa elestirilerinizi burada paylasabilirsiniz. https://www.mesihegelin.org/neye-i̇naniyoruz (bu sayfada neye inandigimizi acikliyoruz) https://www.churchofjesuschrist.org/study/come-follow-me/individuals-and-families?lang=tur (bu sayfadaki kitaplara da bakilabilir. Ilk kitap olan Yeni antlasma kitabini biz suan okuyoruz. Incil hakkinda derin bilgiye sahip olmak icin tavsiye olunur.)

Ben, aslinda dini bir baslik acmak istemiyordum ama yeri geldigini dusunerek acmak istedim. Mormon kitabinda soyle yaziliyor. 3 Rab’bin insançocuklarına ne kadar merhametli davrandığını hatırlamanızı ve bunu yüreklerinizde derinlemesine düşünmenizi öğütlerim. 4 Ve bu yazılar elinize geçtiği zaman, Ebedi Baba Tanrı’ya Mesih’in adıyla, bu şeyler doğru değil midir, diye sormanızı öğütlerim; eğer samimi bir yürekle, doğru bir amaçla Mesih’e inanarak sorarsanız, Tanrı onların doğruluğunu size Kutsal Ruh’un gücüyle gösterecektir. 5 Ve Kutsal Ruh’un gücüyle her şeyin doğrusunu bilebilirsiniz. Mormon Kitabi'nin daveti budur. Insanlari, "bu seyler dogru mudur" diye sormaya davet ediyor. Kiliseye gidin, ordakiler inaniyor diye havaya girip inanin demiyor. Yada annen/baban inandigi icin sen de inan demiyor. Her bir birey, Isa Mesih gercek midir diye KISISEL olarak sormaya davet ediyor.

"Kutsal Kuran" Sana gore kutsal. Kuran kutsal degil. Insanlari oldurmeye, onlari kesmeye, kadinlarini carsafa kapatmaya, inanmayanlara olmadik kufurler savurmaya, sanki pazardan karpuz alir gibi bir duzine kadin almaya, kadinlara, insanlara zulmetmeye kadar ne ararsan var. Teolojik ayrimlardan bahsetmiyorum bile. O yuzden Kuran muran kutsal degil. Bak, Incil de kutsal DEGIL. Incil'in mesaji Tanri'nin mesaji. Kitabin kendisinde bir kutsallik yok. (dur uzun zamandir renkli yapmamistim; guzel oldu) Kitaplar Kutsal OLAMAZ. Ben, bir hristiyan olarak soyluyorum bunu. "piyasadaki pagan" Ben piyasada pagan incili gormedim. "komünist sahte İncilleri" Ne komunisti guzel kardesim. Sen hayatinda hic incil gordun mu? Incil okudun mu? Komunistmis... kel aynaya alaka. (neydi ya bu sozun dogrusu).

Hic mi kitap okumuyorsunuz ya!. Bana deyin ki tanri yok. Ben bunun felsefi arka planini biliyorum, cok soyleyecegim bir sey yok. Cunku guclu argumanlar var. Ama kalkip da, Incil tarihsel degil derseniz, olmaz. Incil'in tarihsel oldugunu somut delillerle gosteririm. Bu benim bilgimle vs alakali bir sey de degil. Yuzlerce Kutsal Kitap tarih ansiklopedisi var. Arkeoloji atlaslari var.

"piyasadaki sahte İnciller" Hangileri mesela sahte? Hangileri hakiki? "sahte Tevrat" Hangisi sahte tevrat, hangisi hakiki? "Buhari ne ise Markos, Lukka veya Yuhanna da odur." Buhar, Muhammed'den 200 yil belki de 300 yil sonra kafasina gore yazmis hadisleri. Markos, Yuhanna Luka ayni devrin adamlari. Sahit olduklarini, kilisenin gozlemini kaleme aliyorlar. Gidip kulaktan duyma seyleri yazmiyorlar. Buhari'nin soylediklerini tarihsel olarak check edemezsin, ama Incil yazarlarinin dediklerini check edebilirsin. Hepsi tarihsel. Tarihsel gercekleri safsatalarla, hurafelerle bir tutma

Bu arada, soylemeyi unuttum. Bugun Tom Sawyer'in Maceralari adli siparis ettigim kitap elime ulasti. Bir kac gune bu kitaba baslayacagim. Bu kitabi duymustum ama okumak firsat olmadi. Asagidaki edition'i aldim.

Gecen ay bu kitabi bitirdim. Daha yeni bir kitaba baslamadim. Bu kitap, uyusturucularin yada genel olarak psikiyatride kullanilan ilaclarin beyinde, molekuler duzeyde ne yaptigini, beyni ve davranisi nasil etkiledigini anlatiyor. Asagiya Amazon linkini koyuyorum. Ayrica arzu eden olursa internette sanirim ucretsiz pdf'ini de bulabilir. Guzel bir kitapti. Tavsiye edilir. Amazon link

Genelleme yapmamak gerekir. Benim maddi durumum iyi ve evliyim. Mutluyum, memnunum. Bu is parayla degil, sevgiyle, saygiyla yuruyor. Anlamak ile vermek ile, paylasmak ile, azimle, caliskanlikla, durustlukle yuruyor. Benim esim, makyaj yapmaz, suslenmez puslenmez ama hem kendisi hem de yuregi guzeldir. Param bittigi zamanlar da oluyor. Aylarca calisamadigim zamanlar da. Duygusal olarak negatif oluyorsun ama azmedince yine calisip evine ekmegini getiriyorsun. once sevgi, saygi ve sadakat olacak.

Keske gitmeseydin de konussaydik. Neyse.

Bir yetiskinin nasil olsa cocuk anlamaz diyerek gidip onu istismar etmesi, onun bedenine saygisizlik yapmasi yanlistir. Kisi ateist olsun, olmasin yanlis yanlistir. Gidip de hayvanlara tecavuz eden de sapiktir. Bu kisi muslumansa yine sapiktir, hristiyansa yine sapiktir, ateistse yine sapiktir. Igrenc bir seydir. Hem hayvanlar icin hem insanlar icin, bunlar yanlistir. TD. Islam elestirisi yapmis, hatta hristiyan elestirisi de yapmis. Ben, kitaplarini sahsen okudum. Bazilarini tekrar tekrar okudum. Bu elestiriler farkli bir konu. Ama adam resmen sapiklik yapmis. Hadi cocuktu, gencti yapmis hata dersin. Ama insan hatasini kabul eder, ozur diler, pismanligini yada uzuntusunu dile getirir. Ayip, yakistiramadim. TD'dan bagmsiz olarak sunu soyleyeyim. Gecen yildi sanirim. Bir adam ayasofyanin acilisina gidiyor, Facebook'tan allahu ekber diyor, ayet paylasiyor, AKP'liyim diyor. Ayni gun gidip komsusunun kopegini caliyor ve tecavuz ederek, olduruyor. Ben, bunu ilk okudugumda cok kotu oldum. Bu durum, maalesef cok utanc verici bir durum. Okumak bile insani insanligindan utandiriyor.

Ben bu yazilanlarin tamamini okumadim ama Turan Dursun'un kendi yazilarini okudum. Adam agir sapik. Yillar gecmis, anlata anlata essegin, kopegin semsert, topuz gibi bilmem ne gibi s.ki vardi, elledim, onlara masturbasyon yapardim gibi seyler soyluyor. Ustelik anlatirken de ya bir olay oldu bitti seklinde degil, olayi detaylandirip ballandira ballandira anlatiyor. Hepimiz cocukken belirli hatalar yapmisizdir, bazi istenmeyen kufurler etmis, bir takim insanlarin kalbini kirmisizdir da, gidip de hayvanlarin cinsel organlarini elleyip cinsel fanteziler yapmadik. Nedir bu ya! Kimileri de gidiyor bu hayvanlarla cinsel birliktelikler kuruyor. Bunlar normal degil. Tamam insan dedigimiz varlik, biyolojik olarak hayvandir da, bu nedir kardesim ya. Hayvanlara lutfen saygi duyalim. Ne onlara kotu davranalim, ne de onlari istismar edelim. Atni sey, insanlar icin de gecerli. Birbirimizi sevelim, yardim edelim. Bunlar nedir ya!

Bende Turk halkinda buyuk bir deist kitle oldugunu dusunuyorum. Pekcoklari tanriyi dini umursamadan yasiyor. Bu konulari ciddiye almak istemiyor. Ama sorsan muslumanim diyorlar. Bazilari lata kaliyor. Siyasilerin dini kullanmasi da milleti biktirdi. Buradan da deizme kayan insanlar var. Ateizm cok uc nokta bana gore. Tipki teizm gibi. Yani KESIN bir YARGIN var kafanda. Bizim ateistler - en azindan forumlarda gordugum kadariyla- genelde agresif oluyor. Cok fazla kufur ediyorlar, cok fazla kiziyorlar, cok fazla EMINler. Ustelik tolerans duzeyi, medenice tartisma adabinda da iyi degiller. Pek coklari yeterince objektif arastirmiyir. Bunu teist de yapiyor, ateist de. Eger teistsen, genelde kendi argumanlarinin ustunde duruyorsun, cevap varsa bile o tarafi gormemeye calisiyorsun, karsi tarafin zayif noktasi neresi, ona yogunlasiyorsun. Ateistlerimiz de ayni. Karsi tarafin hangi noktada zayif oldugunu dusunuyorsan genelde o naktayi konusuyorsun. O zayif noktadan hareket ederek kendini hakli cikariyorsun. Bunu sadece tek taraf icin demiyorum, iki taraf da ayni.

Ateizm derneginin videolarina baktim da ateizmden cok, daha farkli konularin islendigine tanik oldum. Yani amaci ateizmi tanitmak yada ateizmi tartismaktan ziyade, cesitli alanlardan roportaj yapma uzerine gibi duruyor. Ateist dernegi siyasi ve toplumsal baskilardan mi boyle oldu? Ben bir hristiyanim. Istersen Isaya yanimda kufur et. Benim icin problem degil. Muslumanlarin biraz sakin olmasi gerekir. Kendi gibi dusunmeyeni taslamak normallesmis. Hangi devirde yasiyorlar bunlar ya! Oyle sacmalik olur mu. Birakin insanlar inansin, inanmiyorsa da inanmasin. Eger oyleyse toplumu gercekten terk etmek gerekir. Yazik gunah. Insanlarin hayatlarin mudehale etmek nedir ya!

Kapitalist ulkelerin her turlu icadini kullanip, kapitalizmi kotulemek..Ilginc. Mercedes'e binip, Calvin Klein giyinip, Osmanli'cilik oynayan kocamis yasli siyasetciler gibi.

Ya, insanla ugrasmak zordur. Hele ki, belirli bir ideoloji ile gelmis, belirli dusunce kaliplarina sahip, kendi capinda fanatik, kimligi belirsiz insanlarla ugrasmak zordur. Laf anlatirsin, anlamaz, surekli cevap hakki dogurur, zamanini yer. Kimligi belirsiz, konustugu konudan habersiz, bazen saygisiz, kufurbaz, onyargili, negatif, kendi egosunu sisrir..Boyle oluyor yani. Bu insanlara cevap yazmaya ugrasmak, laf anlatmak zor oluyor.

2020'ye kadar nerede ateist icerik vardi? Youtube'da mi? Yoksa forumlarda mi? Ben soyle dusunuyorum: Birincisi, eskiden sosyal medya denilen sey yoktu. Milletin cani sikilinca ugrar yazarlardi. Ama simdi baska sosyal platformlar var. Sanirim millet oralara bakiyor bos zamanlarinda. Ikincisi Turkiye'de cok buyuk ekonomik problemler var. Hayat ile ilgili, gelecek kaygilariyla ilgili, yasam mucadelesi ile ilgili mesela. Bu sikintilar insanin canini sikar. Yani bu tur problemler icinde kalkip bir forum sitesine girip "tanri var yada tanri yok yazsam ne olur, yazmasam ne olur, bana ne faydasi var" diye dusunuyor olabilirler. Ateist icerik derken dergi gibi bir yayimdan bahsediyorsan, oyle bir dergiye felan ben pek rastlamadim. felsefe dergileri var zaten. Ama onlar da genel yani. AKP rejiminin tabii ki etkisi var ama bunun " elestirirsem basim belaya girer" dusuncesiyle pek ilgili oldugunu dusunmuyorum. Tabii ki oyle dusunen de vardir ama sosyal ve ekonomik yasamda yarattiklari olumsuzluklar icinde ben insanlarin bu konulara yogunlasmadigini dusunuyorum. Bir de bikmis olabilirler. Surekli tanri var, yada tanri yok, dinler yalan gibi bir muhabbet yaptigini dusun mesela. Gece gunduz bu meseleleri konusmussun zaten. Daha ne konusacaksin. "Bos koyyyy, kafami mi yorucam ulan, bi de cevap mki verecem" diye dusunuyor olabilirler. Yani isin ozu; kimileri zaten diyecegini dedi, daha da kendilerini tekrar etmek onlara zevk vermiyor. Biktilar yani. Kimileri hayat/yasam mucadelesi veriyor, simdi kalkip tanriyla mi ugrasicam, millete cevap mi yetistiricem, bana ne diyebilir. Kimileri de bos zamanalrini sosyal platformlarda harciyor. Buralarda milletle ugrasmanin bir faydasini gormuyorlar. Haksizlar mi, bir yerde haklilar.

Yukaridaki genc, izleyicilerine okuyucularina surekli kufur eden cahilin teki. Bu genci mi ornek veriyorsun.

Arkadaslar chatGPT'den bir sey denedim. Uyku neden onemlidir diye sordum. Baya eglenceli ama ne kadar dogru bilgi verir bilemiyorum. Bana su yaniti verdi: Uyku, insan sağlığı ve yaşam kalitesi için son derece önemlidir. Birkaç temel sebep nedeniyle uyku önemlidir: Fiziksel iyileşme ve yenilenme: Uyku, vücudunuzun dinlenmesine ve kendini onarmasına yardımcı olur. Vücut, hücrelerin onarımını ve büyümesini gerçekleştirirken, bağışıklık sistemi güçlenir ve yaralanmalar iyileşir. Zihinsel işlevler ve öğrenme: Uyku, beyin fonksiyonları ve zihinsel performans açısından kritik öneme sahiptir. Yeterli uyku almak, öğrenme, hafıza, konsantrasyon ve problem çözme becerileri gibi zihinsel süreçlerin gelişimine katkıda bulunur. Duygusal denge ve ruh sağlığı: Uyku, duygusal dengeyi destekler ve stresle başa çıkmaya yardımcı olur. Yeterli uyku alamayan kişiler, depresyon, anksiyete ve duygusal dengesizliklerle daha fazla karşılaşabilirler. Fiziksel sağlık: Düzenli uyku, kalp sağlığını, metabolizmayı ve hormon düzeylerini korumaya yardımcı olur. Uyku eksikliği, obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve diğer bazı kronik hastalıkların riskini artırabilir. Günlük performans ve enerji seviyeleri: Yeterli uyku, günlük iş ve sosyal aktiviteleri yerine getirme yeteneğinizi artırır. Uyku düzeniniz düzgün olduğunda daha enerjik, dikkatli ve verimli olma eğilimindesinizdir. İmmün sistem gücü: Uyku, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve enfeksiyonlarla savaşma yeteneğinin artmasına yardımcı olur. Uyku eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale gelmenize neden olabilir. Bu nedenlerle, uyku ihtiyacınızı karşılamak ve düzenli bir uyku düzenine sahip olmak, fiziksel ve zihinsel sağlığınızı korumak ve yaşam kalitenizi artırmak için son derece önemlidir. Yetişkinlerin genellikle günde 7 ila 9 saat uyuması önerilir, ancak bireysel ihtiyaçlar değişebilir. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için uyku düzeninize özen göstermek büyük bir önem taşır.

Aslinda cocuklarin bir dereceye ve verilen seye bagli olarak bu tarz seylere ihtiyaci oluyor. Hikaye gibi mesela. Cogu zaman din de bir hikaye gibidir. Dozunda verilen hikaye onlarin gelisimine katki sunuyor. Zaten soyut dusenemiyorlar. Asil mesele ne ogrettigin. Kalkip da cinler cehennem, gunah, sucluluk gibi kavramlari dikte edersen cocugun bilincaltini bozarsin. Ona dokunma yanarsin, bunu sorma gunaha girersin, yemegini bitirmezsen allah carpar gibi telkinler cocuga yapilan en buyuk kotuluktur. Cocuk prefrontal cortex’in gelisiminden dolayi zaten milyon kere fikir degistirecektir. Cocugu bir seye zorlamamak gerekiyor kavak. Cocugu biraz serbest birakmak gerekir; asla korku vermemek bir dini uygulamaya zorlmamak gerekir.

Ben sunu seviyorum dedigimizde mesela bir sinir hucresindeki depolarizasyon -55 mV’ye ulasiyor ve sinir hucresi atesleniyor. O bolgede ufak bir sikinti olsa ateslenemeyecek. Ne bileyim iyon kanallarinda bir sikinti olsa bu alinan molekule bagli olarak duygunun yogunluguna karar verecek. insan dedigin cok acayip bisey.

Bana insan nedir diye sorarsaniz muhtemelen ya hormon yada neuron/sinir hucresi yigini derim. Cunku bizi biz yapan hersey bunlarla baglantili. Ama hersey bunlar degil. Totalde daha fazlasi mevcut. Inancimiz mesela. Inaninca iyi hissederiz, yada kimi zaman iyi hissetmek icin inaniriz. Inancsizlik da oyle. Duygular, dusunceler, inanma-inanmama durumu, bilincimiz herseyimiz bu iki seye bagli neuron-sinir hucresi ve hormon. Ben gercekligi tek birseye indirgeyen yada indirgemeyi seven biri degilim ama gercek bu.