-
İçerik sayısı
387 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
12
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Cougar
-
Ufo'lar var zaten de bunun ufo ile alakasi ne
-
"ölçülemeyen şeylere" Hani hersey olculuyordu demek ki bazi seyler dogrudan olculemiyormus, yada olculmesinde teknoloji simdilik yetersiz kaldigi icin zorluklar varmis. Dimi, geldin mi dedigime simdi. Madem bilmiyorsun, ne konusuyorsun.
-
"Tanrın buraya gelecek ve biz onun boyunun ölçüsünü alacağız." Iyi alirim diyosan alirsin tabi Komik adam. Cok guldum. "Daha önce gelmiş ama şimdi neyden çekiniyor." Cekinmiyor, niye cekinsin. Dua et, sor kendisine. "ölçü aletimizle tanışacak" Tanri senin olcu aletinle tanisacakmis, yaw siz ne iciyorsunuz, ne yiyorsunuz Kafaya bak.
-
Daha kimya ile ilgili seyleri de sorucam. Nasil olcuyorsun neyle olcuyorsun anlatirsin bize. Fiziktekileri cevapla, kimyaya gececegiz.
-
"Onlar dese bile yazıya geçmediği için kanıtlayamayız. " onlar kim? Incil yazarlari sanirim. Yani incil yazarlari duz dunya gorusunu yaziya gecmis mi gecmemis mi? Gecmisse hangisi gecmis? "İncil ve Tevratta ise açık bir şekilde düz olarak tarif ediliyor." Nefrede mesela?
-
Benim duam bana ozel kisisel bir deneyim. Suan benim kisisel deneyimimi konusmuyoruz. Sevinmiyorum, kizmiyorum da. olcemezsem yoktur dedin. Ben de sana bir kac ornek verdim. Bunlari nasil olctugunu, neyle, hangi seyle olcttugunu soyler misin?
-
Benim tanrim neyi olcsun anlamadim? Neyin boyunun olcusunu alacaksin?
-
"bir şey varsa ölçülür, yoksa ölçülmez." Sen once bu yaziya cevap ver de salak olmadigini kanitla bize. Yoksa salakligini tescillemis oluruz. Kacma, kufur etme. Cevap ver. Hep boyle bilgisiz cahiller de hemen kufure sariliyor. Konuyu degistiriyor. Dedin ki sen, olcemiyorsam, yoktur dedin. Hangi bilim dalinin hangi bilim kurulusunun hangi bilimsel yayinin bunu soyledigini goster. Kufur edip kacmayacaksin. Durustce bilmiyorum, salak bir laf ettim iste diyeceksin. Ha, demiyorsan, zaten salaksin. Once sunu belirtelim: bilim OYLE DEMIYOR Mesela fizik alanindan gidelim. Madem olcme uzerine egitim almissin. Bildigin konulardan konusalim. Fizikte, zorlayici veya su anda dogrudan olcme yetenegimizin otesinde olan belirli olgular yok mudur? Var midir yok mudur? Anlat bakalim. Mesela sana bir hatirlatarak yardimci olalim. Planck uzunlugunu ve planck zamanini konusalim. Internette cok kisa bir aramayla bile tanimlarina ulasabilirsiniz. Fakat yine de ben soyleyeyim: bunlar sirasiyla isik hizi, Planck sabiti ve yercekimi sabiti gibi temel sabitlerden turetilen inanilmaz derecede kucuk uzunluk ve zaman birimleridir. Bunlarin uzay-zaman dokusunda mumkun olan en kucuk olcekleri temsil ettiklerine inaniliyor. Su anda, bu tur kucuk olcekleri dogrudan arastirmak icin deneysel teknikler ve teknolojiler yok. Yoksa var mi guzel kardesim? Peki, onu gectik, kara deliklerin icindeki tekilliklere ne diyecegiz? Madem olcme dersi aldin. Buyur olc bakalim. Konuya yabancilar icin aciklamak gerekirse, genel gorelilige gore kara delikler, cekim alaninin asiri derecede guclendigi ve cekirdeklerinde bir tekillik olusumuna yol actigi bolgelerdir. Bir tekillik, sonsuz yogunluk ve uzay-zaman egriligi noktasidir. Bir kara deligin icindeki yogun yercekimi kuvvetleri nedeniyle, tekilligin ozelliklerini dogrudan gozlemlemek veya olcmek su anda imkansizdir. Tamam, diyelim ki onu da olcebiliyoruz. ve ben yanlis biliyorum. -KI HER ZAMAN BENI DUZELTEBILIRSIN- onu olctun diyelim- nasil olceceksen artik- karanlik madde ve karanlik enerjiyi nasil olceceksin? Bunlarin varliklari yercekimi etkilerinden anlasilabilse de, henuz karanlik maddeyi veya karanlik enerjiyi dogrudan tespit edemedik veya olcemedik. Dogru mu? Olcebiliyorsan neyle olcebildigini anlat bize. Bu örnekler öyle senin iddia ve itham ettiğin gibi, benim gerçeklerimi savunmamla alakalı değil. Bunlar, mevcut ölçümlerdeki belirli sınırlamaları vurgular. Bu kadar. Bilimde sınırlamalar da vardır, belirsizlikler de vardır. Bunun bilimadamlarinin yellenmesiyle alakasi yoktur. Çünkü insan sınırlı bir varlıktır. Bu tanrının varlığını yada yokluğunu kanıtlamaz. Kafan bu kadarına basmıyor mu? bilimsel ilerlemeyle birlikte birgun teknoloji ve deneysel teknikler de ilerler, belki suan ölçemediğimiz şeyleri ölçmeye başlarız. Fakat senin iddia ettiğin gibi, suan ölçemiyorsak o ŞEY YOKTUR DEMIYOR bilim. Önce bilimi öğren.
-
Yoo, kufur etme. Dediklerini ispatla. Ben sana bir kac ornek verdim. Nasil olcum yapiyorsun anlat bize. Olcum uzerine ders alan sen degil misin? Anlat nasil olcttugunu. Cevap ver sana yazdigim yaziya. Oyle kufur ederek kacamazsin.
-
Yapma Bruce ya. Ne kadar sacma iddialar bunlar. Inanma sunlara. Simdi disardayim sonra konusalim olur mu
-
Sevgili pigeon; Ben diyorum ki, birseyi henuz dogrudan/direct olcememesi yada olcerken zorlanmasi, resmin butununu alamamasi o seyin aslinda OLMADIGINI gostermez. Yukaridaki arkadas, ben suan olcemiyorsam o sey yoktur diyor. Bilimin boyle bir iddiasi var mi? Yok.
-
"Tanrı nesne mi" Benim dusunceme gore tanri, uzayda bir yerde yada uzaydaki bir boyutta, nesnel bir varlik.
-
Daha once karadelikler icin de dogrudan olcum /gozlem yoktu. (fakat karadelik diye bir sey vard. Bizim bilgimiz yoktu yada sinirliydi) Hatta kara deligin var olup olmadigi tartisiliyordu. Sonra resmini de cektiler. Insan dedigimiz sey sinirli varliklardir. Kullandigi teknoloji de bilim de sinirlidir. Dolayisiyla birseyi henuz dogrudan/direct olcememesi yada olcerken zorlanmasi, resmin butununu alamamasi o seyin aslinda OLMADIGINI gostermez. Yukaridaki sigara icen arkadas bunu henuz anlayamadi. Ben suan olcemiyorsam o yoktur diyor. Teorik fizigi de bilmiyor.
-
"anlaşıldı iyice kontrolü kaybettin." Ben kontrolumu kaybetmem Once Mormon kiyabini oku, Incil'i oku. Sonra tanriya uygun bir yurekle sorularini sor. Kutsal Ruhu alinca anlayisin acilacak. Ruhsal konular bu sekilde bilinir.
-
"bir şey varsa ölçülür, yoksa ölçülmez." Once sunu belirtelim: bilim OYLE DEMIYOR Mesela fizik alanindan gidelim. Madem olcme uzerine egitim almissin. Bildigin konulardan konusalim. Fizikte, zorlayici veya su anda dogrudan olcme yetenegimizin otesinde olan belirli olgular yok mudur? Var midir yok mudur? Anlat bakalim. Mesela sana bir hatirlatarak yardimci olalim. Planck uzunlugunu ve planck zamanini konusalim. Internette cok kisa bir aramayla bile tanimlarina ulasabilirsiniz. Fakat yine de ben soyleyeyim: bunlar sirasiyla isik hizi, Planck sabiti ve yercekimi sabiti gibi temel sabitlerden turetilen inanilmaz derecede kucuk uzunluk ve zaman birimleridir. Bunlarin uzay-zaman dokusunda mumkun olan en kucuk olcekleri temsil ettiklerine inaniliyor. Su anda, bu tur kucuk olcekleri dogrudan arastirmak icin deneysel teknikler ve teknolojiler yok. Yoksa var mi guzel kardesim? Peki, onu gectik, kara deliklerin icindeki tekilliklere ne diyecegiz? Madem olcme dersi aldin. Buyur olc bakalim. Konuya yabancilar icin aciklamak gerekirse, genel gorelilige gore kara delikler, cekim alaninin asiri derecede guclendigi ve cekirdeklerinde bir tekillik olusumuna yol actigi bolgelerdir. Bir tekillik, sonsuz yogunluk ve uzay-zaman egriligi noktasidir. Bir kara deligin icindeki yogun yercekimi kuvvetleri nedeniyle, tekilligin ozelliklerini dogrudan gozlemlemek veya olcmek su anda imkansizdir. Tamam, diyelim ki onu da olcebiliyoruz. ve ben yanlis biliyorum. -KI HER ZAMAN BENI DUZELTEBILIRSIN- onu olctun diyelim- nasil olceceksen artik- karanlik madde ve karanlik enerjiyi nasil olceceksin? Bunlarin varliklari yercekimi etkilerinden anlasilabilse de, henuz karanlik maddeyi veya karanlik enerjiyi dogrudan tespit edemedik veya olcemedik. Dogru mu? Olcebiliyorsan neyle olcebildigini anlat bize. Bu örnekler öyle senin iddia ve itham ettiğin gibi, benim gerçeklerimi savunmamla alakalı değil. Bunlar, mevcut ölçümlerdeki belirli sınırlamaları vurgular. Bu kadar. Bilimde sınırlamalar da vardır, belirsizlikler de vardır. Bunun bilimadamlarinin yellenmesiyle alakasi yoktur. Çünkü insan sınırlı bir varlıktır. Bu tanrının varlığını yada yokluğunu kanıtlamaz. Kafan bu kadarına basmıyor mu? bilimsel ilerlemeyle birlikte birgun teknoloji ve deneysel teknikler de ilerler, belki suan ölçemediğimiz şeyleri ölçmeye başlarız. Fakat senin iddia ettiğin gibi, suan ölçemiyorsak o ŞEY YOKTUR DEMIYOR bilim. Önce bilimi öğren.
-
"şu da ölçülemez, bu da ölçülemez deyip suyu bulanık gösterme çaban çarpıtmadır." Carpitma yapan varsa sensin carpitma yapan. Itham eden, carpitma yapan. "bir belirsizlik yaratıp buradan varlığına inandığın şeyleri gerçekmiş gibi sunamazsın" E sen sunuyorsun ya. Kafanda bir ateizm var. Onu sunuyorsun bize. Ben, inandigim seyleri, degerleri, prensipleri herseyi uygun dilde sunarim da savunurum da. Sana mi sorucaz? Bilim, kesin olarak olcemezsem o sey yoktur mu diyor? Hangi bilim dali diyor bunu? Nerede diyor? Kaynak ile belirt. Kendi kafandakine gore konusma.
-
Tanri, senin benim gibi fiziksel bir sey. Uzayda yada bir cesit boyutta. Bu bir inanc. Gozlemlenebilir bir sey degil. Ben, maddeyi gozlemliyorum, fakat tanriyi gozlemleyemiyoruz.
-
"Dünya'nın küre olduğu antik yunandan beri biliniyor" Kim diyor? Hangi gozlemden yola cikmis? "incil yazarları düz zannetmişler. " Incil yazarlari, ornegin Pavlus, Petrus dunya duzdur mu demis? Yok dostum, yok. Oyle birsey demediler.
-
"bunlar çarpıtma." Neyler carpitma? "her şeyi aynı şekilde ölçememen birini gerçek, diğerini gerçek dışı yapmaz" Tamam iste, onu diyorum. "bir şey varsa ölçülür, yoksa ölçülmez" Buna katilmiyorum; cunku bilinebilen ama olculemeyen seyler vardir. Fizkte de vardir. Dahasi bilgi ve olcum iki farkli kavramdir. Olcum nedir? En kabaca standart bir birim veya olcek kullanarak bir seyin olculmesidir. Sayisal degerler atamayi veya gozlemleri belirli kriterlere gore kategorize etmeyi icerir. Ote yandan, bilgi, bir konu veya kavram hakkinda bilgi, anlayis veya farkindalik anlamina gelir. Gozlem, calisma, deneyim veya ic gozlem gibi cesitli yollarla elde edilen gercekleri, fikirleri, teorileri, inanclari ve sezgileri kapsayabilir. yani, ozetle, bilgi, kolayca olculemeyen subjektif veya nitel yonler icerebilir. "kisinin annesine olan sevgisi ile kisinin kilosunun olcumleri farklidir." Elbette farklidir. Annenin sevgisini alalim. Yada nese, uzuntu, heyecan gibi duygulari ele alalim. Duygulari bazi olceklerle veya fizyolojik gostergelerle olcme yontemleri vardir. Fakat, bu olcumlerin cogu zaman sinirlamalari da vardir ve bunlar insan deneyimlerinin tum karmasikligini yakalayamayabilir. Bilincin dogasi, ozgur irade veya ahlak gibi felsefedeki soyut fikirler olculemez. Akil yurutme, analiz ve soylem yoluyla bu kavramlar hakkinda bilgi edinebiliriz, dogru ama bunlar dogrudan olcume veya sayisallastirmaya uygun olmayabilir. Ozet olarak sunu diyebiliriz mesela, bu orneklerin bazi yonlerini nesnel olarak olcmek zor, fakat yine de onlari daha nicel bir sekilde incelemek icin temsili olcumler yapilabilir. Bununla birlikte, bu fenomenlerin tam olarak anlasilmasi ve bilgisi genellikle sadece olcumlerle yapilan girisimlerin otesine gecer.
-
"Annen ile nohut pilavı hakkında deneyim ve gözlemin var. Ama tanrı hakkında böyle bir deneyimin yok." Dogru, bunlar hakkinda fiziksel bir deneyimim var. Tanri hakkinda ise ruhsal bir deneyimim var. "Tanrının sevgisini sormadım. Kendisini sordum." Tanri, insanin benzerliginde fiziksel bir varliktir. Uzayda yada bir yerdedir. Biz de onun cocuklariyiz. Ondan gelip, ona donuyoruz. Bunu bilimsel olarak kanitlama imkanim yok. Her zaman kanitin yoklugu, yoklugun kaniti da degildir. Bu inanctir. Kutsal Ruh'u yuregine alirsan, Ruh buna sahitlik ediyor. Ama onun icin bazi adimlar atman lazim. "Annenin fiziksel bedeni var. Davranışlarını yorumlayarak annem beni seviyor dersin." Hume, nedenselligin canina okur, hic okudun mu? Bir seyin gecmiste olmasi, gelecekte de herseyin ayni olacaginin garantisi degildir der ozetle. Annem beni seviyordu, iyilik yapti. Hala seviyor mu nereden bileceksin? Anneler her zaman sever. Biz, arkadas diyelim. Sen her adamin sozune inaniyor musun? Iyi davranir, ama sevip sevmedigini ne kadar sevdigini bilemezsin. "Bebek katili olmak için bir sebebin olmalı.Durduk yere kimse bir bebeği öldürmez." Bilim bize bu etik konularda birsey soylemez. Biz, bebek oldurmenin kotu bir davranis oldugunu bilimden ogrenmeyiz. Etikten, ahlaktan yada karakterimizden ogreniriz. Illa dinden de ogrenmen gerekmiyor. "Ahlak kuralları bir seferde ortaya çıkmadı yani." ahlak subjektiftir diyelim. Kisiye gore, topluma gore yada zamana gore degisir diyelim. Naziler 6 milyon adami katlettiler. O zamana gore, o topluma gore bu iyi bir eylemdi. Niye adamlari yargilayalim ki? Adamlar kendi ahlakina gore davranmis. Buna nasil yaklasiyorsun? Ne dusunuyorsun?
-
"ünya'nın küre olduğu antik yunandan beri biliniyor ama incil yazarları düz zannetmişler. " Zannetmemisler, bizzat kure demisler. "Duz dunya" olayini acikladim. Yapma, sen bu argumanlari soyleyen adamlardan daha zekisin. Yapma boyle yuzeysel seyler.
-
Iki ornek vererek isi ozetlemeye calisicam arkadaslar. Sabah uyaninca size cevap yazdim dedim mesela. Ama sabahleyin kalktim, gittim elimi yuzumu yikadim, baska seyler yaptim, sonra yazdim. Yani sabah uyaninca yazana kadar bi dunya gerekli gereksiz sey yapmis olabilirim. Ortada bir surec var. Seni seviyorum dedim. Ama aslinda sevgi beyindeki sinir hucrelerindeki elektiriksel mesajlarin iletimiyle ilgilidir. Atiyorum, elektriksel bilgi -55mV'ya ulasinca, sinir hucresi ateslendi ve mesaj aksondan kaydi gitti terminal butonuna. Oradan kabarciklara neurotransmitter olarak girdi ve snaptik alana dustu, oradan da karsi sinir hucresinin dendritine degdi geldi soma denilen yere. Bu sayede bir noron ateslendi gitti obu norona. Biz, sevgiyi hissettik. Bak, bi dunya sey oldu. Isin asil mantigi soyle: ben seni seviyorum dedim. Ama isin arkasinda bi dunya surec oldu.
-
Incil dedigimiz bir kitaptir. Icinde bir mesaj vardir. Ama neticede kitaptir, bir materyaldir. Insanlar belirli kisimlarini bilerek degistirmislerdir. Fakat ozu, yani Mesih degismemistir. Cehennem farkli anlamlara gelir. Ya, bunlar biraz karisik, derin konular. Nasil anlatayim.
-
"Bu ve önceki ayetler, insanlığın yaratılışıyla diğer canlıların yaratılışının aynı zamanda gerçekleştiğini söylüyor." Hayir, soylemiyor. Kutsal Kitap'ta gun kavrami bir gun'u ima ettigi gibi bir donemi de ima eder. Bazen bir surece bile "gun" der. Kaldiki insana gore zaman anlayisi farklidir, tanri'ya gore zaman anlayisi farklidir. Tanri'nin gunuyle, insanin gunu neden ayni olsun? Tanri, dunyada mi yasiyor ki, dunyanin gunune tabii olsun. Uzayda bile gun farkli. Tanri'nin gunu ayni olur mu guzel kardesim? Tanri, mesela dunyada yasasaydi, tamam derdik de oyle degil ki. " insanlığın yaratılışıyla diğer canlıların yaratılışının aynı zamanda gerçekleştiğini" Yoo, oyle olmuyor iste. Bir evrim var ortada. Bur surecle oluyor. Internette bir ozet buldum, soyle soyluyor: 1. Gün: Tanrı ışığın yeryüzüne ulaşmasını sağladı, böylece gece-gündüz döngüsü ayırt edilebilir hale geldi. 2. Gün: Tanrı yer yüzeyindeki sular ile onların üzerindeki sular, yani buhar katmanı arasında bir boşluk oluşturdu 3. Gün: Tanrı kuru toprağın ortaya çıkmasını sağladı. Ayrıca bitkileri yarattı 4. Gün: Tanrı Güneş, Ay ve yıldızların yeryüzünden bakıldığında belirgin ışık kaynakları olarak görünmesini sağladı 5. Gün: Tanrı sudaki yaşamı ve uçan hayvanları yarattı 6. Gün: Tanrı kara hayvanlarını ve insanları yarattı Link surada:https://www.jw.org/tr/kutsal-kitabin-ogrettikleri/sorular/yaratilis-gunleri-evren/#link0 Simdi bak, bunu bir surec olarak dusun. 5. ve 6. gune bak. Tanri, once sudaki yasami, ardindan ucan hayvanlari yaratiyor. Evrim nerede basladi? Suda basladi. Sonra ne oldu? Tetrapodlarla sudan karaya gecis oldu. Evrimin siralamasi da ayni. Su-kara-hava-insan. Once ne oldu? Yasam suda basladi, sonra ne oldu? karadaki yasama dogru evrildi, daha sonra ne oldu? Ucan organizmalara evrildi. Biz, bunu bilimsel olarak goruyoruz. Dini bir metin, bunu belirli gunlerde boyle oldu seklinde anlatiyor. Kutsal Kitap bilim kitabi degil ki, her dedigini harfi anlamda yada bilimsel anlamda algilayasin. Sen, dini bir kitap okudugunda kelimeleri bilimsel kavramlar olarak mi algiliyorsun? Ayip, ayip. Bak, burada ne var? Insan evrimi var. Insan oyle pat diye evren olustugunda olusmadi. Bir surec var. Tanri'nin benzerliginde dedigi sey ise, isin dini boyutu. Demek ki, Tanri dedigimiz varlik insanin benzerliginde bir gorunume sahip. Zaten bizim kilise de tanriyi fiziksel bir bedeni olan bir varlik olarak tanimliyor. Gorunusumuz tanriyla ayni gorunuste.
-
Bu resim sadece bir resim. Baska bir anlami yok. Gunesi bile bulutlarla ayni seviyede yapmis.Hatta ay'i gunesten daha uzak yapmis. Ama hepsini de atmosferde cizmis. Yildizlar bile ay'dan daha yakinda yine atmosferde. Al sana duz dunya sacmaligi. KK. duz dunyadan mi bahsediyor? Bu resmi mi temel alacagiz?