Kovulmuş Üye

https://sorularlaislamiyet.com/hz-omer-rain-ogluna-zina-cezasi-uyguladigi-ve-oglunun-bundan-dolayi-vefat-ettigi-soyleniyor-bunun Hz. Ömer (ra)’in Abdurrahman adındaki oğlu Mısır’da iken, başka bir arkadaşıyla -şeytana uyup- bir defa şarap içmiş ve ardından hemen pişman olup, hem kardeşi Abdullah’a hem de Mısır valisi Amr b. As’a gitmiş ve haddi tatbik ederek kendisini temizlemesini istemiştir. Amr b. As (ra), kendisine evinin avlusunda -sopayla- haddi tatbik etmiş. Ancak kardeşi Abdullah, konuyu babasına da duyurmayı uygun görmüştür. Olayı duyan Hz. Ömer (ra), Vali Amr b. As’a haber göndererek oğlunu kendisine göndermesini istemiştir. Vali, “Allah’a yemin ederek Hz. Ömer’in oğlu Abdurrahman’a bir ayrıcalık yapmadığını, herkes için cezanın tatbik edildiği bir yer olan evinin avlusunda bu cezayı tatbik ettiğini” belirten bir mektubu -Abdullah b. Ömer vasıtasıyla- göndermiş ise de Hz. Ömer (ra) oğlunun yanına gönderilmesinde ısrar etmiş ve nihayet gönderilmiştir. Hasta ve bitkin bir vaziyette olan oğluna Hz. Ömer (ra) tekrar haddi tatbik etmek istemiş, fakat Hz. Abdurrahman b. Avf: “Had bir defa tatbik edilmiş” diyerek, ikinci kez haddin uygulanmaması için ricada bulunmuştur. Ancak Hz. Ömer -daha önceki had şekline iltimas karışmış olabilir düşüncesiyle- bir daha haddi tatbik etmiştir. -------------------------------- Yukarıdaki anlatılanlara göre Ömer kendi oğlunu hasta ve bitkin olduğu halde içki içti diye ikinici kez dövmüştür. Bunun ardından bir yada iki ay sonra oğlu daha da kötüleşmiş ve ölmüştür. İşte İslam böyle olmalıdır. Her müslüman kendi öz çocuğuna bunu yapsa dünya daha yaşanır bir hal alır. İslam kaynakları Ömer'in kendi oğlunu hasta haldeyken kırbaçladığını kabul ediyor. Ancak oğlunun bir iki içinde ölmesinin nedenini buna bağlamıyor.

Hop hop emre top emre , Bak Ebu bekirin de kölesi varmış. Hadis: Ebûbekir -radıyallahu anh-’ın bir kölesi vardı. Kazandığı haracı (efendinin kölesinden çalışmasının karşılığı olarak aldığı bir miktar maldır), Ebûbekir'e getirip, verirdi de Ebu Bekir'de bu haraçtan yerdi. https://hadeethenc.com/tr/browse/hadith/6187 Hemde köleyi çalıştırıp parasını yermiş.

Hop hop emre top emre. Bak İslam kaynaklarında Ömer'in kölesinden sözeder. Ve bunun gibi bir çok olay vardır. https://m.yeniakit.com.tr/yazarlar/akif-bedir/mihrabin-onunde-cennet-arayanlar-23625.html Hz. Ömer hilafeti zamanında kölesiyle beraber Kudüs’e gitmektedir. Hz. Ömer’in bir deveden başka bineği yoktu. Muğire adlı bir kölesi vardı. Deveye nöbetleşe biniyorlardı. Bak ne diyor muhammeden sonra yaşanmış bir olayda köleden söz ediyor.

Cinlerle ve karıncalarla konuşmak konusu aklıma yatmaya başladı galiba. Kuranın çoğu yerinde çelişki mantık hatası vardır. İllaki bilimsel olması gerekmez. Örneğin bakara ( inek ) bölümü ilk cümlesi Elif lâm mim diye başlar yani bunlar Arap alfabesinin harfleridir. A L M gibi. Sonraki cümlede ise der ki , bu öyle bir kitaptır ki hiç şüphe yoktur. O zaman elif lam mim ne demek? Diye sormak gerek. Ancak bunun açıklaması hakkında kimse birşey bilmiyor. İşte kendi teolojik kurgusuyla bile çelişiyor. Demek ki kuran şüphe içermiyor önermesi daha ilk cümleden güme gitti. Ardından " kitap" iddiası da ikinci hatayı barındırıyor. Kuran muhammed döneminde yazılırken kitap yoktu ki? O zaman hangi kitap bu? Sorusu akla geliyor. Eğer bu kitap günümüzdeki kuran kitabıysa zaten çelişkileri var. Eğer başka bir kitaptan söz ediliyorsa , demektir ki kuran apaçık değil şifreli gizlidir. Eğer gizli bir kitaptan söz ediliyorsa , Kitapta hiç şüphe yoktur, iddiası yine çöpe gider. Yazılmış onlarca tefsir aslında kuranın yalan olduğunun ispatıdır. Allah açıklayamamış ki ardından yüzbinlerce sayfa kitap yazılarak açıklanması düşünülmüş.

Ne komik ve üzücüdür ki Türkiyemizde arapları övmek yüceltmek , arap topraklarını adetlerini kutsamak serbesttir. Gerçek bir ajanlık provakatörlük aranacaksa önce diyanete bakılmalıdır. Arap etki ajanlığı yapmak için bir de devlet size maaş öder. Bu günlere gelinmesinde sözde laik ve Türkçü CHP ve MHP nin de katkısı çoktur. Arapları övüp yücelttiğinizde ırkçı sayılmıyorsunuz ve hatta iyi birşey yaptığınız düşünülüyor. Beyinlerimiz nasıl sulandırılmış nasıl tecavüze uğramış anlıyormusunuz.

Bu kibirin kökeni de cehaletten kaynaklanır. Cehalet ise dine yönlendirir.

Ben de cinlerle konuşabiliyorum. Ordularım var.

Ülkedeki tarikatların Güneydoğu illerinde yoğun olmasının bir anlamı olmalı. Bununla ilgili ayrıntılı bir belge hazırlanmış. 30 tarikat ve 400 kolu var. Nakşibendi tarikatı. -Nurcular. -Kadiri tarikatı. -Halveti tarikatı. -Rufai tarikatı -Melami tarikatı.(Bayrami) -Sühverdiyye tarikatı -Çeşti tarikatı -Şazeliye tarikatı. -Mevlevi tarikatı Bu tarikatlar içinde Nurcular da aslında Nakşibendi'dir, lakin sayıları çok fazla olduğu için ve diğer Nakşibendiler'den farklı olduğu için ayrı bir tarikat gibi görülüyor. Tarikatların öğretici kadrosunun da Hizbullah gibi terör örgütleri ile bağlantılarına dikkat çekilmiş. https://www.yenialanya.com/haber/11309730/turkiyede-kac-tarikat-kac-cemaat-var

Ne İsrail nede Rusya elde ettiği topraklardan çıkmaz. Akşama kadar protesto et boykot yap , umurunda mı İsrail'in yada Rusya'nın. Ünversitelerde arapçı gençler boykot ediyormuş , Afedersiniz diyerek geri çekileceklerine inanıyorlar mı sahiden? Müslümanlar liyakatsizliğin , ümmetçiliğin ve baskıcı zihniyetin bedelini ödüyorlar. Ukrayna ise yine aynı liyakatsiz tercihinin bedelini ödüyor. Bir komedyenin başkan seçilmesinin bedelini ödüyor. Kendi milli politikalarını bırakıp Avrupaya çok güvenmenin bedelini ödüyor. Ukrayna çok önceden bu savaşı öngörmeli ve Rusya ile diplomasiyi güçlendirmeliydi. Olan halklara oldu , kimin umurunda, siyasetçi için söylemesi kolay , şehit oldular.

Gazeteci ve STK önderi olarak tanınıyor. Ancak son zamanlarda akp gemisinden inip CHP gemisine yanaşıyor. Muhalif kanallar bu adamı ekrana canlı yayına çıkartıyorlar. Mavi Marmarada halka gazı verip son anda işim çıktı diyerek gemiden inenlerden biri de Abdurrahman Dilipaktı. Şimdi sorun ne? Erdoğan'ı cihatçı şeriatçı eylemlerinize alet ederken iyiydi değil mi. Şimdi baktılar ki Erdoğan iktidarının ABD ve İsrail'le ilişkileri iyi gidiyor , onu bırakıp CHP ye yanaşalım dediler. CHP neden laikliği bırakıp şeriatçı söylem geliştiriyor anlaşıldı. Nagehan alçı , Nihal Bengisu , Abdurrahman Dilipak ve birkaç daha aklı a gelmedi CHP kanallarında boy göstermeye başladı. Bence bu gazetici kimlikli kişiler ait oldukları yere geri dönmeliler. CHP bunlardan ne umuyor , anlayan varsa beri gelsin.

CHP vekilleri ne işe yarıyor bilen yok. Hepsi arkasındaki sermayenin haklarını korumakla görevli birer sermaye temsilcisi gibi davranıyor. Şu sosyal medyadan bile onbeş yirmi tane muhalifi millet vekili yapsaydı daha etkili olurdu.

Olsun ama muhalif burjuvayada iyi yediriyor.

İşler tersine dönüp rüzgar yön değiştirdiğinde o zaman bu kanunlara itiraz edecek hepsi. Ama bu CHP varken bu akp Tayyip ölene kadar iktidarda kalır.

CHP var yahu bir şey olmaz. Yargıtay'a gideriz. Bir dahaki seçimi bekleriz , ankaradan Sivas'a yürürüz yetmez İzmir'e de yürüyüş yaparız.

Şimdi TCK ya etki ajanlığı adlı bir yeni suç tanımı eklenecekmiş. Muhalif yayın yapanları seçime iki yıl kala etki ajanı suçlamasıyla içeri alır bekletirler artık. Sosyal medyada kimse AKP'yi eleştriemez hale gelir. Önüne gelen ajan yaftası yapıştırır içeri tıkar. Bence çok güzel olur. Özgür Özel de korkmayın bu ülkede yasa var kanun var diye bağırır. Akp bu ülkenin İsrail rejimi gibidir hatta daha beteridir. Gelecek Seçimi kaybetmemek için hemen anayasa tartışması başlattı. İlk düşündükleri şey işte bu.

Hatırlatalım ki , kölelik İslam'da vardır. Savaş köleleri için hukuk bile düzenlenmiştir. Muhammed bile köle çalıştırmıştır. Arkadaşları da ölene kadar bu işi sürdürmüştür. Kuranda köle yasaktır diye bir söz yoktur.

Allah putunun çok büyüük olması , yıldızları da fırlatıp atması falan kime ne yararı var? Motokuryelik yapan öğrenciyi nedensiz yere 25 yerinden bıçaklayan kişiye karşı ne gibi bir önlem sağlıyor? Kime ne yararı var, şu haberdeki gencin ölümü kimin imtihanı gevşek emre anlat bilelim. https://www.ntv.com.tr/video/turkiye/motorlu-kurye-universiteli-ata-emreye-saldiri-ani-universiteli-kuryeye-25-bicak-darbesi-20-yasindaki-genc-oldu,yTxOKH9C-UeadUZw1du5Vw

Bunun pi sayısıyla ne bağlantısı var. Euler sayısı da ondalık kısmı sonsuza gider. Onunla ilgili de bir palavra uydursana komik oluyor. İpucu vereyim 2.7182..... 2:71 e bakalım yani bakara inek bölümü 71.cümleye bakalım Musa: "Allah, onun ekin sulayarak, çifte koşularak yıpranmamış; alacası olmayan, kusursuz bir sığır olduğunu söylüyor." dedi. Onlar: "İşte şimdi gerçeği bildirdin." dediler. Ve nihayet sığırı boğazladılar. Neredeyse bunu yapmayacaklardı. Tutmadı bu. O zaman 27. Sure 18.cümleye bakalım , karınca (neml) bölümü 18.cümle 18. Nihayet karınca vâdisine geldikleri zaman, bir karınca: «Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin!» dedi. Yok bu da tutmadı. Şansına küs emre Birinin inekten ,diğerinin de karıncadan sözettiğini görüyoruz. Acaba bunda ne gibi bir mucize var. Aslına bakarsan bu tip sayılar sonsuz değildir. Tamsayı kısmı belli ,ama ondalık kısmı belirsizdir. Yani bunlara belirsiz sayı serileri denir. Bir boktan anlamaz matematikten de ahkam kesersin. Mucizeye bak ki , Kur'an da belirsiz anlamlar içerir. Aha işte mucize🤪🤪🤪🤪

İktidar oy kabedeceğini anlayınca kesenin ağzını açtılar. Seçim sonuçlarında hüsrana uğrayan AKP'yi ayakta tutmak için yerli ve yabancı yandaş sermaye fazladan eleman alımı yaparak piyasada rahatlama havası estirdi. Ancak bu kalıcı çözüm değil. İşte görüyorsunuz çantada keklik olursanız avucunuzu yaşarsınız. Çantada keklik olmazsanız siyasetçi ve arkasındaki sermaye gurupları tırım tırım sizin lafınızı yerine getirirler. Bu nedenle ne AKP'nin ne de CHP'nin amigosu olmayın. Ne demişler devrim önce kendi çocuklarını yer. Bu kadar net.

Buradan yakın gökyüzü diye çarpıtma anlam çıkararak , bakın işte yakın gök varsa uzak gök de vardır galaksiden söz ediyor demeye getiriyorlar. Ama sözde ayetin devamı zaten facia niteliğinde.

Bir gün put dile gelmiş demiş ki Bilirmisin neden taparsın bana Çünkü ben sadece ayna tutmaktayım sana.

Herşey gibi kuran kitabı da evrimleşiyor. Müslümanlar kurandaki anlamları eğip bükerek modern çağa uydurmaya kalkıyorlar. Bunlara en çarpıcı örnek mülk suresi 5. Cümledir Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık ve onları, şeytanlar için taşlamalar yaptık. Ve onlar için alevli ateş azabını hazırladık. Burada en yakın gök tabiri sonradan zorlama ile oluşturulmuştur. Orjinali Dünyanın göğüdür. Ancak Arapçada dünya alçak demek olduğundan uydurukçu tefsirciler buna yakın gök anlamı vererek kuranın bu cümlesini evrimleştirmişlerdir. Semaüd dünya , arapça olarak böyle okunuyor. Dünya seması demek yani dünyanın gökyüzü anlamında. Bazı çevirilerde yakın gök yerine , alçak gökyüzü, anlamı verilmiş. İşte bu da isim tamlaması kuralına aykırı olarak zorlama anlam verilmiş. Alçak gökyüzü Arapçada , deniyüs sema,demektir. Orjinal sözü hatırlayalım, semaüd dünya, dünyanın gökyüzü demektir. Örneğin Nurullah , allahın ışığı demektir. Işıklı allah demek değildir. Çünkü Arapçada tamlanan isim tamlayandan sonra gelir. Öyle ise semaüd dünya , alçaltılmış gök demek değil , dünyanın gökyüzü demektir. Eğer yakın gökyüzü olsaydı, karibus sema , olacaktı. Ama o cümlede böyle birşey yok. Zaten isim tamlaması kuralını da çiğneyerek buradan modern fizik ve astronomi ile uyumluymuş gibi bir hava yaratıyorlar. Yaptıkları tamamen sahtekarlık ve aldatmacadır. Neyse bu cümlenin devamındaki saçmalık daha da beter. Göğü kandillerle donattık diyor. Ve onları şeytanlara atılan taşlar yaptık diyor. Anlaşılan eskinin Arap bilginleri o kadarına akıl erdirebilmiş. Ancak yakın gökyüzünde atılan taşlar dedikleri yıldızlar değil gök taşlarıdır. Kur'an yazarları yıldızları , kayan gök taşları ile aynı zannediyor. Dünya atmosferine giren gök taşlarını da sanki yerinden kopmuş yıldızlar olarak düşünmüşler. Yıldızları da kandil olarak tarif etmiş ki bu zaten akla ziyan bir benzetmedir. Kandiller bir yerde asılı durur sabittir. Tabiki kuranı yazan Araplar ne bilsinler ki yıldızlar hareket ediyor. Ama bu çok uzaklardan farkedilmiyor. İşte kuranın gökten inme birşey olmadığı açıkça belli. Çünkü dünyadan çıplak gözle yapılan gözlem sonuçlarıdır. Bunu mitolojik olarak anlatıp kutsallık vermeye kalkmışlar. Kuranı yazanlar dünyalı birileridir.

Devlet bahçeli denen kişi bir erkeğin Etek giyip sahneye çıkmasından çok rahatsız olmuş. Arap erkekleri hep etek giyer. Entari adı verilen eteklik Arap erkeği giysisidir. Bunu müslüman yaparsa iyi , başkası yaparsa kötü mü? Tek sorun bacaklarının görünmesi mi? Bundan tahrik olanın kendi eşcinseldir zaten.

İnsanlık ahlaksızlaştıkça giderek müslümanlaşıyor. Bu paralel bir olgu , ahlaksızlık ile İslam doğru orantılıdır. Bakınız geçmişte de toplumun en vahşileri en barbarları İslamı kabul etmişlerdir. Ancak müslüman olurken kendi ahlaksızlıklarını da müslüman yapmışlardır. Çocuk yaşta kızlarla evlenmek , oğlancılık yapmak , kâfir ilan ettiklerini yağmalamak.. Devlet Bahçeli'nin bu tür olaylara sesinin çıkmaması bundan ötürüdür.

Amerika'nın keşfi müslümanlar için önemli değildir. Bu konuda öncelik sahibi olup olmamalarının müslimanlar için ne ifade ettiği henüz bilinmemektedir. Bana göre hiçbir şey ifade etmiyor. Avrupa için önemlidir. Çünkü Katolik klise ve krallık baskısından kaçarak Amerika'da yeni özgür bir dünya kurmuşlardır. Zaten Amerikanın keşfinden sonra krallık ve Katolik orduları onların peşlerine öldürmek için gitmişlerse de avuçlarını yalayıp dönmek zorunda kalmışlardır. Hala daha Amerika kıtası üzerinde hak iddiaları bulunsa da bunu yürürlüğe koymaya cesaretleri yoktur. Amerika'nın keşfi Avrupa'daki statükocu Katolik krallıkların sonunu hızlandırdığı için önemlidir. Müslümanlara gelince , onlar her yere kölelik , cehalet , itaat ve fakirlik götürmüşlerdir.. Müslimanları 1000 yıldır hiçbir alanda devrimleri yoktur. Sadece 1000 yıl geriden takip ediyorlar. En yakın örneği Osmanlıya bakın, üzerinde 600 yıl tepindipi Anadolu mirasından iğne kadar nasiplenmemiştir. Geçmiş medeniyetlerin kurdukları şehirlerden bile herhangi bir estetik anlayışı dahi almamıştır. Tam tersine olanı da yok etmiştir. Yani özetle müslümanların amerikaya gidip gelmesi sadece gezintiden öteye geçmemiş.