Jump to content

Kovulmuş Üye

Üyeliği silinmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    3.653
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    187

Everything posted by Kovulmuş Üye

  1. Şu Filistin konusu bizi niye geriyor onu anlamıyorum. Bir de Atatürk şapkası altında bunu reklam ediyorsunuz. Ayıp yahu. Daha geçen yıl bir gecede 250 bin insanımız öldü. Neden bunun sorumluları her gün gündemde tutulmuyor? Başlatmayın filistininize de islamcılığınıza da. Atatürk adını kullanarak bunu bize yedirmeye çalışmak da yeni moda oldu. Bakın TRT belgesel hergün fakir edebiyatı programları yayınlıyor. Sözde fakirlik diye gösterdiği insanın üzerinde the North Face marka giysi var. Kameradan kaçmış . Sen önce Filistini bırak da Türkiye'deki zulmu düşün.
  2. Erdoğan'ın bop eş başkanı olduğu ve batılı emperyalistlerle sık sık görüştüğüne dair iyi parti tarafından hazırlanmış bir video. 1. Videodaki ilk görüntüler 15 temmuz sonrası Rusya başkanı Putin'in Erdoğan'ı kapısında bekletip sandalyeye oturttuğu anların görüntüleridir. Bu görüntüleri Rus medyası sanıye saniye Rus televizyonlarında yayınlayıp Erdoğanı küçük düşürmüştü. Putin'in bu alçaltıcı davranışları karşısında bu kadar tepkisiz kalan erdoğanın neden böyle davrandığı konusunda bir çok komplo teorisi de ortaya atıldı. 2. Videonun sonraki sahnesinde ünlü yahudi ve siyonistlerin bulunduğu toplantıya Erdoğan'ın da katıldığı görülmektedir. ABD de yapılan bu toplantıya Erdoğan da katılmıştı. George Soros ile Erdoğan bu toplantıda gündem olmuştu. O toplantı basına kapalı yapılıyor. İçeride ne konuştuklarını bilen tek kişi Erdoğan. 3.videonun sonraki bölümünde ise Türkiye'yi bölme projesi olarak da bilinen bop projesi eş başkanı olduğunu kendi ifade ediyor. Büyük Ortadoğu projesi. 4.videonun sonraki bölümünde ise ABD başkanı Trump tarafından halk içinde nasıl aşağılandığını gösteriyor. 24 saat içinde papazı serbest bırakmazsan senin ekonomini mahvederiz diyen Donald Trumpın sözleri var. Ve ardından hemen serbest bırakılan rahip burunson. Neyse videoyu iyi parti kaynağından aldım. Çünkü herşeyi sol cenahtan duymayın dedim.
  3. Arkadaşlar böyle bir çalışma yapmayı düşündüm. Siyasilerin ve gerekli gördüğünüz kişilerin özgeçmişi değil tüm geçmişi hakkında başlıklar açmayı öneriyorum. Ancak kaynakları ile belirtmenizi rica edeceğim. Erdoğan hakkında kısa özgeçmiş ile başlangıç yapayım , sonra aklınıza geldikçe veya güncel gelişmeler ile bağlantılı Erdoğan haberlerini ve bilgileri bu başlık altında paylaşabiliriz. Böylece bizi temsil ettiğini düşündüğümüz ve oy verdiğimiz kişilerin hakkında hızlı bilgi edinme olanağı buluruz. Sonuçta onlara ülke emanet ediliyor değil mi? Yani dandirik işler için bile eleman ararken "güvenilir, dürüst ,çalışkan" gibi şartlar koyuyorsunuz da ülkeyi kasayı geleceğinizi emanet ettiğiniz kişiler hakkında birkaç bilgi yararlı olur diye düşindüm. Kısa özgeçmişi bu bağlantıda https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Recep_Tayyip_Erdoğan
  4. Tarihin çoğu bölümü devletler tarafından yazıldığı için yanlıdır. Halkın tarihi ile devletin kaleme aldığı tarih hep farklıdır.
  5. Mehmet Metiner ile ilgili bilgileri bu başlık altında paylaşmanızı öneriyorum. Adıyamanlı Kürt asıllı siyasetçidir. İlk siyasi hayatı İslamcı Fazilet partisi ile başladı. Sonrasında Kürtçü HDP ile devam etti. Ardından bop projesi savunıcusu AKP'ye katıldı. Hala daha demokrasi adı altında Kürt ırkçılığı yapmaya devam etmektedir. https://www.politikyol.com/eski-ak-parti-milletvekili-mehmet-metiner-yeni-bir-cozum-surecinin-baslatilmasi-zorunlu/ Mehmet Metiner terörist başı katil aptullah Öcalan için , Türkiye demokrasisinde önemli bir yeri bulunuyor demişti. AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın hükümet-cemaat çatışmasına benzin dökmeyecekleri yolundaki açıklaması ve Gezi sürecindeki tavrını överek, “Öcalan, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine katkı sağlayan bir yerde duruyor” dedi. https://www.sozcu.com.tr/akpli-mehmet-metinerden-ocalana-ovgu-wp450120
  6. Muhammed'in övündüğü Haşimi kabilesi aklıma geldi .ne kadar da benziyor. İslam yahudi mezhebidir. Tüm ritüelleri ile bire bir kopyadır.
  7. İşte bu nedenle sistemi boykot edin , hemen uçkur peşinde evlenmeyin , kredi kartı kullanmayın , tatile gitmeyin , reklam ve modaya aldanıp da para harcamayın diyoruz. Kapitalist faşist sisteme köle oluyorsunuz. Önce kendi cebinizi doldurun, borçla avansla yaşadığınız için bu hallere düştünüz. Soma'da ölenlerin ailelerine 100 er bin lira gibi bir para verildi. Bugünün 700 bin lirası. Neredeyse babam öldü diye zil takıp oynayacak tipler gördüm.
  8. Bugün SOMA faciasının yıldönümüdür. Sorumluların hepsi akp yargısı tarafından serbest bırakıldı. Ama ölen işçilerin yakınlarını savunan avukatlar hapse atıldılar. Soma kömür madenindeki ihmaller nedeniyle 301 işçi bir gecede hayatını kaybetmiştir. Dönemin enerji bakanı Taner Yıldız ise " bizde fedakarca çalışıyoruz ama üç gündür aynı gömlekle dolaşıyoruz" diyerek özrü kabahatinden büyük bir laf etmişti. https://zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=279144 Bir de madenci tekmelyen ve madenciyi tekmelesin diye madenciyi tutan jandarma akıllarda http://zaytung.com/fotos/yusuf_yerkel_tekme_hatirası.jpg
  9. 28 Şubat'ın ekmeği bitince 15 temmuz allahın lütfu darbe girişimi üzerinden bugüne kadar ekmek yemeye devam etti. Binali Yıldırımın tabiriyle "akp nin en kötü projesi" olan 15 temmuzu fetöcüler ve bürokratlar da çok iyi biliyordu.
  10. Aşağıda önerdiğim kitap bu gibi yalan ve palavraların roma paganizminden aşırıldığını söylüyor ve neden böyle palavralara gerek duyulduğunu da güzel açıklıyor. Örneğin Eyüp Sultan türbesi eskiden bir pagan ayazması yani kutsal suyu imiş. Suyun kutsal olduğu yalanı insanların orayı yurt edinmesi için uydurulmuş. Sonra benzer yalanları ardından gelen devletler de kendi yerleşimcilerini orada tutmak için sallamışlar. Araplar da böyle başlamışlar işe. O çöl ortamında zaten sürgün gitmişler. Halkı orada tutabilmek için büyük olasılıkla içlerinde birlikte gelen birkaç ajan provakatör tarafından orada tutunmaları için kutsallık yalanları söylenmiş. Bütün peygamberlerin ortadoğudan çıkmasının nedeni de bu yalanlar olmuş. Çünkü sürgün yeri olarak kullanılan o bölgede afedersiniz kimse durmaz. Zaten daha eski Anadolu yerleşimlerinin ilk önce tapınak yapmalarının nedenini de böyle açıklıyorlar. Doğru düzgün ev yok ama ilk iş seferberlikle bir tapınak inşa etmişler. Anadolu kentlerinin neredeyse hepsi bir tanrıya adanmıştır. Kentler adlarını bile tanrılardan almışlardır. Gelecek nesiller oradan gitmesinler sahip çıksınlar diyerek de kutsallar söylenmiştir.
  11. Aslında bu tanıma göre Yenigün kutlamaları bir şaman inancı değil , tam tersine zor bir durumdan kurtulup bahara erişmenin mutluluğunun kutlanmasıdır. Dolayısı ile alevilik , şaman yada diğer inançlarla bağdaştırılmadan herkes tarafından kutlanabilir. Ancak şehir hayatında imgesel duruma gelmiştir. Çünkü şehirdeki kış şartları bozkır yada taşradakinden çok daha hafif olduğundan sadece anımsama amaçlı şehirlerde kutlanmaktadır. Bence hatırlanması değer bir gündür. Kışın zorlu şartlarında hayatta kalmaya çalışanların bahar sevincini imgeler. Zottirikten ve anlamsız dini günler yerine çok anlamlı bir gündür.
  12. İslamcıların sürekli olarak kuranı İspatlama çabaları ileri boyuta ulaştığında yalan , uydurma ve zorbalığa kadar gidiyor. 1200 yıldır kutsal bildikleri kitap ve hadis kaynaklarında bir iki tane tesadüfen doğru birşey bulsalar hemen reklama probagandaya başlıyorlar. Birden onbinlerce uyduruk mesnetsiz iddiaları sadece bir doğru nedeniyle kabul ettirmeye çalışıyorlar. Ancak bu dinciler , bilim dünyasında milyonlarca deney ve kuram arasında doğal olarak üç beş tane eksiklik bulunduğunda yine hemen bütün bilimi karalayıp kendi yalan dinlerinin reklamına başlıyorlar. Yani bu dinciler bir tane doğru için milyonlarca yalanı kabul ediyorlar ve bir tane hata yüzünden milyonlarca doğruyu bir çırpıda yok sayıyorlar. Bu iki yüzlülüktür , sahtekarlıktır. Bu bilgi çağında hala daha aynı yöntemi kullananların iyi niyetli olmadığını kesinlikle sorgularım.
  13. Prina yağı diye bir yalan çıkarttılar. Televizyonda birkaç ukala kanal yayın yaptı Prina yağına dikkat diyerek. Prina yağını tüccar satın almaz , onlar posadır.ya hayvan yemi olur yada yakılır. Bu nedenle Prina yağını çıkartmak için kimse uğraşmaz. Gidin herhangi bir yağ tüccarına çiftci kılığında , elimde 20 asit posa yağ var kaç para verirsin diye sorun , cevap , satın almayız , olacaktır. Ancak aynı tüccara bir soru daha sorun. Deyin ki , elimde 15 asit 500kilo yemeklik yağ var , kaç para verirsin , cevap , 350 TL kilogram , olacaktır. Evet 15 asit yemeklik yağ en kalitesiz olan yemeklik zeytinyağıdır. Buna rağmen kilosu( litre değil kilo) 350 TL den toptan olarak alınır. Daha kaliteli 5 asit ve aşağısındaki yağların fiyatları 400-450 TL arasında değişmektedir ki bu toptan fiyatıdır. Perakende olarak ambalaj ve nakliye ile birlikte 600 TL civarına kadar yükselir. Ambalajın parasına ve sürüme göre değişir. E peki marketteki yağlar nereden geliyor , tüccar bu yağı 350 TL'ye köylüden alıp da fabrikaya 50 liradan satacak değil ya. Peki böyle bir yalanı neden söylüyorlar? Çünkü ülkede zeytinyağı kalmadı. Çiftçi tarlasını turizmciye sattı. Doğal olarak yoklukta fiyat yükseldi. Şimdi malı ucuza kapatmak için yüksek karla malı köylüden almak için piyasa yağlarını kötülüyorlar. Ben de diyorum ki , dinime küfreden imanından olmasa... İşte vahşi Türkiye kapitalizmi. Gücü arkasına alan güçsüzü kötüleyip karalayıp iftira ile kendine kazanç kapısı açıyor. Geçmişte Uğur Dündar'ın yaptığı gibi. Uğur Dündar şimdi genç olsaydı elinde mikrofon ile köylüye baskın yapmaya giderdi, Şehirdeki patronundan aferin almak için.
  14. Müslümanlar ahlaksızca iftira atıp , tehditler savurup sonrada mağdur numarası yapabiliyor. Ama ateistler veya Türkiye'deki gerçek laikler şu tiyatrocular gibi birlik olamıyorlar. Hadi Türkiye'yi geçtim , ülkeden kaçanlar da bir anda sönüyor.
  15. Ne saçmalıyorsun ki? Ezoterik inançları mı kabul ediyorsun? Bilgi = farklı zamanlarda farklı kişiler tarafından tekrarlandığında aynı sonucu veren herşeydir. Bilgi yöntem ve metod ile elde edilir. Bir varmış bir yokmuş ile bilgi olmaz.
  16. Çöl ayetleri bunlar. Kadına sosyal haklarını ve çalışma özgürlüğünü vermeyip de öylece nasıl kıvırırız demek istemişler. Kurana göre çocuğu doğuran kadın , bakıp büyüten kadın yine de erkekten daha az pay alır.
  17. Yalan da bir gerçek ama yalanın içeriği gerçek değil. Yani bu ikilem nedeniyle zihinler çok bulanıyor. Evet yalan denen bir gerçek var ama yalan. Burada asıl sorun İNANMAK sözcüğünde gizlidir. İnanmak demek ispatı olmayan birşeyin sadece güven yada çıkara dayalı olarak varsayılmasıdır. Bir şeyin yalan olduğuna inanıyorum cümlesi hatalıdır. Eğer bir şey yalansa o yalan ispat edilir ve ona inanılmaz. İspatı olan şeye inanmasak da o vardır. İnanmak sözcüğü ise gerçek ve ispatı olmayan durumlarda söylenir. Bu bir Varsayımdır. Yarının iyi geçeceğine inanıyorum demek doğrudur. Ama suyun kaşdırma kuvvetine inanıyorum demek anlatım bozukluğudur. Halk arasında inanmak sözcüğü çok yersiz kullanılıyor. Ve hiç farkettirmeden yaşamı olumsuz etkiliyor. İspatı olan şeye inanılmaz. İspatı olan şey BİLİNİR. Dünyanın döndüğüne inanıyorum diyemezsin. Gerçek olan birşeye inanılmaz çünkü o zaten vardır. Gerçek olan bir konuda zorlama yoktur ve bilinir. İnamak ise zorlamaya dayalı bir algıdır. Bilmek özgürce yapılan eylemdir. Dinler tanrıya inanmamızı emreder. Neden? Varsa vardır , yoksa yoktur. Ama dinler bunu tartışmaya açmadan inanmak zorunluluğu koyar. Mevsimin yaz olduğuna inanabilirsin. Ama bu gerçeği değiştirmez. Kimseyi de zorlayamazsın ,Çünkü şuan kış gerçektir. Muhammed'in tanrının elçisi olduğna inanılır ve zorlama ile kabul ettirilir. İsa ve Musa da öyle... İşte bu yalandır çünkü yalan olduğunun ispatı var. Doğru olduğunun ispatı yok. Allah herşeyi yarattı sözüne inanmak zorundasın. Peki ya inanmasam?
  18. Çokça laf söylenmiş bir kavram ama uygulamada hep sınıfta kalmış. Neden? İnsanların hareketlerini yönlendiren iki etken vardır korku ve menfaat. Saygı da bu iki etkenden kaynaklanıyor mu? Neden saygı duyarız? Örnek vermek gerekirse muhalif birinin eleştirisini halka saygısızlık diyerek susturan bir TV sunucusu iktidarın açıkça küfürleri için sessiz kalabiliyor yada fikrine saygı duyabiliyor. Siyaset haricinde din ve ticarette de aynı davranış şeklini çokça görebiliyoruz. Saygı öğretilen bir şeydir. Kimse bana saygı duyma demez. Herkesin beklediği hatta zorladığı birşeydir. Kişisel saygı da burada ortaya çıkıyor. Örneğin kendisine saygısı olan birinin amirine haklı sebeple isyan etmesi normaldir ama karşı taraf için saygısızlıktır. İşte bu handikap saygınlığı vasıf olmaktan çıkarıyor. Örneğin iltica başvuru formunda şu soru vardır "devlet tarafından birini öldürmeye zorlandınız mı" "devlet tarafından suç işlemeye zorlandınız mı ve bunu yerine getirdiniz mi" Bu soru devlete saygısızlık ama kişinin kendisine saygıdır diyemi yorumlanır. Yada saygılar arası hiyerarşi olur mu? Bazı şahısların saygınlığı feda edilebilir ama itibardan tasarruf olmaz diyebilirmi? İyi köle kötü köle nasıl ayrılır. Kötü köle kendine saygısı olan köle mi İyi köle ise kendine saygısı olmayan ama efendisine itaat eden köle mi? Bize öğretilen saygı hangisidir? Devlet - birey arasındaki konularda öncelik devlete aitse saygıda hiyerarşi olduğunu gösterir. Devlet bir gurubun yaşam hakkını engellemeyi isteyemez. Çifte standar koyamaz. Saygınlık memur ,- amir ,işçi - patron , zengin - fakir ayrımı ile oluşur. Bu öğretilen bir kavramdır ve korku temellidir. Bunun en açık örneğini hukuk safsatasında açıkça görmekteyiz. Haklar tamamen güçlünün menfaati için düzenlenmiştir. Hatta çelişme halinde güçlünün tarafı korunmaktadır. Güya halkın üstünde güç yoktur sözü arkasına sıralanmış kanunlardır. Devlet halkı için bir gurubu feda edebilir mi? Siz o guruba dahil olmayı istermisiniz. Zira güçlü olan güçsüz olanı her daim saygısızlıkla itham edebiliyor. Bu yüzden saygı bir erdem değildir. Çünkü baskıyla öğretilir, saygı kalabalıklarda ortaya çıkar yani hiyerarşinin olduğu yerde. Dünyada 100 kişi dağınık yaşasaydı saygı diye birşey olmazdı. Onlar bir araya gelip ortak kaynakları kullanmaya başladıklarında saygı diye bir kavram öğrenilmiş. Kalabalıklar arttıkça da saygının tanımı değişmiş . Amca dede anne baba seviyesinden din devlet ulus seviyesine tanımlanmış. Saygı erdem değil sadece öğrenilmiş bir davranıştır.
  19. Safsata , dinlerin tek amacı insanların algılarıyla oynayarak sermaye sahiplerine köle yetiştirmektir. İslam bu nedenle köleliği ve savaş esiri uygulamasını kaldıramamıştır. Diğer dinler de aynıdır. Dinler bunu başarmak için tüccar numarasıno sahneye sürerler. İnsanların duymak istedikleri ve duyunca keyif aldıkları şeyleri onlara söylerler. Bu şekilde sana köleliği pahalı fiyattan satarlar. Mantığa bak ki, hem paranı alıyor hem özgürlüğünü. Karşılığında ise sana duymak istediğin sözleri söylüyor. Tipik tüccarlık tezgahtarlık oyunudur. Örneğin kapitalist reklamlara bak. Hepsi insanların duymak istedikleri lafları tekrar eder dururlar. Din ve sömürü ile sermaye yan yana ilerler.
  20. Müslümanın ikiyüzlülüğü ve şerrinden korunmak için bir çözüm varsa olur. Daha doğrusu tüm dinlerin ikiyüzlülüğü den korunma yollarını söyle olsun bitsin. Cinlermiş... Akıl hastası her gördüğünü gerçek zannediyor. Tabi dünyada da baya deli var. Hatırı sayılır madde bağımlısı da var bu dünyada. Hepsinin gördükleri gerçek olsa işimiz var. En iyisi bilimdir. Sen cin min kafana takma çok.
  21. Burada deve kuşu yumurtası lafı yok. Zorlama anlamlarla uzay gemisi , şazıman falan da bulursunız siz. Yetenek var.
  22. Ama canlı bomba olmak sevaptır. Cihat edip kelle almak kelle vermek büyük sevaptır. İşte dinci kafası.
  23. İslamı savunmaya kalkan sözde laik solcu burjuvanın İngiltere ABD Çin gibi ülkelerden destek alma olasılığı çok çok yüksektir. Çünkü onlar da kolay sömürebilecekleri bir pazar kitlesini din ile kontrol edip ellerinde tutmak isterler.
  24. İnternette her yerde karşınıza çıkan bir yazının ne anlama geldiğini bilmeden onaylıyoruz. Açık rıza Metni özetle şunu diyor , senden aldığımız bilgileri saklama paylaşma yetkisini bize vereceksin. Üstelik bu bir dayatma olarak karşımıza çıkıyor. Bu bilgileri vermeyi onaylamazsa hizmetten yararlanamazsın diye uyarıyor. Ucubeler diyarında hiçbir hukukçu da bunun hak gaspı olduğunu dile getirmiyor. Çünkü açık rıza Metni karşılıklı olursa hukuki olabilir. Senden bilgilerini isteyen kişi yada kuruluş sana da kendi bilgilerini açmak zorundadır. Üstelik ucubelikler ülkesinde bazı belediye gibi resmi kurumlar da bu işi yapıyorlar. Sözde bize yardımcı olmak için bu bilgileri saklayacaklarını söylüyorlar.
×
×
  • Create New...