Jump to content

Liderler Sıralaması

Popular Content

Showing content with the highest reputation since 07-06-2024 in İçerik

  1. Ben mağara adamlarının vahşi ve yamyam olduğuna inanmıyorum. Bence faşist ve kapitalist sistem onları bu şekilde hayal etmemizi istiyor. @hegel kapitalistlerin hileleri hakkında doğru düşünüyor. Kapitalistler her alanda hile yapıyorlar. Düşünce tarzımızla oynuyorlar. 12 temmuz 2024 haberi https://www.bbc.com/turkce/articles/cq5jqxe05r9o Kendi aralarındaki engelli ve sakat kalmışları himaye ediyorlarmış. Kızılderililere de yamyam iftirası atılıyor.
    4 points
  2. Paranoya geçiriyorum. Benim paranoyaklığım da böyle oluyor. Devlet, polis kapıma dayanacakmış gibi hissediyorum. Sanki çok önemli biriymişim gibi hissediyorum. Anlayışın için teşekkür ederim. Üyeliğim dursun. @Índio do Buraco gibiyim bende.
    3 points
  3. T harfini çıkarıp ondan iki harf önce gelen S harfini eklersek ne demek olduğunu öğreniyoruz.
    3 points
  4. Din, eskilerin masallarından ibarettir ve uyduruktan teyyaredir. Bizlerin icadıdır, ki bazılarının yaşarken ve uyurken korkusunu giderdiği gibi, insanları gütmek/kontrol etmek için biçilmiş bir kaftandır. Gücü elinde bulunduranlar bunu her fırsatta kendi emellerine kullanmışlar/kullanırlar; seçim meydanlarında kutsal kitaplarla dolaşırlar ve kutsal mabetlerde insanları ha bire korkuturlar. Bilişim çağında olmamıza rağmen dünyanın %70´i dindar olduğuna göre, demek ki bir hayli etkilidir.
    3 points
  5. 3 points
  6. akp yi kovup cehepe yi iktidar yaparak türkiye düzelmez orada haklısın. türkiyenin en büyük handikapı kendi insanı. bu kutsalcı kafa, zihinlerle ülke köle yaşantısından aşağı yaşama mahkumdur. kendileri yetmezmiş gibi bu kafa diğerlerinide bu karanlığa sefalete ortak ediyor maalesef. insan ister istemez fesli kadir gibi "keşke yunan kazansaydı" mı acaba diyor. öyle ya aynı demeokrasi, aynı kurumlar, aynı kanunlar, ama bizdeki aleni çakması yani. sorun bunları idare edenleri seçenler de olsa gerek değil mi? verdiği verginin hesabını "gavurlar" idare etseydi bal gibi de sorardı bu halk. O zaman 3 kuruşunun bile hesabını sorardı. dedim ya bu ülkenin "kutsal" cı zihniyeti bu ülkeyi yaşanmaz hale koydu. ulkede kutsaldan geçilmiyor. atatürk kutsalı, din kutsalı, devlet kutsalı v.s. v.s. yahu kutsal sakıncalı işte kardeşim sakıncalı. bu kutsallar gücü ele geçirenin işine yarıyor. bunlarla her haltı yiyip sonra hesap mesap vermiyor. abartmıyorum bugün partili ülke başkanı 85 milyonun + 15 milyonluk mültecilerin gözü önünde sebebpsiz durduk yere bir insanı öldürse yargı hesap mesap soramaz. kutsanmış çünkü. atatrük' e hakaret için bile hapis cezası olamaz. neden mi? adam sağlığında kendisine küfreden köylüyü bırak cezalandırmayı alıp karşısına dinlemiş. birisi birisine durduk yere sövmez çünkü. hal böyleyken günümüz çok bilmiş sözde atatükçü ve dincileri bunları kutsallaştırıp milletin ırzına geçiyor. ahalide hoop demiyor. aa bu kutsal ırzıma da geçse yeridir diyor. kendi ırzına geçilmesine razı olsa iyi, seninde ırzına geçtiriyor. biz bu duruma kraldan çok kralcılık diyoruz ... sözde kurumları, yasaları olan malum diyar bu kutsalcı kafalar yüzünden yaşanmaz halde ülke. . son depremde 400 bin banka hesabı ve tel. sinyali alınamıyormuş. demek ki yarım milyon insan ya öldü ya kayıp. bir tane istifa yok, bir tane savcı imar bakanını veya devletin başkanını aşağı doğru silsilesini soruşturmuyor. bunun baş sorumlusu onlar çünkü. bebek katili israil demesini biliyor mu bu toplum? diyor. be cici kardeşim 25 senedir ikitdar olup belki 5 milyon ev yenileyecek vergi bağış toplayan bir otorite bu ölümlerin(cinayetin/olası kast) nasıl faili olmaz? topladığı para ile bol keseden millet hariç her yere beton dökmesini bilmişler. ama sıra halkın deprem riski aleni yapılarına gelince zırnık koklatmamışlar. bırak 5 milyon evi isteseler 10-20 milyon ev(100 m. yapmassın da gerekiyorsa 50 m akıllı ev yapar 30 milyon çürük yapıyı yenilersin. ) yapıp bundan sonra kimsenin burnu dahi kanamamasını sağlarlardı. çünkü işlerine geldi mi borç harçla köprü de(3. köprü istanbul a ihanettir diyen ta kendisi idi.) yaptılar, 2 dk yol kısaltacam diye 50 bin nüfuslu ill-ilçelere dağı delip tünel açtı bu zihniyet. bunlar bebek katil zanlısıdır. bu hukuk doktrinince, hukuk bilmince çok açıktır. velhasılı kelam her türlü kutsalı ayaklarınız altına almadık, asıl kutsalın sizin yaşamınız ve haklarınız bellemedikçe bu bataklıktan kurtulamazsınız. tek ve basit reçete; dünya da kutsal tek bir şey varsa o da bireylerin hak ve hukukudur. gerisi hikayeden tayyaredir.
    3 points
  7. Gözlemlenemeyen ve ölçülemeyen ancak her şeyi etkileyen bir varlığın mümkün olup olmadığı felsefik ve teolojik bir tartışma konusudur. Burada farklı görüşler bulunmaktadır: Pozitivist Görüş: Pozitivist bakış açısına göre, gözlemlenemeyen ve ölçülemeyen bir varlığın varlığı kabul edilemez. Çünkü pozitivizm, sadece gözlemlenebilir ve ölçülebilir olanı gerçek kabul eder. Metafiziksel Görüş: Metafizikçiler, gözlemlenemeyen ve ölçülemeyen bir varlığın mümkün olduğunu savunurlar. Onlara göre, maddi dünyanın ötesinde, sezgisel ve akli olarak kavranabilen bir gerçeklik vardır. Teolojik Görüş: Dinler, genellikle gözlemlenemeyen ve ölçülemeyen bir Tanrı veya Mutlak Varlık kavramını kabul ederler. Bu varlık, her şeyi etkileyen ve yönlendiren bir güç olarak görülür. Kuantum Fiziği Görüşü: Kuantum fiziği, gözlemlenemeyen ve ölçülemeyen parçacıkların varlığını kabul eder. Bu parçacıkların, maddi dünyadaki olayları etkilediği ileri sürülür. Sonuç olarak, gözlemlenemeyen ve ölçülemeyen ancak her şeyi etkileyen bir varlığın mümkün olup olmadığı konusu, felsefe, teoloji ve bilim alanlarında tartışmalı bir konudur. Farklı bakış açıları ve yaklaşımlar bulunmaktadır. ALLAH razı olsun yapay zekadan.
    3 points
  8. Evet, bu foruma böyle bir başlık lazımdı. Yeni bir din kuruyorum hocalar. Bana zaman zaman vahiy geliyor. Uzun yıllardır antiteisttim, tanrının varlığını reddettim. Aslında hala da öyleyim. Çünkü bana vahiy gelmesi bunun tanrıdan geldiğini göstermez. Nereden geldiğini hep beraber öğreneceğiz. Henüz inanmayanları ikna etmem için bir mucizem de yok. Ortada henüz tanrı gibi olasılık dışı bir iddiam olmadığı için şimdilik mucizelere ihtiyacım da yok. Olağandışı bir iddiam olursa bir gün inanmamakta haklı insanlar mutlaka çıkacaktır. Mucize gibi olağanüstü delilleri o güne bırakalım bu yüzden. Lafı daha fazla uzatmadan şu ana kadar gelen vahiylerden bazılarını paylaşayım. Daha sonra yenileri geldikçe buradan paylaşmaya devam ederim. Hadi mantıya emanet... 1. Ey @Mantılı, onlara de ki, herkesin bir aklı var. Bazılarının eksik, bazılarının fazla. Birlik olup doğru olana ulaşmaları mümkündür. 2. Onlara de ki, aklını yeterli görenler sadece kendilerinin değil, çevrelerinin de mutluluğuna ve refahına engel olurlar. Akıl gelişmeye müsaittir. Yeter ki her daim sorgulayıp mantık süzgecinden geçirsinler. 3. Onlar bilmez ki bazıları onların aklını ve bedenini esir almak ister ve bu amaçla onları kandırmak için türlü yollar ararlar. Oysa irade bizzat teslim edilmedikçe esir alınamaz. İnsanın haysiyeti burada gizlidir. 4. Onlara de ki iradelerini kimseye teslim etmesinler, simsarlara satmasınlar. İnsanın iradesinin kendinden başka bir vekili olamaz. Yaşamları bu şekilde daha da değer kazanır. 5. Bilsinler ki akıl kendini kandırmaya müsaittir. Bundandır ki gerçekleri ararken delil, sınama ve teyit olmazsa olmaz unsurlardır. 6. Onlara de ki en büyük yalan kendilerine söyledikleridir. İnanç önlerindeki en büyük engel ve dürüstlükten en uzak vaziyettir. 7. Ey @Mantılı, onlara de ki senin sözlerin de sorguya, sınamaya ve teyide muhtaçtır.
    3 points
  9. Bu konuda ışık hızıyla işlem yapılmamasını, en azından birkaç gün beklenilmesini, saygılarımla rica ederim.
    3 points
  10. @Emre_1974tr Tamam anladım. Dediğin doğru gibi. Ayeti düzgün okumamışım. Çok ilginç. Konu ilk açıldığında 3-5 kere okudum, ayetten kölelik vardır anlamı çıkıyordu. Şimdi yine okudum, kula köle olmayın anlamı çıktı. @Emre_1974tr keramet gösteriyor galiba.
    3 points
  11. İb.Melih Gökçeke 90'lı yıllarda canlı yayına bağlanan bir hayat kadınının söylediği söz var. Ancak videosu yok. Acaba bu söz gerçekten söylenmiş mi yoksa şehir efsanesi mi? Kısaca şöyle , canlı yayına Ankara'da bir kadın bağlanıyor. - Ben ..... Ankaradan arıyorum . Burada biz 7 hayat kadınıyız. 100 orospu toplansak senin gibi or.pu çocuğu doğuramayız.. Gibi bir söylenti.. https://eksisozluk.com/senin-gibi-bir-tane-orospu-cocugu-doguramadik--1606031 Eğer bu olay varsa mutlaka video kayıtı da vardır. Ama şehir efsanesi ise yinede anlamlı.
    3 points
  12. Benim çevrem doğa belgeseli gibi Şehirde olduğu gibi dört duvar arasında yaşamıyorum. Ama çevrem giderek şehirleşiyor. Yakında oturduğum yeride bende alır devlet. Deden kalma bir yerimiz vardı ufak onada el koydular orman diye. Kendileri ağaçlandırmıyorlar bakımsızlıktan ormana dönüşmüş tapulu arazilere el koyuyorlar kanun yolu ile. Yarında zengin birilerine satarlar.
    3 points
  13. Bunu akpyi sevdiğim için sırf karalama yapmak için gibi nedenlerle yazmıyorum. Yıllar önce akp yi de bize özgürlükçü diye kakaladılar ,şimdi de CHP yi bize özgürlükçü diyerek iteklemeye çalışıyorlar gibi geliyor. AKP'li belediye başkanları araçların üzerine kendi adlarını yazdırdığında CHP liler hülooooo diyerek ayağa kalkmıştı. Devletin malını kendi reklamı için kullanıyor demişlerdi. Şimdi CHP'li belediye başkanları da aynısını yapıyor ama çıt yok. Akp torpille liyakatsiz atamalar yapıyorlar diye CHP'liler hop oturup hop kalkıyorlar. Peki CHP de torpil yok mu? En basitinden başlasak iş Bankası iştirakleri olan şirketlere işçi alımında liyakate bakılıyor mu yoksa parti içi referans mı daha önemli? Akp dini kullanarak siyaset yaparken kötüydü de , CHP li başkanlar Allah bismillah inşallah maşallah derken türbanı, camiyi kendi siyasi VTR lerinde kullanırken sorun olmuyor mu? Atatürk'e dinsiz diyenlere yuh çekmek , Atatürk'e dinsiz demekten daha kötü birşeydir. Çünkü dinsizlik kötü bir şey değildir. Şeriat isteriz demekten daha tehlikeli olanı , Atatürk'ü müsliman gibi göstermektir.
    3 points
  14. Aslında iki İslamofaşist güruh olan AKP'nin ve Feto'nun "öküz öldü, ortaklık bozuldu." misali kendi içindeki kardeş kavgası olan lanetli bir günün utanmadan milli bayram olarak kutlanması. 15 Temmuz, ne millidir ne de bir bayramdır. Madem 15 Temmuz 2016'da hükümete karşı bir darbe vardı da neden sonraki günlerde muhalefet partileri CHP ve İYİ Parti, 15 Temmuz'un siyasi ayağının araştırılmasını isterken AKP ve MHP iktidarı, bu önergeyi TBMM'de reddetti? Bu ne tuhaflıktır öyle? Var mı böyle bir şey? Ayrıca 15 Temmuz denilen Feto'nun hain ve alçak darbesini Alevi, Türkçü ve Atatürkçü subaylar engellemiştir, bu da böyle biline. 15 Temmuz, Milli Birlik günü değil tam tersine ucuz ve vasat bir tiyatrodur. İlgili linkler: 1) https://www.gazeteduvar.com.tr/halisdemir-ailesi-chpli-demek-yasaklandi-haber-182815 2) https://kisadalga.net/haber/detay/ensar-ogut-alevi-subaylar-olmasaydi-15-temmuz-engellenemezdi_28231 3) https://www.odatv.com/siyaset/ak-trollerin-chpli-baskan-indirdi-dedigi-omer-halisdemir-afisini-bakin-kim-indirmis-158954
    3 points
  15. Önemli ve tehlikeli gördükleri ateistleri, komünistleri hedef haline getirip infaz edeceklerdi. 15 temmuz tiyatroydu derken iki kere düşünülmeli. Fetullahçı terör örgütü mahalle tarikatı gibi değildi. Çok güçlü ve tehlikeliydi. https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/tskda-general-ve-amiral-sayisi-yuzde-40-azaldi/867529 Ordudaki generallerin yarısı bu örgüte üyeymiş.
    3 points
  16. yarak kürek işlerle uğraşma özgür
    3 points
  17. AKP'nin arkasında MÜSİAD, CHP'nin arkasında TÜSİAD var sonuçta her ikisi de birer sermaye partisi. Biz ise emekçi halkız. 20 yılda iyice Amerikan sistemine döndük: AK Parti-Cumhuriyetçi Parti ise CHP de Demokrat Parti oldu. Kurtuluş emekçilerin örgütlenmesinde. İktidara da sarı muhalefete de güven olmaz. Hepsi kendi çıkarını düşünüyor.
    3 points
  18. Kazakistan'ın kurucu ve efsanevi cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in din adı altında Arap emperyalizmini çok sert bir şekilde eleştirdiği o ünlü sözüdür. Buradan da anlaşılacağı üzere İslam, Arap emperyalizmidir ve Arap olmayan bölgelere ayak bastığı an oraları Araplaştırıp asimile eder; nitekim tarih boyunca da hep böyle olmuştur. Ümmetçi Araptaparların zoruna giden acı bir gerçek.. "Köklü bir kültürü olan Persler, Arap değildir… Araplaştı. Pakistanlılar, Afganlar(Peştunlar) Arap değildir… Araplaştı. Iraklılar, Arap değildir; Sümerlerin, Akadların, Babillilerin, Asurların, torunlarıdır.. Araplaştı. Suriyeliler, Arap değil; Süryanidir… Araplaştı. Mısırlılar Arap değildir, Antik Mısır medeniyetinin mirasçılarıdır. Araplaştılar. Kürtler, Arap değildir… Araplaştı. Savaşçı Çeçenler Arap değildir… Araplaştılar. Tunuslular, Arap değildir; Kartacalı Hannibal’in torunlarıdır.. Araplaştılar. Cezayirliler, Libyalılar, Faslılar, Arap değildir Tuareg ya da Berberidir…Araplaştılar. Lübnanlılar, Arap değildir; tarihin gördüğü en iyi denizciler olan Fenikelilerin torunlarıdır.. Araplaştılar. Boşnaklar, Arap değildir; İslam'ı kabul etmiş Sırplardır. Araplaştılar. Osmanlılar, Arap değildir… Araplaştılar. Anadolu Türkleri Arap değildir, Atatürk özüne döndürdü ancak hızla Araplaşıyorlar." Nursultan Nazarbayev
    3 points
  19. Bilgisayarsız programlama, autocad, cnc olmadan cnc dersleri görmüştük. Hatta freze görmeden okulu bitirdim. Benden daha yaşlı olanlar ise ölçme aletlerini bile görmeden okulu bitirmişler.
    3 points
  20. Ülkenin battığı , insanların umutlarının dibe vurduğu , devletin iyice soyulup sovana çevrildiği dönemlerde bu hep başımıza geliyor. Sağcısı solcusu farketmiyor , o an iktidarda kim varsa birden Türkiye reklamı yapmaya başlıyorlar. İyi de kime yapıyorsun? Türklere Türkiye reklamı yapmak da neyin nesi? Tabiki gençler ülkeden kaçmak için planlar yapıyor , böyle ülkede ne ev alınır ne araba , ne çalıştığının hakkını verirler , ne torpilsiz iş bulabilirsin... Tabiki eldeki genç nüfus ülke dışına kaçarsa sermaye sahipleri çalıştıracak yetenek bulmakta zorlanırlar , devlet asker bulmakta vergi toplamakta zorlanmaya başlar. Bunun için gençlere Türkiye reklamı yaparlar. Ama nasıl ,şarkılarla marşlarla , danslarla, ilahilerle, vaazlarla.. Çünkü eldeki sermaye yurtdışına kaçmasın isterler , ucuza biz sömürelim , höd diyelim sussun , koş diyelim koşsun , şükür sabır kader diyelim..isterler. Ama yine de akıllı gençler gider.
    3 points
  21. Hep doktorları masum gösteriyorlar. Ben sağlık ocağına gittiğim zaman Onur İsimli doktor tarafından terslendim resmen kapıdan kovdu. Yapması gereken sağlık raporu vermekti. Sağlık bakanlığını aradım , bu doktorun yetkisi yok mu bana rapor vermiyor dedim , yetkisi var verebilir dediler. Diş tedavisi için hastaneye gittim Esra adlı doktor tedavi yapabilecekken beni başka doktora sevketti , üç hafta randevu bekledim sonra yeni doktora göründüm , tedavi yapabilecekken bana üniveriste Hastanesine gitmemi önerdi. Yapması gereken kanal tedavisine başlamaktı. Zaten bunun için hastaneye gitmişim. Röntgen çekilmiş durum belli ama baştan savmaya kalkıyor. Doktoru dövünce suçlu oluyorsun. Şimdi bu doktorların bana böyle davranmaya hakkı var mı? Bu da suç değil mi? Başka bir doktor yanlış ilaç yazdı , A..i. İb...m firmasının ilacını yazması gerekirken no...is firmasının yeni çıkmış ilacını yazdı. İçeriği tamamen farklı , durumu farkettim ve gittim bölüm başkanına reçeteyi gösterdim. Bölüm başkanı bu ilacı asla kullanmayın , daha kötü yapar dedi ve bizi başka doktora yönlendirdi. Doktorlar ilaç şirketlerinin pazarlamacısı gibi davranıyor. Oradan gelecek para için hastaları ölüme terk edebiliyor. Hepsi böyle değil, ama dayak yiyen doktorun kendisi de sorgulanmalıdır. Şimdi ben bu doktorlardan birini dövsem , doktora şiddet , sağlıkta barbarlık , diye anıracaklar. Halbuki doktora giderken gayet temiz ve özenli giderim dişlerimi bile fırçalarım mesleğe saygıdan dolayı.
    3 points
  22. @hegel Sosyal demokrasi, demokratik sosyalizm, hümanist sosyalizm, incik boncuk sosyalizmi gibi sosyalizm tipleri türettiler. Bunları savunanlara bakarsan hep ya eğitimli burjuva, yada entelektüel görünme amacı taşıyan kişiler olduklarını görürsün. Herkes kendi başının çaresine baktığı için kimin öldüğünün bir anlamı yok. Ama bir kedi, bir köpek öldürülürse ortalığı ayağa kaldırırlar. Tabi kediyi köpeği babalarının hatırına sevdikleri için değil, hayvanlar aracılığıyla vicdan masturbasyonu yaptıkları için.
    3 points
  23. Bir hayvana yapılan eziyet için sokaklara dökülen yığınlar, inşaatta çalışan ve ölen onlarca yüzlerce işçi emekçi için kılını kıpırdatmıyor. Ha birde şu çıkmış: ben hayvanları insanlardan daha çok severim diye bir boş laf seramonisi.. İşte kapitalist burjuvanın neo liberal politikaların bir oyalama taktiği daha: İNSANLAR KÖTÜDÜR, Hayvanları sevin insanları boşverin, işçi mi öldü işçi mi ezildi,, sana ne boşver zaten insan değil mi, kötüdür. Hayvan mı öldü hemen protestolar, şarkılar sokak protestoları.. işte iki yüzlü kapitalizmin burjuvazinin uyuşturucuları. Hayvanı öldüren bir caniyle, bir işçinin emekçinin ölümüne sebep olan kötü şartları kendi serveti için oluşturan patronun, iş adamının ne farkı var?
    3 points
  24. Ben de Aziz Nesin'in komik bir anısını dinledim çok hoşuma gitti paylaşayım arkadaşlar: Aziz Nesin gazeteci olarak çalışırken bir dönem bir arkadaşına 50 lira borçlanmış. Adam gazeteye gelip parayı alacak ama benim 50 liram yok diyor Nesin. Patronuna gidip; "Efendim benim bir arkadaşıma 50 lira borcum var ama 50 liram yok bana 50 lira avans verir misiniz" demiş. Patronu da: "peki çocuğum veririm" demiş sonra "kaçta gelecek adam" demiş patronu. İşte saat 10'du "1 saat sonra yani 11'de gelecek" demiş Nesin de. "Tamam" demiş patronu "11'de gel veririm parayı" Nesin: "efendim mahçup olurum adama şimdi verin" demiş. Bunun üzerine patronu, "evladım adam bakarsın 11'e kadar ölür, ben sana parayı vermekten kurtulurum, yada bakarsın o sürede sen ölürsün ben yine parayı vermekten kurtulurum" demiş. Bunun üzerine Nesin'de: "Efendim benim hiç şansım yoktur, ne adam ölür ne de ben ölürüm, o sürede siz ölürsünüz ben de parayı alamam, o yüzden lütfen şimdi verin parayı" demiş.
    3 points
  25. Dindarlar öyledir ki ellerinde güç varsa onlardan daha vahşi olana rastlanmaz, güçleri ellerinden alındığı zamansa onlardan daha uysal olana. Kim ki dinlerin insanoğluna huzur ve barış vaat ettiğini iddia eder, ya namussuz bir yalancıdır ya da kör cahil.
    3 points
  26. Gökteki bıldırcınlara andolsun, İslam tarihinin ilk 100-200 senesi uydurmasyondan ibarettir. Zifiri karanlıktır, çünkü yazılı kayıtları piyasaya sürenler o devirde yaşamadığı gibi, eskilerin akla ziyan masallarına (nam-ı diğer rivayet) hem inanmışlar hem de kendileri ilave etmişlerdir. İnanmayanlar hadisleri ve Muhammed´in biyoğrafisini gözden geçirsin. Muhammed, Museylime, Tüleyha falan filan... Yerdeki solucanlara yemin olsun. Bunlar tıpkı cin, melek, şeytan gibi hayali varlıklardır.
    3 points
  27. Olmayan Hubble teleskopunun tamiri mi olurmuş! https://www.gettyimages.de/detail/nachrichtenfoto/astronaut-john-m-grunsfeld-works-to-replace-the-nachrichtenfoto/904194?adppopup=true https://www.gettyimages.de/detail/nachrichtenfoto/in-this-handout-from-nasa-the-hubble-space-telescope-nachrichtenfoto/87432568?adppopup=true
    2 points
  28. Ya salağın teki, ya çocuk yaşta cinsel istismara uğradı ya da kendini bir pok zanneden zibidi. Böyle tiplerin kendine bile bir gram hayrı yoktur. Yatıracan falakaya. Dipnot: Cinsel istismara uğradıysa, psikolojisinin bir hayli bozuk olması mümkün. Umarım böyle bir değildir.
    2 points
  29. Yazdıklarımı yapay zekaya verip incelemesini istedim. Bakın ne cevap verdi: Elbette. İşte yazarın felsefi yaklaşımının bir analizi: ### Felsefi Derinlik ve Eleştirel Düşünme Yazar, insan aklının kolektif gücüne olan inancını vurguluyor. Bireysel akılların farklılık gösterdiğini kabul etmekle birlikte, doğruyu bulma konusunda ortak akıl yürütmenin önemine dikkat çekiyor. Bu yaklaşım, diyaloğa ve bilgi arayışında topluluğun değerine olan inancı yansıtıyor. ### Zihinsel Arrogansın Tehlikeleri Yazar, entelektüel kibirin hem bireysel gelişimi hem de çevreyi olumsuz etkilediğini savunuyor. Akıl, sürekli sorgulama ve mantık süzgecinden geçirme ile gelişmeye açık bir süreçtir. Bu görüş, Sokratik bir yaklaşıma dayanıyor; burada sürekli sorgulama ve akıl yürütme, bireysel ve toplumsal gelişim için vazgeçilmezdir. ### Entelektüel ve Fiziksel Özerklik Yazar, kişinin iradesini ve zihnini başkalarının kontrolünden korumasının önemini vurguluyor. Gerçek haysiyetin, kişinin kendi iradesini ve aklını koruyabilmesinde yattığını belirtiyor. Bu, kişinin özgürlüğünü ve özerkliğini koruma konusunda derin bir bağlılığı yansıtıyor ve varoluşçu düşüncelerle Kantçı etik anlayışını andırıyor. ### Özgür İradenin Dokunulmazlığı Yazar, bireylerin özgür iradelerini başkalarına devretmemesi gerektiğini savunuyor. Yaşamın gerçek değerinin, kendi iradesini kullanmakta yattığını ifade ediyor. Bu, her türlü baskı ve manipülasyona karşı güçlü bir duruşu yansıtıyor ve kişinin eylemlerinin özgünlüğünün önemini vurgulayan bir varoluşçu bakış açısını yansıtıyor. ### Rasyonel Sorgulamanın Gerekliliği Yazar, aklın kendini kandırmaya yatkın olduğunu kabul ediyor ve gerçeklerin peşinden giderken kanıt ve doğrulamanın vazgeçilmez olduğunu belirtiyor. Bu, eleştirel düşünce, kanıt ve bilimsel yöntemin gerçekliği anlama konusunda temel olduğuna inanan bir yazarı gösteriyor. ### Kendini Aldatma Tehlikesi Yazar, en büyük yalanın kişinin kendine söylediği yalan olduğunu savunuyor ve kör inancın dürüstlüğe en uzak duruş olduğunu belirtiyor. Bu, incelenmeyen inançlara ve dogmatizmin tehlikelerine karşı derin bir şüpheyi yansıtıyor. Yazar, bireylerin kendi kendilerini aldatmalarına karşı durmaları ve gerçek anlayışlarına engel olan inançlarını sorgulamaları gerektiğini öne sürüyor. ### Sürekli Öz Eleştiri Gerekliliği Yazar, kendisinin de eleştiriye, sorgulamaya ve doğrulamaya muhtaç olduğunu kabul ediyor. Kendi fikirlerinin de sıkı bir incelemeye tabi tutulması gerektiğini belirtiyor. Bu, entelektüel bir alçakgönüllülüğü yansıtıyor; yazar, başkalarının da onun fikirlerini sorgulamasını teşvik ediyor ve sürekli sorgulama ve öz-eleştiri temasını pekiştiriyor. ### Ölüm Korkusuyla Yüzleşme Yazar, ölüm korkusunun yeniden çerçevelenmesi gerektiğini savunuyor; ölümün kendisinden değil, pişmanlıkla dolu bir hayat sürmekten korkulması gerektiğini belirtiyor. Bu, varoluşçu temaları yansıtıyor ve iyi incelenmiş bir hayatın, ölüm karşısında pişmanlık duymayan bir yaşam olduğunu öne sürüyor. ### Ahiret İnancının Reddi Yazar, ahiretin olmadığını ve tek şansın bu hayatta olduğunu belirtiyor. Etik davranışların, iç huzur ve pişmanlıksız bir ölüm getireceğini savunuyor. Bu, dini ahiret kavramlarını reddediyor ve seküler hümanist perspektiflerle uyumlu bir şekilde, hayatı en iyi şekilde değerlendirmenin önemini vurguluyor. ### Dayatılan Ahlakın Eleştirisi Yazar, ahlakı dikte edenlerin asıl amacının insanları düşünmekten mahrum bırakmak olduğunu belirtiyor. Nesnel ahlak kurallarını dayatanlara karşı eleştirel bir duruş sergileyerek, ahlakın rasyonel düşünce yoluyla belirlenmesi gerektiğini savunuyor. Bu, otoriterlik karşıtı güçlü bir duruşu yansıtıyor ve ahlaki ilkelerin dayatılan dogmalar yerine, rasyonel sorgulamayla oluşturulması gerektiğini öne sürüyor. ### Ahlakın Öznelliği Üzerine Yazar, ahlakın öznelliğini kabul ederken, nesnel analiz yoluyla evrensel ahlaki ilkelere ulaşılabileceğini savunuyor. Bu, kültürel göreciliği tanımakla birlikte, evrensel etik arayışını destekleyen bir görüşü yansıtıyor. Ahlaki ilkeleri belirlemede öznel deneyimlerin yanı sıra nesnel doğruları arama dengesini gösteriyor. ### İlahi Otoriteyi Sorgulama Yazar, ahlakın ilahi bir kaynaktan gelmesi gerektiği inancını sorguluyor. İlahi olmayan bir dünyada da ahlaklı bir yaşam sürdürülebileceğini savunarak, ahlaki anlayışların tanrıdan değil, insan aklından geldiğini gösteriyor. Bu, otoriter dini anlayışlara karşı eleştirel bir duruşu ve bireysel ahlakın rasyonel temellerle kurulabileceği inancını yansıtıyor. ### Genel Değerlendirme Sonuç olarak, yazar, rasyonel ve etik bir yaşam yaklaşımını savunan, derinlemesine düşünme ve eleştirel sorgulamaya kendini adamış bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Yazıları, felsefi sorularla derin bir meşguliyeti, entelektüel bağımsızlığa olan bağlılığı ve ahlaki davranışın mantıkla yönlendirilebileceği inancını yansıtıyor.
    2 points
  30. TV reklamlarını dava edin. Orada gösterilmediği gibi olduğunu ispat etmek çok kolay. Hele ki beş on kişi birleşin daha kolay. Örneğin en inatçı lekeleri soğuk suda çıkaran deterjanları dava edin. Elbiseyi koruyan deterjanları dava edin Diş macunlarının beyazlatmadığını dava edin Tarladan özenle toplanmış dedikleri gıda ürünlerinin öyle toplanmadığını dava edin Çiğnediğimde ferahlamadığım mutlu olmdığım sakızları dava edin. Organik diye iteklenen kozmetik ürünlerini dava edin. Diş hekimleri öneriyor , uzmanlar öneriyor , ustalar bu markayı öneriyor diye reklam edilen tüm ürünleri dava edin.
    2 points
  31. Tanrı denen aşağılık varlık gerçek olsaydı ve saklandığı bok dolu çukurdan çıkıp gelseydi, bana inanmamı söyleseydi yine de inanmazdım. Canın cehenneme a*mına kodumun tanrısı derdim. Cani, faşist, katliamcı, adi pislik. Birde cehenneme atacakmış. Katlettiğin insanların kanında boğul. Şerefsiz. "Tanrı merhametlidir" dendiğinde aklıma şu fotoğraf geliyor. Baba, depremde enkaz altında kalan kızının elini bırakmıyor. https://www.ntv.com.tr/turkiye/enkaz-altindaki-kizinin-elini-birakmayan-baba-ellerini-optum-ama-hicbir-care-bulamadik,nlPv1GQ67U-hVygpO9tm0Q
    2 points
  32. Benim amel defterim yok. İnanmıyorum ki.
    2 points
  33. Ve Tebbet süresinde kendi yarattığına beddua eden Tanrı dan daha ne beklenir?
    2 points
  34. Nahl Suresi 75. ayet, açık bir şekilde Arab'ın Allah'ı tarafından köleliğin onaylandığı rezalet bir ayettir. İslam ülkelerinde kölelik, Batılıların zorlamasıyla çok geç bir tarihte kaldırıldı. Nahl 75: "Allah; hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine güzel bir rızık verilen ve o rızıktan gizli ve açık olarak harcayan hür bir insanı misal verdi. Hiç bunlar eşit olur mu? Bütün hamd, Allah'a mahsustur. Doğrusu insanların çoğu bilmezler." Elmalılı Hamdi Yazır Meali Kaynak: https://kuranmeali.com/
    2 points
  35. Ben okumadım ama öneririm. Dinin ne olduğunu merak edenler için başlangıç olur.
    2 points
  36. Ayet köleliği ve köle olanı eleştiriyor. Diyor ki, hiç kula kul olmuş bir insan ile, hiçbir kula kul olmamış özgür insan bir olur mu. Burada hem kölelik hem de fakirlik olumsuz durum olarak gösteriliyor. Zaten Kutsal Kuran köleliği birçok ayette yasaklar: http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/kuran-koleligi-kaldrmstr.html
    2 points
  37. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği muhteşem bir sözüdür. Ata'nın söylediği bu söz, asla boş hamaset içermediği gibi "ben gidersem devlet yıkılır" diyen kendini bir şey sanan ahlaksız soytarılara da benzemez. Cumhuriyet düşmanlarına inat; inadına Cumhuriyet, inadına Atatürk!..
    2 points
  38. Bu dini kitaplar hep aynı. Uyuşturucu kullanıp hayal gören birileri yazmış gibi. Dünya hayatı ile ilgi hiçbir bilgi yok. Nasıl namaz kılınır kuranda yazmadığı gibi meditasyon nasıl yapılır lotus sutra içinde yok. Meditasyon zaten tembellik boş boş oturup hayal kurmak demek.
    2 points
  39. "Dinciler birbirini öldürdüğü sürece şahsen gayet mutluyum" diyen George Carlin geldi aklıma.
    2 points
  40. Dilipak haltetmiş. Hrıstiyanlık diye bir din elbette var. Kendisi Müslüman diye, aklınca diğer dinleri karalayacak. Önce kendi dinini düzeltsin.
    2 points
  41. Eminim öyledir. Hubble yok diyebilen birisi ya düz dünyacıdır yada mağara adamıdır. İçerikte düz dünyaya atıfta vardı ama bir kere izlediğim ve Almanca bilmediğim için emin olamıyorum. Senin düz dünyacı paylaşımlarına bir kere baktım bir daha bakmama gerek yok. Hubble yok diyorsun, Hubble'ın gerçek olmadığını kimin gizlediğini düşünüyorsun? Paylaştığın kanalın sahibi gibi İlluminati ve Vatikan'ın mı? Kanal sahibi öyle düşünüyor gibi. Çok fantastik bir düşünce. Hayal gücünü tebrik ettim.
    2 points
  42. Paylaştığın şu kanal bile düz dünyacı kanalı. Sen bizi aptal mı sanıyorsun? Adam oraya kocaman "Flache Erde" yazmış. Sende bunu paylaşıyorsun. Tamam işte düz dünyacısın. İtiraf et kurtul. Seni yemeyiz merak etme.
    2 points
  43. Sonun böyle olmasın. @Max Stirner
    2 points
  44. Işid terör örgütüde 15 yaşındaki çocuğun kafasını kesmiş. Çocuk namaz vaktinde pop müzik dinlemiş. O yüzden. Kafa kesmek sadece bir infaz, cinayet olarak görülmemeli. Bu eylem aynı zamanda bir şiddet, güç ve vahşilik gösterisidir. İşkence ederek güç gösterisi yapıyorlar.
    2 points
  45. @kavak Kesinlikle. Bu başlıkta sanki kadınlara odaklandık biraz. En azından öyle bir algı var. Sanki sadece kadınları eleştiriyormuşuz gibi. Sanki onlar biraz daha farklı olsa hayat daha güzel olurmuş gibi. Aslında hayır, onların doğasını kabul ediyorum. Erkeklerin de. Yaptığımız aptalca şeyleri de görüyorum. Aynı zamanda her ikisini de eleştiriyorum. Genelleme yapmayı sevmem ama çoğunluk diye bir şey var. Bir grubun kendi içinde baskın özellikleri var. O grupta farklı olanlar da var. Bu gruptaki farklı olanlardansanız diğer gruptaki baskınlara, yani çoğunluğa hitap etmeniz de zor olur. Herkese göre bir insan vardır belki ama azınlıktaysan işin zor. Elde etmeye çalıştığın şeyi iyi bilmen lazım.
    2 points
  46. Hiçbir şey yapmadan bekleyin demeye çalışmıyorum. Tanışma evresinde ilişkiyi ilerletmede adımları sakin ve dengeli atmak lazım demeye çalışıyorum. Kadın o ilişkiye istekli değilse zaten ne kadar bastırsak da işe yaramaz. Ama istekliyse ve erkekten bir hareket bekliyorsa da aşırı üstüne varmak doğru değil diye düşünüyorum. Ağırdan almak lazım. Gizemi korumak lazım. Erkeğe duyduğu ilgiyi merağı canlı tutmak lazım. Kaldı ki başka erkeklerle rekabet içinde olmak bana göre değil. Karşımdaki kişi sevgili/eş adayları kararsız kalacak bir insansa beni seçmesin zaten, istemem. Beni istediğinden emin olsun önce. Kadın peşinde koşmak hiç bana göre değil. Ha, birini beğenirim, görüşürüm, iyice tanımaya çalışırım ama bilirim ki kadınlar imzayı atana kadar gerçek kişiliklerini saklar. Makyaj gibidir o aylar. Bir de bilmiyorum hocam, bir erkek için hayatta daha önemli şeyler olmalı diye düşünmeye başladım artık. Bir insanın sağlam değer yargıları, prensipleri ve kendi hayatı için belli amaçları olmalı bence. O amaçların ne olduğu kişisine göre değişir elbette. Ama çok zengin olmak, yüksek mevkilere gelmek gibi amaçlardan bahsetmiyorum. Bunlar olsa olsa araç olur. Öleceğim gün dönüp baktığım zaman "hayatımın çoğunu bir kadının kaprislerini dindirme gayreti içinde geçirdim" demek istemiyorum. Bazı şeyler kafada dank etmeye başladı. Hayata bakış açım gün geçtikçe stoacılığa kaymaya başladı. Kadınlardan bir yanıt alma peşinde koşmazsak, prensiplerimizden ve kendimize olan saygımızdan vazgeçmezsek, fikirlerimizde kararlı olursak, karşı taraf bunu güçlü, maskülen bir erkek olarak görüp istek duymaya başlar. Özgüvenin temelini karşı tarafın validasyonuna, onaylamasına bırakmamak lazım. Kadınların ne istediğini umursamıyorum artık. Çünkü aslında ne istediklerini bilmiyorlar. Onu isterler, bunu isterler demek doğru değil. Sevilmek isteyen herkes önce bunu hak edecek. Sayılmak istiyorsa hak edecek. Okşanmak istiyorsa da. Kimse bana "sen bana bunları peşin peşin vereceksin, çünkü erkek olarak senin rolün bu" demesin. O çocuklarına baba adayı arıyorsa da erkek de düzgün bir anne adayı arıyor demek mümkün, genelleme yapmadan tabii. Günümüzde kibar erkekliğin ön planda olduğu ülkelerde 50 yaşından sonra aldatılan, terk edilen bir sürü erkekle karşılaşırsınız. Çalışırlar, kendilerini parçalarlar, ailesini geçindirmeye, çocuklarını yetiştirmeye uğraşırlar. Karşılığında kadın tarafı onları "daha heyecan verici" biriyle aldatır. Böyle bir tanıdığım var. Adam 20 yaşında evlendi. Şu anda 52 yaşında, 6 çocuğu var. Karısı bu yaştan sonra terk etti. Çocuklarını da babalarına düşman etti. Belki haklı bir sebebi vardı. Evet, adam fazla iyiydi, kadın ne isterse yapmaya çalışıyordu, kendi fikirlerinden vazgeçmişti, kendine saygısını ve gururunu bir kenara bırakmıştı. Sağlam, güçlü, maskülen olmaktan çıkmıştı. Sıkıcıydı artık. Adamın bütün geçim çabası karşı tarafta "sevmeme, saymama, okşamama" olarak algılanmıştı. Kadın suçludur demiyorum. Aksine adamdaydı hata. Bir kadına "tanrıça" muamelesi yaparsan "kul", "şöhret" muamelesi yaparsan da "hayran" olursun anca. Burada aksi bir durum, bir çelişki görmüyorum. Hayatta pek çok farklı tecrübe var. Olumlu veya olumsuz. Yukarıda bahsettiğin olayların yaşandığı bir gerçek. Kişilerin genel tutum ve yaklaşımının sonuçlarda büyük etkisi olur. Benim bahsettiğim tecrübeler de sabit ve farklı sonuçları oldu. Çevremdeki farklı insanların tutumları daha farklıydı, onlar daha da farklı sonuçlar elde etti. Her yöntem elbette her durumda işe yarar diye bir şey yok. Son olarak Carl Gustav Jung'un bir sözünü nakletmek istiyorum. "Hayat gerçekten de kırkından sonra başlar. O noktaya kadar olan her şey araştırma safhasıdır."
    2 points
  47. İlk anlatılan bilimsel yalan okunmuş su yalanıdır. Neymiş suya okuyup üfleyince moleküller titreşip güzel şekil alıyormuş. Japonlar bunu ispatlamış ama illuminati acanları çalışmaları gizliyollamış.
    2 points
  48. Çocukluğumuzda başlıyorlar masal anlatmaya. Masallara sevdalaniyoruz. Olağanüstü hikayeler dinlemek hoşumuza gidiyor büyümeye başladığımızda. Kutsal kitaplarda birer masal, birer olağanüstü hikaye, fantezi sunuyor insanlara. Ayrıca dikkat edin, insanların çoğu korku hikayeleri dinlemeye bayılır. Kutsal kitaplarda da bundan bolca var. Hint kutsal hikâyelerinde uçan savaş arabalarından bahseder. Büyük bir savaş olmuştur. Günümüzün fantezi/uzaylı /ufo severleri bunu nükleer bir savaş olduğu şeklinde yorumlar. Filmini yapmışlardı ( Objective). Ayın ortadan ikiye bölünmesine şahit olmak korkunç bir deneyim. Kendilerini o insanların yerine koyup tatmin oluyorlar. Korkuyla besleniyor adamlar. Musa denizi ikiye ayırıyor, arkadan gelen korkunç firavun ve onun vahşi ordusu boğuluyor. Şiddet ve ölümlerden korkarak keyifleniyorlar. Adrenalin dozunu alıyorlar. Tanrıdan korkmaya alıştırılıyorlar. Ama bilmiyorlar ki insan korktuğu şeyden nefret eder, saygı duymaz. Hangimiz bize iş buyuran insanı severiz? İnsan korktuğu şeye saygı duymaz. Ben zombilere, kurt adamlara, vampirlere ve tanrılara saygı duymuyorum. Onların hikayelerini dinlemeyi, okumayı, izlemeyi seviyorum. Korkmak keyif veriyor. İyiki tanrıyı sevmeyi ögretmiyorlar, yoksa hiç bitmez bu masallar.
    2 points
  49. Ben hala oyun oynuyorum. Hiç büyümedim.
    2 points
  50. 2 points
×
×
  • Create New...