Jump to content

Liderler Sıralaması

Popular Content

Showing content with the highest reputation since 03-09-2025 in İçerik

  1. Konu ile alakalı olduğu için Ateistforum'dan bir link vereyim. Yaşamamış Muhammed'in doğumundan önce yazılmış Kuran sayfaları 🤩 Sevgiler
    1 point
  2. Resimler Elisabeth Puin'in bir makalesinden alınmıştır. E. Puin makalesinde Saana Kuran Tomarları'ndan "Sanaa DAM 01-27.1, parşömen 2" sayfasını günümüz Kuranı ile karşılaştırıyor. Resimler, surelerin ve ayetlerin tercümesine gerek bırakmıyor. İki metin arasındaki büyük yazılım farkı hemen göze batıyor. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Resimlerin anahtarı: Son iki resim "Sanaa DAM 01-27.1, parşömen 2"nin orijinalinin resmidir. E. Puin'in başka bir makalesi "Sanaa DAM 01-27.1, parşömen 4 und 5" sayfalarını içeriyor. Bu gün, bahsettiğim bu ikinci makaledeki resimleri ayrıca buraya yüklemek zahmetine katlanmayacağım. Aramızda kalsın! Çoook ve yoğun istek üzerine bu zahmete katlanabilirim. 😉 🫠 Sevgiler
    1 point
  3. Ateizm 90'lılara kalmış. Yazık bu millete:)
    1 point
  4. Hiç sanmıyorum. İnançsız olduğunu forumlarda veya sitelerde yazabilirsin ama dışarıda kimseye bahsetme. Senin iyiliğin için söylüyorum.
    1 point
  5. Marduk gelince galaktik konfederasyon dünyayı işgal planını erteleyecek diyorlar. @Emre_1974tr Sen ne diyorsun bu işe? Senin Marduk hala gelmedi sahi. Gelişi ne zamana ertelendi acaba?
    1 point
  6. @kavak Müslümanlar için, Muhammed Allah'ın önündedir. Müslümanlar, "Biz peygamberler arasında ayrım yapmayız" derler, ama İsa'dan, Musa'dan ya da İbrahim'den bahsettiğinizde çoğu Müslüman susar, bu isimleri sadece dil ucuyla söylerler. Allah’tan bahsedin, yine Müslüman sessiz kalır. Ama ne zaman Muhammed'in ismi geçse ya da salavat getirilmese, hemen tepki göstermeye başlarlar. "Utanmıyor musun?" veya "O senin askerlik arkadaşın mı?" gibi tepkiler duyulmaya başlanır. Hatta Şeriat ile yönetilen ülkelerde, bu durum öldürülmeye kadar gidebilir. Bakara 136'da ne diyor? "Biz Allah'ın her indirdiğine inanırız, peygamberler arasında ayrım yapmayız." İsa'ya İsa, Musa'ya Musa denince bir sorun yok; ama Muhammed'in isminin önüne "Hazreti" getirme, Müslümanlar hemen hoplamaya başlıyor. Bir Müslüman camiye veya bir sohbete gitsin, Allah’ın ismini kaç kez anarsa ansın, kimse bir tarafını kıpırdatmaz bile. Ama Muhammed’in ismi geçtiğinde hemen hoplamaya başlarlar. Çünkü Müslüman için ilah, Muhammed'tir. Hatta bu Put’a tapmaya benzer bir durumdur. Cahiliye döneminde Araplar putlara tapıyordu. Bugün de Müslümanlar, aynı şekilde Muhammed’e tapıyorlar ve hatta onu putlaştırıyor. Cahiliye döneminin gelenekleri aynen devam ediyor. Allah'ın resmini çizin sıkıntı olmaz, Cebrail veya Azrail'in resmini çizin sıkıntı olmaz ama Muhammed'in resimi çizin Müslümanlar adeta canavara dönüşüyor. Müslüman hem Allah sonsuz güç sahibidir, her şeyi o yaratmıştır der ama Muhammed'i, Allah'ın önünde tutar. Şimdi bir Müslüman için bu durum Allah'a hakaret etmek değil midir? İsa'nın, Musa'nın bir sürü filmi var, hepsinde yüzleri gözüküyor. Bir tane Müslüman'ın İsa'nın resmini çizemesiniz, Musa'nın filmini yapamazsınız dediğini gören var mı? Müslümanlara sorunca "Peygamberler arasında ayrım yapmayız" diyorlar. Ama sadece Muhammed'in resmi çizildiğinde ortalık bir anda karışıyor.
    1 point
  7. @Emre_1974tr Senin bu Allah, Bakara Suresi 29. ayette şöyle buyuruyor: “Yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra göğe yöneldi ve onları yedi gök olarak düzenledi.” Fussilet Suresi 12. ayette ise: “Böylece iki günde yedi göğü yarattı. Her göğe görevini vahyetti. En yakın göğü de kandillerle süsledik...” Şimdi gel anlat bakalım, bu "yedi gök" neyin nesi? Atmosfer değil diyelim, çünkü modern bilim bize atmosferin beş ana katmanı olduğunu söylüyor: Troposfer, Stratosfer, Mezosfer, Termosfer ve Ekzosfer. Yedi değil. Peki “en yakın gök” nerede? Mülk Suresi 5’te de aynı ifade tekrar ediliyor: “En yakın göğü kandillerle süsledik...” Burada “kandil” olarak tanımlanan şeyin yıldızlar olduğu açık. Ama burada ciddi bir sorun başlıyor. Yıldızlar, Dünya’dan binlerce kat büyük olan devasa gaz küreleridir. En yakını olan Güneş bile bizden yaklaşık 150 milyon kilometre uzakta. Diğer yıldızlar trilyonlarca kilometre mesafede ve ışık yılıyla ölçülen uzaklıklarda bulunuyor. Nasıl oluyor da bu kadar uzak, devasa yıldızlar “en yakın gök”te sayılıyor? Dahası, Fussilet ve Mülk surelerinde, bu yıldızların (ya da “kandillerin”) şeytanları kovmak için kullanılan "ateşli mermiler" olduğu da ima ediliyor. Ama burada da bir çelişki var: Yıldızlar sabit konumlarda duran, kendi çekim kuvvetleriyle dev sistemleri bir arada tutan, nükleer füzyonla enerji üreten gök cisimleridir. Meteor gibi hareketli nesneler değiller. Meteorlar ise Dünya atmosferine giren ve sürtünme ile yanan, genellikle sadece birkaç saniye görülebilen küçük taşlardır. Eğer Kuran’daki “alevli mermiler” bu meteorlar ise, bu demektir ki şeytanlar/ya da cinler Dünya atmosferinin üst katmanlarında dolanıyor olmalı. Ancak yıldızlar bu katmanların çok ötesindedir — trilyonlarca kilometre uzakta. Ayrıca fizik yasaları çerçevesinde meteorlar yön değiştirmez. Sabit yörüngelere göre hareket ederler. Yani bir cin veya şeytan yön değiştirirse, bir meteor onu “kovalayamaz.” Kaldı ki yıldızların böyle bir işlevi zaten mümkün değil. Güneş’in içine bir milyon Dünya sığabiliyor. Böyle bir kozmik yapının “şeytan kovalamak” gibi bir görevi olması, yalnızca 7. yüzyıl insanının hayal gücüne hitap eder. Sonuç olarak: Yedi kat gök neye karşılık geliyor belli değil. “En yakın gök”te yıldızların olması bilimsel gerçeklikle çelişiyor. Yıldız ve meteor ayrımı metinlerde karıştırılmış gibi görünüyor. Yıldızların cin veya şeytan kovalamak için kullanılması astronomik açıdan absürt. Bu ayetlerin 7. yüzyıl Araplarının dönemin kozmolojik anlayışını yansıttığı oldukça açık. Bugün bilimle kıyaslandığında, bu anlatımların metafor bile olsa evrenin doğasıyla bağdaşmadığı görülüyor.
    1 point
  8. Gılgamış destanında yer yalan tufan hikayesi neredeyse tüm dinlerde ve kültürlerde kendine yer bulmuştur. Bunun böyle olmasının yegane sebebi asırlardan beri süregelen toplumsal göçlerdir. İnsanlar bu sayede hem yaşadığı yöreyi değiştiriyordu hem ticaret yapıyordu hem de bilgi ve kültür alışverişinde bulunuyordu. Bu şekilde farklı coğrafyalardaki insanların bilgileri harmanlanıyordu. Mesela Amerika´ya gidilmeseydi, diğer kıtalardaki insanların patatesten, mısırdan veyahut domatesten haberleri olmayacaktı. Bilgi ve kültür içinde aynısı geçerli. Dolayısıyla kutsal kitapların içeriğine boşuna "Eskilerin masalları" demiyoruz, çünkü kitaplarda yazılan içerikler o devirdeki ve o yöredeki insanların bilgi seviyesini yansıtmaktadır. Mantıklı ve doğal olan budur. Yani dindarların iddia ettiği gibi tanrı/tanrılar bazı sözde peygamberlerin kulağına fısıldamamıştır.
    1 point
  9. Bunun Allah´la ne alakası varmış? Her halükârda insan yazması işte. Değişen bir şey yok, ki kitabın tümünü okuduğunu da zannetmiyorum. Okusan böyle konuşmazsın.
    1 point
×
×
  • Create New...