Valery Legasov Konu tarihi: 22 Temmuz Report Konu tarihi: 22 Temmuz Değerli dostlar, Hepimizin bildiği gibi, Müslümanların temel inançlarından biri şudur: “Allah, zamandan ve mekândan münezzehtir; O, her şeyi bilir ve her şeyi görür.” Peki bu konuyla alakalı Kuran bize ne anlatıyor? “Onlara katımızdan hak geldiğinde, ‘Musa’ya verilen mucizeler ona da verilmeli değil miydi?’ dediler. Daha önce Musa’ya verileni de inkâr etmemişler miydi?” (Kasas, 48) Mekkeliler, Muhammed’e şöyle soruyordu: “Madem Musa gibi bir peygambersin, o halde onunki gibi bir mucize göster: mesela asasını yılana çevir!” Kur’an’ın bu talebe verdiği yanıt özetle şu: “Öncekiler de mucizelere inanmadı; muhtemelen siz de inanmazsınız. Bu yüzden artık mucize yok.” Bu cevap, şu anlama geliyor: “Mucizeyi denedik, işe yaramadı; artık göndermiyoruz.” Ancak bu açıklama, Tanrı’nın her şeyi bilen bir varlık olduğu inancıyla nasıl bağdaşır? Her şeyi bilen bir Tanrı, mucizelerin etkili olup olmayacağını en başından bilmelidir. Eğer bunu insanların tepkisini gözlemleyerek öğreniyorsa, bu Tanrı'nın bilgisiyle ilgili ciddi bir sorun ortaya koyar. Çünkü mutlak bilgiye sahip bir varlık, deneyim yoluyla öğrenmeye ihtiyaç duymaz. Deneme-yanılma yöntemi insanlara mahsustur; Tanrı’ya değil. Öte yandan, “Öncekiler mucizelere inanmadı” şeklindeki iddia da gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. Zira Kur’an’ın kendi anlatımına göre, Musa’nın mucizelerine Firavun ve çevresi direnmiş olsa da, çok sayıda sihirbaz bu mucizeleri görüp iman etmiş, hatta bu uğurda canlarını feda etmişlerdir (A’râf 120–126). Dolayısıyla, “Hiç kimse inanmadı” demek, Kur’an’ın kendi içeriğiyle açıkça çelişmektedir. Ey Müslümanlar! Gelin cevap verin bakalım. Hem bizim Allah'ımız her şeyi bilir diyorsunuz ama Allah'ınız Kuran'da "Ben geçmişte çok mucize gönderdim ama insanlar inanmadı o yüzden artık mucize göndermiyorum" diye cevap veriyor. Her şeyi bilen Allah, gönderdiği mucizilerin işe yarayıp, yaramayacağını nasıl bilmez?
kavak Mesaj tarihi: 22 Temmuz Report Mesaj tarihi: 22 Temmuz 9 saat önce, Valery Legasov yazdı: “Allah, zamandan ve mekândan münezzehtir; O, her şeyi bilir ve her şeyi görür.” Bunu iddia edenler zaman ve mekan ilişkisini bilmezler, ki zamansız yerde mekan ve mekansız yerde zaman fiziksel olarak mümkün değildir. Yani ikisinden bağımsız olarak bir varlığın varlanması imkansızdır. Gökte uçan sivrisineklere andolsun; tersini iddia edenler, muhakkak bir yerlerinden uyduruyordur.
Valery Legasov Mesaj tarihi: 28 Temmuz Yazar Report Mesaj tarihi: 28 Temmuz On 22.07.2025 at 18:46, kavak yazdı: Bunu iddia edenler zaman ve mekan ilişkisini bilmezler, ki zamansız yerde mekan ve mekansız yerde zaman fiziksel olarak mümkün değildir. Yani ikisinden bağımsız olarak bir varlığın varlanması imkansızdır. Gökte uçan sivrisineklere andolsun; tersini iddia edenler, muhakkak bir yerlerinden uyduruyordur. Burada ki asıl sıkıntı Allah'ın deneme yanılma yoluyla bir şeyleri öğreniyor olması. Musa'ya, İsa'ya türlü türlü mucizeler veriyor, asayı yılana çevirme veya hasta insanları tek dokunuşta iyileştirme gibi ama Muhammed'e gelince "Biz geçmişte çok mucize gösterdik ama insanlar inanmadı artık mucize vs. yok" şeklinde cevap veriyor. Hani Allah her şeyi biliyordu? Her şeyi bilen bir Allah, insanların muzice görünce inanıp, inanmayacağını nasıl bilmez?
kavak Mesaj tarihi: 29 Temmuz Report Mesaj tarihi: 29 Temmuz On 28.07.2025 at 07:48, Valery Legasov yazdı: Burada ki asıl sıkıntı Allah'ın deneme yanılma yoluyla bir şeyleri öğreniyor olması. Musa'ya, İsa'ya türlü türlü mucizeler veriyor, asayı yılana çevirme veya hasta insanları tek dokunuşta iyileştirme gibi ama Muhammed'e gelince "Biz geçmişte çok mucize gösterdik ama insanlar inanmadı artık mucize vs. yok" şeklinde cevap veriyor. Hani Allah her şeyi biliyordu? Her şeyi bilen bir Allah, insanların muzice görünce inanıp, inanmayacağını nasıl bilmez? Haklısın, da, bunları dindarlara anlatamazsın. Ona bakarsan, her şeyi önceden bilme iddiası başlı başına fiyaskodan ibaret, çünkü gelecek zaman durumu tamamen bilinmezlik/muğlaklık barındırır. Nasıl ki geçmişi değiştirmek mümkün değilse, geleceği bilmekte mümkün değil. Keza her yazılana inanacak olsaydık, evin yolunu bulamazdık. Hasılı dindarlar her şeyi iddia edebilirler, sorun değil. Meleklerin, cinlerin sahi olduğuna inananların, gezegenlerin üçgen olduğuna inanma potansiyeli bile var. Her şeye inananlar, akla ziyan kutsal kitapları eskilerin masallarından esinlenerek yazmışlar ve yazdıkları saçmalıklara kendileri inanmışlar. Sonra ayıkla pirincin taşını. Artı; İslam kaynaklarına göre Muhammed öldükten sonra en yakın akrabaları (mesela Ayşe vs. Ali) bile birbirine girmiş ve birbirlerine karşı savaşmışlar ve 4 halifeden üçü öldürülmüş. Yani sözde yaşanmış olayların dinle imanla veya mucizelerle uzaktan yakından alakası yok aslında. Resmen bilindik güç savaşları, dalaşları olmuş. Eski peygamberlere isnad edilen mucizelerin aslı astarı yoktur. Tanrı, vahiy, mucize falan filan alayı hikaye. Hepsi bu.
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now