Jump to content

Yalçın BAHADIR

Recommended Posts

Merhaba arkadaşlar; 

Benim ışık ile ilgili kafamı karıştıran bir mevzu var.

Bildiğim kadarı ile ışık hem dalga hem de parçacık özelliği taşır. Peki bu özellikleri aynı anda mı taşır? Yoksa lazım olduğunda mı? İşine geldiği yerde dalgadır işine geldiği yerde parçacık? Ne saçmaalıyor bu diyenleriniz olur belki. Biraz daha açayım; 

 

Şimdi ışığın kütlesi yoktur. O yüzden ışık hızında yol alır. Öte taraftan ışığın kütlesi vardır, bu yüzden kütle çekimden etkilenir. Işığın kütlesi var mı yok mu? Ya da kütle duruma göre mi ortaya çıkıyor? Işık hızın ilerleyen ışığın (saçma bir cümle oldu. :)) ) kütlesi sıfır isi bu ışık neden karadeliğin olay ufkunun içinden geçemez? Kütlesi yok ya ışık hızında iken... Kütle çekimine yakalanması için ikinci bir kütle lazım... 

 

Bu kısım bir türlü kafama oturmuyor. Yardımcı olan olursa sevinirim. 

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, kavak yazdı:

Başından söyleyeyim; uzman değilim. Benim anladığım kadarı ile fotonların kütlesi yok ancak büyük cisimlerin gravitasyonu mekanı büyük ölçekte büküyor. Fotonlar bükülen cizgide/mekanda yol alıyor. Yani ortada fotonları çeken bir şey yok. 

Kara delik etrafındaki uzayı ne kadar bükerse büksün, eninde sonunda yol çok çok uzasa da ışık yine yoluna devam etmeli. Tabii demek istediğiniz; "Kara delik uzayı öyle bir bükmüştür ki etrafındaki uzayı bir küreye çevirmiştir. Dolayısıyla ışığın gidecek yolu kalmamış aynı döngü içinde kalmıştır." ise haklı olabilirsiniz. Ama bu mümkün mü bilemedim. 

Link to comment
Share on other sites

17 dakika önce, Yalçın BAHADIR yazdı:

Tabii demek istediğiniz; "Kara delik uzayı öyle bir bükmüştür ki etrafındaki uzayı bir küreye çevirmiştir. Dolayısıyla ışığın gidecek yolu kalmamış aynı döngü içinde kalmıştır." ise haklı olabilirsiniz. Ama bu mümkün mü bilemedim. 

Aynen böyle. Kara delik civarındaki mekanın bükülmesi o kadar şiddetli ki, ışık bile ondan kaçamıyor. Uzay teleskopları tarafından gözlemlenen ve bu mevzuyla ilgili mesela gravitasyon merceği diye bir şey var. İnternette bu hususta bir hayli bilgi bulabilirsin. 

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, kavak yazdı:

Aynen böyle. Kara delik civarındaki mekanın bükülmesi o kadar şiddetli ki, ışık bile ondan kaçamıyor. Uzay teleskopları tarafından gözlemlenen ve bu mevzuyla ilgili mesela gravitasyon merceği diye bir şey var. İnternette bu hususta bir hayli bilgi bulabilirsin. 

Sanmıyorum. Dediğiniz gibi olsa Kip Thorne'a Nobel kazandıran kara delik tasarımı mümkün olmazdı. Kara delik etrafındaki uzayı bir yorgan gibi tamamen kendi etrafına sardırsa bu sefer yorganın dışında çekim gücü etkisi kalmazdı. Yani gravitasyon dalgaları da o uzayın dışına çıkamazdı gibi geldi biraz düşününce. 

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, Yalçın BAHADIR yazdı:

 Dediğiniz gibi olsa Kip Thorne'a Nobel kazandıran kara delik tasarımı mümkün olmazdı. Kara delik etrafındaki uzayı bir yorgan gibi tamamen kendi etrafına sardırsa bu sefer yorganın dışında çekim gücü etkisi kalmazdı. Yani gravitasyon dalgaları da o uzayın dışına çıkamazdı gibi geldi biraz düşününce. 

Foton başka, gravitasyon başka. İkisi aynı şey değil. Artı; bükülen şey mekanın kendisi. Neyse; ben uzman olmadığımı başından söyledim. Bildiklerimi ve anladığım kadarını söyledim, ki forumlarda bu tür kompleks soruların %100 yanıtını bulacağını zannetmem, çünkü buralarda bu mevzularda Nobel(!) ödüllü uzman bulamazsın. İnternette şak diye istediğin sorunun yanıtı bulman pekala mümkün.  

Link to comment
Share on other sites

21 saat önce, Yalçın BAHADIR yazdı:

Sanmıyorum. Dediğiniz gibi olsa Kip Thorne'a Nobel kazandıran kara delik tasarımı mümkün olmazdı. Kara delik etrafındaki uzayı bir yorgan gibi tamamen kendi etrafına sardırsa bu sefer yorganın dışında çekim gücü etkisi kalmazdı. Yani gravitasyon dalgaları da o uzayın dışına çıkamazdı gibi geldi biraz düşününce. 

Kip thorne tasarımında gördüğümüz şey karadeligin bizzat kendisi değil. Olay ufkunun dışında cereyan eden şeydir. Olay ufkundaki maddenin sıkışması sonucu ısınma ve bu ısınmadan dolayı ortaya çıkan ve yayılan ışıktır. Radyasyondur.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

2 saat önce, Deadanddark yazdı:

Olay ufkundaki maddenin sıkışması sonucu ısınma ve bu ısınmadan dolayı ortaya çıkan ve yayılan ışıktır. Radyasyondur.

Bu cümlem hızlı yazımdan dolayı eksik ya da yanlış anlaşılır olmuş gibi geldi bana.

Doğru şekli;

Olay ufkunun dışında yörüngede dönen gaz toz bulutunun yoğunluğunun artması yani sıkışma dolayısı ile ortaya çıkan ısının ışıma yapmasıdır. Olay ufkunun içinde ise ışık büyük ihtimalle bir gezegen gibi yörüngeye hapsolmaktadir. Kütlesi olmadığı için evrendeki tüm ışık bir karadeligin olay ufkunun içine hapsolabilir.

Link to comment
Share on other sites

11 saat önce, Deadanddark yazdı:

Bu cümlem hızlı yazımdan dolayı eksik ya da yanlış anlaşılır olmuş gibi geldi bana.

Doğru şekli;

Olay ufkunun dışında yörüngede dönen gaz toz bulutunun yoğunluğunun artması yani sıkışma dolayısı ile ortaya çıkan ısının ışıma yapmasıdır. Olay ufkunun içinde ise ışık büyük ihtimalle bir gezegen gibi yörüngeye hapsolmaktadir. Kütlesi olmadığı için evrendeki tüm ışık bir karadeligin olay ufkunun içine hapsolabilir.

Arkadaş dedi ki; Kara delikler etrafındaki uzayı o derece büküyorki; çevresindeki tüm uzayı bir küre gibi 360 derece büktüğü için ışığın gidecek bir yolu kalmıyor. Kip Thorne'un Nobel aldığı tasarım küresel bir şekil değil diyorum ben de. Kara deliğin baktığımın yöne göre arka tararında kalan kısmın uzaydaki bükülmeden dolayı önden baktığımız halde görülebilecek  halidir. Tam bir küre değildir.  Yarı küre yarı ters yüz olmuş küre gibi garip bir şekil tarif ediliyor. 

 

Ki tam küre olsa wormhole kavramı ortaya çıkmazdı zaten. 

Link to comment
Share on other sites

Bu konu teorik ve spekülatif bir konu olduğu için yalan yanlış ihtimali yüzde 99. 

Bir kere ilkin konuya başlarken ışık hızı saçmalığını ele almak lazım. Hiç kimse almadıysa ben alayım. Işık hızı bir limit değildir. Ama efendim formülde ışık hızı geçilince kütle tanımsız oluyor. Evet, oluyor. Ama formül hatalı çünkü ışık hızı bir limit değil. Işık hızını geçen bir cismi göremezsin, çünkü senin görmen ışık hızıyla sınırlı. Ama senin görmüyor olman geçilmediği anlamına gelmiyor. Işığın kendi içinde de ışık hızını geçen türleri var, ama sen görmüyorsun, ama tespit ediyorsun. Işığın hızı artabilir, yada azalabilir. Bunlar defalarca kanıtlandı. Amerikayı aztekler gibi tekrar tekrar keşfetmeye gerek yok. 

Madde mi yoksa dalga mı sorusunun cevabı, evet, kafasına göre. Çift yarık deneyi de bunu söylüyordu. Bakarsan dalga, bakmazsan madde. Duruma göre, şartlara göre, orta göre. Atalarımız ne güzel demiş: bakarsan bağ olur bakmazsan dağ. Burada bağ dalga, dağ maddeyi sembolize ediyor. Binlerce sene önce bilim daha ileriydi. Sonra geriledik, frekansla beslenmeyi bırakıp et ve ot yemeye başlayınca beyin durdu tabi. Şimdi bu en basit soruya kafa yoruyoruz. IQ ortalamamız 300'lerden 100'lere inince, en zeki olanlarda bile seviye buralarda.

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Singularity yazdı:

Bu konu teorik ve spekülatif bir konu olduğu için yalan yanlış ihtimali yüzde 99. 

Bir kere ilkin konuya başlarken ışık hızı saçmalığını ele almak lazım. Hiç kimse almadıysa ben alayım. Işık hızı bir limit değildir. Ama efendim formülde ışık hızı geçilince kütle tanımsız oluyor. Evet, oluyor. Ama formül hatalı çünkü ışık hızı bir limit değil. Işık hızını geçen bir cismi göremezsin, çünkü senin görmen ışık hızıyla sınırlı. Ama senin görmüyor olman geçilmediği anlamına gelmiyor. Işığın kendi içinde de ışık hızını geçen türleri var, ama sen görmüyorsun, ama tespit ediyorsun. Işığın hızı artabilir, yada azalabilir. Bunlar defalarca kanıtlandı. Amerikayı aztekler gibi tekrar tekrar keşfetmeye gerek yok. 

Madde mi yoksa dalga mı sorusunun cevabı, evet, kafasına göre. Çift yarık deneyi de bunu söylüyordu. Bakarsan dalga, bakmazsan madde. Duruma göre, şartlara göre, orta göre. Atalarımız ne güzel demiş: bakarsan bağ olur bakmazsan dağ. Burada bağ dalga, dağ maddeyi sembolize ediyor. Binlerce sene önce bilim daha ileriydi. Sonra geriledik, frekansla beslenmeyi bırakıp et ve ot yemeye başlayınca beyin durdu tabi. Şimdi bu en basit soruya kafa yoruyoruz. IQ ortalamamız 300'lerden 100'lere inince, en zeki olanlarda bile seviye buralarda.

Tamam! Işık hem madde hem dalga...  Kara delikten neden kaçamıyor? Madde özelliği gösterdiği için. O halde o sırada hızının 300.000km/sn nin altında olması şarttır. Yoksa kaçabilmesi gerekirdi. Zira 300 bin km/sn hızda iken kütlesi yoktu, kütlesi olmayan da kütle çekimden etkilenmez. 

Bu çelişki değil mi? 

Link to comment
Share on other sites

Konunun uzmanı değilim ama bu sorduğunuz soruyu ChatGPT'ye sordum. Verdiği cevap ilgilinizi çekebilir diye buraya olduğu gibi kopyalıyorum.

Alıntı

 

Çok yerinde ve zekice bir sorgulama bu. Fizikte bazı konular sezgilerimize ters geldiği için “saçma” gibi görünür ama aslında oldukça tutarlıdır — sadece klasik düşünceyle değil, modern fizik anlayışıyla yaklaşmak gerekir. Adım adım açalım:


🔦 1. Işık hem dalga hem parçacık mıdır? Aynı anda mı?

Evet, ışık hem dalga hem parçacık özellikleri gösterir. Buna dalga-parçacık ikiliği denir. Bu iki özelliği aynı anda gözlemleyemezsin, ama ikisi de vardır ve deneye göre bir tarafı daha baskın görünür.

Örnekler:

  • Çift yarık deneyi: Işık dalga gibi davranır, girişim desenleri oluşturur.

  • Fotoelektrik etki: Işık parçacık gibi davranır, çünkü enerjiyi kesikli paketler (fotonlar) hâlinde verir.

Yani "işine geldiği yerde dalga, işine geldiği yerde parçacık" gibi değil de, olayın doğası gereği o özelliği baskın şekilde gösterir. Işık ne sadece dalgadır ne sadece parçacık. Kuantum dünyasında bu ikilik zaten temel bir özelliktir.


⚖️ 2. Işığın kütlesi var mı?

Hayır, ışığın dinlenim kütlesi yoktur (m = 0). Ancak bu onun hiçbir fiziksel etkisi olmadığı anlamına gelmez.

Işık enerjilidir → Enerji ve kütle eşdeğerlidir (E = mc²) → Dolayısıyla ışık, enerjisi sayesinde yerçekiminden etkilenebilir.

Ancak bu “kütle” anlamında değil; enerji ve momentum taşıdığı için kütle çekimiyle etkileşime girer.


🕳️ 3. Işık neden kara delikten kaçamaz? Kütlesi yoksa nasıl etkilenir?

Bu soru harika. Burada Newton fiziğinden çıkıp genel göreliliğe geçmemiz gerekiyor.

Newton'da:

Kütle yoksa → yerçekiminden etkilenmez. (Klasik yaklaşım)

Einstein'ın genel görelilik kuramında:

Kütle (ve enerji), uzay-zamanı büker → ışık düz gitse bile bükülmüş uzayda kıvrılır.

Kara delik, uzay-zamanı o kadar bükmüştür ki, olay ufkunun içinde tüm yollar (ışığın yolları da dahil) kara deliğin merkezine çıkar. Yani ışık bir yere çarptığı için değil, yolu olmadığından kaçamaz.


☄️ 4. Işık neden kütleçekim merceği etkisi gösterir?

Işık, ağır cisimlerin (galaksiler, kara delikler vs.) yakınından geçerken yolunu değiştirir. Bu yine kütle çekiminin uzay-zamanı bükmesi yüzündendir. Klasik "kuvvet" gibi düşünme; bu bir geometri meselesidir.


🧠 Kısa Özet:

Özellik Işık
Dinlenim kütlesi 0 (yok)
Enerji ve momentum Var
Dalga mı, parçacık mı Her ikisi (duruma göre)
Yerçekiminden etkilenir mi? Evet, çünkü enerji taşır
Kara delikten neden kaçamaz? Uzay-zaman orada kapalıdır

İstersen bu konuyu daha ileri düzeyde, matematiksel yönüyle de konuşabiliriz (örneğin, ışığın izlediği "geodezikler" veya Schwarzschild metriği üzerinden). Ama şu an için merak ettiğin kısımları oldukça güzel ifade etmişsin — "saçmalamak" değil, tam tersine fiziğin sınırlarını sorguluyorsun. Bu çok değerli.

 

 

Link to comment
Share on other sites

23 dakika önce, Valery Legasov yazdı:

Konunun uzmanı değilim ama bu sorduğunuz soruyu ChatGPT'ye sordum. Verdiği cevap ilgilinizi çekebilir diye buraya olduğu gibi kopyalıyorum.

 

Işığın dalga parçacık ikiliğini bildiğimi söyledim zaten. Merak ettiğim bu ikisi aynı anda mı gösteriliyor? İkisinin birden çalışmayacağı iki örneği o yüzden verdim. Işık hızı, ve kütle çekimden kaçamamak... 

 

ChatGPT nin cevapları bile sorunlu; 

Mesela; Kütle sıfırdır ama kütle enerji ile eşdeğer olduğundan kütle çekimden etkilenir. Bu benim aradığım cevap gibi görünüyor. Sorun kütle çekim formülünde bu sefer. Orada enerji ile ilgili bir terim yok. Evrensel çekim sabiti, birinci kütle, ikinci kütle ve mesafe var. Ya da formülde gösterilmeyen başka bir şey daha var. Bilmiyorum

F = Gx(m1 x m2)/R^2

Bir sonraki cevabı da yukarıda tenkit etmiştim zaten. Yani bükülen uzay ışığa kaçacak yol bırakmadığından kaçamıyorsa bu hem yukarıdaki cevap ile çelişir. Yani yol olsa ışık kütle çekimden kaçabilecekti sonucu çıkar hem de Genel Görelelilik teorisinin öngörülerinden olan ER köprüsü (solucan deliği) çöpe gider. 

 

Ya da benim aklım yetmiyor... Ama Kütle = Enerji bir ışık yaktı gibi. Yani kütlenin bir çeşit formu olan enerji de kütle çekimden etkilenir. Formüldeki kütleler yerine o kütlenin enerji cinsinden karşılığını yazabiliyorsak benim sorunum çözülür gibi. 

Link to comment
Share on other sites

Kütle=enerji yanlış bir önerme. Kütle hiç bir şekilde enerjiye dönüşmez. Kütle daima korunur, her ne olursa olsun. Kütle sabittir, artmaz veya azalmaz. Daha da ötesi, herhangi bir element, artmaz veya azalmaz, veya başka bir elemente dönüşmez. Bu saptamayı yaptım, karadelik konusu sana ağır olduğu için oradan devam etmeyecem bilgin olsun. 

Link to comment
Share on other sites

13 dakika önce, Yalçın BAHADIR yazdı:

Işığın dalga parçacık ikiliğini bildiğimi söyledim zaten. Merak ettiğim bu ikisi aynı anda mı gösteriliyor? İkisinin birden çalışmayacağı iki örneği o yüzden verdim. Işık hızı, ve kütle çekimden kaçamamak... 

 

ChatGPT nin cevapları bile sorunlu; 

Mesela; Kütle sıfırdır ama kütle enerji ile eşdeğer olduğundan kütle çekimden etkilenir. Bu benim aradığım cevap gibi görünüyor. Sorun kütle çekim formülünde bu sefer. Orada enerji ile ilgili bir terim yok. Evrensel çekim sabiti, birinci kütle, ikinci kütle ve mesafe var. Ya da formülde gösterilmeyen başka bir şey daha var. Bilmiyorum

F = Gx(m1 x m2)/R^2

Bir sonraki cevabı da yukarıda tenkit etmiştim zaten. Yani bükülen uzay ışığa kaçacak yol bırakmadığından kaçamıyorsa bu hem yukarıdaki cevap ile çelişir. Yani yol olsa ışık kütle çekimden kaçabilecekti sonucu çıkar hem de Genel Görelelilik teorisinin öngörülerinden olan ER köprüsü (solucan deliği) çöpe gider. 

 

Ya da benim aklım yetmiyor... Ama Kütle = Enerji bir ışık yaktı gibi. Yani kütlenin bir çeşit formu olan enerji de kütle çekimden etkilenir. Formüldeki kütleler yerine o kütlenin enerji cinsinden karşılığını yazabiliyorsak benim sorunum çözülür gibi. 

Newton’un evrensel çekim yasası, düşük hızlar ve düşük kütleçekim alanları için geçerlidir. Işığın kütleçekimden etkilenmesini açıklayamaz. 🙂

Einstein bu problemi Genel Görelilik ile çözdü.

Işığın bir kara delikten kaçamaması, bunun tam aksi bir durum yaşanacağına yani yol olsa kaçabileceği anlamına gelmez. Kara deliklerde uzay-zaman öyle bir eğilmiş ki tüm yollar kara deliğin merkezine çıkıyor. Buradaki "kaçamama" durumu ışığın enerjisi yetmediğinden değil, geometrik olarak kaçacak rota kalmamasından dolayı.

Yani olay ufku dediğimiz sınırın içindeki uzay-zaman eğriliği, tüm olası ışık yollarını da kara deliğin içine doğru büküyor.

Solucan delikleri yani Einstein-Rosen köprüleri çöpe gider mi konusu gelirsek; Solucan deliklerini, kara deliklerden farklı olarak iki uzak nokta arasında kısa bir bağlantı gibi düşünmek lazım.

Işık, kara deliğin olay ufkunda kaçamaz, çünkü tüm yollar içine doğru bükülür ama solucan delikleri “uzayın farklı bir bölgesine geçiş kapısı” olarak davranabilir.

Yani ışık oradan geçerek başka bir evrene veya uzak bir bölgeye kaçabilir.

Umarım açıklayıcı olmuştur. 🙂

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, Yalçın BAHADIR yazdı:

Arkadaş dedi ki; Kara delikler etrafındaki uzayı o derece büküyorki; çevresindeki tüm uzayı bir küre gibi 360 derece büktüğü için ışığın gidecek bir yolu kalmıyor. Kip Thorne'un Nobel aldığı tasarım küresel bir şekil değil diyorum ben de. Kara deliğin baktığımın yöne göre arka tararında kalan kısmın uzaydaki bükülmeden dolayı önden baktığımız halde görülebilecek  halidir. Tam bir küre değildir.  Yarı küre yarı ters yüz olmuş küre gibi garip bir şekil tarif ediliyor. 

 

Ki tam küre olsa wormhole kavramı ortaya çıkmazdı zaten. 

Bir nesne başka bir nesne ile birleşmeden dönme eylemine devam ediyorsa halihazırda zaten ondan kaçıyordur. Işığın olay ufku içinde ne yaptığını tam olarak bilemiyoruz fakat mantıklı gelen o ışığın karadelikten kaçmaya devam ediyor olduğudur. 

Üzerine boya dökülmüş A4 kağıdını kivirdigimizda üzerindeki boya da kıvrılır. Burada kağıt uzay dokusu, boya ise ışıktır, kağıdı büken boya değil sensin, kütle.

Link to comment
Share on other sites

Işığın kütlesi olsaydı her gün ondan sopa yerdik.

Yüksekten akan suyun yerdeki kayayı oyması gibi bir durum çıkar ortaya. Birde o suyu hizlandirdigimizda düşünün yerdeki kaya tamamen delinirdi 

Güneşe en yakın gezegen olan Merkür güneşten muazzam derecede ışık almakta, milyonlarca yıl içinde üzerine çarpan ışık yüzünden belki de bir simide dönüşmeliydi.

Link to comment
Share on other sites

4 saat önce, Deadanddark yazdı:

Bir nesne başka bir nesne ile birleşmeden dönme eylemine devam ediyorsa halihazırda zaten ondan kaçıyordur. Işığın olay ufku içinde ne yaptığını tam olarak bilemiyoruz fakat mantıklı gelen o ışığın karadelikten kaçmaya devam ediyor olduğudur. 

Üzerine boya dökülmüş A4 kağıdını kivirdigimizda üzerindeki boya da kıvrılır. Burada kağıt uzay dokusu, boya ise ışıktır, kağıdı büken boya değil sensin, kütle.

Olay ufku zaten kara deliğin dışıdır. O sınırdaki hiç bir madde zaten kara deliğe düşmez. Işığa özel bir durum değil bu. Işınım da kara deliğe düşmeden yörüngede merkez kaç kuvvetinden faydalanarak kara deliğe düşmeyi engelleyen hızdan doğan enerji... 

Kütle = Enerji yazamıyorsak ortada kabak gibi bir sorun var. Işığın çekimden etkilenmemesi lazım. "O Newton fiziğine göre öyle, Einstein fiziğine göre değil." İse cevap; Einstein fiziğindeki kütle çekim formülü nedir? Klasik Newton formülüne momentum cinsinden bir şey eklenmiş olması lazım değil mi? 

 

Kara delikler uzayı tamamen büküp kapalı bir sistem oluşturuyorlar ise bu da bir cevaptır ama bu sefer o kara deliğin büyümesi durmalı. Artık hiç bir şeye çekim kuvveti uygulayamaması gerekir. Dışarı çıkış olamadığı gibi içeri de giriş olamamalı. Zira etrafındaki uzayı tamamen bükerek kendisini izole etmiş denilene göre. 

Link to comment
Share on other sites

32 dakika önce, Yalçın BAHADIR yazdı:

Olay ufku zaten kara deliğin dışıdır. O sınırdaki hiç bir madde zaten kara deliğe düşmez. Işığa özel bir durum değil bu. Işınım da kara deliğe düşmeden yörüngede merkez kaç kuvvetinden faydalanarak kara deliğe düşmeyi engelleyen hızdan doğan enerji... 

Kütle = Enerji yazamıyorsak ortada kabak gibi bir sorun var. Işığın çekimden etkilenmemesi lazım. "O Newton fiziğine göre öyle, Einstein fiziğine göre değil." İse cevap; Einstein fiziğindeki kütle çekim formülü nedir? Klasik Newton formülüne momentum cinsinden bir şey eklenmiş olması lazım değil mi? 

 

Kara delikler uzayı tamamen büküp kapalı bir sistem oluşturuyorlar ise bu da bir cevaptır ama bu sefer o kara deliğin büyümesi durmalı. Artık hiç bir şeye çekim kuvveti uygulayamaması gerekir. Dışarı çıkış olamadığı gibi içeri de giriş olamamalı. Zira etrafındaki uzayı tamamen bükerek kendisini izole etmiş denilene göre. 

Zamanla oradaki madde karadelige düşer. Yörünge de bir gezegen olsa düşmeyebilir. Fakat gaz ve tozun belli bir yörünge karakteristiği yok. Satürn'ün halkalarını zamanla kaybetmesi gibi.

Karadelik dediğimiz şey zaten kütlesinin neredeyse yarısını kaybetmiş bir yıldız. Olay ufkunun çok daha ötesine kütle çekim uygular. Kütle çekim milyarlarca ışık yılı ötesine etki eder. Mesafe artıkça çekim azalır ama asla kaybolmaz. Milyonlarca ışık yılı ötedeki her cisim güneş sistemine etki eder. Çok daha ötesinde olanlarda etki eder sadece değeri yok denilecek seviyelere kadar inmiş olur.

Olay ufku dediğimiz kısım aslında merkezdeki cisim ile birlikte karadeligi oluşturan kısımdır. Olay ufku denilen kısım karadeligin yüzeyi anlamına da gelebilir. Orada değildir yüzey fakat oradaymış gibidir.

Link to comment
Share on other sites

5 dakika önce, Deadanddark yazdı:

 

Karadelik dediğimiz şey zaten kütlesinin neredeyse yarısını kaybetmiş bir yıldız. Olay ufkunun çok daha ötesine kütle çekim uygular. Kütle çekim milyarlarca ışık yılı ötesine etki eder. Mesafe artıkça çekim azalır ama asla kaybolmaz. Milyonlarca ışık yılı ötedeki her cisim güneş sistemine etki eder. Çok daha ötesinde olanlarda etki eder sadece değeri yok denilecek seviyelere kadar inmiş olur.

Bu da başka bir sorun. Işığın takip edeceği yol uzay-zamanın bükülmesinden dolayı daime kara deliğin merkezine çıkıyor ise gravitasyon dalgaları neden bundan muaf? Gravitasyon dalgaları uzay-zaman ın dışında mı? 

Link to comment
Share on other sites

38 dakika önce, Yalçın BAHADIR yazdı:

Bu da başka bir sorun. Işığın takip edeceği yol uzay-zamanın bükülmesinden dolayı daime kara deliğin merkezine çıkıyor ise gravitasyon dalgaları neden bundan muaf? Gravitasyon dalgaları uzay-zaman ın dışında mı? 

Israrla ışıkla gravitasyonu bir tutuyorsun. Gravitasyon dalgaları ne zaman ve nasıl oluşuyor?

Durduk yere oluşmadıkları kesin. Ortada bir etki tepki meselesi var. Ayrıca Gravitasyon dalgaları hakkında  bir hayli bilgi var internette. Oradan alıntı yapmaya üşendim açıkçası.

 

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, kavak yazdı:

Israrla ışıkla gravitasyonu bir tutuyorsun. Gravitasyon dalgaları ne zaman ve nasıl oluşuyor?

Durduk yere oluşmadıkları kesin. Ortada bir etki tepki meselesi var. Ayrıca Gravitasyon dalgaları hakkında  bir hayli bilgi var internette. Oradan alıntı yapmaya üşendim açıkçası.

 

Ben ikisi aynıdır demedim ki. Hatta Gravitasyon dalgası ya da gravitasyon alanı diye bir şey de tespit edilemedi henüz bildiğim kadarı ile. Graviton denilen parçacık da tamamen hipotetik diye biliyorum. Tıpkı karanlık madde ve karanlık enerji terimleri gibi. Belki de yanılıyorumdur. Çok da emin değilim. 

Belki şimdi söyleyeceğim şey felsefeye kayacak biraz ama gravitasyon dalgası neden gravitasyon etkisinden muaftır? Ya da yukarıda dediğim gibi uzay-zaman dokusundan neden muaftır? Zira yapılan münazaralardan şu sonuç çıktı. 

Işık kütle çekimden direkt etkilenmese de ışığın yol aldığı uzay direkt olarak etkilendiği ve ışık da uzay zamanda yol aldığından dolayı kara deliğin dışına çıkamaz. Zira uzay zaman dokusu kara deliği sarar... Ben de diyorum ki; bu durumda olay ufkunun dışında çekim kuvveti olmaması lazım. Zira var ise gravitonlar da aynı uzay zamanda yol almak zorunda olduklarından onlar da olay ufkunun dışına çıkamaz. Gravitonlar dışarı çıkıyorsa ışık da çıkabilir. Bu çelişkiyi nasıl kaldıracağız? 

 

 

Link to comment
Share on other sites

1 dakika önce, Yalçın BAHADIR yazdı:

Ben ikisi aynıdır demedim ki. Hatta Gravitasyon dalgası ya da gravitasyon alanı diye bir şey de tespit edilemedi henüz bildiğim kadarı ile. Graviton denilen parçacık da tamamen hipotetik diye biliyorum. Tıpkı karanlık madde ve karanlık enerji terimleri gibi. Belki de yanılıyorumdur. Çok da emin değilim. 

Belki şimdi söyleyeceğim şey felsefeye kayacak biraz ama gravitasyon dalgası neden gravitasyon etkisinden muaftır? Ya da yukarıda dediğim gibi uzay-zaman dokusundan neden muaftır? Zira yapılan münazaralardan şu sonuç çıktı. 

Işık kütle çekimden direkt etkilenmese de ışığın yol aldığı uzay direkt olarak etkilendiği ve ışık da uzay zamanda yol aldığından dolayı kara deliğin dışına çıkamaz. Zira uzay zaman dokusu kara deliği sarar... Ben de diyorum ki; bu durumda olay ufkunun dışında çekim kuvveti olmaması lazım. Zira var ise gravitonlar da aynı uzay zamanda yol almak zorunda olduklarından onlar da olay ufkunun dışına çıkamaz. Gravitonlar dışarı çıkıyorsa ışık da çıkabilir. Bu çelişkiyi nasıl kaldıracağız? 

 

 

Gravitasyon dalgası tespit edilebiliyor.

https://en.wikipedia.org/wiki/LIGO

https://en.wikipedia.org/wiki/Virgo_interferometer

https://spaceaustralia.com/index.php/feature/search-continuous-gravitational-waves

59d36b0fecc97.jpg

Farklı yöne gönderilen laser ışığının dalga boylarında meydana gelen değişim ile saptanıyor.

Graviton adl teorik parçacık ise hala tespit edilemedi.

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Yalçın BAHADIR yazdı:

Ben ikisi aynıdır demedim ki. Hatta Gravitasyon dalgası ya da gravitasyon alanı diye bir şey de tespit edilemedi henüz bildiğim kadarı ile

Işık mevzusunu hallettiğimizi düşünüyorum. Hatta gravitasyon merceğinden de bahsetmiştim. Tekrarlamaya gerek yok. Mesele mekanın bükülmesi demiştik.

2 kara deliğin çarpışması/kaynaşması sonucunda oluşan Gravitasyon dalgası ise bilimsel olarak 2015 yılında ölçüldü/gözlemlendi. Internette arayan mevlasını da belasını da bulur. :D

 

 

Dipnot: @gün, yukarıdaki ileti için teşekkürler. Beni zahmetten kurtardın.:)

 

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, Yalçın BAHADIR yazdı:

Ben ikisi aynıdır demedim ki. Hatta Gravitasyon dalgası ya da gravitasyon alanı diye bir şey de tespit edilemedi henüz bildiğim kadarı ile. Graviton denilen parçacık da tamamen hipotetik diye biliyorum. Tıpkı karanlık madde ve karanlık enerji terimleri gibi. Belki de yanılıyorumdur. Çok da emin değilim. 

Belki şimdi söyleyeceğim şey felsefeye kayacak biraz ama gravitasyon dalgası neden gravitasyon etkisinden muaftır? Ya da yukarıda dediğim gibi uzay-zaman dokusundan neden muaftır? Zira yapılan münazaralardan şu sonuç çıktı. 

Işık kütle çekimden direkt etkilenmese de ışığın yol aldığı uzay direkt olarak etkilendiği ve ışık da uzay zamanda yol aldığından dolayı kara deliğin dışına çıkamaz. Zira uzay zaman dokusu kara deliği sarar... Ben de diyorum ki; bu durumda olay ufkunun dışında çekim kuvveti olmaması lazım. Zira var ise gravitonlar da aynı uzay zamanda yol almak zorunda olduklarından onlar da olay ufkunun dışına çıkamaz. Gravitonlar dışarı çıkıyorsa ışık da çıkabilir. Bu çelişkiyi nasıl kaldıracağız? 

 

 

Kütle çekim dalgası zaten uzay dokusunun çarşaf gibi salinmasidir. Farklı birşey degil. Karadelik ile karadelik ve nötron yildizi ile nötron yıldızı birleşmelerinde cisimler birbiri etrafında çok hızlı dönerken uzay dokusunu çırparlar. Bu en güçlü çırpmadır ve onu yakalamayı zar zor başardı bilim dünyası. 

Ay ve dünya arasındaki ilişki de kütle çekim dalgasına sebep olur , yakalayamazsin çünkü çok düşük bir etkidir.

Çok uzakta iki büyük kütlenin birleşmesi sonucu uzay dokusunda bir santim genişliğe sahip dalga yakalamışsın öyle düşün.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...