Jump to content

Ateizm Hakkında


Ateist Bakış

Recommended Posts

Bu sıralar çevrede yoğun bir Ateizm'in tanımına yönelik muhabbetler dönüyor.

Öyle ki, Ateist olmayanların yaptıkları tanımlar havalarda uçuşuyor.

Bu tanımlara güya bazı sözde Ateistler de olur diyorlar.

Sırf isimden dolayı Ateizmi sadece Teizme indirgeyenler var.

 

Baştan söyleyeyim bu yanlış.

Bu bir yalandır.

Bunun da kıs ispatını bir cümlede veriyorum:

 

- Büyücülük ve batıl inançlar Teizm ile alakalı değildir.

 

Bu tür saçmalıkları yazanlar en azından bir çocuğunun bile farkedebileceği şu yukarıdaki hususa dikkat edemeyecek kadar aptallar veya her zaman olduğu gibi bu konuda büyük sistematik bir saldırı yapılıyor.

 

İlk önce bu bilinç durumunu açıklayalım.

 

Bilindiği üzere tüm yaşayan bilinçler içerisinde insan bilinci (zihin de diyebiliriz) diğer tüm bilinçlerden farkındalığının farkında olması nedeniyle ayrılır.

Yani insan kendi kendinin de gözlemcisi ve yorumcusu olabilir.

 

 

Ancak insan bilinçlerinin %99'unun, bu diğer canlı türlerindeki bilinçlerden ayrılan özelliği nedeniyle, gerçeklik ile olan etkileşimlerinde rahatsızlıklar ortaya çıkar.

 

Bu rahatsızlıklar, algılanan verilerin işlenmesi sırasında bazı maddesel gerçeklik öğelerine "zihinsel" olarak maddesel gerçekliğin kurallarını ihlal eden katkılarda bulunma şeklinde gösterir kendini.

 

Temelde tüm bu rahatsızlıkları yukarıdaki gibi gerçekleşir.

 

Ancak insan bilinçleri arasında rahatsız olmayan bir grup vardır.

 

Bu grubun ait olduğu bölge rahatsız insanlarca "ATEİZM" olarak tanımlanmıştır.

Ve her ne kadar Ateistlerden bazıları bu tanımı olduğu gibi kelime anlamıyla kabul edecek kadar aptal olsa da, aslında bu tanım bir bilimsel tanımlama değildir.

Bu bir lakap takmadır.

Yani dünnyaya hakim olan RAHATSIZ insanların, kendilerindeki özelliği paylaşmayan adama söyledikleri bir söz.

 

Aynen Fenerbahçelilerin kendi takımlarından olmayanlara "Fenerbahçeli Olmayanlar" demesi gibi.

 

Kısacası bize takılan ATEİST lakabı kısaca "BİZDEN OLMAYANLAR" anlamındadır.

 

Bu hususu ilk önce net belirleyelim.

 

Gelelim Esasında Ateizm ve Ateiste.

 

İnsan bilinçleri arasında algılanan verileri işlerken maddesel gerçeklik kurallarını ihlal etmeyen azınlık bir grup vardır.

 

Bu grup diğer hasta olanlar gibi kafalarında, algıladıkları herşeye kattıkları bir boya veya katkı maddesi içermezler.

Dolayısıyla algıladıkları verileri işleyerek ortaya çıkarttıkları ürünler madde gerçekliğinin aynısı olur.

 

Bu saf, katışıksız ve temiz bir gerçekliklik algısıdır.

Herhangi bir teizm vb kavramla alakası yoktur.

 

 

Her GERÇEK, GÜÇLÜ Ateist; SAF, KATIŞIKSIZ VE TEMİZ BİR GERÇEKLİK ALGISINA SAHİPTİR.

 

Özellikle Ateizme yeni adım atmış genç arkadaşların kendilerinin HASTA TEİSTLER tarafından tanımlanan bir isimden ibaret olmadıklarını bilmeleri laızm.

 

Gerçek Güçlü Ateistler (SAF, KATIŞIKSIZ VE TEMİZ BİR GERÇEKLİK ALGISINA SAHİP BİREYLER) insan bilinçleri içerisinde aklı başında tek gruptur.

Gerçeklik algısı eksiksiz olan tek grupturlar.

 

Bunu koruyun.

Suni ahlaki baskılara aldanmayın.

 

Rahatsız birisinin ne kendisi ne de yaptığı eylemler herhangi bir değere sahip değildir.

Mevcut rahatsızların çok olduğu bir dünyada bunlar tarafından koyulan kanunlar ve hak anlayışları yanlıştır.

Etik anlayışları yanlıştır.

Özellikle Ateist olarak herhangi bir ahlaki yapı için ben de etik bilimine çok sarılmaya çalıştım.

Ancak o bilimi oluşturanların tamamı da rahatsızlardandır.

 

Çünkü Ateist algıda etik yoktur.

Empati vardır. Bilgi vardır.

Ve bilgi ile empati size gerçeği gösterir.

 

Bir insanın yanlış bir önermeyi doğal veya suni iletişim araçlarıyla yaymasına izin veren kurallar yanlıştır.

Ve yanlışın yaşama hakkı yoktur.

 

 

Kısaca,

 

Ateizm, gerçekliğin tek doğru algılanış şeklidir.

Hastalıklar içerisinden Tanrı gibi küçük bir detaya bağlı değildir.

Link to comment
Share on other sites

  • Replies 55
  • Oluşturuldu
  • Last Reply

Top Posters In This Topic

Peki ateistin bakis acisi nasil olmalidir? Her konuda hatta din konusunda da ayni dusunmek zorundalar mi yoksa teizm karsiti olanlarin hepsine ateist diyebilir miyiz? Tanri'nin varolduguna inanmayan ve dinleri reddeden kisilere ateist diyebilir miyiz? Yoksa ateislerin uzlastigi belli alanlar var midir?

 

Benim kisisel gorusum kendini ateist tanimlayan ve teist gorusleri reddedenler ateisttir..

Link to comment
Share on other sites

Peki ateistin bakis acisi nasil olmalidir?

 

point of view 

 

1.

a specified or stated manner of consideration or appraisal; standpoint: from the point of view of a doctor.

2.

an opinion, attitude, or judgment: He refuses to change his point of view in the matter.

3.

the position of the narrator in relation to the story, as indicated by the narrator's outlook from which the events are depicted and by the attitude toward the characters.

 

Yukarıdaki tanımlara dikkat edersen bakış açısı diye tabir edilen şeyin bir saçmalık olduğu ortaya çıkar.

Ne yani? "Su, iki hidrojen bir de oksiyen molekülünden oluşur" veya "bir karenin iç açılarının toplamı 360 derecedir" gibi gerçekler birilerinin pozisyonuna göre değişime mi uğruyor?

Bu ne saçma bir şey?

 

Bakış açısı kullanıyorsa birisi o kişi bilgiden kopmuştur.

Bilginin olduğu yerde bakış açısı olmaz.

 

Bu bağlamda bir Ateist suni ve bilgiden yoksun hastalıklı insanların ürettiği gündemlere bakış açısı sahibi olamaz.

Ateist bilgi sahibi olur.

Bilgi sahibi olmayanlar veya mevcut bilgi hoşlarına gitmeyenler ise bir kavrama yönelik kıçlarından bir tutum uydururlar.

Ona da bakış açısı derler.

Yalandır.

 

 

Her konuda hatta din konusunda da ayni dusunmek zorundalar mi?

 

Bak,

Bilimde, bilgi dahilinde bulunan konularda ayrı düşünce diye bir şey yoktur.

Sen 2 kere 2 hakkında ayrı bir düşünceye mi sahipsin?

Veya "dünya güneşin etrafında döner" ifadesinde ayrı bir düşüncen mi var?

Buna imkan var mı yahu?

 

Eğer bir noktaya, ifadeye yönelik iki farklı düşünce çıkıyorsa o nokta veya ifade hakkında taraflardan biri veya her ikisinde de eksik veya yanlış veri var demektir.

Gerçeklikte iki sonuç olmaz.

 

yoksa teizm karsiti olanlarin hepsine ateist diyebilir miyiz?

 

Diyemezsin.

Teizm karşıtı olan herkes sağlıklı, saf, katışıksız ve temiz gerçeklik algısına sahip değildir.

Bu algıya sahip olanlar sadece ve sadece güçlü, pozitif ateistlerdir.

Bunun nedeni de, sanrılar, dogmalar, ihtimaller vb tüm unsurların tükendiği yer pozitif güçlü ateizmdir.

Mesela bir negatif ateist.

Sağlıklı bir algıya sahip değildir.

Hastalık taşır.

Çünkü tanrı kavramı uzak da olsa ihtimaller dahilinde tutulur.

Bu da hastalıktır.

Aynı şekilde Agnostik, Deist, Panteist, Teist, Budist, Hinduist vb hepsi hastadır.

 

Tanri'nin varolduguna inanmayan ve dinleri reddeden kisilere ateist diyebilir miyiz?

 

Tanrının var olduğuna inanmamak ifadesi yanlıştır.

Tanrının var olmadığını bilmek olacak doğrusu.

Çünkü inanmak veya inanmamak davranışları aynıdır.

- İnanmak: Bir şeyin doğruluğunu kanıtlayıcı yeterli bilgi OLMADIĞI HALDE, o şeye karşı benimsenen kabul veya red (inanmamak) şeklindeki zihinsel bir tutumdur.

 

Buradan da göreceğin üzere Tanrıya inanmıyorum, tanrının var olduğuna inanmıyorum vb gibi ifadeler YETERLİ VERİM YOK ANCAK BU SONUCU TERCİH EDİYORUM anlamına geliyor.

Bilginin olduğu yerde tercihler olmaz.

 

 

Yoksa ateislerin uzlastigi belli alanlar var midir?

 

Açıkçası Güçlü ateistler kendi aralarında pek ihtilafa düşmezler.

Gerek yanlışa olan sert tutum, gerekse diğer zayıf algılı ateistleri uyarma vb konularda hem fikirdirler.

Ancak günümüz Ateizminde Güçlü ateistlerin oranı %5 civarı falan.

%95'lik bir kesim halen daha Agnostisizm kategorisine sokulabilecek düzeyde bir şeyler içeriyor bünyelerinde.

Bu bağlamda evet diyebiliriz.

Güçlü Ateistler büyük uzlaşma içerisindedir.

Özellikle de dogmalarla mücadelelerindeki sertlik ve şiddet konusunda.

 

Benim kisisel gorusum kendini ateist tanimlayan ve teist gorusleri reddedenler ateisttir..

 

Hayır.

Ateist algı diye bir şey var.

Bu algı seviyesinde herşeyi ama herşeyi olduğu haliyle görürsün.

Nasıl matrix filminde neo etrafına bakınca kayıp giden yeşil kodları ve harfleri görüyor? İşte öyle bir seviye bu.

Herşey bilgi dahilinde açıklamayı kendiliğinden buluyor.

Görüş alanına bir cisim yuvarlandığında onun orasını burasını inceleyip nereye ait olduğunu otomatik olarak yerleştiriyor algın.

 

Ve süreçler bilinçleniyor.

Hasta algılı tüm insanların çırpınışlarını ve pislikte yokoluşlarını görüyorsun.

Pislik yaratmalarını görüyorsun.

Kullanmayı bilmediği halde arsızlık ve şiddetle otobüsün koltuğuna oturmalarını ve kaza yapmalarını görüyorsun.

 

Dünyayı ve yaşamı mahvedişlerini görüyorsun.

 

Bu öyle bir şey ki, aynı oranda bir tehdit olması durumunda dünyanın tüm polisleri ve askerleri şiddet kullanmasına rağmen bizlerden saygı ve iyi niyet göstermemizi bekliyorlar.

 

Otobüsü kullanmayı bilmeyen bir adamın koltuğu zorla oturup senin ve ailenin hayatını tehlikeye atması durumunda ne yaparsın?

Şiddetin doruğunu uygularsın.

Hem de haklı olarak.

 

İşte güçlü ateizm böyle bir şey.

Yaşamı olduğu gibi görmek, kafanın içinde dogmalardan gelen tüm senaryolardan arınmış halde tüm bu yaşantıyı deneyimlemek farklı bir şey.

Link to comment
Share on other sites

Ateizmin, metafizik/ ontolojik/teolojik tabani nedir?

 

Bu taban eger bilimsel ise, bilimselligini; ateizmin bir olgu oldugunu gostererek, evrensel onayi oldugunu gostererek ortaya koyun.

 

Eger bilimsel oldugunu ortaya koyamazsaniz, o zaman ateizmin sifati nedir?

 

Yalniz, yanitlar lutfen dusunce ve aciklama icersin. Eger yanitlarda bir kisiye yonelim kisiye satasma, kisiye hakaret v.s. olursa, bu yanit veren yazarin bu konuda bilgisi olmadigi ve sadece sorulan sorulara yanit verememekten gelen bir duygusallikla, savunuya gectigi anlamini tasir.

 

Ayrica, sorular ateizme bir "saldiri" olarak ta algilanmamalidir.

 

Eger ortada boyle bir algi varsa, bunu algilayan kisi; hem neyi savundugunun bilincinde degildir, hem de kendi varliginin bilincinde degildir.

Link to comment
Share on other sites

Ateizmin, metafizik/ ontolojik/teolojik tabani nedir?

 

Bu taban eger bilimsel ise, bilimselligini; ateizmin bir olgu oldugunu gostererek, evrensel onayi oldugunu gostererek ortaya koyun.

 

Eger bilimsel oldugunu ortaya koyamazsaniz, o zaman ateizmin sifati nedir?

 

Yalniz, yanitlar lutfen dusunce ve aciklama icersin. Eger yanitlarda bir kisiye yonelim kisiye satasma, kisiye hakaret v.s. olursa, bu yanit veren yazarin bu konuda bilgisi olmadigi ve sadece sorulan sorulara yanit verememekten gelen bir duygusallikla, savunuya gectigi anlamini tasir.

 

Ayrica, sorular ateizme bir "saldiri" olarak ta algilanmamalidir.

 

Eger ortada boyle bir algi varsa, bunu algilayan kisi; hem neyi savundugunun bilincinde degildir, hem de kendi varliginin bilincinde degildir.

 

Senin sorun yanlış.

Yanlışlığını anlatıyorum.

 

Dijital görüntülerde en küçük parçacıklara, birimlere piksel denir.

Ateizm piksel ile piksellerden oluşan resim arasında zoom yapabilen bir makinedir.

Bu algı seviyesi böyle çalışır.

İrdeler.

Yalanı, mesnetsizliği tespit eder.

Çünkü pikselden görüntüye olan süreci hem zoom in hem de zoom out yapacak bir düzenektedir.

 

Bu verdiğim örnekle kıyaslandığında senin sorun "piksellerin, piksel standartında olduğunu ortaya koyun" veya "piksellerin doğru işlevlere sahip olduğunu ortaya koyun" gibi duruyor.

 

Ve bu soru bir güçlü ateist için sadece sinir bozucu değil, nefret de yaratıyor.

 

Ateizm gerçekliktir.

 

Mesela Güneş Ateisttir.

Çünkü Gerçeklik ile arasında bir uzantı yoktur.

Var olmayı katışıksız ve net bir şekilde gerçekleştirmektedir.

Gerçeklik ile bu gerçeklikteki varlığı arasındaki her türlü alışverişte bu alışverişi değiştiren bir aracı bulunmaz arada.

Ay, gezegenler, yıldızlar, enerji, ışık ne varsa hepsi aynı şekilde Ateisttirler.

 

İnsanın varlığı ile gerçeklik arasındaki alışverişte (var olunan her nano saniye devam eder bu) bu alışverişi değiştiren hastalıklar vardır.

İnsanların büyük çoğunluğu bu hastalığın pençesindedir.

 

Ancak çok küçük bir kesimin varlığı ile gerçeklik arasındaki alışverişte katkı maddeleri ve bozulmalar olmaz.

 

Aynen güneşte, ayda, gezegenlerde, yıldızlarda vb olduğu gibi gerçeklikle varlıkları özdeştir.

Aradaki alışverişi bozan katkı maddeleri ve virüsler olmaz.

 

Bu durumu anlamana imkan yok.

Çünkü senin de gerçeklikle arandaki alışverişte katkı maddeleri ve virüsler var.

 

Mesela yukarıdaki yazın.

Bana soruların.

Bırak ateizmi anlamayı, en ufak bir canlandırma gayreti bile görünmüyor.

 

Güçlü Ateistler ayrı bir türdür.

Biyolojik olarak Homo Sapiens olabiliriz.

Ancak bilişsel olarak bizler farklı bir türüz.

 

Sana benim yapacağım her türlü açıklama anlaşılamaz olacaktır.

Çünkü benden çıkan mesajı bozuk algın değiştirerek okuyor.

 

Nasıl hiç köşesi ve kenarı olmayan bir üçgeni hayal edemiyor ve anlayamıyorsan, bu algıyı da anlayamazsın.

 

 

Sorduğun soru sanki çoktan seçmeli şıklar içerisinde tercihe bağlı olarak bir renkmiş gibi yapıyor ateizmi.

Yani mavi rengi tercih etmişiz gibi.

 

Ateizm mutlak olandır.

Gerçek olandır.

 

Sorun sizlerde.

Seni temin ederim ki sizlerde.

Link to comment
Share on other sites

Daha once de dedigim gibi, benim icin epistemolojik gerceklik onemli, cunku gozleme dayanir.

 

Bu da metafiziki gercekligin akilcilga dayandigini gosterir.

 

Ateizm bir gozlem degil; akilciliktir.

 

 

Cunku gozlem GOZLEMEK ICIN GOZLEMLER, GOZLEMLEMEMEK ICIN DEGIL..

 

Ama,akilciligin gozleme ihtiyaci yoktur, cunku kendisini inandigi dogrusuna sabitler, o dogruyu sahiplenir ve gercege ozdes kilar ve de oturur tartisir.

 

Bilim ve bilimsellikte ise, olgu vardir ve tartisma olmaz.

Link to comment
Share on other sites

Bilim ve bilimsellikte ise, olgu vardir ve tartisma olmaz.

 

Ben de bunu anlatmaya çalışıyorum.

Ateizmin tartışması olmaz.

 

Bilim ve bilimselliği yaratan güç zaten ateizm.

 

Saf ve katışıksız bir gerçeklik algısı referansı olmadan bilim yapılmaz, bilimsellik de olmaz.

 

İşte o saf ve katışıksız gerçeklik algısını inşaa eden şey ateizmdir.

Ancak insanların %99'unun hasta olması nedeniyle bilim ve bilimselliği maniple ediyorlar.

 

Senin gibiler de bu maniple edilmiş bilim ve bilimselliğin kurbanı oluyorlar.

 

Felsefi dayanakların hatalı ve algısı bozuklara dayanıyor.

Link to comment
Share on other sites

Bilim ve bilimselligi yaratan guc, gozlem, teori, teori test ve yanlislanabilirliktir.

 

Ayrica tanri kavraminin bilimsellikte yeri yoktur.

 

Ateizmin tartismasi varki, dunyada herkes ateist degil.

 

 

Ama, olgunun tartismasi olmaz, cunku gozlem ile ve teorisi test edilerek kanitlanmistir.

 

Gercekligin insasi gozleme dayanir, ateizm ise akilciliga dayanir.

 

Ustelik, her bilim adami da ateist degildir, ayrica bilim adami olmayan ateistler vardir.

 

Baslamissin kisisellige ama; ben senin gibilerin ne oldugunu kitleye ve sana birakiyorum.

Link to comment
Share on other sites

Dolayisiyle, ateizm; bilim ve bilimselligin fenomenin gozlemine dayanan olgusal yapisindan ve bunun evrensel onayindan farklidir.

 

Bilim ve bilimsellikte tartisma yoktur, sadece bilimin bilimsel olarak ortaya koyduklarini uygulamak vardir.

 

Aslinda, bir beyinin teist ya da ateist olarak tanri kavramina illa bir anlam ve icerik vermek ve aklini tatmin etmek istemesi sorundur.

 

Aklin soyut olarak ortaya attgi bir kavramin tartismasi zaten bir kisir dongudur. Cunku kimin tanri konusunda ne dusundugu ve savundugu taraf, ancak onun aklinin kendini inandirdigi bir konudur.

 

Bilim de ise akil degil, gozlem rol oynar.

 

Tanrida gozlem veren bir fenomen olmadigindan, bilimin alanina girmez. Bilimin konusu alanina girmeyen tanri kavrami konusunda soylenen her turlu olumlu olumsuz anlam, icerik ve ifade edis te; bilimsel degildir.

Link to comment
Share on other sites

Dolayisiyle, ateizm; bilim ve bilimselligin fenomenin gozlemine dayanan olgusal yapisindan ve bunun evrensel onayindan farklidir.

 

Bilim ve bilimsellikte tartisma yoktur, sadece bilimin bilimsel olarak ortaya koyduklarini uygulamak vardir.

 

Aslinda, bir beyinin teist ya da ateist olarak tanri kavramina illa bir anlam ve icerik vermek ve aklini tatmin etmek istemesi sorundur.

 

Aklin soyut olarak ortaya attgi bir kavramin tartismasi zaten bir kisir dongudur. Cunku kimin tanri konusunda ne dusundugu ve savundugu taraf, ancak onun aklinin kendini inandirdigi bir konudur.

 

Bilim de ise akil degil, gozlem rol oynar.

 

Tanrida gozlem veren bir fenomen olmadigindan, bilimin alanina girmez. Bilimin konusu alanina girmeyen tanri kavrami konusunda soylenen her turlu olumlu olumsuz anlam, icerik ve ifade edis te; bilimsel degildir.

 

Bak senin anlama kıtlığın var.

 

"2x2 = 5 eder" diyen birisine

"Hayır 2x2 = 5 etmez, 2x2= 4 eder" demek bilimselliktir.

 

Buradan hareketle.

 

Tanrı vardır diyenler "2x2=5 eder" derler.

Buna da Tanrı yoktur demek "2x2=4 eder demektir"

 

Sen saçmalıyorsun.

Sana daha öncede söyledim.

Ateizmi bilmiyorsun sen.

Zerre bilgin yok.

 

 

Ateizm aklın zoyut olarak ortaya attığı BİR kavramın çarptığı BİR duvar değildir.

Ateizm akıl ve bilim dışı herşeyin çarptığı BİR duvardır.

 

Tanrı kavramı trilyonlarca akıl ve bilim dışı şeyden sadece birisi.

Bu kavramla ateizmin bu kadar uğraşmasının nedeni bilime, bilimselliğe, akla ve mantığa çok radikal bir şekilde meydan okumasıdır.

 

Bilim diyorsun, Bilimsellik diyorsun, sen bu kavramların nasıl oluştuğunu biliyor musun?

Teist, Deist, Agnostik, Panteist, Budist, Hinduist vs vs ne kadar hasta varsa onlar tarafından mı oluşturuldu sanıyorsun bu anlayış?

 

Hasta bir algı tarafından oluşturulmadı o senin dediğin kavramlar.

 

O dediğin kavramları oluşturan şey SAF VE KATIŞIKSIZ GERÇEKLİK ALGISI'dır yani teistlerin taktığı isimle ATEİZM'dir.

 

Bu nedenle TARTIŞILAMAZ.

 

Senin bu konuya sunduğun sunacağın herşey ancak senin Ateizm hakkında en ufak bir anlayışa sahip olmadığını gösteriyor.

 

O zaman da şu soru kalıyor ortada:

 

- Bilmediğin, deneyimlemediğin şey hakkında ahkam kesmenin hem de bu kestiğin ahkamın Ateistler aleyhine fikirler içermesinin manası nedir?

 

Sen beni en az "ateistler kendi annenizle seks yapıyor musunuz?" diyen bir teist kadar sinirlendiriyorsun.

 

Bilmediği bir şey hakkında ortaya bir sürü şey atan adamda iyi niyet bulunmaz.

Link to comment
Share on other sites

Ateist Forum'a Mantığın yazdığı yazı fiyaskosu gözüme çarptı.

 

Yazı aynen şöyle;

 

Bunca yıldır Ateistforum'da ve Ateizm.org'da ateizmi anlatır dururuz. Buna rağmen, gerek toplumda, gerekse Ateistforum ziyaretçileri arasında -ki bu ziyaretçiler sözde konuya ilgi duyan ve meseleyi araştırmış olması gereken kişilerdir-, ateizmin tam olarak ne olduğunun ve ne olmadığının anlaşılmadığını, netleşmediğini görüyoruz.

 

Belki de ateizmin ne olduğundan çok, biraz da ne olmadığına değinmemiz gerek. Yanlış anlamaların ve geçersiz kabullerin önüne geçebilmek için.

 

Ateizmin ne olduğu tanımından bellidir. Ateizm, teist iddiaların reddidir. Teizmin Tanrı'sına ve dolayısıyla bununla bağlantılı diğer iddialarına inanmamaktır.

 

Ateizm, Tanrı'nın varolmadığının kanıtlanmak zorunda olunduğu bir duruş değildir. 'Güçlü' (pozitif) ateizm Tanrı'nın varolmadığına dair savlar ve iddialarla gelir, ama 'Zayıf' (negatif) ateizm Tanrı'nın varolmadığını kanıtlamakla uğraşmaz. Teist iddiaların ve Tanrı'nın varlığı fikrinin reddinde kullanılabilecek başka bazı yöntemler izler bu tür ateizm. Dolayısıyla, ateizmin tanımında iki bakış açısını da kapsayacak bir ifade yer almak durumundadır, bu yüzden de ateizmin tanımında Tanrı'nın varolmadığını kanıtlama yükümlülüğünü gerekli kılacak ifadeler yer almaz. Ateizm Tanrı'nın varlığı iddiasının reddidir denir. Bu reddin gerekçesi ister böyle bir Tanrı'nın varolmadığının gösterilmiş olması olsun, ister böyle bir Tanrı olduğunu düşünmeye bizi itecek geçerli sebeplerin olmadığının gösterilmesi olsun, sonuçta önemli olan nokta ve ateizmi ateizm yapan nokta, Tanrı'nın varlığı iddiasının reddedilmesidir.

 

Dolayısıyla, ateistten "Madem ateistsin, Tanrı'nın varolmadığını kanıtla" türünde bir talepte bulunulması doğru değildir. Tanrı'nın varolmadığı kanıtlanmadan da ateist olunabilir.

 

Ayrıca, zaten konuyu yeteri kadar incelememiş çoğu kişinin farkında olmadığı birbaşka gerçek, ortada pek çok farklı Tanrı kavramlarının dolaştığıdır. Değişik kişilerin Tanrı'dan anladığı değişik şeylerdir, ve sadece deist, panteist ve agnostiklerin değil, inançlıların bile pek çoğunun ortak bir Tanrı tanımında buluşması zordur. Zaten çoğu kez inançlı, inandığını söylediği Tanrı kavramı konusunda yeteri kadar kafa yormamıştır, ve net bir tanımı olmayan, tartışmadan tartışmaya, konudan konuya anlamı ve tanımı değişen bir Tanrı'ya inanmaktadır. Hatta çoğu ortalama inançlı, zaten inandığı Tanrı'yı tanımlama yetisine de sahip değildir.

 

Bu yüzden, Tanrı hakkında konuşabilmek için zaten önce hangi Tanrı'dan bahsedildiğini netleştirmek, Tanrı'nın doğru dürüst bir tanımını yapmak gerekmektedir. Ancak ondan sonra 'Güçlü' veya 'Zayıf' ateizm, hatta deizm, panteizm, vb gibi ayrımlar yapılmalıdır.

 

Kısacası, ateizm, Tanrı'nın varolmadığını kanıtlamak zorunda olmak demek değildir.

 

***

 

 

Ayrıca ateizm, dünyanın ve evrenin kökeni ile ilgili felsefi soruların cevabını bulduğunu iddia etmek de değildir.

 

Ateist, genel olarak evren ile ilgili, içinde akıllı tasarımcı temaları içermeyen açıklamaları tercih eder haliyle. Ama ateist, evren ile ilgili belli bir spesifik düşünceyi savunmak zorunda olan bir kişi değildir.

 

Ateizmin tanımı ile bağdaşan, evreni teist Tanrı haricinde başka fikirlerle açıklayan, fakat birbirinden farklı pek çok bakış açısı mümkündür ateist birey için. Evrenin nedensiz varolduğunu söylemek de bir ateist fikirdir, evrenin bir nedeni olduğunu, fakat bunun akıllı ve bilinçli bir neden olmadığını söylemek de ateist bir fikirdir, evrenin başlangıcı ve sonu olmayan, dolayısıyla yaratılmamış olduğunu söylemek de ateist bir fikirdir. Hatta, günümüzde evrende varolan zeka ve uygarlığın, çok uzak bir gelecekte, zamanda geriye doğru bir etkide bulunarak evreni yaratmış olabileceği türünde, içinde akıllı tasarımcı temaları taşıyan pek çok fikir de ateist kanatta kabul edilebilecek fikirlerdir. (Teizmle ve teizmin Tanrısı ile bağdaşmadıkları için).

 

Dolayısıyla ateist, evrenin kökeni, hayatın amacı, vs gibi felsefi konularda tek bir şekilde düşünmek zorunda olan bir kişi değildir. Ateistlerin bu konularda ne düşünmeleri gerektiğinin yazılı olduğu, ateizmin bir kutsal kitabı falan bulunmamaktadır.

 

Ateistler genel olarak, bağımsız ve özgür düşünceli bireyler olarak, bu konularda kendi yaptıkları bazı araştırmaların neticesinde bazı fikirleri benimserler. Ya da bu konularda agnostik bir tavır da takınabilirler.

 

Fakat bu, teizmin Tanrı'sı konusunda ateist olmamak için bir sebep değildir.

 

Tanrı kavramı konusunda epistemolojik olarak agnostik olup, ontolojik anlamda inançsız, yani ateist olmak mümkündür, hatta bence tutarlı tavır budur. Çünkü agnostisizm, "Tanrı'nın varolup olmadığı bilinebilir mi?" sorusuna verilebilecek bir potansiyel cevaptır, ateizm ise "Tanrı'ya inanıyor musun?" sorusuna. Yani bu iki eğilim aslında farklı soruları cevaplar.

 

Kısacası ateizm, dünya ve evrenin kökeni ile ilgili temel felsefi soruların kesin cevabının verildiği ve bulunduğu bir alan değildir. Bu konularda birbiriyle uyuşmayan, ya da agnostik tavır takınanların da ateist tanımlaması içinde kalmaları mümkündür.

 

***

 

 

Ayrıca ateizm, belli politik fikirleri veya ahlaki prensipleri savunmak demek de değildir. Ateizmin bu konulara değinen ve bunları tanımlayan bir kutsal kitabı yoktur. Ateistler arasında liberali de vardır, sosyal demokratı da vardır, komünisti de vardır, faşisti de vardır.

 

Ateizm politik prensipler ortaya koymadığı gibi, ahlaki prensipler de ortaya koymaz. Çünkü bu tür konular, ateizmin araştırma konusu içindeki konular değillerdir.

 

Ateizm teizmle ilgilenir, teizmin çürütülmesi ile ilgilenir.

 

Fakat yanlış anlamayı önlemek için hemen ardından şunu da eklemeliyiz ki, bu ateistlerin ahlaki prensipleri yoktur, ateistler ahlaksızdır, ya da ahlaksız olmaları mübahtır anlamına gelmez.

 

Ahlak ateizmin araştırma konusu değildir, ama ateizm misyonu gereği belli bir insan tipi gerektirir. Araştırmacı, sorgulayıcı, entellektüel, okuyan ve inceleyen, vs. Bu ise, dolaylı olarak toplumun kalburüstü kesiminden olmayı ve topluma örnek olmayı gerektirir. Örnek birey ve vatandaş olmanın gerektirdiği özelliklerden biri de haliyle ahlaklı olmaktır, eski zamanların değil ama modern çağın ahlak prensiplerini takip edip uygulamaktır.

 

Yani ateist, kendisini ateist yapan özellikler sebebiyle uygar, çağdaş, bilgili, entellektüel, bilimsel ve ahlaklı bir kimsedir.

 

Bu tür şartlar ateizmin bir kutsal kitabında falan yazılı değildir, ama istatistiksel verilerin gösterdiği sonuç genellikle bu yöndedir.

 

Örneğin ABD'de yapılan istatistiksel araştırmalar, ateistlerin politik olarak muhafazakar değil liberalliğe daha yakın olduğunu göstermektedir. (ABD'de liberal kelimesi ile ifade edilen politik eğilim, bizdeki liberallikle aynı değil. Bizde liberal deyince sağ anlaşılıyor, ABD'de ise politik olarak ikisi de sağ kanatta kalan iki büyük politik eğilimin biraz daha merkeze yakın olanı, yani diğerine göre daha solcu olanı liberal olarak nitelendiriliyor. Yani ABD'de liberal deyince anlaşılan kişiler, bizde sosyal demokrat deyince anlaşılan kişi tiplemesine benziyor).

 

Ayrıca, yine Batı'da yapılan istatistiksel araştırmalar, ateistlerin ortalama olarak muhafazakarlardan daha zeki olduğunu gösteriyor. (IQ düzeyi olarak).

 

Yine Batı'da yapılan araştırmalar, ateistler arasındaki boşanma oranının, inançlılara nazaran daha düşük olduğunu, ateistler arasındaki suç oranının da inançlılara nazaran çok daha düşük olduğunu göstermektedir. (ABD toplumunun %10-15 kadarı ateistken, hapishanedeki suçluların sadece %0.21'i ateisttir Amerika'da).

 

Yani ateizmin politika, ahlak, vs gibi konularda belli bazı prensipleri veya inançları yoktur, ama ateistlerin, kendilerini toplumun dinsel şartlanmalarından kurtaran özellikleri sebebiyle, istatistiksel olarak genellikle belli kişi tiplemelerine uyduğu söylenebilir. (Entellektüel, bilgili, okuyan, araştıran, sorgulayan ve ahlaklı kişilerdir genellikle ateistler).

 

***

 

 

Peki ateistlerin parapsikoloji, UFO'lar, doğaüstü olaylar, fal, büyü, hayaletler, komplo teorileri, vs gibi konulardaki tavırları nasıldır?

 

Yine aynı şekilde, bunlar ateizmin araştırma konusuna giren alanlar değillerdir. Bu yüzden de ateizmin bu konuda dile getirdiği fikir, prensip ve inançlar vardır denemez.

 

Ama ateistlerin büyük çoğunluğu bilimsel/materyalist dünya görüşünü benimsemiş kişilerdir. Dolayısıyla, yine istatistiksel olarak konuya bakacak olursak, ateist dünya görüşünü benimsemiş kişilerin büyük çoğunluğunun bu tür konulara olan bakış açılarının da uyuştuğu gözlenecektir.

 

Ateistler genellikle bilimsel ve kuşkucu kişilerdir. Eleştirel düşünce ve bilimsel kuşkuculuk gibi konularda iyilerdir. Bu yüzden de ateistler arasında dayanaksız veya şüpheli iddialara inananların oranı düşüktür. Yani hayaletler, fal, büyü, komplo teorileri, vs gibi konularda bilimsel bir şüpheciliğin gerektirdiği gibi davranır çoğu ateist.

 

Ateisti yaşadığı toplumun dinini ve inançları sorgulamaya iten özellikleri, haliyle başka alanlardaki şüpheli ve dayanaksız konuları reddetmeye de itmektedir. Yani ortada istatistiksel bir gösterge ve bir eğilim vardır ateistlerin bu konulardaki yaklaşımı ile ilgili olarak, yoksa ateizmin getirdiği prensipler veya inançlar falan sebebiyle değil.

 

***

 

 

Ateizmden olduğundan fazla birşey beklemek doğru değildir. Ateizm, toplumsal sorunlara bir çözüm değildir, politik veya aklaki bir felsefi akım değildir, en derin felsefi sorulara bir cevap değildir.

 

Peki nedir ateizm?

 

Ateizm, bizleri dinlerin insanları uyuşturan, ilkelliğe ve bağnazlığa iten ve günümüzün sözde ileri toplumunu bile esir almış özelliklerinden kurtarabilecek, en azından bu konulardaki mücadelede katkı sağlayabilecek bir bilimsel ve felsefi bakış açısıdır.

 

Türkiye gibi bir ülkede aynı zamanda laikliğin yerleşmesi ve insanların farklı düşüncelere daha fazla tolerans gösterecek bir olgunluğa ulaşmalarını sağlama açısından da önemli bir misyonu olduğu söylenebilir ateizmin.

 

Bunlardan daha fazlasını beklememek gerekir ateizmden.

 

Çünkü, bence bu kadarı bile önemli bir misyondur.

 

Bu yazıyı yazan arkadaş her ne kadar Ateist olduğunu iddia etse de yazdığı yazı "Ateizm Ne Değildir" değil "Non-Teizm Ne Değildir" şeklinde başlıklandırılacaktı.

 

Mantığın yazdığı yazı baştan sona Ateizmi değil Non-Teizmi anlatıyor.

 

Bu bağlamda bu yazı tam bir fiyaskodur.

 

 

Ateizm tanrı inancına odaklı bir şey değildir.

Çoğu yerde zaten bu Ateist isminin yanlış anlaşılması dolayısıyla Free Thinkers vb gibi değişik isimlerle Güçlü Ateist örgütlenmeleri vardır.

 

Eğer bir kişi Ateizm'i sadece teizm karşıtlığına indirgiyorsa o zaman o kişinin Ateizmin totemciliğe, batıl inançlara, yamyamlara, büyüye, ateşe tapmaya, uzaya tapmaya vb dogmalara takındığı tavrın kaynağını açıklaması lazımdır.

 

Bu tavır teizme yönelik tavırla aynıdır.

O halde yukarıdaki yazıda yazılan Ateizmin Teistik iddialar karşıtlığı iddiası yanlıştır, yalandır.

Link to comment
Share on other sites

Ateist Bakış,

 

Sen de ateizmden olduğundan fazla şeyler bekliyor gibisin.

 

Ateizm gerçekten de sadece teizmle ilgilenen bir konudur. Bunu tüm batılı kaynakları, web sayfalarını araştırarak sen de görebilirsin.

 

Benim o yazıda bahsettiğim ateizmdir, non-teizm değil. Non-teizm, deist, agnostik ve panteistleri de kapsar.

 

Senin bahsettiğin "free thinkers", "brights", "skeptics" gibi oluşumlar, yelpazesi ateizmden daha geniş olan oluşumlardır.

 

Batı'da asıl sorun din olmaktan çıkıp, insanları uyutan ve uyuşturan, onları yanıltan pek çok başka çağdaş din ve kült, ya da yanlış inanç ortaya çıktığı için, bunlarla uğraşan çeşitli eğilimler ortaya çıkmıştır. Senin bahsettiklerin öyle kişiler ve oluşumlardır.

 

Bunlar doğal olarak aynı zamanda "ateist" veya "agnostik" oluşumlardır da genellikle, ve din konusu açıldığında din ile ilgili de eleştiri getirirler. Ama uğraştıkları konuların yelpazesi daha geniştir, çünkü o toplumların günümüzdeki sorunları bizim toplumumuzdaki sorunlardan farklıdır.

 

Bugün Batı'da, scientology, uzaylılara tapanların oluşturduğu dinler ve kültler, parapsikoloji, doğaüstü olaylara inanç, medyumluk, hayaletler, fal, büyü, "faith healers", komplo teorileri, vs almış başını yürümüştür ve toplumu bilimsellikten koparan ve bizim toplumumuzda teizmin yaptığını yapan genellikle bu tür şeylerdir oralarda.

 

Onlarda da teizm problemi hala var elbette ve bu bahsettiğim türde kişi ve oluşumlar teizmle de mücadele ederler.

 

Ama yine de durum bizim toplumumuzdan farklıdır. Bizim toplumda din hala en önemli problemdir. Topluma en fazla zarar veren ve bilimselliğin, hoşgörünün ve demokrasinin önündeki en büyük engeldir. Bizde de o bahsettiğim diğer konuların az çok etkisi var, ve onlar da girmeye başladı bize, ama ciddi problem sıralamasında dine kıyasla o konular bizde hala çok gerilerdedir.

 

Biz 11 yıl önce Ateistforum'u ilk açtığımızda, iki ayrı projeyi bir arada başlattık. Bir tanesi Ateizm ve Din sitesi ve bünyesindeki Ateistforum, bir tanesi ise o zaman Bilimsel Düşünce Sayfası adını verdiğimiz bir site ve onun forumuydu.

 

Bir tanesinde dine ve ateizme yönelmeyi, diğerinde ise eksik kalan yukarıda bahsettiğim diğer konulara yönelmeyi hedefledik.

 

Ama kısa süre içinde gördük ki, Bilimse Düşünce Sayfası ve forumu sinek avlarken, Ateizm ve Din sitesi (sonradan adı Ateizm.org oldu) ve Ateistforum popülerleşti ve büyüdü.

 

Yani bizim toplumun asıl ihtiyacı olan şeyin ne olduğu ortaya çıkmış oldu.

 

Daha sonra o Bilimse Düşünce Sayfası ve forumunu kapattık.

 

Yıllar sonra, bu yıl tekrar bu fikri canlandırmak maksadıyla Düşünce Dünyası sitesini ve forumunu açtım zaten.

 

Burada yelpazeyi daha geniş tutup, senin o bahsettiğin diğer konulara da yönelen bir topluluk oluşturmayı umuyorum.

 

Bu sitede odak nokta Bilimse ve Eleştirel düşüncedir çünkü.

 

Ateizm bunun bir alt kümesidir sadece. Sadece ateist olarak ifade ettiğin insan tiplemesi zorunlu olarak bu konularda da aynı düşünecek kişi değildir. Ateistforum'da fala ve hayaletlere inanan ateistlerle de karşılaştık.

 

Dolayısıyla, kavramları ve terimleri yerli yerine oturtmalı, hangi tür kişiden ve eğilimden hangi isimle bahsetmemiz gerektiğine ayrıca karar vermeliyiz.

 

Bizde henüz yukarıda bahsettiğimiz "free thinker", "brights" ya da "skeptics" gibi terimler yok. Ya da yerleşmiş değil.

 

Bizde bilinen "ateist" var sadece. Dolayısıyla sen de ister istemez bu diğer terimlerin de kapsadığı prensipler ve düşünce biçimini ateizme maletmek istiyorsun.

 

Ama ateizmin kapsamı daha dardır. Senin bahsettiğin konular için başka isim ve başka terim gerekir.

 

Henüz Türkiye'de ve Türkçede öyle bir terim yok.

 

Belki bu terimi bu sitede ve ateistforum'da bizler icat etmeli ve yaygınlaştırmaya çalışmalıyız.

Link to comment
Share on other sites

Mantik;

 

 

Yeri gelmisken, burada bir kere daha belirteyim.

 

Ben bir free thinker, yani serbest dusunurum.

 

Serbest dusunur ile ateistin ana farki, serbest dusunur, konulara epistemolojik olarak yaklasir. Tanri konusunda, ateist gibi disbeliever degil; non believerdir, yani "ben her hangibir tanriya karsi/yonelik bir inanc beslemiyorum" diyendir, yine serbest dusunur, din konusunda da non religious, yani dini uygulamasi olmayandir.

 

Teolojiyi ve din felsefelerini de disaridan ve notr algi ile, insanoglunun bir sorunu olarak gozlemler ve ortaya koyar.

 

Yani tanri kavraminin varligi/yoklugu tartismasina girmez. Tanri kavraminin var oldugunun bilincinde ve farkindadir. Ayrica aklin bu tanri kavramina olumlu olumsuz nasil bir anlam ve icerik verdigini ve bu temelde tanri kavrami ile kurdugu bag ne olursa olsun, bunu ortaya koyar ve insanoglunun zihinsel insanlasmasindaki gelisim ve bilinclenmesinin onunde bir engel olarak gorur.

 

Serbest dusunurun, metafizigin hem ontolojik, hem de teolojik olarak ortaya atilan her turlu izm ve bakis acisindan herhangibirini savunusu yoktur. Cunku, bilim ve bilimselligin, buralarda degil; epistemolojide oldugunun bilincinde ve farkindadir.

 

Oyuzden teoloji ve din felsefesi disi olarak; tum ortaya atilmis bu temeldeki izmleri ve din sistemlerini disaridan ve notr algi ile gozleminin sorunsal resmini ortaya koyar

Link to comment
Share on other sites

Ateist Bakış,

 

Sen de ateizmden olduğundan fazla şeyler bekliyor gibisin.

 

Ateizm gerçekten de sadece teizmle ilgilenen bir konudur. Bunu tüm batılı kaynakları, web sayfalarını araştırarak sen de görebilirsin.

 

Benim o yazıda bahsettiğim ateizmdir, non-teizm değil. Non-teizm, deist, agnostik ve panteistleri de kapsar.

 

Senin bahsettiğin "free thinkers", "brights", "skeptics" gibi oluşumlar, yelpazesi ateizmden daha geniş olan oluşumlardır.

 

Batı'da asıl sorun din olmaktan çıkıp, insanları uyutan ve uyuşturan, onları yanıltan pek çok başka çağdaş din ve kült, ya da yanlış inanç ortaya çıktığı için, bunlarla uğraşan çeşitli eğilimler ortaya çıkmıştır. Senin bahsettiklerin öyle kişiler ve oluşumlardır.

 

Bunlar doğal olarak aynı zamanda "ateist" veya "agnostik" oluşumlardır da genellikle, ve din konusu açıldığında din ile ilgili de eleştiri getirirler. Ama uğraştıkları konuların yelpazesi daha geniştir, çünkü o toplumların günümüzdeki sorunları bizim toplumumuzdaki sorunlardan farklıdır.

 

Bugün Batı'da, scientology, uzaylılara tapanların oluşturduğu dinler ve kültler, parapsikoloji, doğaüstü olaylara inanç, medyumluk, hayaletler, fal, büyü, "faith healers", komplo teorileri, vs almış başını yürümüştür ve toplumu bilimsellikten koparan ve bizim toplumumuzda teizmin yaptığını yapan genellikle bu tür şeylerdir oralarda.

 

Onlarda da teizm problemi hala var elbette ve bu bahsettiğim türde kişi ve oluşumlar teizmle de mücadele ederler.

 

Ama yine de durum bizim toplumumuzdan farklıdır. Bizim toplumda din hala en önemli problemdir. Topluma en fazla zarar veren ve bilimselliğin, hoşgörünün ve demokrasinin önündeki en büyük engeldir. Bizde de o bahsettiğim diğer konuların az çok etkisi var, ve onlar da girmeye başladı bize, ama ciddi problem sıralamasında dine kıyasla o konular bizde hala çok gerilerdedir.

 

Biz 11 yıl önce Ateistforum'u ilk açtığımızda, iki ayrı projeyi bir arada başlattık. Bir tanesi Ateizm ve Din sitesi ve bünyesindeki Ateistforum, bir tanesi ise o zaman Bilimsel Düşünce Sayfası adını verdiğimiz bir site ve onun forumuydu.

 

Bir tanesinde dine ve ateizme yönelmeyi, diğerinde ise eksik kalan yukarıda bahsettiğim diğer konulara yönelmeyi hedefledik.

 

Ama kısa süre içinde gördük ki, Bilimse Düşünce Sayfası ve forumu sinek avlarken, Ateizm ve Din sitesi (sonradan adı Ateizm.org oldu) ve Ateistforum popülerleşti ve büyüdü.

 

Yani bizim toplumun asıl ihtiyacı olan şeyin ne olduğu ortaya çıkmış oldu.

 

Daha sonra o Bilimse Düşünce Sayfası ve forumunu kapattık.

 

Yıllar sonra, bu yıl tekrar bu fikri canlandırmak maksadıyla Düşünce Dünyası sitesini ve forumunu açtım zaten.

 

Burada yelpazeyi daha geniş tutup, senin o bahsettiğin diğer konulara da yönelen bir topluluk oluşturmayı umuyorum.

 

Bu sitede odak nokta Bilimse ve Eleştirel düşüncedir çünkü.

 

Ateizm bunun bir alt kümesidir sadece. Sadece ateist olarak ifade ettiğin insan tiplemesi zorunlu olarak bu konularda da aynı düşünecek kişi değildir. Ateistforum'da fala ve hayaletlere inanan ateistlerle de karşılaştık.

 

Dolayısıyla, kavramları ve terimleri yerli yerine oturtmalı, hangi tür kişiden ve eğilimden hangi isimle bahsetmemiz gerektiğine ayrıca karar vermeliyiz.

 

Bizde henüz yukarıda bahsettiğimiz "free thinker", "brights" ya da "skeptics" gibi terimler yok. Ya da yerleşmiş değil.

 

Bizde bilinen "ateist" var sadece. Dolayısıyla sen de ister istemez bu diğer terimlerin de kapsadığı prensipler ve düşünce biçimini ateizme maletmek istiyorsun.

 

Ama ateizmin kapsamı daha dardır. Senin bahsettiğin konular için başka isim ve başka terim gerekir.

 

Henüz Türkiye'de ve Türkçede öyle bir terim yok.

 

Belki bu terimi bu sitede ve ateistforum'da bizler icat etmeli ve yaygınlaştırmaya çalışmalıyız.

 

Mantık,

 

Ben bir anlam yükleme çabası içerisinde değilim.

Bu anlam zaten var.

 

Ben gerçekliği katışıksız ve saf haliyle algılıyorum.

Elime bakınca, parmaklarımı ve elimi biyo-mekanik bir yapı olarak görüyorum.

Ardını ve sonrasını biliyorum.

Başlangıcın gizemi mevcut değil bende (başlangıca ilişkin eksik veriler en fazla %20 bir şey değiştirir, bu da ana konsepti değiştirmez)

Sonun da gizemi ve aciziyeti yok.

 

Ben sizleri bilmiyorum.

Ancak bu durum farklı bir durum.

Pek nadiren çıkıyor ateistler içerisinde benim olduğum durumdan olanlar.

 

Şöyle özetleyeyim, "BEN ETRAFIMDAKİ İNSANLARIN SARHOŞLUĞUNU, AKLI BAŞINDA OLMAYIŞINI, ALGILARININ BOZUK OLDUĞUNU GÖRÜYORUM"

Agnostiğinkini de görüyorum, Panteistinkini de, Teistinkini de, Budistinkini de.

 

Ve Pozitif, Güçlü Ateistler harici komple herkes hasta.

Bu apaçık ortada ya hu.

 

Agnostiğe bakar mısın?

 

Bilginin bilinemezi vardır diyor.

Bilinenden bilinemeze neden geçiyorsun kardeşim?

Bilinemeze neden odaklanıyorsun?

Odaklandığın yetmiyor, neden o bilinemez boyasını bilinmekte olan süreçlere de sürüyorsun?

Neden boşlukta sırf bazı şeylere ihtimaller vermek için bilinemez denen otonom bir bölge, bağımsız bir ülke yaratıyorsun?

 

Buna rahatsızlık denmez de ne denir?

 

Ben bu adama karşıyım.

Ben değil GERÇEKLİK, BİLİM, BİLİMSELLİK, AKIL, MANTIK kısaca DOĞRUYU belirleyen herşey karşı.

 

Ateizm sadece teizm karşıtlığı değildir.

Ben gerçeklikten farklı ortam yaratan (gerçeklikle uyuşmayan durumlar yaratan) herşeye ve herkese karşıyım.

Ve bunları görüyorum.

Gerçekliği oyanı da, hastalık barındıranı da iki üç cümleden sonra görüyorum.

Ve ben Ateistim.

Gerçekliği olduğu gibi algılayanım.

 

Hasta teistlerin bana taktığı "tanrısız" "tanrısı olmayan" "tanrı tanımaz" vb gibi "BU BİZDEN DEĞİLDİR" lakabı beni kısıtlayamaz.

 

Ve ben sizler böyle konuştukça sizleri nasıl algılıyorum biliyor musun?

- Kuranda kullanılan müşrik veya kafir terimini benimseyip hayatlarını buna endeksleyenler olarak görüyorum.

Ve bu durum doğru değil.

 

Sen istediğin kadar geniş bakmaya çalış, istediğin kadar bakış açısı boyut getirmeye çalış; Bu durum yanlış.

 

Ben Ateist kelimesiyle özdeşim.

Bu kelime benim TÜM HASTALIKLARDAN SIYRILIP GERÇEKLİĞE AYIK BİR BİLİNÇLE İLK ADIMIMI ATTIĞIM ZAMANDAKİ KİMLİĞİM.

 

Bu kelimeyi uyduranlar ardında ne olduğunu bilmeyebilirler.

Ama ben ardında ne olduğunu biliyorum.

Sadece Teizme karşıt olan bir bilinç durumuna Ateizm değil Non-Teizm denir ayrıca.

 

 

 

Yeni bir terminoloji bulma konusunda hem fikirim.

 

Çünkü NET, SAF VE KATIŞIKSIZ BİR GERÇEKLİK ALGISININ sadece teizmle karşıtlığı durumuna indirgenmesi yanlıştır.

 

Sadece teizm karşıtlığıyla Ateist olunmaz.

Sadece teizm karşıtı olan adam başka bir algı bozukluğuna sahiptir.

O bozukluğun olması o bilinci Ateist bilinç yapmaz.

Link to comment
Share on other sites

Yani tanri kavraminin varligi/yoklugu tartismasina girmez.

 

Tanrı denen kurgu karakter zaten yoktur.

Bu bir hastalıktır.

 

Bunun tartışmasını yapmıyor ateistler.

 

Tanrı var diyenler "2x2 = 5" diye tahtaya işlem yazıyorlar.

 

Ateist de bu işlemi bu yanlış, böyle sonuç yoktur "2x2 = 4" olacak diye silip değiştiriyor.

 

Ama yine 2x2 = 5 yapıyorlar.

Sebebi sorunca da görünmez bir 1'in, Hasan Amcanın dediğine göre o işlem içerisinde bulunduğunu söylerler.

 

 

Sen hiç etik davranmıyorsun Evrensel-İnsan.

 

Bir akıl hastası, psikiyatra gittiğinde psikiyatr ile rahatsız olup olmadığının tartışmasını mı yapıyor?

Böyle saçma şey mi olur?

 

Sen ciğerlerini üşütüp doktora gideceksin,

Ondan sonra doktorun teşhisi hakkında eşit şart ve şanslarda tartışmaya gireceksin? :)

Sen ne biçim bir mantığa sahipsin?

 

Hiçbir ateist tanrının varlığını tartışmaz.

 

Tanrı denen kurgu karakter yoktur.

 

Tartışma vb ifadeleri kullanamazsın...

Link to comment
Share on other sites

 

Ancak insan bilinçleri arasında rahatsız olmayan bir grup vardır.

 

Bu grubun ait olduğu bölge rahatsız insanlarca "ATEİZM" olarak tanımlanmıştır.

Ve her ne kadar Ateistlerden bazıları bu tanımı olduğu gibi kelime anlamıyla kabul edecek kadar aptal olsa da, aslında bu tanım bir bilimsel tanımlama değildir.

Bu bir lakap takmadır.

Yani dünnyaya hakim olan RAHATSIZ insanların, kendilerindeki özelliği paylaşmayan adama söyledikleri bir söz.

 

Aynen Fenerbahçelilerin kendi takımlarından olmayanlara "Fenerbahçeli Olmayanlar" demesi gibi.

 

Kısacası bize takılan ATEİST lakabı kısaca "BİZDEN OLMAYANLAR" anlamındadır.

 

Bu hususu ilk önce net belirleyelim.

 

Gelelim Esasında Ateizm ve Ateiste.

 

İnsan bilinçleri arasında algılanan verileri işlerken maddesel gerçeklik kurallarını ihlal etmeyen azınlık bir grup vardır.

 

Bu grup diğer hasta olanlar gibi kafalarında, algıladıkları herşeye kattıkları bir boya veya katkı maddesi içermezler.

Dolayısıyla algıladıkları verileri işleyerek ortaya çıkarttıkları ürünler madde gerçekliğinin aynısı olur.

 

Bu saf, katışıksız ve temiz bir gerçekliklik algısıdır.

Herhangi bir teizm vb kavramla alakası yoktur.

 

 

Her GERÇEK, GÜÇLÜ Ateist; SAF, KATIŞIKSIZ VE TEMİZ BİR GERÇEKLİK ALGISINA SAHİPTİR.

 

Özellikle Ateizme yeni adım atmış genç arkadaşların kendilerinin HASTA TEİSTLER tarafından tanımlanan bir isimden ibaret olmadıklarını bilmeleri laızm.

 

Gerçek Güçlü Ateistler (SAF, KATIŞIKSIZ VE TEMİZ BİR GERÇEKLİK ALGISINA SAHİP BİREYLER) insan bilinçleri içerisinde aklı başında tek gruptur.

Gerçeklik algısı eksiksiz olan tek grupturlar.

 

Bunu koruyun.

 

 

Yukarıdaki "şeyler"; Baştan sona kadar çelişki, bastan sona kadar saçmalık, kusmuktan, ishal olmuş birisinin dışkısından farksız pislikler bütünüdür.

 

Öncelikle kendisini sağlıklı olarak tanımlayıp kendsinden olmayana hasta diyip bu da yetmezmiş gibi bu hastalıklı durumunu bir bok sanıp bunun havariliğini yapmak aşırı bir ruh hastalığı, ağır bir sara nöbeti, bir şizofreni halidir.

 

Be adam çoğunluğun olduğu yerde azınlık olana doğal olarak a-çoğunluk (çoğunluktan olmayan) denir. 99 müslüman içerisinde bulunan senin gibi birisi için müslümanlara a-ateist bakış (ateist bakış olmayan) denmez. Aksine sana gayrimüslim (müslüman olmayan) denir. 99'u senin gibi olan bir yerde müslümana ateist bakış olmayan denebilir. Bir müslüman bundan rahatsızlık duymayabilir. Senin tanımını kabullenip üzerine de kendi bir "müslümanım" tanımını ekleyip yoluna devam edebilir. Zaten islam'a giriş öncelikle diğer inanç, din, felsefe vs.leri red etmekle, onların "a"sı, "anti"si olmakla başlar. Bir müslüman "La ilahe" derken "ateist bakış dahil islam dışı herşeyi red ediyorum" der.

 

 

 

 

Suni ahlaki baskılara aldanmayın.

 

Rahatsız birisinin ne kendisi ne de yaptığı eylemler herhangi bir değere sahip değildir.

Mevcut rahatsızların çok olduğu bir dünyada bunlar tarafından koyulan kanunlar ve hak anlayışları yanlıştır.

 

 

Öncelikle şunu kafana ve kafanıza yerleştirin ki hiçbir amaç gütmeyen en büyük iyilik, bir amaca hizmet eden kötülükten daha değerli değildir. Bir yok oluş uğruna yaşayıp kurda kuşa yem olamayacak kadar adi bir leş olacak olan birisi, değerden bahsetme, bunu geçelim üstüne utanmadan karşısındakine değersiz deme hakkına sahip değildir. Bana kalsa sizin gibilere yaşam hakkı dahi tanımam. Ancak insanlara fayda verdiğiniz müddetçe yaşam hakkı tanırım. Hiçbir işe yaramayan bundan ötesi zarar veren sizin gibi parazitler, asalaklar yok edilmelidirler.

 

 

 

 

Etik anlayışları yanlıştır.

Özellikle Ateist olarak herhangi bir ahlaki yapı için ben de etik bilimine çok sarılmaya çalıştım.

Ancak o bilimi oluşturanların tamamı da rahatsızlardandır.

 

Çünkü Ateist algıda etik yoktur.

Empati vardır. Bilgi vardır.

Ve bilgi ile empati size gerçeği gösterir.

 

Bir insanın yanlış bir önermeyi doğal veya suni iletişim araçlarıyla yaymasına izin veren kurallar yanlıştır.

Ve yanlışın yaşama hakkı yoktur.

 

Etiği ortaya çıkaran ne? Empati değil mi? Empatisi olmayan adam hangi etiği benimser? Etiği oluşturan ve ayakta tutan tek şey empatidir. Empati gerçeği göstermez sadece bilgi gerçeği gösterir. Bilginin idama götürdüğü birisini empati kurarak yani ölüm acısını hissedip kendine yapılmasını istemediğin birşeyi ona yapmayıp bilginin gerektirdiğini yapmaktan vazgeçemezsin. Sende kafa da yok bunu bir kez daha anlamış olduk. Kafa kafa diye sayıklayan kas kafalı yufka yüreklinin tekisin. İşte sen ve senin gibiler, duygularına yenik düşüp gerçekliği ve bilgiyi satarlar.

 

 

Yukarıdaki tanımlara dikkat edersen bakış açısı diye tabir edilen şeyin bir saçmalık olduğu ortaya çıkar.

 

İşte karşınızda bakış açısına saçmalık diyen "Ateist Bakış" rumuzlu halis muhlis bir çelişki makinası saçmalamatör.

 

 

Bakış açısı kullanıyorsa birisi o kişi bilgiden kopmuştur.

Bilginin olduğu yerde bakış açısı olmaz.

 

Bu bağlamda bir Ateist suni ve bilgiden yoksun hastalıklı insanların ürettiği gündemlere bakış açısı sahibi olamaz.

Ateist bilgi sahibi olur.

Bilgi sahibi olmayanlar veya mevcut bilgi hoşlarına gitmeyenler ise bir kavrama yönelik kıçlarından bir tutum uydururlar.

Ona da bakış açısı derler.

Yalandır.

 

https://www.facebook.com/video/?id=270839262965

 

Yukarıdaki linkte göz yanılsaması ve zaman yavaşlatılması ile ilgili videoları bir incele bakalım. Gerçekten de gerçeği mi görüyorsun yoksa gerçeklik algını mı? anla.

 

 

Veya "dünya güneşin etrafında döner" ifadesinde ayrı bir düşüncen mi var?

Buna imkan var mı yahu?

 

Be zırcahil herif, be yobaz adam! Bilimin temelini oluşturan ne? Şüphecilik, sorgulama değil mi? Dünya pizza şeklindedir diyen hurafecileri alt eden o beğenmediğin "ayrı düşünceler" değil miydi?

 

 

Eğer bir noktaya, ifadeye yönelik iki farklı düşünce çıkıyorsa o nokta veya ifade hakkında taraflardan biri veya her ikisinde de eksik veya yanlış veri var demektir.

Gerçeklikte iki sonuç olmaz.

 

Evet gerçeklikte kesinlikle iki sonuç çıkmaz; Birçok gerçeklik algısı çıkar ancak senin gibi yobaz mankafalar işin aslını araştırmadan her gördüğü sakallıya dede der, hacı der.

 

 

 

Tanrının var olduğuna inanmamak ifadesi yanlıştır.

Tanrının var olmadığını bilmek olacak doğrusu.

Çünkü inanmak veya inanmamak davranışları aynıdır.

- İnanmak: Bir şeyin doğruluğunu kanıtlayıcı yeterli bilgi OLMADIĞI HALDE, o şeye karşı benimsenen kabul veya red (inanmamak) şeklindeki zihinsel bir tutumdur.

 

Tanrı'nın olmadığına inanmamak ifadesi doğru bir tanımlamadır. Tanrı'nın var olmadığını bilmek olacak yanlışı.

-İnanmak: Bir şeyin doğruluğunu kanıtlayıcı yeterli bilgi OLDUĞU İÇİN, o şeye karşı benimsenen kabul şeklindeki zihinsel bir tutumdur. Bir örnekle;

 

"x şahış bana daha önce a doğru bilgisini verdiği için şimdiki verdiği b bilgisine inanıyorum: doğruluğuna ikna oldum, kanaat getirdim."

 

 

 

 

Ateist algı diye bir şey var.

Bu algı seviyesinde herşeyi ama herşeyi olduğu haliyle görürsün.

 

Ateist algı denilen şey senin dediğin şey ise tamamen mankafaca bir yobazlıktan, yüzeysellikten, şekilcilikten başka birşey değildir.

 

 

İşte güçlü ateizm böyle bir şey.

Yaşamı olduğu gibi görmek, kafanın içinde dogmalardan gelen tüm senaryolardan arınmış halde tüm bu yaşantıyı deneyimlemek farklı bir şey.

 

Olduğu gibi değil istediğin gibi görmektir. Buna algıda seçicilik deniyor. Sen gerçekliği değil gerçeklik algını görüyorsun. Gerçekliği görebilmen için her açıdan bakmalısın -ki doğrusunu tespit edebilesin.

 

 

 

Ate Bakış:

 

"Mesela Güneş Ateisttir.

Çünkü Gerçeklik ile arasında bir uzantı yoktur.

Var olmayı katışıksız ve net bir şekilde gerçekleştirmektedir.

Gerçeklik ile bu gerçeklikteki varlığı arasındaki her türlü alışverişte bu alışverişi değiştiren bir aracı bulunmaz arada.

Ay, gezegenler, yıldızlar, enerji, ışık ne varsa hepsi aynı şekilde Ateisttirler."

 

 

Hayır, değildirler. Hepsi de dogmatik (sabit) bir şekilde, sabit (dogmatik) yörüngelerde akıp gitmektedirler. Yani sapına kadar teisttirler. :)

 

 

 

 

evrensel-insan:

 

"Ayrica tanri kavraminin bilimsellikte yeri yoktur."

 

Vardır.

 

evrensel-insan:

 

"Bilim de ise akil degil, gozlem rol oynar.

 

Tanrida gozlem veren bir fenomen olmadigindan, bilimin alanina girmez. Bilimin konusu alanina girmeyen tanri kavrami konusunda soylenen her turlu olumlu olumsuz anlam, icerik ve ifade edis te; bilimsel degildir."

 

Bilimseldir.

 

 

 

 

 

Ate Bakış:

 

"Sen beni en az "ateistler kendi annenizle seks yapıyor musunuz?" diyen bir teist kadar sinirlendiriyorsun."

 

Niye sinirleniyorsun ki? Sende etik denen birşey yok ne de olsa; istediğinle istediğini yaparsın, öyle değil mi? Yoksa anne ile seks yapmak bilimselliğe aykırı mıdır? Mesela oğul penisi anne vajinasına girmez mi? girince düt düt öter mi vajina? :)

 

 

Ate Bakış:

 

"Agnostiğe bakar mısın?

 

Bilginin bilinemezi vardır diyor."

 

Bilinmeden önce bilinmez olup daha sonradan bilinmiş olan şeyler olduğuna göre doğru söylüyor demektir. :)

 

 

 

Ate Bakış:

 

"Sen hiç etik davranmıyorsun Evrensel-İnsan."

 

Etik mi? Ne etiği? Etik ne arar la ataizde? :)

 

 

"Çünkü Ateist algıda etik yoktur." - Ünlü saçmalamatör Ateist Bakış

 

 

:)

Link to comment
Share on other sites

Yukarıda bir şey yazdığını sanan fukaraya cevaben

 

Yukarıdaki "şeyler"; Baştan sona kadar çelişki, bastan sona kadar saçmalık, kusmuktan, ishal olmuş birisinin dışkısından farksız pislikler bütünüdür.

 

Öncelikle kendisini sağlıklı olarak tanımlayıp kendsinden olmayana hasta diyip bu da yetmezmiş gibi bu hastalıklı durumunu bir bok sanıp bunun havariliğini yapmak aşırı bir ruh hastalığı, ağır bir sara nöbeti, bir şizofreni halidir.

Böyle yazılarla ancak kendini şamaroğlanı edersin.

1- Tanrı inancı benden olmayan değil, tanrı inancı gerçeklikten olmayandır.

2- Gerçeklikten olmamak, gerçeklikle bağdaşmamak hastalıktır.

3- İddia edilen hastalığın kanıtı mevcuttur (ışık tayfı formunda veya biyolojik olmayan diğer formlarda bilinçli yaşam formları iddia ediliyor, sadece bu bile bir rahatsızlık teşhisi için yeterlidir)

 

 

 

Be adam çoğunluğun olduğu yerde azınlık olana doğal olarak a-çoğunluk (çoğunluktan olmayan) denir. 99 müslüman içerisinde bulunan senin gibi birisi için müslümanlara a-ateist bakış (ateist bakış olmayan) denmez. Aksine sana gayrimüslim (müslüman olmayan) denir. 99'u senin gibi olan bir yerde müslümana ateist bakış olmayan denebilir. Bir müslüman bundan rahatsızlık duymayabilir. Senin tanımını kabullenip üzerine de kendi bir "müslümanım" tanımını ekleyip yoluna devam edebilir. Zaten islam'a giriş öncelikle diğer inanç, din, felsefe vs.leri red etmekle, onların "a"sı, "anti"si olmakla başlar. Bir müslüman "La ilahe" derken "ateist bakış dahil islam dışı herşeyi red ediyorum" der.

Bu çoğunluk azınlık meselesi değil.

Bu hasta algılı insanlar ile katışıksız ve net algılı insanlarla ilgili.

Sizler hasta algılı insanlarsınız.

İddialarınızın gerçeklik kurallarına meydan okuması (konuşan hayvanlar, biyolojik sınıflandırma dışı yaşam formları, gökten gelen hazır yiyecekler, babasız doğum, denizi değnekle bölme vs vs saymakla bitmez)

 

Sizler aklı reddediyorsunuz.

 

 

 

Öncelikle şunu kafana ve kafanıza yerleştirin ki hiçbir amaç gütmeyen en büyük iyilik, bir amaca hizmet eden kötülükten daha değerli değildir. Bir yok oluş uğruna yaşayıp kurda kuşa yem olamayacak kadar adi bir leş olacak olan birisi, değerden bahsetme, bunu geçelim üstüne utanmadan karşısındakine değersiz deme hakkına sahip değildir. Bana kalsa sizin gibilere yaşam hakkı dahi tanımam. Ancak insanlara fayda verdiğiniz müddetçe yaşam hakkı tanırım. Hiçbir işe yaramayan bundan ötesi zarar veren sizin gibi parazitler, asalaklar yok edilmelidirler.

Yaşam hakkı kimse tarafından kimseye tanınmaz.

 

Ayrıca hiçbir işe yaramayan ne demek? :)

 

Siz ne yapıyorsunuz?

Yerlere kapanıyorsunuz.

Ellerini yere koyuyorsun burnunu ve alnını yerlere koyuyorsun. :)

Bu mudur işe yaramak?

 

Günde 5 vakit yerelere kapanarak insanlığa ne fayda sağlıyorsun?

Veya oruç tutarak?

Hacca giderek?

Kelimeişehadet getirerek?

40 mal edinip de bunun birini vererek?

Kuran okuyarak?

 

Ya camiler?

 

Şu ana kadar kaç tane cami insanlığa fayda getirdi?

 

:)

Sen sandığımdan da safmışsın.

 

Oğlum insanlıkla, yaşamla işi olan bizleriz, sizler cennette keyf çatabilmek için kendi öz anasını, babasını, evladını, kardeşini, eşini dostunu elinin tersiyle iten adamlarsınız.

İnsanlığa faydaymış.

:)

 

 

 

Etiği ortaya çıkaran ne? Empati değil mi? Empatisi olmayan adam hangi etiği benimser? Etiği oluşturan ve ayakta tutan tek şey empatidir. Empati gerçeği göstermez sadece bilgi gerçeği gösterir. Bilginin idama götürdüğü birisini empati kurarak yani ölüm acısını hissedip kendine yapılmasını istemediğin birşeyi ona yapmayıp bilginin gerektirdiğini yapmaktan vazgeçemezsin. Sende kafa da yok bunu bir kez daha anlamış olduk. Kafa kafa diye sayıklayan kas kafalı yufka yüreklinin tekisin. İşte sen ve senin gibiler, duygularına yenik düşüp gerçekliği ve bilgiyi satarlar.

Senin bu konulardaki donanımın yeterli ve sağlıklı değil.

Etik ve Estetiğe bakışımla ilgili yazılarımı Ateist Forumda defalarca paylaştım.

Felsefedeki Etik ve Estetik konularını başlatanlar teist algısı bozuklardır.

Sanatta estetik yoktur diye de söylemim var (ama bu algısı bozuk felsefeciler var olduğunu iddia etmişler)

 

Ayrıca Ateist algıda da etik yoktur.

Çünkü bir şeyi algılarken 1- modellersin (simülasyon da bir çeşit empatidir) 2-bilgi deponda bulunan bilgilerden hangisine uyduğuna veya hangileriyle sentezlendiğine bakarsın.

 

Yoksa ben bu gerçekliği götümü yan dönerek algılamayayım, oturarak algılayayım vs gibi kurallar yoktur.

 

Benim bir şeye yenik düştüğüm de yok.

 

Son derece aklı başında biriyimdir.

 

Kas kafalı değil, kaz kafalı yazacaksın ayrıca :)

 

 

 

İşte karşınızda bakış açısına saçmalık diyen "Ateist Bakış" rumuzlu halis muhlis bir çelişki makinası saçmalamatör.

Ateist Bakış nikinde ne var ki?

Ateist bakış açısı anlamında mı algılıyorsun?

Öyle algılıyorsan o anlamda değil.

Bunu çok eski yazılarımdan da açıkça görebilirsin.

Tek gerçek algı vardır.

O da Güçlü Ateist olan Ateistlerin algısı.

Olaylara, şartlara, durumlara bu gerçek algının bakışını gösteriyorum ben.

Bu nik bu anlamdadır.

 

Yoksa "sen fenerlisin ben galatasaraylı, birer tercih meselesi, birer bakış açısıdır bu" anlamında değil.

Saçmalayan, ve okuduklarını aleyhte yorumlayan sensin.

Link to comment
Share on other sites

https://www.facebook.com/video/?id=270839262965

 

Yukarıdaki linkte göz yanılsaması ve zaman yavaşlatılması ile ilgili videoları bir incele bakalım. Gerçekten de gerçeği mi görüyorsun yoksa gerçeklik algını mı? anla.

Göz yanılması ne yahu? :)

Konuyla alakası nedir?

O pozisyonda çakılı durup, başka alet edevat kullanmadan "aaa benim gözüm yanılıyor, neyi ne görüyorum ben yahu?" diyerek ne anlatmaya çalışıyorsun?

 

Ha anladım, sen gerçeklikte de yanılsamalar olabileceğini anlatıyorsun o örneklerle.

Ulan senin gözün yanılsa makinenin gözü yanılmaz.

Sen 500 metreyi 1 metre görsen o 500 metre kısalmaz.

Sen ne saçmalıyorsun gerçekten?

 

Ayrıca bu videoların sonunda da bunların böyle olmadıkları ortaya çıkıyor.

Yani göz yanılsa bile teknik ve bilim yanılmaz, bunu ispatlamış oluyorsun.

 

eee? Başka soracağın bir şey mi var? :)

 

 

 

Be zırcahil herif, be yobaz adam! Bilimin temelini oluşturan ne? Şüphecilik, sorgulama değil mi? Dünya pizza şeklindedir diyen hurafecileri alt eden o beğenmediğin "ayrı düşünceler" değil miydi?

Dünya pizza şeklindedir hurafeleri sizlerin hurafeler.

Aynen bana hemen hemen her başlıkta yazdığın hurafeler gibi.

100 yıl geçip sonra tekrar okuman lazım aptallığını görmen için.

Ama 100 yılının olmaması çok kötü, hasta olarak bitireceksin yaşamını.

 

Bilimsellikte, her önerme gaile alınmaz.

"Dünya pizza şeklindedir" önermesinde bazı şeyler talep edilir.

Bu sonuca nasıl ulaşıldı? temasındadır bu talep edilen şeyler.

 

Kıçtan uydurma ile ulaşılmış ise onun teyidine girişilmez.

 

Şüphecilik dediğin şey bir "doğruluk kontrolüdür"

 

Akıllı insan herşeyde ama herşeyde yapar bunu.

 

Ne yani pazara gidince sen satıcının sana söylediği "abi bu domatesler çok iyi domatesler, hormonsuz, organik vs" ifadesini sen "bu domatesler böyleymiş" diye safça kabul mü ediyorsun?

İşte bilimdeki şüphecilik böyle bir şüphecilik.

Sonucu çek etme denilebilir (şüphecilik maniple edilen bir kavram)

 

 

 

Evet gerçeklikte kesinlikle iki sonuç çıkmaz; Birçok gerçeklik algısı çıkar ancak senin gibi yobaz mankafalar işin aslını araştırmadan her gördüğü sakallıya dede der, hacı der.

Gerçeklikte sonuçlar tektir.

Koordinatlar tektir.

Doğru tektir.

Doğru dışında kalan yerler yanlıştır.

 

Örneğin.

Evrenin tamamını bir yazı tahtası alalım.

2x2'nin sonucunu bu tahtada işaretleyelim.

Örneğin 4 sonucu güneşin hemen yanında bir nokta olsun.

İşte 2x2 söz konusu olduğunda, o güneşin hemen yanındaki nokta harici herşey yanlıştır.

Sen istersen git güneşin bir milyon katı büyük bir yıldızın yanında sonuç çiz 2x2'ye.

Yanlış olacak.

Senin her atomun bile yanlıştır 2x2 söz konusu olduğunda.

 

 

 

Tanrı'nın olmadığına inanmamak ifadesi doğru bir tanımlamadır. Tanrı'nın var olmadığını bilmek olacak yanlışı.

-İnanmak: Bir şeyin doğruluğunu kanıtlayıcı yeterli bilgi OLDUĞU İÇİN, o şeye karşı benimsenen kabul şeklindeki zihinsel bir tutumdur. Bir örnekle;

 

"x şahış bana daha önce a doğru bilgisini verdiği için şimdiki verdiği b bilgisine inanıyorum: doğruluğuna ikna oldum, kanaat getirdim."

Dostum biraz yukarıda bilimsellikle ilgili bir şey yazdım.

İnsan oğlu herşeyi der.

Eşek gibi anırır bile bazısı senin gibi.

Ama bunların ciddiye alınması için bir tabanı olmalı.

Senin şu alıntıladığım yazın resmen ana okulu çocuğunun mantığı.

Arkadaş inanmanın tanımı belli.

Sen kıçını da yırtsan bunu değiştiremezsin.

 

 

 

Ateist algı denilen şey senin dediğin şey ise tamamen mankafaca bir yobazlıktan, yüzeysellikten, şekilcilikten başka birşey değildir.

 

Yine aynı muhabbet.

Benimle ilgili düşüncelerin beni ilgilendirmiyor (mesela ben senin eşek kafalı bir angut olduğunu düşünüyorum, ama bu konuda dile getiriyor muyum? getirmiyorum. neden? çünkü konumuzla alakası yok.) burada yazdığım gerçeklere kanıt oluşturabilecek materyalistik kanıtlar getirebilirsen getir. yoksa iş küfre kalırsa ben o alanda da seni geçerim.

 

 

 

Hayır, değildirler. Hepsi de dogmatik (sabit) bir şekilde, sabit (dogmatik) yörüngelerde akıp gitmektedirler. Yani sapına kadar teisttirler. :)

Sabit yörünge diye bir şey yok.

Yine yalan yanlış cami vaazı saçmalıklarıyla ahkam kesiyorsun.

Evrende yörüngede dönen cisimler bile her dönüşünde farklı konumdadırlar.

Yani senin anlayacağın güneş 7 milyar yıldır her saniye farklı bir yerdeydi.

Dünya oluştuğundan beri her saniye evrenin farklı bir yerindeydi.

Temel astrofizik ilkelerinden bile habersizsin.

 

 

 

Ate Bakış:

 

"Sen beni en az "ateistler kendi annenizle seks yapıyor musunuz?" diyen bir teist kadar sinirlendiriyorsun."

 

Niye sinirleniyorsun ki? Sende etik denen birşey yok ne de olsa; istediğinle istediğini yaparsın, öyle değil mi? Yoksa anne ile seks yapmak bilimselliğe aykırı mıdır? Mesela oğul penisi anne vajinasına girmez mi? girince düt düt öter mi vajina? :)

Cinsel ihtiyaçların anne, kızkardeş, evlat, teyze, hala, yeğen, nine vb yakınlardan karşılanmasına karşıyım.

Çünkü bu kişilerin bünyelerinde barındırdıkları potansiyel içerisinde cinsel potansiyel bulunmuyor.

Ne yapabilirim?

Sen ateistlerden bunu bekliyorsun diye zorla bunların benim bilimcimdeki yansımalarına cinsel anlamda potansiyeller de mi ekleyeyim?

 

 

 

Ate Bakış:

 

"Agnostiğe bakar mısın?

 

Bilginin bilinemezi vardır diyor."

 

Bilinmeden önce bilinmez olup daha sonradan bilinmiş olan şeyler olduğuna göre doğru söylüyor demektir. :)

Bir bilinemez var ise o bilinemezin var olduğunun da bilinememesi lazım.

Böyle bir muhabbetin hiç olmaması lazım.

Yani adam hem bir bilinemez işaret ediyor, ama işaret ettiği bilinemezin bilinemez olduğunu biliyor :)

Senin gibi sığ düşünenler anlamaz bu tür paradoksları.

 

 

 

Ate Bakış:

 

"Sen hiç etik davranmıyorsun Evrensel-İnsan."

 

Etik mi? Ne etiği? Etik ne arar la ataizde? :)

 

 

"Çünkü Ateist algıda etik yoktur." - Ünlü saçmalamatör Ateist Bakış

 

 

:)

Bunun açıklamasını yukarıda yaptım.

Alsında buraya da yazabilirdim ama senin gibi bir akılsızın mouse'u parmağıyla yukarı yukarı kaydırmasını istiyorum.

:)

Link to comment
Share on other sites

Asil etik davranmayan sensin, su an bile forumlarda tanri var/yok tartismasini yapiyorsun?

 

Bilimsel olmadigi bugun beynelminel olarak tasdiklidir.

 

 

 

Sen ateizmin bilimsel oldugunu soyleyerek, ancak kendini kandirirsin.

 

Hayır,

Ben Ateizmin bilimsel olduğunu söyleyerek seni kandırmaya çalışıyorum.

:)

 

Kandırmakmış?

Bari bir ekonomik analizle bunun artısını eksisini vs hesaplasaydın.

Kandırmak da bir yatırım çünkü.

Ben bu yatırımı neye yapıyorum?

 

Sen ateizmi zerre kadar bilmiyorsun.

Deneyimleyemiyorsun.

Ama ukalalığın öyle hat safhaya ulaşmışki senin için bilip bilmemek önemli değil, her konuda saçmalıyorsun.

Link to comment
Share on other sites

Ateizm bilimsel midir?

 

Ateizmin ortaya çıkışı milattan önce 6. yüzyıl civarıdır. O dönemde günümüzdeki anlamıyla bir bilimden bahsedilemez. Çağlar boyu bilgi edinme, dünyayı ve evreni açıklama ve anlama konularında söz söyleyen alan felsefe olmuştur. Günümüzün bilimleri de tek tek felsefeden koparak bugün anladığımız anlamda birer bilim dalı halini almışlardır.

 

Bilgi edinmenin günümüzdeki modern ve gelişmiş şekli bilimdir. Felsefe ise bu işin eski halidir. O zamanlar bilinen ve uygulanan şeklidir.

 

Dolayısıyla, ateizmin felsefi bir uğraş olarak başlamış olması normal. O zamanlar insanların bilgili ve aydın olanları, dolayısıyla dinlerin yanlışlarını görebilecek olanları filozoflar arasından çıkıyordu. Bugün ise genellikle bilim adamları veya bilime aşinalığı olanlar arasından çıkmaktadır.

 

Bilim adamlarının önemli bölümünün ya ateist ya da agnostik olduğunu gösteren istatistiksel çalışmalar mevcuttur.

 

Günümüzde pek çok kişinin ateizme yönelişine bilime olan aşinalıkları sebep olmaktadır. Richard Dawkins, Cristopher Hitchens, Carl Sagan, Isaac Asimov ve nicelerini düşünün. Günümüzde en fazla ateist çıkaran müessese bilimdir, veya kişisel olarak bilime yakınlıktır.

 

Benim kişisel olarak ateist oluşumda da bilimin etkisi büyüktür.

 

Dolayısıyla, ateizm bilimsel midir sorusu aslında yanlış bir soru. Doğrusu, bilim ateist midir olmalıdır ki, cevabı bana göre evettir. Bilim ateist, en azından agnostik bir uğraştır. Dolayısıyla, günümüzde bilimin ve bilimsel düşüncenin ateizme götürmesinden daha doğal birşey yok.

 

Ateizm önyargılı mıdır? Bilinmeyen ve bilinemeyecek konularla ilgili ahkam kesen bir felsefeden mi ibarettir?

 

Evrensel-insan ile daha önce bu forumda ontolojiyi ve metafiziği tartışmıştık. Naturalizmin metodolojik naturalizm ve metafizik naturalizm olarak ayrılıp ayrılamayacağını konuşmuştuk.

 

Orada da ontolojiyi metafizikten bağımsız olarak görmeyen, metafiziği ontolojinin temel ve doğal biçimi olarak gören bir tavır sergilemişti.

 

Fakat kendisi felsefeye meraklı biri ve felsefenin dünyasına, terminolojisine ve bakış açısına fazla gömülmüş bana kalırsa. Felsefi konuları incelemişliğim ve araştırmışlığım benim de çoktur, ama günümüzde bilim gibi bir uğraş varken ve onun ulaştığı başarılar varken, felsefeye bel bağlamam, onu bilgi edinmede en önemli uğraş olarak kabul etmem.

 

Tabi felsefe, bilimin uğraşmadığı veya uğraşamadığı alanlarla ilgilenir genellikle. En azından günümüzde böyle bu. Fakat bana göre, felsefenin alanında kalmış ve hala saygın olan tek felsefe dalı epistemolojidir. Diğer konuların tümünde felsefe sözü bilime bırakmalıdır.

 

Metafizik ise artık modası geçmiş bir uğraştır. Bilim çağında metafizik yapılmaz, yapılmamalıdır. Yapılırsa da bunun bir anlamının olmayacağı, bu yolla güvenilir hiçbir veriye ulaşılamayacağı, yani bunun boş bir uğraş olduğu artık günümüzde çok açıktır.

 

Dikkat edilirse, Kant'ın o yukarıda kullanılmış fenomen ve numen terimlerinden günümüze kalan sadece fenomendir. Diğeri ancak felsefe kitaplarında gömülü olarak bulunmaktadır. Bunda bir rastlantı yok bana sorarsanız. Çünkü ancak algıların dünyasına giren konular araştırılabilir, ancak o konularda bazı sonuçlara ulaşılıp çeşitli bilgiler edinilebilir.

 

Platon'un ideleri ile, Leibnitz'in monad'ları ile, Kant'ın numenleri ile uğraşacak halimiz yok artık.

 

Elde olanlar fenomenlerdir, empirizmdir ve algı dünyasıdır.

 

Yani bilimin dünyası. Şimdiye kadar insanlığın bilgisini arttırmış tüm girişimler bu dünyada yer almıştır, bunun dışına çıkmak isteyen görüşler ve bakış açıları (din ve felsefe gibi) her zaman yerinde saymıştır.

 

Fakat evrensel-insan'ın iddiası odur ki, ateizm metafizik bir uğraştır.

 

Varlığa dair verilere dayanmayan bir kabul içermektedir kendisine göre, dolayısıyla da metafiziktir. Kendisi bunu doğal görmekte, çünkü metafiziği halen saygın bir uğraş addetmekte kendisi.

 

Fakat bu forumundaki daha önceki tartışmada da anlatmaya çalıştığım gibi, ontolojiyi bile algılar dünyasına ve bilime bırakmalıyız günümüzde. Ontolojik konularda bile sadece bu çerçevede sonuçlara ulaşmalıyız ve uğraşımızı bu çerçevede sürdürmeliyiz.

 

Bunun nasıl olacağını, mümkün olup olmadığını sorgulamıştı önceki tartışmada kendisi. Ben de ona atom teorisini, ya da günümüzün string teorisini örnek vermiştim. Ya da Einstein'in evrenin geometrisi ile ilgili fikirleri de bunlar arasında sayılabilir.

 

Bu modeller, gerçekliğin modelleridir. Ontolojik yargılardır, ama metafizik değildirler.

 

Yani evrensel-insan'ın, ontolojinin ille de metafizik olması gerektiğine dair olan inancı bence geçersizdir.

 

Felsefenin ontoloji dalı bile günümüzde kısmen de olsa bilimin alanına girmiştir.

 

Bilimin alanına girmeyecek bir ontoloji ise zaten boş bir uğraştır.

 

Kısacası, günümüzde insanları ateizme götüren temel yollardan biri, belki de temel yol bilimdir.

 

Çünkü bilim, günümüzde bildiğimiz en gelişmiş bilgi edinme ve bilgi arttırma yöntemidir.

 

Bilim varken, dedelerimizin yöntemi olan felsefeye bel bağlanmaz.

 

Felsefe, günümüzde sadece henüz kopup bilim halini almamış felsefe alanları için geçerli olabilir. Bunlardan ise benim gözümde işe yarar ve hala saygın olarak felsefenin konusu kabul edilebilecek tek alan epistemolojidir.

Link to comment
Share on other sites

Türkiye'de bilimsel düşünceye dayalı aydın hareketinin çeşitlerinin sınıflandırılması ve çerçevelerinin çizilmesi gereklidir.

 

Kişi olarak en fazla sayıda kişiyi kapsayacak ve toplumun en büyük yüzdesini içerecek sınıflandırma ingilizce tabiriyle "non-teist" denen sınıflandırmadır ki, sadece ateistleri değil, agnostik, deist ve panteistleri de kapsar. "Ateist" kelimesini geniş anlamıyla bu anlamda kullananlar da çoktur. Hem Batı'da, hem de Türkiye'de.

 

Ama ben kişisel olarak ateist kelimesini daha dar anlamda kullanmayı tercih ediyorum. Bana göre ateist, net bir şekilde Tanrı inancını reddetmeyi de gerektirir. Sadece dinleri şu ya da bu sebeple reddetmeyi değil. Çünkü öbür türlü, kuranı okuyup ilkelliğini görmüş herkesi ateist kabul etmemiz gerekecektir ki, ben bunu ateizm terimi açısından yanıltıcı buluyorum.

 

Dolayısıyla, ateist kelimesini agnostik, deist ve panteistleri dışarıda bırakacak şekilde, dar anlamıyla kullanırsanız, toplumun daha küçük bir kesimini kapsayan, ama yelpazesi daha geniş bir eleştiri türü ortaya çıkmış olur.

 

Yani "non-teist"ler belki nüfusun %20-25'ine bile ulaşabilecekken, dar anlamıyla ateistler, ABD toplumunun araştırmadan araştırmaya değişmek üzere %6, %10 ya da en iyimser tahminle %15'ini temsil etmektedir. Türk toplumunda arada bundan da büyük bir fark olması muhtemeldir.

 

Bir de bahsettiğim Türkiye'de adı konulmamış diğer sınıflandırmaya gelirsek, ki ben buna şimdilik "bilimsel kuşkuculuk" diyeceğim, bu sınıflandırmaya girecek türde bireylerin yüzde olarak toplum içindeki sayıları ateistlerden bile daha az olacaktır muhtemelen, ama değindikleri ve eleştirdikleri konuların yelpazesi ateizmin de ötesine geçen, daha geniş bir yelpaze olacaktır.

 

İşte Türkiye'de bu terminolojinin eksikliğinden dolayı, bu terime uyacak kişilerden beklenecek fikir, inanç, ilke ve tavırları, pek çok ateist arkadaşımız ateistlerden beklemektedir.

 

Bence sorunun temeli budur.

 

Çünkü yukarıda da bahsettiğim gibi, konu sadece din ve teizm olduğunda, bunu reddebilen ama günümüzün başka inanç ve fikir tuzaklarına kapılabilen insanlar mevcuttur toplumda.

 

Dolayısıyla, benim bahsettiğim türde "bilimsel kuşkucu"ların toplumdaki oranı, muhtemelen ateistlerin yüzdesinden bile küçük olacak ve yüzde birkaçı geçmeyecektir.

 

Kısacası, ateistleri bu dar çerçeveye sığdırmaya çalışmak, pek çok ateisti dışlamaya sebep olacaktır.

 

Ayrıca, zaten zor olan ateistlerin birleşmesi ve bir arada birşeyler yapması gibi olasılıkları daha da zorlaştıracaktır.

 

Ateistlerin önemli bölümünü dışlayacaktır.

 

Bu yüzden, bu eğilimlerin ayrı tutulması ve farklı olduklarının tespit edilip kabullenilmesi gerekmektedir.

 

Ateistforum'un kurulduğu zamandan beri misyonu genel olarak din muhalifliğidir ve sadece dar anlamda ateistlerin değil, geniş anlamda ateistlerin, ya da "non-teist"lerin buluşma noktası ve uğrak yeri olmuştur.

 

Bence o forumun bu misyonu bu şekilde devam etmelidir.

 

Diğer ateistlerle ayrı tartışmalara veya iletişime girmek isteyenler için zaten Ateistforum'da "Sadece Ateistler" bölümü mevcuttur. Bu konunun eksikliğini hissedenler oradaki bu imkandan yararlanabilir.

 

"Bilimsel Kuşkuculuk" diye ifade ettiğim, daha da dar kitleyi bir araya getirmek, onlarla iletişime geçip, onlarla birşeyler yapmak isteyenler ise bu siteyi (Düşünce Dünyası) takip etmelidir, çünkü bu sitenin kuruluş amacı zaten budur.

Link to comment
Share on other sites

Dolayısıyla, ateizm bilimsel midir sorusu aslında yanlış bir soru. Doğrusu, bilim ateist midir olmalıdır ki, cevabı bana göre evettir. Bilim ateist, en azından agnostik bir uğraştır. Dolayısıyla, günümüzde bilimin ve bilimsel düşüncenin ateizme götürmesinden daha doğal birşey yok.

 

Yazdıklarında genel olarak diğer verilen bilgileri can alıcı değil normal bulduğumdan onlara ilişkin bir şey demeyeceğim (genel olarak olumsuz bakıyorum, sebebini de bu başlıkta yazdıklarımdan anlayabileceğini düşünüyorum)

 

Doğruya yakın bir söz söylemişsin "Bilim Ateisttir" bu doğru.

Ancak bunun doğruluğunda bazı püf noktalar var belirtilmesi gereken.

 

Daha anlaşılır olmak için ilk önce şu soruyu sorayım:

-Farzedin ki dünyada bilim yok. Ve yine farzedin ki Agnostiğinden, Dürzisine, Scientologiste, Mormona, Budiste kısaca tüm herkes aynen varlıklarını sürdürüyorlar.

Bana bu yukarıdaki gerçekliği algılayıp üretim gerçekleştiren düşünce fabrikası bilinçlerden hangisinin BİLİM denilen ürünü çıkarabileceğini söyler misiniz?

Yani BİLİM denen bir ürünü üretip piyasaya sürebilecek bir fabrika gösterebilir misiniz?

Böyle bir fabrika yok.

Agnostiğin Bilinemezi bile Bilimin kendi içine çökmesini sağlıyor.

Genelde Ateistlere en yakın olan Agnostisizm sanıldığından bunu diyorum.

 

O kadar fabrikadan Bilim üretimi yapabilecek tek donanıma sahip olan Ateizmdir.

 

 

Bu bağlamda Mantık,

Ateizm bilimin üreticisidir.

Bilim statiktir.

Bilimi dinamikleştiren bilinçtir (bilme özelliği olan bilinç)

Yani yöntemleri, metotları, bilgiyi işlemeyi, deneyi, gözlemi geliştirip interaktif hale getirip devinim yaratan şey bir ALGI DÜZEYİDİR.

 

Ben de bunu diyorum zaten.

Bilim kendi devinim kuvvetini Ateist bilinçlerden almaktadır.

 

O nedenle bilim ateisttir.

 

Ateist algı haricindeki algısı bozukların bilim gibi bir yapı oluşturmalarına imkan yoktur.

Çünkü adamların kafalarının içerisindeki bilinç özgür değildir.

Bilinç daha varlığının farkına bile varamamıştır.

 

Yine diyeceksiniz haddinden fazla anlam yüklüyorsun vs.

Ve ben haklı olduğum halde yine sinirleneceğim.

 

Ama bana Ateizme haddinden fazla anlam yüklüyorsun demeden önce lütfen bilimsiz bir dünya düşün ve içerisinde Ateist bilinçler haricindeki hangi grubun Bilimi üretme kapasitesi olduğu sorusunu kendine sor.

 

Eğer Bilimi üretebilecek Ateizm harici belirli bir bilinç seviyesi bulabiliyorsan, sen haklısın arkadaşım.

Ben haddinden fazla anlam ve önem yüklüyorum.

 

Ama eğer Ateizm harici Bilimi oluşturabilecek bir bilinç seviyesi yok ise, o zaman ben haklıyım.

Ve bu durumda sen bir Ateist olarak, Ateizmin hakkını vermiyorsun demektir.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now



×
×
  • Create New...