alpinçayırı Konu tarihi: Eylül 25, 2024 Report Paylaş Konu tarihi: Eylül 25, 2024 Kehf suresi, Kuran'ın Mekki surelerinden birisidir ve toplamda 110 ayettir. Bu surede, diğer surelerde olduğu gibi birtakım absürtlükler vardır. Mesela Kehf 86'da açıkça "Güneş'in, balçığa batması" durumu vardır. Böyle saçma sapan, tuhaf ve ilkel bir durum olamaz. "Güneşin balçığa batması" gibi akla mantığa aykırı bir deli saçmasını 4-5 yaşındaki çocuk bile söylemez ama bu zırvalıklar din olunca yetişkinler, özellikle çocuk beyinli yetişkinler inanıyor. Güneş, yeryüzündeki balçığa değil gökyüzünde batar. Kehf Suresi 86. Ayet'te açıkça Büyük İskender'den övgüyle bahsedilmekte ve İskender, Zülkarneyn olarak görülmektedir. Bu olayın arka pilanı ise yüzyıllarca Türk akınlarından bıkan Perslerin Derbent(Zülkayneyn) Seddi'ni çekerek İskitlerin akınlarını durdurmasıdır. Bununla alakalı olarak Yecüc ve Mecüc(Gog ve Magog) efsanesi de Derbent Seddi'nin yapılmasından sonra ortaya çıkmıştır yani semavi dinlerdeki Yecüc-Mecüc, açık bir şekilde Türklerdir. İlgili ayet: "Sonunda güneşin battığı yere ulaşınca onu, kara balçıklı bir suda batıyor gördü. Orada bir millete rastladı. 'Zülkarneyn! Onlara azap da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin' dedik." Diyanet İşleri Eski Meali Kaynak: https://kuranmeali.com Link to comment Share on other sites More sharing options...
Emre_1974tr Mesaj tarihi: Eylül 25, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 25, 2024 Türkçe ve Arapçadaki deyimdir güneşin batması. Burada akşam olmasından bahsedilmektedir. Aynı şekilde Türkçede sabah olmasını güneş doğuyor deyimiyle belirtiriz. Yine bunu birebir İngilizceye tercüme etmeye kalkarsanız onlara tuhaf gelecektir. Burada güneş anne karnından doğmuyor, sabah oluyordur. İngilizceye çevrilirken sabah olmasını anlatan İngilizce deyimi değil de çevirdiğiniz orijinal dildeki deyimi birebir tercüme etmeye kalkarsanız böyle gülünç duruma düşersiniz. Bizim Akçay'da/Zeytinli'de her gün denizin içine batıyor Güneş. Ve bunu görüyorum. Sabahleyin de dağın arkasından güneşin doğduğunu görüyorum. Kısacası kutsal kuran kusursuzdur. O kadar mükemmeldir ki zorla onda hata aramaya kalkanları böyle zor durumlara düşürür. Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 17 saat önce, Emre_1974tr yazdı: Kısacası kutsal kuran kusursuzdur. Kusursuz değildir, tam aksine keyfi, tarafgir ve kindar olması kusurlu olduğunun kanıtıdır. 17 saat önce, Emre_1974tr yazdı: O kadar mükemmeldir ki zorla onda hata aramaya kalkanları böyle zor durumlara düşürür. Uçmuşsun yine... Oku bakiiim: "Bana ve Muhammed´e inanmayanlar cehennemliktir" Bu tip mesajlar kitabında durdukça, senin gibiler kapı köşe kacacaktır. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 20 saat önce, Emre_1974tr yazdı: Kısacası kutsal kuran kusursuzdur. O kadar mükemmeldir ki zorla onda hata aramaya kalkanları böyle zor durumlara düşürür. Sıcak ve ıslak rüyalara andolsun, şu kusursuzluğa ve mükemmelliğe bakar mısın. Kutsal kitabında bak neler vaaar neler. Bunları hep hasır altı edenlerdensin. Haliyle tüm bunlara râğmen utanmadan atıp tutuyorsan eğer, sen dürüst birisi değilsin. Yani zor durumda olan aslında sensin. Bu kesin. "Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir." Kıssadan hisse: Her şeye gücü yeten tanrının tek derdi, Muhammed´in uçkuru. Bu ayrıcalık sadece Muhammed´e. Neredeyse uçan kuşu bile ona helal kılacak. Peki tüm bunlar neden? Çok basit. Muhammed´in keyfi yerinde olsun diye. Bu kitabı ha bire allayıp pullayanlar, bunun gibi sıkıntılı pasajların yanına bile uğramazlar ve bu gibi pasajlar bu kitapta sürüyle var. İnanmayanlar okusun, derim. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Emre_1974tr Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 Bu ayette sayılanlar tüm erkeklere helaldir. Bana da helaldir. Burada peygambere verilen tek ayrıcalık eğer kadınlar isterse mehir ücreti almadan peygamberle evlenebilmeleri. Yoksa o lisede sayılan herkes her erkeğe zaten helal. Ayetin tam tercümesi; 33:50 Ey Peygamber! Biz sana şu hanımları helal kıldık: Mehirlerini verdiğin eşlerin, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar, amcalarının, halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret edenler. Peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini Peygamber'e hibe eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere helal kıldık. Onlara eşleri ve elleri altındakiler hakkında neler farz kıldığımızı biz biliriz. Sana bir zorluk olmasın diyedir bu... Allah Gafur'dur, Rahim'dir. Kısacası kutsal kuran kusursuzdur. O kadar mükemmeldir ki zorla onda hata aramaya kalkanları böyle zor durumlara düşürür. Nokta. Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 1 saat önce, Emre_1974tr yazdı: Bu ayette sayılanlar tüm erkeklere helaldir. Bana da helaldir. Burada peygambere verilen tek ayrıcalık eğer kadınlar isterse mehir ücreti almadan peygamberle evlenebilmeleri. Bana da helaldir derken, yüzün kızarmıyor, değil mi? Dayın, halan acaba bu hasta rüyanı biliyorlar mı? Artı; sen bile bu kitapta ona bir ayrıcalık oldugunu kabul ettin/ediyorsun. Bunu yaz bir kenara, çünkü kesinlikle unutturmam sana. Bu nokta bile bu kitabın kusurlu ve taraflı olduğunun kanıtıdır. Pire (aslında dağ kadar ayrımcılık var bu kitabın içinde) kadar olsa bile ayrımcılık var. Her halükârda Muhammed´e kıyak geçilmiştir. Muhammed´e hitap ediyor, Muhammed´le başlıyor ve tüm yakın akrabalarının kızlarını ona sunuyor. Önce bunu hazmet! Pasajın sonunda ne diyor? Sana bir darlık olmasına diye, diyor. Her şey Muhammed´ın gönlüne göre ayarlanıyor. Demek sen halanın, teyzenin ve dayının kızlarına sulananlardansın. Muhtemelen yabancı kız bulamadın, demek dayının halanın kızlarında gözün var. Yazıklar olsun. Yüzün bile kızarmıyor. Yani nokta falan yok. Sen nokta deyince de nokta olmuyor. Oku bir daha ve masturbasyon yap. Tabii çükün kalkıyorsa! "Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir." Şunu da oku: "Bana ve Muhammed´e inanmayanlar, cehennemliktir!" Kusursuz ha. Anca rüyanda görürsün. Kıyak sadece Muhammed´e. Bu da corpus coranicum´dan: Prophet! Wir haben dir zur Ehe erlaubt: deine (bisherigen) Gattinnen, denen du ihren Lohn (d.h. ihre Morgengabe) gegeben hast; was du (an Sklavinnen) besitzt, (ein Besitz, der) dir von Gott (als Beute) zugewiesen (worden ist) die Töchter deines Onkels und deiner Tanten väterlicherseits und deines Onkels und deiner Tanten mütterlicherseits, die mit dir ausgewandert sind; (weiter) eine (jede) gläubige Frau, wenn sie sich dem Propheten schenkt und er (seinerseits) sie heiraten will. Das (letztere?) gilt in Sonderheit für dich im Gegensatz zu den (anderen) Gläubigen. Wir wissen wohl, was wir ihnen hinsichtlich ihrer Gattinnen und ihres Besitzes (an Sklavinnen) zur Pflicht gemacht haben. (Die obige Verordnung ist eine Sonderregelung für dich) damit du dich nicht bedrückt zu fühlen brauchst (wenn du zusätzliche Rechte in Anspruch nimmst). Und Gott ist barmherzig und bereit zu vergeben. Yine corpus coranicum ´dan. Bu da Ingilizcesi: O Prophet! Lo! We have made lawful unto thee thy wives unto whom thou hast paid their dowries, and those whom thy right hand possesseth of those whom Allah hath given thee as spoils of war, and the daughters of thine uncle on the father's side and the daughters of thine aunts on the father's side, and the daughters of thine uncle on the mother's side and the daughters of thine aunts on the mother's side who emigrated with thee, and a believing woman if she give herself unto the Prophet and the Prophet desire to ask her in marriage - a privilege for thee only, not for the (rest of) believers - We are Aware of that which We enjoined upon them concerning their wives and those whom their right hands possess - that thou mayst be free from blame, for Allah is ever Forgiving, Merciful. Hasılı kıyağın küçüğü büyüğü olmaz. Hele ki hüküm her şeye gücü yeten tanrıdan geliyorsa, bir fiske kadar bile ayrımcılık olmamalı. Peygamber olsa bile, olmamalı. Anladın mı? Anladın ama anlamamazlığa getirecen yine. Sadece sana mahsus olan sorular: Amcanın, dayının, halanın veya teyzenin kızları var mı? Amcan, dayın, halan veya teyzen senin bu hasta düşüncelerini biliyor mu? Evliysen, yeğeninle mi evlendin? 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Emre_1974tr Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 Kuzen evliliği harika gerçekten. Bu arada yeğen ile kuzen arasındaki farkı bilmeyen cahillerin kudurması da ayrı bir güzel. Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 26, 2024 22 dakika önce, Emre_1974tr yazdı: Kuzen evliliği harika gerçekten. Bu arada yeğen ile kuzen arasındaki farkı bilmeyen cahillerin kudurması da ayrı bir güzel. Kuduran yok, merak etme. Yeğenmiş...miş, kuzenmiş...miş. Hadi kuzen olsun. Türkçem fazla iyi değil. Yüzü kızarması gereken sensin. Demek ki neymiş, ki sen de itiraf ettin zaten. Peygamberine kıyak var. Sorumu yineliyorum: Amcanın, dayının, halanın veya teyzenin kızıyla mı evlendin? 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: Eylül 28, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 28, 2024 Bu mâlum pasaj aynı zamanda kadınların 2. sınıf muameleye maruz kaldığının kanıtıdır aslında. Varsa yoksa Muhammed´in ve erkeklerin uçkuru. Uçan kuşu ellerine geçirseler onu bile .... Cinsiyet adaletsizliğinin bu kadar ön plana çıktığı İslam´dan başka diğer bir din, Hinduizmdir. Bu dinde de kadınların sözü geçmez. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
alpinçayırı Mesaj tarihi: 1 Ocak Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 1 Ocak @Emre_1974tr Yuh, bu kadar da kıvırıp dolama olmaz ki ama. Gerçek hayatta Güneş; balçığa batmaz tam tersine Güneş'in batması, gökyüzündeki döngüsel bir olaydır. Sadece bu cümle bile Kur'an'ın kusurlu ve insan uydurması bir kitap olduğunu gösterir. Bu saçma sapan cümleyi okul öncesi çocuklar söylemez fakat din kılıfı adı altında olunca kutsallık(!) oluyor. Tipik Arap palavraları işte... Sen ve senin gibiler, Kur'an'ın çarpıklıklarını örtmeye çalıştıkça daha çok ifşa oluyor. Asıl rezil olan sizsiniz tabi sende utanma olmadığı için bunun farkında değilsin. Link to comment Share on other sites More sharing options...
alpinçayırı Mesaj tarihi: 1 Ocak Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 1 Ocak Akraba evliliği, bilimsel olarak çok zararlı olduğu gibi ahlaken de mide bulandırıcıdır. Gavur ülkelerde teyze, hala, amca, dayı çocuklarına öz kardeş gözüyle bakılırken Müslüman ülkelerde müstakbel eş olarak bakılması bozuk ahlaktır. Ayrıca Kur'an, kadın-erkek ilişkileri konusunda da son derece adaletsizdir. Anlaşılan Emre, yakın akrabalarını becermekte bir kusur görmüyor. Tipik bir İslamcı ahlakı işte. Pislik herif. Kur'an'ın Ahzab 50'sinde akraba evliliği açıkça onaylanır.. Tıpkı insanoğlunun kusurlu bir varlık olması gibi Kur'an da son derece kusurlu bir kitaptır. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Valery Legasov Mesaj tarihi: 8 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 8 Ocak Aşağıdaki hadis, Dar-us-Salam (Hafiz Zubair 'Ali Za’i) tarafından sahih (doğru) olarak değerlendirilmiş ve al-Albani tarafından da sahih olarak derecelendirilmiştir. Bu hadis, Sunan Abu Dawud'un 25. Kitabı olan Kitab al-Ahruf wa al-Qira'at (Kur’an’ın Ahrufları ve Kıraatları Kitabı) bölümündendir: Abu Dharr dedi ki: Güneşin batmakta olduğu bir sırada, Allah’ın Elçisi’nin (ﷺ) arkasında, bir eşeğe binmiş olarak oturuyordum. O bana sordu: "Biliyor musun, güneş nerede batıyor?" Ben de cevap verdim: "Allah ve O’nun Elçisi en iyisini bilir." Bunun üzerine şöyle dedi: "O, sıcak su kaynağında batar." Sunan Abu Dawud 3991 Ayrıca, güneşin şeytanın boynuzları arasında doğup battığını belirten birçok sahih hadis bulunmaktadır. Örneğin: İbn 'Umar, Allah’ın Elçisi’nin (selam ona olsun) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Güneş doğarken ve batarken namaz kılmayı niyet etmeyin, çünkü güneş şeytanın boynuzları arasında doğar." Sahih Muslim 4:1807 "... sonra güneş batana kadar namazı bırakın, çünkü güneş şeytanın boynuzları arasında batar ve o zamanda kâfirler ona secde ederler." Sahih Muslim 4:1812 Bunlar, güneşin batıp doğduğu belirli yerlerin olduğuna dair bir inancı ima eder. Aşağıda, sınırlı ve düz bir dünya inancını ima eden hadis versiyonu bulunmaktadır: Thauban, Allah’ın Elçisi’nin (selam ona olsun) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah, dünyanın uçlarını benim için birbirine yaklaştırdı. Ve ben, onun doğu ve batı uçlarını gördüm..." Sahih Muslim 41:6904 Aşağıdaki hadis (aynı zamanda Sahih Muslim 19:4327'de de bulunmaktadır), güneşin her gün gökyüzünde hareket ettiği inancını gösterir: Peygamber, seferi gerçekleştirdi ve o kasabaya ulaştığında, neredeyse Asr namazı vaktiydi. Güneşe şöyle dedi: "Ey güneş! Sen Allah’ın emri altındasın, ben de Allah’ın emri altındayım. Ey Allah’ım! Onu (yani güneşi) batmaktan alıkoy." Güneş, Allah ona zafer nasip edene kadar batmamıştı. Sahih Bukhari 4:53:353 Kur'an, birkaç yerde ve farklı bağlamlarda, gök cisimlerinin betimlemeleriyle, açıkça veya dolaylı olarak jeosantrik (Dünya merkezli) bir evren modelini ima eder: "Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsınız ki, karanlık içinde kalmışlardır. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri (düzenlemesi)dir. Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir." (Yasin, 36:37-40) Kelime Kelime Çevirisi: وَالشَّمْسُ (Wa al-shamsu): "Ve güneş" وَ (Wa): "Ve" الشَّمْسُ (al-shamsu): "Güneş" تَجْرِي (tajri): "Koşar, akar, gider" Fiil: "tajri" kökünden, "yürümek" veya "hareket etmek" anlamında kullanılır. لِمُسْتَقَرٍ (limustaqarrin): "Bir dinlenme yerine, bir yerleşim noktasına" لِ (li): "için" مُسْتَقَرٍ (mustaqarrin): "Dinlenme yeri", "istasyon", "gidiş noktası" anlamına gelir. Burada "güneşin varacağı nokta" anlamında kullanılır. لَها (laha): "Ona, ona ait" لَ (la): "Ona" هَا (ha): "Onun" (dişi zamiri, burada "güneş" dişi bir isim olduğu için kullanılmıştır.) Bu kelimeler birlikte şu şekilde tercüme edilebilir: Ve güneş bir dinlenme noktasına doğru akar. Sonuç: Kur'an ayetleri ve sahih hadisler incelendiğinde, Dünya'nın düz olduğu sonucuna varılmaktadır. Güneş'in doğduğu ve battığı belirli yerler vardır. Kur'an'a göre, Güneş hareket eder ve bir "dinlenme noktasına" doğru akar. Dünya evrenin merkezinde olup sabittir. Güneş, Ay ve diğer gezegenler Dünya'nın etrafında döner. Bu görüş Geosantrizm (Yermerkezlilik) veya Yermerkezli Evren Modeli olarak bilinir ve 17. yüzyıla kadar geniş kabul görmüştür. Buna karşın, Heliosentrizm (Güneşmerkezlilik) modeli, evrenin merkezinin Güneş olduğu ve gezegenlerin, Dünya dahil, Güneş etrafında döndüğü anlayışına dayanır. 16. yüzyılda Kopernik tarafından geliştirilen bu teori, Kepler ve Galileo tarafından da desteklenmiştir. Heliosentrizm, Dünya'nın evrenin merkezi değil, Güneş'in etrafında dönen bir gezegen olduğunu savunur. Bizim "Cuma Müslümanları" ise sürekli olarak Kur'an ayetlerini çarpıtarak anlam çıkarmaya çalışır; "Orada bunu demek istemiyor, şunu demek istiyor," derler. "Şu kelimenin 84. anlamına bakmak lazım," derler. "Bunlar müteşabih ayetlerdir, orada mecaz vardır," derler. Ancak gerçek şudur ki, 1400 yıl önce söylenenler, günümüz gerçekleri karşısında erimektedir! Link to comment Share on other sites More sharing options...
Emre_1974tr Mesaj tarihi: 9 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 9 Ocak 16 saat önce, Valery Legasov yazdı: Aşağıdaki hadis, İslam dininde hadisler denilen dedikoduların hiçbir yeri yoktur. Dinin tek kaynağı Kutsal Kuran'dır: https://www.kurandakidin.com/ Link to comment Share on other sites More sharing options...
Valery Legasov Mesaj tarihi: 9 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 9 Ocak @Emre_1974tr Eğer hadislere inanmıyorsan, namazını neye göre kılıyorsun? Kuran'da namazın nasıl kılınacağı açıkça belirtilmiyor, sadece "doğru bir şekilde namazınızı kılın" deniyor. Hadislere karşı çıkamadığınız için onlara yalan diyorsunuz. Bak yukarıda Yasin Suresi'nden bir ayette paylaştım. Ayette "ve güneş bir dinlenme noktasına doğru akar" deniyor. Yani, Kuran'a göre Dünya sabit ve diğer tüm gezegenler Dünya etrafında hareket ediyor. Ayete takla attırmayın diye Arapçasını bile yazdım oraya. Bu görüş, Geosantrizm (Yermerkezlilik) ya da Yermerkezli Evren Modeli olarak bilinir ve 17. yüzyıla kadar Dünya'da bu görüş hakim oluyordu. 16.yüzyılda Kopernik, evrenin merkezinin Güneş olduğunu ve gezegenlerin, Dünya dahil, Güneş etrafında döndüğünü ileri sürdü. Bu görüş, sonrasında Kepler ve Galileo tarafından da desteklendi. Yani, senin Kuran'ına göre Dünya evrenin merkezinde olup sabit bir şekilde durmaktadır. Güneş, Ay ve diğer gezegenler ise Dünya'nın etrafında dönmektedir. Bunları ben demiyorum. Senin Allah'ın böyle demiş. Google'a girip 'Güneş Sistemi' diye bir arama yap bakalım. Bizim içinde bulunduğumuz sistemin merkezinde Güneş mi var, yoksa Dünya mı? Senin Kuran'ın merkezde Dünya var diyor. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Emre_1974tr Mesaj tarihi: 9 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 9 Ocak Şu an, Valery Legasov yazdı: @Emre_1974tr Eğer hadislere inanmıyorsan, namazını neye göre kılıyorsun? Güneş bir varış yerine doğru akar diyor ayetler çünkü Güneş de evrende yolculuk etmekte. Dikkat edersen burada çok geniş bir yolculuktan ve sona ereceği yerden bahsetmekte. https://www.mucizeler.com/ayin-yorungesi-ve-gunesi-izlemesi/ İkincisi, hayır yine yanlış biliyorsun, namaz da dahil tüm ibadetlerin bütün ayrıntısı sadece Kuran'da var: https://www.kurandakidin.com/2011/10/36-kuranda-inanc-konulari-namaz-zekat-oruc-ve-hac/ Link to comment Share on other sites More sharing options...
Valery Legasov Mesaj tarihi: 9 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 9 Ocak @Emre_1974tr Senin 19'cu fikirlerin İslam dünyasının umranda değil. İslam Dünyasının %1'ini bile temsil etmiyorsunuz. Şems Suresi'nin 1. ve 2. ayetleri şu şekildedir: 1. Ayet: وَالشَّمْسِ وَضُحَاهَا "Ve güneşe ve onun aydınlığına yemin ederim." 2. Ayet: وَالْقَمَرِ إِذَا تَلَاهَا "Ve aya, onu takip ettiği zaman..." Kuran'ın Allah'ına göre Güneş ve Ay aynı yörünge üzerinde hareket ediyor. Yasin 40'ta ise, 'Güneşin ayı geçmesi, geceyi de gündüzün geçmesi mümkün değildir' deniyor. Kuran'ın Allah’ına göre Güneş ve Ay aynı yörüngede hareket ediyor ve birbirlerini geçmeleri mümkün değil. Google'a girip 'Güneş Sistemi' diye arama yaparsan Güneş ve Ay'ın farklı yörüngeler üzerinde hareket ettiğini görürsün. Kıyamet Suresi 75. Ayetler 8 ve 9 şu şekildedir: 8. Ayet: وَخَسَفَ القَمَرُ "Ve Ay karardığı zaman..." 9. Ayet: وَجُمِعَ الشَّمْسُ وَالقَمَرُ "Ve Güneş ve Ay bir araya getirildiği zaman..." Kıyamet Suresi'nin 9. ayeti, kıyamet günü güneş ve ayın birleştirileceğini ifade eder. Bu durumda, Allah'a göre güneş ve ay benzer veya aynı boyutlardadır! Yedinci yüzyıl Arabistanı'nda, güneşi ve ayı çıplak gözle gören bir çöl bedevisinin tutulmaları gözlemleyerek böyle bir bakış açısına sahip olması anlaşılabilirken, modern bilim güneşe 64,3 milyon ayın sığabileceğini ortaya koymuştur. Yani, Güneş ile Ay bir araya geldiğinde Ay'ın ne kadar küçük kalacağını bir düşün… Kıyamet Suresi 9. ayetinde geçen ve Arapçadaki "birleştirilecektir" olarak çevrilen kelime, jumi'a fiilidir. Bu kelime, bir araya getirmek, toplamak veya birleştirmek anlamına gelir. Yani senin inandığın Allah, Ay'ın 150 milyon kilometre uzaklıkta, Dünya'yı çevreleyen bir yörüngede dönerken, Güneş'le, yani 400 kat daha büyük olan yerel yıldızımızla birleştirileceğini söylüyor! Bu tür bir durum ancak eski evren anlayışına uygun düşer; çünkü o dönemde yaşayan bir çöl bedevisi gökyüzüne baktığında, Güneş ve Ay'ı birbirine yakın, benzer büyüklükteki göksel cisimler olarak görüyordu. Tıpkı geceleyin gökyüzüne baktığında, tüm yıldızların aynı boyutta gibi görünmesi, ancak aslında her birinin farklı boyutlara sahip olması gibi. 1400 yıl önce anlatılan hikayeler, günümüz gerçekleri karşısın yok olup gitmektedir! 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Saturn Mesaj tarihi: 9 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 9 Ocak @Emre_1974tr Alıntı Kim Dünya'nın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. Çünkü bu iddia hem Allah'ın, hem Kur'an'ın, hem peygamberin reddidir. Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne âlâ! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür ve malı da Müslümanların hazinesine katılır. Eğer ileri sürdükleri gibi dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. İnsanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıblenin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi. Velhasıl bu iddia sayması uzun sürecek birçok nedenden dolayı batıldır. Abdülaziz bin Baz https://tr.wikiquote.org/wiki/Abdülaziz_bin_Baz Link to comment Share on other sites More sharing options...
Valery Legasov Mesaj tarihi: 9 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 9 Ocak @Saturn Bunu bulduğunuz çok iyi olmuş. Kur'an'a göre, Dünya aynı bir tabak gibi düz ve sabittir, evrenin merkezinde yer alır ve Güneş dahil olmak üzere diğer bütün gezegenler, Dünya'nın etrafında hareket eder. Bu gerçeği inkar eden bir Müslüman, Kur'an ile çelişeceği için mürted sayılır. Eğer tövbe edip İslam'a geri dönmezse, İslam hukukuna göre ölüm cezasına çarptırılır... 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: 9 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 9 Ocak @Valery Legasov, @Emre_1974tr ile baş edemezsin. Nuh der, peygamber demez. Sadece işine gelen mesajlara yanıt verir ve ego manyağı olduğu için, ha bire kendi bloğuna yönlerdirmeye çalışır. Demedi, deme. Böyle bir tip kendisi. 1 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Valery Legasov Mesaj tarihi: 10 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 10 Ocak 12 saat önce, kavak yazdı: @Valery Legasov, @Emre_1974tr ile baş edemezsin. Nuh der, peygamber demez. Sadece işine gelen mesajlara yanıt verir ve ego manyağı olduğu için, ha bire kendi bloğuna yönlerdirmeye çalışır. Demedi, deme. Böyle bir tip kendisi. Hadi diyelim ki biz Kuran'ı yanlış anlıyoruz. O kadar Arapça bilen mealci var: Elmalılı Hamdi Yazır, Diyanet'in hocaları, Süleyman Ateş, Ahmet Varol... Bütün bunlar Kuran ayetlerini yanlış çevirmiş. Hadi bunları geçtim, yukarıda Suudi Arabistan doğumlu, anadili Arapça olan ulema, "Kim Dünya'nın yuvarlak olduğunu söylerse küfür ve delalete düşmüş olur" demiş. Bu da mı Kuran'ı yanlış anlamış? Dünya üzerindeki bütün insanlar bu Kuran'ı yanlış anlıyor. Sadece 19'cular ve Modernistler doğruyu biliyor! Daha henüz, "Ben ehli sünnetim" diyen ve Kuran'ı da Hadisleri de olduğu gibi kabul eden bir tane dürüst Müslüman ile karşılaşmadım. Hani deseler ki, "Kardeşim, Allah bu ayeti böyle indirmiş, bize sorgulamak düşmez, biz sadece iman ederiz" deseler, inan daha dürüst olurlar ama hepsi ayetlere takla attırmaya çalışıyor. Link to comment Share on other sites More sharing options...
alpinçayırı Mesaj tarihi: 10 Ocak Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 10 Ocak @Emre_1974tr Yine her zamanki gibi bol işkembeden sallıyorsun palavracı seni. Kur'an'da namazın nasıl kılınacağı yazmaz, sadece ''abdesti alın ve namazı kılın'' denilir. İslam'da namazın nasıl kılınacağının detayları için Kütüb-i Sitte hadislerine bakmak gerekir. Hadisler olmadan Kur'an bir hiçtir tıpkı Talmud olmadan Tevrat'ın bir hiç olması gibi. Ayrıca Kur'an'a göre Dünya bildiğin düzdür, yuvarlak olduğunu nereden çıkardın? 1400 yıllık Arap masalları, gerçekler karşısında günden güne eriyor. Şu 19culuk saçmalığından da vazgeç.. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: 10 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 10 Ocak 9 saat önce, Valery Legasov yazdı: Hadi diyelim ki biz Kuran'ı yanlış anlıyoruz. O kadar Arapça bilen mealci var: Elmalılı Hamdi Yazır, Diyanet'in hocaları, Süleyman Ateş, Ahmet Varol... Bütün bunlar Kuran ayetlerini yanlış çevirmiş. Hadi bunları geçtim, yukarıda Suudi Arabistan doğumlu, anadili Arapça olan ulema, "Kim Dünya'nın yuvarlak olduğunu söylerse küfür ve delalete düşmüş olur" demiş. Bu da mı Kuran'ı yanlış anlamış? Dünya üzerindeki bütün insanlar bu Kuran'ı yanlış anlıyor. Sadece 19'cular ve Modernistler doğruyu biliyor! Daha henüz, "Ben ehli sünnetim" diyen ve Kuran'ı da Hadisleri de olduğu gibi kabul eden bir tane dürüst Müslüman ile karşılaşmadım. Hani deseler ki, "Kardeşim, Allah bu ayeti böyle indirmiş, bize sorgulamak düşmez, biz sadece iman ederiz" deseler, inan daha dürüst olurlar ama hepsi ayetlere takla attırmaya çalışıyor. Ben bizzat kendim Türkçe ve Almanca tercümelerini farklı kaynaklardan birkaç kere okudum. Yanlış anlayan kesinlikle bizler değiliz. Bu kitabın çoğu yeri, diğer kutsal kitaplar gibi, akla ziyan mitler, masallar ve mesajlar içerir. Bu o kadar bariz ki söylemeye bile gerek yok aslında. Ancak insanlar doğdukları çoğrafyadaki kültürün, dilin ve dinin rengine bürünüyorlar. Mesela senelerce azan sesini duyan birisine ezan sesi hoş gelir. Dindarların durumu da böyle işte ve bu nedenle ne yazılsa ona inanmaya meyilliler. @Emre_1974tr gibi kaşarlı olanlara ise laf anlatamazsın, çünkü umutsuz vaka. Ona şunu demen yeterli aslında: -Dağda kayan keçilere andolsun, senin tanrın "Eliiiif, Laaaa, Miiim" diyor. Bu ne iştir? Buna yanıt veremez, hatta bu hususta tüm İslam dunyasının kafası karışıktır. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Valery Legasov Mesaj tarihi: 10 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 10 Ocak @kavak Benim tek sinirlendiğim nokta, 19'cuların ayetleri kendi keyiflerine göre eğip bükmesidir. 😊 Bir yandan Kuran’ın Allah tarafından korunduğunu söylerler, diğer yandan Kuran’da sıkıntılı olduklarını düşündükleri ve bilimle çelişen ayetleri saptırmaya çalışırlar. Bu durum sadece 19'cularla sınırlı değil; aslında Müslümanların büyük bir kısmı da böyle yapıyor. 🙂 Mesela, Âdiyat Suresi'nin 4. ayetinde "tozu dumana katanlara and olsun" deniyor. Şimdi, Kuran’ın Allah’ı bu ayetle insanlığa ne mesaj vermek istiyor? Bu tozu dumana katanlar kim? Bu tür ayetleri görünce bazen gülmekten kendimi alamıyorum. Buharî (6/251) ve Müslim (2/318) hadislerinde, "Eşekler şeytanı görürse, anırmaya başlar" deniliyor. Bakara 73'te, "İneği öldürüp ondan bir parça kesip, onu ölüye vurun" dedik. İşte böylece Allah ölüleri diriltir" deniyor. Daha bunun gibi bir sürü saçmalık var, güler misin, ağlar mısın… Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: 10 Ocak Report Paylaş Mesaj tarihi: 10 Ocak 13 dakika önce, Valery Legasov yazdı: Mesela, Âdiyat Suresi'nin 4. ayetinde "tozu dumana katanlara and olsun" deniyor. Şimdi, Kuran’ın Allah’ı bu ayetle insanlığa ne mesaj vermek istiyor? Bu tozu dumana katanlar kim? Hangi Müslümana sorsan neyin kastedildiğini bilmez. Arap kültüründe yemin edebiyatı önemli bir yer teşkil eder, haliyle kitaba yansımış. Karşıdakini ikna etmek için böyle saçma sapan bir yemin kültürü oluşturulmuş. Her şeye gücü yeten bir tanrı, kendine inandırmak için yemin etmeye tenezzül ediyorsa, o tanrıdan hayır gelmez. Gerçi mesajı getirenler(nam-ı diğer peygamber) insan olunca, elbette inandırmak için her yolu deneyecektir. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now