Jump to content

Işık hızı nedir ve ışık hızı var mıdır?


Predictor

Recommended Posts

@pigeon

Parlak ışığa bakılınca Pupil çapı küçülür. Işığın şiddeti azalır. Benzer düzenek fotoğraf makinelerinde de var. 
Işığın şiddetinde dalgalanma olur sadece. 

Bana bir madde parçacığın salınımını gösteren bir resim veya hızlı resimler (videolar) gösterebilir misin?

Böyle bir şey mümkün değil, böyle bir teknik yok!

 

Gümüş rengini sarı renk görmende kırmızı yeşil mavi koni şeklindeki alıcıların doyuma ulaşmasından kaynaklanıyor. 

 

RGB (Rot, Grün, Blau) renk modeli bir eklemeli renk modelidir ki burada kırmızı, yeşil ve mavi ışık geniş renk yelpazesi üretmek için çeşitli şekillerde birbirine eklenir. Modelin adı, üç ek ana rengin (kırmızı, yeşil ve mavi) baş harflerinden gelir.


Renk var mı?

Hayır, ışığın rengi yoktur. Renk, beynimizin yarattığı bir şeydir. Öyle olmasaydı, o zaman renk körlüğü de olmazdı. Gözlerimiz elektromanyetik dalgalar için fotoreseptör hücrelere sahiptir, sinyalleri algılayan, frekansı ilgili bir frekans aralığında yer alır. Fotoreseptör hücreler, sinyalleri ve yoğunluklarını değerlendirir ve bunları beyinde 'rengi' oluşturmak için kullanır. Fotoreseptörler 'kırmızı', 'yeşil' ve 'mavi' frekanslarını tanır. Örneğin 'kırmızı'nın ve 'yeşil' bir karışımı frekanslar sübjektif olarak 'sarı' olarak algılanır.

Van Eck radyasyonu olarak da bilinen Van Eck phreaking yöntemi, gözlerimizin yalnızca frekansları alabileceğinin doğrudan doğrulanmasıdır. Tüm elektrikli cihazlar elektromanyetik dalgalar yayar. Van Eck radyasyonu, veri trafiğini gizlice dinlemek için elektrikli cihazlardan gelen elektromanyetik dalganın uygun ekipmanla (ör. anten/monitör) daha uzak mesafelerde yakalanabildiği bir gizli dinleme biçimidir. 'Gördüğümüz' şey, gözlerimizdeki fotoreseptörlerle etkileşime giren monitörün temel yüklerinin elektromanyetik etkisidir, ki bu da sırayla elektrikli sinyaller iletir ve görmemizi sağlayan beyin hücrelerini uyarır.

Link to comment
Share on other sites

@pigeon

Az önce aklıma geldi, bu yüzden cevabına eklemek istiyorum.

 

Parlak ışığa bakılınca Pupil çapı küçülür. Işığın şiddeti azalır. Benzer düzenek fotoğraf makinelerinde de var. 
Işığın şiddetinde dalgalanma olur sadece. 

 

Pupili kapatmıyorum, çünkü gözlerimi doğrudan güneşe bakacak şekilde eğittim!

Link to comment
Share on other sites

19 saat önce, Predictor yazdı:

@Deadanddark

Bak, sana hatalarının ve kurgularının nerede olduğunu göstereyim:

 

Ne oluyor yukarda? 

Yukarısı neresi?

Yukarıda, aşağıda, önde, arkada, sağda, solda, doğuda, batıda, güneyde, kuzeyde vs yoktur bunlar tamamen kurgudur!

Biz mekanın neresindeyiz? Hiç kendine bu soruyu sordun mu?

Hiç kendine şu soruları sordun mu: Ben neredeyim? Gezegenimiz nerede? Gezegenimiz hangi maddeden yapılmıştır? Ben hangi maddeden yapılmışım? Benim organizmam nasıl çalışır? Ben neyin içindeyim?

Bir hiçin içinde olamazsın ve senin organizmanın hacme ihtiyacı var, değil mi?

Ve sonra iki saçma soru daha buluyorsun:

 

Pulsarlar ne yapıyor, magnetarlar ne yapıyor. 
Wolf rayet yıldızları ne yapar? 

 

Madem böyle saçmalıklarla kendin uğraşmadın, neden bana soruyorsun?

 

Yıldızlar en iyi ve en çok kaynak. 

 

Burada bir şeyi açıklamadan iddia ediyorsun. Ben buna çakma bilim derim!

 

Peki uzayda metre kareye bir atom düşerken bize gözümüze gelen ne! Nasıl geliyor? 

 

Kim, ne zaman, nerede ve nasıl böyle bir şey keşfetti? Böyle saçmalıklar duyduğumda hep geçmişi düşünürüm. Bir zamanlar cennette toprak satmış biri vardı, metrekaresini kaça sattı hatırlamıyorum.

 

La ola dalgasinda insanları ayağa kaldıran güç nedir? 
Tamam dalgalanıyorlar ama onları ayağa kaldıran birşeye ihtiyaç var! 

 

Başlangıçta insanın elektromanyetik olarak çalıştığını yazmıştım, okumadın mı? yoksa bu başka bir aptalca soru mu?

Ayrıca benim yazmış olduğum proton ve elektron konusunu okumanı tavsiye ederim.

Cevabım senin saçma sorularına atıfta bulunuyor, şahsına değil!

Işık her yöne ilerler dedin , ben ise sana o iş öyle olmaz her zaman dedim.

Pulsarlardan yayılan ışımayi ve GRB leri buna birer örnek olarak verdim. Onlar belli bir yöne doğru ilerlerler.

Madem ışık atomların dalgalanmasidir o zaman gölge nasıl oluşur diye kendine sorman gerekirdi ama sen ancak gevezelik etmeyi biliyorsun.

Duvara gelen atom dalgaları neden duvardan geçip arkadaki atomlarla ilerlemeye devam etmiyor! Senin hesabına göre böyle olmalıydı. Duvardan sonra havadaki atomlar bu görevi devralmali halbuki. 

Bir diğer olay ise bahsettiğim uzayda metreküplük alanda sadece bir kaç atom olmasına. Sen bunu neden yanlış buldunki?

Sonuçta atomlar bir araya gelerek gök cisimlerini oluşturdu. Boşlukta ise pek birşey kalmadı.

Eğer uzay boslugu dünya atmosferi gibi atom bakımından yoğun olsaydı çok fena şeyler olurdu.

En basitinden dünya yörüngesinde muazzam hızlarda dönen uydular parçalanır alev alev yanardı.

Güneşteki o devasa patlamaların sesini buradan duyabilirdik. Uzay daha gürültülü bir yer olabilirdi.

Bilim insanları kara madde nerede diye kafa yormayi bırakırdı. Diğer detaylara girmeye gerek yok, sana bunlar yeter.

Biraz kafayı çalıştır.

 

Link to comment
Share on other sites

5 saat önce, Predictor yazdı:

@pigeon

Az önce aklıma geldi, bu yüzden cevabına eklemek istiyorum.

 

Parlak ışığa bakılınca Pupil çapı küçülür. Işığın şiddeti azalır. Benzer düzenek fotoğraf makinelerinde de var. 
Işığın şiddetinde dalgalanma olur sadece. 

 

Pupili kapatmıyorum, çünkü gözlerimi doğrudan güneşe bakacak şekilde eğittim!

İnanmam video ile kanıtlaman gerekiyor. :)

Bilinçli pupil çapını değiştiremezsin.

Link to comment
Share on other sites

@pigeon

Bilinçli pupil çapını değiştiremezsin. 

Kendin denemediğin bir şeyi nasıl söyleyebilirsin? Bunun nasıl yapıldığını burada anlattım.

 

Işığın hareket halinde iken hızlı kamera ile çekilmiş görüntüsü.

Herhangi bir salınım görmüyorum.

Benim doğrudan güneşe bakarken gördüğüm salınım tahmini bir ışık hızında! Ve salınım saat ibresi yönündedir.

 

Link to comment
Share on other sites

1 dakika önce, Predictor yazdı:

@pigeon

Bilinçli pupil çapını değiştiremezsin. 

Kendin denemediğin bir şeyi nasıl söyleyebilirsin? Bunun nasıl yapıldığını burada anlattım.

 

Işığın hareket halinde iken hızlı kamera ile çekilmiş görüntüsü.

Herhangi bir salınım görmüyorum, benim doğrudan güneşe bakarken gördüğüm salınım tahmini bir ışık hızında!

 

Ben sadece  güneşe değil kaynak ışığına bile baktım. Dene istersen gözlerine kum kaçmış gibi oluyor. :)

Salınım filan görmedim hiç.

Link to comment
Share on other sites

Kaynak sırasında üretilen ışık güneşle kıyaslanamaz. Gezegen sistemimizde, güneş en büyük enerjiye sahiptir. Kaynakla da işim vardı, ortaya çıkan ışık şaka gibi. Ayrıca, dakikalarca güneşe bakmıyorum. Kaynak yaparken koruyucu gözlük kullanmadan birkaç dakika çalışabilinir, tabii ki, mesafe ile. Yalnızca koruyucu gözlük olmadan daha uzun süre kaynak yaparsan sorun yaşarsın.

 

kum kaçmış gibi oluyor

Kaynak sırasında termal radyasyon üretilir, bu da gözlerin kurumasına yol açar.

Link to comment
Share on other sites

Fotonlar enerji yüklü parçacıklardır. Fotonların hareketine alt kuarklarının merkezkaç kuvvetleri sebep olur ki zaten merkezkaç kuvvetleri maddenin her boyutunda vardır ve bu kuvvetler aynı zamanda evrenin genişlemesine de sebeptir. Modern bilimin bu kuvveti pseudo olarak tanımlaması içler acısıdır ki sadece two stage mekanik osilatörleri bile incelemek bunun doğru olmadığının anlaşılmasına neden olur ancak bilim ezberden yapılıyor ve donuk zekalı hegemonyanın bu yanlışlarda çok büyük etkisi var. @Predictor Donuk zekalı derken aklıma direkt olarak sen geldin.

 

Alıntı

Bana sorun hadi; madem fotonlar bir kuvvetin etkisinde ilerliyor o halde neden ışığın limit bir hızı var?

 

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Predictor yazdı:

@pigeon

Bilinçli pupil çapını değiştiremezsin. 

Kendin denemediğin bir şeyi nasıl söyleyebilirsin? Bunun nasıl yapıldığını burada anlattım.

 

Işığın hareket halinde iken hızlı kamera ile çekilmiş görüntüsü.

Herhangi bir salınım görmüyorum.

Benim doğrudan güneşe bakarken gördüğüm salınım tahmini bir ışık hızında! Ve salınım saat ibresi yönündedir.

 

Sana salınım için atmadım ki? Konu başlığın ışık hızı idi. Hareket etmiyor diyen sendin. :)

Denemediğin şeyi nasıl bilirsin diye de bir daha birşey söyleme her kesin güneşe bakma deneyimi olmuştur.

Senin öznel deneyimini bilemeyiz. Video olması gerekiyor. 

Güneşe bakıp parçacıkların salınımını gördüğünü iddia eden senden başka birini bilmiyorum. :)

Link to comment
Share on other sites

10 dakika önce, Predictor yazdı:
Evrenin dışına doğru ilerleyen bir foton demeti giderek daha da hızlanır ...

Evrenin dışı neresi?

Burada tüm aptallığını gösterdin, daha fazlasına ihtiyacı yok!

Ayrıca ben havlamam, ısırırım.

Yürü, elektronik enseni göreyim

Söyledim ya bana kitabi bilgilerle gelme! Evrenden, merkezinden istediğin kadar uzaklaşabilirsin! Buna yeterli teknolojin varsa tabii! Yine evrenin merkezinden dışına yönelmiş foton demetlerine ne oluyor? Evrenin sınır duvarına çarpıp geri mi geliyorlar?

 

Ayrıca yatayda evrenimizden çok uzakta paralel evrenlerin olduğunu iddia eden teoriler de vardır.

 

Dolayısıyla "evrenin dışı" ifadesi çok yanlış sayılmaz.

Link to comment
Share on other sites

19 dakika önce, Predictor yazdı:
Evrenden, merkezinden istediğin kadar uzaklaşabilirsin!

Merkezi neresi?

Sen sadece aptal değilsin, sende iki aptallık var!

Mal mısın? Kitaplarda okuyageldiğin şekilde galaksilerin etrafında spin attıkları o yoğun kütleli merkezden bahsediyorum. Sordun da ne oldu? Daha bunu bile bilmiyorsan fizikçi olduğunu söyleme, sana millet kıçıyla güler.!

 

Ne diyorsun? Sence öyle yoğun bir merkez yok mu?

Link to comment
Share on other sites

On 27.06.2023 at 10:45, Predictor yazdı:

Terim her şeyi söylüyor, ışık hızı yoktur: Işık (konsept) Hız (konsept)

Işığın görünür olması varlığı için bir kriter değildir. Bir gölge de görünür ve yoktur. Işık hızı sadece beynimizde yaratılmıştır ve sadece kurgudur.

Işıktan söz etmek için bir şey gereklidir, madde. Madde olmadan ışık yoktur. Işığı üreten madde ve ışığı alan da maddedir. Işık açık üretimden iletime ve algılamaya kadar mekanik bir süreçdir.

Üretici (madde) – taşıyıcı (mekan = proton/elektron)) – alıcı (madde)

Işık bir elektromanyetik 'dalgadır'.

Mekan = Gök, uzay, kozmos, evren, universum, vakum vb.

Madde parçacıkları = proton/elektron (maddenin temel yapı taşları).

Madde = Atomların (bir molekül oluşturan) bir kombinasyonu ve maddeden gelen her şey fiziksel bedenler oluşturulabilir - katı, sıvı, gaz ve plazma.

Dalga = Dalgalar, taşıyıcının (mekanın) titreşimleridir. Dalga yoktur. Dalga tamamen hayal gücünün bir yardımcısıdır.

Örneğin maddesi ışığı üreten güneş (üretici), mekan (taşıyıcı) tarafindan gözümüze (alıcı) iletilir, retinaya nüfuz eder, beyin hücreleri tahriş eder ve bunlar beyinde elektriksel bir dürtü oluşturur (elektromanyetik etkileşim). Bu işlem ışığı görünür kılar.

Buna elektromanyetik etkileşim denir. İnsanlar elektromanyetik olarak çalışır ve kendileri de ışık üretebilir. Karanlıkta soyunurken bir polyester ağırlıklı kazağın çıtırtısını herkes bilir. Neden çıtır çıtır yapar? Kazak vücutta (mekanda) elektromanyetik olarak yüklenir ve çıkarıldığında (sürtünme!) elektrostatik boşalma meydana gelir. Ortaya çıkan elektrik voltajı o kadar yüksektir ki, birçok küçük voltaj deşarjları meydana gelir. Bu, voltaj deşarjlarının küçük ışıklar (fotonlar) olarak görünmesine neden olur. Ayrıca gözlerimizi ovuşturarak da ışık beynimizde görünür hale gelir.

Işık hiçbir yere gitmez, çünkü olmayan hiçbir yere gidemez. Sadece enformasyon aktarılır, yani bir taşıyıcıdan (proton/elektrondan) diğerine aktarılır.

Her bir parçacık (dinlenme halinde) ışık hızında salınır (titreşir).

Valla @Rhodium diye konuya geldim. Kardeşim senin nedir hızla ışık hızıyla derdin anlamış değilim. Belki Dinlere ve Tanrıya kızgınsın onların kurgu olduğunu düşünüp bir benzeşimle fizikçilere ve hıza kızıyorsun.

Bilim ilerledikçe dünya insanı  bulduğu matematiksel ifadeleri tanımladı. Bunlardan biri de ışığın tanecik modeli ve E=mc2 dir. Işık hızı da hızda vardır. Lütfen bilim insanlarının ve bilim tarihinin ortaya koyduğu bu terimleri bulandırma. Hem filozofların yeri bilim değil diyorsun hemde kurgu vb. Deyip kendin felsefeyi bilimin içine alarak terimleri yok sayıyorsun. 

Hem bir şey yok diyorsun hem diyer paragrafta yok kabul ettiğine atıfta bulunuyorsun. 

Fizikte cümle olmaz. Fizikte kelimeler ise, ama, ya yada gibi basit ifadelerdir. Bir kuantum defteri yüzlerce sayfa diferansiyel integral bunlardan ibarettir. Eğer sana göre ışık hızı yok mu, buyur ispatla zira karşında ben değil Einstein var.

 

Link to comment
Share on other sites

9 saat önce, Predictor yazdı:

@Rhodium

@Röpteşambırlı Uzaylı

@John-Ahmet

Proton ve elektron bozuntusu. Fizik okuyan, akademisyen biri olarak hiç utanmmıyormusun? Bu senin yaptığın şeyi ancak 16 yaşındaki bir genç yapar. Gelişimsel engelli misin? Bunu biyolojik anlamda soruyorum! Biyolojide gelişimsel olarak kısıtlanmış olanın ne anlama geldiğini, zamanım olduğunda sonraki yazılarımda açıklayacağım.

Alanlarımdan biri insan biyolojisi. Bir insanın yazdıklarından ruhunu okuyabilirim. Bu hokus pokus değil, buna bilgi derler. Bir insanın programcısı (ruhu), bilgisayarı (beyni) ve organları eşzamanlı olarak çalışır, bu istisnasız!

Öz güvenini sarstım ve benim yüzümden geceleri uyuyamıyorsun, değil mi? Beni ve kendini kandıramazsın!

Röpteşambırlı Uzaylı adını burada ilk gördügümde sen olduğuna çoktan tahmin etmiştim. Sen olduğundan emin olmak için sadece birkaç satır okumam yeterliydi.

Buradaki konuyu kirletme ve gelecek için, yazılarımda parmaklarını klavyeden çek!

 

Yürü git, elektronik enseni göreyim!

ne anlatmak istediğini anlamadığım için bir şey diyemiyorum kardesim.işik hızı hakkinda senle aynı fikirde olduğumu demiştim.ekleyeceğim fazla bir şey yok, zira; bu işik denen zımbırtının  mahiyeti hakkinda en ufak-zerre, kırıntı, miskal bilgiye de rastlamadım herhangi bir yerde.parçacık denen şeylerin(foton,eloktron,proton) de misket gibi bir cisim olduğunu düşünmüyorum.daha çok iç içe geçmiş,sıkışmış farkli frenkastaki em dalgaları gibi geliyor.ışıktan bir ip sanki sarılmışta iplik yumaği olmuş gibi.fotonlar, protonlar gibi çeşit çeşit iplik yumakları.bu yumaklarda higs bozonuyla oluşmuş gibi.

Link to comment
Share on other sites

@ Düşünce Dünyasi

ELVEDA

Temel yüklerin yasalarına dokunulamaz, ne şiddet, ne para, ne din, ne ideoloji ne de retorik ile. Hiç bir argüman, kimya, biyoloji ve doğal yasalara karşı duramaz. Doğanın kanunları demokratik değildir, yani oylama ile veya oy birliği ile belirlenemez. Doğa kanunlarının etkisi ertelenemez.

Insanlar doğa kanunlarını ignore edebilir ama bunların sonuçlarını değil!

 

Sitenize yazmama izin verdiğiniz için ÇOK MERSİ!

Saygılarımla

 

Predictor

Link to comment
Share on other sites

Bunları kime yazıyorsun bana mı? Daha önce bunu bana cevap olarak yazmıştın ve zaten çoğu kişi okuyamasa da sen okudun ve cevabını aldın. Işık hızı bir yasa değildir. Fotonların yoğun kütleye olan uzaklıkları değiştirilerek manipüle edilebilir. Noether der ki simetrik modeller kendi korunum yasalarını oluşturur. Bu demektir ki asimetrik modellerin korunum yasaları olmak zorunda değildir ya da olsa bile bu yasalara uymayabilirler. Dolayısıyla doğa yasaları dediğin fenomenler her daim asimetrik modellerle manipüle edilebiliyor. Evrende koşulsuz hiçbir yasa yok ve koşullar her zaman değiştirilebilirler.

Link to comment
Share on other sites

@Rhodium

 

Aslında artık yazmak istemiyordum ama madem vedalaşmama cevap verdin, bir istisna yapacağım! Ne zaman birisi yazdıklarımı çürütmeye çalışsa, buraya gelip cevap vereceğim!

Her şeyi izliyorum!

 

Eğer sana göre ışık hızı yok mu, buyur ispatla zira karşında ben değil Einstein var.

Yokluğun varlığı ispatlanamaz! Işık hızının var olduğunu sen kanıtlamalısın!

Işık hızının nerede olduğunu göster! Bana Einstein'ın matematiksel halüsinasyonlarıyla gelme. Bana bunun nasıl yapılacağını basit terimlerle açıkla!

Çünkü diğer bilim adamları ve bilimle ilgilenenler de burada okuyor, onlar da görsün!

 

Bekliyorum!

 

Link to comment
Share on other sites

39 dakika önce, Predictor yazdı:

Yokluğun varlığı ispatlanamaz! Işık hızının var olduğunu sen kanıtlamalısın!

Işık hızının nerede olduğunu göster! Bana Einstein'ın matematiksel halüsinasyonlarıyla gelme. Bana bunun nasıl yapılacağını basit terimlerle açıkla!

Çünkü diğer bilim adamları ve bilimle ilgilenenler de burada okuyor, onlar da görsün!

 

Bekliyorum!

Hız aynı zamanda gecikmedir.

Ay yüzeyine bırakılan aynalara gönderilen lazer ışınlarının gönderildikleri noktaya dönüşlerindeki gecikmedir örneğin.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...