Jump to content

Gel-Git Med-Cezir Teorisi Doğru mu?


somebody

Recommended Posts

2 saat önce, Deadanddark yazdı:

Dünyanın aya uyguladığı çekim kuvvetine F, ayın dünyaya uyguladığı kuvvete F1 diyelim.

F=F1 dir.

Dünya atmosferi kütle olarak dünyadaki sudan azdır.

Ama ay dünya atmosferini de etkilemektedir. Çekip koparacak kadar değil elbette ve üstelik suya uyguladığı etkinin yanında çok düşük bir etki.

 

Şöyle söyleyeyim, ayın çekimi bir yönde iken gelgit iki yönde de oluyor. Yani ayın olmadığı tarafta da gelgit oluyor.

Atmosferi çekip koparması değil zaten , okyanusları hareket ettirebilen bir çekim kuvveti varsa her gün ay yönünde hortum çıkması lazım.

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Kafir İmam yazdı:

Şöyle söyleyeyim, ayın çekimi bir yönde iken gelgit iki yönde de oluyor. Yani ayın olmadığı tarafta da gelgit oluyor.

Atmosferi çekip koparması değil zaten , okyanusları hareket ettirebilen bir çekim kuvveti varsa her gün ay yönünde hortum çıkması lazım.

İki yönde olmasının sebebi sanal bir kuvvet olan merkezkaç dan kaynaklı.

Şimdi biri seni iki yakandan yakalayıp kendi etrafında döndürürse kafan seni çevirene ayakların ise geriye doğru uzar. Tabi sen su olmadığın için esnemeyeceksin.

Sevgili kâfir, senden ayın dünyaya bakan yüzü ile arka yüzünün karşılaştırmasıni yapmanı isteyeceğim.

Lav akıntılarınin ayın dünyaya bakan yüzünde daha fazla, hatta tamamen birikmesini neye bagliyorsun?

Link to comment
Share on other sites

17 saat önce, Deadanddark yazdı:

İki yönde olmasının sebebi sanal bir kuvvet olan merkezkaç dan kaynaklı.

Şimdi biri seni iki yakandan yakalayıp kendi etrafında döndürürse kafan seni çevirene ayakların ise geriye doğru uzar. Tabi sen su olmadığın için esnemeyeceksin.

Sevgili kâfir, senden ayın dünyaya bakan yüzü ile arka yüzünün karşılaştırmasıni yapmanı isteyeceğim.

Lav akıntılarınin ayın dünyaya bakan yüzünde daha fazla, hatta tamamen birikmesini neye bagliyorsun?

Saçmalığa bağlıyorum. Çünkü ay her yönde yüzünü gösterir yıl içerisinde.

Dünyanın çekim kuvvetini hiçe sayacak başka bir kuvvete bu kadar etki vermek mantıksız. Hele ki lav akıntıları yoğunluğu yüksek metallerle doluyken.

Bilimcilerin şunu açıklaması gerekir , ayın kütlesi dünyadan daha mı büyük. Yada dünyanın yörüngesinde mercimek kadar çökmüş yıldız parçası mı var. Ancak bu şartlarda etkisi olabilir.

Merkezkaç kuvveti ki dünyanın çekim kuvveti sonucu oluşur. Ayın okyanusları sallamasına bile izin vermez. Ha belki okyanuslar da dünyanın açısal momentum nedeniyle gitgel yapıyordur. O zaman küçük denizlerin etkilenmemesinin anlamı olur çünkü momentum herkese ağırlığınca etki eder. Bu daha mantıklı bence.

Link to comment
Share on other sites

  • 2 ay sonra...

Iphone 12 Pro, ISS istasyonunu ayın önünden geçerken yakalamış.

https://www.webtekno.com/iphone-12-pro-iss-ay-onunden-gecerken-yakaladi-video-h112516.html

ayin-onunden-gecen-iss-iphone-ile-goruntulendi-1626680767.jpg.97850b0a4b768d8bf82b9f84f609f518.jpg

Diğer uydular neden bu şekilde yakalanamıyor? @TAO 

Alıntı

Dünya yörüngesinde yaklaşık 6 bin 500 yapay uydu bulunuyor.9 Kas 2021

Tao bu konularda uzman belki açıklar. 

Link to comment
Share on other sites

10 saat önce, Sputnik yazdı:

Iphone 12 Pro, ISS istasyonunu ayın önünden geçerken yakalamış.

https://www.webtekno.com/iphone-12-pro-iss-ay-onunden-gecerken-yakaladi-video-h112516.html

ayin-onunden-gecen-iss-iphone-ile-goruntulendi-1626680767.jpg.97850b0a4b768d8bf82b9f84f609f518.jpg

Diğer uydular neden bu şekilde yakalanamıyor? @TAO 

Tao bu konularda uzman belki açıklar. 

Futbol sahası boyutlarında ve dünyaya yakın olduğu için görülmesi kolay. 

Diğer uyduların boyutu en fazla  ISS yük taşıyan kargo modulu boyutunda.Aşağıdaki resimde  en tepede  iki güneş paneli olan modul.

 

Kütle 444.615 kg (980.208 lb)[1]
Uzunluk 73,0 m (239,4 ft)[1]
Genişlik 109,0 m (357,5 ft)[1]

 

Yükseklik Perigee 413 km (256,6 mi) AMSL[2]
Yükseklik Apogee

issartisitcomparison.jpg

 

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

On 27.07.2022 at 10:21, Kafir İmam yazdı:

Saçmalığa bağlıyorum. Çünkü ay her yönde yüzünü gösterir yıl içerisinde.

Dünyanın çekim kuvvetini hiçe sayacak başka bir kuvvete bu kadar etki vermek mantıksız. Hele ki lav akıntıları yoğunluğu yüksek metallerle doluyken.

Hayır saçmalık değil.

Ayın bize bakan yüzünde daha fazla lav denizlerinin oluşmasının nedeni dünyaya uyguladığı çekim kuvveti, bu kuvvet aynı zamanda dünyanın aya uyguladığı kuvvete eş.

Ayın yüzeyinin altındaki sıvı katman yüzeye ayın dünyaya bakan tarafından çıkmış. Bu da ay yüzeyindeki gel oluyor ( burada gel var ama git yok, çünkü ay sürekli aynı yüzünü gösteriyor).

Link to comment
Share on other sites

21 saat önce, Deadanddark yazdı:

Hayır saçmalık değil.

Ayın bize bakan yüzünde daha fazla lav denizlerinin oluşmasının nedeni dünyaya uyguladığı çekim kuvveti, bu kuvvet aynı zamanda dünyanın aya uyguladığı kuvvete eş.

Ayın yüzeyinin altındaki sıvı katman yüzeye ayın dünyaya bakan tarafından çıkmış. Bu da ay yüzeyindeki gel oluyor ( burada gel var ama git yok, çünkü ay sürekli aynı yüzünü gösteriyor).

Basitçe inanmak istiyorsun ve belki de içinde yaşadığın toplumun bağnaz tutuculuğu veya bilim modası seni etkilemiş olmalı.

Bu iddianı matematik olarak açıklar mısın, kaç ton su ve lav kaç ton çekim kuvvetinin karşısında eğiliyor.

Böyle bir bilgi yok ve tamamen aynı anda tekrarlayan olayların arasında ilişki kurulması sonucu oluşan bir kanaat.

Pencere açınca içeri sinek giriyor , demek ki pencerenin çekim gücü sinekleri çekiyor demek ile aynı şey seninki. Yada güneşe göre dönen ay çiçeklerinin güneş tarafından çekilmesini iddia etmekle aynı şeydir.

Ayın okyanus ve lavları çekecek kadar güçlü çekimi yok.

Link to comment
Share on other sites

2 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Basitçe inanmak istiyorsun ve belki de içinde yaşadığın toplumun bağnaz tutuculuğu veya bilim modası seni etkilemiş olmalı.

Bu iddianı matematik olarak açıklar mısın, kaç ton su ve lav kaç ton çekim kuvvetinin karşısında eğiliyor.

Böyle bir bilgi yok ve tamamen aynı anda tekrarlayan olayların arasında ilişki kurulması sonucu oluşan bir kanaat.

Pencere açınca içeri sinek giriyor , demek ki pencerenin çekim gücü sinekleri çekiyor demek ile aynı şey seninki. Yada güneşe göre dönen ay çiçeklerinin güneş tarafından çekilmesini iddia etmekle aynı şeydir.

Ayın okyanus ve lavları çekecek kadar güçlü çekimi yok.

Uzayda kütlesi olan her nesne uzay dokusunu büker. 

Ay ve dünya bulundukları noktada uzay dokusunu büker.

Okyanuslar da uzay dokusunu büker. Yani okyanuslar aya çekim uygular. Ay ve okyanusların çekim kuvvetlerinin bileskelerinin bir merkezi var. Bu merkez dünyaya daha yakın. Dünya da kendi okyanuslarina çekim uygular bu ayın uyguladığından daha fazladır bu yüzden okyanuslar buradan kalkıp aya gitmez ya da ay ile okyanuslar arasındaki kuvvetin bileşke merkezini dünyaya dahada yaklaştırır.

Dunyanin kutuplardan hafif basık ekvatordan geniş olmasının sebebi de budur, kütle çekim.

 Güneş sistemindeki gezegenlerin uydularinda da görebilirsin. Özellikle bir tanesi ekvatorundan o kadar genislemiski uçan daireye benzemiş. Peki ne oluyorda metal yoğunluğuna rağmen bir uydu ekvatorundan kabarıyor.

Triton neden parçalanacak!

çünkü uyguladığı kütle çekim gezegenine yaklaştığı için artıyor ve onu dağılmaya zorluyor. 

Söylemem odurki õküz altında buzağı aramaya gerek yok üstelik herşey böyle apaçık gözümüzün önündeyken.

 

 

Link to comment
Share on other sites

14 dakika önce, Deadanddark yazdı:

Uzayda kütlesi olan her nesne uzay dokusunu büker. 

Ay ve dünya bulundukları noktada uzay dokusunu büker.

Okyanuslar da uzay dokusunu büker. Yani okyanuslar aya çekim uygular. Ay ve okyanusların çekim kuvvetlerinin bileskelerinin bir merkezi var. Bu merkez dünyaya daha yakın. Dünya da kendi okyanuslarina çekim uygular bu ayın uyguladığından daha fazladır bu yüzden okyanuslar buradan kalkıp aya gitmez ya da ay ile okyanuslar arasındaki kuvvetin bileşke merkezini dünyaya dahada yaklaştırır.

Dunyanin kutuplardan hafif basık ekvatordan geniş olmasının sebebi de budur, kütle çekim.

 Güneş sistemindeki gezegenlerin uydularinda da görebilirsin. Özellikle bir tanesi ekvatorundan o kadar genislemiski uçan daireye benzemiş. Peki ne oluyorda metal yoğunluğuna rağmen bir uydu ekvatorundan kabarıyor.

Triton neden parçalanacak!

çünkü uyguladığı kütle çekim gezegenine yaklaştığı için artıyor ve onu dağılmaya zorluyor. 

Söylemem odurki õküz altında buzağı aramaya gerek yok üstelik herşey böyle apaçık gözümüzün önündeyken.

 

 

Verdiğin örnekle iddia ettiğin şey aynı değil. Bir uydunun parçalanması olayı gezegenin çekim kuvvetine bağlanabilir. Veya madde yoğunluğu her noktasında eşit dağılmamıştır.  
Ayın çekim kuvvetini dünyanın dönüşü dengeliyor zaten. Dünyanın merkezkaç kuvveti karşı kuvvet olarak dengeyi sağlıyor. Okyanus ve lavları çekmeye birşey kalmıyor. İtme - çekme kuvveti zıt kuvvetler olarak dengede zaten.  
 
Dünya dahil çoğu gök cismi  homojen yuvarlak değildir. Bundan kaynaklı açısal hızındaki ufak değişimler sıvı maddeleri hareket ettiriyor deseler daha mantıklı olacak. Örneğin bir  Trenin ivmesindeki küçük bir değişim nedeniyle içindeki sabitlenmemiş parçalar hareket ediyor, gelgit dedikleri olay da aynı şey.  
 
Sen sorgulama değil inanmayı tercih ediyorsun kolaycılık yani.  
 
 

 

Link to comment
Share on other sites

47 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Dünya dahil çoğu gök cismi  homojen yuvarlak değildir. Bundan kaynaklı açısal hızındaki ufak değişimler sıvı maddeleri hareket ettiriyor deseler daha mantıklı olacak. Örneğin bir  Trenin ivmesindeki küçük bir değişim nedeniyle içindeki sabitlenmemiş parçalar hareket ediyor, gelgit dedikleri olay da aynı şey.  

İşte tüm bu olup bitenler. Dönmeler, yalpalamalar, uzaklaşıp yaklasmalar, egilmeler bukulmeler....

4 kuvvetten biri olan kütle çekimden. 

47 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Okyanus ve lavları çekmeye birşey kalmıyor. İtme - çekme kuvveti zıt kuvvetler olarak dengede zaten.  

Dünyada okyanuslar kadar ayda lav denizleri etkilenmiş. Ayın iki ayrı yüzünün fotograflarina bir baksan eminim anlayacaksın.

 

47 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Verdiğin örnekle iddia ettiğin şey aynı değil. Bir uydunun parçalanması olayı gezegenin çekim kuvvetine bağlanabilir.

Gezegenin(Neptün) çekim uyguladığı kütle de epey var. Bizim uydumuz kadar nerdeyse. Uydunun(Triton) da çekim uyguladığı kütle elma değil koca bir gezegen. 

Elma yerden yukarda parçalanmıyor. Halbuki dunyanin çekim gücü onu parcalamali. Hani çok güçlü diyorsun ya dünyanın çekim gücü.

Güçlü elbette ama kütlesi çok az elmanin. O yüzden kütlesi kadar etki. Yörüngede yapay uydular da parcalanmiyor. Ne kadar ekmek o kadar köfte.

Link to comment
Share on other sites

12 dakika önce, Deadanddark yazdı:

Bunu da okumanı isterim. Marsin kumları santim ya da milimetrelerce ölçülecek kadarda olsa uydusunun üzerinden geçtiği çizgi doğrultusunda nasıl yukseliyormus. 

https://www.seis-insight.eu/en/public-2/martian-science/phobos-tides

Ne anlatmaya çalışıyorsun?

Ben dik lafalı değilim iddianı ispat edersen tabiki kabul ederim ama verdiğin örnekte mars gezegeni çekim gücüyle uydusunun yüzeyini şekillendiriyor diyor. Ve ayrıca uydunun Mars'a uyguladığı kuvvetin gecikmeli bir şekilde etkiye sebep olduğu düşünülüyor diyor.  Yani uydunun hareketinden bir süre sonra marsta bir etki oluyor diyor.

Ay dünya ilişkisinde ayın dünya yüzeyini şekillendirdiği iddia ediliyor. Yani verdiği örnek zıt şeyler. Beni doğrulayan bir kaynak bulmuşsun sadece.

Mantık olarak küçük gök cisminin etkilenmesi gerekir ki bu normal bir şey.

Kütle çekimi bir kuvvettir biliyoruz ama zıt kuvvetler her zaman birbirini dengeler. Okyanusların çekimi zannedilen olay çok bariz bir şekilde açısal ivmenin zıt kuvveti gibi görünüyor. Yani ay ile alakası varsa bile dünyanın kendi açısal momentumu yanında ihmal edilecek kadar düşük. İki kütle arasında 100 kat fark var denebilir. Senin bir otobüsü ittirme gücün kadar.

Link to comment
Share on other sites

14 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Ne anlatmaya çalışıyorsun?

Ben dik lafalı değilim iddianı ispat edersen tabiki kabul ederim ama verdiğin örnekte mars gezegeni çekim gücüyle uydusunun yüzeyini şekillendiriyor diyor. Ve ayrıca uydunun Mars'a uyguladığı kuvvetin gecikmeli bir şekilde etkiye sebep olduğu düşünülüyor diyor.  Yani uydunun hareketinden bir süre sonra marsta bir etki oluyor diyor.

Ay dünya ilişkisinde ayın dünya yüzeyini şekillendirdiği iddia ediliyor. Yani verdiği örnek zıt şeyler. Beni doğrulayan bir kaynak bulmuşsun sadece.

Mantık olarak küçük gök cisminin etkilenmesi gerekir ki bu normal bir şey.

Kütle çekimi bir kuvvettir biliyoruz ama zıt kuvvetler her zaman birbirini dengeler. Okyanusların çekimi zannedilen olay çok bariz bir şekilde açısal ivmenin zıt kuvveti gibi görünüyor. Yani ay ile alakası varsa bile dünyanın kendi açısal momentumu yanında ihmal edilecek kadar düşük. İki kütle arasında 100 kat fark var denebilir. Senin bir otobüsü ittirme gücün kadar.

Marsin yüzeyindeki kumlar yükseliyor uydusundan dolayı. Üstelik uydunun üzerinden geçtiği doğrultuda. Tıpkı dünyadaki okyanus sularinin Ayın konumuyla senkronize bir şekilde yükselmesi gibi.

15 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Mantık olarak küçük gök cisminin etkilenmesi gerekir ki bu normal bir şey.

Bak bu yanlış. Büyük cisimde etkilenir. Büyük ya da küçük bütün cisimler birbirini etkiler.

Plüton bile dünyayı etkiler, etkiliyor.

Link to comment
Share on other sites

6 saat önce, Deadanddark yazdı:

Marsin yüzeyindeki kumlar yükseliyor uydusundan dolayı. Üstelik uydunun üzerinden geçtiği doğrultuda. Tıpkı dünyadaki okyanus sularinin Ayın konumuyla senkronize bir şekilde yükselmesi gibi.

Bak bu yanlış. Büyük cisimde etkilenir. Büyük ya da küçük bütün cisimler birbirini etkiler.

Plüton bile dünyayı etkiler, etkiliyor.

1- Gel git olayı sadece gözlemsel bir sonuçtur ve elde başka hiçbir veri yoktur.

2- Dünya bir masadaki küre gibi homojen değildir.Yoğunluğu her noktasında farklıdır. Hidrodinamik ve termodnamik kuvvetlerin etkisi çok büyüktür.

3- Yörüngede sabit hızla hareket eden bir cisime etkiyen tüm kuvvetler dengededir.

4- Dünyanın homojen olmamasından dolayı dönüşu sırasında açısal kuvvetin yönü değişir ve dünya sarsılır. Bu kuvvet sırasında sıvılar zıt yönde hareket ederek sarsılmayı dengeler. İçi su dolu bir kabı ittirince suyun zıt yönde hareket etmesi gibi.

5- Ay ve uydu varsayımları geçmişin mitolojik argümanlarıdır. Bunlara tanrısallık verenler de olmuştur. Ama yerküreyi bu kadar etkilediklerine ilişkin hala daha hiçbir sayısal sonuçları yoktur.

6- Uyduların yörüngelerini belirleyen en önemli etken yerürenin homojen olmayan durumudur. Yani yer küre uydusunu madde yoğunluğunun daha az olduğu tarafa doğru yönlendirerek kuvvet dengesini sağlamaya çalışır. Burada eksik kalan kuvveti suların hareketi tamamlar.

7- Bu kuvveti oluşturan en büyük etken tamamen ana kürenin kendisidir.

8- Eğer dünya homojen bir küre olsaydı uydusu tarafından etkilenebilirdi. Çünkü kendi içinde tüm yüzeyde kuvvet dengesi olduğunda küçük cisimler tarafından dengesi bozulabilir.

9- Sonuç olarak dünya homojen olmadığı için tün kuvvetler zaman içerisinde birbirini dengelemek için yön değiştirebilirler. Bu tamamen dünyanın içindeki bir durumdur.

 

Link to comment
Share on other sites

Basit bir deney yap. Dönen bir cismin bir tarafına 100 g diğer tarafına 110 g ağırlık bağla. Cismin dönerken ağır olan yöne savrulduğunu göreceksin.Tam ortasına 300 g lık bir su kabı koy ve dönüşü sırasında suyun 100 g lık tarafa yöneldiğini göreceksin. Yani eksik kuvvetin olduğu yere yöneliyor. Bu durumda küçük cisim suyu çekiyor diyemeyiz. Tam tersine büyük cisim suyu itiyor deriz.  
 
 

 

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, Kafir İmam yazdı:

Basit bir deney yap. Dönen bir cismin bir tarafına 100 g diğer tarafına 110 g ağırlık bağla. Cismin dönerken ağır olan yöne savrulduğunu göreceksin.Tam ortasına 300 g lık bir su kabı koy ve dönüşü sırasında suyun 100 g lık tarafa yöneldiğini göreceksin. Yani eksik kuvvetin olduğu yere yöneliyor. Bu durumda küçük cisim suyu çekiyor diyemeyiz. Tam tersine büyük cisim suyu itiyor deriz.  
 
 

 

Anladığım kadarıyla senin bu deneyine göre bizde sağa sola savrulmaliyiz.

Hızımız gezegenin hızıyla aynı, savrulmuyoruz. Sularda savrulmazdi ki savrulma diye birşey yok yükselme var. Ay olmasaydı dünyanın dönüş hızı bile değişik olurdu. Çok şey farklı olurdu. Sen burada birşeyler yumurtluyor olmazdin.

Sen bence ayı kucumsuyorsun. 

Garip birisin.

 

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, Kafir İmam yazdı:

1- Gel git olayı sadece gözlemsel bir sonuçtur ve elde başka hiçbir veri yoktur.

2- Dünya bir masadaki küre gibi homojen değildir.Yoğunluğu her noktasında farklıdır. Hidrodinamik ve termodnamik kuvvetlerin etkisi çok büyüktür.

3- Yörüngede sabit hızla hareket eden bir cisime etkiyen tüm kuvvetler dengededir.

4- Dünyanın homojen olmamasından dolayı dönüşu sırasında açısal kuvvetin yönü değişir ve dünya sarsılır. Bu kuvvet sırasında sıvılar zıt yönde hareket ederek sarsılmayı dengeler. İçi su dolu bir kabı ittirince suyun zıt yönde hareket etmesi gibi.

5- Ay ve uydu varsayımları geçmişin mitolojik argümanlarıdır. Bunlara tanrısallık verenler de olmuştur. Ama yerküreyi bu kadar etkilediklerine ilişkin hala daha hiçbir sayısal sonuçları yoktur.

6- Uyduların yörüngelerini belirleyen en önemli etken yerürenin homojen olmayan durumudur. Yani yer küre uydusunu madde yoğunluğunun daha az olduğu tarafa doğru yönlendirerek kuvvet dengesini sağlamaya çalışır. Burada eksik kalan kuvveti suların hareketi tamamlar.

7- Bu kuvveti oluşturan en büyük etken tamamen ana kürenin kendisidir.

8- Eğer dünya homojen bir küre olsaydı uydusu tarafından etkilenebilirdi. Çünkü kendi içinde tüm yüzeyde kuvvet dengesi olduğunda küçük cisimler tarafından dengesi bozulabilir.

9- Sonuç olarak dünya homojen olmadığı için tün kuvvetler zaman içerisinde birbirini dengelemek için yön değiştirebilirler. Bu tamamen dünyanın içindeki bir durumdur.

 

Cevap vermek zaman kaybı.

Sana tek bişey söyleyeyim, hiçbir şey dengede değil. Bu söylediğin de yanlış.

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, Deadanddark yazdı:

Cevap vermek zaman kaybı.

Sana tek bişey söyleyeyim, hiçbir şey dengede değil. Bu söylediğin de yanlış.

Momentum her cisme kütlesi kadar etki eder. Bu yüzden dünyanın momentumunu hissetmiyorsun ayrıca küçük cisimlerin üzerine uygulanan çekim kuvvetin nedeniyle bileşke kuvvetin yönü dünyanın merkezine bakıyor.

Büyük kütleli cisimler sabit olmadıkları durumda bu momentum değişimini farkedilir düzeyde gösterirler.

Bir otobüs düz bir yolda ani fren yaptığında sen üç koltuk öteye fırlarken masadaki bardak sadece devrilir. Ama içindeki su otobüsün öteki ucuna kadar gidebilir.

Dünyanın moment değişimi de buna benziyor. Suların yükselmesi savrulmadır zaten. Kuvvet değişiminin boyutuna göre suyu yükselmesi olarak gözlemleniyor.

Evrende herşey dengededir. Aksi halde ışık hızını geçerdik. Bütün kuvvetler zıt bir kuvvetle dengelenerek hareket eder. Bu madde-anti madde oluşumu gibi doğanın kuralı ve sınırıdır. Hareket halinde bile olsa mutlaka dengeleyici kuvvetler oluşur.

Ay olmasaydı diye bir varsayım yapmazsın çünkü ay var. Eğer ay olmasaydı güneş sistemi eşit yoğunluklu tek bir maddeye sahip olduğu anlamına gelirdi. Bu şartlarda canlılık olup olmayacağını sen değil evrim belirler.

Özet olarak ayın çektiğine dair hiçbir somut veri yok. Bu yüzden ay çekimi değil yer itimi olması daha yüksek.

 

Link to comment
Share on other sites

11 saat önce, Kafir İmam yazdı:

Evrende herşey dengededir. Aksi halde ışık hızını geçerdik. Bütün kuvvetler zıt bir kuvvetle dengelenerek hareket eder. Bu madde-anti madde oluşumu gibi doğanın kuralı ve sınırıdır. Hareket halinde bile olsa mutlaka dengeleyici kuvvetler oluşur.

Evrenin kendi varlığı dengesizliğin oluşmasındandir.

Denge demek hiçbir şeyin olmamasi demek. Fakat yok öyle denge falan. Gezegenlerin yörüngeleri, uydularin yorungeleri sürekli değişim gösterir. Örneğin Jüpiter'in uyduları sürekli birbirinin yorungelerini tedirgin etmekteler.

Işık hızını gecmeyle denge arasında bağlantı kurmanda senin kendi kuruntun. Neyi neye bağladın anlamam mümkün değil.

11 saat önce, Kafir İmam yazdı:

Dünyanın moment değişimi de buna benziyor. Suların yükselmesi savrulmadır zaten. Kuvvet değişiminin boyutuna göre suyu yükselmesi olarak gözlemleniyor.

Sular savrulmuyor diyorum ama sen ısrar ediyorsun. Dünyanın tamamından daha iyi biliyorsun sanırım. Nooa uydularida senin kontrolünde olmalı.

Sen yine kabul etmeyeceksin ama ben tekrar edeyim, 

Ayın konumuyla aynı hizadayken su kütlesi yukarı doğru yükselir ve bu yükselti ayı takip eder.

Savrulma falan yok. Su savrulursa insanlar hayvanlar yere sabitlenmemis her nesne savrulur.

11 saat önce, Kafir İmam yazdı:

Ay olmasaydı diye bir varsayım yapmazsın çünkü ay var. Eğer ay olmasaydı güneş sistemi eşit yoğunluklu tek bir maddeye sahip olduğu anlamına gelirdi. Bu şartlarda canlılık olup olmayacağını sen değil evrim belirler.

Saçmalıyorsun ve farkındasın da. Artık bilerek yaptığını düşünüyorum. Din adamları ve siyasetciler de böyle saçmalar ve hatta ısrar ederler, yanlış oldukları konularda daha çok yaparlar bunu. 

Şu yukarda alintiladigim kısmın ikinci satırında söylediğini sen anlayabildin mi?

Ayrıca canlılığın olup olmayacağına evrim belirlemez, evrim  şekillendirir.

Artık ne cevap vereceğini şaşırmışsin.

11 saat önce, Kafir İmam yazdı:

Özet olarak ayın çektiğine dair hiçbir somut veri yok. Bu yüzden ay çekimi değil yer itimi olması daha yüksek.

Gök itimidir o. Tövbe estağfurullah. 

Son kez tekrar edeyim. Okyanuslar aya bir çekim kuvveti uygular, bu aynı zamanda ayın okyanuslara uyguladığı çekim kuvvetinin aynısıdır.

F ay = F okyanus .  Suyun süper esnek olması onun yukari yani ay hizasında şişmesine sebep olur.

Bu son cevabım.  Sende sayiklamaya devam et.

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

9 saat önce, Deadanddark yazdı:

Evrenin kendi varlığı dengesizliğin oluşmasındandir.

Denge demek hiçbir şeyin olmamasi demek. Fakat yok öyle denge falan. Gezegenlerin yörüngeleri, uydularin yorungeleri sürekli değişim gösterir. Örneğin Jüpiter'in uyduları sürekli birbirinin yorungelerini tedirgin etmekteler.

Işık hızını gecmeyle denge arasında bağlantı kurmanda senin kendi kuruntun. Neyi neye bağladın anlamam mümkün değil.

Sular savrulmuyor diyorum ama sen ısrar ediyorsun. Dünyanın tamamından daha iyi biliyorsun sanırım. Nooa uydularida senin kontrolünde olmalı.

Sen yine kabul etmeyeceksin ama ben tekrar edeyim, 

Ayın konumuyla aynı hizadayken su kütlesi yukarı doğru yükselir ve bu yükselti ayı takip eder.

Savrulma falan yok. Su savrulursa insanlar hayvanlar yere sabitlenmemis her nesne savrulur.

Saçmalıyorsun ve farkındasın da. Artık bilerek yaptığını düşünüyorum. Din adamları ve siyasetciler de böyle saçmalar ve hatta ısrar ederler, yanlış oldukları konularda daha çok yaparlar bunu. 

Şu yukarda alintiladigim kısmın ikinci satırında söylediğini sen anlayabildin mi?

Ayrıca canlılığın olup olmayacağına evrim belirlemez, evrim  şekillendirir.

Artık ne cevap vereceğini şaşırmışsin.

Gök itimidir o. Tövbe estağfurullah. 

Son kez tekrar edeyim. Okyanuslar aya bir çekim kuvveti uygular, bu aynı zamanda ayın okyanuslara uyguladığı çekim kuvvetinin aynısıdır.

F ay = F okyanus .  Suyun süper esnek olması onun yukari yani ay hizasında şişmesine sebep olur.

Bu son cevabım.  Sende sayiklamaya devam et.

 

 

 

Bilimi kendine sap yapmışsın çekince gelecek sanıyorsun.

Evrende herşey dengededir. Denge olmasa asıl sen olmazdın. Kabinin atması atmosfet basıncıyla dengeye gelmeni sağlar. Denge demek kuvvet yok anlamına gelmez. Bütün zıt kuvvetler dengededir anlamına gelir.

Gel git ile ilgili hiçbir sayısal veri yokken bu ısrarın ilginç. Eş zamanlı gerçekleşen olaylar hep birbiriyle bağlantılı olmak zorunda değildir. Güneşi döndüren de ay çiçekleridir deseler inanacaksın herhalde.

Git oyuncak küreyle oyna sen. Dünya öyle sandığın kadar homojen ve düzgün değil. Fizik kitaplarındaki formüller ideal koşullarda geçerli yani dünyanın yoğunluğunun heryerde aynı olduğu varsayımı ile geçerlidir.

Çok basit bir soru ,

1- neden ay sadece dünyanın belli bölgelerinde çekim yapıyor. Marmara ve Ege'de niye gelgit etkisi olmuyor. Sonuçta denizlerin çoğu birbiriyle bağlantılı değil mi.

2- neden daha akıcı ve aya daha yakın olduğu halde havayı çekmiyor?

 

 

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, Kafir İmam yazdı:

Bilimi kendine sap yapmışsın çekince gelecek sanıyorsun.

Evrende herşey dengededir. Denge olmasa asıl sen olmazdın. Kabinin atması atmosfet basıncıyla dengeye gelmeni sağlar. Denge demek kuvvet yok anlamına gelmez. Bütün zıt kuvvetler dengededir anlamına gelir.

Gel git ile ilgili hiçbir sayısal veri yokken bu ısrarın ilginç. Eş zamanlı gerçekleşen olaylar hep birbiriyle bağlantılı olmak zorunda değildir. Güneşi döndüren de ay çiçekleridir deseler inanacaksın herhalde.

Git oyuncak küreyle oyna sen. Dünya öyle sandığın kadar homojen ve düzgün değil. Fizik kitaplarındaki formüller ideal koşullarda geçerli yani dünyanın yoğunluğunun heryerde aynı olduğu varsayımı ile geçerlidir.

Çok basit bir soru ,

1- neden ay sadece dünyanın belli bölgelerinde çekim yapıyor. Marmara ve Ege'de niye gelgit etkisi olmuyor. Sonuçta denizlerin çoğu birbiriyle bağlantılı değil mi.

Cebelitarık boğazı,suveyş kanalı, çanakkale boğazı,istanbul boğazı gibi dar geçitlerin debiyi azaltması yüzünden okyanuslardaki kadar gelgit olmuyor.

Dünya futbol topu kadar küçülse ondan daha çok  pürüzsüz olur.Abartılı çizimler senin kafanı karıştırmış. :)

Dünyanın ortalama çapı yaklaşık 12732,3656735 km

Dünyanın üzerindeki en derin çukur mariana çukuru 11 kilometre en yüksek yerde everest 8,8 kilometre

(20km/12730km)*220mm=0.354 milimetre olur.Bunlar birbilerine yakın olmadığı için bu değerinde yarısı kadar çizik olarak görürsün.:)

 

The_Blue_Marble_(remastered).jpg

Dünyanın eni ile boyu arasında kaç piksel fark var ölçersin. :)

3 saat önce, Kafir İmam yazdı:

2- neden daha akıcı ve aya daha yakın olduğu halde havayı çekmiyor?

Havayıda çekiyor ama gözle görülebilir olmadığı için göremiyoruz.

F=G.M.m/r^2

 

Link to comment
Share on other sites

6 saat önce, TAO yazdı:

Cebelitarık boğazı,suveyş kanalı, çanakkale boğazı,istanbul boğazı gibi dar geçitlerin debiyi azaltması yüzünden okyanuslardaki kadar gelgit olmuyor.

Dünya futbol topu kadar küçülse ondan daha çok  pürüzsüz olur.Abartılı çizimler senin kafanı karıştırmış. :)

Dünyanın ortalama çapı yaklaşık 12732,3656735 km

Dünyanın üzerindeki en derin çukur mariana çukuru 11 kilometre en yüksek yerde everest 8,8 kilometre

(20km/12730km)*220mm=0.354 milimetre olur.Bunlar birbilerine yakın olmadığı için bu değerinde yarısı kadar çizik olarak görürsün.:)

 

The_Blue_Marble_(remastered).jpg

Dünyanın eni ile boyu arasında kaç piksel fark var ölçersin. :)

Havayıda çekiyor ama gözle görülebilir olmadığı için göremiyoruz.

F=G.M.m/r^2

 

Yine mantıksız şeyler. Dar boğaz dediğin yerlerde daha çok debi olur.

Havayı görmen gerekmez fırtına oluşmaso yeter de artar bile. Nasılgi gel git olayında dev dalgalar oluyor işte aynen havadaki nemi de fırtına etkisiyle gözlemlemen gerekir.

O yazdığın formül ideal boşluk için geçerlidir  Dünyanın dönüş hızından kaynaklı itme kuvvetini düşmek zorundasın. Ayrıca homojen olmayan kürenin her yerindeki çekim gücü aynı değil.

Link to comment
Share on other sites

2 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Yine mantıksız şeyler. Dar boğaz dediğin yerlerde daha çok debi olur.

çeşmeyi kısınca  debi çoğalıyor mu? :)

2 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Havayı görmen gerekmez fırtına oluşmaso yeter de artar bile. Nasılgi gel git olayında dev dalgalar oluyor işte aynen havadaki nemi de fırtına etkisiyle gözlemlemen gerekir.

O yazdığın formül ideal boşluk için geçerlidir  Dünyanın dönüş hızından kaynaklı itme kuvvetini düşmek zorundasın. Ayrıca homojen olmayan kürenin her yerindeki çekim gücü aynı değil.

Üst hava tabaklarında fırtına var zaten :)

Yere yaklaştıkça sürtünme vb şeyler yüzünden hızı düşüyor .

çekim gücü aynı değil zaten.aynı diye bir iddia yok ki formül içinde . 

Gravimetre altına kurşun küre koysan çekme gücü artıyor mesela :)

https://bilgivitrini.com/cavendish-deneyi/

Cavendish.png

 

 

Link to comment
Share on other sites

2 dakika önce, TAO yazdı:

çeşmeyi kısınca  debi çoğalıyor mu? :)

Üst hava tabaklarında fırtına var zaten :)

Yere yaklaştıkça sürtünme vb şeyler yüzünden hızı düşüyor .

çekim gücü aynı değil zaten.aynı diye bir iddia yok ki formül içinde . 

Gravimetre altına kurşun küre koysan çekme gücü artıyor mesela :)

https://bilgivitrini.com/cavendish-deneyi/

Cavendish.png

 

 

Ee ne demeye çalışıyorsun yani. Gravimetre kurşun dan etkilenir ay ile alakası ne?

Üst hava tabaksını çeken ay , alt hava tabakasını sürtünmeden çekemiyor yani sürtünme kuvvetine yenik düşüyor ama koskoca lav akıntıları ve okyanusları kilometrelerce oynatıyor. Yani dünya yüzeyinde neredeyse kendi kütlesi kadar ağırlığı .... Neyse sen anladın.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...