Jump to content

Kur´an piyasadaki sahte İncillerin hatalarını düzeltir


Emre_1974tr

Recommended Posts

  • 1 ay sonra...

Sahte Tevrat'a göre Nuh, eşi, üç oğlu ve üç gelini ile birlikte eksiksiz bir aile olarak gemiye binmiş ve Tufan'dan kurtulmuştur. Bu anlatım, kurtuluşun adeta bir soy ve kan bağı meselesi olduğu izlenimini verir.

Yaratılış 7:7: "Nuh, oğulları, karısı, gelinleri Tufan'dan kurtulmak için gemiye bindiler."

  • Kutsal Kuran'ın Düzeltmesi: Kuran, bu olayın ardındaki derin teolojik gerçeği ortaya koyar. Kurtuluş, soy bağıyla değil, iman ve teslimiyetle mümkündür. Nuh'un oğlu, inkâr ettiği için babasıyla birlikte gemiye binmeyi reddetmiş ve boğulanlardan olmuştur. Aynı şekilde Nuh'un ve Lut'un eşlerinin de "ihanet ettikleri" için helak oldukları belirtilir.

    Hûd Suresi, 42-43. Ayetler: "(Gemi) onları dağlar gibi dalgalar arasında götürürken Nuh, bir kenarda duran oğluna, 'Yavrucuğum, bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma!' diye seslendi. O, 'Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım' dedi. Nuh, 'Bugün Allah’ın rahmet ettikleri hariç, O’nun azabından korunacak hiç kimse yoktur' dedi. Aralarına dalga girdi ve o da boğulanlardan oldu." Tahrim Suresi, 10. Ayet: "Allah, inkâr edenlere Nuh'un karısıyla Lût'un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikâhları altındaydı; fakat onlara ihanet ettiler. Kocaları, Allah’tan gelen hiçbir şeye karşı onlara fayda vermedi ve onlara, 'Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!' denildi."

     

 Kuran, "peygamber soyundan gelmenin" kurtuluş için bir garanti olmadığını, imanın kişisel bir tercih ve sorumluluk olduğunu vurgulayarak Yahudilik ve Hristiyanlık'taki "seçilmiş soy" ve "vaftizle kurtuluş" gibi kan bağına veya ritüele dayalı kurtuluş anlayışlarını temelden düzeltir.

Link to comment
Share on other sites

@Emre_1974tr, kaytarma!

İsa´nın babası kim?

Bir soru daha...

Tufanda katliyama uğrayanların hepsi mi inkârcıydı, yani iman edenlerin hepsi mi gemiye binerek kurtuldu?

Artı; inanmamak veyahut inkâr etmek neden öldürülme/boğulma sebebi oluyormuş?

Senin kafan güzel galiba, çünkü inancını savunmak için insanların düşünce özgürlüğünü ve sınav iddianızı görmezden geliyorsun.

Gemiye girerek kurtulan canlının ve insanın sayısını şimdilik sormuyorum, da, bunu kullanma hakkımı saklı tutuyorum elbette. Sen şimdiden geminin ebatlarını bulmaya çalış.

Link to comment
Share on other sites

18 saat önce, Emre_1974tr yazdı:

Nuh Tufanı'ndan pek çok kişi ve araç kurtuldu elbet.

Kaç kişi kurtuldu ve kaç kişi inanmadığı için boğuldu?

Boğulan yetişkinlerin de çocukları vardı muhtemelen. Onlara n´oldu?

Adamsan ve göya çok bilgiliysen rakam verirsin. 

Geminin büyüklüğü ne kadardı ve gemiye kaç kişi ve hayvan sığabiliyordu?

Bilmiyorsan, "Bilmiyorum" demelisin. 

Araç neyin nesi?

İnsanlar, hayvanlar ve araçlar, öyle mi? 

Şimdi bana geminin büyüklüğünün Titanik kadar olduğunu iddia etmezsin herhalde. :D

Sen şu rakamları hele bir ver; o zaman geminin ne kadar büyük olması gerektiğini hesaplarız. Ha bu arada kurtulan imanlılar(!) ne kadar süre gemide kalmışlar?

Öyle ya bunların yemesi, içmesi ve sıçması var. Hayvanların poku çok olur, ki köyde doğdum. Kokudan burnunuzun direği yıkılır, böyle bir şeydir. Yani vardır bir bildiğim.  :D

 

Bu arada İsa´nın babasının ismini de senden bekliyoruz. Zor bir soru değil aslında. Anasının adını ha bire söyleyenler, babasına gelince sus pus oluyorlar. Dindarlar diyarında kocaman bir sessizlik başlıyor.

Evet; babası kimmiş?

Her zamanki gibi kaçmak yok ve kaçamak yanıt vermek yok.

  • Haha 1
Link to comment
Share on other sites

26 dakika önce, Emre_1974tr yazdı:

Oranın kara hayvanlarından birer çift örnek toplandı. Böylece o bölgedeki türler korundu.

Hadi oradan, korunmuş...muş. Sanki kendi gözlerinle gördün, diii mi?!

Ha bire kaçıp muğlak konuşuyorsun. Hiçbir şey bilmiyorsun, bu kesin. Sadece biliyormuş gibi yapıyorsun. 

Nerenin kara hayvanları, isimleri, cisimleri ve sayısı?

Hangi bölge?

Kaç insan ve hayvan gemiye bindi?

Boğulan insanların çocuklarına n´oldu? 

Geminin büyüklüğü ne kadardı?

Araç diye gevelemistin. Ne iştir o?

Senin gibi yüzsüzleri çok gördüm ben. Dininiz imanınız muğlak konuşmak!

Şunu kulağının arkasına yaz: Kitabında dünya kadar intihal var, hem de en kötüsünden. Hem eskilerin masallaını çalmış, hem de çaldıklarını çorbaya çevirmiş. Sen de gelmişsin buraya, bu sahtekârlığı sanki ulvi bir şeymiş gibi lanse ediyorsun.

Taptığın tanrının katliyamlarını utanmadan sıkılmadan ve yüzün hiç kızarmadan pazarlamaya çalışıyorsun. 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

31 dakika önce, Emre_1974tr yazdı:

Oranın kara hayvanlarından birer çift örnek toplandı.

Ayette bütün cinslerden diyor. Her zamanki gibi sallıyorsun. (Hud 40.Ayet)

Alıntı

"Nihayet emrimiz geldi ve sular coşup yükseldi. Nûh’a dedik ki: “Her türden (hayvan) birer çift ile -daha önce haklarında hüküm verilmiş olanlar dışında- aileni ve iman edenleri gemiye bindir!” Zaten onunla birlikte pek azı iman etmişti." 

Alıntı

Nihayet emrimiz gelip, tandır kaynamaya başlayınca (sular coşup taşınca) Nûh’a dedik ki: “Her cins canlıdan (erkekli dişili) birer çift, bir de kendileri hakkında daha önce hüküm verilmiş olanlar dışındaki âilen ile iman edenleri ona yükle.” Ama, onunla beraber sadece pek az kimse iman etmişti. 

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Fazla söze gerek yok aslında. @Emre_1974tr işine gelmeyen şeylerden daima uzak durur. Kör ve sağırları oynar. Son iletisi bunun kanıtı niteliğinde. 

Sanki kitabındaki insanlık dışı vukuatlardan haberimiz yok. İmanlıysan kıyak var, diğer durumda ise hakaret var, aşağılama var ve katliyam var. Tanrısının bu dünyada katliyam yaptığı  ve sınavları devre dışı bıraktığı yetmiyormuş gibi, bir de bizim gibi imansızlara tahtalı köyde kebap işkencesi var.

Suçumuz neymiş, efendim? İman, biat etmiyormuşuz. Saçmalığa bakar mısınız!

Bildiğimiz şeyleri saptırıp/çarpıtıp bize satmaya kalkma. Senin gibilere bizim diyarda gülerler.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

15 dakika önce, Emre_1974tr yazdı:

Yine bir sayfalık yazımı okumaktan aciz olanlar, anlattığım ve cevapladığım şeyleri burada adım adım sorma acizliğini sergiliyorlar.

Şöyle yapalım; yazımı okuyun..

Saçmalıyorsun yine. Yazın baştan sona saçma sapan. Çünkü işine gelmeyenleri yazmıyorsun. Hud 42-43 yazıyorsun, ama nedense 40-41 es geçiyorsun. Bunu neden yaptğını ben biliyorum merak etme.

Artı; soruları cevaplamadın, anlatmadın. 

Sorular orada duruyor hâlâ!

Şöyle yapalım derim ben: Soruları es geçme, kendini bir şey sanma. Bana link falan verme, soruları teke tek cevapla. Bilmediğin soruları, "bilmiyorum" diye yanıtla, ki ne kadar bildiğini herkes görsün!

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

İmansızlara katliyam var mı? Var.

Sırf inanmıyorlar diye, öldürülüyorlar. Sana onların çocuklarına ne olduğunu sorduk, susup kaldın. E, tabii. Cevabı belli, dii mi? Yazsana şuraya, görelim bakalım kim acizmiş!

Yüz kızartıcı olayları bile güzel gösterme derdindesin. Tüm mesele bu aslında.

Gerisi hikaye!

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Şöyle düşünün; birisi/birileri bir masal anlatıyor. Gayet akıcı bir şekilde anlatıyor bir şeyler. Hatta bazı somut rakamlar bile veriyor. Aradan yüzyıllar geçiyor, başka birisi/birileri çevresinde duyduğu ve herkesin bildiği bu masala sahipleniyor. Sahiplendiği yetmiyormuş gibi, masalı darmadağın ediyor ve bir hayli muğlaklaştırıyor.

Sonra yine yüzyıllar geçiyor...

Bazı çokbilmiş Müslümanlar "Efendim, birinci masal işe yaramaz, çünkü hatalı." minvalinde kendi kendine gelin güveyi oluyor. İşin özü bu aslında. 

Kıssadan hisse: Dinlerde ve kutsal kitaplarda imansızlar daima zararlı çıkıyor. :D

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

@Emre_1974tr

Bizim gibi dinsiz, inançsız insanlara bu konuları anlatmanın sana ne gibi bir faydası var? Yoksa, Müslümanlardan gelecek tepkilerden çekindiğin için sadece bize mi bu tür konuları açabiliyorsun?

Hem bu Kuran’ın Allah’ı, inançsızlar yani mürted ve kafirler için demiyor mu: Onların kulakları var duymazlar, kalpleri var anlamazlar, ben onları cehenneme odun olsunlar diye yarattım diye? Senin Allah'ın, sakın ha onları tekrar Müslüman yapacağım diye uğraşmayın diyor.

Peki sen şimdi "Bakın ben Kuran'da şöyle mucize buldum, bakın böyle mucizelerde varmış" diye konular açarak neyi amaçlıyorsun? Eğer amacın bizi tekrar Müslüman yapmaksa, bil ki o inandığın Allah’ın hükmüne karşı geliyorsun.

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

Sahte Tevrat'a göre Nuh, eşi, üç oğlu ve üç gelini ile birlikte eksiksiz bir aile olarak gemiye binmiş ve tufandan kurtulmuştur. Bu anlatım, kurtuluşun adeta bir soy ve kan bağı meselesi olduğu izlenimini verir.

Yaratılış 7:7: "Nuh, oğulları, karısı, gelinleri tufandan kurtulmak için gemiye bindiler."

Buna karşılık Kur'an-ı Kerim, bu olayın ardındaki derin teolojik gerçeği ortaya koyar. Kurtuluş, soy bağıyla değil, iman ve teslimiyetle mümkündür. Nuh'un oğlu, inkâr ettiği için babasıyla birlikte gemiye binmeyi reddetmiş ve boğulanlardan olmuştur. Aynı şekilde Nuh'un ve Lut'un eşlerinin de "ihanet ettikleri" için helak oldukları belirtilir.

Hûd Suresi, 42-43. ayetler: "(Gemi) onları dağlar gibi dalgalar arasında götürürken Nuh, bir kenarda duran oğluna, 'Yavrucuğum, bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma!' diye seslendi. O, 'Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım' dedi. Nuh, 'Bugün Allah’ın rahmet ettikleri hariç, O’nun azabından korunacak hiç kimse yoktur' dedi. Aralarına dalga girdi ve o da boğulanlardan oldu."

Tahrim Suresi, 10. ayet: "Allah, inkâr edenlere Nuh'un karısıyla Lût'un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikâhları altındaydı; fakat onlara ihanet ettiler. Kocaları, Allah’tan gelen hiçbir şeye karşı onlara fayda vermedi ve onlara, 'Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!' denildi."

Kur'an-ı Kerim, "peygamber soyundan gelmenin" kurtuluş için bir garanti olmadığını, imanın kişisel bir tercih ve sorumluluk olduğunu vurgulayarak Yahudilik ve Hristiyanlık'taki "seçilmiş soy" ve "vaftizle kurtuluş" gibi kan bağına veya ritüele dayalı kurtuluş anlayışlarını temelden düzeltir.

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Emre_1974tr yazdı:

Sahte Tevrat'a göre Nuh, eşi, üç oğlu ve üç gelini ile birlikte eksiksiz bir aile olarak gemiye binmiş ve tufandan kurtulmuştur. Bu anlatım, kurtuluşun adeta bir soy ve kan bağı meselesi olduğu izlenimini verir.

 

Kutsal kıtabın eskilerin masallarına çöreklendi ve utanmadan bunu aklamaya ve gizlemeye çalışıyorsun. Üzgünüm; sana ve senin gibi takıntılı olanlara bu tip konulardan ekmek çıkmaz. 

Yine Hud 40-41 görmezden geliyorsun. Çünkü suçu sadece inanmamak olan insanların öldürüldüğünün bilinmesini istemiyorsun. İmansız olanların yaşam hakkı yok. İnsanlar için en önemli nokta olan bu yalın gerçeği sürekli kamufle etmeye çalışıyorsun.

Ayrıca sürekli kendini tekrarlıyorsun. Şu tebliğ modundan çık artık ve hayatını kimseye karışmadan git yaşa, çünkü harbiden gülünç bir duruma düşüyorsun. Senelerden bere aynı terane, gına geldi artık.

Sen kimsin ki, taptığın tanrını sürekli güzellemeye kalkıyorsun?

Kendisi derdini anlatmaya bu kadar mı aciz? Evet, sen bunun canlı kanıtısın.

Sana 2 soru:

Hud süresi kacıncı sayfada başlıyor ve bitiyor?

Tahrim süresi kacıncı sayfada başlıyor?

Bu iki sorunun yanıtını yazmaya cesaretin olduğunu zannetmiyorum, çünkü o zaman konunun nereye gideceğini biliyorsun. Merak edenlere bir tüyö: Kur´an kitabında olaylar hem karman çorman anlatılır hem de daldan dala atlanılır. Süreki tekrarlar vardır. Şöyle düşünün: Elinizde kartlardan oluşan bir hikaye var ve bir dikkatsizlik anında hepsi yere düşüyor. Sonra bunlar gelişi güzel tekrar toplanıyor. Kitapta darmadağınlık ve muğlaklık hakim. Kitabı okuyanlar her zaman bu hisse kapılır.

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Emre_1974tr yazdı:

Sahte Tevrat'a göre Nuh, eşi, üç oğlu ve üç gelini ile birlikte eksiksiz bir aile olarak gemiye binmiş ve tufandan kurtulmuştur. Bu anlatım, kurtuluşun adeta bir soy ve kan bağı meselesi olduğu izlenimini verir.

Yaratılış 7:7: "Nuh, oğulları, karısı, gelinleri tufandan kurtulmak için gemiye bindiler."

Buna karşılık Kur'an-ı Kerim, bu olayın ardındaki derin teolojik gerçeği ortaya koyar. Kurtuluş, soy bağıyla değil, iman ve teslimiyetle mümkündür. Nuh'un oğlu, inkâr ettiği için babasıyla birlikte gemiye binmeyi reddetmiş ve boğulanlardan olmuştur. Aynı şekilde Nuh'un ve Lut'un eşlerinin de "ihanet ettikleri" için helak oldukları belirtilir.

Hûd Suresi, 42-43. ayetler: "(Gemi) onları dağlar gibi dalgalar arasında götürürken Nuh, bir kenarda duran oğluna, 'Yavrucuğum, bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma!' diye seslendi. O, 'Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım' dedi. Nuh, 'Bugün Allah’ın rahmet ettikleri hariç, O’nun azabından korunacak hiç kimse yoktur' dedi. Aralarına dalga girdi ve o da boğulanlardan oldu."

Tahrim Suresi, 10. ayet: "Allah, inkâr edenlere Nuh'un karısıyla Lût'un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikâhları altındaydı; fakat onlara ihanet ettiler. Kocaları, Allah’tan gelen hiçbir şeye karşı onlara fayda vermedi ve onlara, 'Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!' denildi."

Kur'an-ı Kerim, "peygamber soyundan gelmenin" kurtuluş için bir garanti olmadığını, imanın kişisel bir tercih ve sorumluluk olduğunu vurgulayarak Yahudilik ve Hristiyanlık'taki "seçilmiş soy" ve "vaftizle kurtuluş" gibi kan bağına veya ritüele dayalı kurtuluş anlayışlarını temelden düzeltir.

Bu kaçıncı tekrar?

Konu kilitlendi.

Link to comment
Share on other sites

Misafir
This topic is now closed to further replies.
×
×
  • Create New...