Jump to content

Corona


kavak

Recommended Posts

Biontech´in kurucusu olan Uğur Şahin, aşının etkisinin 4 aydan itibaren azalmaya başladığını vurguladı. Bu nedenle aşının etkisinin çok yüksek olmasına rağmen tazeleme aşılarının önemine ve gerekli olduğuna da değindi.  Üçüncü kez yapılan aşıların her halükărda koruma etkisini yükseltiğini söyledi. 

 

Link to comment
Share on other sites

Omikron adında yeni bir mutasyon hortlamış ve çok saldırgan bir tür olduğu söyleniyor. Bu gidişat hiç hayra ălămet değil. Halbuki aynı anda dünya çapında tüm ülkelerin katıldığı bir sokağa çıkma yasağı uygulansa, bu salgının kökü kazınmıştı. Bakıyorum her ülkenin uyguladığı yöntemler farklı, hatta her eyaletin uygulaması bile farklı.

Hal böyle iken 5., 6., 7. dalgaların gelmesi çok olası. Diğer yandan er veya geç zoraki aşı uygulamasına geçilmesi şart oldu. Başka türlü bu hadisenin son bulacağını zannetmiyorum.

Link to comment
Share on other sites

15 saat önce, navigarre necesse est yazdı:

Dizginlenemeyecek de zaten. Virüsün bitmesi imkansız. Bugüne kadar yenebildiği tek virüs çiçek virüsü. Grip gibi yaşamayı öğrenene kadar maskeye devam. 

Avrupa´nın bir çok ülkesinde 70´li yılların sonuna kadar bilhassa çiçek hastalığı ve çocuk felcinin üstesinden gelmek için zorunlu aşı vardı. İlk okulda bizi de bizim rızamızı almadan aşılamışlardı. Bugün bu hastalıkların gündemde olmamasının nedeni bilhassa zorunlu aşıdır.

Benzer durum bu salgın hastalık için de geçerli. Günümüzde bir hayli etkili olan aşılar var ve dünya çapında zorunlu aşı yapılması şart oldu artık. Bazılarının "Aman da özgürlüğümüz elimizden alınıyor!" babında veryansın ettiğini duyar gibiyim. Bunlara laf anlatamazsın. Bunların çoğu bekar veya tek başına yaşayan insanlar, bu nedenle aile ve toplum sorumlulukları zayıf. Bireysel ve bencilce hareket ediyorlar.

Halbuki gerçek olan şu ki bilhassa aşı olmayanlar bu hastalığı yayıyor. Aşı olmayanların %80´ne bulaşma riski varken, aşı olanların sadece %10´una bulaşma riski var. Benzer durum başkasına bulaştırma riskinde de var. Hasılı bu zıkkımı yenmenin yolu zorunlu aşıdan geçiyor.

Link to comment
Share on other sites

Kalp hastalığından daha çok insan ölüyor ve ilginçtir ki şekere bağlı hastalıklardan ölenlerin doğru düzgün sayısı bilinmiyor.

 

Ama dünya tek vücut olarak ne şeker ne de kalp hastalığına savaş açmıyor bu  bilgi de kenarda dursun

 

https://www.who.int/health-topics/cardiovascular-diseases#tab=tab_1

Link to comment
Share on other sites

  • 2 hafta sonra...

4. dalga tüm hızıyla her yerde yükselişe geçmiş vaziyette. Şimdi de Omikron zımbırtısı hortladı. Çok aşırı hızda yayılma özelliği var ancak semptomların hafif olduğu yönünde araştırmalar var. Böyle giderse Yunan alfabesinin sonuna kadar devam edeceğe benziyor. Umarım yanılırım.

Link to comment
Share on other sites

  • 2 hafta sonra...
  • 5 ay sonra...

Bu salgın hastalıĝın tüm dünyaya yayılmasının en önemli sebeplerinden birisi insanların çoĝunluĝunun umursamaz ve vurdumduymaz oluşu. Bu salgın Çin´de ilk ortaya çıktıĝında, dünyanın öbür tarafına kadar ulaşacaĝını hiçkimse beklemiyordu. Diĝer yandan başta Çin olmak üzere, neredeyse tüm ülkeler de suçlu. Çin, böyle bir agressif bir hastalıĝı en son ana kadar gizlemeye çalıştı ve hastalıĝın yayılmasına adeta ön ayak oldu. Diĝer ülkeler olan biteni önemsemedi, gereken önlemleri zamanında almadılar ve sınırlarını çok geç kapatmaya başladılar. Her ülke kafasına göre hereket etti, ortak bir plan yürütülmedi.

Sonuç itibarı ile bu saatten sonra bu hastalıkla yaşamaya devam etmek zorundayız, çünkü kökünün tamamen kazınacaĝını zannetmiyorum artık. Son güncel rakamlara göre bugüne kadar 500(!) milyon civarında insana bulaşmış ve 6 milyon insan hayatını kaybetmiş.

https://www.worldometers.info/coronavirus/

 

 

Link to comment
Share on other sites

Kuş gribi, domuz gribi ve korona kurguydu. Bu yüzden devlet başkanları bile umursamadı. Merkel bile kamera karşısına maskeyle çıkıp sonra maskeyi çıkardı.

Birkaç yıl sonra Corona bilmem ne virüsü ile mutasyona uğradı diyip gerçeğini salabilirler.

Asıl sorun ekonomik kriz ve dünya kaynaklarının adaletsiz paylaşımıdır. Bunu topluma yedirmek için hastalık uydurdular.  Eğer kriz dinmezse gerçekten yüz milyon insanı öldürebilecek başka yöntemlere girişirler.

Coronadan altı milyon insan ölmüş ama aynı sürede kalp krizinden 35 milyon insan, şeker hastalığından 10 milyon insan ölmüş.

Link to comment
Share on other sites

  • 3 hafta sonra...
On 12.06.2022 at 12:14, Kafir İmam yazdı:

Coronadan altı milyon insan ölmüş ama aynı sürede kalp krizinden 35 milyon insan, şeker hastalığından 10 milyon insan ölmüş.

Halkı çok düşündüğünü iddia eden bilim ve yönetici sınıfı nedense hiçbir hastalığa yönelik gerçek bir çözüm üretemiyor, üretmek istemiyor. 

En basitinden şu fotoğraf olayın özünü çok iyi anlatıyor. (Bakın burası obezite merkeziymiş!)

https://twitter.com/drahmetrasim/status/1541865961220866050/photo/1

Şimdi, bunların tasarladığı aşıya güvenilir mi? 

Link to comment
Share on other sites

4 saat önce, Sputnik yazdı:

Halkı çok düşündüğünü iddia eden bilim ve yönetici sınıfı nedense hiçbir hastalığa yönelik gerçek bir çözüm üretemiyor, üretmek istemiyor. 

En basitinden şu fotoğraf olayın özünü çok iyi anlatıyor. (Bakın burası obezite merkeziymiş!)

https://twitter.com/drahmetrasim/status/1541865961220866050/photo/1

Şimdi, bunların tasarladığı aşıya güvenilir mi? 

Hastalık olmazsa müşteri bulamazlar.

Eskiden her sokakta camcı bulunurdu. Camcılar camları kırması için çocuklara para verirlerdi.

Şimdi yok. :)

 

Link to comment
Share on other sites

Bu sistem algı sistemidir. Gerçekleri hiçbir zaman gündeme getirmezler. Bakın kıtlık açlık palavralarına üç yıldır ıkınıyorlar susuzluk var diye. Havuzlu villa , havuzlu otel sorun  değil de elini yıkarken aman haaa , bulaşık falan yıkarken ammaan , bir litre fazla harcama..

Üç yılda ne kıtlık için ne de susuzluk için önlem almadılar.

Şimdi gel de bunların dediklerine inan.

Amaç insanlara yok diyip 20 katına satmak. Bir sürü boş arazi varken yok nedir ki?

 

Link to comment
Share on other sites

Aşılara neden güvenilemeyeceği ile ilgili çok güzel bir yazı yazmışlar.

https://www.salom.com.tr/haber/117585/insanligin-mutasyonu-ve-asilar

Şu kısım cidden önemli. 

Alıntı

Bilinenin aksine öjenik çalışmaları Nazi Almanya’sı öncesinde ABD’de yayılmaya başlamıştı. Amerikalı bir bilim insanı olan Davenport, 1904 yılında Biyolojik Deney İstasyonunu kurdu ve 1910'da Öjenik Kayıtları Ofisini hayata geçirdi. Bu kurumlar, öjenik kurallarını belirleyecek olan kurumlar olacaktı. Bu kurumlardan en önemlisi Amerika Planlı Ebeveynlik Fedarsyonuydu. Bu federasyon da Amerikan Öjenik Derneğinden (1926-1972) doğmuştu. Amerikan öjeni hareketine önderlik edenler, Hitler'in, ‘öjeni’ kelimesini lekelemesinden sonra algıyı değiştirmek üzere öjeniyi tanımlamak için yeni sözcükler seçmişlerdi. Bu nedenle 1942'de Amerika Doğum Kontrol Federasyonunun adı, Amerika Planlı Ebeveynlik Federasyonuna dönüştürüldü. Bu federasyonun yönetim kurulunda yer alan en önemli isim ise aşı çalışmalarına milyarlarca dolar yatırım yapmış olan Bill Gates’in babası William Henry Gates’di!

Yabancı teyit siteleri bu bilgiyi kabul ediyor. Bunu da not düşelim. 

Link to comment
Share on other sites

11 saat önce, Sputnik yazdı:

Aşılara neden güvenilemeyeceği ile ilgili çok güzel bir yazı yazmışlar.

https://www.salom.com.tr/haber/117585/insanligin-mutasyonu-ve-asilar

Şu kısım cidden önemli. 

Yabancı teyit siteleri bu bilgiyi kabul ediyor. Bunu da not düşelim. 

Halsey'in yeni şarkısı New americana bundan bahsediyor. Zenginlerin hayatta kalma savaşından bahsediyor.

Puştluk yapan Türkiye müzik kanalları bu şarkının kesilmiş hali olan remixini yayınlıyor sadece. Lüks elbiselerin içindeki virütik kaos sözünü kesiyorlar.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...