alpinçayırı

Sovyetler Birliği döneminde SSCB'nin asli kurucusu Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlı Başkurdistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nde yaşayan Başkurt Türk'ü bir aile, Harf Devrimi'nden önce Arap Alfabesi ile yazılmış Sovyet Ceza Kanunu'nu yıllarca Kur'an'ı Kerim diye öpüp başına koymuş. Bu olay da ilgili kitabın üstünde yıllar sonra karbon testi yapılmasıyla anlaşılmış ve ilgili aile, gerçekleri duyunca şoka uğramış. İşte, Araptaparlığın verdiği cehalet. Bunun, yerdeki Arap harfleriyle yazılmış herhangi bir şeyi öpüp başına koymaktan ne farkı var? İlgili link: https://bilimdili.com/arkeotarih/tarih-tarih/arapca-yazilmis-sovyet-ceza-kanununu-yillarca-kuran-i-kerim-sanmislar/

Y-CHPli oktrollerde olan Pirocu kişilik bozukluğudur. Pirolarının en ufak hatalarını eleştirirsen sana Aktroll yaftası yapıştırırlar. Kemal Kılıçdaroğlu, göreve geldiği 2010'dan beri ve daha önce 2009 Yerel Seçimleri'nde İstanbul BB adayı iken AKP'ye karşı her seçimde kaybetti ve tıpkı ustası Deniz Baykal gibi Tayyip Erdoğan'ı başımıza bela etti. Üstüne üstlük, Diyap Ağa gibi Kurtuluş Savaşı'na destek olan gerçek vatansever kişiler yerine Seyit Rıza gibi emperyalizmle işbirliği yapan feodal bir vatan hainini utanmadan ''Dersim Katliamı'' diye övmek gibi diğer şeyler de var.

Aktrollerde olan kişilik bozukluğudur. Zaten Türkiye'nin özellikle son 22 yılda bu kadar kötü hale gelmesinin sebebi de AKP seçmeni gibi yobazların Siyasal İslam zihniyeti değil miydi?

Suç şebekesi AKP'nin Türkiye'ye bir ihaneti daha: 2011'den beri Türkiye'ye gelen sığınmacılar, köyden kente göç sonucu boşalan Türk köylerine yerleştirilecekmiş. Bu durum, Türk tarımını bitirir. Bu iddiayı ilk ortaya atan kişi Ümit Özdağ'dır. Sanki büyükşehirlerde Suriyeli sığınmacılar yokmuş gibi. İlgili linkler: 1) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/umit-ozdag-suriyeli-siginmacilari-koylere-yerlestirme-projesinin-ilk-adimi-219489h.htm 2) https://m.t24.com.tr/haber/umit-ozdag-bu-suriyeli-siginmacilari-koylere-yerlestirme-projesinin-ilk-adimi,790663#google_vignette 3)

Büyük Orta Doğu Pırojesi'nin(BOP) başlangıcı. Öğrencileri tarikatlere mahkum ederek eğitim hakkını engellemek. Çünkü Yahudiler, büyük İsrail için İslamcıları destekliyor. En sonunda o köylere sığınmacılar yerleştirilecek. AKP'ye cahil adam lazım. İlgili link: https://artigercek.com/guncel/tasarruf-tasimali-egitimi-vurdu-vanda-servissiz-kalan-220-ogrenci-okula-gidemiyor-317372h#google_vignette

Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur sözünün AKP sonrası günümüzdeki karşılığı. İşin içinde Dersimli Kemal vakası varsa boş tencere de olsa o iktidar kolay kolay yıkılmaz.

Krişna; Hint Mitolojisi'nde Güneş, şefkat, barış tanrısıdır ve Yunanca Hristiyan anlamına gelen "Khristos" ile bağlantılıdır. Kristos-Krişna Kırişna, Hindu tasvirlerinde filüt çalar şekilde resmedilir ve mitolojide aynı İsa gibi bakire bir kadından doğmuştur. Kırişna'nın adı, ünlü Hint destanı Mahabarata'da geçer. İlgili linkler: 1) https://ozhanozturk.com/2018/01/29/krisna-hint-mitolojisi/amp/ 2) https://onedio.com/haber/hint-mitolojisinde-karanligi-yok-eden-sevgi-ve-sefkat-tanrisi-krisna-hakkinda-ilginc-bilgiler-1153981 3) https://www.soylentidergi.com/krisna-sefkat-tanricasi/ 4)

Şamaş(Utu), Güneybatı Asya'da Samilerin eski bir Güneş tanrısıydı. Arapça'da Şems, Güneş anlamına gelir. Vatikan'daki sekiz köşeli Obelisk, Güneş Kültü'nü temsil eder.

Baal; eski Orta Doğu'da tıpkı Şamaş, Horus, Mitra gibi bir Güneş tanrısıydı. Kur'an'ın Saffat Suresi'nin 125. Ayeti'nde açıkça ''yaratıcıların en güzeli Allah'ı bırakıp da Baal putuna mı tapıyorsunuz?'' denilir çünkü kurak çöl halklarının tanrıları Ay'dır, sulak orman halklarının tanrıları Güneş'tir. Baal, bir Güneş tanrısı olduğu için Ay tapınmacı dinler tarafından nefret edilmiştir. Baal'in lakabı ''bareketin tanrısı'' idi.

Nogay El; Arslanbek Sultanbekov'un söylediği, Nogaylara ait bir halk türküsüdür. Burada el, ülke demektir yani ''Nogay Ülkesi''. İlgili şarkının sözleri: ''Ölenıngde şöbüngde ıssı maga tuvgan el. Oyung, kırıng, tösüngmen yürektesın tuvgan el. Emetagan balaga barma sütten artık as? Baska eldıng aldını tasımaga teng bolmas. Ey tuvgan elım, tuvgan elım, Nogay el. Ey tuvgan elım, tuvgan elım, Nogay el. Saga kaygı kelgende korkup kaşsam tasaga, Kayday betpen kararman aytaş curtum men saga? Ne dermen dep aytarman sütün bergen anamga? Ne dermen dep aytarman maga sengen atamga? Ey tuvgan elım, tuvgan elım, nogay el. Ey tuvgan elım, tuvgan elım, nogay el. Tuvgan elın korlatıp, körüp yığıt onarma? Erin senin yatalsa, ondan korluk bolarma? Senıng uşun tuvgan el kara yavga yetermen. Kerek yerde yarganıp yangan otka kırermen. Ey tuvgan elım, tuvgan elım, Nogay el. Ey tuvgan elım, tuvgan elım, Nogay el.'' İlgili link:

Temelleri Deniz Baykal döneminde atılan, Dersimli Kemal döneminde arşa çıkan Atatürk'ün antiemperyalist Türkçü CHP'sini emperyalistlerin Kürtçü Y-CHP'sine dönüştürme olayı, biz gerçek Atatürkçüleri derinden üzdü. İşte, Y-CHP'ye yakışan gerçek şarkı budur:

Arapçı AKP-Kürtçü PKK işbirliğiyle hayatının baharında şehit edilen gencecik bir vatan evladı. İyi ki varsın altın saçlı ve kalpli güzel çocuk. İyi ki varsın bülbül sesli Eren. #ErenBülbül "Sana dar gelmeyecek makberi kim kazsın Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın" Namık Kemal

28 Mayıs Taksim Gezi Parkı'nda AKP zorbalığına karşı direne onurlu ve vatansever gençlerdir. İşte, AK-Polisler tarafından katledilen o kahraman gençlerin adı şunlardır: Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Abdullah Cömert Hepsini saygıyla, sevgiyle ve rahmetle anıyorum. Gezi Parkı Şehitleri bizimdir, Türk Milleti'nindir!..

Nesiller boyu hatırlanacak bir başkaldırı, insanca yaşama mücadelesi. Bu şanlı tarihi olay, 28 Mayıs 2013 tarihinde başlamıştır. Gezi Parkı olayları sırasında müzisyen Oğuzhan Uğur, Birinci Vazife diye bir şarkı yapmıştı. Önemli olan oradaki ağaç değil insanların haksızlığa karşı destansı direnişiydi. O gün, İslamofaşist AKP Hükümeti'nin gerçek yüzünün göründüğü ilk olay olmuştu. Gezi Parkı Olayları'nda ölenlerin hepsi birer halk şehididir!.. Unutmadık, unutmayacağız!.. #OccupyGezi

Aile ve nüfus pilanlamasının önüne geçen, kişilerin her anlamda yetersiz birer birey olarak yetişmesine sebep olan, Müslümanların cahilce bir inanışıdır. Halbuki çocuk bakmak, hiç de öyle kolay bir iş değildir tam tersine çok zordur. Zengin değilsen ve kendine güvenmiyorsan çocuk yapma, bu kadar basit.

Orta Doğu kökenli semavi dinler, absürt bir şekilde evrenin yaşını en fazla 12.000 yıl olduğunu iddia eder. Bu olayın arka pilanı da insanlık tarihinde 12.000 yıl önce Tarım(Neolitik) Devrimi'yle birlikte göçebelikten yerleşik hayata geçip tarım yaparak ürün üretmesidir. Tarım Devrimi sonrası insanlar, bira ve tahıl gibi artı ürünler üreterek bunları tüketip depoluyordu. Yine aynı şekilde, önceki avcı-toplayıcı dönemde sınıfsal ayrım yokken Neolitik Devrim'le birlikte yerleşik hayata geçip sınıfsal eşitsizlik oluştu ve köle-efendi ilişkileri başladı. Ardından kadının değeri, tanrıçadan cariyeye düştü. vb. Oysaki evrenin yaşı 13,5 milyar yıldır.

Bilinen bir hikayedir; Musa, Allah'ın izniyle kendisinin canını almaya gelen ölüm meleği Azrail'e tokat atarak onun gözünü çıkarır. İşin tuhaf yanı Allah'ın peygamberi Musa, kendisinin yanına gelen uhrevi varlığın Azrail olduğunu bilmiyor muydu da ona böylesine okkalı bir şamar vurarak gözünün yerinden çıkmasına sebep oldu? Üstelik, dinlere göre Allah; sevdiği kulunu Azrail aracılığıyla yanına alırmış yani burada Musa, doğrudan Allah'a dikleniyor ve Azrail de Musa da Allah'ın seçtiği görevliler. Neresinden tutarsan tut elinde kalıyor...

On Bela, dinler tarihine göre Antik Mısır'da Musa'nın kendisine iman etmeyen Firavun'a ve Mısırlılara karşı Yahweh'in verdiği belalardır. On Bela, Tevrat'ın Çıkış(Exodus) Bölümü'nün 7. ve 12. Ayetleri'nde geçer ve bütün semavi dinler bu tarihi olayı onaylar. On Bela, aynı zamanda Yahudilerin Mısır'dan çıkışının kutladığı Pesah(Fısıh/Mayasız Ekmek) Bayramı'nın da ana temasıdır. Tevrat, Mısır'dan Çıkış, 7. Bap(2:7): "RAB, 'Bak, seni Firavun'a karşı Tanrı gibi yaptım' dedi, 'Ağabeyin Harun, senin peygamberin olacak. Sana buyurduğum her şeyi ağabeyine anlat. O da Firavun'a İsraillileri ülkesinden salıvermesini söylesin. Ben; Firavun'u inatçı yapacağım ki, belirtilerimi ve şaşılası işlerimi Mısır'da arttırabileyim. Ama Firavun sizi dinlemeyecek. O zaman elimi Mısır'ın üzerine koyacağım ve onları ağır biçimde cezalandırarak halkım İsrail'i ordular halinde Mısır'dan çıkaracağım. Mısır'a karşı elimi kaldırdığım ve İsraillileri aralarından çıkardığım zaman Mısırlılar benim RAB olduğumu anlayacak. Musa'yla Harun, RAB'bin buyurduğu gibi yaptılar. Firavun'la konuştuklarında Musa seksen, Harun seksen üç yaşındaydı." Tevrat, Mısır'dan Çıkış, 12. Bap(2:12): "O gece, Mısır'dan geçeceğim. Hem insanların hem de hayvanların bütün ilk doğanlarını öldüreceğim. Mısır'ın bütün ilahlarını yargılayacağım. Ben, RAB'bim." Kaynak: https://incil.info/

Arab sözcüğü, Arapça'da Batılı anlamına geliyor zaten Arapça ve İbranice, Semitik Dillerin Batı Kolu'nda yer alıyor.

Reenkarnasyon, bazı inançlara göre ölen bir kişinin Dünya'ya yeniden başka bir kişi olarak gelmesidir. Orta Doğu kökenli semavi dinlerde reenkarnasyon yoktur, onun yerine ölen kişilerin ruhlarının ahirette Tanrı tarafından yargılanması vardır; Reenkarnasyon, daha çok panteist Uzak Doğu dinlerine özgü bir şeydir. Fıransızca kökenli bir sözcük olan reenkarnasyonun Türkçe'deki karşılığı ruhgöçüdür.

Arab; Arap sözcüğünün Arapça'daki orijinal adıdır ve Batılı anlamına gelir çünkü Arapça'da P, Ç gibi sert ünsüzler yoktur, o yüzden ilgili sözcüğün orijinali Arab'tır. Etimolojik olarak Avrupa, Güneş'in battığı yön demektir: Oropba-Europa-Avrupa Yani Araplar, İsmaili İbranilerdir.

Yahudi-İslam Ortaklığı, tarih boyunca bilinen bir gerçektir. Bu tiyatroyu öyle bir yaparlar ki büyük bir çoğunluk bunu yutar. İnsanların anlamadığı da bu: İslam; doğal kaynakların, daha doğrusu petrol gibi fosil yakıtların zengin olduğu yerde hüküm sürer. Yahudiler, bunun için İslamcıları destekliyor hatta bu durum, Kur'an'ın A'la Suresi'nin ilk beş ayetinde petrol hakkında "simsiyah bir sel köpüğüne çevirdi" olarak geçer. Bunun sembolik kanıtı da Yahudilerin siyah renkli Tefilin küpü ile Müslümanlığın siyah renkli Kabe'sidir, her ikisi de mitolojide şeytani Ay tanrılarını ve Satürn Tapınmacılığı'nı simgeliyor.

Uzaya ilk gönderilen Türkler; Sovyetler Birliği zamanındaki Andriyan Nikolayev(Çuvaşistan), Toktar Ebubekirov(Kazakistan), Musa Manarov(Azerbaycan) gibi dış Türklerdi. Bir Kazak Türk'ü olan Toktar Ebubekirov, şu anda hâlâ Kazakistan Bilimler Akademisi'nin bir üyesidir. Ne Alper Gezeravcı'sı? Sıkıysa bundan da bahsetsinler. Uzayda ezan sesi duydum diyen embesiller, daha sesin boşlukta yapılmayacağını bile bilmiyorlar. Alper Gezeravcı, bir astıronot değil düpedüz AKtıronot'tur. Külahıma anlatsınlar bu masalları.

Hami-Sami(Semitik) ırkı, hastalıkların tedavisi gibi bilimsel şeylerden anlamaz çünkü Samilerin kendisi hastalıklı bir etnik guruptur. Mantıken; hastalık, hastalığı yok eder mi? Etmez, tam tersine daha da büyütür. Yaw, Semitik dinlerde absürt bir şekilde düşünme organının beyin yerine kalp olduğu yazıyor. Oysaki Antik Yunan'da Hipokrat, düşünme organının beyin olduğunu ilk kez vurgulayan kişidir nitekim insan vücudu bir bütündür ve bütün organların birbirinden farklı görevleri vardır. Sözde kutsal kitaplar yine halt etti. Dünya'da ne kadar bilimsel gelişmeler yapıldıysa çoğunu Hint-Avrupalılar(Aryanlar), diğerlerini de Ural-Altaylılar(Turanlılar) ve Çin-Tibetliler(Sinolar) yaptı. Semitiklerin insanlığa tek katkısı; daha doğru birçok zararı çok güzel yalan(masal) uydurmalarıdır, bu konuda kimse onların eline su dökemez. Tarihi gerçeklerle sabittir.

Zaten insan da evrimleşmiş bir hayvan olduğu için hayvandan peygamber olması normaldir... Allah; Muhammed'in ta kendisidir çünkü tektanrılı dinler, insan egosunun bir ürünüdür. Sürekli kendisinin övülmesini ve kendisine tapınılmasını isteyen bir Tanrı figürü acizdir ve ve narsisttir. İşte, bunlar hep yalnızlıktan. İşte, tektanrıcılığın zararları.