alpinçayırı

Türk mitolojisi, en az Yunan mitolojisi kadar zengin ve köklü bir mitolojidir. Türkiye'de Türk mitolojisi denince akla Bartu Bölükbaşı ve Alper Çağlar gelir. Ayrıca Efe Aydal'ın da Türk mitolojisi konusunda girişimleri vardır, üzerinde daha çok çalışılması gerekir. İlgili linkler: 1) https://www.indyturk.com/node/311806/haber/yunanlıların-zeusu-i̇skandinavların-odini-varsa-türklerin-de-ülgeni-erliki-umayı 2) https://onedio.com/haber/turk-mitolojisinde-figurler-ana-tanrilar-yardimci-tanrilar-ve-yaratiklar-497473 3) https://mericulukus.tv/turklere-unutturulan-mitolojisi/ 4) https://www.yurtgazetesi.com.tr/tarih/turk-mitolojisinde-tanrilar-ve-ruhlar-h147449.html 5) 6) 7) 😎

İbrahimi dinler; semavi dinler ya da İbrani dinler olarak da bilinen Orta Doğu kökenli dillerdir ve Tarım Toplumu'nun feodal-ataerkil dönemlerinde ortaya çıkmışlardır. İbrahimi dinler, İbrahimizm(İbrahimcilik) akımından türemiş olup gezegenin başına gelmiş en kötü şeydir. İbrahimi dinler; Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık olmak üzere üç tanedir. Burada Yahudilik ile Hıristiyanlık, İshak kolundan; Müslümanlık, İsmail kolundan türemiştir.

Gırev kırıcı, bir gırevi sabote eden kişidir daha doğrusu devam eden bir gıreve rağmen çalışan kişidir.

Yadsınamaz acı bir gerçektir. Gerçek İslam'a göre Araplar; mevalilerin efendisidir ve mevalilerin görevleri, Arap efendilerine hizmet etmektir. Arap Dünyası'nda Museviler, bu iki milletten daha fazla kabul görür. Ayrıca Araplar; Kürtleri Acem(İranlı/Pers/Fars), Türkleri Moğol olarak görür. Cihad kültürünü benimsemiş barbar ve yobaz birisine denk gelirsiniz, kafanızı keser elinize verir.

Şeria, Ürdün'de bir ırmak olup etimolojik olarak şeriat sözcüğü ile bağlantılıdır. Batı Şeria'nın adı da buradan gelmektedir. Şeria Irmağı, Yahya'nın(Yuhanna) İsa'yı(Yeşua) vaftiz ettiği yer olması nedeniyle Hıristiyanlık'ta önemli bir hac merkezidir.

Saint Pierre Kilisesi, Türkçe'de Aziz Petrus Kilisesi olarak bilinen bir kilise olup Hatay'da bulunmaktadır. Saint Pierre Kilisesi, 1. Yüzyıl'da bir kayanın içine oyularak yapılmıştır ve Dünya'nın en eski kilisesidir. Saint Pierre Kilisesi, Erken Hıristiyanlık'ta Romalılardan kaçan Nasranilerin toplandığı gizli bir mekandı. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Saint Pierre(Aziz Petrus), MS 29-40 tarihleri arasında Antakya’ya(Hatay) gelerek Hıristiyanlığı bu şehirde yaymaya çalışmıştır. Nasranilere Yunanca Khristos'tan türetilmiş ''Hristiyan'' adı ilk kez burada verildi ve yılları içinde Hıristiyanlık, yavaş yavaş Yahudiliğin bir mezhebi olmaktan çıkarak en sonunda Roma dinine dönüştü. Saint Pierre Kilisesi, Dünya'nın en eski kilisesidir. Saint Pierre(Aziz Petrus) kilisesi, 1963 yılında Papa 6. Paul tarafından ''hac yeri'' ilân edilmiştir. Modern şehir manzarası eşliğinde gezilen kilisede, her yıl 29 Haziran'da Katolik Kilisesi tarafından tören düzenlenmektedir.

Kıyamet Savaşı, Arapça Melhame-i Kübra'nın(ملحمة الكبرى/malhamat alkubra) Türkçe'ye doğru çevrilmiş halidir. Kıyamet Savaşı; İbranice'de Harmegiddo(הר מגידו/har megidu), İngilizce'de Armageddon olarak geçer. Adından da anlaşılacağı üzere Megiddo Dağı'nda olacaktır.

Havari, İsa'nın misyonu için kendisine seçtiği ve toplamda 12 tane olan yardımcılarıdır. Havarilerden 1-2 tanesi hariç hepsi Yahudi'dir. İşte, On İki Havari'nin adları sırasıyla şunlardır: Simun Petrus(Kefas), Andreas, Yuhanna, Zebedi oğlu Yakup, Filipus, Thomas, Bartalmay, Matta, Markos, Luka, Yurtsever Simun, Yahuda İskaryot

Megiddo Dağı, Hıristiyanlık ve Yahudilik'te Kıyamet Savaşı'nın yapılacağı dağdır. Megiddo Dağı, İsrail'in Nasıra kasabasında bulunmaktadır. Kıyamet Savaşı'nın İbranice orijinali Harmegiddo, adını Megiddo Dağı'ndan alır. Semavi dinlere göre Mesih ya da Mehdi, Megiddo Dağı'na gelecek ve Deccal'ı savaşıp yenecek.

Anadolu Federe İslam Devleti, Cemalettin Kaplan tarafından 1984'te Batı Almanya'da İslam Devleti adıyla kuruldu. Bu dinci-Kürtçü terör örgütü, Kaplancılar olarak da biliniyordu. Federe İslam Devleti, 1993'ten itibaren "Anadolu Federe İslam Devleti" adını aldı. Araştırmacı yazar Cengiz Özakıncı, ''İblisin Kıblesi'' adlı kitabında bundan bahseder. İlgili linkler: 1) http://ahmetsaltik.net/tag/anadolu-federe-islam-devleti/ 2) https://haberyuzdeyuz.com/m/politika/turkiyeyi-yikacak-anadolu-federe-devletini-kuracagiz-h32043.html 3) https://milliyet.com.tr/the-others/ihanetin-karargahi-5341358 4)

DHKP-C, tam açılımı Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi olan Kürtçü bir terör örgütü olup DHKP-C'nin kurucusu Dursun Karataş'tır. DHKP-C, Rüştü Erdem ve Mehmet Selim Kiraz gibi ekmeğinin derdinde vatansever insanları katletmeleriyle bilinirler. DHKP-C gibi yasadışı oluşumları Gurup Yorum gibi bölücüler çok sever; hatta onun anısına Gurup Yorum, Rüştü Erdem'in katili Sibel Yalçın'a ''Sibel Yalçın Destanı'' diye hain bir parça yapmıştı. İlgili linkler: 1) 2) 3) 4) 5)

Kehf suresi, Kuran'ın Mekki surelerinden birisidir ve toplamda 110 ayettir. Bu surede, diğer surelerde olduğu gibi birtakım absürtlükler vardır. Mesela Kehf 86'da açıkça "Güneş'in, balçığa batması" durumu vardır. Böyle saçma sapan, tuhaf ve ilkel bir durum olamaz. "Güneşin balçığa batması" gibi akla mantığa aykırı bir deli saçmasını 4-5 yaşındaki çocuk bile söylemez ama bu zırvalıklar din olunca yetişkinler, özellikle çocuk beyinli yetişkinler inanıyor. Güneş, yeryüzündeki balçığa değil gökyüzünde batar. Kehf Suresi 86. Ayet'te açıkça Büyük İskender'den övgüyle bahsedilmekte ve İskender, Zülkarneyn olarak görülmektedir. Bu olayın arka pilanı ise yüzyıllarca Türk akınlarından bıkan Perslerin Derbent(Zülkayneyn) Seddi'ni çekerek İskitlerin akınlarını durdurmasıdır. Bununla alakalı olarak Yecüc ve Mecüc(Gog ve Magog) efsanesi de Derbent Seddi'nin yapılmasından sonra ortaya çıkmıştır yani semavi dinlerdeki Yecüc-Mecüc, açık bir şekilde Türklerdir. İlgili ayet: "Sonunda güneşin battığı yere ulaşınca onu, kara balçıklı bir suda batıyor gördü. Orada bir millete rastladı. 'Zülkarneyn! Onlara azap da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin' dedik." Diyanet İşleri Eski Meali Kaynak: https://kuranmeali.com

Büyük İskender(Alexander the Great); MÖ 356-323 yılları arasında yaşamış, Makedonya İmparatorluğu'nun kurucusu bir Yunan generaldi. Makedonyalı Büyük İskender; gençliğinde Aristoteles'ten felsefe alanında eğitim almış olup Makedonya Yunan İmparatorluğu'nu kurmasıyla birlikte tarihteki ilk küreselleşmeyi başlatmıştır, bunun sonucunda da Helenistik Dönem olarak tarihe geçmiştir. Büyük İskender; Ahameniş İran İmparatorluğu'nu yenmiştir fakat tarihteki ilk kütüphane yakma olayını da kendisi başlatmıştır, buna rağmen gittiği her yerde kütüphaneler kurmuştur. İskender, 33 gibi genç bir yaşta ölmüştür. Büyük İskender'in İmparatorluğu, Orta Asya'da İskitler tarafından durdurulmuştur. İslam'ın kayış koparan tuhaflıklarından birisi de Kehf Suresi 86. Ayet'teki Zülkarneyn'in Büyük İskender olarak geçtiğidir. Her şeyden önce; Büyük İskender, Zeus heykeline tapan bir putperestti. Nasıl oluyor da tevhidi savunan Kur'an, tarihteki putperest birisinden övgüyle bahseder? Bu bir çelişki değil midir? İşte, tektanrılı dinlerin çoktanrılı yüzü.

On Beş Emir, aslında On Emir olarak bilinen dini metnin orijinalidir. İlgili dini metinler; özünde toplam 15 tane olup Yahweh tarafından Musa'ya her bir emrin beşer madde halinde ve üç taş tablete yazılı bir şekilde verilmiştir fakat Musa, taş tabletleri kucağında getirirken bir taş tableti yanlışlıkla kırdığı için On Beş Emir, o andan beri On Emir adını almıştır. İlgili link:

BBP genel başkanı Mustafa Destici'nin 30 Eylül 2012'de ''Analar babalar ağlamasın diye Oslo Görüşmeleri'ni savunabiliriz, onun için Apo'yla görüşmeye devam'' diye sıkandal bir Tweet atmasıdır. Zaten İslamcılarda ulusal duygular diye bir şey yoktur, hepsi ümmetçidir. BBP de küçük AKP'dir. ''Analar, babalar ağlamasın diye Oslo Görüşmeleri'ni kabul edebiliriz.(onun için oslo'yla, apo'yla ve kandil'le görüşmeye devam)'' Mustafa Destici, 30/09/2012, 19:09, Twitter(X)

Kabe; mitolojide Satürn, Seth gibi kötülük tanrılarını simgeleyen siyah örtülü bir küptür ve Satürn Tapınmacılığı'yla bağlantılıdır. Kabe, Arapça'da küp demek olup aslında bir putperest tapınağıdır. İslam öncesi dönemde 100 tane daha Kâbe vardı. Şeytan taşlama ise tam bir putperest törenidir. Dikkatli incelerseniz İslam'daki Kabe ile Yahudilik'teki Tefilin Küpü arasında şekil olarak inanılmaz benzerlikler var. Kabe'nin üzerindeki siyah örtüyü kaldır, bildiğin tuğladan yapılmış sıradan bir yapı. Kabe'nin etrafında yedi kez döndüğünde Satürn'ün halkaları çıkıyor.

Gerçek tarihte Musa dahil hiçbir peygamber yaşamadı, bunların hepsi eskilerin masallarıdır. Musa'nın olayı aslında Akkadlı Sargon'un masalıdır. Antik Mısır kayıtlarında Musa diye birinden bahsedilmemektedir. Musa, yaşamışsa bile insanlığa hiçbir olumlu değer katmadığı kesindir. Sami masalları, modern Dünya için en büyük tehdittir.

Büyük Birlik Partisi(BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici'nin 2013-2014 yılları arasında AKP ile FETÖ'nün kavgası başlamışken apaçık bir şekilde ''Sayın Başbakan; edep yahu edep, Hocaefendi'ye hiç böyle denir mi?'' diye Feto'yu övmesidir. İlgili link:

Sarı muhalefetin siponsorlarından birisi olan SÜTÖ'nün Türkiye Cumhuriyeti'ni tıpkı AKP'nin eski sevgilisi FETÖ gibi Darü'l-Harb olarak görmesidir. Detaylı bilgi için Veryansın TV'nin şu videosunu izleyin:

Türkeşçi sentezci ülkücülerin zoruna giden yadsınamaz acı bir gerçektir. MHP, 1969-1991 yılları arasında gösterilerde sağcı olduğunu belirtmek için sağ yumruk havaya kaldırırdı. 1991'de Sovyetler Birliği'nin çökmesinin ve Azerbaycan'ın bağımsız olmasının ardından Alparslan Türkeş(Hüseyin Feyzullah); Türklüğün sembolü bozkurt işaretini Ebulfez Elçibey'den ve Hanım Halilova'dan öğrenerek o tarihten sonra bu işareti, İslami bir anlam yükleyerek hızla benimsemiştir. Ülkücüler, el ile bozkurt işareti yapmayı yeni öğreniyorken; Türkçüler, el ile bu işareti yapmayı her zaman biliyordu. İlgili link: https://hurriyet.com.tr/gundem/biz-bu-isareti-baku-den-aldik-6814808

Tıpkı Muhammed'in Kur'an'da Meryemleri birbirine karıştırması gibi Kur'an, Mısır Firavunu'nun veziri Haman ile Ahameniş Şehinşahı'nın veziri Haman'ı birbirine karıştırmaktadır. Halbuki bu iki kişi; aynı adı taşıyan, farklı zamanlarda yaşamış farklı kişilerdir. Mısırlı Haman, Musa ile; İranlı Haman, Ester ile mücadele etmektedir dolayısıyla Haman'ın düşmanları da birbirinden farklıdır.

Mordekay, Tevrat'ın Ester Kitabı'nda anlatılan Yahudi bir devlet adamıdır. Mordekay, akrabası ve Kıral 1. Artaserhas'ın eşi olan Ester ile birlikte Ahameniş İmparatorluğu'da Haman tarafından Yahudilerin yok olmasını engelleyerek Haman'ın yerine vezir olmuştur. Bu olay sonrası Babil Sürgünü'nü unutturmak için Yahudiler arasında Purim Bayramı kutlanmaya başlanmıştır. Mordekay, Tevrat'ta belirtilmese de Talmud'da bir peygamber olduğu söylenir.

1. Artaserhas, Ahameniş İmparatorluğu'nun MÖ 404 yılından MÖ 358 yılına kadar yönetmiş İran kıralı olup 2. Darius'un oğludur. Artaserhas'ın tarihteki önemi Yunan tarihçi Kısenefon'un(Xenefon) "Anabasis: Onbinlerin Göçü" isimli kitabının, kardeşi Kiros(Cryus) ile olan mücadelesinden bahsetmesidir. bu mücadelede artaxerxes üstün gelmiş ve Cryus'un ölümüyle başıboş kalan paralı Yunan askerleri, Perslere karşı Yunan-Pers Savaşları'nı kaybederek tarihte ün salmış "Onbinlerin Göçü"nü gerçekleştirmişlerdir. Şehinşah 1. Artaserhas, aynı zamanda Yahudi asıllı Kıraliçe Ester'in kocasıydı. 1. Artaserhas, hüküm sürdüğü süre içerisinde Yahudileri Babil Sürgünü'nden kurtarmış ve birer Yahudi olan Ester ile Ester'in akrabası Mordekay'ı İran sarayında önemli konumlara getirmiştir. 1. Artaserhas'ın veziri Haman, Yahudilerden nefret etmektedir. 1. Artaserhas, bu durumu öğrenince Haman'ı öldürtür.

Ester Kitabı(The Book of Esther); Tanah'ın Ketuvim Bölümü'nün Beş Tomar'dan birisi, Tevrat'ın on yedinci bölümü olup adını Yahudi-İran Kıraliçesi Ester'den(Hadassah) alır. Ester Kitabı'nda İran Sarayı'ndaki antisemitik vezir Haman'ın Ester'e ve Mordekay'a karşı antisemitik siyaseti ve Ester'in Yahudiler için her ikisi de alt etmesi anlatılıyor. Ester Kitabı, Tanrı'nın adının geçmediği tek kitaptır ve Yahudilerin Haman'ın elinden kurtulduktan sonra Babil Sürgünü'nün unutmak için Purim kutlamasını yapar.

Özellikle son yıllarda baya bir artan en önemli milli güvenlik sorunlarından birisidir. Eskiden Züğürt Ağa filminde görüleceği üzere sokak satıcıları bile bağırırken mümkün olduğunca sessiz konuşmayı tercih ederlerdi şimdi her yer anormal bir şekilde bağıran hödüklerle dolu. Özellikle arabadaki müzik sesini son ses açan hergeleler var ya... Çünkü, gürültüden rahatsız olmak sadece uygar insanlara has bir davranış biçimidir. Ayrıca gürültü, insanın duyma yetisinde ve sinir sisteminde kalıcı hasarlar bırakmaktadır.