Röpteşambırlı Uzaylı

adamlarin uğrastiği şeye bak bizim uğrastiğimiz şeye bak.elin surisi, afgani, arabi, afrikalisi ile uğrasiyoruz.

3.dünya savasi şart.bu dünya baska türlü düzelmez.planli,tiyatrodan,kontrollü bir 3.dünya savasi geliyor gibi zaten. Dünyayi ardinda bırak filmi boş değil. Yeni dünya düzeni Yeni bir de uzay temalı din kurarlar.bi kaç yuzyil idare eder.sonra gene ayni.

eskiden kuaföre haftada bir giderdim. sonra ayda 3e düştü Sonra2 şimdi 1, 5 ayda bi gidiyorum. : D

şekerin ve unun zararlı olduğunu düşünmüyorum.katki maddeli değilse.sadece seker ve un ,yağ türevi yiyecek ile beslenmek elbet hasta eder.proteinsiz de olmaz.şeker hayatin temelidir.öyle olmasa vücüt sikisinca yaği sekere dönüştürmezdi.

Allah hepte en iyi tam otel dikilecek manzaralı yeri yakiyor.subhanallah...

maalesef, bu inanç eylemi; din, iman edebiyati benimde yıllarimi çaldi.üstelik anlamadiğim dilde okuyup çok buyuk bir iş yapmiş gibi hissederdim.bu yüzden ne okur, ne arastirir, ne sorgulardim.evrenin sırlarini okuyup arastirmadan çözmüştüm.her sorunun cevabi basitti; tanri yapti veya tanri bilirdi. aslinda içten içe hep sorgulardim ama işte kolay değil.arastirdikça zaten iyce dinden imandan çikiyorsun.bilgi arttikça inanç azaliyor.inanmak zaten tek basına anlam ve mana ifade etmiyor.inanmak; hakkında hiç bir bilgin olmadığı şeye körü körüne aldanmak. tabi benim zamanimda internet daha yeni yeni yayılmaya baslamisti.bilgiye ulasmak zordu.sorgulamadan gecen hayat yaşamaya değmezmiş yaslandikça anliyorsun.

tanriya inansak ne olur, inanmasak ne olur.boş işler.tanri niye böyle işlerle uğraşir onuda anlamiyorum.koskoca tanrisin gelmiş bizim gibi : basit, akli kit, aciz canlilarla araba yariştiriyorsun.

bence gerekli değil. şöyle bir çikarim( su filan canlilik için) yaparsak gerekli değil.elbette başka bir yasam formu kimse görmedi.herkesin bildiği pullu, kabuklu,yağli, sumüklü, etli,hücresi zarla kapli vs. canli türleri.taa ki tring testlerine kadar.algoritmanin bulunuşu aslinda bilincin ve canliliğin da ne olduğunun cevabiydi.doğuştan herkes farkli bir algoritmik zincire sahip.bunu da kalitim ve çevresel veriler etkiliyor.bu yüzden bilinç diye bişe yok. iyi bir algoritmaya sahip, öğrenen bir makina düşün.insanda ayni böyledir.beynin algoritmik yapisi düşünme denen süreci ortaya çikariyor.aslinda bilinç diye bişe yok. doğuştan topladiğimiz veriler sonucu kararlar veriyoruz.öğrenebilen bir temel algoritma zincirine sahibiz.genetik algoritmasi farkli herkesin.bozuk olunca zeka geriliği ortaya çikiyor.kısaca, demek istediğim : mekanik yaşam formlarini biz yaptik.bunlarda ilerde canli statüsü elde edebilirler.iyi bir algoritmaya sahip olduklarinda.susuz çalişan mekanik canli işte.hatta su düşmanlari.başka türdede canlilar olabilir ama görmeden bilemeyiz.bundan 100 yıl öncede kimse androidleri hayal edemezdi.

eczaneler olmuş ilaç bakkali eğitim desen ticarethane kiliseler keza öyle Tabi burda ben doktorlarida suçlayamiyorum.günde 200-300 hastaya bakiyorlar.pisikolojileri kaldirmiyor.zibilyontane insan girip çikiyor muayenehaneye.

ne desem boş.ülke,dünya, insanlık nere gidiyor böyle anlam veremiyorum.3.dünya savasi şart.3te2si ölmeli insanliğin ki nüfüs kontrol edilebilsin.tanrinin zaten bi işe baktiği yok.gökte oturmuş izliyor.

aynen, Pet şişeye gelene kadar akşam olur.plastiğin olmadı yer yok.sanayileşmeyi bırakıp herkesin köyüne geri dönmesi gerek nanoplastiğe maruz kalmamak için.

aşiri stres altında hayvanlarda intihar eder.mesela; kanatli hayvanlarda yuvadan atlama davranişi görülür.annesi dışlayinca bi kartal yavrusu kendini boşluğa birakmişti.izlediğim bi belgeslde.intihar etmişti.baliklar filan da ayni.veya hücre bazinda hücre apoptozu var.kendilerini imha ederek feda ediyorlar.

Aynen öyle.olasilik işi değil.bilmem kaçta bir ihtimalmişte.kimya ihtimal ile çalişmaz.mat ayri kimya ayri.uygun şarti bulunca tepkimeleri durduramaz kimse.ne olasiliği ne şeysi.

canlilik bir olasilik değil ,bir zorunluluktur.glukoz ile fruktoz molekülü bir araya gelince şeker oluşturur.bu bir zorunluluktur.bugün şeker yerine tuz oluşturayim demez.işte canliliğin yapi taşlarida böyle tepkimeler sonucu canliyi zorunlu olarak oluşturur.olasilik işi değil.sonra bu basit canlilarda daha kompleks canlilari oluşturur.e bunada evrim diyoruz.dinciler bunu anlamamakta israr etsede gercek bu kardesim.ister kabul et ister etme.yalanlarla sarilip yasiyacağina gerceklerle yasa.aci olsada.yapacak bişe yok.

Bence hak olarak verilmeli. Sizlerin fikirleri nelerdir? Geçenlerde Hollandali bi kiz mi ne, dayanılmaz mental sancılar çektiği için hayatina böyle son verdirdi. Orda serbestmiş. Galiba holandaydi. Tabii kizin sadece zihinsel aci çektiğini söyleyemeyiz belki baska nedenleri de vardi. Yalnizlik, kimsesizlik, gelecek kaygisi, amaçsizlik, boşluk hissi, terkedilmişlik...vs. Ne derdi vardi bilmem ama sonuçta bu karari vermişti.

anladım.s.et onları.insan hayvandır.hayvani duygularının esiridir.bazılarinda hayvani bu yön ağır basar.testostorona bağli olarak.ve kendini kontrol edemeyip her şeye karşi cinsel yönelim geliştirebilir.nesnelere,damacana, ölü sevicilik, zoofili falan gibi.bunun için evrimsel süreçte ahlaki ilkeler edindik.evrimsel süreçte gelişen beynimizle çeşitli kanun ve kurallar belirledik.ahlak kavrami ve medeniyet böylece doğdu.gelişmişlikle, teknoloji,bilim ile filan alakası yok.taciz, tecavüz, savaş, açlik hep vardi var olacak.ne kadar ileri bir medeniyet olursak olalim sonuçta hayvaniz.

aynen öyle azizim.tanrinin kime ne faydası olmuşta.dinler üzerimizde baskı oluşturmaktan başka işe yaramiyor.her şeyi öte aleme ertelettiriyor.dünyamiz mahvoluyor böylecede.beyni esir aliyor.

işte öyle bir kriter yok.bu kriteri sen resmediyorsun.

doğa korunamaz.iki yanardağ patlasa ortada yokuz.neyi koruyabiliriz.!

kendi kafanda kurduğun senaryo bu azizim.öyle bişe yok.saygılı filan değiller.yazdıkların gerceklikten uzak.kafanda ki bir kabulden yola çikip hatali bakiş açisi kazaniyorsun.veriler ortada.adamlar tecavüzde ilk sirada.

alakası yok.bi tane bilim adami çikmamiştir.o saydığın kişiler ; antik yunan, misir, roma düşünürlerinin kitaplarını okuyarak, tercüme ederek, yazarak ün salmişlardir.kendileri bir fikir üretmemiştir.o kitaplarida savaslarla kütüphanelerden ele gecirmişler ve çoğunu da yakmişlardir. tüm dinler gelişime ve değişime kapalidir.öyle evrensel filan değillerdir.

önemli olan nitelikli ateist sayısında ki artıştır.yani, gercekten; okuyan, arastıran, sorgulayan, düşünen...vs.bu açidan bakinca durum pek iç acici değil.

e yani, o kadar ayet indiriyor ama bakiyorsun içinde bi tane bilimsel, teknolojik, teknik bişe yok.tabi bilim emek ister.sallamayla olacak iş değil.bir asprin formülü bile verse yeterdi.hiç bi kutsal kitapta bilim namina bişe yok.tanri kimyadan anlamiyor.matematik bilmiyor gerçi nerde kaldi kimya...mirasi bölüştüremiyor daha.kesirli işlem yapamiyan tanri mi olur! böyle deyince de ateis kafir zındık oluyoruz 😃

gerçekte 2 veya 1 boyutlu bişe varmi bilmem ama zihinsel olarak, matematiksel, düşünsel olarak boyutlar mümkün gözüküyor.

e bir tanrının var olma ihtimalinden daha yüksek bir ihtimal uzaylilarin var olmasi.