Jump to content

Kovulmuş Üye

Üyeliği silinmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    3.653
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    187

Everything posted by Kovulmuş Üye

  1. 2024 yılı için duyurulan emekli maaş zam haberi emeklilerin yüzünü güldürmedi. Zaten çok düşük kalan maaşların ancak yüzde 37 civarında zam alması da emeklinin geçim sıkıntısına çare olmadı. Bugün saat 14 de tekrar emekli maaşları düzenlemesi için kabine toplanacak. Emeklilerin beklentisi kök maaşların artırılması ve maaşların asgari ücret düzeyine yükseltilmesi yönünde. Tabiki bu sözlerim işçi , bağkur ve memur emeklileri için geçerli. Örneğin bir A sınıfı bürokratın emekli maaşı 25 bini geçiyor. Hakim ,savcı ,büyükelç,i genel müdür, müsteşar ,daire başkanı, millet vekili gibi makamlardan emekli olanların maaşları elbette yetecek düzeyde yüksek. Emekli maaşlarında da bu adaletsiz dağılımın düzenlenmesi beklentisiyle bugün gözler kabine toplantısında.
  2. Yapmalı , sonuçta erkek cildi de dış etkilerden etkileniyor , bakım yapmak makyaj anlamında ise pek doğru bulmuyorum ama krem , tonik , maske , sivilce kremi , güneş kremi gibi şeyler kullanmaları gerek. Aksi halde cilt erken yaşlanıyor.
  3. Anadolu insanı uzunca bir süre halifelik dönemi yaşadı zamanında. Ancak halifelik döneminde yaşam bugünkü laik dönem kadar kolay değildir. En başta halifelik döneminde elektrik yoktu ve günümüzde 1 saatte yaptığımız işleri o zaman bir günde yapıyorduk. Doğru düzgün hiçbir tedavi yöntemi yoktu. İnanır mısınız halifelik döneminde insanlar grip oldukları zaman iyileşmek cami hocasına gidip kendilerini okutup üfletiyorlardı. Ve tabiki iyileşemedikleri zaman da grip yüzünden ölüyorlardı. Halifelik döneminde vitamin yoktu , bu kadar çeşitli yiyecekler meyveler ve çikolatalar yoktu. Çocuklar vitaminsiz kalıyor ve bu yüzden zekaları gelişemiyordu. Halifelik döneminde market Pazar yoktu. Ancak kasabalarda yılda bir kere panayır kurulurdu. Market Pazar tamamen yılda bir kez olurdu. Halifelik döneminde analar çocukları sağlıksız koşullarda doğuruyor ve çoğunluğu da ölü doğuyordu çünkü halifelik döneminde hastane yoktu. Halifelik döneminde evlerde musluk yoktu , su içmek için uzaklardaki çeşmelerden testiler ile evlere su taşımak zorunda kalıyordu. Halifelik döneminde bu sebepten bir çok sokak çeşmesi bulunur. Evlere musluk takmak yasaktı. Halifelik döneminde evlerde tuvalet yoktu çünkü evlerde su yoktu. Tuvalet için evin dışına kazılmış bir çukura gidilir orada tuvalet ihtiyacımız giderilirdi. Ancak bu sağlıksız ve tehlikeli yöntem yüzünden bir çok salgın hastalıklar olurdu. Halifelik döneminde salgın hastalıklar çok olurdu. Çünkü olanaklar kısıtlıydı.Salgın hastalık çıktığı zaman tedavi olmak yerine dualar edilirdi. Tabiki de salgın geçmez ve birçok insanı çocuğu ölüme mahkum ederdi. Atatürk halifeliği bu nedenle kaldırdı. Ve halifelik yerine laiklik getirdi. O günden sonra ülkede bolluk başladı ve sağlıklı çocukların sayısı arttı. İnsanlar fakirlikten kurtuldu. Günümüzde de halifelik isteyenlerin sayısı arttıkça fakirlik de artıyor. Hatta toplu ölümler artıyor. Bakın depremler nedeniyle yüzbinlerce insan ölüyor. Çünkü halifelik cehaleti getirmek istiyor. İnsanlar cahil kalınca yaptıkları binalar da çürük ve dayanıksız oluyor. Yaptıkları işler bozuk ve kötü oluyor. İşte bütün bunların cezasını halife çekmiyor , sizler bizler çekiyoruz. İşte tüm bu nedenlerden dolayı Cumhuriyet ve laikliğe sahip çıkalım. Laiklik insan hakları demektir. Bizi insan gibi yaşatır
  4. Muhafazakar kesimlerden sıklıkla duyarsınız. Her kötülüğü modernizme bağlarlar. Ve buradan düz mantık bir sonuç çıkarırlar. Kötülüğü yok etmek için modern çağı yok etmeliyiz. TRT belgeselde izliyorum , çevre kirliliğini modern çağın bize sunduğu bir yaşam tarzı olarak anlatıyor. Peki bunu aşmak için ne yapmalıyız? Dere kenarına bir ev yapıp suyu dereden içip , iki koyun besleyip , elektriksiz , ilaçsız, makinasız yaşayabilirmisiniz. Evet modern çağın getirdiği bir çok kolaylık var. Bunu bırakamazsınız. En ufak bir rahatsızlıkta doktora koşuyoruz. Arabasız asla olmaz diyoruz. Özellikle araba sadece iş zorunluluğu açısından değil. Uzun süre aynı ortamda kalmaktan bunalıyor ve değişim istiyoruz. At yada katırlara mı binelim.. Ayda bir gelen katırcılardan kaçak çay şeker un yağ mı alalım. Evde yün eğirip sonra bu yünleri pazarda takas yaparak mı alışveriş yapalım. Aynı evde bile uzun yıllar kalmak size sıkıntı veriyor , eşyaları değiştirmek istiyorsunuz. Hatta evi değiştirmek istiyorsunuz. Bütün bunları modernizmin sorunları olarak gösteren muhafazakarlar bize nasıl yaşanması gerektiğini örnek olarak anlatırlarsa biz de ona göre yaşayalım o zaman. Çevre kirliliği ve doğal kaynakların tahribatını önlemenin tek bir çözümü var. Dayanıklı ürünler üretip uzun yıllar kullanılmasını sağlamak. Tabiki fiyatı da ona göre yüksek olacak. Aynı beyaz eşyayı 70 yıl kullanabilirseniz çevre zaten kirlenmez. Aynı mobilyaları 150 yıl kullansanız ormanlar zaten kesilmez. Bunları yapmayan muhafazakarlar ve aksine hem modern görünmeye çalışıp hemde modernizmi karalamaya çalışıyorlar. Bu konuda kimse dürüst değil. Sadece mevcut sistemde yerleri olmadığını anladıkları için karalama yapıyorlar. Yani siyasi bir söylemden öte değil. Biraz üstlerine gittiğinizde hemen ahlaktan dem vurmaya başlarlar. Modernizmin ahlaksızlık olduğunu iddia ederler. Ama bununla ilgili hiçbir somut delilleri yoktur sadece algı yapıyorlar. Osmanlı'daki oğlancılığı kabul etmezsen, osmanlıdaki meşk evlerinin varlığını kabul etmezsen, osmanlıdaki madde bağımlılığının serbestliğini kabul etmezsen..ever modernizm çok ahlaksızlık getirdi diye probaganda yaparsın. Bugün dünyanın modern olmayan bölgeleri de var. İsteyen oralara da bakabilir.
  5. İranda geçen günlerde bombalı meydana gelmiş ve İŞİD'in üstlenmişti. Bunun üzerinden fazla zaman geçmeden İran harekete geçerek ırak ve Suriyedeki askeri üsleri hedef aldı. Dünyanın dikkati şimdi Ortadoğu'da. Avrupa sınırındaki Ukrayna savaşı unutulmaya başlandı. Avrupa'da yeni bir Ortadoğu üretme çalışmalarına Ukrayna'da ara verilip şimdilik eski Ortadoğu üzerinden kavgaya devam ediyorlar. IŞİD in Şii saldırısı üzerine yemendeki Şiiler yani husiler hemen karşı harekete geçerek Kızıldenizdeki gemileri vurmaya başladı. ABD ve İngiltere'nin yemeni bombalamasının ardından bu kez de İran yani perde arkasındaki asıl güç harekete geçip ABD nin Ortadoğu'daki askeri üslerini hedef alan saldırılar başlattı. Olay mezhepler üzerinden Sünni Şii savaşı gibi örüntülenmeye çalışılıyor. Ancak Ortadoğu'da hiçbir ülke çıkıp da topyekün savaş ilan edemiyor. Vurkaç taktıkleri , ısırma operasyonları yapıp geri çekiliyorlar. ABD ve İngiltere'nin Araplar üzerindeki varlığı hala çok güçlü. Yeni düzen eskisinin tekrarı olacak , bundan şüphem yok. Modern Kölelerin isyanı yeniden din eksenli ortaçağ köle efendi ilişkisi doğurur.
  6. Cep telefonu ekranlarının bir süre sonra sararmaya başlaması normaldir. Ekranı sarı olarak da kullanabilirsiniz. Bunun sebebi telefonda uzun süre oyun oynama nedeniyle cihazın fazla ısınmasıdır. Isı yüzünden ekran ledleri sararmaya başlar. Kenardan ortaya doğru açılan bir sarı renk oluşur. Ekranın eakidiğini gösterir. Sonunda kararır artık ekranın ömrü biter. Bunu engellemek imkansız da olsa süresi uzatılabilir. Aşırı ısınmaya sebep olan uygulamalardan kaçının, ekranı güneş veya parlak ışığa doğru uzun süre tutmayın. Ekranı uzun süre açık bırakmayın.
  7. PETRA TARİHİ Kanıtlar, Mısır'ın on sekizinci hanedanlığında (MÖ 1550-1292) Petra ve çevresinde yerleşimlerin başladığını gösteriyor. Mısır hesaplarında ve Amarna mektuplarında Pel, Sela veya Seir olarak listelenmektedir. Kent nispeten geç kurulmuş olsa da çok eski çağlardan beri burada bir kutsal alan mevcuttu. Ülkenin bu kısmı Kutsal Kitap'ta Edomluların ataları olan Horlulara tahsis edilmişti. Orijinal yerlilerin alışkanlıkları, Nebatilerin ölüleri gömme ve yarı kazılmış mağaralarda ibadet etme geleneğini etkilemiş olabilir. Petra genellikle kaya anlamına gelen Sela ile özdeşleştirilse de yunancada petros sözünden gelmektedir. Petraya ait pek fazla yazıt yoktur. Neredeyse tüm yazılı bilgiler kuşe mezarlarından alınmıştır. Kuzey Arabistan'daki el-Isejr'deki mezar kulelerinde bu türün yakın paralelleri vardır; bunlar uzun Nebati yazıtları taşır ve Petra'daki ilgili anıtların tarihini verir. Daha sonra, kuzey Suriye'den türetilen bir özellik olan yarım daire biçimli bir kemerle sonlanan bir dizi mezar cephesi geliyor. Sonunda bir Roma tapınağının ön kısmından kopyalanan ayrıntılı cepheler geliyor; ancak yerel üslubun tüm izleri kaybolmuştur. Bu gelişmedeki aşamaların kesin tarihleri belirlenemez. Garip bir şekilde, Petra'da herhangi bir uzunlukta çok az yazıt bulunmuştur, bunun nedeni belki de birçok binada kullanılan sıva veya çimento nedeniyle yok olmalarıdır. Helenik öncesi döneme ait olan basit pilon mezarlar en erken döneme ait kanıt niteliğindedir. Bu aşamada Nebati yerleşiminin ne kadar geriye gittiği bilinmemekle birlikte M.Ö. 6. yüzyıldan daha geriye gitmemektedir. Nebati dini, M.Ö. 3. Yüzyılda iyi bir yerleşmeye sahip olan ve MS 106’daki Roma ilhakına kadar varlığını sürdüren eski bir Arap milleti olan Nebati’de uygulanan Arap çoktanrıcılığının bir biçimiydi. Nebatiler çok tanrılıydı ve çok çeşitli yerel tanrıların yanı sıra Baalşamin, İsis ve Tyke ve Dionysos gibi Greko-Romen tanrılarına da tapıyorlardı. Tanrılarına tapınaklarda, yüksek yerlerde ve betillerde tapındılar. Çoğunlukla kutsal mekanlarını geometrik desenlerle süslemeyi tercih ediyorlardı. Tarih boyunca yaşanan yoğun yağma nedeniyle Nebatilerin mezar eşyalarına ilişkin bilgilerin çoğu kaybolmuştur. Tanrılarına kurbanlar sundular, başka ritüeller gerçekleştirdiler ve ahirete inandılar. DİNİ İNANÇLARI Nebati dinindeki tanrıların çoğu, İsis ve Atargatis gibi yabancı tanrıların yanı sıra İslam öncesi Arap panteonunun bir parçasıydı. Adı "Dağın Efendisi" anlamına gelen bir Nebati tanrısı olan Dushara'ya Petra'da geniş çapta tapınılırdı. Dushara, Nebatiler tarafından yüce bir tanrı olarak saygıyla anılır ve çoğu zaman "Dushara ve tüm tanrılar" olarak anılır.[2] Nebati kraliyet evinin tanrısı olarak kabul edilir. Nebati kraliyet ailesinin Romalıların eline geçmesi, dinin bir kenara atılmasına ve ana tanrısının kaybolmasına neden oldu. O zaman Dushara, Dionysos, Zeus ve Helios gibi diğer tanrılarla ilişkilendirildi. Menat veya Manāt, kader tanrıçası olarak biliniyordu ve takipçileri tarafından yağmur ve düşmanlara karşı zafer için tapınılıyordu. Allah ve allat " İram'da bulunan büyük tanrıça" olarak anılan Allat. Kuzey Arabistan ve Suriye'de yaygın olarak tanınan tanrı, Hawran'daki tanrıça Athena ile ilişkilendirilir. Allat, Palmyra'da saygı görüyor ve tapınağında kan ritüelleri yapıldığına dair hiçbir iz yoktu. Allat ve El-Uzza'nın bir zamanlar tek bir tanrı olduğuna ve İslam öncesi Mekke geleneğinde yolları ayrıldığına inanılıyor.[2] İslam öncesi Araplar, Al-lat, Al-'Uzzá ve Manāt adlı tanrıçaların Allah'ın kızları olduğuna inanıyorlardı, ancak Nebati yazıtları da onu Allah'ın karısı olarak tanımlıyor. Nebati yazıtları ayrıca onu ve El-'Uzza'yı "Duşara'nın gelini" olarak adlandırır.[8] Al-'Uzza, Arapça'da adının "en güçlü" anlamına geldiğine inanılıyor. Petra şehrinde ona saygı duyulur. Onun kültü esas olarak Kureyş ve Mekke'nin kuzeyindeki Hurad vadisine odaklanmıştır. Tanrıça, yıldız benzeri gözlere sahip bir çeşit betil ile bağlantılıdır. Al-'Uzza, Greko-Romen tanrıçası Afrodit ile ilişkilendirilir.[2] İslam öncesi Araplar onun Al-lat ve Manāt ile birlikte Allah'ın kızlarından biri olduğuna inanıyorlardı.[3] Allat'ın yanı sıra bazı Nebati yazıtlarında "Duşara'nın gelini" olarak anılır.[8] Al-Kutbay, Nebatilerin daha az bilinen tanrılarından biridir. Tanrının Gaia'da bir tapınağı olduğu ve aynı zamanda İram'da da saygı gördüğü söyleniyor. Bu tanrının erkek mi yoksa dişil mi olduğuna karar verme konusunda kafa karışıklığı var. Gaia'da tanrının kadın olduğuna inanılıyor ve bu nedenle Al-Kutbay olarak adlandırılıyor. Tanrının erkeksi olduğuna inanılan örnekler vardır; örneğin Mısır'daki Kusrawet'te ve tanrıya Kutba adı verilir. Kanıtların çoğunluğu bu ilahın dişi olduğuna inanmaya yol açmaktadır, çünkü Al-Kutba'nın tasarım açısından Al-Uzza'nın betillerine benzeyen betilleri vardır.[2] Baalshamin, Nebati'nin Güney Suriye'ye doğru genişlemesiyle Nebati tanrısı haline gelen bir Suriye tanrısı.[9] Adı "Cennetin Efendisi" anlamına gelir ve tanrıyı göklerle ilişkilendirir. Suriye ve Mezopotamya'da tapınılan fırtına tanrısı Hadad'dan geldiği söyleniyor. Göklerle ilgilenen bir tanrı olarak birçok kişi tarafından Zeus'un bir versiyonu olarak tanımlanır. Si'de Baalşamin'e adanmış bir tapınak vardır ve bu tapınağın hac merkezi olduğu anlaşılmaktadır.[2] Qos, Tannur'da tapınılan eski bir Edomite tanrısı. Tanrı Apollon ve yıldırımla bir ilişkisi vardır.[2] Hubal, Mekke'deki Kabe'de tapınılan tanrı. Takipçilerin soy, evlilik ve ölümle ilgili sorulara yanıt bulmak için tanrıya gidecekleri söyleniyor. Tanrıyı onurlandırmak için kurban kesilir, yedi kehanet oku bulunur, bunlar atılır ve cevap, okların kenarına kazınan kelimelerden biri olur.[2] Manotu, Hegra'daki mezar yazıtlarında bu tanrının adı geçmektedir. Adı Dushara'nın yanında geçiyor ve lanetlerine karşı bir uyarı olarak kullanılıyor. Allah'ın kızlarından biri olan Mekke Kabe'sinin tanrıçası Manāt ile aynı olduğuna inanılmaktadır.[2] https://www.terhaal.com/history-petra https://en.m.wikipedia.org/wiki/Nabataean_religion
  8. İkra oku diye çevriliyor bunu da yapan Türkiye'deki bilim İslam sentezi yapmaya çalışan hayalperest fetöcülerdi. Ama İkra oku demek değildir. Tekrar et , aktar , ilet anlat demektir. Benden başkasına tekrar et. Benden başkasına aktar Anlamına gelir.
  9. TV izliyorum yine suçlu Amerika diyorlar. Deprem olur Amerika yaptı Terör saldırısı olur Amerika yaptı Darbe olur Amerika yaptı Ekonomik kriz olur Amerika yaptı. Ülkeyi yönetenlerin hiç suçu yok demek ki. O zaman çekilip gitsinler de yerine biz gelelim. Nede olsa herşeyi Amerika yapıyor bu ülkede.
  10. Site istatistikleri Sayılar 15 Ocak 2024 için geçerlidir. Forum faaliyet tarihi 2011-2024 Toplam konu 1450 Toplam mesaj 17000 civarı 13 yılda 1450 konu ve 17000 civarı mesaj yazılmış. Zaten 200 konuyu ben açmışım. Günlük ortalama üç mesaj ve üç günde bir konu açılmış. Bence insanların foruma ilgisi hala var. Günlük ortalama 70 ziyaretçi var. Bu kadar zayıf içerik olmasına rağmen bu ziyaretçi sayısı yine iyi. Konu ve etiket sayısı artmalı. Normal koşullarda 9 bin konu ve 100 bin mesaj olmalıydı. Ateistler kitle iletişim araçlarının etkisini kabul etmiyor mu? Teknoloji bilim ve kitap alanında daha çok girdi lazım. Genel başlığı çok genel kalıyor. Güncel gelişmeler ve dünyadan haberler adlı başlıklar açılmalı. Tarih konusunda Osmanlı tarihi cumhuriyet tarihi, Türk tarihi gibi alt başlıklar olmalı bence. Yeni konu açarken mutlaka konuyla ilgili üç adet etiket girilmeli. Konuyla ilgili anahtar isimler Google aramalarda sizi üst sıralara taşır. Etiketi yazıp virgül koyun bir boşluk sonra sistem zaten algılıyor. Yani etiket,( bir boşluk bırak) oldu bitti. Bunlar benim düşüncelerim. Uygulanırsa ve biraz ilgilenilirse okuyucu sayısı çok artacaktır.
  11. Mutfağın yaratma iddiası yok ama dinlerin tanrılarının yaratma iddiası var. Bu yüzden bilimle çelişmemelidir. Ama hepsi çelişiyor. Evet din bunları diyor. Tanrının hikmeti, oruç zararlı değildir diyor. Zararlarını araştırmayı da yasaklıyor. Bunları demiyor ama. Masallar anlatıp duruyor. Sen kendini böyle savunmaya çalışamazsın , varsayım ve hayal ile savunma tarzı dinci yaklaşımıdır.dolayısı ile dinci sen oluyorsun. Ben sana dinlerin ve Afganistan'ın tarihsel gelişimini araştırmanı öneririm. Pakistan Afganistan örneği öylesine boşuna verilmedi. Bir araştır. Şeriat gelirse çeker giderim bana heryer Paris diyemezsin. Bugün Japonya Avrupa ve Amerika bile şeriat tehlikesi altındadır. Yaşadığın ülkenin dinini İslam'dan uzak görme. O dönemin kilise baskısı altındaki insanların vicdani görüşünü sorgulayamazsın. Ayrıca Hristiyanlığın ortaçağdan dönüşümünü gizliyorsun. Dünya yuvarlak dedikleri zaman ne yaptıklarını , kadınlar cadı dedikleri dönemleri unuttun. Akıl hastalarına Cin kötü ruhlar bulaşmış diyerek yaktıklarını da tarih yazdı. Bunlardan kurtuluş bilimsel bilgi ile oldu. Yukarıda saydığım bilim insanları dinden uzaklaşmanın etkisi ile çalışmalar yapabildi.
  12. Arama motoru çalışmıyor Konu istatistikleri okundu bilgileri çalışmıyor. Yani gösterim bilgisi çalışmıyor. İlgilenirmisiniz. @admin@moderator@kavak
  13. Google çalışanı , yapay zeka lamda ile yaptığı konuşmaları delil göstererek sistemin duyguları olduğuna dair iddiada bulundu. Ve bu sistemin asla kapatılmaması gerektiğini iddia etti.
  14. Google Play'de radarbot adlı uygulama indirmiştim. Amacım trafikteki kamera ve radarları görebilmekti. Ancak sonra öğrendim ki uygulamayı kullananlar tarafından tespit edilen radarlar oraya kaydediliyormuş. Yani siz kullanıcı olarak bir radar tespit ettiniz uygulamaya kayıt ediyorsunuz. Bu durumda seyyar radarları kayıt ettikleri zaman sorun oluyor çünkü radar oradan gittiğinde siz uygulamada hala orada görüyorsunuz. Uygulamanın trafik lambalarını göstermesi güzel bir özellik. Ama radar özelliği çok güvenilir değil. Gerçi radar gösterilen noktaya yaklaştığınızda telefon alarm vermeye başlıyor. Bir açıdan güvenli sürüş için güzel bir şey. Radarları anlık olarak tespit edecek bir uygulama yok maalesef. Sadece araçlara takılan sinyal tespit cihazları var. Onlar güvenilir çalışıyor ama yasak. Yani almak yasak değil ama araca takmak yasak ve aracınızdaki sinyal tespit cihazini trafik polisi de uzaktan tespit edebiliyor. O zaman cezası çok. Aracınıza böyle bir cihaz taktınız diyelim ki. Bu cihazı tespit edebilen bir trafik kontrol noktasından geçerken çevirmeye takılırsınız.
  15. Yandex haritaların güncel olmadığını farkettim. Yönlendirme olarak Google haritalardan dan daha iyi , henüz yeni kullanmaya başladım. Türkiye için geçerli tabiki. Ancak haritaları güncel olmadığından dolayı sıkıntı yaşar mıyım bilmiyorum. Gerçi Google haritalar kullanırken de kaç kez beni ters yöne yönlendirdi. Düzgün bir navigasyon arıyorum.
  16. Husiler Kimdir Yemen’de bir terör örgütü olarak ortaya çıkan husiler , çıkardıkları isyanda yönetimin büyük çoğunluğunu ele geçirip siyasi söz sahibi oldular. Kendilerinin Şii kökenli inanca sahip olduklarını iddia ediyorlar. Ancak Hizbullah terör örgütü ile işbirliği içindeler ve aynı zamanda Sünni Filistin için destek oluyorlar. Hizbullah terör örgütünün bu Şii husileri eğittiği iddia ediliyor. Hizbullah terör örgütü ise Türkiyede Sünni görünümü çizerken Türkiye dışında Şii işbirliği içinde çalışıyor. Hepsinin arkasında İran devletinin olduğunu iddia edenler de var. Husilerin Şii olması nedeniyle Sünni Arabistan tarafından Yemen’e ambargo uygulanıyor. Ama Sünni arabistan Sünni olan Filistin’e yardım da etmiyor. Görüldüğü gibi asıl konu din değil siyaset. Diğerleri ise yani dinler ve mezhepler ise halkı yönetmek ve yönlendirmek çin kullanılan bir algı aracı https://tr.euronews.com/2023/12/20/israili-ve-kizildenizde-kuresel-ticareti-vuran-yemenli-husiler-kim
  17. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61795703 Google da çalışan bir mühendis yapay zeka lamdanın duyguları olduğunu iddia edince Google tarafından ücretli izne gönderildi. Kendisini yapay zekaya fazla kaptırmış olması ihtimali üzerine rahatlaması için izin yapması istendi.
  18. Şuan isli lazım olmayan bir forumda 64000 ziyaretçi görünüyor. Bun bir hile mi başarı mı
  19. İslam Hristiyanlık yada yahudilik vs.. herne zırt dini varsa onları reklam yapanlar hep gelişmiş ülkelerdeki örneklerden bahsediliyorlar. Bir kere şunu anlamalısınız. Örneğin Hristiyanlığı şeker , şerbet gösteren sebep onun kendisi değildir. Batıdaki laiklik ve sekülerizmin güçlü olmasından dolayı sivil toplumun insan hakları bilgisi yüksek olduğundan dolayı sizler Hristiyanlığı şeker şerbet görüyorsunuz. Sonra aaaaa bak , gerçek İslam orada , gerçek hristolar orada diye size reklam yaptırıyorlar. Emin olun laiklik ve insan hakları olmasa o Hristiyanlık kilisesi önce birbirini keser sonra da döner diğerlerini kesmeye kalkar. Laik olmayan Hristiyan veya diğer zırt dininden olan ülkelere bir bakın. Oralarda niye şeker şerbet bir insanlık yaşanmıyor. Gelişmiş ülkelerdeki çalışma koşullarının , yaşam kalitesinin , yasal hakların , kişilik haklarının , eşitlik kriterlerinin belirlenmesinde klisenin caminin yada bilmemne tapınağının hiçbir katkısı olmamıştır. Dincilerin bu alçak algı oyunlarına gelmeyin. Onlara ülkerinin kapılarını açan Avrupa ne düşünüyor bilmiyorum ama ileride başlarına büyük bela olacak bir konuyu kaşıyorlar. Bırakın çok sevdikleri dinlerini kendi ülkelerinde yaşasınlar.
  20. TSK yani Türkiye'nin ordusu bilerek itibarsızlaştırılıyor. Askerlere aynı yerde iki kez hata yaptıran emir komuta zincirinin de parmağı var bu konuda. Sonra çıkıp MİT PKK dan intikam aldı , askerlerin kanı yerde kalmadı , mit in yaptığı operasyonda şu ladar çok terörist öldürüldü. Diye haberler yapıyorlar. Madem mit bu konuda çok başarılı , o zaman niye PKK eyleme geçmeden haberi olmuyor? MİT' in İstihbaratı ve operasyon gücü bu kadar iyi çalışıyorsa teröristlerin saldırı yapacağı haberini niye önceden almıyor. Yoksa MİT = PKK mı ?
  21. Bu hafta başında dolar 30.10 TL ile başladı. Daha henüz verilmeyen asgari ücretler 564 dolara geriledi. 14 dolarınızı çaldılar. 450 TL eridi. Kim çaldı?
  22. Uzunluk Ölçüsü Birimleri Dünyada standart yani tekdüze bir ölçü birimi yoktur. Bazı toplumlar yada devletler kendilerine göre ölçü birimi kullanmaktalar. Örneğin İngiliz ölçü birimi , Amerikan ölçü birimi gibi. Ama biz burada kısaltması SI ölçü birimi olan uluslararası standart ölçü biriminden bahsedeceğiz. Uzunluk ölçülerinde referans olarak metre kullanılır. • Metre, ilk kez 1793 yılında, ekvatordan kuzey kutbuna kadar olan mesafenin on milyonda biri olarak tanımlanmıştır, ki o yıllarda dünyanın çevresinin uzunluğu yaklaşık 40.000 km olarak biliniyordu. Böyle tanımlanmasının sebebi haritaların kullanımını ortak bir ölçü sistemine bağlamaktı. Denizcilik için bu durum gerekliydi. 1799 yılında, metre prototip çubuk baz alınarak yeniden tanımlanmıştır Günümüzde ise 1983 yılında yapılan tanımlama kabul edilmiştir. 21 Ekim 1983 - Onyedinci Ağırlıklar ve Ölçüler Genel Konferansı, metrenin tanımını ışığın boşlukta 1/299.792.458 saniyede aldığı mesafe olarak yapmıştır. İşte metre uzunlukları ve katları aşağıdadır. • Kilometre: 1 km = 1000 metre o Hektometre: 100 hm =100metre o Dekametre: 10 dkm=10metre • Metre: 1 m = 1000 mm o Desimetre: 1 dm =0,1metre o Santimetre: 1 cm = 0,01metre • Milimetre: 1 mm = 0,001metre • Mikrometre: 1 µm = 0.000001metre • Nanometre: 1 nm = 0.000000001 metre • Pikometre: 1 pm = 0,000000000001 metre • Femtometre: 1 fm = 0,000000000000001 metre • Attometre: 1 am = 0,000000000000000001 metre Tüm ölçü birimlerinde ortak kullanılan ön ekler aynıdır. Kilo ön eki ,1000 kat büyültür Örneğin gram , kilo-gram yani 1000 gram anlamına gelir. 1 gramx1000 demektir. 1metre x1000 demektir Veya santi- ön eki 100 kat küçültür. 1 santi- litre demek 1litre/100 demektir. 1 santi- metre ise 1 metre /100 demektir.
  23. Evlerin içinde ölçülen hava kalitesinin sokaktaki havadan iki ile beş kat daha kötü olduğu ortaya çıktı. Havadaki toz mantar küf nem ve bakteri miktarda ölçülerek yapılan bu çalışmada evlerin içindeki havanın daha tozlu ve mikrobik olduğu anlaşıldı. Bunun nedenleri Evlerde aşırı kullanılan deterjan kalıntılarının havada tozlaşması Kullanılan eşyaların kumaşların sirtünme ile sürekli toz olarak havaya yayılması Kapalı ve güneş görmeyen ortamlarda havadaki küf ve mantar oranının artması Kapalı ortam olduğu için oksijen oranının dışarıdan düşük olması. Çünkü metrekare başına düşen insan sayısı evde daha fazla oluyor. Buna göre beş çocuk yapan bir ailenin 100 metre bir evde sağlıklı yaşama olasılığı bulunmuyor. Herm kirlilik hem de gürültü açısından ev sağlıksız bir ortama dönüşüyor. Elektrikli yada elektriksiz süpürgelerin kullanımı da havadaki toz oranını artırıyor. https://molekule.com/blogs/all/is-indoor-air-pollution-worse-than-outdoor
  24. Peki hangi dinde yazıyor bunlar? Bilim ile dini bağlamaya çalışan sensin. Bu çaba seni Afganistan'a kadar götürür. Dinler kendi tanrıları ve kaynakları ile ortadayken bilimsel çalışmaları dinlere eklemek boşunadır. Einstein yada Darwin dini çıktı da bizim haberimiz mi yok. Bütün dinler bilimden uzak gerçeklerden sapmış ve masallarla oluşmuştur. Şu konuda net olmanız gerek , din ile bilim asla birleşmez.
  25. Ben umutsuz değilim , ateist adı altında toplanmak olmaz. Devrine göre göre hareket edilmelidir. Tarikat ve cemaatlerde çorap koklayanların bunu din adına yapmadığından eminim. Hepsi para için yapıyor. Ateistlere saldıranlar da para için saldırıyor. Bu yüzden nabza göre hareket olumlu sonuç doğurur.
×
×
  • Create New...