Jump to content

Emre_1974tr

Members
  • İçerik sayısı

    380
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    3

Everything posted by Emre_1974tr

  1. Sahte İnciller pagan komünist ve de köleci kitaplar. Buna karşılık Kutsal Kuran ise liberal ve özgürlükçü, insancıl olan. Hadisler denilen rivayetlerin yani dedikoduların ise dinle hiçbir alakası yoktur. Aynı şekilde insanların yaptıklarının da... Batı ülkeleri Kuran ilkelerine göre yaşarken, kendilerine Müslüman diyen ülkeler ise İnciller doğrultusunda yaşamakta genelde. Başörtüsü, kölelik, komünizm, sünnet olmak, recm ve çilecilik/fakirizm hep sahte İncillerdeki pagan unsurlar. Buna karşılık Kutsal Kuran ise tam tersi bir öğreti sunar, ilerici, özgürlükçü ve de dünya nimetlerinden de bolca yararlanmayı emreden gerçek felsefe. Zaten bugün insanlığa sunulan tek gerçek kutsal kitap Kuran'dır. Bu gerçekleri sen de biliyorsun gerçi ama izleyiciler için bir kez daha altını çizelim bilgilerin.
  2. Hayır, bu ayette insanlara farklı imkan ve zenginlikler verildiği söyleniyor. Paganların komünist ve köleci sistemine karşın, Kutsal Kuran liberal özgürlük ve bireysel farklılıkları gözetir. Birey haklarına sahip çıkan ve insanı koruyan tek gerçek sistemi sunar İslam.
  3. Evet bu ayette açıkça düşünme organının beyin olduğu söylenmekte. Peki diğer ayetlerde kalbin de düşüncelere yön verdiği ifadesi neden kullanılmakta diye soracak olanlara, bilim dünyası kalbin duygu ve düşüncelere hükmettiğini buldu, keşfetti: ve https://www.miracles-of-quran.com/brain_cells.html
  4. Kutsal Kuran yine aynı şekilde ateistler ve paganlardan da bahseder ama onları onaylamaz, onlarla fikri mücadeleyi emreder: http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/kuranda-bahsedilen-ateistler.html Ateist veya çok tanrıcı olmak en büyük günahlardan olmasına rağmen imtihan gereğe serbesttir yani inanç özgürlüğü vardır, dünyada bir yaptırım uygulanmaz. Cezasını Tanrı verir. Ama kölelik insan haklarına ve özgürlüğe saldırı olduğundan hukuksal olarak da yasaktır Kuran'da. Bir kişi zorla alıkonulur veya kaçırılırsa ne ceza uygulanıyorsa o uygulanır. Bırakın kişinin kendisini çalmayı yani zorla alıkoymayı, kalemini bile izinsiz alamazsınız, hırsızlığa girer.
  5. Tekrar hatırlatalım, İslam'da kula köle olmak veya köle edinmek yasaktır: http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/kuran-koleligi-kaldrmstr.html
  6. Hayır bu ayette dişe diş, göze göz gibi kısas ve adalet isteği var. Eğer suç işleyen kadınsa sadece o kadın, hür kişiyse sadece o kişi, köleyse sadece o köle ceza görecek denilmekte. Burada köleliğe hiçbir onay yok. Eğer suçu işleyen karşı taraftaki köleyse sadece onu cezalandırın, statüsüne bakmayın diyor. Ve ayetin devamında da bağışlamanın öncelikte olduğu da belirtiliyor.
  7. Evrenler var olduğundan beri Allah hep İslam dinini gönderdi ve namazı kullarına öğretti diyoruz , ayetlerle ispatlıyoruz. Hatta İncillerdeki namazı bile gösteriyoruz. Dünyadaki diğer dinlerin çoğu aslında İslam'ın yozlaşmasıyla ortaya çıkmış karma öğretiler diyoruz. İsa dahil tüm peygamberler Müslümandı ve namaz kılıyordu diyor ve ayetlerle ispatlıyoruz. Ondan sonra dediklerimizi kanıtlayan , dünyanın dört bir yanındaki namaz ve İslam izlerine rastlayınca da bu sefer de kıvırtmak için, onlardan almışsınız diyorlar ahahahahahahaha.... Desteğiniz için teşekkürler. Hıristiyanların, Yahudilerin ve budistlerin ve diğer dindekilerin namazlarını ben yıllar önce resim ve videolarda paylaştığım zaman "zırva, zorlama yoluyla benzetiyorsun" diyenler şimdi benim söylediklerimi ispatlamak için yarışıyorlar. Evet gördüğünüz üzere İslam ve namaz dünyanın dört bir yanında vardır. Ama ellerinde korunmuş bir kitapları olmadığı için sonradan çok tanrıcı ve ruhçu hale gelmişler hep. Kutsal Kuran korunduğundan bu sefer hadisler, tasavvuf, mezhepler gibi öğretilerle dini yozlaştırmaya kalktılar. Ama neyse ki elimizde Kutsal Kuran var ve bu sayede gerçek dini ve iyiliği öğrenebiliyoruz.
  8. Hayır tam tersine, Kutsal Kuran'da namaz vardır ve namaz da dahil tüm ibadetlerin bütün ayrıntısı sadece Kuran'da verilir: https://www.kurandakidin.com/2012/03/kuranda-namaz-ibadeti-nasil-anlatilmaktadir/ https://www.kurandakidin.com/2012/03/kurana-gore-namaz-nasil-kilinir/
  9. Hayır hiçbir haram için çapraz had cezası verilmez. Maide 33'deki çaprazlama ise, tıpkı Firavun gibi Müslümanların el ve ayaklarını çaprazlama kesmeye kalkan paganlara karşı nefsi müdafaa ve kısas iznidir: http://emre1974tr.blogspot.com/2012/12/maide-33te-istenen-nefsi-mudafa-ve.html
  10. Yazımı okumayan cahil ve düşüncesiz yorumcular, onlar karadan gitseymiş ya diyorlar. Ahahahahhahahahahah (Bu arada saygı değer izleyiciler için bir hatırlatma yapalım, ada ülkesi olmak diye bir durum var ki bu gemi olmadan kurtulmanın imkansız olduğu durumlara sadece bir örnektir)
  11. Bu arada hatırlatalım, Nuh Tufanı bölgesel ve tek topluma yönelikti: http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/nuh-tufan-bolgesel-ve-tek-topluma.html Yani sadece Nuh Halkı cezalandırıldı ve gemiye tüm dünyadaki değil, sadece o bölgedeki kara hayvanlarından örnekler toplandı.
  12. Hayır, Kuran'da Nuh'un gemisinin Cudi dağına oturduğu söylenmez. Cudiye oturdu ifadesi geçer ki bu genel olarak yüksek dağ anlamına gelir. Ve denildi: "Ey yer! Suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Ve su çekildi. İş bitirilmişti. Gemi, cûdi üzerine oturdu ve haykırıldı: "O zalimler topluluğu geri gelmez olsun!" (hûd suresi 44. ayet).
  13. Sahte İncilerde bir kişinin Tanrı'dan uzaklaşması durumunda sonsuza dek kaybolduğu ve öldürülmesi gerektiği iddia ediliyor: "İmanından dönen birinin tekrar tövbe etmeye nasıl getirilebileceğini düşünün. Bir zamanlar Tanrı'nın ışığında olanlar; göğün armağanını tadanlar ve Kutsal Ruh'tan paylarını alanlar; Tanrı'nın sözünün iyi olduğunu tecrübe edenler ve gelecek çağın güçlerini hissetmiş olanlar; sonra imanlarını terk ettiler! Onları tekrar tövbeye getirmek imkânsızdır, çünkü Tanrı'nın Oğlunu yeniden çarmıha geriyorlar ve onu herkesin önünde utandırıyorlar." (İbraniler 6:4-6) Ve "Fakat doğru kişi, doğruluğundan döner ve kötülük işlerse, kötü adamın yaptığı tüm iğrençlikleri yaparsa, yaşayacak mı? Yaptığı doğrulukların hiçbiri hatırlanmayacak: işlediği suçtan ve yaptığı günahtan dolayı, o günahlar içinde ölecek." (Hezekiel 18:24) Sahte İncillerdeki daha sonraki yazılar da dinden dönenlerin ölümle cezalandırılması gerektiğini yazmakta maalesef: "Gerçeği öğrendikten sonra günah işlemeye devam edersek, günahların bağışlanması için artık kurban yoktur. Tanrı'ya karşı yaşayan herkesi yok edecek korkunç ateşi ve yargıyı beklemekten başka bir şey kalmaz. Musa'nın yasasına itaat etmeyi reddeden herkes, iki ya da üç tanığın verdiği kanıtla merhametsizce ölüme mahkûm edilirdi. Peki, Tanrı'nın Oğluna saygısızlık eden, onu kutsal kılan antlaşmanın kanına diğer insanların kanı gibi bakan ve Tanrı'nın lütfunun Ruhunu aşağılayanlara ne yapılmalı? Kesinlikle daha kötü bir ceza hak etmiyorlar mı?" (İbraniler 10:26-29) Buna karşılık, Kutsal Kuran ise herkesin inancında özgür olduğunu, zaten dünyadaki imtihan hayatının amacının kendinle yüzleşmek ve inancını serbestçe yaşamak olduğunu belirtir. İnancından sonra inkar edenler sadece manevi rehberlikten mahrum kalırlar: "Bu, onların önce iman edip sonra inkâr etmelerindendir. Bunun üzerine kalplerine bir mühür vuruldu, artık anlayamazlar." (Münafikun 63:3) Kutsal Kuran insanların inançlarında özgür olduklarını defalarca belirtir: "Dinde zorlama yoktur. Artık doğru, yanlıştan ayrılmıştır. Artık kim tağutu inkâr edip Allah'a iman ederse, kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah her şeyi işitir ve bilir." (Bakara 2:256) Ve tekrar hatırlatalım, kimseye inancından dolayı tokat dahi atamazsınız Kuran'a göre. Herkes özgürce istediği şeye inanacak ki ahirette bir itiraz hakkı kalmasın. Zaten bu imtihan dünyasının hedefi budur: http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/kuranda-sadece-nefsi-mudafaya-izin.html Böylece Kutsal Kuran piyasadaki sahte İncilleri bir kez daha düzeltmiş oldu. İnsanlar dinden çıkmakta veya inanmaya devam etmekte özgürdür.
  14. Şöyle demiştim yazımda: Ayetlerde Beynimizden Bahsediliyor Kutsal Kitabımızda beyin organından bahsedilmediği iddiası dile getirilir, ama gerçekte ise Kuran'da beyin organından açıkça bahsedilmektedir: Alak Suresi 15 İş, sandığı gibi değil! eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz! 16. Oyalancı, günahkâr alından (perçemden), Ayetlerde "günahkar alın" denilmekte. Yani günahı işleyen/planlayan organın baş kısmında, alın hizasında olduğu vurgulanmakta. Bu yüzden "alın", günahkar ilan edilmiş... Düşünce ve sorumluluğun beyin organında (alın hizasında/kafada) olduğu net bir şekilde anlatılmakta Kuran'da. Bunun yanı sıra; günümüzde biliminsanları, yalan söyleme olayından beynin ön kısmının sorumlu olduğunu belirtiyorlar. Bu bilgi de ayetlerdeki ifadelerin kusursuzluğunu bir kez daha gözler önüne sermekte. http://emre1974tr.blogspot.com/2015/02/musa-peygamber-ile-buyuculer-arasndaki_6.html
  15. Kuzen evliliği harika gerçekten. Bu arada yeğen ile kuzen arasındaki farkı bilmeyen cahillerin kudurması da ayrı bir güzel.
  16. Bu ayette sayılanlar tüm erkeklere helaldir. Bana da helaldir. Burada peygambere verilen tek ayrıcalık eğer kadınlar isterse mehir ücreti almadan peygamberle evlenebilmeleri. Yoksa o lisede sayılan herkes her erkeğe zaten helal. Ayetin tam tercümesi; 33:50 Ey Peygamber! Biz sana şu hanımları helal kıldık: Mehirlerini verdiğin eşlerin, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar, amcalarının, halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret edenler. Peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini Peygamber'e hibe eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere helal kıldık. Onlara eşleri ve elleri altındakiler hakkında neler farz kıldığımızı biz biliriz. Sana bir zorluk olmasın diyedir bu... Allah Gafur'dur, Rahim'dir. Kısacası kutsal kuran kusursuzdur. O kadar mükemmeldir ki zorla onda hata aramaya kalkanları böyle zor durumlara düşürür. Nokta.
  17. Türkçe ve Arapçadaki deyimdir güneşin batması. Burada akşam olmasından bahsedilmektedir. Aynı şekilde Türkçede sabah olmasını güneş doğuyor deyimiyle belirtiriz. Yine bunu birebir İngilizceye tercüme etmeye kalkarsanız onlara tuhaf gelecektir. Burada güneş anne karnından doğmuyor, sabah oluyordur. İngilizceye çevrilirken sabah olmasını anlatan İngilizce deyimi değil de çevirdiğiniz orijinal dildeki deyimi birebir tercüme etmeye kalkarsanız böyle gülünç duruma düşersiniz. Bizim Akçay'da/Zeytinli'de her gün denizin içine batıyor Güneş. Ve bunu görüyorum. Sabahleyin de dağın arkasından güneşin doğduğunu görüyorum. Kısacası kutsal kuran kusursuzdur. O kadar mükemmeldir ki zorla onda hata aramaya kalkanları böyle zor durumlara düşürür.
  18. Tam tersine, bir tek Kuran'da Meryem ve Haman kelimeleri doğru bir şekilde kullanılmıştır ve bu mucizeler Kutsal Kuran'ın Allah'ın sözü olduğunun ispatlarını sunmaktadır: http://emre1974tr.blogspot.com/2018/03/isa-peygamber-musa-ve-harun.html https://www.kurandaceliskiolmaz.net/kuranda-haman-kimdir/ https://www.miracles-of-quran.com/haman.html
  19. Sahte Tevrat'ta ve sahte İncillerde bir çok yerde kullar ile tanrı birbirine karıştırılıyor. Bazen de melekler ile insanlar ve hatta taşıtlar birbirine karıştırılmakta. Buna karşılık Kutsal Kuran'da asla böyle bir karıştırma göremezsiniz. Kusursuz bir şekilde gerçek bilgiler sunulmakta ayetlerde. Bu açıdan da Kuran piyasadaki İncilleri düzeltmeye devam ediyor: https://free-minds.org/forum/index.php?topic=9612719.0
  20. Göbeklitepe'de kazıların durdurulmasının nedeni bu gerçeği ortaya çıkartması olabilir:
  21. Şu videoda da çin seddinin aslında Tatarlar yani Türkler tarafından yapıldığı anlatılmakta. Saldırgan olan taraf Çinlilerdi ve Türkler yani beyaz ırk kendini savundu:
  22. Ayet köleliği ve köle olanı eleştiriyor. Diyor ki, hiç kula kul olmuş bir insan ile, hiçbir kula kul olmamış özgür insan bir olur mu. Burada hem kölelik hem de fakirlik olumsuz durum olarak gösteriliyor. Zaten Kutsal Kuran köleliği birçok ayette yasaklar: http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/kuran-koleligi-kaldrmstr.html
  23. Kader ve özgür irade konusunu yazımda açıklamıştım: http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/kader-ve-ozgur-irade.html
  24. Tüm Kuran ayetleri bu sevgiyi anlatır. Burada sadece birkaç örnek verelim: Kutsal Kuran Ali İmran Suresi, 134. Ayet: "Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler ve insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever." O’nun varlığının delillerinden biri de, kendileriyle ülfet edip huzura ermeniz için size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesidir. Şüphesiz bunda, sistemlice düşünen bir toplum için nice dersler ve ibretler vardır. Rûm / 21. Ayet Ey iman edenler! Sizden kim dîninden dönerse, Allah onların yerine yakında öyle bir nesil getirecek ki Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihâd ederler ve kendilerine dil uzatan hiçbir kimsenin kınamasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın öyle bir lutfudur ki, onu dilediğine verir. Allah, lutfu ve rahmeti pek geniş olan, her şeyi hakkıyla bilendir. Mâide / 54. Ayet Bakara Suresi, 195. Ayet: "Allah yolunda harcayın, kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın, iyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever." Maide Suresi, 13. Ayet: "Verdikleri sözden döndükleri için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri yerlerinden değiştiriyorlar, kendilerine hatırlatılanın bir kısmını unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan hep hainlik görürsün. Yine de onları affet ve aldırma. Çünkü Allah iyilik edenleri sever." Tevbe Suresi, 108. Ayet: "O mescidin içinde ebediyen namaz kılma! İlk günden temeli takva üzerine kurulan mescid, içinde namaz kılmana daha layıktır. Orada arınmayı seven adamlar vardır. Allah çokça arınanları sever." Mümtehine Suresi, 8. Ayet: "Allah, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara adaletle davranmanızı yasaklamaz. Şüphesiz Allah, adaletli davrananları sever." Hucurat Suresi, 9. Ayet: "Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını bulun. Eğer biri diğerine saldırırsa, Allah’ın emrine dönünceye kadar saldırganla savaşın. Eğer dönerse, artık aralarını adaletle bulun ve adil davranın. Şüphesiz Allah, adaletli davrananları sever." Nisâ Suresi, 29. Ayet: "Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin; ancak karşılıklı rızaya dayalı bir ticaret olursa başka. Kendi kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir." Nisâ Suresi, 147. Ayet: "Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niçin azap etsin ki? Allah, şükre karşılık veren ve hakkıyla bilendir." Nahl Suresi, 18. Ayet: "Eğer Allah'ın nimetlerini saymaya kalkışsanız, sayamazsınız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir." İbrahim Suresi, 7. Ayet: "Rabbiniz şöyle buyurmuştu: Andolsun, eğer şükrederseniz, size nimetimi artırırım; eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir." En'âm Suresi, 160. Ayet: "Kim bir iyilikle gelirse, ona onun on katı vardır; kim bir kötülükle gelirse, sadece onun dengiyle cezalandırılır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar." Yunus Suresi, 26. Ayet: "Güzel davrananlara daha güzeli ve fazlası verilir. Onların yüzlerine ne bir toz bulaşır, ne de bir aşağılanma. İşte onlar cennet halkıdır, orada ebedi kalacaklardır." Nahl Suresi, 18. Ayet: "Eğer Allah'ın nimetlerini saymaya kalkışsanız, sayamazsınız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir." Bakara Suresi, 22. Ayet: "O, yeryüzünü sizin için bir döşek, gökyüzünü de bir bina kıldı. Gökten su indirerek onunla size mahsullerden ve rızıklardan çıkardı. Artık bile bile Allah'a eşler koşmayın." Nahl Suresi, 5-8. Ayetler: "Hayvanları da yarattı. Onlarda sizin için bir ısınma ve birçok fayda vardır. Hem onlardan yersiniz." "Onları sabahleyin gütmek üzere dışarı çıkarırken, akşamleyin getirirken de (onların güzelliğinden) zevk alırsınız." "Hem ağırlıklarınızı öyle bir memlekete taşırlar ki, oraya canlarınızı zorlayarak ancak ulaşabilirsiniz. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatlidir, çok merhametlidir." "Atları, katırları ve eşekleri de binmeniz ve (gösteriş için) süslenmeniz amacıyla yarattı. Henüz bilmediğiniz daha neler yaratacaktır!" İbrahim Suresi, 32-34. Ayetler: "Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Onun emriyle denizde yüzüp gitmeleri için gemileri sizin hizmetinize verendir. Nehirleri de sizin hizmetinize verdi." "Güneşi ve ayı sizin faydanıza sundu, geceyi ve gündüzü de sizin faydanıza sundu." "O size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışsanız, sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür." Lokman Suresi, 20. Ayet: "Görmediniz mi ki, Allah göklerde ve yerde olan şeyleri sizin hizmetinize verdi ve üzerinizdeki nimetlerini açık ve gizli olarak tamamladı? İnsanlardan kimi de vardır ki, hiçbir bilgiye dayanmaksızın, ne doğru yolu gösteren bir rehberi ve ne de aydınlatıcı bir kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışır." Nahl Suresi, 10-11. Ayetler: "O, gökten su indirendir. Ondan hem size içecek vardır hem de hayvanlarınıza içirilir." "Allah, su ile ekin, zeytin, hurma, üzüm ve her türlü ürünleri yetiştirir. Şüphesiz bunda, düşünen bir topluluk için gerçekten bir ayet vardır." Rahman Suresi, 1-13. Ayetler: "Rahman," "Kur'an'ı öğretti." "İnsanı yarattı." "Ona beyanı öğretti." "Güneş ve ay bir hesap iledir." "Bitkiler ve ağaçlar secde ederler." "Göğü yükseltti ve mizanı koydu." "Sakın mizanı bozmayın." "Ölçüyü adaletle tutun, eksik tartmayın." "Allah yeri yaratıklar için var etti." "Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır." "Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır." "O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?"
  25. Tüm iyiler bir vesileyle mutlaka kazanacak. http://emre1974tr.blogspot.com/2013/03/iyiler-mutlaka-kazanr.html
×
×
  • Create New...