
Sputnik
Üyeliğini sildirmiş kullanıcı-
İçerik sayısı
256 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
9
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Sputnik
-
Dindarların inandıkları filan yok evet, sadece kendilerine uygun, her şeyin gerçeğinin tam zıt olanına inanılan bir düzen kurmak istiyorlar. Aşağıdaki haber bunu kanıtlıyor. https://www.indyturk.com/node/400476/yaşam/abdde-radikal-sağ-talibanın-zaferini-kutladı "Hristiyanlık," "İslam," "Hinduizm," vb. bunlar sadece aynı kafa yapısının farklı isimleri. Amaç dünyayı kabile-töre gelişmişliği seviyesinde bırakmak. Yeni olan her şeye karşı düşman olmalarının sebebi bu. Dünya'nın küre olmasına bile karşılar ama bu çok ayrıntılı incelenmesi gereken hassas bir konu. Dünya düz olsaydı, küre olduğunu savunacaklardı belki de, kim bilir? Yada mesela, elle yemek modernlik olsaydı çatal bıçak kullanacaklardı. Hatırladığıma göre Sigmund Freud, libidonun egoyu karşılamadığı durumlarda şizofreni ve dinin ortaya çıktığını söylüyordu.
- 15 yanıt
-
- 2
-
-
Biraz, İslam'ın cenneti nasılmış inceleyelim. Dünya'da cinselliği olabildiğince yasaklamaya çalışan bir dinin kutsal kitabından ve ikincil kaynağı olan hadislerden birkaç ayet ve hadis koyacağım. Öncelikle şu ayete bir bakalım. "Orada boş söz işitmezler. Yalnızca (meleklerin) “selâm!” (deyişini) işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da vardır." Meryem 62 Orada boş sözler işitmezler lafıyla kastedilen kanımca; günlük olaylar, sıradan tartışmaların olmaması ve cinsellik dışı konuşmaların yasak olması. Peki cinsel konuşmalarda yasak mı? Büyük ihtimal değil. Peki bunu nereden biliyoruz? Aşağıdaki hadise bakalım. "allah, imran kızı meryem’i, firavun’un hanımı âsiye’yi ve musa’nın kızkardeşi gülsüm’ü cennette bana zevce olarak vermeyi hükmeyledi.” (ibni mâce tercümesi, 10: 649)" Görüldüğü gibi, İslam'ın cennetinde sadece cinsellik varmış gibi görünüyor. Yani bazılarının iddia ettiği gibi satranç, futbol gibi şeyler yok. Bu forumda, cennette satranç olduğunu iddia eden birisi vardı... Neyse konuya dönelim. Birde cehenneme gidenlerin karılarının cennetliklere eş olması hadisesi var ki, tam komedi. Sorularlaİslam sitesinden bir bölümü buraya koyuyorum. Öyle bir din düşününki zina yapanı taşlatsın ama cenneti cinsellikten ibaret olsun... Çok açık bir çelişki var.
- 23 yanıt
-
- 1
-
-
Halkı çok düşündüğünü iddia eden bilim ve yönetici sınıfı nedense hiçbir hastalığa yönelik gerçek bir çözüm üretemiyor, üretmek istemiyor. En basitinden şu fotoğraf olayın özünü çok iyi anlatıyor. (Bakın burası obezite merkeziymiş!) https://twitter.com/drahmetrasim/status/1541865961220866050/photo/1 Şimdi, bunların tasarladığı aşıya güvenilir mi?
-
Ezberlemek ve öğrenmek arasındaki fark ne? 😂 Öğrenme kabiliyeti ve hafıza hemen hemen aynı şeylermiş gibi duruyor. Savant sendromlular tek bir yöne doğru motive olabildikleri için hafızaları güçlü zekaları düşük gibi bir algı yaratıyorlar. Bence her şey motivasyonla alakalı. Örneğin çok tarih-coğrafya ezberleyen birine hafızası güçlü deriz ama ileri matematik öğrenen birine üstün zekalı diyoruz. Oysa ikisi de aynı şey. Dediğim gibi motivasyon-libido ile ilgili. Geometri formüllerini göremeyen(ezberleyemeyen) öğrenciler bu durumu kanıtlıyor. 🙂 Motive et kendini. O kadar kalın kitapları günde kaç saatlik çalışmayla ezberliyorlar acaba? Kitaplardaki bilgiler hastaların bir işine yaramıyor ama neyse.
-
6 kg ile başlamıştım yavaş yavaş arttırdım. Mike Tyson bile prime zamanında 12 kg dambıl ile çalışıyordu. Şimdi ben Mike Tyson'dan daha mı güçlü oluyorum? Tabi ki hayır. Tavsiyem dövüş sporu öğren. Tekniksiz, tek başına vücut hiçbir işe yaramaz. Vücutla en fazla güreşte kazanırsın. Birde ağırlık kaldırmanın hantallaştırıcı etkisi var. Kol ve vücut büyüdükçe hız azalıyor. En iyi Mike Tyson gibi bütün gün koşmak ve şınav çekmek.
-
İlacı %100 iyileşene kadar bırakmamalısın. Evde 16 kg lik dambıllar var onlarla çalışıyorum. Bu arada abilify yan etki açısından en iyi olan ilaç. 30 mg yani en yüksek doz kullanıyordum ve en ufak bir yan etkisini görmedim.
-
D vitaminine baksalar ve düşük çıksa yine de bu vitamini almanı tavsiye filan etmeyecekler. Tıbbın menfaate dayalı bir sektör olduğunu unutuyorsunuz. Siz sanıyor musunuz ki bu işten para kazananlar sizin tamamen iyileşmenizi isteyecekler? Senin hastalığından para kazanan adam neden iyileşmeni istesin? Tabi bunları genelleme olarak yazıyorum her doktor aynıdır demiyorum. Vitamin meselesine gelince; D vitaminini mutlaka günde en az 5 bin ünite kullanman lazım. Kapsül şeklinde satılanlarda genellikle kapsül başına bin ünite d vitamini oluyor. Yani günde 5-6 kapsül içip vitamin seviyeni en az 80 ng/ml ye getirmelisin. D vitaminini yükseltmek kaslarını güçlendirecek, saçlarını ve cildini güzelleştirecek ve hatta IQ seviyeni bile arttırabilir. Tabi hastalığına da iyi gelecektir. Birde bu vitamin konusunda önerilen doz meselesi var ki tam bir komedi. Aşağıya bıraktığım ürünün her bir kapsülü günlük ihtiyacın %496 sını karşıladığı iddia ediliyor. İlginç olacak ama önerilen dozun çok çok daha fazlasını kullanıp çok ağır hastalıkları hafifleyen insanlar var. https://www.hepsiburada.com/voonka-vitamin-d-102-yumusak-kapsul-pm-HB00000UXV36 Ben bu linkteki üründen günde 10 kapsül kullanıp d vitamini seviyemi 100 ng/ml ye çıkarmıştım. Faydası, majör depresyonum hafiflemişti. Sağlıklı beslenme ve çeşitli takviyeler(ve biraz bodybuilding) ile iyileşmeyi tamamen başarmış durumdayım. Psikoz da depresyon da yok. Tamamen kurtuldum.
-
Neyi öğrenirsek, neyi geliştirmeye çalışırsak beyinde o gelişip dallanıyor ve beyin kendini öğrenilene göre şekillendiriyor. Eşcinsellerin beynini incelediklerinde bazı kısımların diğer kısımlara göre büyük veya küçük olduğunu açıkça görüyorlar. Zihnini bol bol çalıştıranların alzheimer olmamasına benzetiyorum. Yada mesela psikolojik travmaların beyni küçültmesi. Çocukluğundan itibaren sürekli yabancı dil öğrenen birinin beyninin ilişkili kısmı dallanıyorsa, eşcinsellik psikolojisi geliştiren birinin de ilişkili beyin kısımları dallanacaktır.
-
Dün gece yaşadığım garip olayın bilimsel açıklaması varmış. Nasıl oluyor da her insanda aynı şekilde oluyor? İnsan şeklinde bir gölgeyi kapıda gördüğünüzü düşünün. Yaşadığım olay aynı aşağıda resimdeki gibi. https://en.wikipedia.org/wiki/Shadow_person Bu konu hakkında yazılmış kitaplar, yapılmış oyunlar varmış.
-
Dün gece başımdan geçen ilginç bir olayı anlatayım. Çift kişilik yatakta sola doğru dönüktüm. Yatalı 1-2 saat anca olmuştu uyumaya çalışıyordum. Tabi evde tek başımayım, babamın gelmesini bekliyorum... Tam uyuyacakken pışşt pışşt benzeri şekilde seslenen hafiften kısık ve garip bir sesin geldiğini duydum. Sesin ters yönden, kapı yönünden geldiğini fark edince babam geldi sanıp o tarafa döndüm ve simsiyah insan şeklinde bir siluet gördüm. Onu görünce korkudan altıma yapacaktım neredeyse. İşin garibi, korkudan buz gibi donup tekrar sol tarafıma döndüm. Yokmuş gibi davrandım. Bu olayın tıpkısının aynısını 7 yaşımdayken de yaşadığımı hatırlıyorum. Gördüğüm siluette aynıydı. Cinlerle konuştuklarını düşünüyorlar. Konuştuklarını varsaysak, nasıl oluyor da cinlerin her dediklerine inanabiliyorlar? Yani bir cin bana 300 yaşımdayım şöyleyim böyleyim dese durup bir düşünürüm abi. Birde cinci hocaların cinlerin tesirinde olduğunu söyleyenler de var.
- 6 yanıt
-
- muska
- cinci hoca
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Düz dünyacılığın hızla yayıldığını ve tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Biliyorsunuz, kutsal kitaplarda da açık bir şekilde Dünya düz deniyor. Bir çeşit şizofreni veya travma kökenli bozukluk olduğunu, her şeyi ben bilirim kibri ile de bağlantılı olduğunu da düşünüyorum. Birde bunlar o kadar cahil insanlar ki, İstanbul gerçek Kudüs'tür diyene bile inanabiliyorlar. Müslüman düz dünyacılar, kendi kutsal kitaplarında İsa'nın çarmıha gerilmediğini ve göğe yükseltildiğinin yazdığını bilmiyorlar. Yani, hiç Kuran okumamışlar. Zeka geriliği ile de bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Bir düz dünyacı videosu bırakıyorum. Midesi dayanabilen izleyebilir.
-
Bu dediğinin kanıtı var mı? Hunlar bir Türk-Moğol kavmi. Dilleri Ural-Altay ailesine mensup. Ben öyle biliyorum yani. Savaş tarihinde, Çinliler kadar pasif kalmış bir millet daha yok. Moğolların en büyük silahları, sahte ricat taktiği ve yaydıkları yenilmezlik imajı idi. Kösedağ ve Kalka Nehri muharebelerini bu iki yetenekle kazandılar. https://tr.wikipedia.org/wiki/Kalka_Nehri_Muharebesi https://tr.wikipedia.org/wiki/Kösedağ_Muharebesi
-
Kanuni Sultan Süleyman'ın padişahlığı boyunca gut hastalığı çekmesi aklıma geldi. https://tr.wikiquote.org/wiki/I._Süleyman
-
Uzay mühendisliği bu NASA'nın ilgi alanında mı acaba? Yani uzay mühendisi olsak nerelerde iş bulabiliriz? Konu dışı, ilgi çekici bir soru oldu.
-
İki sistemde de kafası çalışan sosyal statüye sahip oluyor, diğerlerinden daha fazla kazanıyor. Kapitalizm ve sosyalizm arasında fark yok. Kafan çalışmıyorsa hangi sistem olursa olsun kölesin. Yanlış anlaşılmasın ama, misal babam çok zeki adamdır. Dört sene önce tamamen sıfırdan kendi ticaret işini kurdu ve şuan 35-45 bin lira aylık geliri var. Yanında sadece bir işçisi var oda bizim akraba. Şu sıralar 80-90 bin lira gibi çok zayıf bir parayla rahatlıkla ticarete atılabilirsiniz. Üç beş senede işi büyütüp üst sınıfın bir altına çıkabilirsiniz. Tabi bunu yapmak kafayı çalıştırmayı ve cesaret ister. Öncelikle rezil olma ihtimalini göze alacaksınız. ABD'de bunların hiçbiri yok ama Sovyetlerde vardı. https://tr.wikipedia.org/wiki/Aral_Gölü'nün_kuruması
-
Dünyada kanserin en az orta doğu ülkelerinde görülme nedeni nedir?
Sputnik replied to Emre_1974tr's konu in Bilim
Tamamen beslenme tarzı farklılığı ve oruçla alakalı. Ramazan orucu kanser riskini azaltıyor deniyor evet ama, kanser riskini çok daha azaltan bir beslenme şekli var. İnanın bana, günde tek öğün beslenir ve hiç karbonhidrat-şeker tüketmezseniz kanser filan olmazsınız. Hatta başka hastalıklarınız varsa onlarda iyileşecektir. Tek öğün kısmı o kadar önemli değil ama karbonhidrat ve şekeri kesip d vitaminini yüksek tutmak çok önemli. -
Psikiyatristin kan tahlillerinde d vitaminini ölçtürdü mü? D vitamini takviyesi kullanmıyorsan %90 ihtimalle d vitamini seviyen düşüktür. Şizofrenlerin genelinde böyledir bu. Tavsiyem bu vitaminin kapsül takviyesini al ve yüksek doz kullan. Şizofreni hastası birinin iyileşmesi için d vitamini seviyesi en az 80-90 olmalı. Yani çok yüksek olmalı. Birde doktorunun yazdığı antipsikotik ilaçları kullanmazsan hastalığın ilerleyecektir.
-
Yazdıklarını anlamadım ama, başlıktaki soru ve tanrı konusunda iki üç yorumda bulunabilirim. Öncelikle evrende her olayın bir nedeni varsa bir işi nasıl tanrı yapmış oluyor? Eskiden yağmur duasına çıkanlar vardı, artık meteoroloji var ve yağmurun nasıl oluştuğunu biliyoruz. Eskiden depremleri tanrıya bağlayanlar vardı. Artık fay hatları biliniyor. Bu liste bu şekilde uzar gider. Yani bir olayı tanrıyla ilişkilendirmenin anlamı yok. Din konusuna gelirsek, peygamber denilen insanların çoğu hiç yaşamamış karakterler. Muhammed, İsa ve Daniel hariç. Budizm de cehennem filan yok ama mensupları çok ahlaklı davranmaya çalışıyorlar. Ahlak denilen şey beyinsel ve psikolojikmiş gibi duruyor. Bana kalırsa cennet-cehennem inancının hiçbir faydası yok.
-
4 ila 6 yıl nedir ya? İngilizce öğretmenliği yapan biri 4 ayda İngilizce öğretebildiğini söylemişti. İzninle sana bir soru sorayım. Arthur Conan Doyle tarafından yazılan Sherlock Holmes- The Adventure of the resident patient adlı kitap hakkında ne düşünüyorsun? Kitabın bir kısmını buldum buraya bırakayım https://sherlock-holm.es/stories/pdf/a4/1-sided/resi.pdf
-
Evrim ağacı sitesinde şöyle bir yazı buldum. Şurası gerçekten ilginç; Tarıma geçişle birlikte boy ortalaması kısalmış. Başka bir yerde, taş devri insanlarının beyinlerinin daha büyük olabileceği iddiasını okumuştum.
-
Depresyon, otizm ve hatta şizofreni gibi ağır hastalıkların sağlıklı beslenme ile ilişkisi araştırılıyor. Bilimsel açıdan çok ilerleme var ama tedavilere pek yansıdığını görmüyoruz. Genellikle ketojenik diyet veya düşük karbonhidrat diyeti tavsiye ediliyor. Bu alandaki güçlü kanıtlara rağmen, psikiyatristlerin çoğunun bu sağlıklı beslenme-diyet konusuyla ilgilenmemesinin nedeni ne olabilir? İlgilenen var ama sayıca çok az. Birde sadece otizm hakkında konuşuyorlar.
-
Evet kesinlikle haklısın. Atatürk bu milleti ileri fikirleriyle kurtarmasaydı batı yunan hakimiyetinde, anadolu ise yabancı güçlerin kuklası çakma bir osmanlı sultanı tarafından yönetilecekti. Zaman bilim zamanı demişsin evet doğru ama sadece şimdiyi bilim zamanı olarak tanımlamak yanlış olur. Ortaçağda bile bilimde önde olan milletler gelişiyordu, hatta antik çağda bile bu durum böyleydi... Osmanlıların ise sırf askeri güçle süper güç olduğunu sanmıyorum. İngiltere krallarının okuma yazma bilmediği, İspanya'da cadı avcılığı yapılan dönemde Fatih Sultan Mehmet altı tane yabancı dil biliyordu. Hatta o dönemde Osmanlı, toplum olarak en serbest yapıya sahipti. Osmanlı'nın yıkılmasına sebep olan şey bana göre, kaybedilen savaşlar, ekonominin çökmesi ve nüfusun artmaması. Avrupa askeri sistemine ayak uyduramamak gibi nedenlerde öne sürülebilir.
- 8 yanıt
-
- 1
-
-
İnternette, muhafazakar geçinenlerin Osmanlı'yı hep övdüğünü görüyoruz. Hiç durduk yere infaz edilen paşalardan veya yapılan diğer kötülüklerden bahsedildiğini görmedim. Osmanlı'nın sisteminin, Tevrat ve Kuran'da bahsedilen firavunun sisteminden ne farkı var? Zuhruf Suresi 54.ayet: "Firavun, milletini küçümsedi ama, onlar kendisine yine de itaat ettiler. Doğrusu onlar yoldan çıkmış bir milletti."
-
Bu başlığın ilk yorumunda şöyle bir şeyler denmek istenmiş. Fikirlerin veya bilginin beyni değiştirdiğinin bilimsel bir açıklaması yok. Hatta "beyin yıkama" denen olay bile tamamen biyolojik kökenli. Bilinç denen kavram ise büyük oranda genlerimizden geliyor. Aynı şekilde dini ve ahlaki inançlarda biyolojik kökenli. @evrensel-insan kimsindir nesindir bilmiyorum ama aradan geçen bunca yıldan sonra umarım konudan konuya atlamamayı ve öz konuşmayı öğrenmişsindir. Yazdıklarından bir sonuç çıkaramadım.