Jump to content

navigarre necesse est

Members
  • İçerik sayısı

    86
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    3

Everything posted by navigarre necesse est

  1. Zeka sonradan artmıyor diye bir şey yok. Genetik olarak geçiyor ama artmaz diye bir şey yok. Bir müzik aleti öğrenirken bile 6-9 puan arası katkı oluyor IQ'na. Bu arada aynı şekilde zeka seviyende gerileme de olabilir tabi. Önemli olan kullanmak zeki olman değil.
  2. Ben insanlara laf anlatmaya çalışmayı çoktan bırakmaya başladım. Bu sebeple sana laf anlatmaya uğraşamayacağım. Dediklerimi anlayamıyorsan bu senin sorunun benim değil. Okuduğundan anlamıyorsan da benim sorunum değil. Ankara Üniversitesi hocalarının akademik bilgilerini ve H-indexlerini araştırmayı da sana bırakıyorum çok biliyorsun ya. Bölüm de Biyoloji. Hani araştırırken bakacağın yeri bil diye söyledim. Bu yazdığımı da düzgün okursun umarım iyi akşamlar.
  3. Senin şu konulara da baktım. Konu bambaşka bizim tartıştığımızdan tamamen. Bu sebeple hala gerçek olarak bunu kabul ediyoruz ki zaten bu konuları işlediğimizde hocalar da zeka anneden geçer derdi hep. Herhalde öyle olmasa yanlış bilgi vermezlerdi. En azından bizim hocalar yapmazdı diyelim.
  4. Sanırım okurken son iki cümlemi kaçırmışsın. Ne demişim orada tekrar yazayım. Ayrıca ben IQ'nun artmadığını söylemedim dikkat edersen. Okuduğuna dikkat etmen gerekiyor. Teyit. orga ne kadar güvenilir bilmiyorum. Şu anlık bilgi bu yönde ama araştıracağım bunu daha fazla yarın. Bulursam yazarım.
  5. Genetiktir. Zeka annede bulunan mitokondriyal DNA dediğimiz yapıdan geçer. Sadece anneden verilir ancak bazı durumlarda babadan da çok minimal bir düzeyde katkı alabiliriz. Boy konusu da evet baban uzunda uzun oluyorsun ancak şimdi diyeceksiniz ki nasıl bir cücenin çocuğu uzun boylu oluyor? Bunun da cevabı alel frekansıyla(yani görülme sıklığıyla) alakalı. Normalde cücelik baskın karakter ancak alel frekansı düşük olduğundan çok görülmüyor. Genelde gen dizilimlerinde yapılan çaprazlamalarla da açıklayabiliriz ancak şöyle diyeyim zeka ve boy genetiktir. Çevreyle etkileşimi yok mu derseniz elbette var. Temelde genetik tabi.
  6. Güzele benziyor. Adım listeye. Umarım pdf si vardır. Teşekkürler.
  7. İlginçmiş helal olsun @DreiMalAli'ye. Almanca zor dil sonuçta.
  8. Yalnız şu an bulunamıyor ve indirilemiyor. Tam olarak neyi anlattınız kitapta acaba? Soru sormuştum ama @kavak sağ olsun halletmiş.
  9. Valla pek yazmıyor. Sanırım önce burayı inceliyor. Çok girmiyor da zaten. Ben bir iki kere denk gelmiştim sadece. Yeni yeni geldi o da.
  10. 2 saat önce gösteriyor burada da ondan yazayım dedim. Hee tamam doğru ama aklıma nedense ab geldi.
  11. Eğer dediğin bizim Ateist Bakış ise o da burada.
  12. Bak şimdi elinin altında google denen bir nimet var. Ne olduğunu oradan öğrenebilirsin. Bir yazılımcıya da google öğretmek de ne bileyim?.. 🤭🤭😝 İzahatı bu genelde. Mesela Stefan Zweig'ın yazdıkları novella olarak değerlendirilir. Hem sözde ses atıyordun hem de uzun açıklama bekliyorsun. Olmaz ki? 🤭
  13. O kadar kitap okudum diye havalan ve novellayı bilme ha! Cık cık cık... Hikaye ve roman arasında kalan türlere deniyor. Genelde 60-70 sayfa arasında oluyorlar.
  14. Tabi canım. Kesin öyledir. Düzenlemem lazım ama belki novellaya dönüştürürüm ya da romana.
  15. En büyük gizem, en büyük açıklık, en büyük... Bilmem ne de bilmem ne. Övgüler yapmayacağım, Novalis'in Geceye Övgüler`i gibi yermeyeceğim de aynı kitapta ışığı ve günü yerdiği gibi. Sonsuz kucağını da açmıyor yaşam bize aslında ve bizimle oyun oynuyor. Neden bilmiyorum bu konuda düşüncelerimi dile getirmek istedim. Baştan söyleyeyim okuyacaklara. ne depresyondayım ne de acı içindeyim. En büyük hayalim bile heyecanlandırmıyor beni. Ölü de değilim yaşayan da. Bunu anlamaya çalışın yoksa yazıyı okumayın boşuna. "Aslolan hayattır, aslolan yaşamdır." derler sürekli. En azından bir şansın vardır derler. Neymiş? Hayat mucizeymiş. Yaşamaya değermiş. O kadar büyük bir yanılgı ki bu. Aslında insan zihninin ne kadar da büyüleyici bir mekanizma olduğunu görüyoruz burada. Hayatın aslında yaşamaya değer olmadığını hatta bir değeri bile olmadığını kabullenemiyoruz. Kabullenemediğimiz gibi kör bir umutperverlikle tutunuyoruz yaşama. Sonra bütün kişiliğimiz, hayallerimiz yıkılınca da mücadeleye sarılıyoruz. Mücadele ne demek sahi? Yaşamak için neden mücadele edelim ki? Ben aslen ne yaşamaya değer olduğuna ne de mücadele etmemiz gerektiğime inanıyorum. Bir şekilde geldik. Artık kimyasal mı salındı yoksa genetik mi değişti henüz bilemiyoruz. Bir şeyler oldu ve olan şey bir şekilde varlığımızı oluşturup hayal gücümüzle bir değerimizin olması gerektiğine ya da değersizliğimize inandırdı bizi. Hepsi yüksek zekamızın sonucu olarak varlığımıza kazındı ve kazınan bu şey bizi bugünlere bir şekilde getirip yaşatıyor. Bu anlamsızlık denizi dediğimiz şey bile yok aslında onu biz uydurduk. Anlam da yok aynı şekilde. Her şey bizim zihnimizin bir tezahürü. Bana kalırsa insanın yaşam içgüdüsü ve DNA'sı o kadar güçlü ki yaşıyoruz. Eğer fazla düşünen bir insansak bir halt yapamıyoruz ve arıyoruz ve sonuç olarak uçurumun kenarına gelip ölmek ile yaşamak arasında kalıyoruz. Kim demiş ki yaşamaya değer olduğunu? İnsan hayatında güzel şeyler olamıyorsa hangi yaşam bu? Ben hayatın hiçbir şekilde yaşamaya değmediğini ve sadece yaşama içgüdümüzün çok güçlü olmasıyla bunu devam ettirebildiğimizi düşünüyorum. Hani başarısızlık olmasa başarı da olmaz derler. Bu kadar başarısızlık da bir ömre fazla bence. Aramak bile yorucu. Aslında yaşamadığımızı söylemem gerek yok. Hangimiz insanca şartlar altındayız ki? Küçücük bir kıvılcım arayacak kadar düşüyoruz bazen hayata karşı. Fark etmiyoruz bile. Bir umut ve merak uğruna yıllarımızı hırslı şekilde harcarken dönüp arkamıza baktığımızda hiçbir şey göremiyoruz. Bunun acısını yaşayarak ölüyoruz. Yaşamaya mahkum değiliz aslında ve tetiği çekebiliriz ve yaşamın kahpeliğine karşı inadına direnmek de anlamsız. Filmin sonu belli. Yaşamaya bir değer atfetmek bile acizliğimizi gösteren bir aptallık. Yaptıklarımızı saymıyorum bile.
  16. Bir tane hikayemi okumuştun ya hani. Ne unutkan çıktın sen de.
  17. Bazı fikirlerim var ve etkili yazabilirsem bir kitabın sonu aşırı çarpıcı olacak. Ne olduğunu söylemeyeyim bunun.
  18. Edebiyat noktasında çıkıyor. Bir de hayaller konusunda. Kafamda ciddi fikirler var da bunlar da zaman istiyor. Benim düşündüğümü başkası da düşünüyor en nihayetinde.
  19. Hahaha sakinim zaten ben.
×
×
  • Create New...