-
İçerik sayısı
2.730 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
137
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by kavak
-
Mecburen yaptı, çünkü ayakta zor duruyor. Trump ise ayağına gelen bu fırsatı geri tepecek kadar deli değil.
-
Ekleme yapayım... Çok geç kalındı, bu saatten sonra Trump kesinlikle kazanacak.
-
Batı her zaman dürüst oldu demedim hiç. Entrika diyorsan, her(!) ülke milli menfaatlerini gözetir. Bunun için elinden geleni yapar. İstisnası yoktur.
-
Yine mi batı? Kafana ebabil kuşlarının taşları düşe, eee mi?!
-
Haberi ben de yeni duydum. Muhtemelen yardımcısı Kamala Harris olacak.
-
Bu tür tavsiyeler verdiğine göre, sen benden daha fazla umudunu tüketmiş gibisin. Türkiye´de yaşadığın için benden daha iyi memleketi tanıyorsundur ancak Çin´de insan haklarını zor bulursun. Orada çok katı bir otoriter rejim var ve onların her dediğine uymak zorundasın. Batılı şirketler için cennet gibi bir yerdir, çünkü işgücü batıya nazaran çok ucuzdur. Haliyle ucuza üretim yapmak mümkün. Yani şirket kurmak ve ucuza üretmek için elverişli bir yer (biz ürünlerimizin parçalarının %70´ini orada üretiyoruz). Aynısını oraya çalışmaya gitmek isteyenlere söyleyemem. Ayrıca Türkiye´de okula veya üniversiteye gidenlerin kaçta kaçı Çince biliyor? Bu sorun anca orada uluslararası çalışan ve İngilizceyi yeterli gören bir şirkete girmekle belki çözülebilir. Ayrıca Türkiye´de alınan diplomaları Çin ne kadar kabul ediyor, onu da önceden arâştırmak lazım. Yine de Türkiye´deki aynı çalışma şârtlarında orada daha fazla kazanmak ve daha iyi yaşamak mümkünse, kimseye gitme demem. Edit: Türk Çin Kültür Derneği Başkanı İrfan Karslı, Çin´e gitmeyi tavsiye ettiğine göre, harbiden memleketin çivisi çıkmış. https://www.yenisafak.com/ekonomi/cinde-nasil-calisilir-cinde-calisma-sartlari-3552938
-
Listede adı geçenlerin ne tür meziyetleri veya bilgi birikimleri var ki, akil insan olma şerefine nail olmuşlar? Mesela Orhan Gencebay, Hülya Koçyigit, Hilal Kaplan, Kadir İnanır... Bunlar mı Türkiye´de toplumsal barışı sağlayabilecek kapasitede olan kişiler? Ülkenin 2 ve hatta 3 kutuba ayrılmasına ve bir milim ilerleyememesine hiç şaşırmıyorum.
-
Hayır; nerede sorun var, hemen dış ülkeleri suçluyorsunuz. Suçlu olan basiretsiz Türk siyasetçileri ve vizyonsuz halktır. Halkın çoğunluğu Atatürk´ün ilkelerini teget geçiyor. Halkın bir türlü kabullenmediği şeyleri onlara yaptıramazsın. Evet, umudumu yitirmedim ancak ufacık köylere koskocaman cami(ler) yapmaya yelteten bir halktan bir cacık olmaz. Avrupa´da yeni kliseler inşa edilmezken, Türkiye´de hâlâ oraya buraya cami yaptırmakla meşguller.
-
Hâlâ kapı köşe kaçıyorsun. Sırıtarak paçayı kurtaramayacaksın. N´oldu bizim sorular? Yoksa keçiler mi yedi? Taptığın tanrı ilk orijinali olmayan(kimbilir belki de keçiler yemiştir) kitabında kaç defa yemin ediyor?
-
Kutsal kitapların bilimle işi olmaz, da, bazı azılı dindarlar bilimi kutsal kitaplarına yamamaya çalışıyor nedense. Bunu yaparken kelimelere/sözcüklere 9 takla attırmaktan geri kalmıyorlar. Sözcüğün birinci anlamı uymuyorsa, dokuzuncu anlamını orasından burasından çekerek uydurmaya gayret gösteriyorlar. Halbuki yazıldığı devirde bilinen masalları ve mitleri, yaşanan sosyal ilişkileri (kölelik, çok eşlilik vs.) ve yönetim tarzını (hükümdarlık) içerir sadece.
-
Yitirmedim, da, Atatürk´ün vizyonunu son 20 senede neredeyse yerle bir ettiler. Böyle giderse, daha ne kalacak geriye? İngiltere bahane; yahu her pisliği onlara yamamak Türklerin sorununu çözmüyor.
-
Zırva! Sana hatırlatayım yine: Ev ödevini yaptın mı? Taptığın tanrı kutsal kitabında kaç defa yemin ediyor? N´oldu, saymaya ve söylemeye cesaretin yok mu? Yeminli cümleleri iliştiren sensin. Buyur, bizi aydınlat ve bize bir rakam söyle.
-
Bre zındık, o kişi benim ben. Benim adım var sanım var. Adamsan, ismimi alıntıla! Adam, Havva hayal ürünleri. Öyle şaakk diye yaratılma yok. Annesiz yaratılmış...mış. Cahil geldin bu dünyaya, cahil gideceksin.
-
@somebody, senin tarif ettiğin İslam´dan önceki Türkler hangi devirde kaldı? Bunların nesli tükendi, çünkü Türk denince nedense akla İslam geliyor maalesef ve zamanı geriye döndüremezsin, çünkü bu millet İslam´dan öncesini bilmez. Yanılmıyorsam M.S. 8-9´cu yüzyılda (yanlışım varsa düzelt) Türklerin İslam´a geçiş süreci başladı ve sonrasında bir hayli pekişti. İkisi birbirinden ayrılamaz duruma geldi.
-
Doğa, yaz boz tahtasına benziyor. Hiçbir canlı mükemmellik barındırmıyor, sürekli değişime uğruyor. Birbirlerini yemeye meyilli. Sabit kalan bir şey yok. Demek ki farzı misal plan yapan bir tanrı olsa bile, uyguladığı plan beş para etmez. Her şeye gücü yeten bir tanrıdan daha ulvi bir plan beklerdim.
-
İznim bitti. Burada öyle sokakta birini pataklamaya kalkarsan ceremesini çekersin. Bir dahaki sefere (yani seneye), yürüyüşler/protestolar organize et, bizler de katılalım. Dayak atmanın veyahut kaba kuvvet kullanmanın çözüm olabileceğini düşünüyorsan, feci yanılıyorsun.
-
Bu gün azıcık daha aydınladım. SJW, Social Justice Warrior´muş (nam-ı diğer Sosyal Adalet Savaşçısı). İki cümle yazdık diye bizi SAS yapmışlar. Daha neler!
- 17 yanıt
-
- 1
-
-
Tamam şampiyon. Sen dayak at, ama mıkıyatlı ol ki, sonra sen dayak yiyenlerden olmayasın. Bunu yapacağına sokaklara dökülüp kavgasız gürültüsüz protesto etmelisiniz halbuki. Her hafta ve her yerde yapmalısınız. Organize olun, onu bunu dövmekten daha etkilidir.
-
Ne yapıyor muşum? SJW ne? E. A. vatansever falan değil, mâgandanın teki işte. Dayak yiyen de gerizekalı yobaz. Bu memleket bu zihniyetle bir adım ileriye gidemez. Sadece 2 hafta izindeydim, düşüncelerim netleşti. Bu magandalar ve bu gerizekalılar olduğu müddetce anca birbirlerini yerler. Ülke zerre kadar ilerlemez.
- 17 yanıt
-
- 2
-
-
-
1 ay sonra konuyu yine hortlatmışsın. Rüyanda ne gördün öyle? Yok ya. Hangi çocuk bugüne kadar annesiz doğdu ki, bunu söyleme/vurgulama gereği duyuyorsun? Bre zındık, babasız doğmuş olmasın?! Bu tip şeyleri geçeceksin evvela, çünkü karşındakiler keriz değil. Bu kesin. İnandırıcı olmak için yemin eden bir tanrı. İnsanlar da aynısını yapıyor. Çaktın mı köfteyi? Çaktığını biliyorum, da, belli etmemeye çalışıyorsun. Olmayan şeyler konuşamaz. Melek var diyorsan, onu kulağından tutup buraya getirmekle mükellefsin. Bunlar eskilerin masalları. Koskoca tanrı birine ayrı ötekine ayrı masal anlatıyor. Her din kendini haklı görüyor; gel de gülme. Göryoon diii mi? Bak yine yemin ediyor senin tanrın. Sana ev ödevi olsun: Kutsal kitabında kaç kere yemin ediyor bu tanrı?
-
Yanlış bir tutum. Kimse kimseyi keyfine göre dövemez. Bireysel özgürlük diye bir şey var. Kaba kuvvete başvuranlar veya insanları linç etmeye kalkanlar, ayırt etmeksizin, ivedilikle cezalandırılmalıdır. Hukuk devletinde hiçkimse bir başkasına, onun rızası dışında, kılına bile dokunamaz. Böyle bir hak yok.
-
Kanal İstanbul´un ABD ile alakası olduğunu zannetmiyorum, ABD savaş harici durumlarda diğer ülkeler gibi Karadeniz´e girebiliyor. Möntrö Antlaşması bunu yasaklamıyor. Savaş gemilerinin geçip geçmemesi yine sadece Türkiye´nin elinde. Bu nedenle Kanal İstanbul´un yapılma sebebi Boğaz güvenliğini tehlikeye atmadan daha fazla geminin geçisine olanak sağlamak. Yani bu kanal tamamen ekonomik sebeplerden ötürü inşa ediliyor.
-
1936 Montrö Antlaşması Türkiye'ye Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı üzerinde tam egemenlik veriyor. Anlaşma sivil ve askeri denizciliği düzenleyen 29 maddeden oluşuyor. Bu aynı zamanda ücretlerin düzenlenmesini, savaş gemilerinin tanımını ve toplam tonajı da içermektedir. Boğazlar, barış zamanında ticari gemilerin serbest geçişine izin veren uluslararası bir nakliye rotasıdır. Türk makamları ücret talep edebilir ancak geçişi yasaklayamaz. Savaş zamanlarında Türkiye ile savaş halinde olmayan devletlerin tüm ticari gemilerinin geçişine izin verilmektedir. Savaş gemileri için özel düzenlemeler geçerlidir: Barış zamanlarında, savaş gemisinin geçişinin Türk makamlarına diplomatik kanallardan önceden bildirilmesi gerekir. Karadeniz'e sınırı olmayan devletlerin savaş gemilerinin Karadeniz'de 21 günden fazla kalmasına izin verilmiyor. Bireysel istisnalar dışında, kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemilerinin tonajı toplam 15.000 tonu geçemez. Türkiye savaştaysa egemenlik Türkiye'nindir ama eğer mevcut durumda olduğu gibi Türkiye'nin dahil olmadığı bir savaş varsa savaşan ulusların savaş gemilerinin geçişini yasaklayabilir. Bunun istisnası ana limana dönüştür.