Jump to content

Beşeri Kanunlar ve İlahi Kanunun Gerekliliği


d@rbe 611

Recommended Posts

Merhaba,

 

Ya burası deyim yerindyse sinek avlıyor ya da benim konularım hiç rağbet görmüyor. Herneyse, bir konu ile gündem oluşturmak için yine karşınızdayım. Bu seferki konumuz kanunlardır. Ateist bir düzende neden kanunlar vardır? Ateist bir düzende etik denen birşeyin bile olmaması en azından bağlayıcı olmaması gerekirken neden insanları sınırlayan kanunlar vardır. Hadi tamam kanunlar var, onu geçtik. Peki ama neden kanunlar beşeridir; insan uydurmasıdır? Ben neden Kemal'in, İsmet'in, Adnan'ın ya da Tayyib'in uydurduğu kanunları kabul etmeli, neden onlara boyun eğip itaat etmeliyim? Bunlar mutlak doğrular, gerçekler midir? Bunlar eleştirilemez midir? Cevab olumlu ise dogma mıdır? Yine cevab olumlu ise tüm bu beşeri kanunlar aslında birer yeryüzü DİNi midir? Bu yasalar neye göre oluşturuluyor? Bilimsel, akli, mantıki gerçeklere göre mi? Yoksa kişisel zevk ve tiksintilerden oluşan dogma ve tabulardan mı oluşmaktadır? Bilimsel, akli ve mantıki ise bir örnekle sorgulamaya başlıyorum; Şapka takmanın gerekliliğinin bilimsel, akli, mantıki dayanakları nelerdir? Aynı şekilde şapka takmadığı için insanları katletmenin nasıl bir ruh hali olduğuna dair psikoloji ilmine vakıf olanlardan bilimsel bir dayanak istiyorum.

 

 

Şimdi de neden ilahi kanunun gerekli olduğundan kısaca bahsedelim. Eğer ilahi bir kanun yerine beşeri kanunlar olursa insanlar hem kendi aralarında hem de diğer kanunlara bağlı insan topluluklarıyla sürekli bir anlaşmazlık içinde olurlar. Sürekli ihtilaflar, sürekli itirazlar olur. Her yeni çıkan kanun da bir istikrarsızlık meydana getirir. Bir kanunun mükemmel olması gerekmez. İnsanların temel ihtiyaçlarını giderecek standart bir kanun yeterlidir. Bu yüzden Allah katından inen sabit bir kanun tüm insanlar için en iyisi olacaktır. Böylece hiçbir insan ben onun kanunlarını kabul etmem demeyecek ve kimse kimseye boyun eğmek zorunda kalmayacak.

Link to comment
Share on other sites

Doğa-Fizik kanunları dışında insan yapımı olmayan kanun mu var?

İlahi kanun da neymiş?

Yok öyle bir kanun. Onlar da insan uydurması. Hem de bilim'in b'sini, uygarlığın u'sunu bilmeyenlerin 1400 yıl, 2000 yıl, 3000 yıl önce uydurdukları kanunlar.

İlahi diye nitelendirdiğin kanunlar, senin inançların sadece.

 

Şapka giymenin zorunluluğu yok. Kimseye neden şapka giymediği sorulmuyor, sorulmaz.

Ama ilahi kanunlar dediklerinde o şartlar var.

Cilbab giymenin, sakal bırakmanın neresi bilimsel, neresi mantıklı?

Cilbab giymeyi, kadınlara yarım miras ve yarım şahitlik hakkı vermeyi, erkeklere ikişer-üçer-dörder eş almayı ve sınırsız cariye edinmeyi insanlığın "en iyi kanun", "temel ihtiyaçlarımızı karşılayan kanun" olarak değerlendirmesi mümkün mü?

Link to comment
Share on other sites

Merhaba panteidar,

 

Öncelikle şuradan başlayalım. Hiçbir insanın hiçbir insanın koyduğu kanuna uyma zorunluluğu yoktur, olamaz. İnsanlar kanun koyma yetkisine sahip değildirler. Eğer ateistlerin bir kanunu olacaksa o ancak doğanın kanunları olabilir. Bunlara ekleme ya da çıkarma yapılamaz. Ben bir ateist olarak senin kaç kişiyle aynı anda seviştiğine, erkeklerle sevişip sevişmemene, karşılıklı rıza dahilinde bir çocukla ya da hayvanla cinsel ilişkide bulunmana karışamam. Aynı şekilde sen de benim hiçbir şeyime karışamazsın. Normalde ateist düzende durum böyle olmalıdır ancak bugün durum böyle değildir. Devlet denen oluşum birçok şeyi yasaklayabilmektedir. Ben ateist bir düzende devletin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Devlet sana hiçbir şekilde emretme, serbest bırakma ya da yasaklama hakkına sahib değildir. Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Devletin üzerinde bir tahakküm aracı olmasını kabulleniyor musun? Devletin seküler bir sahte ilah olduğu konusunda ne dersin?

 

İlahi kanun diye bir kanun var ve insanların birbirlerine kulluk-kölelik etmemeleri, boyun eğip itaat etmemeleri, özgürlükleri için ilahi kanun şarttır. Bilimsel olmadıklarına katılmıyorum ancak uygar olmayabilirler. Çünkü insanlarda çok farklı, yozlaşmış bir uygarlık anlayışı hakim.

 

Deme öyle; Şapka için giden kelleleri ne çabuk unuttuk? Bildiğim kadarıyla kanun halen yürürlüktedir.

İlahi kanunda inanmayanların, dindar olmayanların takke giyip sarık sarmanın emredildiği, aksi halde idam cezası verildiğinin nerede yazdığını bana kaynaklarıyla gösterir misin?

Cilbab giymenin bilimsel dayanağı; akli ve mantıki oluşudur. Her türlü kötülükten korunmak için en kestirme, en akıllıca ve en rahat yoldur. Sakal bırakmanın ise birçok faydası vardır. Hem erkek dediğin sakallı olur.

 

Herşeye kıt bir eşitlik penceresinden bakılmamalı. Eğer öyle ise sokaktaki köpek de bir can taşıdığı için bizlerle eşit olmalıdır. Onu kulübede değil kral dairesinde yaşatmak gerekir. Köpek maması yerine her öğün mangalda et yedirmeliyiz vs.

 

Eğer eşitlik konusunda ikna olmazsan dediklerine bilahare değinebilirim. Şimdilik bu kadarı yeterlidir diye düşünüyorum.

Link to comment
Share on other sites

Öncelikle şuradan başlayalım. Hiçbir insanın hiçbir insanın koyduğu kanuna uyma zorunluluğu yoktur, olamaz. İnsanlar kanun koyma yetkisine sahip değildirler. Eğer ateistlerin bir kanunu olacaksa o ancak doğanın kanunları olabilir. Bunlara ekleme ya da çıkarma yapılamaz. Ben bir ateist olarak senin kaç kişiyle aynı anda seviştiğine, erkeklerle sevişip sevişmemene, karşılıklı rıza dahilinde bir çocukla ya da hayvanla cinsel ilişkide bulunmana karışamam. Aynı şekilde sen de benim hiçbir şeyime karışamazsın. Normalde ateist düzende durum böyle olmalıdır ancak bugün durum böyle değildir. Devlet denen oluşum birçok şeyi yasaklayabilmektedir. Ben ateist bir düzende devletin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Devlet sana hiçbir şekilde emretme, serbest bırakma ya da yasaklama hakkına sahib değildir. Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Devletin üzerinde bir tahakküm aracı olmasını kabulleniyor musun? Devletin seküler bir sahte ilah olduğu konusunda ne dersin?

 

Ateist düzen diye bir düzen yoktur, olamaz da.

Kanunları yapanlar arasında ateistler olabilir ama çıkarılan kanunlar ateist kanunlar değildir.

Ben "... Devleti ateisttir. Dini inanç ve ibadetler yasaktır." vb. kanunu olan bir ülke bilmiyorum. Şimdiye dek de olmadı.

 

Laiklik ya da sekularizm ateistlik değildir. Devlet işlerinin dini inançlara dayalı olarak yürütülmemesi ve farklı inanç gruplarına eşit mesafede olup adalet ayrımı yapılmaması için bu sistemlere gerek duyulmuştur.

 

İlahi kanun diye bir kanun var ve insanların birbirlerine kulluk-kölelik etmemeleri, boyun eğip itaat etmemeleri, özgürlükleri için ilahi kanun şarttır. Bilimsel olmadıklarına katılmıyorum ancak uygar olmayabilirler. Çünkü insanlarda çok farklı, yozlaşmış bir uygarlık anlayışı hakim.

 

 

İnsan hak ve özgürlükleri, insanın insana köle olmaması dinsel kanunlarla engellenemez, engellenememiştir.

Tersine dinler köleliği onaylamışlardır.

Dünyada kölelik, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile silinmiştir.

Köleliğin son kaldırılabildiği ülke de bir İslam ülkesidir, Suudi Arabistan'dır.

 

Bugün dünyada çok sayıda din ve mezhep var. Her ülkede çeşitli din ve mezheplerden insanlar var, tabi dinsizleri de var.

Örneğin %40'ı Hristiyan, %22'si müslüman, %10'u Budist, %5'i Hindu, geri kalanı dinsiz olan bir ülkede hangi dinin kanunlarını uygulayacaksınız?

Modern ve sosyal yasalar varken, kalkıp da ilkel ve gerici yasalar mı kullanılacak?

 

Deme öyle; Şapka için giden kelleleri ne çabuk unuttuk? Bildiğim kadarıyla kanun halen yürürlüktedir.

İlahi kanunda inanmayanların, dindar olmayanların takke giyip sarık sarmanın emredildiği, aksi halde idam cezası verildiğinin nerede yazdığını bana kaynaklarıyla gösterir misin?

Cilbab giymenin bilimsel dayanağı; akli ve mantıki oluşudur. Her türlü kötülükten korunmak için en kestirme, en akıllıca ve en rahat yoldur. Sakal bırakmanın ise birçok faydası vardır. Hem erkek dediğin sakallı olur.

 

Şapka giyme zorunluluğu hiç olmadı.

Sadece "Giyiyorsan takke, sarık değil, şapka giy" denildi ve devlet memurlarına zorunluluk getirildi.

"Şapka giymediği için idam edildiler" iddiası koca bir yalandır.

Şapka giymedikleri için değil, yasalara karşı gelip halkı isyana çağırdıkları için idam edilenler olmuştur.

 

Cilbab, bildiğimiz çarşaf ya da burka.

Kadını poşete, çuvala sokan anlayışın neresinde mantık var?

Erkeklerin bakmasını önlemek için bundan daha ilkel bir kanun düşünülemezdi herhalde.

Ama bu tür kanunları erkeklere çıkaramamışlar, çünkü bunları çıkaranlar erkekler zaten.

Ha, dersen ki "erkek için gerekmiyor, kadın tahrik olmaz" diye, bir örnek vereyim:

Muhammed, evine gelen gözleri görmeyen bir adamla konuşurken yanlarına gelen Ayşe'yi daha sonra uyarınca Ayşe, adamın kör olması nedeniyle yanlarına geldiğini söyler. Bunun üzerine Muhammed: "O görmüyor ama sen görüyorsun" der.

 

Aşırı kıskançlık psikolojisinde olanların kadını mal gibi görüp eve kapatan, poşete sarar gibi çarşaflayan, perde arkasına gizleyen, bir erkeğe karşı ağzında çakıl taşı ile konuşturan zihniyetin savunulacak bir yanı yoktur ve yavaş yavaş tarihe gömülmektedir.

 

Sakala gelince; o senin düşüncen. Her insan sakal konusunda farklı düşünür. Ama sakal bırakma şartı asla ilahi olamaz.

 

Herşeye kıt bir eşitlik penceresinden bakılmamalı. Eğer öyle ise sokaktaki köpek de bir can taşıdığı için bizlerle eşit olmalıdır. Onu kulübede değil kral dairesinde yaşatmak gerekir. Köpek maması yerine her öğün mangalda et yedirmeliyiz vs.

 

Eğer eşitlik konusunda ikna olmazsan dediklerine bilahare değinebilirim. Şimdilik bu kadarı yeterlidir diye düşünüyorum.

 

Bu da nerden çıktı şimdi.

Ben böyle birşey savunmadım. İnsanların adalet önünde eşit olması ve eşit işe eşit ücret alması ile adil paylaşıma sahip olması, herşeyin-herkesin eşit olması demek değildir. Herşeyden önce meslekler ve yapılan işler arasında fark vardır. Bir mühendisle bir işçiye aynı ücret verilemez tabi ki.

Köpek örneği de çok absürd olmuş.

Doğada eşitlik-adalet yoktur ve sağlanması da mümkün değildir.

Önemli olan insanların kendileri için adaleti en yüksek düzeyde sağlamaya çalışmalarıdır.

Link to comment
Share on other sites

Sen devlet ateizmi diye birşey duymadın anlaşılan.

Çıkarılan kanunlar nasıl ateist olmaz? Dini olmayan her kanun ateisttir. Bir kanun ya teisttir ya ateisttir ya da antiteisttir.

 

 

İslam dini, halihazırda var olan kölelik gerçeğini tanımıştır, teşvik etmemiştir.

Köleliği teşvik ettiğine dair delil varsa kaynaklarıyla getir. Ben sana köle özgürleştirmeyi emrettiğine dair deliller getirebilirim.

 

 

Çoğunluğa bakılmaz. Gerçek din hangisi ise, o dinin kanunları geçerlidir. Modern ve sosyal olması ayrı bir mevzudur ancak eğer Allah katından gelmişse uygulamak zorundasın. %99'unun 2x2=5 dediği bir toplumda 2x2=4 diyen %1'lik kesimin sözü geçerlidir. Kaldı ki islam günümüz modern ve sosyal denilen yasalardan daha faydalıdır. İlkel ve gerici diyenlerin derdi şu ki; İlkel ve gerici denilen faydalı kanunlar onların (gereksiz) özgürlüklerini kısıyor ve (gereksiz) yüksek yaşam standartlarını düşürüyor. Oysa ki sosyal dediğiniz toplum gereksiz özgürlükler ve yüksek yaşam standartlarıyla bir taraftan başkalarının özgürlüklerini kısıtlayıp, yaşam standartlarını düşürmez. İslam'a ilkel ve gerici diyenler her gereksizliği özgürlük diye yutturmaya çalışan liboşlardır.

 

 

Şapka kanunu çıkmadan evvel dahi şapka karşıtı kitap yazanlar idam edildi.

Neden takke, sarık değil şapka? Ona ne? Ona mı soracağım ne giyeceğimi?

Devlet memurları neden giymeye zorlandı? Şapka giymeyince ne oldu? Kel mi göründü?

Şapka giymeye zorlanan insanlardan isyan etmekten başka ne beklerdin? Şapka önünde rüku edip başlarına şapka geçirilmesini beklemelerini mi beklerdin?

 

 

Cilbabın ilkel olup olmadığına bakma. Faydalı mı, değil mi?

Kaldı ki giyinmek medeniyettir, çıplaklık ise mağara insanları devrinde kalmış bir bedeviyet, bir gericiliktir.

Peygamberin eşini kör adama bakmaktan sakındırması kıskançlık olabilir. Seven her erkek eşini kıskanır. Herkes dekolteli bir şekilde kadınını yanında dolaştırabilecek kadar geniş değildir. Ancak ağızda çakıl taşı ile konuşmanın dayanaklarını da kaynaklarıyla aktarır mısın? Ben böyle birşey bilmiyorum. Kadının karşı cinse karşı kırıtarak konuşmasına önlem açısından faydalı olduğunu söyleyebilirim. Bununla birlikte daha uygun yöntemler de kullanılabilir.

Link to comment
Share on other sites

Sen devlet ateizmi diye birşey duymadın anlaşılan.

Çıkarılan kanunlar nasıl ateist olmaz? Dini olmayan her kanun ateisttir. Bir kanun ya teisttir ya ateisttir ya da antiteisttir.

 

 

Dünyaya, yaşama, düzene sadece İslam şeriatı penceresinden bakarsan bu tür bir yanılgı içinde normal.

Bir devlet, İslam şeriatinden farklı bir kanun çıkarmışsa; bu kanunu ateist kanun olarak görmek yanlıştır.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde İslam'a ters bir yığın madde mevcut. Ama hiçbirinin ateist kanunlar olduğu söylenemez.

Bunlar ancak hümanist kanunlar olarak nitelendirilebilir ki hümanizm, ateizmin tekelinde değildir.

Hristiyanlıkta, Budizmde, Hinduizmde, Taoizmde, Bahaizmde ve diğer çeşitli dinlerde de hümanist yasalar mevcuttur.

Önemli olan toplumun, insanlığın yararına olan yasalar edinmektir.

Trafik kanunları, ormanları koruma kanunları, çocukları koruma kanunları, tecavüz yasaları İslam'da olmamasına ya da olumsuz olmasına rağmen İslam kanunlarında diretmenin mantığı yoktur.

 

Örneğin 8-10 yaşındaki çocukların 50-60 yaşındaki dedelerle evlendirilmesini engelleyen bir yasa İslam'da yoktur. Tersine bunu teşvik eden örneklerle doludur. Muhammed'in Ebubekir'in kızı ile, Ömer'in Ali'nin kızı ile evlilikleri günümüze kötü örneklerdir ve İslam ülkelerindeki yasaları olumsuz etkilemektedir.

 

İslam dini, halihazırda var olan kölelik gerçeğini tanımıştır, teşvik etmemiştir.

Köleliği teşvik ettiğine dair delil varsa kaynaklarıyla getir. Ben sana köle özgürleştirmeyi emrettiğine dair deliller getirebilirim.

 

Kur'an ayetlerini hem evrensel olarak niteleyip değişmezliğini savunup, hem de Kur'an'da geçen köleliğin kaldırılmasının teşvik edildiğini iddia etmek büyük çelişkidir. Şöyle düşünün:

TC anayasasında kölelere iyi davranılmasından, cariyelerle olan ilişkilerden bahsediliyor olsun.

Bu durumda köleliğin serbest olduğu açıktır değil mi?

Bu anayasada her ne kadar köle azad etmenin iyi taraflarına değinilmiş olsa da; diğer taraftan bu anayasanın kıyamete kadar asla değiştirilemez olduğu savunuluyorsa, köleliğin kaldırılmasını teşvik ettiği söylenebilir mi? Söylenemez. Ayetler de aynıdır.

 

Şapka kanunu çıkmadan evvel dahi şapka karşıtı kitap yazanlar idam edildi.

Neden takke, sarık değil şapka? Ona ne? Ona mı soracağım ne giyeceğimi?

Devlet memurları neden giymeye zorlandı? Şapka giymeyince ne oldu? Kel mi göründü?

Şapka giymeye zorlanan insanlardan isyan etmekten başka ne beklerdin? Şapka önünde rüku edip başlarına şapka geçirilmesini beklemelerini mi beklerdin?

 

Amaç, din adamı kıyafetleriyle sıradan insanların kıyafetlerini farklı kılmaktı. Önüne gelen hoca gibi, imam gibi cübbe-sarık giyemez.

Cübbenin-sarığın giyildiği yer camiler-mescitlerdir. Bunları sokakta-çarşıda giyenin niyeti farklı demektir. Din sömürüsü, din bezirganlığı, insanların zaaflarından-hastalıklarından-başlarındaki belalardan nemalanmaya çalışmak, onların dertlerine bir dert daha katmak bu tür hoca kılıklı sahtekarlarla oluyordu. Cincilik, üfürükçülük, büyücülük toplumun başındaki en büyük belalardan biriydi.

Bugün hala izleri var. Ama bu seviyeye düşürülmesinde çıkarılan bu kanunların yararı büyüktür.

Bugün neredeyse bütün hocalar pantolon-gömlek-tişört giyiyor. Ellerini tutan mı var? Şalvar-etek giysinler. Böyle özgürce istedikleri giysiyi giyebilmelerinin önünü bu kanunlar açmıştır. Aksi halde dini kıyafet tabusu altında ezilmeye devam ederlerdi.

 

Cilbabın ilkel olup olmadığına bakma. Faydalı mı, değil mi?

Kaldı ki giyinmek medeniyettir, çıplaklık ise mağara insanları devrinde kalmış bir bedeviyet, bir gericiliktir.

Peygamberin eşini kör adama bakmaktan sakındırması kıskançlık olabilir. Seven her erkek eşini kıskanır. Herkes dekolteli bir şekilde kadınını yanında dolaştırabilecek kadar geniş değildir. Ancak ağızda çakıl taşı ile konuşmanın dayanaklarını da kaynaklarıyla aktarır mısın? Ben böyle birşey bilmiyorum. Kadının karşı cinse karşı kırıtarak konuşmasına önlem açısından faydalı olduğunu söyleyebilirim. Bununla birlikte daha uygun yöntemler de kullanılabilir.

 

Ne faydası yahu?

Gözlerini bile kapatacak derecede kapanmanın ne faydası var?

Başörtüsünün kenarından saçı görünen kadın görünce bir tarafı kalkan erkek varsa, sorun kadının giysisinde değil, o erkektedir.

Gözleri görmeyen bir insanın yanında bile eşinin durmasını-konuşmasını kıskanan bir erkek hastadır. Bunun başka bir açıklaması olamaz.

 

Kadınların yabancı erkeklerle konuşurken ağızlarına çakıl taşı almaları çok bilinen bir husustur.

İslamcılar arasında "kadın sesi haram mı değil mi?" tartışmaları neticesinde kadın sesinin haram olduğunu öne süren İslamcıların kadınlara insaflı (!) yaklaşımıdır. Yani, "erkeklerle konuşulmaz, haramdır. Ama çok zaruri bir durum ise ağzına çakıl taşı alıp konuşulabilir" şeklinde tavsiye edilmiştir. Ayet ya da hadis olduğunu belirtmedim zaten. Bu zihniyetin vardığı nokta budur neticede.

Link to comment
Share on other sites

A-teizm ne demektir? Teist olmayan demektir, değil mi? Haliyle teistik kaynaklı olmayan her kanun ateisttir. Ateist olması için illa "yüce dawkins adına" denme şartı yoktur, anlatabiliyor muyum?

 

Trafik, orman gibi kanunların İslam'da olmadığını neye dayanarak söyleyebiliyorsun? Kur'an'a bakarak mı? Kur'an'da ya da hadislerde "yeşil ışıkta geçin, kırmızı ışıkta durun" yazmasını mi bekliyordun?

 

8-10 yaşında bir dişi, kızlığı aşıp kadınlığa adım atmışsa evlenmesinde hiçbir mahsur yoktur, var mıdır? Nedir?

 

 

Kur'an köleliği tanımıştır. Ancak keyfi olarak hür insanları köleleştirmemiştir. İslam'da köleleştirmenin tek meşru yolu savaştır. Bu günümüz dünya şartlarında da geçerlidir.

 

Dün kafasını kesip bugün istedikleri gibi giyinsinler demekle gidenler geri gelmiyor. Şu saçma savunmaya da bak. Neymiş? Sarık takan herkes üfürükçülük yapıyormuş. Kim demiş? Bak aynı mantıkla ben ne diyeceğim bakalım tepkin ne olacak?

 

"Önüne gelen orospu gibi, fahişe gibi mini etek giyemez.

Mini eteğin giyildiği yer genelevler, kerhanelerdir.

Bunları sokakta-çarşıda giyenin niyeti farklı demektir. Cinsellik sömürüsü, seks bezirganlığı, insanların zaaflarından-hastalıklarından-başlarındaki belalardan nemalanmaya çalışmak, onların dertlerine bir dert daha katmak bu tür modern kılıklı bedevi teşhirci sapıklarla doluyordu. Orospuluk, fahişelik, teşhircilik, toplumun başındaki en büyük belalardan biriydi."

 

Ben de bu sebeplerden dekolteyi yasaklayıp tüm kadınları burkaya sokmayı hedefliyorum. Nasıl hoşuna gidiyor mu? Daha ister misin?

 

Kadınların ağızlarına çakıl taşı koymak olsa olsa mezhebcilerin görüşü olabilir, geneli ilgilendirmez. Müslüman kadının erkeklerle konuşması değil, "kırıtarak" konuşması yasaktır.

Link to comment
Share on other sites

Tansiyonun yükselmesin d@rbe. :)

Gözleri görmeyen adamın yanında durduğu için karısını ikaz edenin hastalık derecesinde kıskanç olduğunu söylemişsem, kaygılanma. Peygamber efendine hasta demiş değilim. Çünkü tüm bu zırvalar uydurmadır. Hasta kişiliklerin kendilerini haklı kılmak için kanıt olarak peygamberi öne sürmeye kalkışmalarıdır.

 

Eminim sen gözleri görmeyen birinin yanında eşini kıskanmazsın.

Yine eminim sen 8-10 yaşındaki kızını dedesi yaşında biriyle evlenmeye zorlamaz hatta böyle bir taleple geleni ahlaksız sapık diye kovarsın.

Ve yine eminim sen, seni ya da çocuğunu köle yapacak bir düzeni lanetlersin.

 

Ayrıca ben bütün sarıklı cübbelileri sahtekar olarak nitelendirmiş değilim. Ama üfürükçü-büyücü bütün sahtekarlar onların kılığında milleti dolandırıyor.

 

Gerici-yobazlara ders vermek isteyen, sokaktaki sakallıya ya da türbanlıya gitmesin. Yanılır yoksa, ders vereyim derken ders alabilir.

Orospu becermek isteyen de sokaktaki mini etekliye değil, geneleve gitsin. Becermek isterken becerilir yoksa. :D

Link to comment
Share on other sites

Hadislerin uydurma olduğu meselesi ayrı bir meseledir ancak orada kıskançlıktan öte bir emir vardır. Gözleri haramdan sakındırma emri vardır. Bu kuru bir kıskançlık olsaydı peygamber Ali'ye birinci bakıştan sorumlu değilsin ancak ikincisinden sorumlusun gibisinden birşey demezdi. Gözleri görmeyen bir adamdan eşimi kıskanacak değilim ancak eşimin gözlerini de haramdan sakındırmam gerekir. Eğer yanıma görmeyen bir kadın gelirse eşimin de beni o kadına bakmaktan sakındırması hakkı vardır. Bu konuda kadın-erkek eşittir. Bak gördün mü eşitlik de varmış. Dersen ki, neden kadın "çuvala sokulurcasına" örtülürken erkek de aynı derece örtülmüyor? Derim ki, erkek vücudunun kadın vücudu kadar çekici olup olmadığını sana sorarım.

 

Ben yaşa bakmam. Nasıl ki akıl yaşta değil başta ise, cinsel olgunluk da yaşta değil bünyededir. Sen yaşadığın soğuk iklimde dişiler geç olgunlaşıyor diye onlarla daha geç yaşta evlenebilir, cinsel ilişkiye girebilirsin ama biliyorsun dünya sadece senin yaşadığın yerden ibaret değildir. Senin oralarda 18 yaşında cinselliğe hazır olunuyorsa başka yerlerde 8 yaşında cinselliğe hazır olunabiliyor. 10 yaşında ve daha da erken yaşta doğum yapan kadınlar var. Sadece İslam'a düşmanlık olsun diye var olan gerçekleri inkar edip sübyancılık demek art niyetten başka birşey değildir. Bunların en büyük sebeblerinden biri, insanların 18 yaş sınırına şartlandırılmış olmalarıdır. Ben cinselliğe hazır olmayan bir kızla da evlenebilirim, kızımı da evlendirebilirim. Cinselliğe hazır olduğu zaman da yaşına bakmaksızın cinsel ilişkiye girebilirim.

 

Beni köle yapmaya çalışan düzenleri zaten lanetliyorum. Benim istemediğim halde üzerime tahakküm etmeye çalışan, emreden, keyfince yasaklarımı serbest bırakan, serbestlerimi yasaklayan sistemleri, sahte ilahları lanetliyorum. Sen böyle özelliklere sahip sahte ilahları; devletleri, kanunları lanetlemiyor musun? Onların her çıkardığı kanunlara karşı zincirlerini zorlamıyor musun? Yoksa köleliğe dünden razı olup kendi kelepçelerini, prangalarını kendin mi takıyorsun? En azından kelime-i tevhid'in "la ilahe" ifadesini söyleyebiliyor musun? Söyleyebiliyorsan gerçekten de ateistsin demektir.

Link to comment
Share on other sites

  • 4 hafta sonra...
d@rbe 611, yaratanin yasa koydugunu ve onun adaletli oldugu varsayimi uzerinden gidiyorsunuz ama bu sizin inanciniz, bir muslumana gore seriat yasalari en iyisi, diger dinlere inananlari neden Kuran'a gore yonetmek isteidiginiz konusunda nasil ikna edeceksiniz? Inanmayanlari ne yapacaksiniz? Ya da inanip da practice etmek istemeyenleri? Laik sistem herkesin hakkini koruyor. Bu devirde bunu tartismak bile cok aci.
Link to comment
Share on other sites

Merhaba denizbahar,

 

Diğer dinlere inanan ve/ya inanmayan tüm insanların, "Neden yönetim Kur'an'a göre olmalıdır?" şeklinde sorduğu ortak sorunun cevabı açıktır:

 

"Çünkü Kur'an Allah katındandır."

 

Laik sistemin herkesin hakkını koruduğu iddianız ise tam bir fiyasko; çok talihsiz bir açıklama olmuş. Bence o cümlenizi tekrar bir gözden geçirmenizde yarar vardır.

Link to comment
Share on other sites

Merhaba denizbahar,

 

Diğer dinlere inanan ve/ya inanmayan tüm insanların, "Neden yönetim Kur'an'a göre olmalıdır?" şeklinde sorduğu ortak sorunun cevabı açıktır:

 

"Çünkü Kur'an Allah katındandır."

 

Laik sistemin herkesin hakkını koruduğu iddianız ise tam bir fiyasko; çok talihsiz bir açıklama olmuş. Bence o cümlenizi tekrar bir gözden geçirmenizde yarar vardır.

 

Kanıtı olmayan bilgiyi burda kanıt olarak gösterme.Ben Allahın varlığına ve birliğine Muhammedin kulu ve elçisi olduğuna inanıyorum ama Maddeyle metafiziği anlamaya çalışan zihniyete kurşun atsan raslantı der. Bu nedenle onların aradığı kanıtlar bu kurallar içinde olmadığından nekadar kurandan örnek veririsen ver onlar ancak metafiziksel kanıtlar olur.

Link to comment
Share on other sites

Kanıtı olmayan bilgiyi burda kanıt olarak gösterme.Ben Allahın varlığına ve birliğine Muhammedin kulu ve elçisi olduğuna inanıyorum ama Maddeyle metafiziği anlamaya çalışan zihniyete kurşun atsan raslantı der. Bu nedenle onların aradığı kanıtlar bu kurallar içinde olmadığından nekadar kurandan örnek veririsen ver onlar ancak metafiziksel kanıtlar olur.

[/quote

 

Kaniti olmayan bilgiyi burda kanit gosteme cumlesine katiliyorum. Digerlerine sadece muslumanlar inaniyor, ayrica aradiginiz kanitlar Kuran'da yok.

Link to comment
Share on other sites

Merhaba denizbahar,

 

Diğer dinlere inanan ve/ya inanmayan tüm insanların, "Neden yönetim Kur'an'a göre olmalıdır?" şeklinde sorduğu ortak sorunun cevabı açıktır:

 

"Çünkü Kur'an Allah katındandır."

 

Laik sistemin herkesin hakkını koruduğu iddianız ise tam bir fiyasko; çok talihsiz bir açıklama olmuş. Bence o cümlenizi tekrar bir gözden geçirmenizde yarar vardır.

 

Laik sistem herkesin hakkini korur, cunku insanlari dini inancina gore yargilamaz, sen istersen gidip ibadetini yaparsin ben istersem yapmam. Yasal haklarim ise din inancindan ozgur olarak herkese esit uygulanir.

Link to comment
Share on other sites

Laik sistem herkesin hakkını korur, öyle mi?

Peki bir test edelim bakalım;

 

İmam nikahı yapmak serbest mi?

Dört kadın almak serbest mi?

18 yaş altı birisiyle nikahlanmak serbest mi?

 

Yeterli mi? Bunlar sadece nikah ile ilgili meseleler, daha neler var neler... Üstelik yukarıdaki şeylerde hiçbir ateistin ya da başka bir din/inanç mensubunun hakkı da ihlal edilmemektedir ancak devlet bunları yasaklamaktadır. Hani korunan haklar, neredeler?

Link to comment
Share on other sites

Laik sistem herkesin hakkını korur, öyle mi?

Peki bir test edelim bakalım;

 

İmam nikahı yapmak serbest mi?

Dört kadın almak serbest mi?

18 yaş altı birisiyle nikahlanmak serbest mi?

 

Yeterli mi? Bunlar sadece nikah ile ilgili meseleler, daha neler var neler... Üstelik yukarıdaki şeylerde hiçbir ateistin ya da başka bir din/inanç mensubunun hakkı da ihlal edilmemektedir ancak devlet bunları yasaklamaktadır. Hani korunan haklar, neredeler?

 

Bu saydiklarinizin hepsi, insan haklarina ve evrensel hukuka ve de bilimsel olarak insanoglunun psikolojik gelisimine ters oneriler. Dunya insanligi, inanclari, ideolojileri ve onlarin akillarinin istediklerini degil; insan ve insanligi korumak ile ilgili.

 

Bu senin saydiklarin kak degil; ustelik baskasinin hak ve ozgurlugune tecavuz etmektir.

 

Ayrica sexist, male sovenist ve erkek agirlikli yanasimlar icermektedir.

 

Simdi ben sana sorayim. Kizini imam nikahli verirmisin?

 

Kizinin evlendigi erkegin, kizinin ustune uc kadin daha almasini ister misin?

 

Kizini 18'ine varmadan evlendiri misin?

 

Ayrica kizin bunlara hak v e ozgurluk olarak karsi cikarsa ne yaparsin?

 

Bir kadinin dort erkek ile evlenmesine ne dersin?

 

Ya da soyle sorayim. Evli bir kadinin baska biri ile imam nikahina ne dersin?

 

Ya da bir kadinin 18 yas alti cinsel birlikteligine ne dersin?, sadece cinsel birliktelik, sonunda resmi ya da imam nikahi yok.

 

Bak bunlarda sexist, female sovenist disi agirlikli istemler.

Link to comment
Share on other sites

Laik sistem herkesin hakkını korur, öyle mi?

Peki bir test edelim bakalım;

 

İmam nikahı yapmak serbest mi?

Dört kadın almak serbest mi?

18 yaş altı birisiyle nikahlanmak serbest mi?

 

Yeterli mi? Bunlar sadece nikah ile ilgili meseleler, daha neler var neler... Üstelik yukarıdaki şeylerde hiçbir ateistin ya da başka bir din/inanç mensubunun hakkı da ihlal edilmemektedir ancak devlet bunları yasaklamaktadır. Hani korunan haklar, neredeler?

 

Yaparsin hic merak etme, Turkiye imam nikahlilardan, birden cok evlilik yapanlardan ve kucuk kizlarla evlenenlerden gecilmiyor. Ya da kurtarilmis bolgelere gidip orada yasabilirsin, Fatih Carsamba gibi. Ya da seriat ile yonetilen ulkelere gidebilirsin, siyasi irtica isteyebilirsin, ya da dini irtica diye bir sey varsa ondan. Hirsizlik yapilinca hapis cezasi veriliyor, el kesme yok magdur oluyoruz diyerek basvurursun mesela.

Link to comment
Share on other sites

evrensel-insan,

 

Öncelikle evrensel insan hakları, hukuku dediğin şeyler izafidir, her insana göre değişir. Bu yüzden, beni değil seni bağlar; Bana böyle şeylerle gelme. Bilimsel olarak yanlış gördüklerini de delillerle ispat etmek zorundasın. Benim saydıklarımdan hangisini uygulamak (bilimsel açıdan) namümkündür?

 

Kimsenin hakkı ihlal edilmiyor diye eklemişken, sen hangi hak ve özgürlüklerine tecavüzünden bahsediyorsun?

 

Tecavüze uğrayan hak ve özgürlükleri burada bizlere açıklamak ile yükümlüsün.

 

Mesela ben dört eş alınca senin hakkı özgürlüğüne tecavüz etmiş oluyorum. Bir de imam nikahı kıyınca hangi hakkını elinden almış oluyorum, söyle bakalım.

Link to comment
Share on other sites

evrensel-insan,

 

Öncelikle evrensel insan hakları, hukuku dediğin şeyler izafidir, her insana göre değişir. Bu yüzden, beni değil seni bağlar; Bana böyle şeylerle gelme. Bilimsel olarak yanlış gördüklerini de delillerle ispat etmek zorundasın. Benim saydıklarımdan hangisini bilimsel olarak uygulamak namümkündür?

 

Kimsenin hakkını ihlal etmiyorum diye eklemişken, sen hangi hak ve özgürlüklerine tecavüzünden bahsediyorsun?

 

Şimdi tecavüze uğrayan hak ve özgürlükleri burada bizere açıklamak ile yükümlüsün.

 

Mesela ben dört eş alınca senin hakkı özgürlüğüne tecavüz etmiş oluyorum. Bir de imam nikahı kıyınca hangi hakkını elinden almış oluyorum, söyle bakalım.

 

Dünyanın bozuk düzeninin temelinde adaletsiz paylaşım vardır.

Birileri-mutlu azınlık, herşeye fazlasıyla sahipken büyük çoğunluk asgari ihtiyaçlardan bile mahrumdur.

B.k gibi parası olmak demek; kadınları mal gibi görüp satın alabilmek demek değildir.

O yüzden istediği kadar kadın alabilmek bir özgürlük olamaz. Olsa olsa ahlaksızlık olur, densizlik olur, diğer eşlerine-çocuklarına ve yakınlarına karşı büyük saygısızlık hatta alçaklık olur.

 

Nikahın ise imamı-hocası olmaz. Nikah sözleşmedir. O sözleşme de resmidir, kanunidir. İmama, hocaya bırakılamaz. Resmi nikahı yapıldıktan sonra isterse gidip imam nikahı da yaptırabilir, papaz nikahı da.

Link to comment
Share on other sites

evrensel-insan,

 

Öncelikle evrensel insan hakları, hukuku dediğin şeyler izafidir, her insana göre değişir. Bu yüzden, beni değil seni bağlar; Bana böyle şeylerle gelme. Bilimsel olarak yanlış gördüklerini de delillerle ispat etmek zorundasın. Benim saydıklarımdan hangisini uygulamak (bilimsel açıdan) namümkündür?

 

Kimsenin hakkı ihlal edilmiyor diye eklemişken, sen hangi hak ve özgürlüklerine tecavüzünden bahsediyorsun?

 

Tecavüze uğrayan hak ve özgürlükleri burada bizlere açıklamak ile yükümlüsün.

 

Mesela ben dört eş alınca senin hakkı özgürlüğüne tecavüz etmiş oluyorum. Bir de imam nikahı kıyınca hangi hakkını elinden almış oluyorum, söyle bakalım.

 

Disi vekadin uzerine yapilmis hak ve ozgurluklerin tecavuzunden bahsediyorum. Eger yazimi dikkatli okursan bunu algilarsin.

 

Nitekim senin uzerinden sordugum sorulara da cevap verememenin nedeni budur. Kadini ezmektir, yok saymaktir, erkege peskes cekmektir, esya yerine koymaktir v.s. Iste hak ve ozgurluklere tecavuz budur.

 

Ustelik kendin ile de celisiyorsun. Hem kizini bu duruma koymaya razi olmuyorsun, hem de kadinin erkege olan ustunlugunu kabul etmiyorsun?, yalan mi?

Link to comment
Share on other sites

panteidar,

 

Resmi nikah olmalı diyorsunuz da ben nikahsız sevgileri sokaktan toplayan ahlak zabıtalarını göremiyorum ama, neden?

Kaptan nikahını da yasaklıyor musunuz? Resmi nikahı yapmayıp sadece imam nikahı yapan bir kişinin sizlere ne gibi bir zararı var? Eğer resmi nikah yaptırmamak size bir zarar veriyorsa zina (nikahsız ilişki) da zarar veriyor olmalı değil mi? Ama ben zinanın yasak olmadığını biliyorum.

 

Bok gibi parayı alınteriyle, helal yollardan kazandıktan sonra faizcinin, tefecinin, hortumcunun vs. dünyada adaletsizliğe sebeb olması, alınteri döken paralının suçu mu? Üstelik o bok gibi parası var dediğiniz adam zekat, sadak, infak yapıyorken ona böyle ithamlarda bulunmak hangi adaletliliğin ürünüdür? Dört kadın almak neden ahlaksızlık, densizlik oluyor? Kimsenin karısına-kızına taciz, tecavüz edilmiyor ve dört hanım da birbirinin kuması olmayı kabul ediyorken başkaları kim oluyor da karışabiliyor?

Link to comment
Share on other sites

evrensel-insan,

 

Neyin yanlış, neyin doğru olduğu izafidir; herkese göre değişebilir. Onu ayrıca tartışırız. Ancak önce şunda bir anlaşmaya varmamız gerekiyor;

Şimdi sen, "kendi özgür iradesi" ile herhangi bir inancı ve dini uygulamayı kendi aleyhine de olsa kabul eden birisini engeller misin? "Diyelim ki" bir kadın İslam'da ikinci sınıf muamele görüyor ve kadın da Allah'ın emridir, teslim oldum diyor ve kabul ediyor, uyguluyor ve sana da başka insanlara da bir zararı olmuyor. Sen böyle birisine engel olur musun? Hangi hakla?

Link to comment
Share on other sites

Resmi nikahı yapmayıp sadece imam nikahı yapan bir kişinin sizlere ne gibi bir zararı var?

 

Bunun zarari insan olan ve insan gibi dusunene. Kadina ve onun hak ve ozgurluklerini tanimama zarari var. Bu zararin topluma yayilma ve gelecek nesillere sicrama zarari var. Erkek kadin ayrimi zarari var. Kadinlarin kendilerine toplum icinde yer ayiramama zarari var. Kisaca sexist ve male sovenist bir dusunce ve davranis olma zarari var.

 

Ayrica konu zinayi onlemek degil; zinaya kanuni verilmesi gereken cezayi vermek. Erkeklerin uckuru yuzunden sen nasil olurda kadinin hak ve ozgurlugunu elinden alirsin? Neden erkegin uckuruna bir care oner miyorsun?

Link to comment
Share on other sites

evrensel-insan,

 

Neyin yanlış, neyin doğru olduğu izafidir; herkes göre değişebilir. Onu ayrıca tartışırız. Ancak önce şunda bir anlaşmaya varmamız gerekiyor;

Şimdi sen kendi özgür iradesiyle herhangi bir inancı ve dini uygulamayı kendi aleyhine de olsa kabul eden birisini engeller misin? "Diyelim ki" bir kadın İslam'da ikinci sınıf muamele görüyor ve kadın da Allah'ın emridir, teslim oldum diyor ve kabul ediyor, uyguluyor ve sana da başka insanlara da bir zararı olmuyor. Sen böyle birisine engel olur musun? Hangi hakla?

 

Ben neyin yanlis neyin dogru oldugunu tartismiyorum. Insan haklari, evrensel hukuk ve hak ve ozgurluklerin her turlu cinsiyet esitligini dile getiriyorum.

 

Senin aklin gibi sovenist ve sexist erkek oncelik ve agirlikli yanasmiyorum.

 

Yoksa insanoglu sadece erkekten mi olusmakta?

 

Konu benim engel olup olmamam dan ziyade, o kadina bireysel bilinci vermek ve kendi hak ve ozgurluklerini saglamasinda da her turlu yardimci olmak. Bu benim insanlik gorevim.

 

Cunku eminim o kadina kimse hak ve ozgurluklerinden bahsetmemis ustelik baski, mudahele altinda yetistirilmistir, onun varligi sadece onun erkegine aittir. Cunku kadinin senin dedigin gibi "teslim olmasi" onun varlik dogasina ters.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...