Jump to content

Çılgın Proje Saçmalığı


panteidar

Recommended Posts

Başbakan günler boyu merak edilen çılgın projesini açıkladı:

Karadeniz'den Marmara'ya kanal açacaklarmış.

 

Kanalın proje ve etüd çalışmalarının 2 yıl süreceğini söyleyen RTE, böylece İstanbul'un içinden 2 deniz geçen bir şehir olacağını söylüyor. Kanalın mahallini ve maliyetini açıklamayan RTE, kanal sayesinde İstanbul'un su sorunundan kurtulacağını iddia ediyor.

 

Ayrıca kanaldan 300.000 DWT'luk gemiler geçebilecekmiş.

Böylece Boğaziçi rahatlayacak, tehlikelerden arınacakmış.

 

Bunlar İstanbul'u mahvedecek.

Şehrin doğasıyla bu denli oynanmaz.

Maliyeti çok yüksek bir proje ama getirileri değersiz ve çok riskli.

Sanki ülkenin en önemli sorunu buymuş gibi..

Bu projenin maliyetiyle Güneydoğu'nun işsizlik sorunu çözülür yahu.

Maliyetini açıklamamasının sebebi zaten rakamın çok yüksek olmasından kaynaklanıyor.

Amacı eleştirilerin önünü kesmek.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Şu Osmanlı zihniyetinden bir türlü vazgeçemiyorlar.

Bazı tahminlere göre projenin maliyeti (8-10) milyar $ arasında.

Anadolu şehirleri viran, yıkık, hiç bir şey yapıldığı yok,

sen git İstanbul'a bir çırpıda 10 milyar $ para harca.

Halbuki Cumhuriyet gelişmeyi Anadolu'ya yönlendirmeyi amaçlamıştı

bu konuda pek başarılı olamadık galiba.

Hala Osmanlı dönemindeki gibi Anadolu dışında her yere yatırım yapma zihniyeti devam ediyor.

Ayrıca ben de gereksiz buldum.

Çılgın mılgın da değil.

Asıl çılgın proje İngiltere ve Fransa'nın ortak yapımı olan Manş Tüneli'dir.

Denizin altındaki karadan 34 km tünel sürebiliyorsan bu çılgındır.

Bunda birşey yok.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Bu Karadeniz-Marmara Kanalı projesinden birkaç yıl önce yine bahsedilmişti.

Çılgın proje dediklerinde aklıma ilk gelen oydu ama daha önce bahsettikleri için "herhalde başka bir proje tasarlıyorlar" diye düşündüm.

 

Bu proje düşüncesi ta Kanuni'ye kadar dayanır. Ama daha sonra gereksiz görülüp terkedilmiştir.

O dönem İznik gölü-Sapanca gölü ve Sakarya nehri birleştirilerek düşünülmüştü.

Mimar Sinan bile bu proje için inceleme yapmıştı.

Amaç donanmanın odun ihtiyacını karşılamaktı.

Konu 3. Murat'a geldiğinde projenin terkedilmesini emreder:

 

"Din ve devlete lâzım olur iş değildir; terkedilmesi icap eder. Halkın minnet ve meşakkat çekmesi zulüm görmesi doğru değildir; en mühim iş donanma vücuda getirmektir.

Bu zamana kadar odun nice ola geldi ise yine öyle tedarik olunur" diyerek gereksiz olduğunda karar kılar.

 

Ama Ortaçağ kafası yeniden hortlamış görünüyor. :D

 

Şimdi muhalefetden bir parti de kalkıp "Kızılırmak'la Seyhan nehrini birleştirip genişleterek Karadeniz'den Akdeniz'e kanal açacağız" derse hiç şaşmayalım. :lol:

Link to comment
Share on other sites

Bu proje fısıltı olarak yıllardır konuşuluyordu zaten.

Silivri-Gümüşyaka'ya liman, havalanı ve üniverersite planlarının temelinde bu proje yatıyormuş meğer.

 

Eğer Silivri hattına 50 metre derinliğinde-150 metre genişliğinde bir kanal açıldığı takdirde;

Tam da depremin merkezine ulaşılmış ve yapay bir fay hattı açılmış olacaktır.

Çok büyük risktir.

Ayrıca depremi de tetikleyebilir ve vereceği hasar kat kat fazla olabilir.

 

Halbuki boğaz trafiğinin risk oluşturan tek yanı geçiş yapan tankerlerdir.

Bunun çözümü basittir.

Bu tankerler sadece geceleri geçirildiği ve kılavuz kaptansız izin verilmediği sürece tehlike yaratmaz.

Link to comment
Share on other sites

Adamlar gündem belirlemeyi iyi biliyorlar valla; bu çılgın proje muhabbetini açıkladığından beri insanlarda merak oluşturdu, sonra da istediği tarihte istediği kadar bilgi verdi. Gündemi değiştirmek istedikleri anda bunu gündeme getirecekler herhalde. Sınav skandalı falan gündemin ilk sırasındaki yerini kaybetti mesela.

 

Projeyi teknik anlamda falan değerlendirmeme yetecek bilgim ise yok bu konularda; o nedenle konunun uzmanlarının yorumlarını takip ettikten sonra bir fikir oluştururum proje hakkında.

Link to comment
Share on other sites

Eğer Silivri hattına 50 metre derinliğinde-150 metre genişliğinde bir kanal açıldığı takdirde;

Tam da depremin merkezine ulaşılmış ve yapay bir fay hattı açılmış olacaktır.

Çok büyük risktir.

Ayrıca depremi de tetikleyebilir ve vereceği hasar kat kat fazla olabilir.

 

Kanalın yapıldığı noktada bildiğim kadarıyla fay hattı yok:

 

http://www.yapi.com.tr/V_Images/2010/haberler/76611_fay_hatlari.jpg

 

Kanal açmanın fay hattı oluşturacağına ya da deprem yaratacağına ilişkin herhangi bir şey okumadım geçmişte, bu iddianı destekleyecek bir makale, uzman görüşü vs. var mı?

Link to comment
Share on other sites

Kanalın yapıldığı noktada bildiğim kadarıyla fay hattı yok:

 

Kanalın yapıldığı bölgeden değil, kanalın Marmara'ya ulaştığı kısımdan söz ediyorum.

Kanalın Marmara ucu paralel fay hatlarının kırılma noktasına ulaşıyor.

Bu bölgede 3 tane aktif fay hattı var.

Bu kanal patlamanın merkezine uzanan bir çatlak gibi olacak ve zamanla İstanbul'un bu parçasını kırabilecek-boğaza yüklenip doğal yapıyı bozabilecek bir tehlike oluşturabilir.

Tabi bu konuda uzman değilim.

Ama şimdiden medyada "kanal depreme davetiye çıkarır mı?" yazılarını görünce, boşa kaygılanmadığımı görmekteyim.

Kadir Topbaş, deprem riskini hesapladıklarını söylemiş. Bunların hesabına güvenilmez.

 

http://haber.gazetevatan.com/cilgin-proje-depreme-davetiye-cikarir-mi/373778/1/Gundem

 

Ayrıca deprem riski olmasa bile getirisi olmayan bir proje. 10-15 milyar dolarlık maliyet halka değil, bu projeden nemalananlara yarayacaktır. Halbuki o para ile İstanbul'daki tüm riskli binalar yenilenebilir, deprem korkusu ortadan kalkabilirdi.

Ki çılgın proje denildiğinde aklımdan geçenlerden biri buydu. Ama deli projesi çıktı. :)

Link to comment
Share on other sites

Kanalın yapıldığı bölgeden değil, kanalın Marmara'ya ulaştığı kısımdan söz ediyorum.

Kanalın Marmara ucu paralel fay hatlarının kırılma noktasına ulaşıyor.

Bu bölgede 3 tane aktif fay hattı var.

Bu kanal patlamanın merkezine uzanan bir çatlak gibi olacak ve zamanla İstanbul'un bu parçasını kırabilecek-boğaza yüklenip doğal yapıyı bozabilecek bir tehlike oluşturabilir.

Tabi bu konuda uzman değilim.

Ama şimdiden medyada "kanal depreme davetiye çıkarır mı?" yazılarını görünce, boşa kaygılanmadığımı görmekteyim.

Kadir Topbaş, deprem riskini hesapladıklarını söylemiş. Bunların hesabına güvenilmez.

 

http://haber.gazetevatan.com/cilgin-proje-depreme-davetiye-cikarir-mi/373778/1/Gundem

 

Ayrıca deprem riski olmasa bile getirisi olmayan bir proje. 10-15 milyar dolarlık maliyet halka değil, bu projeden nemalananlara yarayacaktır. Halbuki o para ile İstanbul'daki tüm riskli binalar yenilenebilir, deprem korkusu ortadan kalkabilirdi.

Ki çılgın proje denildiğinde aklımdan geçenlerden biri buydu. Ama deli projesi çıktı. :)

 

Ordan geçecek gemilerden falan alınacak vergilerle getirisi olabilir.

Maliyeti de o kadar değildir.

Ben basit bir hesap yaptım

Sırf harfiyat için (1-1,5) milyar $ para gidiyor.

 

Uzunluk:50 000 metre

Genişlik:150 m

Derinlik:25 m

 

Kaldırılacak Toprak Hacmi : ( 50 000m )* ( 150m ) * ( 25m )= 187 500 000 m^3

 

Toprağın yoğunluğu : 2 ton/m^3 dersek ortalama

 

Harfiyat miktarı : ( 187 500 000 m^3 ) * ( 2 ton/m^3 ) = 375 000 000 ton

 

1 ton toprağı kaldırmanın maliyeti ortalama 3$

 

Toplam Harfiyat'a harcanan para = ( 375 000 000 ton ) * ( 3$/ton) = 1 125 000 000 $

 

Tabi bu sadece harfiyata harcanan para.

İşi yapacak şirketin kar oranı,

harfiyattan sonra düzeltme işleri falan

taş çatlasın 5 -8 milyar $'ı falan bulur.

 

Ama bencede gereksiz. Bu parayla kaç tane fabrika açılıp kaç kişinin işsizliği çözümlenebilirdi.

Link to comment
Share on other sites

Ordan geçecek gemilerden falan alınacak vergilerle getirisi olabilir.

Maliyeti de o kadar değildir.

Ben basit bir hesap yaptım

Sırf harfiyat için (1-1,5) milyar $ para gidiyor.

 

Uzunluk:50 000 metre

Genişlik:150 m

Derinlik:25 m

 

Kaldırılacak Toprak Hacmi : ( 50 000m )* ( 150m ) * ( 25m )= 187 500 000 m^3

 

Toprağın yoğunluğu : 2 ton/m^3 dersek ortalama

 

Harfiyat miktarı : ( 187 500 000 m^3 ) * ( 2 ton/m^3 ) = 375 000 000 ton

 

1 ton toprağı kaldırmanın maliyeti ortalama 3$

 

Toplam Harfiyat'a harcanan para = ( 375 000 000 ton ) * ( 3$/ton) = 1 125 000 000 $

 

Tabi bu sadece harfiyata harcanan para.

İşi yapacak şirketin kar oranı,

harfiyattan sonra düzeltme işleri falan

taş çatlasın 5 -8 milyar $'ı falan bulur.

 

Ama bencede gereksiz. Bu parayla kaç tane fabrika açılıp kaç kişinin işsizliği çözümlenebilirdi.

 

Terzaghi;

Kanaldan geçecek gemilerden gelen getiriyi sıfır kabul edebilirsin.

Çünkü zaten o gemiler boğazdan geçiyor.

 

Hesabına gelince çok alçaktan uçmuşsun bence.

Hafriyatın en az 5-10 misli kadar betonarme istinat duvarlarına gidecek maliyet vardır.

Toprak haliyle bırakılacak değil herhalde.

Bunun çevre düzenlemesi-yeşil alanları da köprü ve tesislerle birlikte bir o kadar tutar.

1o-15 milyar doları rahat bulur.

Yorum yapan uzmanlar da bu rakamları telaffuz ediyorlar.

Link to comment
Share on other sites

Terzaghi;

Kanaldan geçecek gemilerden gelen getiriyi sıfır kabul edebilirsin.

Çünkü zaten o gemiler boğazdan geçiyor.

 

Hesabına gelince çok alçaktan uçmuşsun bence.

Hafriyatın en az 5-10 misli kadar betonarme istinat duvarlarına gidecek maliyet vardır.

Toprak haliyle bırakılacak değil herhalde.

Bunun çevre düzenlemesi-yeşil alanları da köprü ve tesislerle birlikte bir o kadar tutar.

1o-15 milyar doları rahat bulur.

Yorum yapan uzmanlar da bu rakamları telaffuz ediyorlar.

 

Doğrudur efendim, tutabilir.

Dur bakalım daha yapabilecekler mi?

Lafla peynir gemisi yürümez.

Türk şirketleri yapamaz sanmıyorum bizde o bilgi ve beceri olduğunu

ama yabancı şirketler yapabilir.

Onlarda soyar da soyarlar.

Link to comment
Share on other sites

Çılgın Proje'ye ilk tepki: Çılgın ve gereksiz

 

Aylardır sır gibi saklanan 'Çılgın Proje'nin açıklanmasıyla birlikte ilk tepkiler de gelmeye başladı. Uzmanlar projenin 'gereksiz' olduğu görüşünde.

 

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1047544&Date=27.04.2011&CategoryID=78

Link to comment
Share on other sites

Halbuki o para ile İstanbul'daki tüm riskli binalar yenilenebilir, deprem korkusu ortadan kalkabilirdi.

Ki çılgın proje denildiğinde aklımdan geçenlerden biri buydu. Ama deli projesi çıktı. :)

 

 

Tünel kazmakla deprem riskinin artacağını düşünmüyorum şu anda, bugün bu konularda Wiki falan karıştırdım da epeyce...

 

İstanbul'u depreme hazırlamak bence de çok daha öncelikli, Japonya'daki depremin yarısı gücündeki bir deprem İstanbul'da olsa herhalde yüz binlerce insan ölür. Hani bu proje belki masrafını makul bir sürede çıkarabilir, çeşitli avantajlar getirebilir vs. şimdiden bir şey söylemek zor ama harcayacak 10-15 milyar dolar varsa bunun yatırılacağı daha önemli yerler var.

Link to comment
Share on other sites

Proje Çalıntı çıktı

 

Başbakanın açıkladığı çılgın proje meğer Ecevit'e aitmiş ve 1994 yılı belediye seçimlerinde ortaya konmuş.

 

http://www.imageupload.org/thumb/thumb_29454.jpg

 

 

http://www.milliyet.com.tr/cilgin-proje-ecevit-in-fikri-miydi-/siyaset/sondakika/27.04.2011/1383125/default.htm

 

 

Bunların alayı intihalci.

Ne olur yani kalkıp da "Merhum Ecevit'in projesini hayata geçireceğiz." demiş olsan küçülür müydün?

Asıl şimdi küçüldün..

Link to comment
Share on other sites

AKP, son dönemde CHP'nin ortaya koyduğu olumlu-olumsuz birçok proje karşısında ezildi.

Bu bir gerçek. Ahmet Altan'ına varana kadar bu itiraf edildi.

Yeni CHP'ye statükocu ya da projesiz-vizyonsuz söylemleri artık geçersiz kaldı.

Üstüne üstlük gerek ergenekon davalarında yaşanan saçmalıklar, gerekse ÖSYM sınavlarındaki rezaletler AKP'yi zor duruma düşürdü.

Ecevit'in bu projesi RTE için can simidi gibi oldu.

Hem gündemi değiştirmek hem de şaşaalı bir proje olarak ortaya koyarak CHP'nin projelerini sollamayı hesapladı.

Yapılan tantanalara değer bir proje olsa 1994'de Ecevit ortaya koyduğunda da ilgi görürdü.

Bugün gündeme oturmasının sebebi; Önce "çılgın proje" denilip günlerce sır gibi saklanması, sonra animasyonlarla büyük bir proje havası verilerek ortaya konulup AKP'lilerce ve yandaş takımınca sahte bir coşkuyla karşılanmasıdır.

 

Bu insanlar 1994'de de bu ülkedeydiler. Yine politika yapıyor, yine medyada yazıyorlardı.

Şimdi ne oldu da bu coşkuya kapıldılar?

 

Aslında bu proje AKP'nin elini zayıflatır, oyunu düşürür. Ama muhalefet bunu çok iyi işleyip, halka çok iyi anlatabilirse.

Bu proje bırakın Anadolu insanını, İstanbul'lulara bile yarar sağlamayacak bir projedir.

Sadece bu projeden iş kapanlara ve proje mahallinde arsası olanlara yarayacaktır.

Halbuki 10-15 milyar dolarla neler yapılmaz?

En başta bir büyük depremde yaşanacak facianın önüne geçilebilir, yüzbinlerce insanın yaşamı kurtarılabilir.

Ya da Güneydoğu'da işsizliği ortadan kaldıracak yatırımlar yapılabilir, terörü minimize edecek büyük bir sanayi atılımı gerçekleştirilebilir.

 

Bakalım bu proje muhalefete mi yarayacak yoksa iktidara mı?

Link to comment
Share on other sites

Basında bu konuya hiç değinilmemiş:

Bu kanalın 150 metrelik genişliği gidiş-geliş için kesinlikle yetersizdir.

Gemiler için boğaz Karadeniz'e gidiş, kanal ise Karadeniz'den geliş olarak düzenlenirse sorun olmaz.

Sadece küçük tekneler çift yönlü kullanabilir.

Aksi halde kazalar kaçınılmazdır.

300.000 DWT'luk gemi geçişlerinden söz ediliyor. Bunların uzunlukları 300-400 metre, genişlikleri 50-60 metre.

Böyle bir gemi geçerken kanalın diğer yönünü trafiğe kapatmak gerekir.

Ya da genişliği en az 250-300 metre yapmak gerekir. Ya da ortadan bariyerle sınırlamak. Bu da maliyeti çok yükseltir.

O nedenle gidişlerin boğazdan, gelişlerin kanaldan düzenlenmesi zorunludur.

 

Ayrıca gemiler kanaldan geçişe zorlanamaz. Montrö anlaşması üzerinde değişiklik gerektirir.

Yani, sadece hükümetin kararıyla olacak iş değil.

 

Kanalın akıntı durumu da bir muamma.

Büyük olasılıkla akış, Karadeniz'den Marmara'ya doğru olacaktır.

Çünkü Karadeniz'in su yüksekliği nehir akışları nedeniyle Marmara'dan 30-40 cm. daha yüksek.

Kanal akışı boğazdaki mevcut akıntıların niteliklerini de değiştirecektir.

Bu tür değişimler ekolojik yapıyı kesinlikle etkileyecektir.

Yani, doğal akışla dolup-boşalarak dengesini sağlayan bir göle-havuza, yeni bir boşaltma kanalı eklediğinizde doğal yapı bozulur, sonuçlar ise önceden kestirilemez.

Bu konuda Denizbilimci Prof. Dr. Cemal Saydam'ın olumsuz görüşleri var:

 

http://haber.sol.org...si-haberi-41958

Link to comment
Share on other sites

Hatirladigim kadariyla, Osmanli'nin Sokullu Mehmet Pasa zamaninda, karadeniz ile Hazar Golu birlestirme projesi vardi.

 

Belki biri birgun, Akdeniz ile Karadeniz'i birlestirme projesi ortaya atar.

 

Bu projenin, Ecevit'in projesi oldugunu soylememek ve sahiplenmek bir yana; ne topluma ne de farkli haklarina bir yarari yoktur.

 

Bu projeye ayrilacak maddiyat ile, Ulkenin toplumunun, saglik, konut, issizlik, yoksulluk ve aclik sorunu uzerine bir cozum getirilebilirdi.

 

Isin bir yonu de, bu projenin batinin ekonomisine yardimci olacagi.

 

Bence asil onemli olan, topluma, secmene ve demokrasiye yapilmis bir saygisizlik. AKP bu secimlerde basa gelse de, secim suresi 4 yildir ve 2015'e kadardir. Simdiden bir parti 4 sene sonrasi iktidarini nasil garanti edebilir. Ya proje tamamlanmadan, iktidar el degistirirse, o zaman ne olacak?

 

Konunun bir de Mondros Mutarekesi yonu var.

 

Bir de komplo teorisi soyleyeyim. Istermisiniz, bu ada olacak parcada; bir Istanbul Vatikan'i kurulsun. Sonucta toprak satilmiyor mu?

 

Konunun tabi ki, doga ve deprem yonu de ayri bir sorun. Deprem ile yasayan Istanbul'da hem depremi tetikleyecek bir doga degistirimi, hem de harcanacak paranin, depreme dayanikli konutlar yapilmasina harcanmamasi da, ayri bir sorun.

 

Nereden bakilirsa bakilsin, bu proje adindan da anlasilacagi uzre, cilgin bir projedir.

 

Bir de bu projeye uyan bir atasozumuzu hatirlatalim. "Ayrani yok icmeye, tahtaravan ile gider si.maya."

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Hong Kong'un nufus yoğunluğu 6480/km2

New York'un 10,630/km2

Londra'nın 4,807/km2

Istanbul'un 2,392/km2

 

Demek ki daha genişleyebilirmiş. Ayrıca Istanbul devletin vergisinin yarısını karşılıyor. Üretimin yarısı burada yapılıyor. İhracatın yarıdan çoğu burada yapılıyor. Istanbul'a yapılan yatırım Türkiye'ye yapılan yatırım demek.

Hem 1.4 milyar bekleme masrafı ödüyorlar. Onlar masraflarının bir kısmını devlete ödeyerek kanaldan geçebilirler. 10, 15 yılda yatırılan para çıkar.

Ayrıca orada şantiyeler kurulacak. 100.000'lerce insan doğrudan-dolaylı iş sahibi olacak. Devlet arazilerine inşa edilen yapılardan devletin karı da cabası. İstanbul'a katacağı estetik de cabası..

Istanbul'dan arazi karşılığı oralarda yaşayacaklar ve de çarpık kentleşmenin azaltılması da başka bir iyi yanı.

Link to comment
Share on other sites

Bu arada komplo teorileri zaten "yok devenin pabucu" dedirtmezse, komplo teorisi olmaz. Cunku, gunumuzdeki, olanlari algilayamayanlar, onlara komplo teorisi dediklerinden, olasi komplo teorisini zaten akillari almaz.

 

evrensel-insan

 

Düşünmeyi bilen bir insan komplo teorilerine itibar etmez. Komplo teorisini ciddiye alacak akıla akıl demek de doğru olmaz bence. Bu zihniyetin bir üst modeli kafayı Yahudilere, UFO'lara, masonlara vs. takan, uzaylılar beyinlerini okumasın diye kafalarına alüminyum folyo saran tipler zaten.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Astur;

 

Düşünmeyi bilen bir insan komplo teorilerine itibar etmez. Astur-

 

Benim itibar ettigim gibi bir algiyi, neye dayanarak cikardin?, o zaten ironik bir cumleydi.

 

Ben bana gozlem veren uzerine dusunce uretirim. Oyuzden de aklin ideolojik inancsal dogru sinirlarina takilmam.

 

Aklimi sadece kendim icin kullanirim, gozlemsel dusunce uretimi icin degil.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Kardeş..

Bu öyle çarpma bölme işleriyle hesaplanacak bir iş değil. Öyle olsaydı parasal işlerini sokaktaki bi adama verirlerdi. Milyon tane parametresi var bu tarz işlerin..

 

Biliyoruz senden öğrenecek değiliz.

Sadece harfiyatı hesapladım.

Betonu var, köprüsü var, çevre düzenlemesi var,

karı var, sigortası var, amortismanı var

var oğlu var ama hepsi çarpma bölmeyle hesaplanır.

Önemli olan dört işlemi mantıklı kullanmaktır.

Bunu da değil sokaktaki adam

senin gibi bin tane cahil bile yapamaz.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...