Jump to content

MEDENİYET NEDİR?


berguzar

Recommended Posts

Uygarlık veya medeniyet, bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder.

Diye bir tanım yapmış ansiklopedik bilgiler.

 

Ben şimdi size başka bir şeyler ile ne kadar medeni olduğumuzu göstereceğim.

 

Küreselleşen dünyada temizlik adına olmadık şeyler ürettik. Bunlardan birisi kağıt. Kağıt gerçekten insanlığın gelişmesinde, bilgi aktarımında çok aktif roller oynamıştır. İnsanlık, toprağı işlemeyle başlayan geliştirdiği mülkiyetçilik sürecinde zapt ettiği, kuşattığı, fetih ettiği yerlerdeki kağıda yazılı kaynakları çoğunlukla yok etmiştir. Çünkü üstüne kendi bildiğini yazacak, kendini tarihe mal edecek, kendini kutsayacak, kendini dürüstlüğün ve erdemin timsali göstererek gücüne güç, toprağına toprak, putuna put katacaktı. Nitekim öyle de yaptı. Kağıdın icadından önce insan bilgi aktarımını taşın üstüne kazıyarak, çeşitli yöntemlerle elde ettiği papirüs dediğimiz şeyleri kullanarak aktardı. Ve bu belgeler doğa olayları sonucu çok fazla yok olamıyordu.

 

 

Ama bugün gelinen noktada kağıt, yazıya dökmenin dışında bir çok alanda kullanılır oldu. Kağıt havlu ve tuvalet kağıtları ile dünyamızda kimbilir hergün kaç ağacı katlediyoruz. Yada insanın insana duyduğu güvensizlik sonucu kopyalama yöntemini kullanarak kaç kağıdı israf ediyoruz. Halbuki emin olunan bireyler olabilseydik, güven sorunu yaşamazdık gibime geliyor.

 

İnsanın akciğerleri olmadan nasıl yaşaması mümkün değil ise, ekolojik sistem için bitki örtüsü o kadar zorunludur. Ve bunlardan dolayı insan bugün bilim ve teknolojide çok ileride gibi görünebilir, ötelerdeki galaksileri keşfedebilir ama insanın bunları yapabilmesi için her şeyden önce oksijene, yani yaşamaya ihtiyacı vardır. Kendimizi kendi ellerimizle öldürüyoruz. Buyurun size medeniyet!!!

 

***

Örtünme yine insanlık tarihi kadar eskidir diye bir cümle kurmak isterim ama emin değilim.  O yüzden yakın tarihten bir şeylere bakarak başka bir açıdan ne kadar medeniyiz ona bakalım diyorum.

 

İnsan iki cinstir. Kadın ve erkek. Bunlar insan ırkına mensup birbirlerini tamamlarlar ve biri olmadan üremenin olamayacağı hepimizce malumdur. Ve yine üreme olması için her iki cinsin birbirini cezp etmesi gerekir. Lakin bugün insanlık öyle bir hal almıştır ki, annemiz, kızımız ve kızkardeşimiz dışında; yada babamız, oğlumuz ve erkek kardeşimiz dışında herkes herkesin gözünde cazibe timsalidir. İnsanı insan yapan, iki kişinin arasındaki gönül kapısının tek anahtarı olan duyguyu almışlar ve insanı üremekten öte zevkine köle olmuş bir topluluk sürüsü haline getirmişlerdir. Kimler? Yukarıda saydığımız putlar ve put üreticileri küreselci sömürücüler. Giyimin türlü türlüsü üretilmiştir, boy boyu üretilmiştir, renk rengi üretilmiştir ve ne yazıkki buna paralel ahlakın da bu kadar gelişgenlik göstereceğinin aksine, ahlak bir o kadar geriye gitmiştir.

 

Bakalım şu Afrikalı kadınlara:

 

Neredeyse yarı çıplaklar. Göğüsleri dışarıda. Bunlar beyaz derili adam için cazibe unsuru değil midir? Ya da bu topluluğun erkekleri erkek değil midir eşlerini ulu orta böyle gezdirirler?

 

Ya da oradaki insanlar, cinselliğin iki kişinin arasındaki en özel, en güzel ve en üretken duygu olduğunu internet olmayan, sinema olmayan, cep telefonu olmayan velhasıl iletişimin bize göre sıfır noktasında olduğu coğrafyada insan olmayı becerebilmiş ender insanlar mıdır? Sanki öyle gibi duruyorlar.

 

Bizler bu kadar örtünürken, insan kimliğimize örtünmeyle ilgili ters orantılı sıfatlar yüklüyorsak medeniyetten bahsedemeyiz, uygarlıktan bahsedemeyiz.

Ve ben birgün insanlığın bizim ilkel diye küçümsediğimiz sisteme geri dönmek zorunda kalacağını, kaybettiği insanlığını küçümsediği geçmişinde arayacağını çok iyi biliyorum. Çünkü onu orada yitirdi, yitirdiği yerden de bulup çıkarmak onun boynunun en şerefli borcudur.

 

Bana göre uygarlık yada medeniyet: İnsanların bir arada yaşarken birbirlerini düşündükleri, birbirleri için çalışıp çabaladıkları, bu benim hakkım diye baktığı olguların diğerinin de hakkı olduğunu hayata geçirmektir. Aynı dünyada yaşadığı canlıların da hayat hakkının en az kendi hakları kadar olduğunun farkına varmaktır. İhitayacı dışında eldeki nimeti israf etmemektir. Gelişme adına başkalarını kandırmamaktır. Kısaca adam (adem) olabilmektir.

 

Öznesi insan olan herkese mahsus selam ederim.

 

 

 

Selamlar...

Sevgiler...

Saygılar...

  • Like 6
Link to comment
Share on other sites

Medeniyetin ana sorunu; insanoglu teknik ve bilim olarak gelistikce, olan insan temeli ve insanlik ozunun her gelisimde geriye gittigidir.

 

Yani 100 yil onceki insanoglu, dusunce ve davranis olarak,bugunku insanoglundan daha insanliga yakindir.

 

Oyuzden medeniyet,insanogluna teknik ve bilgi sagliyor olabilir ama; bu insanoglunun insanligi ile insanlasmaya ulasmasi ile ters orantilidir.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Medeniyetin ana sorunu; insanoglu teknik ve bilim olarak gelistikce, olan insan temeli ve insanlik ozunun her gelisimde geriye gittigidir.

 

Yani 100 yil onceki insanoglu, dusunce ve davranis olarak,bugunku insanoglundan daha insanliga yakindir.

 

Oyuzden medeniyet,insanogluna teknik ve bilgi sagliyor olabilir ama; bu insanoglunun insanligi ile insanlasmaya ulasmasi ile ters orantilidir.

 

evrensel-insan

 

İnsanın 'özü' diye bir şeyden bahsedilebilebilir belki, ama senin kastettiğin şekilde bir 'öz' olduğu düşüncesi bence sorunlu. İnsanlık tarihinde bir noktadan kafamıza göre bir kesit alıp, buna insanlık adını verip daha sonraki insan düşünce ve eylemlerini 'sapma' olarak değerlendirmenin akla yatkın bir yanı yok. 100 yıl önceki insanoğlu (hangi insanoğlu?) neden bugünkünden daha yakın ki insanlığa?

Link to comment
Share on other sites

Saygideger astur;

 

ama senin kastettiğin şekilde bir 'öz' olduğu düşüncesi bence sorunlu.-astur-

 

Istersen, once "benim kastettigim sekilde bir oz" un ne oldugunu acikla, ondan sonra devam edelim.

 

Cunku, kastedilen oz degil; insanoglunun, insan oldugunun bilinc ve farkindaligidir.

 

Bu bilinc ve farkindaliga, teknik ve bilimin gelismesi degil; insanoglunun kendisini, aklini ve yaptiklarini sorgulamasi yardimci olur.

 

En azindan 100 yil once, insanoglu baska bir ulkeye havadan ve denizden saldirirken, bunun bir saldiri oldugunun bilinc ve farkindaydi. Bugun emperyalist zihniyet sayesinde, bunun bir "demokrasi hareketi" oldugunu zannediyor.

 

Yine 100 yil once dunyada, daha belirgin bir esitlik, adalet, insanlik hak, hukuk v.s. anlayisi vardi. Bugun ise "guclu olan kazaniyor."

 

Yine eskiden insanoglu bir teknik ve bilimsel gelismeyi, insanoglu aleyhine degfil; lehine kullaniyordu. Bugun bir atom bombasini insanlarin uzerine hic dusunmeden atiyor.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Sayın evrensel-insan,

 

Güçlü olan her zaman kazanıyordu ama son dönemde artık teknolojinin de nimetlerini kullanarak beyin yıkama becerilerini kat kat arttırdılar.

 

Bugün medyaya sahip olan herşeyi istediği gibi kontrol ediyor.

 

Gizlemek istediği şeyleri gizliyor, gündemde tutmak istediği konuları gündemde tutuyor.

 

Halkın kafasını meşgul eden konuları, gündem maddelerini tespit ediyor ve kontrol ediyor.

 

Medeniyet bizi bir yandan eski insanlara göre daha bilgili yaparken, bir yandan da beyinlerimizi uyuşturdu, bazı bakımlardan bizi daha cahil yaptı.

 

Popüler kültürün ve medyanın köleleri haline geldik.

Link to comment
Share on other sites

Başlık yazısında da belirtildiği gibi, medeniyet ürünü bazı şeyler, ilginç bir şekilde insanlığımızı, medeniyetimizi köreltti.

 

Dünyanın öbür ucunda acı çekenleri, aç kalanları, ağlayanları, film izler gibi izler hale geldik. Video oyunları ve hollywood filmlerinin kurduğu sanal ve yapay gerçekliklerle, televizyonda haberlerde izlediğimiz gerçeklerin arasındaki farkları göremez hale geldik. Hepsini aynı kefeye koyar olduk.

 

Haber bülteni bitip, biz olayları artık görmemeye başlayınca, o olayların devamı da kesiliyor, ortadan kalkıyor zannettik.

 

İnsanlar eskiden birbirine karşı daha duyarlıydı. Çünkü çekilen acıları olsun, başka şeyleri olsun, kendi gözleriyle görüyorlar, bizzat tecrübe ediyorlardı. Fiziksel olarak yakınında bulunmadıkları şeylerden ise haberleri olmuyordu elbette ama en azından diğerlerini daha doğru, daha gerçekçi değerlendirebiliyorlardı.

 

Şimdi herşeye karşı duyarsızlaştık. Uzakları bize gösteren teknoloji, bizi oralara yakınlaştıracağına, bizi yakınımızda olanlardan uzaklaştırdı.

 

Bugünün medeni insanı, geçmişin insanına ve günümüzde o ilkel dediğimiz insanlara göre ne derece medenidir, tartışılır.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger mantik;

 

Dediklerine, bir birey olarak; aynen katiliyorum.

 

Oyuzden de emperyalist zihniyetin,m gelismis toplumlarinin bireylerini dusunmeyen birer robot ve gelismekte olan ulkelerin vatandaslarini da, emir eri bir cemaat toplumu yapmak istemesi de bundan.

 

Asil amac, tek merkezli, tek dusunce ve davranis yayimli, ortacag dunyasi. Bunun icin zaten, beyinler, ya inancsal, ideolojik vaatlerle, ya da; teknigin her turlu sanal dunyasi ile, uyusturulmak isteniyor. Insanogluna, sanal dunya hakimiyeti verilerek, gercek dunya bir yerde sanallastiriliyor.

 

Medya da uc gun olaylar veriliyor, sanki ondan sonra olaylar bitmis gibi, konu kapaniyor. Mesela, Libya'daki saldirilar hala devam ettigi halde, o ilk gunlerdeki haber verimi artik yok. Sanki orada hersey sut-liman olmus gibi.

 

Aslinda olan, batida vicdanin (benim algimda vicdan, kendine ve baskasina zarar vermemek demek), tamamen rafa kaldirildigi ve doguda da, vicdanin duygu ile somuruldugu bir bireyci akilcilik hakim.

 

Bu da, batinin aklinin, dogunun duygusuna her zaman ustun geldigini gosteriyor. Korelmis vicdan, duyguyu somurerek, ideoloji ve inancla her turlu vicdan yokluguna yonleniyor.

 

Iste bu yuzden de ben; insanoglunun zihinsel insanlasmasi icin, aklin sinirlarini belirleyen,her turlu ayrimci ve cikarci, inanc ve ideolojiyi vicdan adina sorgulamasini ve en azindan kendi biri ve turunun varliginin bilincine ve farkina varmasini oneriyorum.

 

Sonucta insanoglunu ayrimci ve cikarci ideolojik ve inancsal her turlu deger savasina surukleyen, yine insanoglunun kendisidir.

 

Oyuzden medeniyet bizlere, insanoglunun yurekler acisi durumunu, sanki bir filmmis, ya da dogalmis gibi seyrettiriyor. Insanligi, bireyci akilciliga ve insanogluna oldurtmek, bugun medeniyetin siari olmus durumda.

 

Tum gucleri yenecek tek guc, beynin zihinsel gucudur. Yeterki, bu zihin insan ve insanlik icin dusunce ve davranis uretsin.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

En azindan 100 yil once, insanoglu baska bir ulkeye havadan ve denizden saldirirken, bunun bir saldiri oldugunun bilinc ve farkindaydi. Bugun emperyalist zihniyet sayesinde, bunun bir "demokrasi hareketi" oldugunu zannediyor.

 

Yine 100 yil once dunyada, daha belirgin bir esitlik, adalet, insanlik hak, hukuk v.s. anlayisi vardi. Bugun ise "guclu olan kazaniyor."

 

Yine eskiden insanoglu bir teknik ve bilimsel gelismeyi, insanoglu aleyhine degfil; lehine kullaniyordu. Bugun bir atom bombasini insanlarin uzerine hic dusunmeden atiyor.

 

evrensel-insan

 

100 yıl önce dediğin dönem 1910'lar oluyor. Dünyanın kaçta kaçının Batı sömürgesi olduğunu, 1. Dünya Savaşı'nı, kullanılan kimyasal silahları, ölen milyonlarca insanı vs. nasıl görmezden gelebiliyorsunuz ki? O dönemde savaş suçlarının tanımları, insan hakları evrensel bildirgesi tarzı metinler, universal suffrage vs. vardı da haberimiz mi yok? Dediğim gibi, tarihe nesnel bir biçimde değil kafanıza göre bakıyorsunuz, keyfinize göre resimden kesitler alıp istediğiniz tarz kolajlar yapıyorsunuz. 100 yıl öncenin dünyası yansıttığınız gibi bir yer değildi.

 

Bu arada son atom bombası atılalı 60 küsür sene oldu. Bugün?!

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Astur;

 

Turkce de bir kullanim vardir "herseyi dun gibi hatirliyorum" ve "yarin sen de evleneceksin."

 

Buradaki dun ve yarin, kullanimlari zamansal dun ve yarin dan ziyade, gelecek ve gecmis anlamindaki kullanimlardir.

 

Oyuzden benim kullandigim 100 yil da, bir cesit "modern dunya" oncesi, hani su C. Chaplin'in isledigi "modern Dunya" varya; iste onun oncesi. yani, yasam henuz sehirlesmemisken.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Astur;

 

Turkce de bir kullanim vardir "herseyi dun gibi hatirliyorum" ve "yarin sen de evleneceksin."

 

Buradaki dun ve yarin, kullanimlari zamansal dun ve yarin dan ziyade, gelecek ve gecmis anlamindaki kullanimlardir.

 

Oyuzden benim kullandigim 100 yil da, bir cesit "modern dunya" oncesi, hani su C. Chaplin'in isledigi "modern Dunya" varya; iste onun oncesi. yani, yasam henuz sehirlesmemisken.

 

evrensel-insan

 

Zamanın izafiliği olayını bir tarafımızla anlayalım diyorsun yani, peki. Tabii tarihin aktığı tek bir yön yoktur, Roma dönemindeki şehirleşme kavimler göç edince büyük oranda ortadan kalkmıştı Avrupa'da mesela, Moğol işgalleri ile aynısı İslam dünyasında yaşandı; o açıdan hangi dönemden bahsediyorsan açıkça yazsan iyi olur. Sen yaz, ben o dönemden senin kafandaki keyfi "insanlık" tanımına sığmayacak bir dünya şeyi listelerim zaten.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Astur;

 

Sen yaz, ben o dönemden senin kafandaki keyfi "insanlık" tanımına sığmayacak bir dünya şeyi listelerim zaten.-Astur-

 

Hic zahmet etme. Ya hic yazilarimi okumadin, ya da okuduklarini algilayamadin.

 

Insanoglu tarihinin hic bir doneminde dogal zihniyetinden dolayi, hic bir zaman insanlasacak bilinc ve farkindaliga zihniyetinin dusunce ve davranisi, duzen ve sistemi ve her turlu soyutlamasi temelinde, zaten ulasamamistir.

 

Ama ne varki, her teknik ve bilim alaninda atladigi cagda da insanlasmaya yaklasmak yerine, ondan uzaklasmistir. Cunku insanlasmak bilim ve teknik degil; numenal temelli bilinc ve farkindalik gerektirir. Bu da ancak, insanoglunun ona verilen her turlu degerin ve aklinin inandigi dogrusunun insanlasmaya yonelik sorgulamasi ile mumkundur.

 

Bak sana C. Chaplin'in o meshur "Modern Times" inin ilk bolumunu veriyorum. Hepsi 9 bolum, bildigim kadariyla ingilizcen var, o yuzden filmi algilarsin.

 

http://www.youtube.c...feature=related

 

INSANLASAMAMAK

 

Herseyden once "insanlasamamak" tamamen insanoglu turu ve birine ait bir sorundur.

 

Bu sorunun temeli maddesel/nesnel degil; dusunsel/ozneldir. Yani insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, onun bir soyutlamasi ve bu soyutlamasinin evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyis sorunudur.

 

Bu soyutlama daki insanlasamama sorunu, insanoglunun tum kurgusal (felsefe, bilim ve din) verileri, degerleri ve tabularinin getirdigi; sabitlik, sahiplik, kesinlik icerikli sorgulanmazlari, on kabulluleri icin gecerlidir.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, ona dogumdan itibaren giydirilen, dogal zihiyet ve dogal ego elbisesidir.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bu elbisenin bilimsellik ve dogallik kisvesi altinda vucudun ayrilmaz bir parcasi yapilmis olmasi ve boyunduruktur.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, evrensel aynilikta yapilanan ve isleme konan koken ve temellerinin, insasnoglu turunu ayirici, bolucu, kutuplastirici bir icerige sahip olmasidir. Her ayrimin ve ayrimciliginin cikara, guce ve otoriteye dayanmasidir.

 

Insanoglu turu ve birini insanlastirmayan bu zihniyet, bilincalti bir yonlendirim ve yaptirim urunudur. Bir insanoglu turu ve biri disi, nesnel/oznel guc arama ve bu guce kendini teslim etme, ona karsi kendini caresiz kilma urunudur.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bu insandisi ve insanlikdisi etik ve metafizik yonlendirim ve yaptirimlarin; insanoglu turu ve birinin varligini yok sayma, gale almama, onemsememenin verdigi yasami harcatma, cikar ve ayrimcilik degerleri temelinde kullanma ve yasamin disindaki herseyi yasamin onune koyma urunudur.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, evrensel ayni kokenin temelleri arasi ideolojik inancsal dogruluklarin "benimki dogru" savasidir, tartismasidir.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamayi, yaratilissal, tanrisal, inancsal, dogrusal, ideolojik, mistik, doga ustu ve dunya otesi icerikli, spekulatif ve epistemoloji ustu icerikli, guya bilimsel ve inancsal teoriler, tezler, hipotezlerdir.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, dogal zihniyetin dogal egosunun temeli akilciligin, bencilligi, bananeciligi, bireyciligi, sadece kendi/cikari v.s. icin, herseyin mubahligi, akilciligin kendine emir kulu, kole aramasi, akilciligin teslim alma/olma icerigi ve akilcilik ufkunun tursellige ulasamamasi ve bir olarak kalmasi urunudur.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilimsel olamamak, bilimsel metod kullanamamak, bilime inanci, inanca bilimi katarak bilim ve bilimselligi, inancsalligin dogruluguna peskes cekmek ve yamamak urunudur.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, nihilizm hicciliginin ve yukumsuzlugunun, emperyalist zihniyetin tanriyi oynamasinin, kutuplar ustu bir akilcilik ile kutuplari biribiriyle savastirabilmesinin ve kutbun birbirine zit her iki ucunu da beslemesi ve desteklemesi, kendisini de bir koruyucu/kollayici hakem pozisyonunda gosterebilmesinin bir urunudur.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilgisizligin, bilincsizligin,farkindasizligin, verilene ya harfiyen uymanin, ya da karsi olmanin, kendini kendi kendini kandirarak insanlik adina bir goreve yuklenildigine ideolojik olarak inandirilan dogrunun urunudur.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamasi, akla gelen her turlu insanlikdisi olgunun, siddetin, iskencenin, cinayetin, katliamin, vahsetin, kinin, nefretin, acligin, yoklugun, savaslarin, ustunlugun, ayrimciliginin ustunlugunu dile getirmenin, her turlu ideolojik iktidar ugruna, yalanin, dolanin, kandirmacanin, vicdansizligin v.s. urunudur.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilimi ve dogalligi cikar icin kullanimin, toplumlari ve birleri dusundurtmemenin, robotlastirmanin, cemaatlestirmenin, onlari insandisi guclere ideolojik, teolojik, dini, teleolojik, mistik, spekulatif, doga ustu ve dunya otesilik kurgulara teslim edisin bir urunudur.

 

Yani, insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, insanoglu turunun bolunmez, mustakil parcasi birinin kendi kendini kendi iradesiyle, sorgulamamasinin, degerlendirmemesinin, insanlasmanin yolunu bulamamasinin, aksine; kolaya kacip, bilincaltinin yonlendirim ve yaptirimlarina teslim olmasinin, kendi birini ve turunu algilayamamasinin, bilinclenememesinin, rahatsizlik duymamasinin, zarar gordugunun bilinc ve farkinda olamamasinin sorunudur.

 

Kisaca, insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, kendi soyutlamasinin her turlu sorununu algilayamamasinin ve turun biri olarak insan temelli tursel bir DEVRIMI, SOYUTLAMASI UZERINDE GERCEKLESTIREMEMESININ bir urunudur.

 

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasinin, sorunu da cozumude soyutlamada yatmakta, evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyisin koken ve temellerini algilamakta ve TEMELLERDEN DEGIL; KOKTEN BASLAYAN BIR DEVRIMDE YATMAKTADIR.

 

Insanoglu turu ve birini insanlastirmayan soyutlamasinin insanlastirilmasi, ancak birinin kendinden baslayan kokten devrimi ile mumkundur.

 

Bence, bu mesaji okuyan her yazar arkadasin; kendinden baslayarak "ben neden insanlasamiyorum?" sorusunu ve "benim insanlasmam nedir ve bunu nasil gerceklestirebilirim?" sorusunu ve de kendinin insanlasmasini onleyen ve ona dogumdan itibaren verilen her soyutlamanin, soyut ve somut temellerini kendi algisi, rahatsizligi, gordugu zarar temelinde ele almasi ve sorgulamasi, bu SOYUTLAMA DEVRIMI icin, esastir.

 

Tabi, bu insanlasamamaktan rahatsizlik duyanlar ve zarar gorenler icin gecerlidir. Boyle bir sorunu oldugunu dusunmeyen, insandisi ve insanlikdisi bir degere zihniyetini teslim etmis beyinler icin, ya icinde bulundugu duzeyde, kendini adadigi ideolojik inancsal dogrusunun savasimini vermek, ya bananecilik, ya da yasanan bir mutluluk v.s. bilinc altinin hissettirdikleridir.

 

Oyuzden duzeyi, ideolojik inancsal dogrusu ne olursa ve hangi konuda olursa olsun, sorun rahatsizlik yasamayan bir beyin icin, bu mesaj algilanmaya musait degildir.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Hic zahmet etme. Ya hic yazilarimi okumadin, ya da okuduklarini algilayamadin.

 

Insanoglu tarihinin hic bir doneminde dogal zihniyetinden dolayi, hic bir zaman insanlasacak bilinc ve farkindaliga zihniyetinin dusunce ve davranisi, duzen ve sistemi ve her turlu soyutlamasi temelinde, zaten ulasamamistir.

 

Ama ne varki, her teknik ve bilim alaninda atladigi cagda da insanlasmaya yaklasmak yerine, ondan uzaklasmistir. Cunku insanlasmak bilim ve teknik degil; numenal temelli bilinc ve farkindalik gerektirir. Bu da ancak, insanoglunun ona verilen her turlu degerin ve aklinin inandigi dogrusunun insanlasmaya yonelik sorgulamasi ile mumkundur.

 

Senin yazdıklarını anlamak zor valla evrensel-insan; benim senin kendi yazdıklarını anladığın konusunda bile şüphelerim var.

 

İnsanlık tarihi boyunca insanların asla insanlaşamadıkları gibi bir iddiayı ciddiye almak pek kolay değil. Bu insanlaşma dediğin şey anlattıklarına bakılırsa henüz gerçekleşmemiş, ama sen bir şekilde bu kavramın ve de karşılığının ne olduğunun farkındasın, hatta bu sayede insanlaşma dediğin şeye yaklaşıp uzaklaşıldığını dahi anlayabiliyorsun. Tabii senin dışında kimse insanlaşma kavramından ne anlaşılması gerektiğini bilemiyor.

 

Seninle yazıştığımda aklıma bu resim geliyor:

 

http://i.qkme.me/135q.jpg

 

O açıdan bana müsaade.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger astur;

 

Senin yazdıklarını anlamak zor valla evrensel-insan; benim senin kendi yazdıklarını anladığın konusunda bile şüphelerim var.-Astur-

 

Istersen algilamaya, yukaridaki kendi icinde celisen cumlenden basliyabilirsin.

 

 

Aslinda cok basit. Yukaridaki "insanlasamamak" yazisini algiladiysan, onun disi zaten insanlasabilmektir.

 

Yalniz insanlasabilmek, sadece bilinc ve farkindalik degil; simdiye kadar dogumdan itibaren verilen, tum degerleri ve tabulari; aklin ideolojik inancsal sinirlarini asabilecek bir dusunce uretimi, kisaca sinirsiz ve ozgur dusuncenin ne oldugunu algiliyabilmek gerekir.

 

Cunku bilincaltinin zorlamasiyla, degisen aklin dogrulari bunun icin yeterli degildir. Onemli olan, dusunceye bir ...e goreyi vermek ve insanoglunun soyutlamasi temelli degerlerden birini secmek,sabitlemek ve savunmak yerine; insanoglunun kendisini temel almak gerekir.

 

Bu arada benim zor anlasilir olmamin yaninda, senin de anlamaya yonelik olman gerekir. Bu da anlasilmayan yerlerin, neden anlasilmadiginin sorulmasi, yada sorgulanmasi ile mumkundur.

 

Sonucta, ideolojileri de, inanclari da, dogrulari da yaratan ve ortaya atan insanogludur. Oyuzden sorun detayda degil; detayi veren kaynaktadir.

 

Ilistirdigin resimlerde bile, karsitlardan kurtulamamis, dusunceye ozne vermis, karsitlari veren kaynagi bulamamissin.

 

Bu temelde de, algilamak icin ayni dili konusmak yetmez. Aklin her turlu anlama sinirindan da arinmis olmak gerekir.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Saygideger astur;

 

Senin yazdıklarını anlamak zor valla evrensel-insan; benim senin kendi yazdıklarını anladığın konusunda bile şüphelerim var.-Astur-

 

Istersen algilamaya, yukaridaki kendi icinde celisen cumlenden basliyabilirsin.

 

Kendince alıntıladığın (ki bence forumlarda senin kadar zaman geçiren birinin alıntı tuşunu kullanmayı öğrenmesinde de fayda var) cümlemde herhangi bir çelişki yok. Yazdığın şeyler büyük çoğunlukla anlamsız, durum böyle olunca ben ve diğer pek çok kişi dediklerini anlamıyor, yazdıklarından kendinin de pek bir şey anlamıyor olman da son derece olası gibi.

 

Şöyle bir internet efsanesi vardır bak:

 

http://cache.ohinternet.com/images/b/ba/Harbfeadtuegwtdlml_4chan.jpg

 

Ben "Have you ever been as far as even considered go want to do look more like?" gibi pek çok anlamsız cümleyle karşılaşıyorum senin yazılarında.

 

İnsanlığın tarih boyunca içinde bulunduğunu iddia ettiğin bir durumdan uzaklaşmak nasıl insanlaşmak olabilir?!

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Astur;

 

Senin ile kisisel yazisacak degilim. Oyuzden dile gelen dusuncelere karsi, destek, katki v.s. dusuncen varsa diler getir.

 

Bu arada, benim dile getirdiklerimi zaten anliyamazsin, ama; algilamak istersen algilarsin, bu da senin bilecegin bir is.

 

Ayrica, mesajlarinda sadece kendi adina konus, baskalarindan bahsetme. Herkesin kendi algisi var.

 

Anlamak, bir seyi kendi aklinin inandigi dogrularla, inanilan dogruya oturtmak demektir. Oturmazsa, anlasilmaz zaten, sadece dogruya uymadigi icin, karsi cikilir. Ya da senin yaptigin gibi, kisisellige cekilir ve elestirilir.

 

Algilamak ise, dile gelen dusuncenin dile geldigi gibi, vermek istedigini ideolojik inancsal dogru ile mukayese etmeden ve yazarin verdigi gibi, almaktir.

 

Yani "bu yazida, yazar bunu soyluyor, ya da bu yazida yazar, ne demek istiyor?" icerikli, yazarin dile getirdigini algilamaktir.

 

Zaten algilanamazsa; geriye senin yaptigin gibi, ustelik dusunce de degil; yazara yonelinir.

 

Daha once de soyledigim gibi, dile gelen dusunceler; senin ideolojik inancsal dogrularina uygun degildir.

 

Bu da algilamak istenirse, algilayacak olanin kendi aklinin bu sinirlarini sorgulamasi anlamina gelir. Eee, tabi bu da caba, dusunce ister; aklin inandigi dogrularda, direnmek, onlari savunmak ve sahiplenmek degil.

 

Umarim, bu yazilanlari algilamaya calisirsin, anlamaya degil.

 

Benim, hic bir kimsenin dile getirdigi dusuncelerine karsi boyle bir sorunum yok. Senin boyle bir sorunun varsa, bu sorunu ancak sen cozersin.

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Astur;

 

Senin ile kisisel yazisacak degilim. Oyuzden dile gelen dusuncelere karsi, destek, katki v.s. dusuncen varsa diler getir.

 

 

İnsanlığın tarih boyunca içinde bulunduğunu iddia ettiğin bir durumdan uzaklaşmak nasıl insanlaşmak olabilir?!

Link to comment
Share on other sites

Saygideger astur;

 

İnsanlığın tarih boyunca içinde bulunduğunu iddia ettiğin bir durumdan uzaklaşmak nasıl insanlaşmak olabilir?!-Astur-

 

Cok basit; Eskiden hukuki, kanuni, adaletli yargiladigin bir kisiyi, ya da ulkeler arasi diplomasi ile cozdugun sorunu; bugun kendi kanunlarinla, ozel mahkemelerinle yargilarsan ve diplomasi yerine kendi kendine gucune guvenip, saldiri karari alirsan; insanliktan uzaklasmis olursun.

 

Bilimi ve teknigi, silah ve oldurme amaci olarak kullanirsan; insanliktan uzaklasmis olursun.

 

Silah satmak icin, savas cikarirsan; insanliktan uzaklasmis olursun.

 

Parasi yok diye, bir hastayi tedavi etmezsen; insanliktan uzaklasmis olursun.

 

Esini, hayat sigortasi ugruna oldurtursen, insanliktan uzaklasmis olursun.

 

Insanoglunun emegine, sanatina, eserine v.s. "onu yik" emri verirsen, insanliktan uzaklasmis olursun.

 

Goruldugu gibi, yukaridaki ornekler; teknik ve bilim gelistikce insanoglunun, insanliktan uzaklastigini gosterir.

 

Insanoglu turu ve birini, yine insanoglu boyle bir iliskiye sokmazsa; insanoglunu, dolayisi ile insanligi one cikariyor demektir.

 

insanoglunun dusuncesinde, her ne olursa olsun; kendi turu ve birinden daha degerli kildigi bir olgu, fenomen, deger, veri varsa; bu insanlasmaktan, dusunce ve davranis olarak, uzaklasmaktir.

 

Senin en onemli degerin, ya da en cok deger verdigin, nedir?

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Cok basit; Eskiden hukuki, kanuni, adaletli yargiladigin bir kisiyi, ya da ulkeler arasi diplomasi ile cozdugun sorunu; bugun kendi kanunlarinla, ozel mahkemelerinle yargilarsan ve diplomasi yerine kendi kendine gucune guvenip, saldiri karari alirsan; insanliktan uzaklasmis olursun.

 

Bilimi ve teknigi, silah ve oldurme amaci olarak kullanirsan; insanliktan uzaklasmis olursun.

 

...

 

 

Burada saydığın eylemlerin hepsi yine insani, ve de yalnızca insana özgü davranışlar. Diplomasiyi saldırıdan daha insani yapan nedir?

 

Goruldugu gibi, yukaridaki ornekler; teknik ve bilim gelistikce insanoglunun, insanliktan uzaklastigini gosterir.

 

Göstermez. Tarihin teknik ve bilimin şimdikinden çok daha geri olduğu dönemlerden yukarıdakine benzer yüzlerce örnek getirebilirim. Senin söylediklerin "nerede eski ramazanlar..." geyiğine benziyor.

 

Senin en onemli degerin, ya da en cok deger verdigin, nedir?

 

Konuyla alakası?

Link to comment
Share on other sites

Burada saydığın eylemlerin hepsi yine insani, ve de yalnızca insana özgü davranışlar. Diplomasiyi saldırıdan daha insani yapan nedir?

 

Bir insanoglunun digerini oldurmesi; insani mi hayvani mi?

 

Insan neden oldurur/ hayvan neden oldurur (oldurmek), farki nedir?

 

Diplomaside, saldiri yoktur.

 

Insani ile hayvani farki nedir?

 

Konuyla alakası?

 

Dile getirdigin dusunceyi algilamak.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Bir insanoglunun digerini oldurmesi; insani mi hayvani mi?

 

Insan neden oldurur/ hayvan neden oldurur (oldurmek), farki nedir?

 

Diplomaside, saldiri yoktur.

 

Insani ile hayvani farki nedir?

 

Bir insanın bir diğer insanı öldürmesi insanidir elbette. İnsanlar da hayvanlar da pek çok sebepten ötürü öldürürler. Bu kendini savunma amacıyla olur, kıskançlıktan olur, mirasa konmak için olur; olur da olur...

 

Diplomasi demişsin de...Clausewitz'in şu sözünü duymuş muydun?

 

"War is not merely a political act, but also a political instrument, a continuation of political relations, a carrying out of the same by other means,"

 

İnsani ile hayvani arasında ayrım yapabileceğimiz şeyler matematik kullanmak, ateş yakmak vb. şeyler. Diğer hayvanlarda olmayan, sadece insanda olan şeyler yani.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Astur;

 

Bir insanın bir diğer insanı öldürmesi insanidir elbette.-Astur-

 

Diger yazdiklarina gecmeden "bir insanin,baska bir insani;cikar, guc, yetki, kanun, deger, ideoloji, inanc v.s. farkindan dolayi oldurmesinin" nasil bir insaniyet tasidigini izah edebilir misin?

 

Cunku algiladigim senin izahinin, hayvani oze dayanan bir insanoglu uygulamasi oldugudur. Yani insanlasamamis bir beyine sahip olma konusu.

 

evrensel-insan

  • Like 3
Link to comment
Share on other sites

Saygideger Astur;

 

Diger yazdiklarina gecmeden "bir insanin,baska bir insani;cikar, guc, yetki, kanun, deger, ideoloji, inanc v.s. farkindan dolayi oldurmesinin" nasil bir insaniyet tasidigini izah edebilir misin?

 

Cunku algiladigim senin izahinin, hayvani oze dayanan bir insanoglu uygulamasi oldugudur. Yani insanlasamamis bir beyine sahip olma konusu.

 

evrensel-insan

 

Yetki, kanun, ideoloji, inanç vb. şeyler zaten diğer hayvan ve bitkilerde olmayan, sadece insana ait şeyler. İnsan dışında hiçbir canlı ideoloji farkı yüzünden öldürmez. O açıdan insani diyorum.

 

Hani bu durumu ahlâki olarak yanlış bulabilirsin, ben de buluyorum, ama bunlar insani değildir demek saçmalamak oluyor. İşimize gelen, beğendiğimiz şeylere insani, gerisine hayvani demek son derece anlamsız bir çaba olur.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Astur;

 

Eee, dogrudur. InsanOGLU'nun, insan'dan farkini zihniyet, dusunce ve davranis olarak farklilastiramayan beyinler icin, dogrudur.

 

Birde, dogaldir. Cunku bu dogallik insanoglunun her turlu ayrimci, cikarci zihniyetine uyum saglar.

 

Ne yapalim, herkes insan olamaz, bazilari da insanoglu olarak kalir. Yaptiklari insanlikdisi uygulamalari da "bu dogaldir" ile ozdeslestirerek te bahaneleriyle tatmin olurlar.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Tam ömür törpüsüsün evrensel yav... Ben olayın normatif kısmını tartışmıyorum, sadece bu eylemlerin insan eylemi olduğunun altını çiziyorum, yaptığın keyfi sınıflandırmanın da anlamsızlığını ortaya koyuyorum.
Link to comment
Share on other sites

Saygideger Astur;

 

Ben olayın normatif kısmını tartışmıyorum, sadece bu eylemlerin insan eylemi olduğunun altını çiziyorum, yaptığın keyfi sınıflandırmanın da anlamsızlığını ortaya koyuyorum. -Astur-

 

Bende insan ile insanoglu arasindaki zihinsel farktan bahsediyorum ve insanoglunun, insan ile hayvan arasi bir zihinsel gecis formu oldugunu soyluiyorum.

 

Senin bu "keyfi" dedigin, 1994 ten beri yapilan her turlu, sorgulama, arastirma, irdeleme, nedenselleme, gozlemleme, bilgilenme, birikim kazanma, bilinclenme ve farkina varmanin bir urunudur.

 

Tabi ki, boyle bir cabasi olmayanlar icinde, "keyfi" gelebilir. Cunku, ortada bir sorun algisi varsa, uzerinde sorgulama yapilir. Yoksa da sorgulama yoktur.

 

Sorgulama olmamasinin da en buyuk temeli, aklin kendini dogru olarak inandirdigi, ideolojiler ve degerlerdir. Akil bunlar ile mutlu ise ve bunlara sahipleniyorsa da, zaten sorun yoktur.

 

Sorun, aklin bu inandigi dogrulardan bilinc alti rahatsiz olmasi ile baslar ve bu bilince cikar. Ayni senin, din konusunda yaptigin gibi.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Sign in

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...