alpinçayırı Posted June 11 Report Share Posted June 11 İster türbanlı olsun ister haç kolyeli ister peyotlu; kısacası dindoş bir hakime asla güvenmem çünkü bu hukukun tarafsızlık ilkesine terstir. Hele hele "tövbe ederek şirk dışındaki bütün günahların Tanrı tarafından affedileceği" gibi vahşi, pis ve ahlaksız bir zihniyete asla güvenmem çünkü dindar birisi tarafsız olamaz.. Kısacası türbanlı hakime asla güvenmem, ateist hakime sonuna kadar güvenirim. Din ve ahlak, farklı kavramlardır. Dinsiz ahlağı ahlaksız dine milyon kez tercih ederim.. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kovulmuş Üye Posted June 11 Report Share Posted June 11 Bununla ilgili yakın zamanda sağlık konusunda da bir tartışma çıkmıştı. Ancak araptapar siyasal islamcı trollerin saldırısı ile tartışma örtüldü. Sorun şuydu , bir psikoloğun hastanın karşısına dini sembolle çıkması doğrumudur. Başörtüsü , haç yada her ne halt ise , hepsi hastayı etkilemek için kullanılan probaganda malzemesine dönüşür. Doktorun dini inancı ne olursa olsun dini sembolünü asla bilimsel argumana dönüştürmemelidir. Bu tarafsızlık ilkesine aykırıdır. Bir doktor dini ile çelişen her konuda, vardır bir hikmet diyerek dinini savunmaya kalkacaktır. Üstelik hiçbir delil olmamasına rağmen sadece kendi öyle hissettiği için yada kendisine çocukluktan öyle dayatıldığı için... Ben Türkiye'de ateist yada dindar farketmez hakime de doktora da çok güvenmem çünkü insanlar bu ülkede kötü . 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Posted June 11 Report Share Posted June 11 Mevcut anayasanın hükümlerine riayet edildiği müddetçe kimin hangi kılıkta olduğu önemli değildir. Önemli olan anayasal ilkelere sadık kalınıp kalınmadığıdır. Ayrıca anayasa hükümleri herkese eşit mesafede olmalı, ayrımcılık yapmamalı ve elbette din işlerini devlet işlerinden tamamen ayırmalı (laiklik ilkesi). Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mantılı Posted June 11 Report Share Posted June 11 Bir genelleme yapmak gerekirse politikacı içeri girerken ayağa kalkan, karşısında el pençe divan duran hakime güvenmem. Onun dışında Türkiye'de yakından tanımıyorsam kimseye güvenmem, ne yazık ki böyle. Biraz klişe olacak ama hayat tecrübesi dediğin şey yediğin kazıkların bileşkesi gerçekten. Az kazık yemedik zamanında güvendiğimiz insanlardan. Türban konusunda ise ikilemdeyim. Inançtan ziyade tarafını belli etmek için takan çok. Bu da işime gelmiyor değil. Bilmem anlatabildim mi... Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountSign in
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now