Jump to content

İnanca saygı duyulmaz !


@LpEr

Recommended Posts

Çünkü tek kesinliği olan o.-AB-

 

Yukaridaki ifade bilim disidir ve bir inanctir.

 

Bilimin yanlislanabilirlik ilkesi vardir, bilimde ve bilimsellikte, kesinlik, mutlaklik, sabit v.s. bulunmaz.

 

Bugun, bilimsdeki tum axiomlar, postulatlar, belgitler v.s. ler, yani sorgulanmaz on kabuller bile sorgulanmaktadir.

 

Iste tam da bu nedenden epistemolojik gerceklik, gozlem ile degisken, ve yanlislanabilir olmaktadir.

 

E.Kant tarihte ilk defa fenomeni ortaya koyarken, bilimin alanini belirlemis, ama; numeni (cognitive science) tanriya bahsetmekle en buyuk hatayi yapmistir.

 

Cunku numen, bir fenomen olan insanoglunun beyninin hareketidir.

 

Numen ozelligi ve yetisi olan tek canli turu de epistemolojik bir gerceklik olarak ve henuz alternatifsiz olarak insanoglu turu ve biridir.

 

Classik ve ontolojiye dayanan bilim ve bilimsellik, epistemoloji ile son bulmustur.

 

Bugun bilim, ontolojik degil; epistemolojiktir.

 

Tum bilimsellik ve bilimsel metodda, epistemolojiktir.

 

Iste E.Kant'in fenomen olarak bilimin alanini belirlemesi, tarihi olarak bilimsellik ile inancsalligin farklilastigi noktadir ve bugun, numen inancsalligi da, cognitive science eliyle bilimsellige donusturulmus ve mimarinin tanri degil; insanoglu oldugunu ortaya koymustur.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Yukaridaki ifade bilim disidir ve bir inanctir.

 

Bilimin yanlislanabilirlik ilkesi vardir, bilimde ve bilimsellikte, kesinlik, mutlaklik, sabit v.s. bulunmaz.

 

Bugun, bilimsdeki tum axiomlar, postulatlar, belgitler v.s. ler, yani sorgulanmaz on kabuller bile sorgulanmaktadir.

 

Anlaşılıyor niyetin.

Bunlar senin bahsettiğin şekilde olmuyor canım. (sen yanlış yönlere ve boyutlara çekiyorsun)

 

2'nin yarısı her zaman 1 olacaktır.

 

Yukarıdaki ifadelerin gösteriyor içindeki dogmatik yapıyı.

Link to comment
Share on other sites

Senin ifadelerinde beyninin ve bilginin, bilincinin cag disinda kaldigini ve 19. yuzyilda demir attigini gosteriyor.

 

evrensel-insan

 

Çağ içindekiler ve çağ dışındakiler.

Kesin bilgi ve kesinlik belirtemeyen herife bakın siz :)

İş tartışmaya gelince kesin şeylerden bahsediyor.

 

 

Ben senle daha fazla muhabbet etmeyeceğim.

 

Sana 2 tavsiyem olacak.

 

1- Ateizmi bir kez daha oku ve öğren

2- Materyalizmi tüm boyutlarıyla anlamaya çalış.

 

Sen gerçekten rahatsız bir bilinçsin.

 

Bu mesaja cevap yazmayabilirsin artık çünkü ignore listesine ekledim seni.

Yani yazdığın mesajı görmeyeceğim.

Link to comment
Share on other sites

Bu mesaja cevap yazmayabilirsin artık çünkü ignore listesine ekledim seni.

Yani yazdığın mesajı görmeyeceğim.-Ateist Bakis;

 

Sen istedigin kadar kacmaya calis,dusunce gelir seni yasam ve iliskilerinde bulur.

 

Natüralizm iki farklı felsefik görüşte incelenir:

 

Yöntemsel natüralizm (veya bilimsel natüralizm) ki bu epistemoloji üzerine yoğunlaşır: "Dünya üzerinde güvenilir bilgiyi edinmenin yöntemleri nelerdir?". Metafizik ve dini inançtan bağımsız, özellikle "bilgi" edinmenin pratik yöntemleriyle ilgili epistemolojik bir bakış açısıdır. Buna göre varsayımların doğal neden ve olaylara göre açıklanıp test edilmesi gerekir.[1] Gözlemlenebilir eylemlerin açıklamaları yalnızca doğal nedenlerle ilişkilendirildikleri sürece pratik ve faydalı olur (mesela "kesin işleyişler" buna örnektir, ama "şüpheli mucizeler" değil). Yöntemsel natüralizm modern bilimin temel prensibidir. Bazı filozoflar bu düşünceyi daha da genişleterek yöntemsel natüralizmin felsefenin de temel prensibi olduğunu söylemişlerdir. Bu bakış açısına göre bilim ve felsefe bir bütündür. W.V. Quine, George Santayana ve diğer bazı filozoflar da bu düşünceyi desteklemişlerdir.

 

Metafizik natüralizm, (veya ontolojik natüralizm veya felsefik natüralizm) ontoloji üzerine yoğunlaşır: Bu bakış açısı daha çok varoluş ile alakalıdır: var olan nedir ve var olmayan nedir? Natüralizm "tabiat vardır ve bütün temel doğrular tabiatın doğrularıdır."[2] metafiziki pozisyonuna sahiptir.-Alinti-

 

http://tr.wikipedia....ralizm_(felsefe)

 

Bilimsel yöntem, en basit haliyle aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

 

1.Evrendeki bir fenomenin gözlemlenmesi

2.Bu fenomene dair, gözlemler ile tutarlı, ancak kesin olmayan, hipotez adında deneysel bir açıklama getirilmesi

3.Hipotezin tahminlerde bulunmak için kullanılması

4.Tahminlerin deneylerle veya ek gözlemlerle test edilmesi ve sonuçlar ışığında hipotezde gerekli değişikliklerin yapılması

5.(3) ve (4) numaralı adımların hipotez ve deney arasında tutarsızlık kalmayana kadar tekrarlanması-Alinti-

 

http://tr.wikipedia....sel_y%C3%B6ntem

 

 

Okuda ogren, belki cag disi kalmaktan, inanclara takilip,bilim ve bilimsellikten sapmaktan ve inancsal bili yerine bilimsel bilime yonelmekten nasibini alirsin.

 

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

  • 2 sene sonra...

Hangi inancmis o?

Mesela, herkesin intihar etmesi gerektiğini söyleyen bir inanca saygı duyulmaz.

 

Kişilerin inançları kullanarak birbirini yok etmeye çalışması ile inançların gerçekten bunu içerip içermediği arasındaki farkın farkına varılamazsa bu dediğim zaten anlaşılamaz. Tartışmalı olan, bilimsel temelde bir ortak kabul oluşturması gerekliliği bulunan kişilerin sahip olduğu inançların yok ediciliğinin bulunup bulunmadığıdır.

 

Yok edici bir inancı olduğu bilimsel temelde ortak kabul oluşturmuş bir inanca sahip olan kişilere de elbette saygı duyulmaz.

Link to comment
Share on other sites

Mesela, herkesin intihar etmesi gerektiğini söyleyen bir inanca saygı duyulmaz.

 

Kişilerin inançları kullanarak birbirini yok etmeye çalışması ile inançların gerçekten bunu içerip içermediği arasındaki farkın farkına varılamazsa bu dediğim zaten anlaşılamaz. Tartışmalı olan, bilimsel temelde bir ortak kabul oluşturması gerekliliği bulunan kişilerin sahip olduğu inançların yok ediciliğinin bulunup bulunmadığıdır.

 

Yok edici bir inancı olduğu bilimsel temelde ortak kabul oluşturmuş bir inanca sahip olan kişilere de elbette saygı duyulmaz.

O yuzden mi savaslar suruyor ve insanoglu katiliyor. O yuzden mi teroristler var intihar bombacilari var, bunun adi "kaybet kaybet" politikasidir.

Link to comment
Share on other sites

O yuzden mi savaslar suruyor ve insanoglu katiliyor. O yuzden mi teroristler var intihar bombacilari var, bunun adi "kaybet kaybet" politikasidir.

Günümüzde Emperyalizmin itici gücü ve kaynağı din değildir, Çok Uluslu Şirketlerdir, Kapitalizmdir. Din ve Etnisite farklılıkları emperyalizm tarafından ayrıştırma aracı olarak kışkırtılır, kullanılır, savaşlar bu temelde çıkarılır.

 

İntihar bombacıların ( El-Kaide ) Mezhebi Selefiyye ( Vahabilik )dir. Bu mezhep, 1.Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Egemenliğine karşı da kullanılmıştır.

 

Bu marjinal mezhebin Kuran yorumu diğer Mezheplerde yoktur.

Link to comment
Share on other sites

Günümüzde Emperyalizmin itici gücü ve kaynağı din değildir, Çok Uluslu Şirketlerdir, Kapitalizmdir. Din ve Etnisite farklılıkları emperyalizm tarafından ayrıştırma aracı olarak kışkırtılır, kullanılır, savaşlar bu temelde çıkarılır.

 

İntihar bombacıların ( El-Kaide ) Mezhebi Selefiyye ( Vahabilik )dir. Bu mezhep, 1.Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Egemenliğine karşı da kullanılmıştır.

 

Bu marjinal mezhebin Kuran yorumu diğer Mezheplerde yoktur.

Zaten olamaz. Onlerin tek bir ideolojileri vardir, o da corefaithe mahkum edilmis toplumlari ayni etik degerde birbirine dusurmek ve bir biri ile savastirmak. 

 

Bu etik deger ister din ister milli ister ahlak ister ne temelde olursa olsun fark etmez. Cunku amac iki tarafin biribirini yok etmesive e gucsuz birakmasidir. O yuzden her iki tarafi da destekler. Ya da cikarina ters duseni desteklemez ve diger kanadi her turlu destekleyerek onun ustune surer.

Link to comment
Share on other sites

Bu etik deger ister din ister milli ister ahlak ister ne temelde olursa olsun fark etmez.

İşte böyle diye, eğer insanlığa zararlı olduğu bilimsel temelde ortak bir kabul oluşturmamışsa, Milliyete de, Ahlaka da saygı duymamak diye bir şey olmadığı gibi, Dine de saygı duymamak olmaz.

 

Önemli olan bir kavramın insanlığa zararlı olduğunun bilimsel temelde ortak bir kabulle tescillenmesidir.

 

Mesela Nazilerin Millet anlayışı insanlığa zararlıdır ve onu savunana saygı duyulamayacağı gibi, ona da saygı duyulmaz.

 

Veya El-Kaidenin, Selefiyyenin, Vahabilerin İslam anlayışı da insanlığa zararlıdır ve onu savunana saygı duyulamayacağı gibi, ona da saygı duyulmaz.

Link to comment
Share on other sites

İşte böyle diye, eğer insanlığa zararlı olduğu bilimsel temelde ortak bir kabul oluşturmamışsa, Milliyete de, Ahlaka da saygı duymamak diye bir şey olmadığı gibi, Dine de saygı duymamak olmaz.

 

Önemli olan bir kavramın insanlığa zararlı olduğunun bilimsel temelde ortak bir kabulle tescillenmesidir.

 

Mesela Nazilerin Millet anlayışı insanlığa zararlıdır ve onu savunana saygı duyulamayacağı gibi, ona da saygı duyulmaz.

 

Veya El-Kaidenin, Selefiyyenin, Vahabilerin İslam anlayışı da insanlığa zararlıdır ve onu savunana saygı duyulamayacağı gibi, ona da saygı duyulmaz.

Tabi ki olmaz, yeterki siyasi vesayet haline hic bir sosyo-etik deger tek uze toplumu zorlama olarak getirilmesin ve devlet tum farklari antiayrimci olarak kucaklasin.

 

Iste ancak ozgur birey devletinde bu mumkundur. Siyasi bir devlette mumkun degildir.

Link to comment
Share on other sites

Tabi ki olmaz, yeterki siyasi vesayet haline hic bir sosyo-etik deger tek uze toplumu zorlama olarak getirilmesin ve devlet tum farklari antiayrimci olarak kucaklasin.

 

Iste ancak ozgur birey devletinde bu mumkundur. Siyasi bir devlette mumkun degildir.

 

Dinin amacı zaten bireyin de toplumun da sosyal yapısını dizayn etmek(zorlamak) için değil mi? Bu durumda bireyin özgür olması, mümkün mü?

 

"Sizden olmayanı" diye başlayan bir dinle/inançla anti ayrımcılık mümkün mü?

Link to comment
Share on other sites

Dinin amacı zaten bireyin de toplumun da sosyal yapısını dizayn etmek(zorlamak) için değil mi? Bu durumda bireyin özgür olması, mümkün mü?

 

"Sizden olmayanı" diye başlayan bir dinle/inançla anti ayrımcılık mümkün mü?

Dini bir devlette tabi ki degil, SSCB gibi yasaklamak da cozum degil. Demekki devlet her turlu cagdas ve hak ve ozgurlukler temelinde bir egitim verecek ve bireyde dini uygulamasini sadece kendi icin yapacak.

 

Bireyin ozgurlugu ile serbestligi farklidir. Bunu ben daha once acikladim. Cagimiz ozgur bireyler cagidir ve serbest bireyler henuz dunyanin her yerinde elin parmaklari kadar azdir.

 

Iste buradaki ozgur buirey, devletin ona ne yapmak olmak v.s. istedigini hak olarak tanimasi ve baskasina da mudahele etmesinin onlemesidir.

 

Mumkun degil. Antiayrimcilik her seyden once senin baskalarindan farkinin ve baskalariunin senden farkinin ve herkesin biribirinden farkinin farklarinin algilanmasidir. Iste bu algi, her bir farkin her bir farki icsellestirmesi ve farklarin farklari ile birlikte bir arada yasayabilmesidir.

 

Mesela "sen turk degilsin/sen kudsun" degil, "ben kurdum" diyenin farkini algilamak ve sen de kendini ne olarak lanse ediyorsan o farkin ile birlikte ve de senin farkini degilde baska farki tasiyan kurd ile birlite yasamak.

 

Fark iki turlu algilanir, ayrim ve birlestirim.

 

Buradaki sorun farkin onculugunde bunun yapilmasidir.

 

Halbuki ya farklari fark olarak ayirirsin, ya dafarklari farklari ile birlikte tutarsin.

Link to comment
Share on other sites

Tabi ki olmaz, yeterki siyasi vesayet haline hic bir sosyo-etik deger tek uze toplumu zorlama olarak getirilmesin ve devlet tum farklari antiayrimci olarak kucaklasin.

.

Yalnız şu var. Şeriat Devleti kuran şeriatçılara saygı duymamak ile İslama saygı duymamak farklıdır. Eğer İslam kesinlikle Şeriatı zorunlu tutuyorsa, ona da saygı duyulmaz. İşte burada anlayış farkları devreye girer. Yani, aslında saygı duyulması konusu farklı anlayışlar arasındaki seçime bağlıdır.

Link to comment
Share on other sites

.

Yalnız şu var. Şeriat Devleti kuran şeriatçılara saygı duymamak ile İslama saygı duymamak farklıdır. Eğer İslam kesinlikle Şeriatı zorunlu tutuyorsa, ona da saygı duyulmaz. İşte burada anlayış farkları devreye girer. Yani, aslında saygı duyulması konusu farklı anlayışlar arasındaki seçime bağlıdır.

Tabiki cunku seriat insanoglu uzerinde uygulanan ve her turlu yasam dahil kisinin hak ve ozgurlugunu elinden alan bir algi sistemidir.

 

Buna toreleri ya da kan davasini da ornek olarak verebiliriz. Cunku bu tore ya da ka davasi ya da seriat bunyesindeki bir kisi, zaten bu corefaithlerin getirdigi kurallarin disina cikamaz ve cikarsa da cezalandirilir.

 

Burada gerci cezalandirilmadan ziyade, toplumsal baski gundemdedir, yani "ben toplumun yuzune nasil bakarim, kanim yerde kaldi, namusum kirlendi" v.s. seklinde.

Link to comment
Share on other sites

.

Eğer İslamda Şeriat zorunlu ise, İslama saygı duyulmaz. Yani zorunlu olduğunu anlayanların dinine saygı duyulmaz. Böyle anlamayanların dinine saygı duyulur.

Islam dinini sadece islamiin ve imaninn sartlarini kendisi uygulayana onun kisiligi adina saygi duyulur.

 

Yani kisi, oruc tutar namaz kilar zekat verir allah'a meleklerine inasnir v.s. bu onun degerleridir ve butun bunlar onun hak ve ozgurlugudur.

 

Hukuk ise insanliga zarar vermemek icin vardir. Islamin kanunlari insanliga zarar verir, o yuzden de bu kanunlara saygi duyulmaz. Ustelik cag disidir.

Link to comment
Share on other sites

Islamin kanunlari insanliga zarar verir, o yuzden de bu kanunlara saygi duyulmaz. Ustelik cag disidir.

.

Bir Müslümanın bu kanunları devlete taşıması gerektiğinin İslama göre zorunlu olması konusu tartışmalıdır. Dolayısıyla, böyle bir zorunluluğun olmadığını söyleyen İslam anlayışı ile diğeri arasında fark vardır. 

 

O nedenle, yalnızca inanan ve uygulayana değil, eğer şeriatçı değilse o anlayışa da saygı duyulabilir.

 

Şeriatçı İslama saygı duyulmaz.

 

Şeriatçı Olmayan İslama saygı duyulur.

Link to comment
Share on other sites

.

Bir Müslümanın bu kanunları devlete taşıması gerektiğinin İslama göre zorunlu olması konusu tartışmalıdır. Dolayısıyla, böyle bir zorunluluğun olmadığını söyleyen İslam anlayışı ile diğeri arasında fark vardır. 

 

O nedenle, yalnızca inanan ve uygulayana değil, eğer şeriatçı değilse o anlayışa da saygı duyulabilir.

 

Şeriatçı İslama saygı duyulmaz.

 

Şeriatçı Olmayan İslama saygı duyulur.

Konu sadece islam degildir, evrensel hukuku icermeyen hic bir idare sekline saygi duyulmaz.
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...