Emre_1974tr Posted May 11 Report Share Posted May 11 İslam'da canlıların ruhu-hayaleti olmadığını çalışmamda ayetlerle göstermiştim: http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/islamda-canllarn-ruhu-hayaleti-yoktur.html Şimdi bu konuyla ilgili bana gelen soruyu ve altına verdiğim cevabı da aktarıyorum; Başka bir forumda Shaban nikli katılımcı sordu: QUOTE Hocam, farzedelim dünyada mükemmel bir klonlama ve senin beynindeki hatıralarını vs yi içeren tüm bilgiyi başka bir beyne kopyalama teknolojileri olsun. Senin aynını klonladılar ve beynindeki bilgiyi aynen o klonuna aktardılar. Yani senin madde olarak aynını yarattılar. Sonra sana dedilerki, sen kopyanda zaten yaşamaya devam edeceksin." Kabul eder misin? Yerinde olsam ben etmem, çünkü o klon sen değilsin, tamamen başka biri. Ne onun yediği pirzolanın tadını alırsın, ne de onun etini yakan ateşin acısını hissedersin. İşte ruh kavramı bence burdan geliyor. Eğer Allah beni ödüllendirmek yahut cezalandırmak için tekrar diriltecekse, o ben olmalıyım, beni temsil eden başka bir varlık değil. Aksi durumda ben bugün, ahirette başka bir varlığın mutlu yaşaması için bir anlamda kendimi belli şeylerden mahrum eden bir enayi durumuna düşerim.İşte bu yüzden benim hiç yok olmayan bir parçam olmalı ki, yarın ahiretteki ceza yada ödülün muhatabı olsun. Keza İsra 85'te Allah peygabere "sana ruhtan sorarlar, deki bu konuda bana çok az ilim verilmiştir" diyor. Herhalde peygambere vahyi ya da cebraili sormuyorlar, bildiğimiz ruh olayını soruyorlar. Eğer ruh diye bir şey olmasa Allah, o eskilerin masalıdır der geçer, ama öyle demiyor. Bilmiyorum dediklerim hakkında ne düşünürsün ? vesselam CEVABIM Senin bahsettiğin "canının bedenle bütünleşmesi sonucu ortaya çıkan nefsin". Hayır, ahiretteki yaratılış senin kopyan değil, sen olacaksın. Ama bu nefsin, tek başına var olabilen ve düşünebilen varlık falan değil. Yaşam enerjisinin(ki o da elektrik gibi maddidir) bedenle buluşması sonucu yine sana özgü nefsin ortaya çıkacak. Senin sen olman için, içine bir hortlağın girmesi gerekmiyor. Tam tersine, onun olmaması gerekiyor. Yoktan nasıl yaratıldıysan ve bu "sen" olduysan, yine aynı şekilde olacak Verdiğin ayette vahiy ve ilgili melekten bahsediliyor. Ama yine ortada hortlakla ilgili bir soru falan yok. Fakat hadis veya İncil gibi başka kaynakların etkisi altında kalırsan, ruhları soruyor zannedersin. Kuran'da özel isim olarak Ruh(vahiy meleği) hep tek başına geçer. Hiçbir insana ait falan değildir. O da senin benim gibi bir kuldur ve görevi de vahyi iletmektir. Bir de şu ayetler de konuyla bağlantılı: KAF 2 İş sanıldığı gibi değil! Kendilerine içlerinden bir uyarıcı geldi diye şaştılar da şöyle dediler o küfre batanlar: "Acayip şey bu!" 3 Ölünce mi, biz toprak olunca mı? Çok uzak bir dönüştür bu." 4 Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda. İnkarcılar, öldükten sonra bedenlerinin tamamiyle yok olacaklarını düşünüyorlar. Ama 4. ayette onlara gerekli cevap veriliyor. Parmak uçlarına kadar tüm bilgiler kayıtlıdır ve yeni yaratılışta yine "aynı insanlar" olarak var olacaklardır. ********* Bu dünyadaki bedenin de sürekli yenileniyor. Her 8 yılda bir falan tüm hücrelerin yenilenmiş oluyor. Son araştırmalarda, bugüne kadar yenilenmediği düşünülen beyin hücrelerinin bile yenilendiği iddiaları var. Yani 10 yıl önceki bedeninden hiçbir kırıntı yok şu anda. Seni sen yapan, senden bir parçanın kalması değildir. Seni sen yapan, Allah'ın gözünde senin sen olmandır. Allah'ın sana yüklediği değer ve bireyselliktir. Bir zaman makinasına atlayıp geçmişe gidebilsen kendinin eski haline ulaşacaksın. Ama ortada bir sorun olacak, 2 tane sen olmuş olacaksın. Bir zamanda yolculuk yapan, bir de geçmişe gittiğinde karşılaştığın sen.İki tane Şaban yanyana gelmiş olacak. Ama Allah seni birey olarak yarattığından, sen yine benliğinden birşey kaybetmemiş olacaksın. İkizler, kopyalama olayı başkadır, bu bambaşka... Allah seni birey olarak yaratmış ve seni biliyor. Seni sen yapan parçan-molekülün vs. değil, budur. Selam ve sevgiler. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kovulmuş Üye Posted May 11 Report Share Posted May 11 Ruh diye birşey yoktur. Ruha atfedilen tüm özellikler insan beynine aittir. Tabiki allah kuranda beyinden hiç sözetmediği için ne olduğunu tam anlayamadıkları beyinsel olaylara ruh demiş olabilir. Ama tabiki ruh o değil. Çünkü kuranda düşünme organı olarak kalp gösterilir ki bu da tevrattan kopyadır. Tevrat ise bu bilgiyi mısır mitolojisinden almıştır. Ruh sözcüğü etimolojik olarak İngilizcede ki pro- ön ekinin verdiği anlama eşdeğerdir. Örneğin vitamin yerine pro-vitamin dediğinizde şu anlama gelir. Vitamin değil ama yediğinizde vitamine dönüşecek. Yani pro eki bir olayın öncesini belirtir. Türkçede de bu aynen kullanılmıştır. Tuz ruhu denince akla HCL yani hidroklorik asit gelir. Çünkü bu asit ilk tepkimede tuza dönüşür. Herhangi bir tuza dönüşür. Burada tuz ruhu demek , ilk iş olarak tuza dönüşecek demektir. İşte ruh bu anlamdadır. İnsanın özünü ana maddesini nitelemek adına ruh belki de DNA mız olabilir. Ruhun gerçek anlamı DNA da değildir. Zigot olması daha yüksek. Çünkü DNA seçicidir ve ilk etkileşimde canlıya dönüşmez. Örneğin çoğu DNA zigot olma özelliğine sahip değildir. Öyleyse ruh zigottur diyebiliriz. Ama her zigot insana da dönüşmez. Öyleyse insanda ruh yoktur. Yada doğal koşullarda ruhtan söz edemeyiz. Çünkü ilkel insanın doğum oranı çağımız insanı kadar değildi yani döllenme sağlıklı olmadığından insan ölü doğuyor yada hiç olmuyordu. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Emre_1974tr Posted May 11 Author Report Share Posted May 11 Kuran'da Beynimizden Bahsediliyor Kutsal Kitabımızda beyin organından bahsedilmediği iddiası dile getirilir, ama gerçekte ise Kuran'da beyin organından açıkça bahsedilmektedir: Alak Suresi 15 İş, sandığı gibi değil! eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz! 16. Oyalancı, günahkâr alından (perçemden), Ayetlerde "günahkar alın" denilmekte. Yani günahı işleyen/planlayan organın baş kısmında, alın hizasında olduğu vurgulanmakta. Bu yüzden "alın", günahkar ilan edilmiş... Düşünce ve sorumluluğun beyin organında (alın hizasında/kafada) olduğu net bir şekilde anlatılmakta Kuran'da. Bunun yanı sıra; günümüzde biliminsanları, yalan söyleme olayından beynin ön kısmının sorumlu olduğunu belirtiyorlar. Bu bilgi de ayetlerdeki ifadelerin kusursuzluğunu bir kez daha gözler önüne sermekte. Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Posted May 11 Report Share Posted May 11 Beyin kelimesi özürlüsü bir tanrı. Çevir kazı yanmasın. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Marcus Aurelius Posted May 12 Report Share Posted May 12 @Emre_1974tr '' İnsan vücudundaki atomlar sürekli değişiyor, 5 yıl sonra vücuttaki tüm atomlar değişmiş olacak. Beni dünyaya getiren annemin defalarca maddi bedeni değişikliğe uğradı. Beni dünyaya getirdiği andaki vücudundan geriye hiçbir şey kalmadı, tamamen değişti. Benim annem maddi cihetiyle, beni doğurduktan 5 yıl sonra öldü. Eğer ruhun varlığı kabul edilmezse bu çıkmazdan nasıl çıkılır?'' Bu iddia hakkında görüşlerin neler? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Emre_1974tr Posted May 12 Author Report Share Posted May 12 3 saat önce, Marcus Aurelius yazdı: @Emre_1974tr '' İnsan vücudundaki atomlar sürekli değişiyor, 5 yıl sonra vücuttaki tüm atomlar değişmiş olacak. Beni dünyaya getiren annemin defalarca maddi bedeni değişikliğe uğradı. Beni dünyaya getirdiği andaki vücudundan geriye hiçbir şey kalmadı, tamamen değişti. Benim annem maddi cihetiyle, beni doğurduktan 5 yıl sonra öldü. Eğer ruhun varlığı kabul edilmezse bu çıkmazdan nasıl çıkılır?'' Bu iddia hakkında görüşlerin neler? Yazımda aslında buna cevap veriyorum. Ruhlar olsaydı eğer ve bir gün yok edilseydiler, Allah onları bir daha yaratamayacak mıydı? Giden asla geri getirilemeyecek miydi? Ya da zaman yolculuğunda geriye gidip kendine rastlasan bu senden ayrı bir kopya mı olacaktı? Elbette değil, o da sensin. Bir de ayetlerde belirtildiği üzere Rabbin Katı'nda koruma altında bilgilerimiz/unsurlarımız var. Bunu değişmez öz olarak da düşünebilirsin. Yaratılırken hep bu temelden yaratılıyoruz. Ahirette de... Ama dediğim gibi Allah bizi yoktan var edebilir (ki etmiştir de zaten en başında). Bunun için hortlak veya fiziksel ölümsüz bir parçaya ihtiyacı yok. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountSign in
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now