Jump to content

somebody

Recommended Posts

Son aylarda başlayan fenomen operasyonları ve fon dolandırıcılığı üzerine aklıma 90 ların sonu 2000 lerin başında meydana gelen batık bankalar krizi geldi.

Batık bankalar krizinin temel sebebi devletin kötü ekonomi politikaları nedeniyle sıkışan kuru baskilamak amaciyla ekonominin daha da beter hale getirilmesiydi. Halkı uyandirmamak için bir gurup banka batacakti ve oradaki paralar da batacakti.

Bankaların batacagini devlet de biliyordu.

Öncesinde yüksek kar vaad edilerek toplanan paralar sonra bir gecede battı diyerek iç edildi. O zaman da belli başlı isimler gündeme getirilerek ceza bile almadan ülkeden çıkıp gittiler. Ceza alan genel müdür ve avukatlar da çok kısa sürede unutuldu ve iş kapandı.

Peki o paralara ne oldu?

Neden fenomenlerin ve fon dolandiricilarinin arkasındaki isimler hiç gündeme gelmiyor?

Günümüzdeki fon dolandırıcılığı ve fenomenlerin o yıllardaki batık bankalarla benzerligi var mı?

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

Fenomen operasyonları bir ilizyon olduğunu dusunuyorum. Ülkeyi fenomenler batırmadi ki.

Fenomenlerin para hesapları devede kulak bile değil. Tamamen göz boyama ve maymuna bak cambaza bak operasyonudur bunlar.

Ülkeyi batıran tek  sebep  20 yıldır adaletsizlikle yönetiliyor olmasıdır. Rüşvet yolsuzluk ve adaletsizliğin faturasını fenomenlere keserek kendilerini aklamaya calışmasındadir malum parti.

Yapılan her ihaledeki yolsuzluklarin üzerine gidilsin de görelim. Ucu iktidar ve yüksek bürokrasiye dokundugun an sizi suçlu diye içeri alırlar.

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

Şimdi bu olayları tek tek incelerseniz anlamaya başlatacaksınız.

Örneğin Engin ve Dilan Polat çiftinin güya suçlarını bir listeye dökelim ve bunların ardında kimler var kendin görebilirsin.

Bu çiftin suçları(!);

1. Güya çok zenginlermiş. Komik değil mi sürekli bunlar anlatılıyor. :))
2. Güzellik salonları varmış ve kişi başı 50000 TL'ye kadar çeşitli hizmetleri veriyorlarmış. :)) Suç mu? :))
3. Ayrıca bahis şirketleri varmış ki bahis şirketine sahip olmak suç değildir ve o şirketlerden güzellik salonlarına para aktarıyorlarmış. Şirketler arası para transferi suç mu? :))
4. Kendi yerel ağları varmış ve bu özel ağlarla iletişim kuruyorlarmış. Kendi özel ağına sahip olmak ve bu yöntemle kriptolu haberleşmek ne zaman suçtu? Evet Bylock operasyonları da bununla ilgiliydi ancak sence bunlar suç mu?

Bu anlayacağın üzere zenginliğe düşman, hakkaniyete uzak sazan bir zümre oluşturma peşindeki seküler/laik maskeli çok zengin insanlardır ki haksız olarak elde ettikleri gelirleri böyle sonradan yalanıp yutulacak yargıtay kararlarıyla aklamak isteyen bu zümre, kendi görüşündeki haber/medya/Youtuber kanalları ile haber terörü diyebileceğimiz bir mantalite ile zemin oluşturma peşindeler.

Nevşin Mengü, Ünsal Ünlü gibi Youtuberların desteğini de alan yine benzer fenomenleri fonlayarak bu yalan ve iftira dolu tiyatrolarla bahsettiğim gibi güdük, zenginlik düşmanı ve hakkaniyetten uzak bir zümreyi ki --muhtemelen hedeflerinde siyasal İslamcılar ve diğer milliyetçi muhafazakarlar var-- daha da ezmek için hukuksal zemin oluşturmaya çalışıyorlar.

Eylül Öztürk Özkan, Seçil Erzan(aslında bu şahıs linç edildi ve onlardan biri değil ancak kendi lehlerine kullanıyorlar) ve diğer Engin Polat ve Dilan Polat benzeri çiftlerin paraları havaya atarken, çeşitli komedi saçmalığı gibi abartılı tiyatrovari videolarıyla haber terörü diyebileceğim bir kıvamda bu zümreyi ateşlemek için kullanıyorlar ve amaçları da haksız kazançlarını garanti altına alarak gündemi bunlarla meşgul edip sonraki karşı davalarla da onları aklayıp kendilerini haklı çıkarabilmektir.

Saiklerini anlattığım şekilde bu olaylara haber ve hukuk terörü diyebiliriz.

 

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

Evet bylock bile TC mahkemelerinde suç değildir kararıyla aklandı. Fenomenlerin suçlandığı kara para aklama olayları. Bunları da sanki kendi kendilerine yapmışlar gibi anlatıyorlar. Maliye Bakanlığı'nın hiç mi haberi yoktu yıllardır bu islerden.

Kimse bir bürokrat kiralamadan devleti dolandiramaz. Ama anlatılan fenomen olayları sanki kendi kendilerine evcilik oyunu oynamışlar gibi anlatılıyor.

Link to comment
Share on other sites

Köşeyi dönmek. Bu kavram yurdum memleketinde bir hayli popülerdir ki başlangıcı tee 60-70 yıllara kadar geriye gider. Doğudan batıya doğru başlayan göçe dayanır. Kırsalda umduğunu bulamayan, umudunu batı kentlerine gelerek ve hatta Batı ülklerine göç ederek bulmaya çalışır. Bunlar eğitimli/bilgili insanlar değildi ve çalışarak kazandıkları birikimlerini en fazla faiz verme iddiasında olan bankalara yatırmak istediler. Bunu fırsat bilen bankerler türedi zamanla ve hatta faize karşı olan dindar kesimi de ikna etmek uğruna "kâr payı" gibi yapay kavramlar icat  ettiler ve bir hayli başarılı oldular da.

Sonrasında yaşanan olayları hepimiz biliyoruz. Olan bankalara veya bankerlere olmadı, alın teriyle kazandığı parasını bunlara kaptıran cahil/saf insanlara oldu. Bence müstehak, çünkü her söylenene inandılar/kandılar.

Evet; köşeyi dönmek ve bunu bir an önce yapabilmek. Bunun için her yolu deneyen var. Kimisi basit yolla yapıyor kimisi karmaşık yolla.      

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...