Jump to content

Bilimin Felsefi Tabani Nedir?


evrensel-insan

Recommended Posts

Bir seyin bilim ve bilimselligi icerdigini algilamak icin, onun bir tabani olmasi gerekir.

 

Felsefe temelindeki bu taban, ne metafizigin ontolojik (madde, dusunce, pozitivizm, nesnellik, oznellik ve isimcilik) tabanlarindan biridir. Ne de etigin tabanlarindan biridir.

 

Gunumuzde, bilim ve bilimselligin tabani epistemolojidir. Epistemoloji de, ayni felsefe gibi; bilginin aciklamasinda gercek, dogru, varlik v.s. tabanlara bir icerik vermektedir.

 

Bu temelde de bilimin ve bilimselligin tabani, ontolojik bir ideolojik kesinlik icerigi tasimayan, fenomendir. Fenomenin bir anlami da gorungudur. Yani, bir cesit metafizigin nesnelligi gibi.

 

Eger bilim ve bilimselligi, akilciligin ontolojik kesinlik iceren ideolojik inanclarindan ve temellerinden kurtarmak ve ontolojik bir tartisma yerine evrensel onay temelli herkesin kabullenecegi bir icerikte tutmak istiyorsak, neyin bilimsel ve neyin ideolojik/inancsal oldugu farkini ortaya koymamiz gerekir.

 

Sonucta, bilimin felsefe tabaninin ontolojide hala bir tartisma iceren ideolojik inancsal kesinlikteki evrensel onay almamis tabanlarini felsefi taban olarak alasmayiz.

 

Ustelik, bilim ve bilimsellik; neyin ne oldugunu ortaya koymaktan ziyade, ortada olanin gozlemini bilgiye tasir.

 

Bu temelde de, bilim ve bilimsellik var ve ol temelli varlik ve varolus yerine, neyin gozlem verdiginden ziyade, verdigi gozlemi bilgiye tasir.

 

Oyuzden de, ontolojik olarak gozlem verenin tabaninin ne oldugunun kesinligini ortaya koymak yerine, bunu fenomen adi altinda toplar.

 

Zaten bu temelde de fenomenin ne oldugu tartismasi da, metafizigin (ontolojik/teolojik) tartismasi kapsamina girer.

 

Ben, sahsim adina; bilimin felsefesinin yapilandirilmislik/olusturulmusluk (constructivism) oldugunu ortaya koyuyorum. Bu temelde de, yapilandiranin insanoglu oldugunu ve insanoglu yapilandirmaciligini (man construction), ortaya koyuyorum.

 

Bu kisacasu anlama geliyor. Insanoglu iradesi disinda, insanogluna yansiyan bir gercegin (reality) oldugu, fakat bu gercegin ancak insanoglu anlam ve icerigiyle ortaya konabilecegi. Bilimin ve bilimsel her turlu kanunun, teorinin, hipotezin, formulun v.s. dogadan ve evrenden degil; bilim kisilerinin dusuncesinden ciktigini.

 

Kisaca, varlik, gercek, dogru dahil; herseyin bir insanoglu yapilandirilmisligi oldugunu ortaya koyuyorum.

 

Aslinda bilimin de temelini olusturan bu felsefe, insanoglunun kendi dahil herseyin felsefi tabanidir. Yani, yapilandirilmislik ve insanoglu yapilandirilmisligi.

 

Bu aciklama da, bize; bilimin metafizik cikmazi oldugunu ve bilimin bunyesindeki metafizik alginin temizlenmesi gerektigini ve metafizigin (ontolojik/teolojik) her turlu tartismali ideolojik inancsal tabanlarinin, bilimin epistemolojik yapilanisina "bulastirilmamasi" hatta, bulasmisdlarin, ayiklanmasini oneriyorum.

 

Ne bilimsel inanc, ne de inancsal bilim; epistemolojik yapilandirilmislik, fenomenin,fenomenonumenal gozlemi ve bilgisi.

 

evrensel-insan

  • Like 3
Link to comment
Share on other sites

Yukaridaki aciklamalar isiginda, bilimin tabani, metafizigin ne ontolojik varlik ve cesitleri, ne de teolojik varlik ve cesitleridir. Bilimin tabani, bilgidir ve bu temelde varlik da bir bilgidir.

 

Buradaki bilginin farkliligida, bilginin bilimsel mi, yoksa ideolojik/inancsal mi oldugu farkidir.

 

Sonucta inancsal/ideolojik bilgi aklin bir urunu, bilimsel bilgi de olgusal, evrensel onay almis gozlemin ve bu gozlemin epistemolojik tabana uyarlanmasinin bir urunudur.

 

Ayrica unutmamak gerekir ki, hem gozlem veren hem de gozlem alasn ozellige sahip insanoglu fenomeni de bunadahildir. Tek farki, bilginin kaynagi ve yaraticisi, yapilandiricisi, olusturucusu oldugudur. Zaten, fenomene, numenal yapiyi veren de, insanoglunun bu soyutlama yetisinin kavramsal ozelligidir.

 

Bu da epistemolojik olarak her turlu bilginin, bilginin ideolojik/inancsal ve bilimsel farkinin yaraticisinin da insanoglu oldugunu gosterir.

 

Bu temelde de bilgi, uc dala ayrilir. Fiziksel bilgi, sosyal bilgi ve matematiksel/mantiksal bilgi. Bu bilgiler icinde, her turlu degisimi saglayan ve saglayacak olan, matematiksel/mantiksal bilgidir. Cunku bu bilgi turu, epistemolojik sinirlari zorlayan ve bilginin her turlu onunu acan, onu ozgur birakan ve bilimin ve bilimselligin surekli suregelen surec icinde, yanlislanabilirligini, degisebilirligini ve yenilenebilirligini kanitlayan bilgidir. Bu bilgi sayesinde,bilim ve teknikte, yasam ve iliskilere, sistem ve duzenlerde degisim ve gelisim saglanmaktadir.

 

Buradaki sorun ve konuda, bu degisimin insanlasmaya mi yonelik, yoksa dogaya, evrene v.s. verilen kurallarin sabitligi ve kesinligine mi, yani dogal ve dogalligami yonelik oldugu da, kisaca insanoglunun dusunce ve davranista, insanlasabilmesi ve evrensellesebilmesi de, aklin kendini dogru olarak inandirdigi, sabitledigi ve sahiplendigi bilgilerden arinabilmesine ve bunlari sorgulayabilmesine v.s. baglidir.

 

Yoksa,bilgi; tutucu, sabit, sahipli ve her turlu insandisi ve insanlikdisi bir kullanim haline gelebilir.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

  • 2 weeks later...

Bilimin tabani, bilgidir ve bu temelde varlik da bir bilgidir.- Evrensel İnsan

 

Bilimin tabanı elbette bilgidir. Peki canlılığın oluşumuyla ilgili olarak elinizde bilgi var mıdır?

Gözlem var mıdır?

 

 

saygılarımla

Agop-Dikran

Link to comment
Share on other sites

bir suru hayvanin nasil uredigi ve nasil canli meydana getirdigi gozlem ve tibbi bilgi ile ortaya konulmaktadir.- Evrensel İnsan

 

Sayın Evrensel İnsan;

 

Hayvanların nasıl ürediğini gözlemliyoruz. Hayat, ancak önceki hayattan geliyor. Örneğin bebekler nereden gelir sorusunun cevabı anne ve babasından şeklinde yanıtlanır. Hayatın ancak hayattan gelmesi gözlemlenebilen yani bilimsel bir olgudur. Fakat İnsan türü de dahil, tüm bitkiler, hayvanlar kısaca organik alemin cansız kimyasal maddelerden geldiği söylenebilir mi?

 

Elbette söylenir fakat bunu gösterin dersem gösteremezsiniz. Deney yoluyla kanıtlayın dersem yine kanıtlayamazsınız. Bu iş deney tüpünde bir kaç aminoasit oluşturmakla bitmiyor. Proteinlerin dizilimi, mitokondrinin ortaya çıkı, enzimlerin oluşumu, DNA, RNA'nın türemesi vs. NASIL ve NEDEN olmuştur?

 

saygılarımla

Agop-dikran

Link to comment
Share on other sites

Siz bilimin epistemolojik temelinden yola çıkarak gözleme ve deneye dayanan olguların bilimsel çıkarsamalarından bahsediyorsunuz. Bu doğrultuda gerçekçi ve doğru bir yaklaşıma sahipsiniz. Biim bilgiden yola çıkar. İnançtan yada ideolojiden değil.

 

Elde bilgi varsa ortaya koyur, Yoksa varsayımlarda bulunamaz.

 

saygılarımla

Agop-dikran

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Agop;

 

Eger yazilanlar dikkatli okunursa, su noktalarin belirtildigi gorunur.

 

Birincisi, bilim gozleme dayanir ve epistemolojiktir. Buradaki epistemolojiklik, bilimin bilgi olarak geldigi ve bildirdigi noktadir. Iste bu noktanin ustu ile ilgili her hangibir soruya verilecek herhangibir cevap, bilgisel ve bilimsel degil; spekulatif, ideolojik ve inancsal olur.

 

Ikincisi, epistemoloji surekli suregelen bir surectir ve bu surec, devamli yenilenir, eskiler yanlislanabilir ve yeni bilgilere acilir.

 

Ucuncusu, eger bir akil; illa da bir soruya cevap ariyor ve bu sorunun cevabi epistemolojik olarak henuz verilmemisse; yapacak iki sey vardir. Ya, epistemolojiye sadik kalmak, ya da aklin tatminine yonelip bir cevaba akli o cevabin dogrulugu olarak inandirmak ve akli rahat ettirmek.

 

Iste bu fark, bilgi ile inanc bilim ile, spekulasyon, bilimsel metod ile, felsefi metod, akil ile dusunce farkidir.

 

Bir bilim kisisinin, kendine has; ideolojisi, inanclari,felsefesi ve dogrulari olabilir. Onemli olan, bunu bilimsel aciklama ve calismasina; bulastirmamasidir.

 

Zaten bu yuzden, bilim ve bilimsellik; ontolojik, teolojik, teleolojik, etik, ideolojik, inancsal verilerden arinamiyor.

 

Genelde epistemolojinin, bu metafizik cikmazindan kurtulmasi, epistemolojiyi, onun yapiulandirilmisligini ve insanoglu temelini algilamaktan gecer.

 

Yoksa, inancsal bilim ve bilimsel inanc bulamacina dusmek, kacinilmazdir.

 

Ya bilim ile surekli suregelen surec yolculugu, ya da aklin kendini tatmin icin kendine verdigi ideolojik inancsal dogru olarak aldigi cevabin bilim disiligi tatmini.

 

Secim ortada.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Agop;

 

Biim bilgiden yola çıkar. İnançtan yada ideolojiden değil.-Agop-

Evet, yalniz bu yeterli degil. Bilginin de bir insanoglu yapilandirilmisligi oldugunu ve metafizigin, ontolojik ve teolojik varlik kesinligi tartisma tabanlarini ve temellerini icermedigini algilamak ta gerekir.

 

Zaten o yuzden bilimin bilimsel gozlem veren tabani insanoglunun kendisi dahil; fenomendir ve fenomenin varliksal tartismasi, bilimin degil; felsefenin metafiziginin konusudur.

 

Cunku, bilim ve bilimsel metod; fenomenden degil; onun gozleminden ve bu gozlemin bilgisinden yola cikar.

 

Oyuzden bir seyin bilimsel olabilmesi icin, birincisi ortada gozlem veren bir fenomen olmasi ve bunun ideoloji, inanc ve dogru disi disaridan bakis acili ve notr algili gozlemi gerekir.

 

Bu da, gozlem vermeyenin ve gozlemi felsefeyedayananin, bilimsel olmayacagi anlamina gelir.

 

Oyuzden bilim aklin sinirli,ideolojili,inancli ve metafizik iceriginin tuzagina dusmemeli ve aklin her turlu siniri, dusunce olarak ozgur ve sinirsiz tutulmalidir.

 

Bu temelde de, bilim bir ispat degil; olgu ortaya koyma ve yanlislanabilirlik temelinde gozlem ile yeni bilgilere acilabilmedir.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Bilgi ve Ne Oldugu

 

Bilginin, yapilandirilmis oldugunu ve bir insanoglu yapilandirilmisligi oldugunu daha once belirtmistik.

 

Bu temelde de, bilginin, sosyal, fiziksel ve algi, bilinc, birikim, farkindalik, duzeyine ve zihniyet ufkunun, aklin inandigi dogruluk ufkunun sinirlarini asan, ozgurlugu ve sinirsizilgi temelinde de, bu ozelliklere ozgu, alisilagelmis, yerlesmis, otomatiklesmisin disinda kalan, matematiksel/mantiksal bilgi oldugunu v insanoglunu sistem, duzen, yasam ve iliski olarak yenileten, degistiren, gelistiren v.s. bilgi oldugunu dile getirmistik.

 

Simdi bu temelde, bilginin nasil direk yansi olmadigini, yansiyanin kendi kendisini ortaya koyumu degil; onun yansi olarak bir algisal turevi oldugunu matematiksel/mantiksal bilgi ile ortaya koyalim.

 

Once yanlis oncul (false premise) baslayalim.

 

Yanlis oncul; Tum bilgi ya sezgidir, ya yansidir.

 

Simdi de bu yanlis onculun, yanlis cikarimlarina ve sonuclarina bakalim.

 

Buradan uc tane yanlis sonuc cikar.

 

Birincisi; Metafizik (felsefenin varlik ile ilgilenen dali anlaminda), kaynagini yansidan alir. (Mantiksal Dogmatizm ve Spekulatif yapilandirmacilik (olusturmacilik)-Bilginin akilsal ufku)

 

Ikincisi;Zihinsel sezgiye sahibiz. (Mistisizm ve Sezgicilik)-Aklin dogruladigi soyut

 

Ucuncusu; Metafizige ( ontolojik taban olarak ortaya konan varlik, kesin olarak her ne ise) sahip degiliz (onun disinda baska hic bir sey, kesinlikle yok). (Empiricism, deneycilik, pozitivizm, olguculuk, objectivizm, nesnellik-Aklin dogruladigi somut.

 

Simdi de dogru oncullere ve dogru cikarim, sonuclara bakalim.

 

Birincisi; Metafizige sahibiz (Hayal gucumuz, dusuncemiz var)

Ikincisi; Sezgimiz, algisaldir. Yani yansiyani, duyu, duyum ile algilariz.

Ucuncusu; Yansisal bilgi turevlenmistir. Yani, yansi, algiya, kavrama ve yansitmaya donusturulmustur.

 

Bu dogru oncullerin verdigi dogru cikarim ve sonuc ise; Metafizik (hayal gucu, dusunce, kavram) kaynagini, sezgisel olmayan ilk, birinci bilgiden alir. Yani, bilgi, yansinin ilk algi ile kavrama donusturulup yansitilmis olanidir.

 

Bu da yapilan, gozlemsel analizve kritigin bir sonucudur.

 

Bu sonucun verdigi ilk onemli algi; bilginin metafizigin ontolojik ve teolojik varlik tabanlarinin kesinligini bu olarak ortaya koyan ideolojilerle bir ilgisi yoktur. Bilgi, bu temelde inancsalliktan farklilasarak, bilimsel olarak gozleme, bu gozlemin teorisine, bu teorinin test edilebilmesine ve yanlislanabilirligine baglidir.

 

Zaten bunun disindaki bilgi, bilimsel, bilissel degil; inancsal, dogrusal, kesin, akilsaldir.

 

Iste bu temelde de, hem inancsal, hem de bilimsel bilgi; insanoglunun turevidir ve yapilandirilmistir.

 

Bu yapilandirilmisligin da, kendi ideolojik, inancsal dogrusu ve bilimin dallarinin kendi paradigmalari temelinde bir on kabulu mevcuttur.

 

Ayrica, bu yapilandirilmis inancsal ve bilimsel bilginin, evrensel ayniliktaki yapi ve isleyisini de, evrensel-insan zihniyeti yapilandirilmisligin bozucusu olarak ortaya koyar.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Birincisi, bilim gozleme dayanir ve epistemolojiktir. Buradaki epistemolojiklik, bilimin bilgi olarak geldigi ve bildirdigi noktadir. -Evrensel insan

 

Sayın Evrensel İnsan ;

 

Epistemoloji bilim değil bilgi felsefesidir. Ben mi yanlış biliyorum. Bilginin doğasını kökenini araşrıran yada konu edinen felsefenin alt dalıdır. Bilimin epistemolojiyle sınırlamak ne kadar doğru bir davranıştır! . Ayrıca bilim zaten bil- kökeninden gelir. Bil-giden başka bir şey değildir. Bu bilgi gözlemlenebilen, sınanabilen, deneye tabi tutulabilen varlıklara dayanır, tarafsız bir bakış açısıyla değerlendirilir. Felsefe ise bilim değil bir bakış açısı, dünya görüşü yada ön görüdür.

 

Ikincisi, epistemoloji surekli suregelen bir surectir ve bu surec, devamli yenilenir, eskiler yanlislanabilir ve yeni bilgilere acilir. - Evrensel insan

 

Bilimi tarif edip blim yerine epistemoloji kavramını kullanıyorsunuz. Bilim insanları bilimsel bir açıklama yaptığında bilim der, bilimsel der, fakat tanımlamada sizin yaptığınız gibi epistemoloji demez. Felsefeyi bilimle uyuşturuyor bu noktada özdeşleştiriyorsunuz.

 

Bir bilim kisisinin, kendine has; ideolojisi, inanclari,felsefesi ve dogrulari olabilir. Onemli olan, bunu bilimsel aciklama ve calismasina; bulastirmamasidir.

 

Görüşünüze katılıyorum. Bunu başaran insanlar olduğu gibi başaramayanlar da var.

 

saygılarımla

Link to comment
Share on other sites

Saygideger Agop;

 

Epistemolojinin bir kac anlami vardir.

 

Felsefe olarak bilimin felsefesidir.

 

Bilgi olarak bilginin her turlu felsefi temel ve tabanini ortaya koyar.

 

Anlam olarak ta, bilimin su an bulundugu yer demektir. Yani bilgi ve bilimin su anki bildigi, bildirdigi sinir.

 

Ayni zamanda, bilgi olmasinin sebebi, tabanin varlik ve olmak olmamasidir. Yani, metafizik (ontolojik/teolojik) ve etik.

 

Bilim de bilgi de, bil ve bilmek, bildirmek kokeninden gelir.

 

Bu temelde de, bilimin bilimselligi ve bilimsel metodu, epistemolojiktir.

 

Bu temelde algi olarak; iki turlu bilgi vardir, inanca dayanan ve bilimsellige dayanan.

 

Konu bilgi oldugunda da, uc cesit bilgi vardir. Fiziksel, sosyal ve matematiksel/mantiksal bilgi.

 

Tam da bu temelde, inancsal ya da bilimsel; tanri da, varlikta, gercekte, dogruda kisaca insanoglunun kavram ile ozdeslestirdigi hersey bir bilgidir.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Ayni zamanda, bilgi olmasinin sebebi, tabanin varlik ve olmak olmamasidir -Evrensel

 

Sayın evrensel insan;

 

Kusura bakmayın, sizi kırmak istemem ama söylemek zorundayım. Türkçeniz bayağı bozuk. "tabanin varlik ve olmak olmamasidir " da ne demek? "olmak olmamsı" şeklinde kurulan bir cümle anlaşılmaz. Anlaşılmayan bir cümle de de anlam ve sözcük hatası var demektir. Bu bir. En iyi ve doğru kurulan cümle ANLAŞILAN cümledir, unutmayın lütfen.

 

İkinci olarak bilginin olmasının sebebi insanoğlunun varlıklar üzerinde deney ve gözlem yapabilmesi ve neticesinde veri, data, bilgi elde etmesidir. Deney ve gözlem gibi diğer bilimsel metotların uygulanmasıyla bilgiyi elde edersiniz. Bunun temeli, tabanı buudur.

 

Bu doğrultuda ya siz yanlış bir sözcük, cümle dile getirdiğinz ya ben yanlış anladım yada siz bir karmaşa yaşıyorsunuz. Eğer sonuncu şık ise yazdıklarım üzerine düşünün.

 

 

 

Bilim de bilgi de, bil ve bilmek, bildirmek kokeninden gelir. -Evrensel İnsan

 

Kesinlikle katılıyorum. Benim de anlatmaya çalıştığım şey bu. Fakt ilerisi için herhangi bir idddada bulunan inancı yada ideolojisini işin içine karıştırmış olur.

 

saygılarımla

Agop-dikran

Link to comment
Share on other sites

Saygideger agop;

 

Ayni zamanda, bilgi olmasinin sebebi, tabanin varlik ve olmak olmamasidir. Yani, metafizik (ontolojik/teolojik) ve etik.

 

Yukaridaki cumleye dikkatli bakilirsa, varlik ve olmak kokenleri ile cumlede verilen, gramatik olumsuzluktur. Yani bilgi olumluluguna karsi.

 

Ayrica, varolus, var olmak v.s. var ve ol kokenlerinden gelir (Hani Tanrinin ol dedi, oldu temeli)

 

Iste bu anlamda, ol ve var kokeni metafizigin konusudur ve bilimsel degildir.

 

Yukaridaki cumlede de, verilmek istenen "varlik ve olmak degil; bilgi olmasidir" anlamindadir.

 

Deney varliklar uzerinde degil (Cunku varlik metafizigin tabanidir), fenomenler uzerindedir, bunu da yukarida acikladim.

Umarim, bu izahat yeterlidir.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Sayın evrensel insan,

 

Varlıktan ne kastettiğimi anlayabilirsiniz. Beyin var olan şeyler kümesine girer mi girmez mi? İllaki fenomen mi demeliyiz şeylere?

 

Şeyin varlığı metafizik alanına dahilse ancak "varlik metafizigin tabanidir" diyebilirsiniz. Dünya dışı yaşam, ufo ve uzaylılar. Varlık alemine girer mi girmez mi? Çünkü gözlemleniyor. Siz benim bilincim dışında var mısınız yok musunuz?

 

Ben şimdi isin için metafiziksel ifadesini kulanabilir miyim? Söylemek istediğim şey, henellemeler her zaman bireyi gerçeğe götürmez.

 

saygılarımla

Agop-dikran

Link to comment
Share on other sites

Saygideger agop;

 

Tabi varlik diyebilirsiniz, ama; varligin ne oldugunu kesinlikle soylemek, metafizigin ontolojisine girer. Bilimin bilimselligi bu anlamda, varligin ne oldugu ile degil;onun gozlemi ile ilgilenir.

 

Varligin ne oldugu, felsefenin metafiziginin insanoglu tarihine esit bir tartismasidir.

 

Bilimsellikte ise, tartisma yoktur; gozlem, olgu ve yanlislanabilirlik vardir.

 

Sizce varlik nedir?

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

  • 3 weeks later...

Kesinlikle katılıyorum. Benim de anlatmaya çalıştığım şey bu. Fakt ilerisi için herhangi bir idddada bulunan inancı yada ideolojisini işin içine karıştırmış olur.

İnanç veya ideolojisini karıştırdığının bilincinde ise, inanç veya ideolojisini bilim olarak adlandırmaya kalkışmıyorsa sakıncası yok.

Link to comment
Share on other sites

inanç veya ideolojisini bilim olarak adlandırmaya kalkışmıyorsa -kodaman-

Sizce bu metafizigin ontolojisinin ya da teolojisinin herhangibir varlik tabanini temel alarak mumkun mu?

Anladığımdan çokta emin değilim ama, anladığım haline cevap vermeye çalışayım.

 

Metafiziki varlığa inanç ve bu teolojiyi destekleyici unsur olarak bilimi kullanmak problem değil. Bu en basit haliyle, anlamsız bir çaba olur; Ancak, metafiziki varlığa olan inanç ile bilimsel bilgi ve bulgu ayrımındaki bilinç, bilim adına bir kazanımdır.

 

Bilimi dejenere etmek için de metafizik şart değildir. Örneğin, materyalist oldukları malum olan marksistlerin "bilimsel sosyalizm" diye bir lafzanları vardır ki, bilime karşı çok büyük bir tecavüzdür.

 

İnsanlar elbette ideoloji ve inançlarında bilimi rehber edinmeli, ama bilim ile ideolojinin ayrımını yaparak.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger kodoman;

 

Ancak, metafiziki varlığa olan inanç ile bilimsel bilgi ve bulgu ayrımındaki bilinç, bilim adına bir kazanımdır.-kodoman-

 

Bak, benim "bilimin ontolojik cikmazi" adi altinda, bu sitede bir basligim var.

 

Bilim varlik kokenine dayanmaz, bilim bil kokenine dayanir. Bilimin bir seyi bilebilmesi icin de, o seyi gozlemleyebilmesi, gozlemini teori, tez, formul v.s. ye donusturebilmesi, bu teoriyi test edebilmesi ve baska bir gozlemle de bu teorinin yanlislanabilirliginin baki kalmasi gerekir.

 

Bilim bu temelde kendisine gozlem veren bu tabani, fenomen olarak adlandirir.

 

Ontoloji ise, bu fenomen tabanini ideolojik inanc olarak kesinlik ve ispat temelinde varlik tabanina tasir.

 

Bu varlik tabaninin ne oldugu, insanoglunun nerdeyse tarihsel yasina esit, bir ontolojik tartismasidir.

 

Bilimde ise tartisma yoktur, bilineni bildirme ve belirtme vardir.

 

Bilgi bir turevdir ve varlik ta bir bilgidir.

 

Iste bu yuzden bilimin tabani epistemolojinin fenomen tabanli gozlemi, bulgusu, ve olgusudur.

 

Oyuzden de neyin ne oldugunun varliksal tartismasi, bilimin degil; felsefenin metafiziginin ontolojik tartismasidir.

 

Oyuzden inanc, hic bir zaman bilinc adina bir kazanc olamaz, aksine; bilimin inanca bulastirilmasidir.

Cunku bilinc varlik tartismasina girmedigi gibi, inanc ve ideoloji tartismasina da girmez. Olgu olarak evrensel onay kazanir ve kisilerin kabul/reddine acik degildir.

 

Saygilarimla;

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Ben tartışıyoruz zannediyordum, ancak gördüğüm kadarıyla siz makale yazmak için durumu bahane ediyorsunuz.

Söylemediğim, kastetmediğim şeylere yanıt veriyorsunuz... Bilim, varlık kökenine varır iddiasında olmadığım halde, siz bir şeyler anlatmışsınız. Söyledikleriniz doğru veya yanlış önemli değil, şu nokta da cevap niteliği taşımıyor.

Ama yine de sözlerinize kısaca bir değineyim: bilimi ampirizme indirgiyorsunuz ki, bu yanlış. Bilim ampirizm rehberliğinde rasyoneldir aynı zamanda.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Saygideger kodaman;

 

Ben bilim ve bilimselligi, constructive epistemoloji, yapilandirmaci epistemoloji temelinde degerlendiriyorum.

 

Oyuzden konu ne empricism, deneycilik; ne de rationalizm, akilciliktir.

 

Konu gozlem, gozlemin teorisi, teorinin test edilmesi ve yanlislanabilmesidir.

 

Akilcilik, soyuttan somuta gider ve genelde tartisma temelli ideolojik inanc tasir. Deneycilik ise, sabitlige, kesinlige, ispata acilir.

 

Ayrica ben senin dediklerini elestirir bir yanasimda bulunmadim, sadece yukarida belirttigim temelde bilimselligi degerlendiriyorum.

 

Yukaridaki temele gore, hersey bir insanoglu yapilandirilmisligidir ve bilgidir.

 

Buna varlik ta, gercek te, inanc ta ideoloji de dahildir.

 

Istersen sen de kendi taban ve temelini dile getir, epistemolojik ya da ontolojik temelde, ona gore yazisalim.

 

Saygilarimla;

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Sizin yaptığınız başlıca yanlışı izah etmeye çalışayım. Siz, geçen yüzyılın başlarından kalma pozitivizm ve amprizm savunusu yapmaktasınız. Ancak günümüzde bilim ve bilim felsefesi dünyasında bu iki kavram varlığını ve değerini korumakla birlikte, akım ve paradigma olarak terkedilmiş, "obsolete" durumuna düşmüştür .

 

Bilim rasyoneldir zira hipotez üretir, teorilendirir. Bilim ampiristtir, zira hipotezleri gözlemler. Bilim rasyoneldir, zira bilimsel kuramlar yanlışlanabilmelidir; Fact olan bir şeyin yanlışlanabilir olması, onu yanlışlayabilecek yolu düşünebilmenizden, yani rasyonelite edebilmenizden geçer.

 

Tümden gelim veya tümden varım, özünde bunlar ayrıntıdır. Deneycilik sabitliğe ve kesinliğe açılmaz, elde edeceğiniz tüm deneysel gözlemler, sonuç itibari ile varoluş biçiminizi ve şartlarınızı tanımlar. İşte bilime bu çerçeveyi çizenin kendisi de bizzat zihniniz ve rasyonelitedir.

 

Ne kadar kaçarsanız kaçın, zihnin gölgesindedir bilgi.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger kodaman;

 

Siz, geçen yüzyılın başlarından kalma pozitivizm ve amprizm savunusu yapmaktasınız.-kodoman-

Ilgisi yok. Bakin bu konuda size bilgi vereyim.

 

Epistemoloji Hakkinda Bilgi

 

Epistemoloji de, felsefenin diger dallari gibi bir suru teorilere ve felsefi baglantilara acilir.

 

Theories of Truth -Gercegin Teorileri

 

Absolute Truth · Coherence · Consensus · Constructivist · Correspondence · Deflationary · Epistemic · Indefinability · Pragmatic · Redundancy · Semantic

 

Bu konuda evrensel-insan zihniyetini dile getiren bir birey olarak, dusuncem; yukarida koyulastirilmis olan, constructivist, yani yapisalci temeldedir.

 

Epistemological theories -Epistemolojik Teoriler

 

Coherentism · Constructivist epistemology · Contextualism · Determinism · Empiricism · Fallibilism · Foundationalism · Holism · Infinitism · Innatism · Internalism and externalism · Naïve realism · Naturalized epistemology · Objectivist epistemology · Phenomenalism · Positivism · Reductionism · Reliabilism · Representative realism · Rationalism · Skepticism · Theory of Forms · Transcendental idealism · Uniformitarianism

 

Bir birey olarak, benim dusuncem; epistemolojik teoriler arasinda, constructivist epistemology, yani; yapilandirmaci epistemolojidir.

 

Yapilandirmaci epistemoloji;

 

http://en.wikipedia.org/wiki/Constru...t_epistemology

 

Yapilandirmaci epistemoloji, bilimsel bilginin tabiati hakkinda felsefedeki epistemolojik bakis acisidir.

 

Bilimsel bilginin, dunyada bulundugunu degil; bilim kisileri tarafindan yapilandirildigini ortaya koyar.

 

Yapisalcilar, her turlu algi deneyimimizi ortaya koyabilmek icin, bilimin kavramlarinin zihinsel yapilandirma oldugunu one surerler.

 

Sosyal konularda ise, konuyu sosyolojik degil; psikolojik kavram olarak ele alirlar. Cunku bir bireyin, bilgiyi anlamlandirmasi, sosyal conteks bunyesindedir. bu temelde de constructionist, yani kurmacilardan farklilasirlar.

 

Yapisalci bilgi, genetik epistemolojinin bir koludur.

 

http://en.wikipedia.org/wiki/Genetic_epistemology

 

Bilmenin yapiandirmacilik teorisini ve genetik epistemolojiyi ortaya atan, Jean Piaget'tir.

 

http://en.wikipedia.org/wiki/Jean_Piaget

 

Hem episteolojiye, hem de psikolojiye yapisalciligi kazandiran bilim kisisidir. Kendisi ayni zamanda, notr algili ve disaridan bakis acili bir gozlemcidir ve teorisini cocuklari bilimsel gozlemleyerek ortaya koymustur. Piaget'e gore uc turlu bilgi vardir. Fiziksel, mantiksal/matematiksel ve sosyal.

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Nesnellik ile yapisallik Farki

 

Felsefenin ontolojik ideolojisi olan ve "gercek varlik" konusunda realizm adi altinda gorus belirten, fenomene KESINLIK, SABITLIK ve SAHIPLIK temelindeki diger ideolojilerle tartisan bakis acisi; temel olarak nesnelligi almakta ve sadece nesnel gercekligi one surmektedir. Bu temelde de oznel gercekik ve isimsel gerceklik ideolojileri ile tartismaktadir.

 

Realizmin, aslinda temeli ontolojik ideoloji olan ve "mustakil var olan varlik" konusunda fenomene KESINLIK, SABITLIK VE SAHIPLIK olarak bakan bakis acisi madde ve onun ideolojisi materyalizmdir.

 

Materyalizmin NESNELSELLIGI VE OBJEKTIFLIGI, objektivist, yani nesnelci epistemoloji olarak; epistemolojinin de bilim ve bilimsellik ile ilgili ideolojilerinden biridir.

 

Nesnelci bilgi; insanoglunun dissal, gorunussel bilginin bilinebilecegini ve sadece bu bilginin gecerliligini ve kesinligini savunur.

 

Halbuki, constructivist, yani yapisalci bilgi; bilinebilir gercekligin sadece insanoglunun soyutlama yoluyle ortaya koyumu olan bilgi oldugunu ve bu bilginin surekli suregelen surec icinde gozlemlenebilir, test edilebilir ve yanlislanabilir oldugunu soyler.

 

Gercekligin, insanoglu dusuncesinden bagimsiz oldugunu, fakat; anlam ve bilgisinin bir insanoglu yapisalligi oldugunu dile getirir. Bu yapisallikta, bilim kisilerinin soyutlamasinin teorisi, formulleri v.s.dir.

 

Constructivist, yani yapisalci bilgi; boylece hem oznelcilik, hem nesnelcilik hem de pozitivist bilgi den farklilasir.

 

Sonucta insanoglu kenisine duyu ve duyumsal olarak yansiyani var olarak algilayarak kavramlastirir. Yalniz bu varin, ontolojik olarak ne oldugunu KESINLIK ve SABITLIK ile ortaya koymak yerine; bu varlanan fenomeni, gozlemleyerek, teorisini test ederek ve gerektiginde de yanlislayarak, surekli suregelen surec icinde bildirir, belirtir ve bu bilgiyi de ogrenime sunar. ISTE BU BILGI TARTISMA GOTURMEYEN BILGIDIR. Yani, YAPISAL BILGIDIR.

 

Epistemolojik teorilerden biri olan yapisalci bilgi ile ilgili anlatim, asagidaki linkten saglanabilir.

 

http://en.wikipedia.org/wiki/Constru...t_epistemology

 

Nesnellik, yaygın olarak her tür öznel etki ve öğelerden bağımsız olabilme durumunu ifade etmek icin kullanılan bir terimdir. Nesnel bilginin temellendirilmesinde ileri sürülen argümalar aynı şekilde burada da geçerlidir. Nesnellikten kastedilen, özneden kesin bir şekilde bağımsızlıktır, daha doğru bir değişle öznenin (tüm öznellilerinin ötesinde kalarak) birebir nesnenin kendisine uygunluğudur. bunun nasıl olabildiği, kuramsal düzlemde açık değildir; dolayısıyla da bu haliyle nesnellik bir varsayımdan ibarettir.-Alinti-

 

Yukaridaki alintinin, linki;

 

http://tr.wikipedia.org/wiki/Nesnellik

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Sign in

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...