Jump to content

Hız var mı?


Predictor

Recommended Posts

Hız, yalnızca bir nesnenin (objenin) sayılırken konumunu ne kadar hızlı değiştirdiğini açıklar. Hız bilgisi her zaman bir mesafe (uzunluk) ve bu mesafenin aşılması için süre (zaman) ve bir zaman referansı gerektirir:

mesafe/süre*zaman referansı

Örneğin, bir arabanın hızı, bilinen bir mesafe için süre sayılarak belirlenebilir: Araba 1 km yol kat eder, biz 25 saniyelik bir süre saydık ve zaman referansımız dünya saatidir:

1000 m/25 saniye * 3,6 (60 min*60 sec/1000 ) = 144 km/h

Saniye, gezegenimisin dönme periyodunun 1/86.400'ü kadardır. Bir saniye gözlemlenebilir ve ölçülemez, sadece sayılabilir!

Link to comment
Share on other sites

14 saat önce, Predictor yazdı:

Hız, yalnızca bir nesnenin (objenin) sayılırken konumunu ne kadar hızlı değiştirdiğini açıklar. Hız bilgisi her zaman bir mesafe (uzunluk) ve bu mesafenin aşılması için süre (zaman) ve bir zaman referansı gerektirir:

mesafe/süre*zaman referansı

Örneğin, bir arabanın hızı, bilinen bir mesafe için süre sayılarak belirlenebilir: Araba 1 km yol kat eder, biz 25 saniyelik bir süre saydık ve zaman referansımız dünya saatidir:

1000 m/25 saniye * 3,6 (60 min*60 sec/1000 ) = 144 km/h

Saniye, gezegenimisin dönme periyodunun 1/86.400'ü kadardır. Bir saniye gözlemlenebilir ve ölçülemez, sadece sayılabilir!

Ölçme bilinmeyen büyüklüğü kendi cinsinden bilinen büyüklükten kaç tane olduğunu saymak ise ölçmenin tanımı içinde saymak zaten var. 

Ölçme aletlerinin bazılarının sonuna  sayaç ekliyoruz. Geiger sayacı, kilometre sayacı, su sayacı vb.

Bu durumda ölçülemez demek sayılamaz demek olur.

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

Ölçülen şey, her zaman bir cihazın (örn. sayac) konumundaki uzamsal değişimdir ve sebep değil, ki bu fiziksel boyut ve aritmetik olarak değeri ölçülen uzunluk tarafından belirlenir.

Dört dakikalık bir zaman aralığı dört gün veya dört milyon yıl ölçülebilir değil, Çünkü bu 'mesafe' sadece insanın hayal gücünde vardır.

Uzamsal Mesafe doğrudan ölçülebilen tek fiziksel boyutdur, fiziksel dünyada.

Ölçülebilir her fiziksel nicelik (enerji, sıcaklık, basınç, güç, tork, vb.) nihai olarak belirli bir uzunluk ölçülerek ölçülür (örneğin, bir fotonun dalga boyu veya bir termometredeki cıva sütununun uzunluğu, vb.).

Link to comment
Share on other sites

7 saat önce, Predictor yazdı:

Ölçülen şey, her zaman bir cihazın (örn. sayac) konumundaki uzamsal değişimdir ve sebep değil, ki bu fiziksel boyut ve aritmetik olarak değeri ölçülen uzunluk tarafından belirlenir.

Dört dakikalık bir zaman aralığı dört gün veya dört milyon yıl ölçülebilir değil, Çünkü bu 'mesafe' sadece insanın hayal gücünde vardır.

Uzamsal Mesafe doğrudan ölçülebilen tek fiziksel boyutdur, fiziksel dünyada.

Ölçülebilir her fiziksel nicelik (enerji, sıcaklık, basınç, güç, tork, vb.) nihai olarak belirli bir uzunluk ölçülerek ölçülür (örneğin, bir fotonun dalga boyu veya bir termometredeki cıva sütununun uzunluğu, vb.).

Dünyanın bir turuda uzamsal bir boyuttur. Zaman uzunluk(dünyanın çevresi)  cinsinden yazılabilir. 

Güneş saatinde gölgenin aldığı yol veya ışığın aldığı yol cinsinden de yazılabilir ve ölçülebilir.

Eski mekanik saatlerde akrep dünyanın dönüşü ile eşleştirilmiştir. Aldığı yol  zaman birimi yerine uzunluk birimi şeklinde de yazılabilir.

Zamanda duyu verilerine dayanıyor ve duyu verilerinden bağımsız üretmiyoruz. Karşılaştırma yapabilmek eşleyebilmek isim vermek  için duyu verileri gerekir.

Link to comment
Share on other sites

Zaman uzunluk(dünyanın çevresi)  cinsinden yazılabilir.  

Olmayan bir şey (zaman) nasıl uzunluk olarak yazılabilir?

Güneş saatinde gölgenin aldığı yol veya ışığın aldığı yol cinsinden de yazılabilir ve ölçülebilir.

Varlığı olmayan gölge ve ışık nasıl yol alabilir?

Burada konsept ve nesneyi karıştırıyorsun. Gölgeden bahsetmek için, ışık üreten ve gölge yapan bir nesneye ihtiyac vardır.

Zamanda duyu verilerine dayanıyor ve duyu verilerinden bağımsız üretmiyoruz.

Duyu terimini ben şu şekilde anlıyorum: insanların ve hayvanların dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği.

Zihin tamamen mekanik atomik bir süreçtir. Zihin, anlık durum kümelerini işleyen organizmanın programlayıcısıdır. Zaman, nesnelerin kinetik enerji ile döngüsel etkileşim biçimini tanımlar. Ancak bu tanım doğanın değil, dilin bir parçasıdır ve bu nedenle zaman zihinsel bir üründür.

Gündelik hayatta dün, yarın, öbür gün gibi kavramları kullandığımızda, o zaman herkes bununla ne kastedildiğini bilir. Çünkü bu terimler kendimizi günlük hayatımızda ve çevremizde yönlendirmek için lazım.

Ancak bir kimse doğanın nasıl çalıştığını deneyimlemek istiyorsa, bir nesne ile bir kavram arasında ayrım yapmalı.

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

On 13.06.2023 at 21:55, Predictor yazdı:

Hız, yalnızca bir nesnenin (objenin) sayılırken konumunu ne kadar hızlı değiştirdiğini açıklar. Hız bilgisi her zaman bir mesafe (uzunluk) ve bu mesafenin aşılması için süre (zaman) ve bir zaman referansı gerektirir:

mesafe/süre*zaman referansı

Örneğin, bir arabanın hızı, bilinen bir mesafe için süre sayılarak belirlenebilir: Araba 1 km yol kat eder, biz 25 saniyelik bir süre saydık ve zaman referansımız dünya saatidir:

1000 m/25 saniye * 3,6 (60 min*60 sec/1000 ) = 144 km/h

Saniye, gezegenimisin dönme periyodunun 1/86.400'ü kadardır. Bir saniye gözlemlenebilir ve ölçülemez, sadece sayılabilir!

Hız, bir vektörel niceliktir. Konum vektörel olduğu için hız vektörel dir. 

Hız vektörü = katsayı *(konum vektörü) 

Yani zaman burada bir katsayı sadece hızı tanımlayan şey konum vektörüdür. 

Zamanın, matematiksel netliği tüm skaler ölçümler için vardır. Sıcaklık mesela... Burada ölçüm matematiksel değil fiziksel yapılmaktadır. 

Fizikte deneysel ölçümde çok küçük farklar aynı matematiksel değeri verir. Örneğin bir terazide 1 gramlık kütle 1.00001 - 1.000006 - 1.00008 gibi farklı sonuçlar versede 1 e yuvarlıyoruz. Buradaki farklar matematiksel olarak bir değişime neden olmadığı için hepsi 1 dir. Hiç biri 1 değildir hepsi farklı ölçümlerdir ama "eser miktar" hepsini aynı yapar. 

Ez cümle saniye de ölçümlenebilir skaler bir büyüklüktür. 

Ve hız vardır. 

 

Link to comment
Share on other sites

3 dakika önce, Predictor yazdı:
Ez cümle saniye de ölçümlenebilir skaler bir büyüklüktür.  

Saniyeyi nasıl ölçtüğünü görmek istiyorum!

Ve hız vardır.

Bana postayla 50 gram hız gönderebilirmizin?

Saate baktığımda saniyeyi ölçüyorum.

Belki ileri fizik bilen birine bu soruyu sorduğun için tuhaf oluyor. Fizikçiler için hız V değildir. küçük "v" harfinin üzerine bir ok koyarız. 

Örneğin 

v=3i+4j-2k m/sn

Bu ne demektir. Hız X ekseninde 3 birim, y ekseninde 4 birim, z ekseninde eksi 2 birim dir. 

Yani 50 gram hızı postayla gönderme terimi ile büyük saçmalıyorsun. 

 

Link to comment
Share on other sites

Saate baktığımda saniyeyi ölçüyorum. 

Garip bir şekilde ileri fizikçiler nedense gerçeği kurgu ile karıştırıyorlar.

Baktığın saat bir nesne. Ben ama sana saniyenin ölçümünü sordum!

Var olmayan şey (konsept) ölçülemez!

Yani 50 gram hızı postayla gönderme terimi ile büyük saçmalıyorsun.  

Bunun anlamı hız (konsept) mevcut değil.

Link to comment
Share on other sites

6 dakika önce, Predictor yazdı:
Saate baktığımda saniyeyi ölçüyorum. 

Garip bir şekilde ileri fizikçiler nedense gerçeği kurgu ile karıştırıyorlar.

Baktığın saat bir nesne. Ben ama sana saniyenin ölçümünü sordum!

Var olmayan şey (konsept) ölçülemez!

Yani 50 gram hızı postayla gönderme terimi ile büyük saçmalıyorsun.  

Bunun anlamı hız (konsept) mevcut değil.

Evet, heyacanını ve tanımlarının uyumunu anlıyorum. 

Ancak, 

Varlıkları var eden şey dil ve algılardır. Madde ye uzayda yer ve hacim katlandığı için madde demiyoruz. Maddeye baktığımızda onu var eden şey beynimizde ki algısıdır. 

Buna diyalektik metaryalizm de "maddenin yansıması" Kanunu denir. Yani maddeyi madde yapan şey maddenin kendisi değildir. Zaten maddecilikte aslında bu yönüyle en manevi, duygusal, sanatsal düşünme şeklidir ya neyse. 

Sen: maddeyi beynin deki yansıma olarak değil, onu var eden uzaydaki hali olarak tanımıyorsun. 

Bu sebeple, baktığım saat bir nesne, saniyede bir konsept (senin deyiminle) oluyor. 

Oysa ki saat nesneside, benim beynimde ki imajdır. Ve imaj geçek değildir. Yani saat nesnesi mevcut değildir.

Bunun anlamı hiç bir obje mevcut değildir. 

Link to comment
Share on other sites

Varlıkları var eden şey dil ve algılardır. Madde ye uzayda yer ve hacim katlandığı için madde demiyoruz. 
Maddeye baktığımızda onu var eden şey beynimizde ki algısıdır. 

Buna diyalektik metaryalizm de "maddenin yansıması" Kanunu denir. Yani maddeyi madde yapan şey maddenin kendisi değildir. 

Şimdi seni anlıyorum, sen bir metafizikçisin.

Metafizik benim işim değil, ben bir doğa bilimcisiyim.

Link to comment
Share on other sites

Yo ben bir metafizkçi değilim. Metafizik, maddenin değişmemezliği demektir. Fizik değişimi savunur. Örneğin metafizkçilere göre kıtalar daha önce de bu günki hallerinde ki gibidir. Fizik-metafizik tartışması bitmiş bir mesele. 

Nasıl bir doğa bilimcisisin ki hızın olmadığını iddia ediyorsun?

 

 

Link to comment
Share on other sites

Genel fizik deney laboratuvarında bir deney vardır. Üçgen kesitli bir ray üzerine üçgen kesitli bir raydan taşıt yerleştirilir. Rayın altında delikler bulunur. Bu deliklerden komprasörle hava üflenir. Bu sayede sürtünmesiz ortama yakın yüzey elde edilir. 

Bu deneylerde sabit hız, ivmeli hız, itme-momentum çarpışmaları hepsi deneysel olarak gerçeğe yakın ölçülürde gözlemlenir de. 

Bütün bu deneyleri yapmış biri olarak hani doğa bilimcisisin ya, hani sana göre hız yok ya, posta ile gönderiliyor ya, belirteyim istedim. 

Düz dünyacılar bitmedi bir de bu çıktı hız yokmuş. Anasını sattığımın newtonu boşuna yaşamış adam. 

  • Haha 1
Link to comment
Share on other sites

Genel fizik deney laboratuvarında bir deney vardır. Üçgen kesitli bir ray üzerine üçgen kesitli bir raydan taşıt yerleştirilir. 
Rayın altında delikler bulunur. Bu deliklerden komprasörle hava üflenir. Bu sayede sürtünmesiz ortama yakın yüzey elde edilir.  

Anladığım kadarıyla deney, bir nesnenin bir üçgen üzerinde a noktasından b ve c noktasına gittiği ve nesne hava ile, yani nesne ile hareket ettirildi.

 

Bu deneylerde sabit hız, ivmeli hız, itme-momentum çarpışmaları hepsi deneysel olarak gerçeğe yakın ölçülürde gözlemlenir de.  

Yani farklı hızlarda gerçeğe yakın çarpışan bir nesne gözlemlediniz. Hızı ama görmediniz?

Tekrar edeyim, hiç kimse, kesinlikle hiç kimse bir hızı gözlemleyemez, sadece a'dan b'ye hareket eden bir nesne gözlemlenir!

 

Düz dünyacılar bitmedi bir de bu çıktı hız yokmuş. 

Sen bilim hatipten mi mezunsun, argümanların mı bitti? Senin dünyanda zamanın'da kesinlikle bir hızı vardır!

 

Anasını sattığımın newtonu boşuna yaşamış adam. 

Isaac, ne zaman, nerede ve nasıl hızı gözlemlemiştir?

Link to comment
Share on other sites

Yazdıklarından anladığım şu:

Hız senin için bir konsept. Kurgusal bir tanım. Gerçek değil. Örneğin elma gerçek. Buna göre de hız bir kurgudur ve hız diye bir şey yoktur diyorsun. 

Öncelikle bu senin konsept-nesne dualizmin doğru değil. Çünkü gerçekleri oluşturan şey onların uzaydaki formu değil beynimizde ki yansımasıdır. Örneğin bir elmayı gerçek yapan onun uzaydaki formu değildir ona bakıp dokunduğunda beyninde oluşan yansıma onu gerçek kılar. 

Mesela bir araba yanından hızla geçer ve ne kadar hızlı olduğunu beynimiz algılar. Kaplumbağa yavaştır. 

Dolayısı ile hızı var eden şey onu beyinsel olarak tanımlamamızdır. Bunu yaparken de maddeden bize beynimüze yansımasını kullanmamızdır.

Link to comment
Share on other sites

Öncelikle bu senin konsept-nesne dualizmin doğru değil. 

Doğada konsept nesne düalizmi yoktur, bunu sen kafanda kurguladın. Doğada, sadece parçacık etkileşimi monoismi vardır.

Ayn Rand'in identik yasasının neyi doğru değil?

Bunu binlerce kez test ettim, asla bir hata bulamadım!

İdentik yasası ne diyor:

A'nın (örneğin elektronun) A (elektron) olduğunu belirtiyor.

Ya A'dır (elektron'dur) ya da A (elektron) değildir.

Çelişki yasası, A'nın (elektronun) aynı zamanda A (elektron) olmadığını olamayacağını söylüyor.

 

Çünkü gerçekleri oluşturan şey onların uzaydaki formu değil beynimizde ki yansımasıdır. Örneğin bir elmayı gerçek 
yapan onun uzaydaki formu değildir ona bakıp dokunduğunda beyninde oluşan yansıma onu gerçek kılar.

Burada katılıyorum, bir istisna dışında, yansıtsa da yansıtmasa da nesne oradadır.

 

Dolayısı ile hızı var eden şey onu beyinsel olarak tanımlamamızdır. Bunu yaparken de maddeden bize beynimüze 
yansımasını kullanmamızdır. 

Sonunda anladın.

Link to comment
Share on other sites

@Rhodium

Yukarıda bununla, 'Sen bilim hatipten mi mezunsun' la ne demek istediğimi kısaca açıklamak istiyorum.

Bir 'bilim hatipli', bir mühendislik bilimcisi, bir nükleer fizikçi, bir malzeme fizikçisi, bir kimyacı vb. olabilir.

Ancak doğanın sadeliğini görmek için, asla ve asla bir fizikçi (doğacı) olamaz, çünkü kafasındaki 'yaratıcı' (konsept), bunu görmesine engel oluyor.

Fizik: eski yunanca: fisis, türkçe doğa anlamındadır.

 

Bir örnek: Geçenlerde büyük deprem sonrasında bir 'fizikçi', Prof. Dr. Ali Ihsan Göker (fen fakültesi fizik bölümü öğretim üyesi) geldi ve şunları iddia etti:

Deprem veya binalar öldürmez, Allah öldürür. O da eceli geleni. Depremde ölenler aynı anda Mars'ta bile olsalar yine öleceklerdi. Ölüm mekana değil zamana bağlıdır.” dedi.

Bu nedir? bunlar (matematiksel) halüsinasyonlar değilse.

Bu tür 'fizikçiler', Einstein okuyarak, 'zamanı' sakız gibi uzatırlar!

 

Link to comment
Share on other sites

On 16.06.2023 at 17:47, Predictor yazdı:

Yani farklı hızlarda gerçeğe yakın çarpışan bir nesne gözlemlediniz. Hızı ama görmediniz?

Tekrar edeyim, hiç kimse, kesinlikle hiç kimse bir hızı gözlemleyemez, sadece a'dan b'ye hareket eden bir nesne gözlemlenir!

A noktasından B noktasına hareket etmenin anlamı zaten hız.

Işık hızı = 299792458 metre / saniye

Saniye= 299792458 metre  şeklinde yazılabilir. 

O zaman hız birimsiz katsayı olur.

Bir araç  diyelim 10 metre/ saniye hızla gidiyor.

Bunu araç  10 metre gittiğinde ışık  299792458 metre gidiyor diyebilirsin. 

hız  = Aracın aldığı yol(metre) / ışığın aldığı yol (metre)

saniye belli bir uzunlukta  sallanan bir sarkacın aldığı yol şeklinde de yazılabilir.

 

 

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

13 saat önce, Predictor yazdı:

@Rhodium

Yukarıda bununla, 'Sen bilim hatipten mi mezunsun' la ne demek istediğimi kısaca açıklamak istiyorum.

Bir 'bilim hatipli', bir mühendislik bilimcisi, bir nükleer fizikçi, bir malzeme fizikçisi, bir kimyacı vb. olabilir.

Ancak doğanın sadeliğini görmek için, asla ve asla bir fizikçi (doğacı) olamaz, çünkü kafasındaki 'yaratıcı' (konsept), bunu görmesine engel oluyor.

Fizik: eski yunanca: fisis, türkçe doğa anlamındadır.

 

Bir örnek: Geçenlerde büyük deprem sonrasında bir 'fizikçi', Prof. Dr. Ali Ihsan Göker (fen fakültesi fizik bölümü öğretim üyesi) geldi ve şunları iddia etti:

Deprem veya binalar öldürmez, Allah öldürür. O da eceli geleni. Depremde ölenler aynı anda Mars'ta bile olsalar yine öleceklerdi. Ölüm mekana değil zamana bağlıdır.” dedi.

Bu nedir? bunlar (matematiksel) halüsinasyonlar değilse.

Bu tür 'fizikçiler', Einstein okuyarak, 'zamanı' sakız gibi uzatırlar!

 

Gerçekten hakaret etmek istiyorsan hepimizin yaptığı gibi direkt yapabilirsin. 

Senin ciddi bir travman felan mı var. Ortaya koyduklarının sonucu dispotik bir dünya olur bu gidişle.

Sen hiç bir elektrik ustasının, kabloları bağlamayayım, nasıl olsa Allah iletişimi sağlar. Dediğini duydun mu? Bu örnek verdiğin fizikçi ye katılmasam da söylediği bir bilimsel makale mi.

Her insan hürdür isterse patetesin uzaylı olduğunu düşünsün söylesin, bu onu özel bir konumda ekstra bir şey yapmaz.

Biz senin gibi yargıları olanlara bilim hapishanesinde kiler diyoruz.
En üzücü tarafı da bazen bu hapisabedejilerin hem mahkumu hem gardiyanı aynı kişi olması oluyor. 

Dostum, dön bak dünya ya bırak konsepti nesneyi biraz yüz, eğlen, köpekleri sev, dua et, dans et, insan olduğumuzu unutma. 

Link to comment
Share on other sites

@Rhodium

Yazdıklarının kesinlikle bilimle hiçbir ilgisi yok! Ben burada bilim yapıyorum ve kurgunun nasıl yaratıldığını deşifre ediyorum!

Gerçekten hakaret etmek istiyorsan hepimizin yaptığı gibi direkt yapabilirsin.

Var olmayan şeye (kurgulara) hakaret edilemez!

Fark etmediysen, burada bir bilim forumundayız. Yukarıda yazdıklarını felsefe forumunda yazabilirsin, konseptlerin (kurguların) incelendiği yer orasıdır!

Link to comment
Share on other sites

On 24.06.2023 at 10:45, Predictor yazdı:

@Rhodium

Yazdıklarının kesinlikle bilimle hiçbir ilgisi yok! Ben burada bilim yapıyorum ve kurgunun nasıl yaratıldığını deşifre ediyorum!

Gerçekten hakaret etmek istiyorsan hepimizin yaptığı gibi direkt yapabilirsin.

Var olmayan şeye (kurgulara) hakaret edilemez!

Fark etmediysen, burada bir bilim forumundayız. Yukarıda yazdıklarını felsefe forumunda yazabilirsin, konseptlerin (kurguların) incelendiği yer orasıdır!

Hız kurgu ise neden SI birimleri ile yazılabiliyor?

SI birimleri nesnel değil mi?

Hız yok diyen biri  hız birimini kullanmazsa bilim yapmış olur mu?

Kuvvet Enerji birimlerini hız birimini kullanmadan  yazabilir misin?:)

 

 

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

@pigeon

SI birimleri nesnel değil mi?

Hız yok diyen biri  hız birimini kullanmazsa bilim yapmış olur mu? 

bir(im) sayıların ilkidir, yani tanımdır (konsept).

Ben hız birimini kullanmadığımı hiçbir yere yazmadım!

Uluslararası Birimler Sistemi veya SI (Fransızca: Système international d'unités), fiziksel nicelikler için en yaygın kullanılan birim sistemidir. SI tarafından tanımlanan ölçü birimlerine SI birimleri denir.

1960'da 11. CGPM'de (Ağırlıklar ve Ölçüler Genel Konferansında), genişletilmiş MKS sistemine (Metre, Kilogram ve Saniye) Fransız Système International d'Unités (SI) ('Uluslararası Birimler Sistemi') adı verildi.

 

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Predictor yazdı:

@pigeon

SI birimleri nesnel değil mi?

Hız yok diyen biri  hız birimini kullanmazsa bilim yapmış olur mu? 

bir(im) sayıların ilkidir, yani tanımdır (konsept).

Ben hız birimini kullanmadığımı hiçbir yere yazmadım!

Uluslararası Birimler Sistemi veya SI (Fransızca: Système international d'unités), fiziksel nicelikler için en yaygın kullanılan birim sistemidir. SI tarafından tanımlanan ölçü birimlerine SI birimleri denir.

1960'da 11. CGPM'de (Ağırlıklar ve Ölçüler Genel Konferansında), genişletilmiş MKS sistemine (Metre, Kilogram ve Saniye) Fransız Système International d'Unités (SI) ('Uluslararası Birimler Sistemi') adı verildi.

 

Hız kavramının nesnel karşılığı yok demedin mi?

Hız kavramının nesnel karşılığı yok  ise neden kullanıyorsun? :)

On 16.06.2023 at 00:05, Predictor yazdı:

Bana postayla 50 gram hız gönderebilirmizin?

Bunu sen yazmadın mı? :)

 

 

Link to comment
Share on other sites

@pigeon

Bir konsept ile bir nesneyi birbirinden ayırmanın en iyi yolu nedir? Burada ben 'düşünce postasını' kullanıyorum.

Örneğin posta ile kendime 1 kilogram veya 1 metre gönderebilir miyim acaba. Düşündükten sonra bu sorulara şöyle cevap veriyorum: 1 (konsept), kilogram (konsept) metre (konsept). Yani, bu mümkün değildir. Çünkü kilogram ve metre sadece bir nesnenin özelliğidir!

Günlük yaşamda, programcı (ruh) bilgisayarını (beynini) bunun üzerinde eğitebilir. Örneğin, kadın bana aşık: Bir kadını postayla gönderebilir miyim? Hayır, ama bir eskort servisi posta yoluyla değil, limuzin ile bunu yapabilir 😉. Kadın bir organik nesne.

Aşkı postayla gönderebilirmiyim? Hayır, ama emin olmak için soruyu genişletiyorum: Aşkı bulabileceğim ve görebileceğim bir yer var mı? Aşkın bir lokalizasyonu var mı?

Hayır, aşk sadece bir kavramdır (konsept). Yani aşk, bana aşık olan Kadının özelliğidir.

 

Saat 22:29 da düzenlenmiştir

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...