Jump to content

Türban Özgürlük mü?


cigi

Recommended Posts

Şu densizliğe, şu haddini bilmezliğe bakın! Gelmiş külhanbeyliği yapıp, racon kesiyor...

Bundan sonra atlama, benim de asabımı bozma.

 

Beğenmediğin, doğru düzgün cevabı haketmediğini düşündüğün, sığ bulduğun konulara da yanıt verme, uzak dur.

Sanane?! Sanane?! Millet senden destur mu alacak konuyu tartışmak için?

Ha öyleyse bilelim, ona göre tutumunuzu belirleyelim.

Link to comment
Share on other sites

Şu densizliğe, şu haddini bilmezliğe bakın! Gelmiş külhanbeyliği yapıp, racon kesiyor...

 

Sanane?! Sanane?! Millet senden destur mu alacak konuyu tartışmak için?

Ha öyleyse bilelim, ona göre tutumunuzu belirleyelim.

 

 

Esas sana ne?! Sen de kim oluyorsun?!

 

Müslüman mısınız oğlum siz? Dindar mısınız? İslamcı mısınız da videodaki söylenenlere "özgürlük" diyen akıllıyı destekliyorsunuz? Orada İslam eleştirilmiş. İslam'ın türbanı özgürlük diye sunması eleştirilmiş!!!

 

Böyle tartışma mı olur? Konu başlığı okunur, varsa video izlenir, ondan sonra tartışılır!!

 

Tartışmış mı? Sen de aynı terbiyesizliği yapomış, konuyu politize etmiş ve bir de utanmadan niyet okuyup "çocuk mu kandırıyorsunuz?" demişsin, gördüm.

 

Siz sorunlu insanlarsınız. Aklınız başka türlü çalışıyor.

Link to comment
Share on other sites

Sen de cevabımı sığ bulduysan ona cevap verme o zaman. Kendini Ateistforum'da sandın herhalde de böyle yazabiliyorsun. Hem küstahsın, hem cahilsin, hem de terbiyesizsin. Bu arada kafam da seninkinden iyi çalışır. Onu da geçtim, senden akıllı bir sürü türbanlı biliyorum! :D

 

 

Hadi ordan, terbiyesiz!

 

Ateistforum'dan milyon kere atılmış atılmış, kapsısından içeri sokulmayan troll seni! Şu forumda yazmaya başladığım dakikadan beri tepemdesin, rezil.

 

 

İlk iletin bile hastalıklı!

 

Senin müslümanları nasıl sevdiğini, onlarla nasıl da mutlu mesut işbirliğini yaptığını bilmez olur muyum.

 

Türban özgürlük ha? Müslüman yalakaları sizi..

 

Hemen de politik bir eleştiri zannedip "özgürlük" diye atla, ondan başla Atatürk, kişi kültü vs. diye istediğin gibi manipüle et, sana dokunanı bıktır, yıldır, milleti taciz et, sonra da kafam çalışıyor de...

 

Ben sizin gibi hasta değilim çocuğum. Hiç böyle aptal saptal savaşamam, sizinle de uğraşamam.

Ben buraya yazmak, insanlarla konuşup tartışmak için geldim ama ilk dakikadan beri aynı akıl hastalarıyla uğraşıp duruyorum.

Çok meraklı olsam diğer forumda uğraşırdım, yazışır cevaplardım seni/sizi.

Zorunlu olmasam sizler gibilere taş atar da muhatap olur muydum?

 

OK. Sizler devam edin.

 

Belli ki ben yazamayacağım çünkü hakikaten sinir harbinden hoşlanmıyorum, usandım, ve zaten bu sadece foruma zarar verir.

Ortak olmak istemiyorum. Başından beri istememiş, o nedenle de yazmamıştım.

 

--------------------------------------

 

 

83. iletiden itibaren okunursa durum görülecektir.

 

Herkese iyi forumlar.

Link to comment
Share on other sites

Sana Türk bir akademisyenin terimi aynı benim gibi kullandığı bir makalesini örnek verdim. Makalenin İngilizce olması yabancı yayın olmuyor bir de.

 

Senin istediğin şekildeki basit tanımları zaten bu tarz makalelerde bulman zordur, onlar textbook'larda falan yer alır. Andrew Heywood'un kitapları siyaset öğrencileri tarafından sıkça kullanılır mesela derslerde, orada da kullanılıyor aynı terim mesela.

 

Terimin benim kullandığım şekliyle kullanıldığı birkaç örnek daha vereyim, hani sen kafanı kuma gömmeye kararlı gibisin, ama diğer arkadaşlar yararlanırlar belki:

 

Faik Gür'ün şurada yayımlanan makalesi iyi bir örnek mesela:

http://www.toplumvebilim.com/public/makale.aspx?dsid=186&dyid=5538&yazi=Abstracts%20%28%DDngilizce%20%F6zetler%29

 

Şu makalede Aylin Tekiner'in daha önce bahsettiğim kitabının ufak bir özeti var, orada da terim benim kullandığım şekliyle kullanılıyor:

 

http://www.hurriyetdailynews.com/n.php?n=unastethic-ataturk-monuments-remains-taboo-in-turkey-2011-01-09

 

İstanbullu Sefarad Yahudisi bir akademisyen var(ismi Türk ismine benzemiyor bu kadın yabancı demen ihtimaline karşı belirtiyorum), "Faces of the State" adlı kitabında Atatürk etrafındaki kişi kültü hakkında koca bir bölüm var, terim yine benim kullandığım şekliyle kullanılıyor.

 

http://www.socanth.cam.ac.uk/tag/yael-navaro-yashin/

 

Sibel Bozdoğan'ın şu kitabında da aynı terim benimkine çok benzer değerlendirmelerle kullanılıyor:

 

http://books.google.com/books?hl=tr&lr=&id=If6lyZ_oOoQC&oi=fnd&pg=PR9&dq=Modernism+and+Nation+Building+bozdo%C4%9Fan&ots=5twAiUKIns&sig=YpcK4h8oVOL6R99tcJFoVmGoSMo#v=onepage&q&f=false

 

Yeter mi? Daha istiyor musun?

 

 

Hala aynı şeyi tekrarlamaktasın.

Sorduğum soruya ait Türk siyaset bilimcilerinden ve Türkçe 1-2 tanım örneği veremiyorsun, İngilizce makalelere yöneliyorsun.

Yahu on yıllardır siyaset biliminde yerini almış olan bu kavramın neden Türkçe makalelerde bir tek tanımı yok?

 

Umarım bir daha pişkinlik yapıp yine yabancı makaleleri link verip "Yeter mi? Daha istiyor musun?" demezsin.

 

Kişi kültü tanımına Lenin, Mao, Stalin vb. liderlerin dahil olduklarını zaten hem bu başlıkta konusu açıldığında, hem de aylar önce bu konuda TD'de yazdığım yazıda değindim. Bu tanımlar zaten üzerinde açık açık olmasa da uzlaşılmış şeyler ki dünyanın dört bir yanından akademisyenler birbirini alıntılıyor ve kavramı aynı şekilde kullanıyor. Senin keyfine göre de bu tanımlar değişmez. Ha ben makalemi yazar akademik dergilerde vs. yayımlatırım, kavram hakkında tartışma yaratır kendi tanımımı benimsetirim diyorsan buyur yap, bol şans!

 

Ortada benimsenmiş bir tanım yok. Tanım yok daha doğrusu. Dolayısıyla tapınmanın tanım içinde yer alıp almayacağı konusu ne benim ne de senin keyfine kalmış. Batıda bu kavramın tanımı yapılırken onlar kafasından "tapınma"yı zaten çıkarmış oldukları için önemsememiş olabilirler. Ama bizim gibi ülkelerde daha açık-net tanımlama gerekir. Ya da yanlış kavram yerine yerleşmiş olan "idol" kavramının kullanılması daha doğrudur. Tabi amaç Atatürk karşıtlığı ve onu silmek olunca bu kavramda ısrarla durulması normal.

 

Aynen öyle olmuş bence. Bu tarz ifadeler İngilizce Britannica'da yok mesela. Buyur bak:

 

Ne büyük Atatürk ne güçlü Türkiye'ymiş yahu!

Devlet adamları, akademisyenler, yazarlardan sonra dünyanın 1 numara ansiklopedileri bile korkularından hep övmüş, göklere çıkarmışlar. Hele ki yapmasınlar, Atatürk'ün ruhu boğardı onları! :D

 

Yalan söyleme Pante, terim yerini almıştır, terimi kitaplarında, makalelerinde kullanan onlarca akademisyen, gazeteci vs. vardır. Örneklerini verdik, istersen daha fazlasını da veririz.

 

Yalan mı?

Sen kamuoyunda, siyasette "kişi kültü"nü mü duydun şimdiye kadar, yoksa "idol"ü mü?

3-5 makaleyle mi kişi kültü zırvası idol'ün yerini alacak?

Ben idol'ü çocukluğumdan beri duymuşumdur. Ama kişi kültü'nü son birkaç yılda 1-2 sefer duydum.

 

Haydi o zaman sen bizlere yerli siyaset bilimcilerden şunların birkaç tanımını getir. :)

 

"İdol"ün TDK'da bile tanımı var, bakabilirsin.

Ayrıca;

Afşar Timuçin'in Felsefe sözlüğünde yer almış.

Sinan Özbek'in İdeoloji Kuramları kitabında var.

 

Makale için de bir örnek vereyim: 16. sayfa:

 

http://marksistarastirmalar.org/pdfs/iu.pdf

 

"Lider sultası" ise o kadar çok ki seç-beğen al. İşte biri:

 

http://haberakademi.net/haberyaz.asp?hbr=2868

Link to comment
Share on other sites

Belli ki ben yazamayacağım çünkü hakikaten sinir harbinden hoşlanmıyorum, usandım, ve zaten bu sadece foruma zarar verir.

Ortak olmak istemiyorum. Başından beri istememiş, o nedenle de yazmamıştım.

 

Yok artık. İstemiyorsan, hoşlanmıyorsan ne sataşıyorsun?! Tartışmalara katılacak bilgin, görgün yoksa parazit yapma.

Link to comment
Share on other sites

Hala aynı şeyi tekrarlamaktasın.

Sorduğum soruya ait Türk siyaset bilimcilerinden ve Türkçe 1-2 tanım örneği veremiyorsun, İngilizce makalelere yöneliyorsun.

Yahu on yıllardır siyaset biliminde yerini almış olan bu kavramın neden Türkçe makalelerde bir tek tanımı yok?

 

Umarım bir daha pişkinlik yapıp yine yabancı makaleleri link verip "Yeter mi? Daha istiyor musun?" demezsin.

 

Verdiğim linklerdeki makale ve kitapların tamamının yazarı Türk. İngilizce yazmaları onları Türk akademisyen olmaktan çıkarmıyor... Asıl senin yaptığın pişkinlik, ve hatta mızıkçılık yani. Ayrıca örneğin Gür'ün makalesinin Türkçesi de var. Sitede bir iki linke tıklayıp ulaşman mümkün, makalenin özeti İngilizce abstract'te var diye İngilizce olanın linkini verdim.

 

 

Ortada benimsenmiş bir tanım yok. Tanım yok daha doğrusu. Dolayısıyla tapınmanın tanım içinde yer alıp almayacağı konusu ne benim ne de senin keyfine kalmış. Batıda bu kavramın tanımı yapılırken onlar kafasından "tapınma"yı zaten çıkarmış oldukları için önemsememiş olabilirler. Ama bizim gibi ülkelerde daha açık-net tanımlama gerekir. Ya da yanlış kavram yerine yerleşmiş olan "idol" kavramının kullanılması daha doğrudur. Tabi amaç Atatürk karşıtlığı ve onu silmek olunca bu kavramda ısrarla durulması normal.

 

Bu bir siyaset bilimi terimi ve dünyanın her yerindeki akademisyenler aynı şekilde kullanıyor. Türkiye'ye özel tanım yapılacak hâli yok.

 

Şu niyet okuma zırvasından da kurtulun artık. Sonra Kemalistlere şöyle dediler böyle dediler oluyor; böyle yaparsanız derler tabii. Bir sürü akademisyen, yazar, gazeteci vs. entelektüel o kadar emek veriyor, bir sürü çalışma ortaya koyuyor; siz de işinize gelmeyenlere özel çıkar vs. atfediyorsunuz. Ne farkınız var o anlamda İslamcılardan falan?!

 

Ne büyük Atatürk ne güçlü Türkiye'ymiş yahu!

Devlet adamları, akademisyenler, yazarlardan sonra dünyanın 1 numara ansiklopedileri bile korkularından hep övmüş, göklere çıkarmışlar. Hele ki yapmasınlar, Atatürk'ün ruhu boğardı onları! :D

 

Yok, öyle değil. İngilizce maddeyi farklı, Türkçe olanı farklı insanlar hazırlıyor. Maddeyi hazırlayan Türk de Türkiye'deki kültürden etkilendiği için vs. maddeyi Türkiye'ye uygun bir şekilde hazırlıyor, diğer ülkelerdeki insanların gerek görmediği övgü içeren birkaç şey yerleştiriyor. Sizler de dünyaya sadece kendi pencerelerinizden bakmayı rahat bulduğunuzdan çok seviniyorsunuz.

 

Yalan mı?

Sen kamuoyunda, siyasette "kişi kültü"nü mü duydun şimdiye kadar, yoksa "idol"ü mü?

3-5 makaleyle mi kişi kültü zırvası idol'ün yerini alacak?

Ben idol'ü çocukluğumdan beri duymuşumdur. Ama kişi kültü'nü son birkaç yılda 1-2 sefer duydum.

 

İdol sözcüğünü çok sık duyuyorum ama bu bağlamda kullanmıyorlar onu. Kişi kültü terimini de hem eğitimim süresince, hem de köşe yazılarında, makalelerde, kitaplarda vs. pek çok yerde gördüm.

 

3-5 makale de değil hem. Kaç makale istediğini söyle ona göre yerli yabancı sıralayalım!

 

"İdol"ün TDK'da bile tanımı var, bakabilirsin.

Ayrıca;

Afşar Timuçin'in Felsefe sözlüğünde yer almış.

Sinan Özbek'in İdeoloji Kuramları kitabında var.

 

Makale için de bir örnek vereyim: 16. sayfa:

 

http://marksistarastirmalar.org/pdfs/iu.pdf

 

Bu linkteki makalenin yazarı zaten Özbek'ten alıntı yapmış, sayfanın altındaki notlar bölümünde yazıyor. Ayrıca senin istediğin gibi bir tanım yok, terim bir konudan bahsedilirken aynı benim örnek verdiğim makalelerdeki gibi terim olarak kullanılmış. Neticede bunlar ders kitabı değil makale.

 

İşin komiği senin hiç sevmediğim putlaştırma sözcüğü de aynı sayfada kullanılmış. Kendi ayağına kurşun sıkıyor, kendi haksızlığını ortaya koyuyorsun Pante. :)

 

 

"Lider sultası" ise o kadar çok ki seç-beğen al. İşte biri:

 

http://haberakademi.net/haberyaz.asp?hbr=2868

 

Linkten alıntılıyorum:

 

Bir çok kimse tarafından "lider sultası" olarak ifade edilen kavram, siyasal hayatta ve siyasi literatürde "lider hegemonyası", "liderin egemen olduğu parti yapısı" ve "liderin temsil ettiği parti imajı" biçimlerinde de kullanılmaktadır. Sulta kelimesinin dilimizdeki bir diğer kullanımı ise "yetke" dir. Yetke ise; "Yeterliğine herkesi inandırarak bir kimsenin kendisine sağladığı itaat ve güven, otorite, sulta, velayet" (1) olarak tarif edilmiştir.

 

Lider sultası kavramının tanımına bakıldığında ise; "Siyasal partilerde alınan tüm kararlarda parti başkanının tek söz sahibi olması" (2) şeklinde ifade edilebilir. Lider eksenli bir siyasal yapıda karar süreçlerinin neredeyse tamamında liderin hegemonik güç olarak baskın çıktığı yapı ise liderlik sultası olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Tanımlarda görüldüğü üzere lider sultası kavramı kişi kültü kavramından farklı bir anlama sahip, o nedenle onun yerini alması mümkün değil.

Link to comment
Share on other sites

Esas sana ne?! Sen de kim oluyorsun?!

Sen külhanbeyliği yapıp, racon keseceksin... sonra da gelen ilk direnişte sen kim oluyorsun diyeceksin!.. Pişkinliğin bu kadarı.

Sen ne yaptığının farkında mısın? Yaptığın dengesizliğin?

Birilerini sindirmeye kalkarsan, elbette direnişle karşılaşır, alırsın ağzının payını. Adabınla takılacak mısın, tartışacak mısın; Yoksa racon mu keseceksin. Tutarlı ol.

 

Müslüman mısınız oğlum siz? Dindar mısınız?

Şu tartışmaya girebilecek birikim var mı ki sen de? Ettiğin şu lafa bak. Şu lafı eden biri bu tartışmayı ne kadar sürdürebilir ki?

Hee, özgürlük hakların neci olduğuna göre değişir; Mesela ben müslüman değilim ya, müslümanlara türban özgür değildir. Ama müslüman olsaydım, o zaman türban özgür olur, bu seferde alkol yasak olurdu. Şintoist olsaydım misal, o zaman ne olurdu hiç bilmiyorum.

 

Şaka gibisin..

Link to comment
Share on other sites

Dünyanın her yerinde avam denen, yani şehirli olmayan, küçük yerleşim birimlerinde yaşayan, toprakla uğraşan her ailenin kadını bir şekilde başını örter bin yıldır. Bu herşeyden önce ortak kültür olmaktan öte, şartlar nedeni iledir. Kadın hem toprakta, hem evde çalışır. Salt beden gücüne dayalı olduğundan çalışma yöntemi sonucu çok terler. Tavukları yemledikten sonra yemek yapması gerekir mesela. Baş örtüsü bu anlamda hem bir korunma, hemde bir hijyen aracı olarak kullanılır.

 

Zamanla, şehirleşme ile beraber bu kültür kendini başka baş kapama biçimleri halinde göstermiştir.

 

Yine kadim bir gelenek olan baş kapama, erkek-kadın bin yıllardır vardır ve önceliği sosyal statü ayracı olmasıdır. Diğer nedenler bundan sonra gelir.

 

Şehirli kadın-erkek bunu bilmez, anlamaz. Anlamak istemez. Halbuki şu beğenmediği dizilerde ülkesinin 40-50-60 yıl gerisine bir baksa görecek orada da onu. Çok taze yani, daha yeni.

 

Evet, din kadını kandırıyor. Başını ört emri olmamasına rağmen hurafelerle vardır diyor ve zorluyor. Bu baskı ve zulümdür.

 

Ama şurda şurda şunu bunu yapamazsın, kapatamazsın demenin yukarıdaki cümleden tek farkını söyleyin lütfen.

 

Bırakın insanların başındaki örtü ile uğraşmaktan. Dinin yanlışını bile bile aslında bu zulme ortak olmak istiyorsunuz-oluyorsunuz farkında değilsiniz.

 

Amacınız cidden ilericilik ve aydınlık ise eğitin o insanları, hemde başlarındaki örtüleri ile.

 

Başındaki örtüyü aldığınız an kendini çıplak hissedecek kadınlar (annemden biliyorum)ile aydınlanma yolunda beraber olduğunuzu gösterin.

 

Bunu yaparsanız şimdilerde tamamen siyasal güdümlü baş bağlama modeli zaten kendiliğinden erir gider. Ki o da yine şehirli hanıma has bir örtünme biçimidir. Dünyanın ve Anadolunun kırsalına yine çıkın, 100 yıl önce ne şekilde ise kadının kafasındaki örtü, yine aynı şekildedir.

 

Şehirli kadını başka bir şehirli kadınla kırdırma politikasına alet olmayın hiç olmazsa.

Link to comment
Share on other sites

 

Kişi Kültü nedir?

 

En iyisi ben yarın bir başlık açayım, şimdi kaçmam lazım, orada enine boyuna irdeleyelim konuyu.

 

 

Sayfalardır başlık konusundan farklı bir konuyu tartışmaktasınız.

Bu konuda ayrı başlık açacaksınız diye müdahale etmedim.

Bugün içinde kendiniz başlık açmadığınız takdirde bu başlık temizlenecek, ilgisiz mesajlarınız ayrı başlıkta toplanacaktır.

Link to comment
Share on other sites

Sayfalardır başlık konusundan farklı bir konuyu tartışmaktasınız.

Bu konuda ayrı başlık açacaksınız diye müdahale etmedim.

Başlık temizlenecek, mesajlarınız ayrı başlıkta toplanacaktır.

 

Kusura bakmayın, ben başlığımı açana kadar tartışma çoktan ilerledi de.

Link to comment
Share on other sites

Sen külhanbeyliği yapıp, racon keseceksin... sonra da gelen ilk direnişte sen kim oluyorsun diyeceksin!.. Pişkinliğin bu kadarı.

Sen ne yaptığının farkında mısın? Yaptığın dengesizliğin?

Birilerini sindirmeye kalkarsan, elbette direnişle karşılaşır, alırsın ağzının payını. Adabınla takılacak mısın, tartışacak mısın; Yoksa racon mu keseceksin. Tutarlı ol.

 

 

Şu tartışmaya girebilecek birikim var mı ki sen de? Ettiğin şu lafa bak. Şu lafı eden biri bu tartışmayı ne kadar sürdürebilir ki?

Hee, özgürlük hakların neci olduğuna göre değişir; Mesela ben müslüman değilim ya, müslümanlara türban özgür değildir. Ama müslüman olsaydım, o zaman türban özgür olur, bu seferde alkol yasak olurdu. Şintoist olsaydım misal, o zaman ne olurdu hiç bilmiyorum.

 

Şaka gibisin..

 

 

Konu Atatürk kültü, Kemalizm şu bu değil. Başlık konusu büsbütün din içerikli. Fakat başlığın ilk iletisi sinirlendirir bir biçimde kesin ve net olarak "özgürlük" diye düşümüş.

 

Böyle tartışılmaz. Bu kadar saldırgan, sadece yazanlara duyulan öfke ve kin ile yapılan yapılan yorum, yapanı küçük düşürür.

 

Nefret ediyorum kavgadan. Bıktım. Kimseye bulaşmak, yıllardır okuduğum saçmalıkları tartşmak niyetim yok. Hiçbir zaman tartışmadım ki burada tartışayım.

Teknik olarak zorunlu olmasam, bu tür insanlara asla ve asla tek satır yazmaz, muhatap da olmazdım, olmam.

 

Burada bir tartışma falan yok. Atatürk kültü diye bir saçmalığı tartışmak, sadece aptallık olur. Hiç umurumda değil birilerinin hezeyanı. Konu hakkında konuşacak birikimim de var, merak etme. Ama zaten dediğim gibi, konu ilk dakikadan beri Atatürk vs. değil.

 

Sizin buna ne hakkınız var? Ben her başlıkta, her yerde oturup Atatürk'ü tartışmaya mı zorlanacağım?

İslamcıların yarattığı bu aptal tuzağa düşecek, oturup da türbanı insan hakları vs. ye indirgeyip de tartışacak kadar aptal birine benziyor muyum?

Ülkenin geldiği yer, bize dayatılan şey belli. Madem konuyu politize ettiniz, bunu da görebilmeli, bu çok önemli parametreyi es geçmeyecek tutarlığa sahip olamlıydınız.

 

Ama yok. Çünkü kişilere duyduğunuz öfke ve kin aklınızı başınızdan almış.

 

Yeter bu kadar.

 

Ben bu forumda gerçekten yazamayacağım çünkü sinirleneceğim. Bu durumda sadece zarar veririm, veririz.

Sizler özgür özgür türbana özgürlüğü savunun, Atatürk'le falan takılın.

 

Belli bir grup oturmuş, sadece din özgürlüğünü savunuyor. Çok utanç verici bu.

Ve karşı duranlar bir şekilde yıldırılıyor. Ben buna asla izin vermediğim/vermediğimiz için nefret edilen olmayı göze aldım/aldık.

 

Bu başlıkta türbana özgürlük diyenler Said Nursi'yi Atatürk'ten daha makbul bulduğunu söyledi, karşısına Atatürk'ü koydu aşağılayarak.

Ben bütün bunları biliyorken nasıl tartışayım.

Deli miyim?..

 

---------------------

 

Üyeliğimi siliniz lütfen.

Link to comment
Share on other sites

Her ne kadar gitmiş olsanızda, meramımı anlatmaya çalışayım.

 

Mustafa Kemal birileri tarafından hedef alınmış olabilir, ona yalan yanlış şeylerle "saldırılıyor" olabilir. Bilmem, konu bu da değil.

Konu: Dinlerin, İslam'ın, Muhammed'in ve Allah'ın tartışılabildiği, hatta çoğu zaman teşvik edildiği ortamda, bu olanağın sağlandığı ortamda; Mustafa Kemal'in tartışılamamasıdır. Bir takım insanlar dinlerini kutsal olarak görürlerken ve tartışılmasından rahatsız olurken: Bunu tartışmakta ne sakınca var dersin, ama konu Mustafa Kemal olunca, etmediğin lafı bırakmaz, kişisel olarak saldırır ezer, susturursun. Bunun adı ikiyüzlülüktür.

 

Bir saldırı varsa, saldırıların cevabını verirsin, ya da ciddiye almaz geçersin. Külhanbeyliği yapıp, karşındakine saldırmak, susturmakta neyin nesi oluyor?

Link to comment
Share on other sites

Ateistforum'da tutunamayan bully ler dolmuş buraya..

Fikir tartışmasını bile zorbalığa dönüştürenlere başka ne denir bilmiyorum.

IFeelGood'un yerinde olsaydım onlara hitebetmezdim.

Söyleyeceklerimin hepsi bu kadar. Fazlasına gerek yok.

 

Pek öyle değil hacı. Bully ne demek? Zorba demek, kabadayı demek. Sizinle fikir ayrılığına düşen herkesi admin yetkileri ile kendi forumunuzda sindirdiğinizi sanıyorsunuz. Ondan buraya gelince de kendinizi aynı kudrette sanıp dayılanıyorsunuz. Ama burada yetkileriniz yok, ondan kabadayılığınız sökmüyor. Öyle olunca da sinirlenip kaçıyorsunuz.

Link to comment
Share on other sites

Misafir
This topic is now closed to further replies.
×
×
  • Create New...