Jump to content

Insanoglunun Davranisi Uzerine


evrensel-insan

Recommended Posts

Genelde insanoglunun davranisi dogal ve fenomenal zihniyet temelinde, insanoglunun bir madde/meta/mal ve bir kul/kole olarak niceliksel, yigin olarak bir degerlendirmesidir. Halbuki insanoglu davranisi, onun sadece biyolojik, evrimsel, fiziksel v.s. yonunu degil; ayni zamanda numenal yeti yonunu, yani zihinsel,dusunsel yonunu de icerir.

Eger bu yonu algilayamaz ve goremewzsek insanoglunu davranis olarak ya bir dogalliga ya da bir insanoglu disi guce teslim etmis oluruz.

Simdi once bazi sorular soralim.

Bir kisinin tore cinayeti ya da kan davasi ya da namus cinayeti islemesinin sebebi nedir?

Goruntu olarak bu cinayeti isleyen kisinin fenomenidir?

Peki bu fenomene bu cinayeti isleten nedir?

Kan davasi, namus tore v.s. fenomenal mi yoksa numenal yeti degerlerimidir?

Bu kisi nasil degerlendirilmelidir?

Hasta, psikolojik normal v.s.?

Kisaca bir davranisi yapan kisinin fenomenidir, peki o davranisi ona yaptiran nedir?

Herkes ayni fenomenal/biyolojik/fiziksel v.s. ozelliklere sahipken; neden herkes kan davasi, tore cinayeti ve namus cinayeti islemez?

Bu cinayetleri isleten nedir?

Isleyen ile islemeyen arasindaki fark nereden kaynaklanir?

Simdilik sorulari burada keseyim, zaten yanitlasr geldikce hem konu detaylanacak hem de yeni sorular/cevaplar cikabilecektir.

Ya da soyle sorabiliriz.

Kisilerin bir konu ve kavrama bakis acisi farkini veren nedir?

Neden kimi milliyetci, kimi enternasyonalist, kimi dindar, kimi ateist, kimi fasist, kimi sosyalisttir?

Neden bir kavrami hepsi ayni olarak algilamaz ve degerlendir mez?

Etigin nedeni nedir? iyi kotu/guzel/cirkin dogruyanlis v.s. yi belirleyen nedir?

Neden bir kisi askere gitmek isterken; digeri vicdani reddi ister?

Neden biri ABD'nin Libya'ya mudahelesini savunurken, digeri karsi cikar?

Insanoglu neden ve neyi tartisir?

Ustelik ayni fenomenal yapi yasaminda diyelim teizmden ateizme ya da fasizmden sosyalizme ya da sosyalizmden kemalizme v.s. nasil doner?

Evet insanoglunun davranis farkini nasil aciklarsiniz?

Dogal, kalitimsal, kader, mecburiyet, teslimiyet v.s.?

Tum bu davranis farklarini yaratan nedir?

Hem ayni fenomenal bir vucutta hem de farkli vucutlarda?         

 

Davranis biyolojiden ziyade sosyoloji ve psikolojinin konusudur. Cunku gorunurde davranan biyolojik yapi olabilir, ama asil onu davrandiran numenal yeti degerleridir.

Eger davranisi sadece biyoloji ve fenomenal yapi ile kisitlarsak; bu fenomenal teslimiyet, kalitim, dogallik ya da kader algisi olur.

Zaten iki kisinin ayni durum karsisinda farkli davranisi da zaten bunu kanitlar.

Bir kisinin tore cinayeti, namus ya da kan davasi cinayeti islemesi; onun fenomenal yapisini kullanimidir, ama arka polaninda numenal yeti degerlerinin bilincaltisartlanmisligi ve onun direktifleri vardir.

Iki turlu davranisekli vardir;

Bilincli davranis

Bilincaltisartlanmisliginin getirdigi alisilagelmis/otomatiklesmis/yerlesmis-sorgulanmaz ve bilince cikmamis davranis.

Davranis, bilissellik yani cognitivity ile paraleldir. O yuzden ikincisine noncognitive davranis da denebilir.

Yani algilamadan, kavramadan, idrak etmeden ve bilince cikmadan davranis.

Yalniz burada bilerek bilmeyerek ve farkinda olarak olmayarak farklari da onemlidir.

Her turlu etik (milli, dini, sosyal, toplumsal, toresel, ananevi, geleneksel, kulturel, ahlaki v.s.) davranislar genelde bilincaltisartlanmisligin alisilagelmis, kisiye dogumdan itibaren verilen sekli ile uygulanan ve sorgulanmayan ya da rahatsizlik verdiginde de karsi cikilan davranislardir.

Human behavior refers to the range of behaviors exhibited by humans and which are influenced by culture, attitudes, emotions, values, ethics, authority, rapport, hypnosis, persuasion, coercion and/or genetics.

The behavior of humans is studied by the academic disciplines of psychiatry, psychology, social work, sociology, economics, and anthropology.

Factors affecting human behavior and actions
Genetics (see also evolutionary psychology) – affects and governs the individual's tendencies toward certain directions.
Attitude – the degree to which the person has a favorable or unfavorable evaluation of the behavior in question.
Social norms – the influence of social pressure that is perceived by the individual (normative beliefs) to perform or not perform a certain behavior.
Perceived behavioral control – the individual's belief concerning how easy or difficult performing the behavior will be.
Core faith – The person's set of beliefs, like religion, philosophy, etc. Provided, sometimes subconsciously, by their family, peers, social media, and the society where they live.
Survivor instinct - engaging in certain behaviors may abate fear and become habitual, as in addiction.

Buradan da algilanacagi uzere;

Konu indirgemecilik/determinizm degildir, konu farkina varmak bilincine ulasmak ve farkin farkinda her birini farkli ama bir butun olarak degerlendirmektir.

Yani indirgemeci ve determinist mantik tutarli degildir ve bizleri yanlis yerlere goturur.

Insanoglu ne bir maddedir, ne de bir kul ne de sadece fiziksel/biyolojiktuir.

Hem fenomenonumenal kavramsal; hem de biyo-sosyo-psikolojik bir varliktir.

Bir tore cinayeti isleyen bir kisinin sorunu biyolojik degildir, sosyo-psikolojiktir. Cunku etik icerir.

Bir terorizmin sorunu da aynidir.

Ya da bir kisinin teist ve sonra ateist olmasi, ya da hala teist kalmasi, ya da ulusalci, fasist, sosyalist v.s. olmasi namusa serefe onura bakis acisi, ahlaka bakis acvisi v.s. bunlarin hic biri biyolojik degildir; etik, cografi toplumsal tarihsel ve sosyo psikolojiktir.

Iste o yuzden herkes biribirinden ayni izmi ya da etigi paylassa bile farkli davranir.

Bu fark sadece fiziksel, biyolojik, evrimsel, dogal v.s. fenomen yoluyla aciklanamaz.

Insanoglunun her turlu yapisal islevsel ve yetisel ozellikleri goz onune alinmalidir.         

Link to comment
Share on other sites

Töre ve kan davasına bağlı cinayetlerin kökeninin biyolojik olmadıklarını kanıtı için bu kadar uzun açıklamalara gerek yok.

Onların kökeninin biyolojik olmadığı çok belli.

Çünkü onlar diğer hayvanlardan insana evrimsel olarak nakledilen yararlı ve gerekli davranış örnekleri değil.

Onlar fenomen de değil. İnsanın sonradan kazandığı epifenomenlerden bazıları.

Link to comment
Share on other sites

Töre ve kan davasına bağlı cinayetlerin kökeninin biyolojik olmadıklarını kanıtı için bu kadar uzun açıklamalara gerek yok.

Onların kökeninin biyolojik olmadığı çok belli.

Çünkü onlar diğer hayvanlardan insana evrimsel olarak nakledilen yararlı ve gerekli davranış örnekleri değil.

Onlar fenomen de değil. İnsanın sonradan kazandığı epifenomenlerden bazıları.

Bunlarin onemi surda;

 

Ne bir evrimsel biyolojik fiziksel olusumlar

 

Ne de hayvanda gozlem veren olusumlar.

 

Kisaca insanoglu zihniyetinin olusumlari oldugunun en ciplak delili.

 

Yani dogal zihniyet urunu olan olusumlar.

 

Ayni sey, kisinin yasamindaki her turlu corefaithi ideolojik izmsel secimi ve yasaminda bunu yine kendisinin degistirimi ile ilgili.

 

Kisaca insanoglunun genelde tum iliskisel davranisinin temeli ONUN  ZIHNINDE YER ETMIS ALISILAGELMIS VE SORGULANMADAN UYGULANAN HER TURLU DEGER VERI VE TABUNUN NE EVRIMSEL NE BIYOLOJIK NE DE HAYVANSAL BIR OLUSUM OLMADIGI, SADECE INSANOGLU ZIHNININ YASAM VE ILISKIYE TASIDIGI DOGAL/FENOMENAL ZIHNIYETI OLDUGU ACIKTIR.

Link to comment
Share on other sites

Töre ve kan davasına bağlı cinayetlerin kökeninin biyolojik olmadıklarını kanıtı için bu kadar uzun açıklamalara gerek yok.

Onların kökeninin biyolojik olmadığı çok belli.

Çünkü onlar diğer hayvanlardan insana evrimsel olarak nakledilen yararlı ve gerekli davranış örnekleri değil.

Onlar fenomen de değil. İnsanın sonradan kazandığı epifenomenlerden bazıları.

Bu kadar uzun açıklama çok az bile. Zira tüm tarihsel katliamlar, farklı değerler temelli davranışlardır. Bu farklılıklar milyonların katledilmesine yol açmış, halen de kutsal addedilmektedir. Ne kadar yazılsa az bence.

 

Evrensel insanın da söylediği gibi bu farklılkların mutlaka olacağı, evrendeki farklıklar gibi kaçınılmaz ve aslında bütün olduğu, olumsuz farklılıkların üstesinden ise birey bilinci ve bilişsellikle gelinebileceği.

Link to comment
Share on other sites

Bu kadar uzun açıklama çok az bile. Zira tüm tarihsel katliamlar, farklı değerler temelli davranışlardır. Bu farklılıklar milyonların katledilmesine yol açmış, halen de kutsal addedilmektedir. Ne kadar yazılsa az bence.

 

Evrensel insanın da söylediği gibi bu farklılkların mutlaka olacağı, evrendeki farklıklar gibi kaçınılmaz ve aslında bütün olduğu, olumsuz farklılıkların üstesinden ise birey bilinci ve bilişsellikle gelinebileceği.

Burada algilanmasi gereken, insanoglu beyninin her turlu temelde artik dogal/fenomenal zihniyeti algilayabilmesinin sorunun farkina ve bilincine varabilmesinin ve ZIHINSEL DEVRIMINI GERCEKLESTIREBILMESININ her turlu numenal olgunlugunun saglanmis olmasidir.

 

Bilhassa 20. yuzyilin baslarindan bu yana insanoglu bu sorunun farkina varmis ve bilincini de ortalarindan itibaren koymustur.  

 

http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1155-numenal-yetinin-ortaya-cikisi/

Link to comment
Share on other sites

Bu kadar uzun açıklama çok az bile. Zira tüm tarihsel katliamlar, farklı değerler temelli davranışlardır. Bu farklılıklar milyonların katledilmesine yol açmış, halen de kutsal addedilmektedir. Ne kadar yazılsa az bence.

 

Evrensel insanın da söylediği gibi bu farklılkların mutlaka olacağı, evrendeki farklıklar gibi kaçınılmaz ve aslında bütün olduğu, olumsuz farklılıkların üstesinden ise birey bilinci ve bilişsellikle gelinebileceği.

Burada iki farklı sorun var.. Onları birbirlerinden soyutlamak şart.

 

İlki töre ve kan davası cinayetlerinin kökeninin biyolojik olmaması..

İkincisi ise onların 21'nci yüzyılda var olmaya devam etmesi ve belki de asla yok olmayacağı gerçeği.

 

Ben birinci soruna atıfta bulundum. Onların kökeninin biyolojik olmadığı çok kesin. Bu kadar uzun açıklamaya bile gereksinimi yok.

İkinci sorun çok daha önemli ve uzun uzun tartışmaya değer.

Bunun insanoğlunun zihinsel devrimi ile alakası olduğunu sanmıyorum.

İnsanoğlunun zihinsel devrimi de aslında biyolojik olmayıp, gelenekseldir, kültüreldir. Beyin insanda son şeklini alalı aradan yaklaşık 70 bin yıl geçmiştir.

Bu süre içinde beyinde biyolojik değişiklikler olmamıştır. Sadece sosyal ve teknolojik gelişmeler gerçekleşmiştir.

İnsanlar birçok keşifler yapmışlar ve uygarlığın temellerini atmışlardır ama, beyinlerinde biyolojik değişiklikler vuku bulmamıştır.

İnsanlığın bugünkü düzeye ulaşmasının en büyük nedeni bilgi birikimidir.

Ama bu bilgi birikimi ne töre ve kan davası cinayetlerini, ne de jenositleri, katliamları, kanlı savaşları ve cinayetleri önleyebilmiştir. Onlar devam etmektedirler.

Zihinsel devrim bir fantezidir. Ütopik bir devrimdir. Öyle bir devrim yoktur, olmamıştır ve olmayacaktır.

İnsan ne ise odur. İnsan herşeydir.

Link to comment
Share on other sites

 

Ama bu bilgi birikimi ne töre ve kan davası cinayetlerini, ne de jenositleri, katliamları, kanlı savaşları ve cinayetleri önleyebilmiştir. Onlar devam etmektedirler.

Zihinsel devrim bir fantezidir. Ütopik bir devrimdir. Öyle bir devrim yoktur, olmamıştır ve olmayacaktır.

İnsan ne ise odur. İnsan herşeydir.

 

Su ilk cumleni aciklar misin? Yani nedenini.

 

Eger bunu aciklayabilirsen, son cumlenin bilincinde olup olmadigin algilanacaktir.

Link to comment
Share on other sites

Açıklayacağım cümleyi yazın.

"Ama bu bilgi birikimi ne töre ve kan davası cinayetlerini, ne de jenositleri, katliamları, kanlı savaşları ve cinayetleri önleyebilmiştir. Onlar devam etmektedirler."

 

 Bu katliamlara v.s.Devam etmelerinin onleyememelerinin nedeni nedir?

 

Ya da katliamlarin v.s. devam etmesini saglayan nedenler nelerdir?

 

Son cumlenin algisi bu aciklamaya bagli olarak gozlem verecek.

Link to comment
Share on other sites

"Ama bu bilgi birikimi ne töre ve kan davası cinayetlerini, ne de jenositleri, katliamları, kanlı savaşları ve cinayetleri önleyebilmiştir. Onlar devam etmektedirler."

 

 Bu katliamlara v.s.Devam etmelerinin onleyememelerinin nedeni nedir?

 

Ya da katliamlarin v.s. devam etmesini saglayan nedenler nelerdir?

 

Son cumlenin algisi bu aciklamaya bagli olarak gozlem verecek.

İnsan olmaktır.

Link to comment
Share on other sites

İnsan olmaktır.

Aksine insan olamamaktir. Iste zihinsel devrim de bunun algisinda yatar.

 

En azindan kendine sor, mesela sen burada neden tartisiyorsun ve neyi tartisiyorsun.

 

Ya da bu dogal bir durum ise, neye ve neden itiraz ediyorsun.

 

Senin bir yerde yanasimin, ayni kurandaki Allah ile ilgiliu yazilanlara benziyor.

 

Yani hem Allah izin verirse biat oluyor, hem de biat etmeyenler suclaniyor.

 

Seninki de ayni hesap. Hem "insan boyle" diyorsun, hem de elestiriyorsun.

 

Yani celiski.

 

Insan boyle ise neyi elestiriyorsun, yok elestiriyorsan, insan nasil "boyle" oluyor?

 

Kisaca "degisim" algin nedir?

 

Neye baglidir?

Link to comment
Share on other sites

Aksine insan olamamaktir. Iste zihinsel devrim de bunun algisinda yatar.

 

En azindan kendine sor, mesela sen burada neden tartisiyorsun ve neyi tartisiyorsun.

 

Ya da bu dogal bir durum ise, neye ve neden itiraz ediyorsun.

 

Senin bir yerde yanasimin, ayni kurandaki Allah ile ilgiliu yazilanlara benziyor.

 

Yani hem Allah izin verirse biat oluyor, hem de biat etmeyenler suclaniyor.

 

Seninki de ayni hesap. Hem "insan boyle" diyorsun, hem de elestiriyorsun.

 

Yani celiski.

 

Insan boyle ise neyi elestiriyorsun, yok elestiriyorsan, insan nasil "boyle" oluyor?

 

Kisaca "degisim" algin nedir?

 

Neye baglidir?

Önce bize insanın tanımını yapmalısın?

Asıl sen Allah gibi davranıyorsun. Dedüğüm dedük diyorsun yani.. Emirlerine iteat istiyorsun.

İnsanı kendine göre tanımlıyorsun ve onu kendine emir kulu yapıyorsun.

Link to comment
Share on other sites

Önce bize insanın tanımını yapmalısın?

Asıl sen Allah gibi davranıyorsun. Dedüğüm dedük diyorsun yani.. Emirlerine iteat istiyorsun.

İnsanı kendine göre tanımlıyorsun ve onu kendine emir kulu yapıyorsun.

Ben aldigim gozlem temelinde ve olunabilecek insanlasma temelinde goruntusu insanoglu olanin zihninin davranisinin v.s. insanlasamadigini soyluyorum.

 

Bu da zaten caga teknige bilime ve bilginin  geldigi yere gore degiskendir.

 

Zaten insanin tanimini yapmak, onu bir yerde sabitlemektir. 

 

Ben ne kimseye bir emir veriyorum, ne de bir itaat bekliyorum.

 

Evet bir insanoglu turu biri oldugumun farkinda ve bilincinde olarak ve bu turun her turlu gozlemini alan bilissel bilimsel insansal ve evrensel bir birey olarak, insanoglu fenomeninin numenal olarak insanlasmadigini gozlemliyor ve dile getiriyorum.

Link to comment
Share on other sites

Aslında sen insanoğlunun insanlaşmadığını söylerken, benim yıllardır dile getirdiğim her türlü insanın var olduğu gerçeğini dolaylı olarak kabul ediyorsun.

Mevcut insanlar senin insanlaşma paradigmasına uymuyor. Benimkine uyuyor.

Dogrudur, senin dogal/fenomenal zihniyet teslimiyetinin ve caresizliginin paradigmasina uyuyor.

 

Benimkine uymasi icin, farkindalik ve bilinc gerekli.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...