Jump to content

Bilim Forumunda Felsefe Yapılır mı?


haci

Recommended Posts

  • Replies 123
  • Created
  • Last Reply

Top Posters In This Topic

Eski kullanimla, bilim sadece pozitif degildir, gozlemsel ve olgusaldir. Bu temelde eski deyimle sosyal ve bilissel bilim vardir. Yani bilimsel olarak insanoglunun her turlu sosyo-psikolojik yapisinin gozlemi ve olgulari ve de bilissel olarak felsefeye inancsal varliksal ve ideolojik bakis acisi yerine; bilimsel ve bilissel bakis acisi.

 

Yani yapilandirmaci bilgi olarak sosyal bilginin nasil yapilandirildigi ve bu yapilandirilisin getirdigi dusunce davranis yasam iliski duzen sistem ve kurumlasmanin insanoglu uzerindeki etki ve sorunlari.

Link to comment
Share on other sites

Tabi ki o yuzden de bilimin felsefesi felsefeyi bilimsel degerlendirmektir.

Bilimin felsefesinde bilim önce,felsefe çok sonra gelir.

Bilgi olmadan düşünce olmaz.Felsefe düşüncedir. Bilgi değildir.

Dağarcığınızdaki bilgiyi çeşitli şekillerde yorumlayarak felsefesini yapabilirsiniz ama, bu felsefe sizle sınırlıdır.

Link to comment
Share on other sites

Bilimin felsefesinde bilim önce,felsefe çok sonra gelir.

Bilgi olmadan düşünce olmaz.Felsefe düşüncedir. Bilgi değildir.

Dağarcığınızdaki bilgiyi çeşitli şekillerde yorumlayarak felsefesini yapabilirsiniz ama, bu felsefe sizle sınırlıdır.

Felsefe hic bir seyle sinirli degildir. Sinirlayanlar zaten ideolojik inancsal dogmalardir. Felsefe sadece dusunce degildir. Felsefe beynin her turlu isleyisinin de temelidir.

 

Ayrica burada konu bilim degil, bilimsel temelli niteliktir. Bilim isimdir. Yalkniz bir seyin bilimsel olup olmadigi onemlidir.

 

Yoksa metafizikciler de inanirlarda kendince bilim yapar. Biri ilim digeri preudoscience, yani sozde bilimdir. 

Link to comment
Share on other sites

Felsefe hic bir seyle sinirli degildir. Sinirlayanlar zaten ideolojik inancsal dogmalardir. Felsefe sadece dusunce degildir. Felsefe beynin her turlu isleyisinin de temelidir.

 

Ayrica burada konu bilim degil, bilimsel temelli niteliktir. Bilim isimdir. Yalkniz bir seyin bilimsel olup olmadigi onemlidir.

 

Yoksa metafizikciler de inanirlarda kendince bilim yapar. Biri ilim digeri preudoscience, yani sozde bilimdir. 

Felsefe ve bilim farklı domainlerin magistratlarıdırlar.

Felsefe hiçbir şeyle sınırlı değildir ama bilim kesin olarak  sınırlıdır.

Felsefe bilimden yararlanabilir ama tersi söz konusu olamaz.

Din bile bilimden yararlanabilir ve pseudoscientifik bir çehreye bürünebilir.

Ama dinin domaini de farklıdır.

Link to comment
Share on other sites

Felsefe ve bilim farklı domainlerin magistratlarıdırlar.

Felsefe hiçbir şeyle sınırlı değildir ama bilim kesin olarak  sınırlıdır.

Felsefe bilimden yararlanabilir ama tersi söz konusu olamaz.

Din bile bilimden yararlanabilir ve pseudoscientifik bir çehreye bürünebilir.

Ama dinin domaini de farklıdır.

Hayir bilim de sinirli degildir. Fenomenin verdigi gozlem de, insanoglunun algisi da kavramsal bilgisi de sinirsizdir.

 

Aksine eger bilimi sinirlarsan dogma olur. Hersey gibi bilimin de bilimselliginin ne oldugunun cagdas kurallari vardir.

 

Ikisi de birbirinden yararlanir. Onemli olan hangisinin temelinde hangisinin ortaya kondugudur.

 

Evet hersey hem herseyden yararlanir, hem de epistemolojik olarak basglantilidir.

 

Sadece farklari vardir ve bunlari da ne olduklarinin ortaya koyumu belirler.

 

Iste bu ortaya koyum da felsefedir.

 

Mesela cogu din ile izmi farklandirir. Halbuki islevleri acisindan aynidirlar. Yani toplumlari yonlendirme ve yapilandirma olarak.

 

http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1142-bagimlilik-ve-baglilik-farki/

Link to comment
Share on other sites

Hayir bilim de sinirli degildir. Fenomenin verdigi gozlem de, insanoglunun algisi da kavramsal bilgisi de sinirsizdir.

 

Aksine eger bilimi sinirlarsan dogma olur. Hersey gibi bilimin de bilimselliginin ne oldugunun cagdas kurallari vardir.

 

Ikisi de birbirinden yararlanir. Onemli olan hangisinin temelinde hangisinin ortaya kondugudur.

 

Evet hersey hem herseyden yararlanir, hem de epistemolojik olarak basglantilidir.

 

Sadece farklari vardir ve bunlari da ne olduklarinin ortaya koyumu belirler.

 

Iste bu ortaya koyum da felsefedir.

 

Mesela cogu din ile izmi farklandirir. Halbuki islevleri acisindan aynidirlar. Yani toplumlari yonlendirme ve yapilandirma olarak.

 

http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1142-bagimlilik-ve-baglilik-farki/

Bilimin kendi yöntemleri vardır. Sınır onlardadır. O yöntemlerle incelenmeleri mümkün olmayan kavramlar, gözlemler, görüşler bilimin ilgi alanına girmezler.

Felsefenin bilimin ilgi alanına girmemesinin nedeni budur.

Link to comment
Share on other sites

Bilimin kendi yöntemleri vardır. Sınır onlardadır. O yöntemlerle incelenmeleri mümkün olmayan kavramlar, gözlemler, görüşler bilimin ilgi alanına girmezler.

Felsefenin bilimin ilgi alanına girmemesinin nedeni budur.

O bir sinir degildir, epistemolojik olarak gelinen yerdir. Mesela bilimsel felsefenin ve yanlislanabilirlik ilkesinin bilimin bilimselligine dahil edilisi, 20. yuzyildir. Daha once bilim metafizik temelde idi ve sadece ispat icin yola cikiyordu.

 

Simdi ise epistemolojik temelde ve gozlemsel yanlislanabilirlik, tum bilimsel bilgiyi eskitiyor. 

Link to comment
Share on other sites

O bir sinir degildir, epistemolojik olarak gelinen yerdir. Mesela bilimsel felsefenin ve yanlislanabilirlik ilkesinin bilimin bilimselligine dahil edilisi, 20. yuzyildir. Daha once bilim metafizik temelde idi ve sadece ispat icin yola cikiyordu.

 

Simdi ise epistemolojik temelde ve gozlemsel yanlislanabilirlik, tum bilimsel bilgiyi eskitiyor. 

Bilim 20'nci yüzyılda son şeklini aldı diyebiliriz. Yanlışlanabilirlik sorunsuz değildir.

Bilimin yöntemleri çok önemli sınırdır. O yöntemlerle test edilmeyen görüşlerin bilimsel oldukları savunulamaz.

Link to comment
Share on other sites

Bilim 20'nci yüzyılda son şeklini aldı diyebiliriz. Yanlışlanabilirlik sorunsuz değildir.

Bilimin yöntemleri çok önemli sınırdır. O yöntemlerle test edilmeyen görüşlerin bilimsel oldukları savunulamaz.

Bilimsel yöntem, en basit haliyle aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

  1. Evrendeki bir fenomenin gözlemlenmesi
  2. Bu fenomene dair, gözlemler ile tutarlı, ancak kesin olmayan, hipotez adında deneysel bir açıklama getirilmesi
  3. Hipotezin tahminlerde bulunmak için kullanılması
  4. Tahminlerin deneylerle veya ek gözlemlerle test edilmesi ve sonuçlar ışığında hipotezde gerekli değişikliklerin yapılması
  5. (3) ve (4) numaralı adımların hipotez ve deney arasında tutarsızlık kalmayana kadar tekrarlanması

http://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_y%C3%B6ntem

 

Su an bilimin bilimselliginin iki ana temeli vardir.

 

Olgusal gecerlilik

 

Gozlemsel yanlislanabilirlik.

 

Yani bir olgu bilim icin gozlemsel olarak yanlislanana kadar gecerlidir.

 

Eger ortada gozlem yoksa, olgu da yoktur. Sadece bilimsel verilere dayanan teoriler vardir.

 

Nedir gozlemsel yanlislanabilirligin sorunlari?

 

http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1080-bilginin-bilimselligi-ve-bilisselligi/

Link to comment
Share on other sites

Bilimin yöntemlerine kısaca bir göz atalım.

 

Soru sormak (gözlem yapmak)

Soru ile ilgili bilgi edinmeye çalışmak..

Literatür taramak, zemin bilgi edinmek

Hipotez oluşturmak

Deneyler yaparak hipotezi test etmek

Verileri analiz etmek ve sonuç çıkarmak

Sonuçlar yayınlamak, bilgiyi paylaşmak.

Link to comment
Share on other sites

Felsefenin yöntemleri nelerdir?

Uc sey ve bunlari kavramsal olarak caga bilimin gelismisligine ve gelisen teknige uyarlamaktr.

 

Fiziksel bilgi

 

Sosyal bilgi

 

Matematiksel/mantiksal bilgi.

 

Bu kavramsal bilgilerin her birinin mantiksal sorgulanmasi eskiyenlerin yenilenmesi  ve felsefi bir temelde aciklanmasi.

 

Felsefenin ne oldugunun olgusal bir tanimi henuz yoktur. Sadece kelime anlami bilinir.

 

Iste bu temelde insanoglu fenomeninin beyninin her turlu yetisi ile ortaya koydugu herseyin felsefesi vardir.

 

Bu temelde felsefe zihinsel bir acilim ve olanin sorgulanmasidir.

 

Ben felsefeye tartisma yerine, yol gosterici bir pusula olarak bakiyorum.

Link to comment
Share on other sites

Uc sey ve bunlari kavramsal olarak caga bilimin gelismisligine ve gelisen teknige uyarlamaktr.

 

Fiziksel bilgi

 

Sosyal bilgi

 

Matematiksel/mantiksal bilgi.

 

Bu kavramsal bilgilerin her birinin mantiksal sorgulanmasi eskiyenlerin yenilenmesi  ve felsefi bir temelde aciklanmasi.

 

Felsefenin ne oldugunun olgusal bir tanimi henuz yoktur. Sadece kelime anlami bilinir.

 

Iste bu temelde insanoglu fenomeninin beyninin her turlu yetisi ile ortaya koydugu herseyin felsefesi vardir.

 

Bu temelde felsefe zihinsel bir acilim ve olanin sorgulanmasidir.

 

Ben felsefeye tartisma yerine, yol gosterici bir pusula olarak bakiyorum.

Felsefeyi yol gösterici pusulalardan biri olarak ele alırsanız sorun yoktur.

Ama o sizin yegane pusulanız ise ortada önemli bir sorun var demektir.

Link to comment
Share on other sites

Surda guzel bir felsefe tanimi buldum.

 

Felsefe; varlık, bilgi, gerçek, adâlet, güzellik, doğruluk, akıl ve dil gibi konularla ilgili genel ve temel sorunlarla ilgili yapılan çalışmalardır.[1][2] Felsefe düşünce sanatı olarak da bilinir.

 

Yukaridaki tanimin disinda kalan herhangi bir sey kaldi mi?

 

http://tr.wikipedia.org/wiki/Felsefe

 

Iste yukaridaki bilgi bilimin de temelidir.

 

felsefe yöntemi
  1. Bulguların tutarlılığını denetlemek, türlü bulguları geniş düşünce örüntülerine yerleştirmek ya da bu örüntülerle olan ilişkilerini belirtmek, yani gerçeklere erişmek, araştırmaların ve bilimin temel konutlarını incelemek ve kurallara bağlamak, benimsenebilecek mantık ilkelerini önermek gibi özellikleri bulunan, gerçekler ile değerler üzerinde incelemeler yapılırken baş vurulan yol.

 

Thomas Hobbes


Felsefi düşünce insanın evreni içinde kendi varlığını
merak etmesiyle ve bu konuda sorular sormasıyla başlar. Felsefe için merak etmek
ve soru sormak yeterli değildir. Sorulara sistemli bir açıklama getirmek de
önemlidir.
Aynı zamanda getirilecek olan açıklamanın sistemli veya sistemsiz
olması gerektiği de felsefenin bir sorusudur. Felsefi düşünüş sıradan düşünüşten
tamamen farklıdır onun ayırt edici özelliği kavramsal ve soyut olma çabasıdır. Felsefi düşüncenin yöntemleri insana hemen her konuda akıl yürütebilmesi
için gerekli temelleri sağlar. Felsefe eleştirel bir düşünüş biçimidir. Felsefi
düşünce önceden kazanılmış bilgiler üzerine bir düşüncedir.


 

Amaç ve yöntem

Felsefe diğer disiplenlerden sorgulama yöntemiyle ayrılır. Filozoflar, ilginç, harika veya şaşırtıcı buldukları bir konudaki şüpheleriyle ilgili anlaşılır örnekler verebilmek için, genellikle sorularını problemler veya bilmeceler olarak çerçevelendirirler. Bu sorular genellikle bir inanca ait varsayımlarla veya insanların karar vermek için kullandıkları yöntemlerle ilgilidir.

Filozoflar problemleri mantıksal bir şekilde ortaya koyarlar. Tarihsel olarak geleneksek mantıkın kıyaslarını, Frege ve Russell'dan itibaren de sembolik mantık kullanır ve daha sonra kritik okuma ve fikir yürütmelerle bir sonuca doğru ilerlerler. Sokrat gibi, tartışmayla, veya diğerlerinin ileri sürdükleri fikirlere cevap vererek, veya dikkatli kişisel düşünmeyle cevap ararlar. Filozoflar bu yöntemlerin birbirine göre üstünlükleirini tartışa gelmişler, örneğin felsefi "çözümlerin" nesnel, kesin yani gerçeklik hakkında bilgi veren mi; yoksa konuştuğumuz dilin mantığına açıklık kazandıran veya hatta kişisel terapi mi olduğunu sorgulamışlardır.

Dil filozofun en önemli aracıdır. Analitik felsefede felsefi yöntemle ilgili tartışmalar felsefe ve dille ilgiliydi. Kıta Avrupa'sı felsefesinde de benzer kaygılar vardır. Meta-felsefe, yani felsefenin felsefesi, felsefi problemlerin, felsefi çözümlerin ve problemden çözüme gidişteki yöntemlerin doğasını araştırır. Bu tartışmalar aynı zamanda dil ve yorum üzerine yapılan tartışmalarla da ilgilidir.Yani felsefe düşünce ve mantık bilimi olup her şey hakkında birçok şey bilme sanatıdır.
 

Link to comment
Share on other sites

Felsefeyi yol gösterici pusulalardan biri olarak ele alırsanız sorun yoktur.

Ama o sizin yegane pusulanız ise ortada önemli bir sorun var demektir.

Felsefe yegane pusula olamaz, onun gozlemi olgusu ve felsefi ortaya konanlarin saglanmasi ve takibi gerekir.

 

Yani felsefe yasam ve iliskiden bagimsiz degildir. Ustelik saglamalidir.

 

Felsefe yasam ve iliskiye yon veriyorsa, bu alinan yolun uygun olup olmadigi da gozlemsel ve olgusal kontroldur. 

 

Yukarida acikladim. Felsefe dusunce ve mantik bilimidir. Bunun hayata gecirilisi gozlemi ve saglanmasidir.

Link to comment
Share on other sites

Felsefenin yegane pusula olmamasından vazgeçtik, felsefe iyi ve olmazsa olmaz bir pusula bile değildir.

Tabii felsefeden nasibini almayan milyonların yönlerini şaşırmış meczuplar olduklarını  iddia etmiyorsanız.

Maalesef ediyorum. Yalniz bu onlarin bilincli sorunu degildir. Sadece bilincalti olarak dogumdan itibaren kendilerine verilenleri sorgulamadan sadece ifadeye tasimak ve bunu da alisilagelmis olarak yapmak ve bilgi ve dusunceye de bilinclerini bilincsizce ve inancla ya da ideoloji ile kapamis olmaktir.

 

Iste noncognitivizm de burada devreye girer. Cognition ve cognitivity bilissel bilimdir.

 

Buna en guzel ornek kendilerine ateist ya da materyalist diyenlerin, ateizmi ve de materyalizmi bilmedikleridir.

 

Iste o yuzden sorun insanoglunun biyolojisinde degil, zihnindedir. Zihinsel devrim de bu temeldedir.

 

Her konudaki bilgi ogrenilebilir, yalniz ogrenmek ezberdir. Onemli olan ogrenilen bilgiyi bilmeye tasimak ve sorgulamak ve ogrenilmis olani bilgi olarak aciklayabilmektir.

Link to comment
Share on other sites

Maalesef ediyorum. Yalniz bu onlarin bilincli sorunu degildir. Sadece bilincalti olarak dogumdan itibaren kendilerine verilenleri sorgulamadan sadece ifadeye tasimak ve bunu da alisilagelmis olarak yapmak ve bilgi ve dusunceye de bilinclerini bilincsizce ve inancla ya da ideoloji ile kapamis olmaktir.

 

Iste noncognitivizm de burada devreye girer. Cognition ve cognitivity bilissel bilimdir.

 

Buna en guzel ornek kendilerine ateist ya da materyalist diyenlerin, ateizmi ve de materyalizmi bilmedikleridir.

 

Iste o yuzden sorun insanoglunun biyolojisinde degil, zihnindedir. Zihinsel devrim de bu temeldedir.

 

Her konudaki bilgi ogrenilebilir, yalniz ogrenmek ezberdir. Onemli olan ogrenilen bilgiyi bilmeye tasimak ve sorgulamak ve ogrenilmis olani bilgi olarak aciklayabilmektir.

Size göre felsefe yegane pusula yani !

Ya da öyle olmalı mı demek istiyorsunuz?

Link to comment
Share on other sites

Size göre felsefe yegane pusula yani !

Ya da öyle olmalı mı demek istiyorsunuz?

Hayir. Ben sadece insanoglunun kendi varliginin ve birinin farkinda ve bilincinde olarak yasamasini ve iliski duzen sistem v.s. kurmasini istiyorum.

 

Bu da zihinsel devrim demektir. Isin acisi bu devrimi ancak kisi kendisi kendi algisi ve bilinci temelinde yapar.

 

Yeterki sorunlari algilasin.

 

Iste benim butun yaptigim bu sorunlari ortaya koyarak gozlem ve algiya sunmak.

 

Alip almamak v.s. kisinin kendi insiyatifindedir. Cunku bunu siringa ile vermek ya da kabul ettirmeye zorlamak tam da zihnin sorunudur. Yani dogal/fenomenal zihniyetin sahte egosal akilciligi.

 

Bunun bir tarafi da, kisinin tek degeri ve kontrolunde olan yasamini kendi yasamasi, yani ona verilen hayati ya da baskasinin hayatini yasamamasi ve yasatilmamasidir. Iste dogal ve fenomenal zihniyet bu temel uzerine kurulmustur. yani dogumdan itibaren verilenler ile sorgusuz sualsiz yasamak, ya da dogal olarak sadece bu verilene karsi cikmak.

 

Yani verilenin ne oldugunun bilgisi bilinci algisi ve sorgulamasi yok. Iste bu bile felsefenin onemini ortaya koyar.

Link to comment
Share on other sites

Bir seyi kabul etmek ya da ona karsi cikmak icin, dusunceye de dusunmeye de gerek yoktur. Kendince ona bilinen inasnc ya da ideolojilerden bir ad verirsin; olur biter.

 

Burada ne bir algi ne de bir bilgi ya da bilinc soz konusu degildir. Yani hazirlop bir secimdir.

 

Onemli olan o kabul edilen ya da karsi cikilan seyin ne oldugunu v.s. sorgulamak bilmek bilisselligine varmak ve sorununu algilamak ve ondan kurtulmaktir.

 

Iste benim yaptigim da budur. Yani seylerin sorunlarini gostermek. Mumkunse beyin algi bilgi bilinc v.s. duzeyine gore de kiside o seyi onun kendince sorgulamassini saglamak ve en azindan kabul ya da red ettigi seyin bir sorunsal algisinda onun beyninde bir ? isareti ve "acaba" uyandirmak.

 

Tabi bu da kisinin sorununun algilanabilmesi ile mumkundur.

 

Yalniz bu tip platformlar kisisel degil kitleseldir. O yuzden konu ve kavramdaki sorun kitle okunurluguna yonelik dile getirilir.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Sign in

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now



×
×
  • Create New...