Jump to content

Teolojinin Metafizik-Varliksal ve Epistemolojik-Bilgisel Farki


evrensel-insan

Recommended Posts

Basligin bilim bolumune acilmasinin sebebi, teolojinin konusu olan tanri kavraminin bilgisel ve sosyo-psikolojik temelini islemis olmasindandir.

 

Tanri kelimesinin, felsefede ve felsefenin iki ana dali olan metafizik ve epistemolojisindeki kelime degerine verilen anlam ve icerikleri farklidir.

 

Tanrinin felsefenin metafizik dalindaki varliksal tartismasinin dali teoloji, bilgisel tartismasinin dali ise epistemolojidir.

 

Varliksal olarak tanri; teolojide varligin ontolojik bakis acilarina gore degerlendirilir.

 

Idealizm de, tanri soyut bir algi oldugundan genelde inancin dogrulanmasi temelinde varlanir.

 

Materyalizmde, tanri somut bir algi oldugundan, genelde inancin yanlislanmasi temelinde de yoklanir.

 

Pozitivizmin ise tanriya bakisi ne somut ne de soyuttur. Cunku pozitivizme gore boyle bir varlik algisi yoktur.

 

Bunlarin disinda varligi gercekleme (realite) temelinde ise, varlik yine oznel temelde inancin dogrulanmasi olarak vardir ve nesnel temelde inancin yanlislanmasi olarak yoktur.

Pozitivizimde ise isim olarak vardir.

 

Tanrinin teolojik temelde varliginin bilinip bilinmemesi ise farkli bir konudur. Cunku burada BILINECEK OLAN NEDIR? Tanrinin teolojik mi yoksa epistemolojik mi bakis acisi?

 

Epistemoloji de ise tanri bir bilgidir ve bilgi, gercegin ne oldugunun (truth ki realite degildir) inanc ile dogrulanmasidir.

 

Iste burada hem nesnel hem oznel hem somut hem soyut tanri mumkundur.

 

Dolayisi ile burada TANRININ VARLIKSAL INANCSALLIGININ YERINI, TANRININ BILGISININ BILINMESI/BILINMEMESI alir.

 

Bu su demektir. Mesela bir kisi Allah'in varligina teolojik olarak inanmayabilir, ya da Allah'in varligini yoklayabilr.

 

Yalniz Allah bir bilgi olarak islamin insanogluna tanittigi bir sosyal bilgidir ve bir kisi pekala bu bilgiyi islamin ortaya koydugu gibi ogrenebilir ve bilebilir.

 

Yani Allah gibi herhangibir tanri kavram olarak sosyal bilgi temelinde sunulmus ise; bu bilgi bilinebilir. Yani bilgi ortadadir ve isteyen bilebilir. Iste burada tanrinin bilgi olarak bilinemezligi mumkun degildir. Yani kisi bu bilgiyi ya bilir ya da bilmez.

 

O zaman burada denmek istenen, tanrinin teolojik temelde varlik olarak bilinip bilinemeyecegidir. Burada da hem bir kararsizlik vardir, hem de teolojik olarak tanrinin bir temele oturtulamamisligi vardir.

 

Tanri v.s. ile ilgili sosyal bilgi felsefe de gnostik bilgidir.

 

Dolayisi ile agnostisizmin bilgi temeli gnostik bilgi karsitligidir. Agnostisizmin teolojik temeli ise tanrinin varliginin bilinemezligidir.

 

Kisaca tanrinin metafizik/teolojik/varliksal ve epistemolojik/bilgisel degerlendirmesi tamamen farklidir.

 

Dolayisi ile teolojik duruslarin asillari olan teizm, deizm ve ateizm ve cesitleri tanriyi varliksal olarak degerlendirirler. Agnostisizmin bilinemezciligi de ayni varliksal degerlendirme temelindedir.

 

Tanriyi yukaridaki bakis acilari bilgi olarak degerlendirmezler. Bir tek agnostisizm, tanri bilgisine karsi bir tavir alir. Yani agnostik demek, epistemolojik temelde "ben tanri temelli her turlu bilgiye karsiyim" demektir.

 

Bu acidan teolojik varliksal duruslarin bilgi temelinde bir gnostik-teizm/deizm ve agnostik-ateizm duruslari vardir.

 

Yalniz bunlarin hic biri TANRI KAVRAMININ KAVRAMSAL VE BILGISEL VARLIGINI ALGILAYAMAZLAR.

 

Iste ancak bunun algilanmasi, HER TURLU VAR OLAN TANRI SOSYAL BILGISINI BILINEBILIR KILAR.

 

Bir seyi BILMEK, NE O BILGIYE INANMAK NE DE O BILGIDEKI VARLIGIN VARLIKSAL VARLIGINI KABUL ETMEK ANLAMINA GELMEZ.

 

Yani diyelim ulkemiz temelindeki bir deist ya da ateist; ayni teist gibi ve ustelik bilincli ve daha fazla Allah ile ilgili Islam felsefesinin ortaya attigi her turlu sosyal bilgiyibilebilir. Iste buradaki bilmek NE BU BILGIYE INANMAK NE DE ALLAH'IN VARLIKSAL VARLIGINI KABUL ETMEK ANLAMINA GELMEZ.

 

O yuzden tanri ya da ozeldeki bir tanri ile ilgili bir aciklama yaparken, varliksal mi yoksa bilgisel mi oldugunu algilamak cok onemlidir. Cunku varliksal olarak tanri tartisilir, ama BILGISEL OLARAK BILINEN ORTAYA KONUR. AGNOSTIK OLARAK TA BU BILGIYE OLAN KARSITLIK ORTAYA KONUR.

 

Cunku tanri kavramsal ve sosyal bir bilgidir. Bunun da inanc ya da varlik ile degil, bu bilgiyi bilmek ya da bilmemek ile ilgisi vardir.

 

Yalniz burada bilgiyi sifat olarak niteleyen bilimsellik farkli bir konudur. TANRI ILE ILGILI BILIMSEL BILGI YOKTUR. Sadece sosyal bilgi olarak bu bilginin insanoglu dusunce ve davranis sistem ve duzen kurma kurum ve kurumsallasma temelinde yasam ve iliskisindeki sosyo-psikolojik etki ve sorun gozlem ile dile getirilir.

Link to comment
Share on other sites

Materyalizmde, tanri somut bir algi oldugundan,

Yani diyelim ulkemiz temelindeki bir deist ya da ateist; ayni teist gibi ve ustelik bilincli ve daha fazla Allah ile ilgili Islam felsefesinin ortaya attigi her turlu sosyal bilgiyibilebilir. Iste buradaki bilmek NE BU BILGIYE INANMAK NE DE ALLAH'IN VARLIKSAL VARLIGINI KABUL ETMEK ANLAMINA GELMEZ.

 

1- Materyalizmde tanrının somut olduğunu söyleyen bir alıntı istiyorum.

 

2- Tanrıya ait her türlü sosyal bilgiyi bilen bir ateistin, tanrı inançsızlığını(bilgiye inançsızlığını) belirleyen nedir?

Link to comment
Share on other sites

1- Materyalizmde tanrının somut olduğunu söyleyen bir alıntı istiyorum.

 

2- Tanrıya ait her türlü sosyal bilgiyi bilen bir ateistin, tanrı inançsızlığını(bilgiye inançsızlığını) belirleyen nedir?

Bak cumle tam soyle " Materyalizmde, tanri somut bir algi oldugundan, genelde inancin yanlislanmasi temelinde de yoklanir." Dolayisi ile tanri materyalizm de somut olmadigi icin, yoklanir. Yani nesnel bir taban tanriya bulunamaz. Bulanlar yani tanri algisini nesnel bir taban ile akillarinin dogrulamnasi ile ozdeslestirebilenler zaten deist olur (hyloteizm, panteizm, panenteizm, varolusculuk v.s.) Ozdeslestirmiyenler de ateist.

 

Varliksal ideolojik yas da inancsal olarak kendine dogruladigi ontolojik tabanidir. Yani materyalist ya da pozitivist olabilir. Burada bilgi gnostik oldugundan, bu bilgiyi kendince dogrulamaz ve karsi cikar. Yani bilgi olarak agnostiktir. Tabi bunun bilincinde oladabilir, olmayadabilir.

Link to comment
Share on other sites

Bak cumle tam soyle " Materyalizmde, tanri somut bir algi oldugundan, genelde inancin yanlislanmasi temelinde de yoklanir." Dolayisi ile tanri materyalizm de somut olmadigi icin, yoklanir.

 

"Yoklanır" kelimsini heralde irdelenir, bakar anlamında kullandın.

 

Cümleyi tekrar benim anladığım şekilde yazıyorum.

 

Materyalizmde, tanri somut bir algi oldugundan, genelde inancin yanlislanmasi temelinde de İrdelenir. Dolayisi ile tanri materyalizm de somut olmadigi icin, irdelenir.

 

Bir de benim bilgime göre cümle kurayım:

 

Tanrı inancını algılayan materyalist için tanrı somut bilgi değildir. Gözlem vermez. Dolayısı ile bu inanç kavramına somut bilgi olarak bakmaz. O bilgi materyalist için özneldir.

Link to comment
Share on other sites

"Yoklanır" kelimsini heralde irdelenir, bakar anlamında kullandın.

Hayir varlamanin tersi olarak kullandim. Yani "Tanri yoktur" anlaminda.

 

Cümleyi tekrar benim anladığım şekilde yazıyorum.

 

Materyalizmde, tanri somut bir algi oldugundan, genelde inancin yanlislanmasi temelinde de İrdelenir. Dolayisi ile tanri materyalizm de somut olmadigi icin, irdelenir.

 

Bir de benim bilgime göre cümle kurayım:

 

Tanrı inancını algılayan materyalist için tanrı somut bilgi değildir. Gözlem vermez. Dolayısı ile bu inanç kavramına somut bilgi olarak bakmaz. O bilgi materyalist için özneldir.

Burada tanriyi yok olarak diler getirmenin nedeni, materyalizmdeki nesnel tabanin tanri olarak olmamasi demektir. Yani "Tanri yoktur cunku nesnel bir tabani yoktur" anlaminda.
Link to comment
Share on other sites

Tanrı inancını algılayan materyalist için tanrı somut bilgi değildir. Gözlem vermez. Dolayısı ile bu inanç kavramına somut bilgi olarak bakmaz. O bilgi materyalist için özneldir.

Burada algi varliksal oldugundan bilgi degildir. Materyalistin bakis tabani bilgi degil, maddedir yani bilgisel bakmaz, varliksal bakar.

 

Ustelik tanri ile ilgili ortada olan her turlu bilgi sosyal bilgidir. Materyalist bu anlamdfa, belki gnostik bilgiye karsi olabilir.

 

Ayrica burada konu inanc degil, varliktir. Yani teoloji.

 

Ayrica sen kendi adina mi yoksa bir materyalistin agzindan mi bu cumleyi yazdin.

Link to comment
Share on other sites

Var'in ol-bil-kavra Algisi

 

Bir bebek dunyaya gelmeden once; onun OLDURULACAGI bir suru varlar mevcuttur.

 

Bunun basitce anlasilmasi icin, Turkiye cografyasini secelim. Neler var? Genel olarak, cinsiyet var, Milliyet var, Etik var, Din var, vatandas var, ulke var, kisaca var oglu var. Bir de bu varlari bebege vererek bebegi olduracak olan; aile var, cevre var, toplum var, devlet var, egitim-ogretim var, kisaca var oglu var.

 

Bebek dogdu. Sirayla kendisine verilen varlari, kendi iradesi disinda alarak OLUYOR.

 

Ne oluyor? Dogum cinsiyetine gore; erkek veya disi oluyor, TC vatandasi oluyor, musluman oluyor, Turk oluyor, kisaca oluyor da oluyor. Aslinda burada OLDURULUYOR kelimesi daha uygun ve aciklayici.

 

Bebek buyudukce, BILMEYE, ogrenmeye yoneliyor. Neyi? Ne olduruldugunu ve varlari. Eger bebek bil temelinde; kendisinden istenenleri biliyorsa; bu bilme de; bebegin kendi bilmesi degil; KENDISINDEN BILINMESI ISTENEN dir.

 

Burdan otomatikman olduruldugu ve bilmesi istenen bildirildigi varlari, sahipleniyor ve bu sahiplendiklerinin mucadelesini vermeye basliyor. Bu arada tek sansi; kendisinden bilmesini istedikleri ve olduruldugu varlardan; eger kendi bilme bilincine erisirse; OLMAMAYA yoneliyor.

 

Mesela; varolarak olduruldugu ve bilinmesi istendigi muslumanligi, bildikce sahiplenmek istemiyor ve Olduruldugu, musluman varini; OLMADIGINA yoneliyor. Yani "ben musluman degilim" diyor.

 

Iste bebegin tum mucadelesi; ya olduruldugunu sahiplenmek, ya da oldurulduguna itiraz etmek ile geciyor.

 

Gorundugu gibi; var'a ulasamiyor. VAR'I KAVRAYAMIYOR. Cunku vari kavrasa; olduruldugunu kabul veya red mucadelesi yerine; ne olduruldugunun kokenine yani, vara yonelecek.

 

Iste birey bilinci; vara yonelmek ve varin, ne oldugunu sorgulamakla basliyor. Eger bu vara ihtiyac duyulmadiginda da; varin; olmasiyla olumlu veya olumsuz bir mucadele vermeye gerek duymuyor. Cunku VARI SAHIPLENMIYOR. VARI SADECE ORTAYA KOYUYOR. Yani, VARIN NE OLDUGUNU SAHIPLENMEDEN KAVRIYOR.

 

Iste bebegin bu yasam yolculugu; aslinda ters bir yolculuk. Nedeni, once varin ne oldugu kavranmali, sonra bu varin ne olduruldugu bilinmeli, en sonunda da; bu vari bebegin kendi ustune alip sahiplenip sahiplenmeyecegine yani o vari olmak isteyip istemeyecegine karar vermeli.

 

Ama maalesef; bu surec, tam tersi olarak isliyor. Iste buradan da; evrensel-insan'in kullandigi cikarsama metodu gundeme geliyor. Yani tum verileri, bir bir geriye cikararak; kokene ve temele ulasmak ve o koken ve temeli tum ciplakligiyla ortaya koyarak; insan olma ve insanlik sunmanin ozune ters dustugunu gosterebilip; curutmeye ve sahipliliginden ve sabitlendirilisinden arinmaya calismak.

 

Demekki; oldurulduklarimiz ve bildirildiklerimiz varlari kavramak; birey bilinci alabilmek icin gerekli bir cikarsama. Varlarin ne oldugu ve nasil olduruldugu kavrandiktan sonra da; bu varlarin; insan ozune verdigi zararlari ortaya cikarmak ve zararli olan varlardan arinmak ve onlari; ne olumlu ne de olumsuz, oldurmamak ve sahiplenmemek.

 

Ayrica su linklere de bir goz at.

 

http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/438-yaratilis-teorisi-evrim-ve-madde-ile-celismez/

 

http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1019-metafizik-varlik-tartismasinin-sonu/

Link to comment
Share on other sites

Nedir benim veya bir materyalistin algımızdaki varlıksal olan? Tanrı mı?

 

Her hangi birisinin uydurduğuna varlık mı demeliyim?

Burada varliksal olan bilgi ve bilinc tabanidir. Yani maddesel algilamak. Hersey bir kavramsal bilgidir. Kim ne dile getiriyorsa bu onun bilgisidir. Onun bilgisi de onun acisindan ve cogu zaman o bunun bilincinde olmadan bir temele dayanir, inancsal ideolojik v.s. Cunku o bu bilgiyi sadece almistir ve kullanir. Sorgulamamistir ve kendince dogrulugunu bile teyit etmemistir.
Link to comment
Share on other sites

Burada varliksal olan bilgi ve bilinc tabanidir. Yani maddesel algilamak. Hersey bir kavramsal bilgidir. Kim ne dile getiriyorsa bu onun bilgisidir. Onun bilgisi de onun acisindan ve cogu zaman o bunun bilincinde olmadan bir temele dayanir, inancsal ideolojik v.s. Cunku o bu bilgiyi sadece almistir ve kullanir. Sorgulamamistir ve kendince dogrulugunu bile teyit etmemistir.

 

Buradaki algı olayına mı maddesel algılama diyorsun? Bilgi VARdır. Ama soyuttur. Algısı ise ise somuttur, maddeseldir, fenomenaldir.

 

Bilgi hiç bir zaman somut olamaz. Ama somutlukları ifade edebilir.

 

Anlamış mıyım? :)

Link to comment
Share on other sites

Buradaki algı olayına mı maddesel algılama diyorsun? Bilgi VARdır. Ama soyuttur. Algısı ise ise somuttur, maddeseldir, fenomenaldir.

 

Bilgi hiç bir zaman somut olamaz. Ama somutlukları ifade edebilir.

 

Anlamış mıyım? :)

Bilgi insanoglu fenomenumeno kavramsal ve biyo sosyo psiko yapilarinin dile getirdigidir. Bilgi ne ile ilgili olarak ya soyut ya da somut bir kavram ile ilgilidir. Yani insanoglunun gozlemini algi ve kavrama tasiyarak turettigidir. O yuzden bilgiyi varliksal bir siniflamaya koyamayiz. Bilgi epistemolojinin bir konusudur.

 

Varliksal degil de, biulgisel dusunursen algilayacaksin. :)

Link to comment
Share on other sites

Bilgi insanoglu fenomenumeno kavramsal ve biyo sosyo psiko yapilarinin dile getirdigidir. Bilgi ne ile ilgili olarak ya soyut ya da somut bir kavram ile ilgilidir. Yani insanoglunun gozlemini algi ve kavrama tasiyarak turettigidir. O yuzden bilgiyi varliksal bir siniflamaya koyamayiz. Bilgi epistemolojinin bir konusudur.

 

Varliksal degil de, biulgisel dusunursen algilayacaksin. :)

 

Yine anlayamamışım demek ki? :(

 

Yahu sen soyut varlıklar da olabilir demedin mi? Bilgi de soyut değl mi? Kavramsal olarak yaşamımızda var olan değil mi?

 

Yok ben bunu anlayamayacağım heralde.

 

Neyse biraz daha çalışıp araştırayım. :)

Link to comment
Share on other sites

Yine anlayamamışım demek ki? :(

 

Yahu sen soyut varlıklar da olabilir demedin mi? Bilgi de soyut değl mi? Kavramsal olarak yaşamımızda var olan değil mi?

 

Yok ben bunu anlayamayacağım heralde.

 

Neyse biraz daha çalışıp araştırayım. :)

Bak sana bir tiyo :)

 

Bilginin tek yaraticisi insanogludur. Yani TUM BILGININ FENOMENAL TABANI INSANOGLUDUR.

 

Bu acidan soyut kavram ya da sosyal bilgi olarak nasil bir kavram ile karsilasirsan karsilas, dusuncen "bunun somut tabani insanogludur" olsun ve bu soyut kavramin gozlemini insanoglu fenomeninde ve onun bilgisinde ara.

 

Tanriyi tartisirken "insanoglu bu kavrami neden yarastti bu kavramin insanoglu yasam ve iliskisindeki etkileri nelerdir?" diye dusun.

 

Yani soyut kavramlari varlik olarak degil, insanoglu bilgisi olarak tartis.

 

 

Boylece var/yok tartismasindan da kurtulursun. :)

 

Cunku her soyut kavram vardir ve bir insanoglu yaratimidir.

 

Daha bir algilanmayamusait oldu mu?

Link to comment
Share on other sites

Bak sana bir tiyo :)

Bilginin tek yaraticisi insanogludur. Yani TUM BILGININ FENOMENAL TABANI INSANOGLUDUR.

 

Tanrının bilgisine inananların dışında, bunu bilmeyen mi var? Eski bilgilerim zaten böyle.

 

 

Bu acidan soyut kavram ya da sosyal bilgi olarak nasil bir kavram ile karsilasirsan karsilas, dusuncen "bunun somut tabani insanogludur" olsun ve bu soyut kavramin gozlemini insanoglu fenomeninde ve onun bilgisinde ara.

 

Bunu da biliyorum.

 

 

Tanriyi tartisirken "insanoglu bu kavrami neden yarastti bu kavramin insanoglu yasam ve iliskisindeki etkileri nelerdir?" diye

dusun.

 

Yani soyut kavramlari varlik olarak degil, insanoglu bilgisi olarak tartis.

 

Bunu da biliyorum.

 

Ama tam burda sana soracağım şey; bu soyut kavramları sen ne olarak tanımlıyorsun? Sence fenomen mi? Gözlemlenebilir mi? Eğer fenomen değil ve gözlemlenemez ise, üzerinde durmaya değmez ve YOK ve uydurma sayılmalı. Önemi nedir?

 

Bu, "yok sayılmalı" benim için çok önemli.

 

 

Boylece var/yok tartismasindan da kurtulursun. :) Cunku her soyut kavram vardir ve bir insanoglu yaratimidir.

 

İşte burada beyin sigortalarım atıyor. :)

 

Yukarda renklendirdiğm ilk vurgunda, soyut kavramları varlık olarak görMEmemi, aşğıdakinde ise, var(var-lık) olduğunu söylüyorsun. Kavramlar, var ve var-lık ise gözlem de vermesi gerekir.

 

"Kavram varlık mı, değilmi"nin içinden nasıl çıkacağım?

 

Burada soyut bilginin(kavramın) kaynağı olan insan fenomenini kast etmiyorum.

 

 

 

Daha bir algilanmaya musait oldu mu?

 

Olamadı maalesef. Yine sigortalarım attı.. :)

Link to comment
Share on other sites

Tanrının bilgisine inananların dışında, bunu bilmeyen mi var? Eski bilgilerim zaten böyle.

 

 

Bunu da biliyorum.

 

 

Bunu da biliyorum.

 

Ama tam burda sana soracağım şey; bu soyut kavramları sen ne olarak tanımlıyorsun? Sence fenomen mi? Gözlemlenebilir mi? Eğer fenomen değil ve gözlemlenemez ise, üzerinde durmaya değmez ve YOK ve uydurma sayılmalı. Önemi nedir?

 

Bu, "yok sayılmalı" benim için çok önemli.

 

 

İşte burada beyin sigortalarım atıyor. :)

 

Yukarda renklendirdiğm ilk vurgunda, soyut kavramları varlık olarak görMEmemi, aşğıdakinde ise, var(var-lık) olduğunu söylüyorsun. Kavramlar, var ve var-lık ise gözlem de vermesi gerekir.

 

"Kavram varlık mı, değilmi"nin içinden nasıl çıkacağım?

 

Burada soyut bilginin(kavramın) kaynağı olan insan fenomenini kast etmiyorum.

 

 

 

Olamadı maalesef. Yine sigortalarım attı.. :)

Peki sen var ile varlik iliskisini nasil kuruyorsun?

 

Sorum cok basit.

 

Bugun herhangibir sozluge baksan, cin ya da tanri ile ilgili tanim ya da tarif bulabilir misin?

 

Cin kavram olarak var mi/yok mu?

 

Zaten varligini yoklugunu tartistigin nedir? Cin. Yani "CIN YOK" diyorsun. Demekki cin diye bir  kelime var ki, sen buna varlik olarak yok diyorsun.

 

Bir sey KENDI BASINA YOK OLAMAZ. YOK VARLANMIS BIR SEYIN OLUMSUZ IFADESIDIR. Ne yok? cin yok.

 

VARLIK TAKINTINDAN KURTULARAK. :)

 

Kavram insanoglunun ona gozlem verene algiladigi var temelinde verdigi ozdeslestirmedir. Kavramlar soyut, somut, ozel, oznel, ozsel, gorunussel, nesnel, genel olabilirler.

 

Yok sadece varlanmisin varlik, inanc, ideoloji v.s. temelinde OLUMSUZ IFADESIDIR.

 

Var bir ifade degildir, Isaretlemedir. Tartisilanda isaretlenmis yani algilanmis varin, VARLIKSAL TEMELDE VAR/YOK, INANCSAL TEMELDE INAN/INANMA, IDEOLOJIK TEMELDE DE TABANINA GORE isaretlenmis varin, algiya gore olumlu ya da olumsuza indirgenmesidir.

 

Mesela varlanmis tanrinin;

 

Varliksal tartismasi-var/yok

Inancsal tartismasi-inan/inanma

Ideolojik tartismasi-tanri kavraminin bir nesne ya da ozne ile ozdeslesmesi, ya da ozdeslesememesi ya da ozdeslesebilme olanaginin bilinmemesi.

 

Umarim, simdi daha algilanir olmustur.

Link to comment
Share on other sites

Evrensel-insan Dusuncesinin, Dogal Dusunceyi Ortaya Koyusu
Insanoglunun tek dusunce sekli olan dogal dusuncenin yapilanisini, sekillenisini islevini ve islerligini tum ogeleriyle birlikte aciklayalim.

Dogal dusuncenin ogeleri; evrensel pragmatiks sembolleri olan X ve Y dir.

Dogal dusunce X /islevini/yukumlulugunu/gorevini,, Y /sifatiyla/olarak yerine getirir.

Y sadece X /egore/acisindan/bakimindan, //belirtilmis/dillendirilmis/ifade edilmis/tir.

Dogal dusunce ile ifade edilmis A (ki burada A soyut/somut/oznel/nesnel herhangibirseydir)'ya gelince;X acisindan, Y sifatiyla isler durumda kilinmistir.

Buradaki A nin X acisi, Anin ikilemi, yani A vardir ve A dir, ile A nin karsitligidir, yani olumlu A ve olumsuz A

A nin X acisi, Y sifatiyla; A nin ikileminin (A vardir ve A dir), karsiti olarak tek A'ya; ve yine Y sifatiyla, A nin karsitliginin (olumlu A ve olumsuz A) kendisi olarak pozitif A ya indirgenmistir.

Pozitif A ve tek A da, yine Y sifatiyla nokta A ya indirgenmistir.

Iste, X acisindan ve Y sifatiyla A oldurumu; once ikilemin ve karsitligin tek ve pozitife; sonra da tek ve pozitifin noktaya indirgenmesiyle ifade edilmistir.

Dolayisiyle, A yi dogal dusuncenin sekilleyisi/yapilandirisi ve islerlige koyusu, bu 7'li kokendedir.

Sorun ise; bu 7'li koken ile olusturulan A nin temelinin ifade edilmesinde ve kisir dongu temelli tartismasinda yatar. Sorunun en belirgin yani; 7'li kokeni oldugu gibi temel almak yerine, temeli sadece dir/dir/dur olarak noktalamaktir. Yani, tum tartisma ve sorun; Koklerden hangisinin temel alinacagi sorunudur.

Bu sorunun kokeni de; dil yapisinin noktalamasina ve goz yerine kulaga hitabindan kaynaklanir.

Halbuki gozun sekilsel/cizimsel/boyutsal gorme yani ele alindiginda; noktalamanin yerini, yanlama; noktanin yerini de cizgi alir.

Iste evrensel-insan dusuncesi, dogal dusuncenin tum kokenini, ancak; cizgileme, yanlama, yoluyla; noktalanan 7'liyi aciga cikararak ortaya koyar.

Dogal dusunce; bu 7'li kokeni; tek bir temele indirgeme tartismasini kisir dongu olarak surdururken; evrensel-insan dusuncesi, temelleri veren 7'li kokeni cizgileme/sekilleme/yanlama yoluyla ortaya koyar.

Simdi, dogal dusuncenin; kokeni gozardi edipte, kokendeki hangisini temel alma cikmazini/tartismasini ortaya koyalim.

A hangisidir? Kendisi mi/karsitimi?
A hangisidir? Tek mi/pozitif mi?
A neyi icerir? karsitligimi/ikilemi mi?
A nin kendisi nedir? monizm mi/dualizm mi?
A hangi monizm dir? soyut mu/somut mu?/oznel mi/nesnel mi?

Sorun sadece hangisi ni temel secmekte degil; A var ve A dir da da yasanir.

A var midir/yok mudur?
A ..mi dir/degil midir?
A olumlu mudur/olumsuz mudur?
kisaca A hangisi ile ozdeslesir?

Bu 7'li koklerden birini temel yapma alisilagelmisliginin sorunu, uzar gider.

Halbuki; temel, 7'li koktur. Iste dogal dusunceyi isler duruma getiren bu 7'li kok ortadadir ve bu koklerden hangisi temel sorusu ise; mantiksal degildir.

Dogal dusuncenin gercegi; 7 kokle temellenmis olmasidir. Hangisi dogru/iyi/uygun/ v.s. sorusu ve verilen cevabin dogruluguna inanmak ve bu inanci da bir ideolojiye/teoriye oturtmak ise; sorunun gercek kokenidir.

Zaten ayrimcilikta; bu 7'li kokun farklarini tek bir farki one cikarmak ve diger farklari yok saymak veya gale almamaktan kaynaklanir. Cunku, bu 7'li koken; noktalama dili yuzunden; bir temelin altinda kaybolmustur da; sorun bu bir temelin hangi temel oldugu sorusuna verilecek cevabin tartismaya/guce/otoriteye/bencillige/inancsalliga/dogrusalliga/ ve cevapsiz kaldiginda da, yaratilissalliga acilmasidir.

 

Bu yazi "agir gelebilir" yalniz sadece var ile VARA VARLIKSAL BAKIS ACISINI ALGILAYABILESIN DIYE.
 

Link to comment
Share on other sites

Bak sana soyle bir ornek vereyim.

 

Mesela hirs, nefret, ozlem v.s. var mi?

 

Kavramsal olarak var.

 

Peki varliklari var mi?

 

Fenomen ve goruntu veren olarak yok.

 

Peki "bu adam hirsli/nefret dolu/ozlem dolu" derken, neyi kastediyorsun?

 

Senin o adamin dile getirdigi konu ve kavram ile ilgili dusunceden ve davranistan algiladigini.

 

Peki bu algi bir olgu mudur?

 

Hayir degildir. Cunku algi bunu algilayanin sadece kendi inancini kendisine dogrulamasidir. Baskasinda bu inancsal dogrulama yoksa, boyle bir algi da yoktur. Hatta senin algiladigin kisinin bile kendisi hakkinda boyle bir algisi olmayabilir. 

 

Peki, o zaman bu alginin fenomenal tabasni nedir.

 

Insanogludur, yani sensin ve senin gozleminin sence algisi.

 

Insanogludur yani sana bu gozlemi dusunce ve davranisolarak veren kisi.

 

Demekki algi gozlem temelinde iki turludur.

 

Ya direk fenomenal goruntusu olan algi

 

Ya da gozxlemi alinanin aklin inanci dogrulamasi ile yaratilan algi ve indirekt fenomen.

 

Umut ediyorum ki bu mesaj senin acindan daha bir algilanir olacak.

 

Yani varin varliksal algisi ve fenomenal tabani.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...