Jump to content

Dinli Din Sahibi Ateizm


evrensel-insan

Recommended Posts

 

 

Mesela burada sen ilen yazisiyoruz. Benim gordugum senin yazdigin

fenomendir. Ben bu fenomeni gozlemliyor algiliyor ve senin gozlemine

kendi algimi yazi halinde bir fenomen olarak sunuyorum. Sen de bu

gozlemi aliyor ve kendi algini yazi halinde benim gozlemime sunuyorsun.

Iste burada hatirlarsan "ifade iliski mi/celiski midir?" basligindaki

sorunlar ortaya cikiyor.

 

Anladığım kadarıyla ben sana buradan CİN yazsam sen bunu somut fenomen olarak niteleyeceksin. Söylesem de sesimi somut fenomen olarak niteleyeceksin. Kısaca algın bilgi ise bu somut fenomen. Tamam burayı anladım. Çünkü gözlem veriyor.

 

Tamam da CİN bir fenomen değil. İnsan fenomenince yansıtılması fenomen. Ama yansıtılan Cin kavarmı soyut. Yani neticede insan tarafından bilgi olarak yansıtılan soyut bilgi. Üzerinde durmaya değer mi? Neden üzerinde durulsun?

 

İşte bu yüzden bilim dışı her şey yalan demek gerekiyor. Değil mi?

Link to comment
Share on other sites

Anladığım kadarıyla ben sana buradan CİN yazsam sen bunu somut fenomen olarak niteleyeceksin. Söylesem de sesimi somut fenomen olarak niteleyeceksin. Kısaca algın bilgi ise bu somut fenomen. Tamam burayı anladım. Çünkü gözlem veriyor.

Tam degil, bu dedigin kavramsal. Yani cin kavramsal olarak vardir, fenomen olarak yoktur. Sen cin yazsam, ben cini somut fenomen olarak nitelemeyecegim, senin cin yazdigini gozlemleyecegim. Senin yazinin fenomenligi baska, yazin icindeki kullandigin kavramlarin fenomenligi baska. Mesela biz senin ile cin kavrami uzerine yazisabiliriz. Bu cinin bir fenomenal tabani oldugu anlamini vermez.

 

Tamam da CİN bir fenomen değil. İnsan fenomenince yansıtılması fenomen. Ama yansıtılan Cin kavarmı soyut. Yani neticede insan tarafından bilgi olarak yansıtılan soyut bilgi. Üzerinde durmaya değer mi? Neden üzerinde durulsun?

 

İşte bu yüzden bilim dışı her şey yalan demek gerekiyor. Değil mi?

Yalan bir niteleme. Ben herseyi sosyal bilgi olarak dile getirmeyi ve bilimsel yonu olup olmadigini dile getirmeyi tercih ederim. Yani yalan deyip, orda birakmam. Cunku onu dile getirenin inancinca o ona dogrulanmistir. Ben de bu dogrulanmisligin bilimsel olmadigini aciklarim.
Link to comment
Share on other sites

Dikkatli okudu isen, yukarda söylediklerinden farklı bir şey söylemedim. Kişiden yazısal sözsel bilgi edinme olayına fenomenal diyoruz öyle değil mi? Bu somut bir olay.

 

Anlayıp anlamadığımı teyit için. Bunları anladığımda uzun yazılarını anlamam daha kolay olacak. :)

 

Daha başka sorularım da olacak.

 

Ayrıca hacıya verdiğin cevabı tamamen doğru buldum. Felsefe bilgi edinme, bilgiye varış yoludur. Yabana nasıl atalım? Ama şu metafizik felsefenin varlık felsefesi olup olmadığını mutlaka anlayacağım. Çalışıyorum. Bana yardımcı ol.

 

Varlık doğadır, fenomenaldir. Benim bildiğim ise metafizik felsefenin doğa ötesi ile ilgilendiği..

Link to comment
Share on other sites

Dikkatli okudu isen, yukarda söylediklerinden farklı bir şey söylemedim. Kişiden yazısal sözsel bilgi edinme olayına fenomenal diyoruz öyle değil mi? Bu somut bir olay.

 

Anlayıp anlamadığımı teyit için. Bunları anladığımda uzun yazılarını anlamam daha kolay olacak. :)

 

Daha başka sorularım da olacak.

 

Ayrıca hacıya verdiğin cevabı tamamen doğru buldum. Felsefe bilgi edinme, bilgiye varış yoludur. Yabana nasıl atalım? Ama şu metafizik felsefenin varlık felsefesi olup olmadığını mutlaka anlayacağım. Çalışıyorum. Bana yardımcı ol.

 

Varlık doğadır, fenomenaldir. Benim bildiğim ise metafizik felsefenin doğa ötesi ile ilgilendiği..

varlik sadece fenomenal degildir, ayni zamanda numenaldir de. Yani kavrami olan her bir isim varliktir.Fenomen sadece varlik degildir. Bunun ana sebebi, birincisi bilimsel bilgi her zaman yenilenir degisir ve yanlislanir. Ikincisi FENOMENI SADECE VARLIGA ESITLEMEK, BIR DOGMADIR. HEM DE VARLIGIN GORUNTU VERMEYENI NUMENAL OLANI DA VARDIR.

 

Mesela teoloji tanrinin varligini tartisan metafizigin bir dalidir. Ayni sekilde ontoloji varligin ne oldugunu tartisan metafizigin bir dalidir.

 

Kisaca VARLIGIN NE OLDUGU TARTISMALIDIR VE BIR OLGU DEGERI YOKTUR.

 

Bilim ise bilimsel olarak VARLIGI TARTISMAZ. FENOMEN DEDIGI TABANIN GOZLEMINI ALIR VE ORTAYA KOYAR.

 

Mesela ben sana varlik nedir diye sorsam, sen buyuk bir ihtimalle "bes duyu iler algilanan" dersin. Peki bes duyu ile algilanmayan mesela numenal yeti degerleri ne olacak, ya da ne oldugu tartisilan mesela demokrasi ne olacak?

Link to comment
Share on other sites

Mesela ben sana varlik nedir diye sorsam, sen buyuk bir ihtimalle "bes duyu iler algilanan" dersin.

 

Doğru söylüyorsun. Varlığı ben beş duyu ile algılanan olarak öğrendim.

 

 

Peki bes duyu ile algilanmayan mesela numenal yeti degerleri ne olacak, ya da ne oldugu tartisilan mesela demokrasi ne olacak?

 

İşte ben buna bilgi yani soyut diyorum. Fenomen değil numen. Demokrasi de bilgi yani numenal.

Link to comment
Share on other sites

Mesela teoloji tanrinin varligini tartisan metafizigin bir dalidir. Ayni sekilde ontoloji varligin ne oldugunu tartisan metafizigin bir dalidir.

 

Metafiziğin neyin var olduğu iddiası/tartışması insanoğlunu(kimseyi) ilgilendirmemeli. Zira o olmayanı da var kabul edebilir.

 

Önemli olan bilimin neyin var olduğunu belirtmesi. Yani varlıkla(fenomen) ilgilenmesi.

 

Metafizik felsefe bilimsel görüşü ilgilendirmemeli. Metafiziksel kavramlar da dikkate alınmamalı.

Link to comment
Share on other sites

Doğru söylüyorsun. Varlığı ben beş duyu ile algılanan olarak öğrendim.

 

 

İşte ben buna bilgi yani soyut diyorum. Fenomen değil numen. Demokrasi de bilgi yani numenal.

Iste buradaki sorun, DEMOKRASININ NE OLDUGU DEGIL, VERDIGI GOZLEMIN DEMOKRASI OLARAK ALGILANIP ALGILANMAYACAGIDIR. Mesela su anda AKP tarafi demokrasi olarak algilarken, ulusal taraf algilamaz.

 

Sence neden?

 

Demokrasi aklin yarattigi ve somutlastirmak icin kullandigi bir numenal deger. Iste "burada demokrasi var/yok" tartismasinin sorunu basta demokrasinin ne olarak algilandigi ne anlam ve icerik verildigi farkidir. Yani demokrasi var diyene gore bu anlam ve icerik v.s. var iken; yok diyene gore de onun verdigigi anlam ve icerik yoktur.

 

Sorun demokrasinin varligi yoklugunda degil, tartisanlarin farkli demokrasi algi bilgi bilinc anlam ve iceriklerindedir.

 

Iste sosyal bilgi boyle bir seydir. Her beyin kendi algisi builgisi bilinci ve anlasm ve icerigi ile kavrama farkli bir tanim tarif gozlem tasir.

 

Iste varlik tartismasi da boyledir. Ya da madde tartismasi. gercek dogru tartismasi v.s.

 

Iste bilim bunlari tartismaz sadece gozlemler ve bu benim vardigim sonuclari cikarir. Birde bu sorunlarin insanoglu uzerindeki her turlu sosyo-psikolojik etkisini ortaya koyar.

Link to comment
Share on other sites

Metafiziğin neyin var olduğu iddiası/tartışması insanoğlunu(kimseyi) ilgilendirmemeli. Zira o olmayanı da var kabul edebilir.

 

Önemli olan bilimin neyin var olduğunu belirtmesi. Yani fenomen olduğunu belirlemesi. 

 

Yani metafizik felsefe bilimsel görüşü ilgilendirmemeli. Metafiziksel kavramlar da dikkate alınmamalı.

Keske, yalniz ve de maalesef 20. yuzyilin ortasina kadar, bilimin tabasni varliksal yani metafizikti. Bilgi tabanina gecis yenidir ve cogu beyin hala klasik bilim de kalmistir ve bilimin tabaninin varlik oldugunu sanir.
Link to comment
Share on other sites

Felsefe bilgi edinme ve bilgiye varış yoludur belki ama, felsefe bunu yalnız kendisi ile ilgili bazı ilkeler ve kuralar muvacehesinde başarır.

Ve hiçbir zaman bir sonuca varmaz. Felsefe ile çözülen tek bir sorun bile yoktur.

Felsefe fantezi aleminde yaşamak isteyenler için iyi bir meşgaledir.

Link to comment
Share on other sites

Keske, yalniz ve de maalesef 20. yuzyilin ortasina kadar, bilimin tabasni varliksal yani metafizikti. Bilgi tabanina gecis yenidir ve cogu beyin hala klasik bilim de kalmistir ve bilimin tabaninin varlik oldugunu sanir.

 

Bilimin kaynağını varlık değil de nedir? Sen de buna somut bir şey söyleyemiyorsun. Bana cin ve ona benzer uydurmaları varlık olarak koyma.

 

Bilim gözlem verenle ilgilenir diyorsun. Gözlem veren, varlıktan başka ne olabilir ki? Gözlem vermeyen varlık uydurmadır. Felsefe kabul etse dahi, ben öyle felsefeyi dikkate almıyorum.

Link to comment
Share on other sites

Felsefe bilgi edinme ve bilgiye varış yoludur belki ama, felsefe bunu yalnız kendisi ile ilgili bazı ilkeler ve kuralar muvacehesinde başarır.

Ve hiçbir zaman bir sonuca varmaz. Felsefe ile çözülen tek bir sorun bile yoktur.

Felsefe fantezi aleminde yaşamak isteyenler için iyi bir meşgaledir.

 

Bu söylediklerin dikkat çekici hatta doğru gibi. Ama bilgi yolunu açmak ta felsefe ile olur. Bigi ve varlık üzerinede düşünmeden, yeni çıkarımlar oluşturmadan bilgi gelişebilir mi? Bilgi, biliyoruz ki tez ve anti tez karşılaştırmasıyla doğuyor, bilimin testine sunuluyor. Felsefe bunun için gerekli. Elbette sonuca bilimle varılır.

 

Benim düşünceme göre, bilim felsefenin test teknoljisi, aracı.

Link to comment
Share on other sites

Felsefe bilgi edinme ve bilgiye varış yoludur belki ama, felsefe bunu yalnız kendisi ile ilgili bazı ilkeler ve kuralar muvacehesinde başarır.

Ve hiçbir zaman bir sonuca varmaz. Felsefe ile çözülen tek bir sorun bile yoktur.

Felsefe fantezi aleminde yaşamak isteyenler için iyi bir meşgaledir.

Okurallar da zaten felsefenin adini alir. Felsefeden ne algiladigina ve ne anlam ve icerik verdigine bagli.

 

Sence nedir, felsefe?

Link to comment
Share on other sites

Bilimin kaynağını varlık değil de nedir? Sen de buna somut bir şey söyleyemiyorsun. Bana cin ve ona benzer uydurmaları varlık olarak koyma.

 

Bilim gözlem verenle ilgilenir diyorsun. Gözlem veren, varlıktan başka ne olabilir ki? Gözlem vermeyen varlık uydurmadır. Felsefe kabul etse dahi, ben öyle felsefeyi dikkate almıyorum.

Zaten ortada bir gozlem veren fenomen olmazsa zaten bilim olmaz. O yuzden bilim varligi tartismaz, gozlemler. GOZLEM VEREN FENOMENDIR. FENOMEN DE VARLIK DEGILDIR. Kisaca FENOMENI DE TARTISMAZ, GOZLEMLER. Yani ortada fenomen yoksa, gozlem de yoktur. 

 

Sen kabul etsen de etmesen de, metafizik ve varliksal temelde, ontolojik taban sadece materyalistlere ait degildir, idealistler ve pozitivistler de vardir.

 

Iste sana o yuzden varliksal temelde materyalist olarak bakmanin sadece indirgemeci ve determinist bir ideolojik dogma oldugunu soyluyorum.

 

O yuzden de epistemolojik olarak bakmani yani varliksal degil, bilgisel bakmani oneriyorum.

 

Bilgi de fenomenden turetilir, tureten tek fenomen de insanogludur.

Link to comment
Share on other sites

O kurallarin felsefenin adını alması ne demek? Açıklayın lütfen. Ondan sonra devam edelim.

Mesela, metafizigin ontolojisinin; materyalizm, idealizm, pozitivizm, metafizigin teolojisinin; ateizm, teizm, deizm, her turlu etik deger her turlu sosyo-psikolojik deger her turlu bilginin siniflanmasi ve cesiti kendi bunyesinde kendi tanimini tarifini anlam ve icerigini tasir. Iste bunlar kuraldir.

 

Mesela ateist olmak icin, tanrinin yoklanmasi ve tanrisizlik gerekir. v.s.

Link to comment
Share on other sites

Mesela, metafizigin ontolojisinin; materyalizm, idealizm, pozitivizm, metafizigin teolojisinin; ateizm, teizm, deizm, her turlu etik deger her turlu sosyo-psikolojik deger her turlu bilginin siniflanmasi ve cesiti kendi bunyesinde kendi tanimini tarifini anlam ve icerigini tasir. Iste bunlar kuraldir.

 

Mesela ateist olmak icin, tanrinin yoklanmasi ve tanrisizlik gerekir. v.s.

İyi de ben felsefenin kuralları konusunda farklı bir yorum mu yaptım?

  • Like 3
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...