Jump to content

Ne Mutlu Turkum Diyene ve Toplumsal Kisilik


evrensel-insan

Recommended Posts

Aynen. İşte biz ona halk arasında " işine gelmemek " diyoruz. : :)

Dönemin insan hakları açısından da en gelişmiş ülkelerinden biri olan BK'da Gallilerin kendi ana dillerini öğrenme hakkının olmamasının ifadesi işine gelmediği ( onaylama ön yargına ters geldiği ) için geçiştirmek istemeni anlıyorum.

Gallerlilerin kendi ana dillerini ogrenme hakki vardir. Yani isteyen welsh ilini kullanabilir de ogrenebilir de.

Link to comment
Share on other sites

Sorumu cevaplamamışsın. Ben cevaplayayım. Galliler, BK'da kendi dillerini öğrenme hakkını 1960'larda tedricen almışlardır.


Yani dünyanın en ileri ülkelerinden birindeki 1960'lardaki bu yaklaşımın, 1920'lerde yeni kurulan T.C. den beklenmesi ve olmadığı için Çağ dışı ilan edilmesi bilimsel değildir. Üstelik, 1920'lerde böyle bir hak BK'da da olmadığı halde.


Dolayısıyla, 1920'lerde yeni kurulan T.C.'de böyle bir hak olmaması onu çağdışı yapıyor ise, yine 1920'lerdeki BK'da da olmaması BK'yı da çağdışı yapar.

Link to comment
Share on other sites

 

Dolayısıyla, 1920'lerde yeni kurulan T.C.'de böyle bir hak olmaması onu çağdışı yapıyor ise, yine 1920'lerdeki BK'da da olmaması BK'yı da çağdışı yapar.

Dedigim gibi carpitiyorsun. 1920 lerin cagdasligi ne idi?

 

Hem sekulerlik hem de laiklik anlam ve icerikleri ile builinmiyor muydu?

 

Birey yetistirimi var miydi/yok muydu?

 

Politik olmayan devletler var miydi/yok muydu? 

Link to comment
Share on other sites

Dedigim gibi carpitiyorsun. 1920 lerin cagdasligi ne idi?

 

Hem sekulerlik hem de laiklik anlam ve icerikleri ile builinmiyor muydu?

 

Birey yetistirimi var miydi/yok muydu?

 

Politik olmayan devletler var miydi/yok muydu? 

 

Zaten, Türk devrimi de diğer Burjuva devrimleri gibi, tüm bu saydığın anlayışları getirmek için yapılmıştır.

Link to comment
Share on other sites

Zaten, Türk devrimi de diğer Burjuva devrimleri gibi, tüm bu saydığın anlayışları getirmek için yapılmıştır.

Bu senin tamamen kendi ideolojik inancsal bir "iyi niyetin"

 

Turk devrimi bunun icin yapilmis olsa turklestirme politikasi olmazdi.

 

Diyanet devlete bagli olmazdi v.s. neyse daha once bu konulari yazistik.

 

Ayrica hangi burjuva?

 

Kimdi T.C. kuruldugunda burjuva?

 

Devrim sadece osmanliyi yikma devrimidir. Bu da ummet millet olma yonunde yonlendirme ile olmus, kisaca osmanlidaki sunniler T.C'de turk'e cevrilmistir. Buda GAYRILIK UZERINDEKI VESAYETTIR. 

Link to comment
Share on other sites

Devrim sadece osmanliyi yikma devrimidir. Bu da ummet millet olma yonunde yonlendirme ile olmus, kisaca osmanlidaki sunniler T.C'de turk'e cevrilmistir. Buda GAYRILIK UZERINDEKI VESAYETTIR.

İyi niyet değil, duygusal değil, gözlemden elde edilen olgu.

 

Çünkü, zaten tepeden inme olması gerekliği Burjuva Sınıfının olmayışı ve onun için bunu yaratma hedefinden kaynaklanıyor.

 

Zira, dünyada Burjuva Devriminin sonuçları bellidir. İnanca / İnançsızlığa eşit yaklaşım temelinde Laiklik, Eşit vatandaşlık temelinde Millet Bilinci, Burjuvada Sermaye Birikimi.

 

Bunlardan ikincisi zaten birincisinin temeli. Yani, Ümmet Bilinci terk edilip Millet Bilinci ortaya çıkmadıkça Laiklik oturmaz.

 

Zaten bu nedenle Diyanet devlet yönetiminde hak iddiası olan İslam dinini kontrol altına almak ve mümkünse reforme etmek amacıyla kurulmuştur. Bu dediğimin etkilerini birebir hisseden dinciler de bunu tasdik eder, olgudur.

 

Bununla paralel olarak, Osmanlıdaki Anadolulu Yerleşik Müslümanın adı olan Türk kavramı laiklik ilkesi ile inanca bağlı olmaktan çıkarılarak anlam genişlemesine uğratılmıştır. Zaten, ilk isyanın ( Şeyh Sait ) din elden gidiyor temelinde çıkartılması ve isyanın bastırılmasının akabinde " yukarıda anlattığım temelde Türkleştirme yapılması bu nedenledir.

 

Çünkü, T.C. ile Türk adı, Anadolu tarihinde hiçbir zaman etnik bir algısı olmamasına ek olarak her inançta olanı kapsayacak şekilde anlam genişletilmesiyle bir Çağdaş Millet adı olarak belirlenmiştir.

 

Üçüncüsü ise, olmayan Burjuva Sınıfının, devlet desteğiyle oldurulmaya çalışılması ve bu süreçte sermaye birikiminin ve sanayinin devlet kapitalizmi ile sağlanmaya çalışılmasıdır.

Link to comment
Share on other sites

Bu aciklamalar olan durumun izahidir. Sorunlarin aciklanmasi degildir.

 

Sorun caga uygun bir devrim olmadigidir. Ustelik saptirmalidir.

 

Laik olmayan laik, sosyal olmayan sosyal hukuk olmayan hukuk gibi tanitilmistir.

 

Ayrica Lozan'daki hak ve ozgurlukler de taninmamistir.

 

Ustelik tum yapilanlar o devirdeki toplum ve halkin alkgisi disindadir.

 

Ayrica toplumun nitelik gelisimine de ayak uydurulamamistir.

 

Ustelik bugun olmasi istenmeyen hersey de olmaya baslamistir. 

 

Politika her yonuyle iflas etmistir.

 

Ustelik topluma da bir bilinc kazandirilamamistir ve toplum bilinc olarak devrimin degerlerinin onune gecmistir.

Link to comment
Share on other sites

Neden ? Nasıl bir devrim olmalıydı ve nasıl yapılabilirdi sence ?

Her turlu sosyo-etik farkin farki taninabilir di. Diyanet devletten bagimsiz ustelik sadece sunni ye yonelik olmazdi.

 

Istiklal marsi dini temel nedeniyle degistirilirdi.

 

Dogan herkesin dini islam yazilmazdi ve hatta din hanesi yer almazdi.

 

Baska orneklerde verilebilir.

Link to comment
Share on other sites

Hangi yönde nitelik değişimine ayak uyduramamak ? Ayrıca, sence devrim süreci hep devam mı etti ?

Sence neydi devrim sureci? Osmanli'nin geri gelmemesi. Nitelik degisimi sosyo-etik temeldeki gayri turk ve gayri sunni talepler. Bireylesen/sosyallesen toplum ama, bireylesemeyen/sosyallesemeyen iktidar devlet ve hukumet.  

Link to comment
Share on other sites

Her turlu sosyo-etik farkin farki taninabilir di. Diyanet devletten bagimsiz ustelik sadece sunni ye yonelik olmazdi.

 

Istiklal marsi dini temel nedeniyle degistirilirdi.

 

Dogan herkesin dini islam yazilmazdi ve hatta din hanesi yer almazdi.

 

Baska orneklerde verilebilir.

.

Ben sana nasıl bir devrim olmalıydı diye soruyorum, sen hem;

.

Sosyallik devrimde degil, devletin isleyisinde ve yapilanisindadir.

.

diyorsun hem de devletin yapılandırılışının örneklerini yukarıda devrim anlayışın olarak ortaya koyuyorsun. Sosyallik devrimde değil ise sana göre, bu saydıklarının sana göre yanlış olması devrimin eksikliği değil demektir yine sana göre.

 

Ayrıca, bu saydıkların bugünkü çağdaş değerlere göredir, o güne göre değil ve zaten bu saydıklarının olmayışı, olanların devrim sürecinde yapılması gerekenler olması nedeniyledir, nihai hedefin bunlar olduğu anlamına gelmez.

Link to comment
Share on other sites

Ben vermistim de sen oaylanmis onyargin ile alguilayamamistin.

 

Somut ornek mesela aleviler, mesela dinsizler, mesela diger dinler ve inanclar. Milli temelde mesela kurdler, mesela ermeniler.

.

Vermemiştin. Algısızlığın nedeniyle sana öyle geliyor. Yalnızca, verdiğin Lozan maddesine göre hangi hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmış olduğu soruma cevap vermemiştin.

Link to comment
Share on other sites

Sence neydi devrim sureci? Osmanli'nin geri gelmemesi. Nitelik degisimi sosyo-etik temeldeki gayri turk ve gayri sunni talepler. Bireylesen/sosyallesen toplum ama, bireylesemeyen/sosyallesemeyen iktidar devlet ve hukumet.

.

Gayri Türk diye bir şey yoktur. Zira, Türk zaten Türk vatandaşı demektir. Gayri Sünnilik ise bir nitelik değişimi değil, talepleriyle, ismi ve cismiyle de hep var olmuş olan bir niteliktir. Değişen sosyo-etik temelde talep dediğin, feodalitenin isyanı ise, sen zaten sosyo-etik değerler nedir onu da bilmiyorsun demektir.

 

Devrim süreci 1950'de bitmiştir. 50 itibariyle Karşı Devrim süreci başlamıştır. 50 öncesi Diyanet'in Sünnileştirme çabası olmadığından, işlevi sünniliği kontrol ve mümkünse reforme etmek olduğundan devrim sürecinde Alevilerin bir talebi olmamıştır.

 

Devrim süreci tamamlanmadığından zaten bireyselleşen / sosyalleşen toplum da olmamıştır ki devlet olabilsin.

Link to comment
Share on other sites

.

Gayri Türk diye bir şey yoktur. Zira, Türk zaten Türk vatandaşı demektir. Gayri Sünnilik ise bir nitelik değişimi değil, talepleriyle, ismi ve cismiyle de hep var olmuş olan bir niteliktir. Değişen sosyo-etik temelde talep dediğin, feodalitenin isyanı ise, sen zaten sosyo-etik değerler nedir onu da bilmiyorsun demektir.

 

Devrim süreci 1950'de bitmiştir. 50 itibariyle Karşı Devrim süreci başlamıştır. 50 öncesi Diyanet'in Sünnileştirme çabası olmadığından, işlevi sünniliği kontrol ve mümkünse reforme etmek olduğundan devrim sürecinde Alevilerin bir talebi olmamıştır.

 

Devrim süreci tamamlanmadığından zaten bireyselleşen / sosyalleşen toplum da olmamıştır ki devlet olabilsin.

Peki kendisini etnik etnisite milliyet olarak turk gormeyen ne vatandasidir. 

 

Milli kimligin vatandasi olmaz, devletin vatandasi olur.

 

Iste buradaki one gecme de budur. Bilgi caginda ve internet caginda gezxi bilinci bireylesmeyi ve sosyallesmeyi devlete ragmen gostermistir.

 

Milli bilinci de 2010 yilindan sonra ulusalci kanal I.Partisi ve TGB eliyle gostermistir.

 

Simdi bu yolsuzluklarda da ilk eyleme gecen yine onlarir.

 

Alevilerin talebi olup olmadigini onlara soracaksin. Turklerin verdigi "kizilbas/mumsondu" yaftasindan az zarar gormediler.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...