-
İçerik sayısı
115 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Marquez
-
İnsanoğlu dediğin ne, bir hayvan mı? Peki biat etme, dinler vb. şeyler nasıl ortaya çıktı ve gittikçe kök saldı sence? Hayvanların biat ettiği bir din var mı? Ama insanların çoğunun biat ettiği bir din var, gelişmiş bilince sahip insan dine biat ediyor ama hayvanların biat ettiği bir din yok... Buradan şuraya geliyoruz gelişmiş bir bilince sahip olmak bir şeyleri biat etmeyi engellemiyor. Üstelik bunları daha da kolay hale getirebiliyor: gelişmiş bilince sahip olanlar olmayanları köle haline getirebiliyor. Belki de gelişmiş beyne sahip olmanın tuzakları da denebilir buna. Gelişmiş bir bilinç, birçok şeyin farkına vardığı için bunları kendi çıkarı için kötü yönde de kullanabilir. Ki insanlığın şu anda yaşadığı sorun da bu. Ve bu sorun hala büyük oranda bu paralelde devam ediyor. Ve üstelik gelişmiş bilince sahip olanlar hangi temelde anlaşacaklar, ne diye senin söylediğin temelde anlaşsınlar? Herkes pekala kendi felsefesini, düşüncesini, çıkarını vb. daha ön planda tutabilir. Bu da çatışmaların, anlaşmazlıkların nedeni olacaktır.
-
Bunlar senin görüşlerin; insanoğlu ile insan arasında bir fark yok zaten, varsa bile bu fark subjektif temelde olduğu sürece, senin değer yargılarını yücelten bir insanlık algısını kabul etme zorunluluğum yok, üstelik kabul etmek için iyi neden de göremiyorum, söylediğin nedenleri de kabul etmiyorum ve ikna edici bulmuyorum, neredeyse tümüyle subjektij değer yargılarına dayalı olan ya da ne olduğu tam belli olmayan son derece muğlak bir temelde bilinç düzeyinin yükselmesinden söz ediyorsun. Buna rağmen sen bunların ikna edici olduğunu söylüyorsan bu seni ve senin gibi düşünenleri (kimlerse onlar) bağlar beni ve benim gibi düşünenleri değil.
-
Canlıların hesap, matematik vb. yapabilme yetisi onların DNA'larında var olan bir yeti. Yani DNA'lar böylesi bir güce zaten sahipler. Bu konuyla ilgili bilim dalı DNA computing "For certain specialized problems, DNA computers are faster and smaller than any other computer built so far. Furthermore, particular mathematical computations have been demonstrated to work on a DNA computer." http://en.wikipedia.org/wiki/DNA_computing Tabii bir de bakteriler kendi aralarında iletişimle bu gücü büyük oranda arttırabiliyor: http://www.insidescience.org/content/prisoner-bacteria-follow-game-theory-rules-survival/556 "Bacterial computers to solve complex mathematics problems" http://futurismic.com/2009/07/24/bacterial-computers-to-solve-complex-mathematics-problems/
-
Hayvanlar matematik yapamaz mı? Aslında bakteriler bile matematik yapıyor. "To most of us, bacteria are simple living organisms, and it may come as surprise to learn that these organisms are capable of sophisticated thinking in relation to its own being. Just likes bees, bacteria are also capable of mathematical reasoning. For example, when faced with life-or-death situations, bacteria use an extremely sophisticated version of "game theory" to consider their options and decide upon the best course of action. Bacteria can chemically communicate with each other about factors like colony density and the activity of neighboring cells, allowing complex decision making to adapt to environmental situations. "Using this form of cell-to-cell communication, colonies of billions or trillions of bacteria can literally reach a consensus on actions that impact people. Bacteria that previously existed harmlessly on the skin, for instance, may exchange chemical signals and reach a consensus that their numbers are large enough to start an infection." http://www.messagetoeagle.com/bacteriamathematicians.php#.Um1kmb3h6To Yani matematiksel düşünmek insana özgü değil. Ayrıca bakılabilir: "Bees Can Reverse Aging, Solve Complex Mathematical Problems Faster Than Supercomputers And Recognize Faces!Bees Can Reverse Aging, Solve Complex Mathematical Problems Faster Than Supercomputers And Recognize Faces!" http://www.messagetoeagle.com/beesagingcomputers.php#.Um1n_b3h6To
-
Çok fazla konuşmayı sevmiyorum. Size yeterince yanıt verdim. (Elbette bunu kabul etmeyebilirsiniz ama sonuç değişmeyecek; çünkü yeterli yanıt verildi.) Evet Paul Kurtz'un kitabını buldum. (Kitap buradan görülebilir.) Ama burada Paul Kurtz'un dile getirdiğim söylemlerime karşı çıkan ikna edici bir argümanı var mı mesele bu? Böyle bir argümanı olduğunu hiç sanmıyorum. Ama yine de vakit bulursam bakarım bir ara. Gerçi sonucu belli konuları tartışmanın anlamı ne diye sorulabilir. Kusura bakmayın ama bunun çok anlamı yok. Sadece merak ettiğim için sormuştum. Yine de teşekkürler.
-
Peşin hüküm vermek değil bu. Diğer yandan her söylenene balıklama atlayıp tamam demek de olmaz. Neden itiraz ettiğimi söyledim, bu forumda epeyden beri yazdığınız için yazdıklarınıza yabancı değilim. Öte yandan Hacı'nın yazdıklarını da öteden beri takip eden biriyim. Yani ne yazdığımın farkındayım. Qua felsefe mi? Qua felsefesinin kurucusu kim? Qua felsefenin bugüne kadar nasıl pratik uygulamaları ve başarıları, sonuçları, etkileri, yansımaları olmuş açıklar mısın? Qua felsefesini hiç duymamıştım daha önce.
-
Senin mantığınla baksaydım insanoğlu demezdim zaten. Senin insanoğlu dediğin nedir? Üç beş kişi mi, bir toplum mu, Batı medeniyeti mi, El Kaideyi savunanlar mı, aşırı dindarlar mı, yobazlar mı, nedir, insanoğlu için hangisini baz alacağım, neden baz alayım söyler misin? Dolayısıyla ne dediğiniz belli değil. Son derece belirsiz bir mantık. Herkes farklı farklı insanları düşünebilir. Mesela ben insanoğlu deyince benim gibi düşünen insanları baz alabilirim. Bu açıdan bakarsam söyledikleri bambaşka biçimde algılar ve bambaşka sonuçlara varabilirim. Ayrıca seni ve senin gibi düşünenleri de baz almak zorunda değilim. Zaten ortak bir nokta da anlaşmamız mümkün de değil gibi.
-
İnsan elbette bir hayvandır. Ve insanın her konuda son noktasına kadar bilinçli olması diye bir şey olamaz. Bunun aksini söyleyip, çok gelişmiş üstün bir bilince sahip olduğunu söyleyenler için de durum değişmiyor. Çünkü her şeyin bilgisine ve bilincine erecek bir bilinç olsa olsa Tanrı bilinci olur. Biliyoruz ki böyle bir şey mümkün değil. Çünkü insan zekası ve çevresi ile sınırlı bir varlık. Bu yüzden her konuda son noktasına kadar bilinçli olmak filan mümkün değil. Zaten bu insanı çok fazla yüceltmek onu Tanrı düzeyine koymak anlamına gelir. Bu bakımdan Hacı haklıdır.
-
Peki ne yapmak gerekir o zaman? (Yurt dışında yaşayanlar ülkelerine dönsün demişsin; bunun dışındakileri soruyorum.) Örneğin faşizme doğru gidileceğini söylüyorsun? Peki bu neye çözüm olacak o zaman?
-
Pante'nin buradaki sözlerine katılıyorum. Yerinde tespitler. Tabii liberal birinin veya liberal solu savunan birinin, kapitalizmi ve piyasa ekonomisini, sermayenin egemenliğini savunan, Amerika ile işbirliği çok iyidir diyerek pembe gözlüklerle ve liberal sol çerçevede olaylara bakan birilerinden bunları anlamasını beklemiyorum.
-
Evet anladım. Fakat 'liboş' kelimesinden adam rahatsız oluyorsa, özellikle cinsellik açısından çağrıştırdığı negatif düşünceler bakımından, o kişi için; o kelimede ısrar edilmeyebilir. Onun yerine liberal-faşizm vb. denilebilir belki. Tabii bunlar benim görüşlerim.
-
Yoo senden duymadım. Liberallere çok kızdığım zaman ben de geçmişte bir kaç defa kullanmıştım. Ben liberalleri eleştireceğim zaman genelde liberal derim. Fakat kelimeyi sözlük anlamı dışında çok geniş bir anlamda kullanıyorsun diye düşündüm. Tabii bu senin tercihin.
-
Vay be söyleyene bak... Hadi git sen ülkücülük kitapları oku biraz açılırsın. Sana başka bir şey yaramaz. Herkesle uğraşamam. :lol:
-
:lol: Sana mı soracağım yoksa?
-
Pante doğrusu objektif bir yaklaşım içinde bulunmuyorsun diye düşünüyorum. Beğenmediğin görüşlere liboş diyorsun sadece. Oldukça sığ bir tanım kusura bakma. Ve objektif değil.
-
Kafamız bozuldukça karşımıza çıkan, beğenmediğimiz kişilere karşı hate speech yapalım filan demiyorum tabii. Diyorum ki sınırları çizmek çok zor. Ve bazen sert bir eleştiri ile hate speech arasındaki ayırımı yapmak da kişiden kişiye göre değişebilir. Örneğin birisi çıkıp bu Kemalistler, şu Erol Manisalı vb. darbeci, cuntacı vb. adamlar. Bunlardan bir şey olmaz dese. Kemalist başka biri çıkıp bu adam Kemalistlere karşı hate-speech yapıyor, böyle eleştiri mi olur diye veryansın edebilir. İslam eleştirildiği zaman da Müslümanın biri çıkıp burada hate speech var, Islamophobia var. Bu kabul edilemez diye de veryansın edebilir filan. Nitekim bakın: Kaynak buradan. Bir de karşılıklı konuşma, tartışma içinde insan zaman zaman istemediği 'kelimeleri' filan kullanabiliyor.
-
Şöyle de olabilir: erkekler bilinçaltı duygunun yansıması olarak erkeklikleri ile gurur duyuyorlar. Ve bu bir şekilde erkek egemen kültüre, dile vb. yansıyor. Eğer kadınlar egemen olsaydı belki de tam tersi olurdu. Erkekler egemen olduğu için böyle normal karşılanıyor. Hayvanlara karşı davranışımız da öyle değil mi? Hayvanları küçümsüyoruz zaman zaman. Çünkü insan merkezli düşünüyor ve bakıyoruz.
-
Tamam eşcinsellerin mağdur olduklarına filan katılıyorum. Ona bir itirazım yok. Peki bunun nedenleri ne sence? Ama bunun en önemli sebebi o tür konuşmalar değil bence. Üstelik arkadaşlar eşcinseller yok edilmeli filan da demiyor. Bir de dilin anlam boyutu son derece geniş olarak yorumlanabilir. Örneğin biri 'bu son derece öküzce davranıyor' dediğinde. Onun tüm öküzleri küçümsemek amacıyla bunu söylediğini düşünmüyorum. Ama öyle yapıyor öküzleri küçümsüyor, onlara karşı ayrımcı davranıyor, (hate speech var) filan derse birileri o zaman işin içinden çıkmak zor olabilir bak.
-
Mağduriyet üzerinden düşünceleri yasaklamaya çalışmışsın. Her gün ölen insanlar eşcinseller değil, ya da ezilenler sadece eşcinseller değil. Ezilen bir sürü kişi var. İslamcılar bile ezildiklerini söyleyebilirler, ki söylüyorlar. Hayvanların da ezildiğini söyleyenler var. Hatta bak şimdi Kemalistler de mağdur olduklarını söylüyorlar ona göre.
-
Sen şimdi karikatürlere filan da karşı çıkabilirsin bak. Hayvan şeklinde çizilen karikatürlere..Hayvanları aşağılıyorlar diye eleştirebilirsin belki... Ama işin düşünce özgürlüğü denen boyutu da var. Onu yazma, dinime hakaret etme, ona dokunma, buna söyleme, karikatür çizme, milli duygularımı incitme, cinselliği incitme, vatanı incitme, kutsal değerleri incitme, milliyetimi incitme filan diye bu liste uzatılabilir. Yani herkes, bir şeyden kolayca rahatsız olabilir. Yani işin düşünce özgürlüğü boyutu da var. O yüzden dengeleri bulmak kolay değil o kadar.
-
CHP Ömümüzdeki Seçimlerde de Kıçına Tekmeyi Yiyecek
Marquez replied to Lux e Tenebris's konu in Politika
- -
CHP Ömümüzdeki Seçimlerde de Kıçına Tekmeyi Yiyecek
Marquez replied to Lux e Tenebris's konu in Politika
:lol: Sen en iyisi oyunu AKP'ye ver. Bak MHP de olabilir. Sen de o potansiyeli görüyorum. -
Benim bildiğim anladığım şu: müslüman Türk milleti çok zekidir. Eğer sunni ise mezhep bu zekayı 100 ile çarpacaksın. Bir de liberallik varsa her türlü durumda müslüman olmasa bile bunu 10000 ile çarpacaksın. Yani sonuç itibari ile en zeki olanlar sunni liberal müslüman Türkler!
-
Anlıyorum meseleyi hiç merak etme. Onların (liberal solun) sorunu var. Onlar var olan durumu iyi anlamıyorlar. Sorun bu diyorum. Elbette sosyalistler, liberallerin her dediğine karşı çıkarlar diye bir şey yok. Ama konuya bütüncül bakmak zorundasın. Yoksa mesele anlaşılmaz. Çünkü siyasette her zaman 2+2=4 olmaz. Mesela şu EVET oylamasında çıkan sonuç ne oldu? AB bildiğim kadarıyla, dolaylı olarak da olsa, EVET oylamasını destekledi. Gerçekten bu adil yargılama hakkı sağladı mı Türkiye'ye. Sağlamadı ama AB niye destekledi. Çünkü küresel sermayenin işine gelecek düzenlemeleri içeriyordu da ondan. Tamam girebilirsin. Ama sana getireceği pek fazla bir şey yoksa, üstelik bir sürü şeyi götürmesi söz konusu ise, böyle bir durum var, ne diye gireceksin?
- 88 yanıt
-
- 1
-