Jump to content

Marquez

Members
  • İçerik sayısı

    115
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

Everything posted by Marquez

  1. Bak sen benim adıma konuşuyorsun. Diyorsun ki "sen anlamıyorsun." Benim adıma bir söz söylüyorsun. Bu durumda ben de sana yanıt verebilirim. Hep başkasını suçlayıp durma. Kimse seni anlamak sorunda değil. Kimse sen ne dersen bunu kabul etmek zorunda değil. Sana birçok soru sordum yanıt vermedin. Mesele karışık hale geldiğinde o senin görüşün dedin çıktın. Peki o zaman bunlar da senin görüşün diyoruz. Ama en önemlisi şu bilim subjektik bakış açısını merkeze alamaz. Sen ben anlıyorum, ben uyguluyorum diyorsun. Objektif ve bilimsel olması için aynı deney, algı başkalarınca da desteklenmesi lazım. Dediğim gibi argümanların subjektif düzlemde. Kanıt ve argümanların bu açıdan güvenilir değil. Çok sık anecdotal evidence gibi güvenilmez yöntemlere baş vuruyorsun. http://en.wikipedia....cdotal_evidence Bu şekilde tartışmayla zaten bir yere varılmaz.
  2. Bence burada hatayı yapan sensin. Ve anladığım kadarıyla neyi savunduğunu da iyi bilmiyorsun. Savunduğun toplumsal bir düzen.(Ortak bilinç, ortak algı vb. söz ediyorsun, bu açıdan tek bireyle ilgili olmadığı açık.) Devlet düzeni vb. Bir tek bireyle filan bunu çözemesin. Savunduğun şeyin de uygulaması yok. Ben uygularım sen anlamıyorum sözü bilimsel değil. Kanıt ve argümanların bu açıdan güvenilir değil. Çok sık anecdotal evidence gibi güvenilmez yöntemlere baş vuruyorsun. http://en.wikipedia.org/wiki/Anecdotal_evidence Sana somut uygulamasını soruyorum, konuyu anlamadığımı söylüyorsun. Yani yanıtın bu. Bu yanıt değil. Argümanın şu: anlamıyorsun, olay bireysel, ben uyguluyorum vb. Yani sen anlaşılmazlık, bireysellik vb. şeylerin arkasına sakalanarak yukarıda sorulara yanıt verdiğini sanıyorsun ama yanıt verdiğin bir şey yok. Bu kanıt yöntemi ile zaten isteyen herkes her şeyi ispatlayabilir: Olay bireysel, ben uyguluyorum, ben denedim, anlamıyorsunuz vb. Ne kadar basit gerçekten.
  3. Deterministik bir yanıt verdiniz. Halbuki sınırsız olmaktan söz edip duruyordunuz. Gelecekte insanların neler isteyeceğini ve neleri keşfedeceğini nereden biliyorsunuz? Bilmiyorsunuz. O yüzden söylediklerinize katılmam mümkün değil. Siz Evrensel insanın ne olacağını, olmak istediklerini üstelik onu bugüne monte ederek sınırladınız. Aslında düşüncelerinizin uygulaması da bu şekilde olabilir. Sınırsızlıktan söz eden ama gerçekte son derece sınırlayıcı bir düşünce. Determinizme karşı olduğunu söyleyen ama son derece determinist, serbest düşünür olduğunu söyleyen ama ortak algı ve bilinç ile düşünceleri sınırlayan ve kontrol eden. O yüzden yanıtınıza şaşırmadım diyebilirim.
  4. Buna benzer tanımlar, yasalar vb. birçok devlette var. Örneğin Kemalistler yukarıda söyleyenenlerin birçoğuna benzer şeyleri zaman zaman dile getirmişlerdir. Zaman zaman Marksistlerde dile getiriyor. Birçok burjuva devleti benzer şeyleri dile getirebilir, imza atabilir. Evrensel insan farklı olarak politik olmadığını söylemiş; ama bir başkası için pekala bunlar politik olarak da düşünülebilir. Yani buna benzer söylemler zaten dile getiriliyor. Sonuçları da görüyoruz. Evrensel insanın dediği gibi bir şeyin olduğu yok. En önemlisi yukarıda da söylediğim gibi bir şeyler söylemek değil uygulamaktır. Bu tür düşüncelerin uygulamasıdır. Ben de bunun hangi istikamette olacağını söyledim. Aksini söylüyorsanız somut olarak ortaya koymanız ve bir toplumda uygulama ile göstermeniz gerekir.
  5. Bunlar çok muğlak tanımlar. Bu tanıma göre kapitalist bir patron bile pekala serbest düşünür olduğunu, birey bilincine sahip olduğunu iddia edebilir. Şimdi bu kapitalist patronlar mı böyle bir dünya düzenini kuracak? Dersiniz ki kapitalist patron dogmatik biri, kapitalizme inanmış. Fakat o patron pekala kapitalizme dogmatik olarak bakmadığını ve sadece şartların gereği böyle davrandığını iddia edebilir. Tam tersine kapitalizme karşı olan komünist biri de türlü nedenlerden dolayı serbest düşünür olduğunu ve şartların gereği komünist olduğunu söyleyebilir. Yani birey bilinci kazandığını iddia eden kişiler çok farklı farklı söylemlerde bulunabilir ve birçok konuda derin anlaşmazlığı da düşebilirler.
  6. Evrensel insan ortak algı ve bilinç birliğinden söz ediyor. Nasıl ortak algı, neye göre ortak algı? Serbest düşünür olmak ve birey algısından söz ediyorsunuz. Bununla neyi çözeceksiniz? Herkesi serbest düşünür mü yapacaksınız? Yukarıda da söyledim insanlar farklı farklı düşünce, bu farklı fikir ve farklılıklara bağlı olarak yine de anlaşmazlıklar olacaktır. Bunları nasıl çözeceksiniz belli değil. Sadece bir niyet var. Ortak algı ile insanların arasındaki bireysel farklılıklara dayanan sorunlar şiddet olmadan çözüelecek vb. deniliyor. Üstelik herkes serbest düşünecek. Bir yandan ortak bilinçve ortak bir algı olacak. İnsanlar neye göre serbest düşünecek? Ortak bilinç ve ortak algıya göre mi? Bu ortak bilinç ve algıya göre farklı düşünenler ne olacak belli değil. Diğer yandan tüm bunların somut bir karşılığı, yaşanmışlığı yok. Nasıl olacağı, olup olmayacağı belli değil. Hadi onu da geçtik. Ben diyorum ki ortak algı ve bilinç ancak totaliter bir düzende oluşturabilir. Başka türlü olmaz. Aksini iddia ediyorsanız buyurun ortaya koyun. Evrensel İnsanın dediği gibi bir düzen tarih boyunca olmadı. Ve Evrensel-insan bunun nasıl olacağını da somut bir şekilde ortaya koymuyor. Ama size göre herhalde böyle bir sorun yok. Eğer aksini savunuyorsanız bunu somut bir şekilde ortaya koyun ve gösterin. En azından bir toplumda bunun yaşanmışlığını gösterin, biz de olacağına inanalım.
  7. İnsanların neyi isteyeceklerini bilemeyiz, adı üstünde serbest düşünür, şartların gereği insanlar bunu veya başka bir şeyi, insan olmaktan çıkmayı isteyebilirler. Yani kesin olarak her zaman için insanlar bunu veya şunu istemezler demek o kadar basit değil. Ama buna rağmen "hayır bunu istemezler, şunu şunu isterler, böyle olur filan" diyebilirsiniz. Tabii bu da sizin iddianız olur. Burada insanları determinist olmakla suçlayan ben değilim. Evrensel insan.
  8. Bugünkü dünya düzeninde insanları serbest düşünür olarak yetiştirmek mümkün mü? Değilse bu ne zaman olabilir? Belli bir zamanı var mı yoksa ne yapmamız gerekir? Diyelim hepsini yaptık böyle insanlar yetişti ve bu yetişen insanlar belli bir zaman sonra şöyle bir karar aldı: İnsan olmak yerine böcek olalım, bu daha üstün, iyi ya da uygun bir çözüm dediler ve hepsi böcek oldular. Bu durumda evrensel böcek olmanın daha iyi olduğunu mu anlayacağız? Yoksa ne anlamak gerekir buradan?
  9. Siz bilimsel olmaktan söz edip durdunuz bilimsel olma onu aynı zamanda sana göre, bana göre algısına değil somut biçimde ortaya koymaya göre işler. Bu çok önemlidir. "Yoksa ben anlatıyorum, çok önemli şeyler söylüyorum ama kimse anlamıyor" yöntemi bizim için yeterli değil. Bu yol, yöntem için de geçerlidir....Madem bilimsel olmaktan söz ediyoruz ve onu esas alıyoruz. "Evrensel insan" sizin hayalinizde ya da zihninizde insanlık için varmak istediğiniz yer diyelim. Bilimsel ve teknolojik yöntemlerle bu noktaya varacaksınız bunu anladım... Ama böyle bir insan nasıl ortaya çıkacak, mesele burada? Somut olarak ortaya koyulması gereken nokta bu... Yoksa bilimsel olarak oraya varacağım demek yeterli değil...
  10. Eğer bilimsellikten söz ediyorsanız, evrensel insanın ne olduğunu bilimsel olarak ortaya koymanız gerekecek. Ne yazık ki bunu yapmadınız bugüne dek. Ayrıca çelişki çinde olduğunuzu ekleyeyim.... Hem insanın doğası yoktur şu yoktur bu yoktur diyorsunız hem de insan üzerinden genelleştirerek bir felsefe üretiyorsunuz. İkincisi hem felsefenizi genelleştiriyorsunuz hem de yine sana göre bana göre noktalarına takılıp kalıyorsunuz. Bu noktaları nasıl aşacağınızı ortaya koymuyorsunuz. Ve ayrıca siz tüm insanları temsil etmiyorsunuz, yani tüm insanlar adına karar veremezsiniz. Ama bir taraftan totaliter biçimde tüm insanları kuşatan bir kavram üretip üstelik algı ve bilinç birliğini de kapsayan teknolojik bir ütopyadan söz ediyorsunuz. Bunun nasıl olacağı konusunda somut bir öneriniz de yok.
  11. Bakın evrensel insan olma diye bir şey olmaz. Bu konuda sorulan sorulara bilimsel düzlemde yeterince yanıt vermediniz. Ve bu kavram totaliter bir bakış açısını barındırıyor. Ve gördüğüm kadarıyla sizin cevaplarınız da bu paralelde gidiyor. Yani Huxley'in ya da ona benzer teknolojik ütopyalara benzer birşey.
  12. Sizin söylemlerinizden çıkardığım sonuç bu. Siz evresel insandan vb. söz ediyorsunuz. Algı ve bilişseliğin birliği vb. şeylerden söz ediyorsunuz. Onların getirisi totaliter bir düzen olacaktır diye düşünüyorum.
  13. Diyelim ki biri insanın doğası yok, biri bu insanı böcek yapayım farketmez dese ne yapacağız, normal mi karşılayacağız? Verilecek uygun bir eğitimle böcek haline getirilecek kişi buna da itiraz etmeyebilir üstelik. İnsanın doğası benim için onun özgür olması ve özgürce karar vermesidir. Yoksa elbette sabit bir insan doğası olduğuna ben de inanmıyorum. Ama totaliter düzenlerde insanın özgür karar verme gücü yoktur.
  14. Bakın siz totaliter bir dünya düzenini savunuyorsunuz. Böyle olmadığını söylüyorsunuz ama totaliter bir dünya düzeninden başka bir yerde dediğiniz şeyler olmaz. Aslında totaliter demiyecektim ama o kadar keskin kelimeler kullandınız ki buna mecbur kaldım. Diyorsunuz ki: algi bilgi ve bilimsellik bilissellik birligi. Bu nasıl olabilir? Nerede olmuş? Bunlar olsa olsa totaliter düzenlerde olabilir... Tabii bu tür şeyleri savunanlar her zaman sınırsızlığı, işin iyi tarafını vb. gösterirler. Örneğin dinler cennetten söz eder. Sınırsız Tanrı cenneti yaratacaktır vb. Burada da teknoloji ve bilim bunu yapacak. Ama sınırsızlığın kötü tarafları da vardır. Sizin düşünceniz bu bakımdan Huxley'in romanına benziyor.
  15. O zaman sizin totaliter bir düşünceyi savunduğunuzu söyleyebilirim. Ve bence insanın doğasına da uygun bir düşünce değil bu. İnsanı dönüştürmeye çalışan ve yeni bir insan yaratmaya çalışan totaliter bir düşünceyi, uygulamayı vb. her neyse onu savunuyorsunuz. Bu düşünce değil, bilinç şu bu demeniz bir şeyi değiştirmez. Nihayetinde söylemlerinizi düşünce olarak ifade ediyorsunuz. Söylemlerinizden anladığım bu. Bu ütopya Huxley'in kitabındakilere benziyor. Teknolojik bir ütopya bu: http://tr.wikipedia.org/wiki/Cesur_Yeni_Dünya Totaliter bir düzen bu. Öyle olduğu düşünülmese bile öyle olacak bir dünya düzeni.
  16. Bu cümleden ne mi anlıyorum? Bir kere ben "evrensel insan" gibi kavramlara vb. katılmıyorum. Çok fazla iddialı bir kavram. Br taraftan hiçbir ideojiye, düşünceye, sisteme vb. bağlı olmadığını söyleyeceksiniz bir yandan herkesi ortak bir düşünce birliği içinde olmaya çağıran evrensel insandan söz edeceksiniz. Üstelik zaman zaman totaliter bir bakış açısı gibi geliyor bu bana. Neye göre evrensel, kime göre evrensel? Kim belirleyecek evrensel olanı? İnsanlığın bugün geldiği noktaye gelince. Nükleer silahlar, bilime rağmen her yerde bir taraftan yükselen dincilik...Teknolojiye rağmen milyonlarca açlık ve sefillik ve yoksulluk içinde yaşayan insan. Bir de tüm bunlara rağmen çok fazla kibirlenen insan.... Ama bilimsellik derseniz.... Marksizm de bilimsel olduğunu söylüyor. Kemalizm de bunu söyler. Aslına bakarsanız bugün birçok ideoloji bilimsellikten söz ediyor. Ama hepsi farklı farklı sonuçlara varıyor. Bir de ideolojik olmadığını söyleyen düşünceler var ama onların da aslında ideolojik olduğu söylenebilir. Eğer "evrensel insan" deyince ben şunu anlıyorum, bilim de bunu anlıyor diyorsanız buyurun anlatın ve gösterin. Bilim nerede evrensel insanın tanımını yapmış ve onun hakkında ne demiş? Ve bilim nerede insan, şu nedenlerden dolayı insan olmuştur ve bu nedenden dolayı insanoğlundan farklıdır demiş?
  17. Evrensel hukuk, düşünce, insan diyorsunuz kime göre bunlar? Size göre sanırım veya sizin gibi düşünenlere göre... Evrensel fizik yasaları var, bu yasalar başka bir uygarlığı filan da bağlayabilir. Ama evrensel hukuk kuralları deyince bugün birçok kişi farklı farklı şeyleri anlayabilir ve uygulayabilir. İslamcı biri İslamın evrensel olduğunu, çünkü son din olduğunu, bu yüzden en doğru din olduğunu iddia edebilir. Kapitalist biri burjuva hukukuna bağlı hukuk anlayışını evrensel hukuk olarak görebilir. Komünist biri daha başka başka şeyler söyleyebilir. Birey bilinci dersen iş daha da karmaşık hale gelebilir. Her birey kendi felsefesi, düşüncesi vb. göre çok farklı farklı hukuk, düşünce vb. şeyleri savunabilir.
  18. Evet yazılanları okudum. Ama somut bir karşılık göremedim. Ama öte yandan çok iddialı söylemleriniz var. Üstelik bazı çelişkiler veya sorunlarda var. Evet herkes olayları kendi düşünce, anlayış bakış açısından bakarak anlayacak, yorumlayacak. Bu farklı olmanın bir gereği aynı zamanda. İnsanlar farklı oldukları için bu farklılıklar ve anlaşmazlıklar olacak. Size göre bir başkasının farklı düşünmesi, sizi anlamaması onun ideolojik düşünmesinden kaynaklanırken, ona göre ise sizin ideolojik düşünmenizden kaynaklanabilir. Siz kendinizi ideolojiler üstü görebilirsiniz ama bir başkası öyle görmeyebilir. Bu farklı düşünceleri zihinsel devrim nasıl çözülebilir bilmiyorum, çünkü zihinsel devrim daha fazla düşünce vb. oluşturacağı için bu düşüncelere bağlı olarak çatışmalar da artabilir. Siz suçu ideolojik veya dogmatik düşünmeye bağlıyorsunuz ama her türden farklı düşünceler ve bu düşüncelerin uygulamaları da çatışma nedeni olabilir. Ve yine üst düzeyde zihinsel devrim olsa bile bu insanlar her konuda aynı şeyleri düşünecek ve anlaşacaklar diye bir şey yok. 76. iletimde şöyle yazmıştım: Doğada türler arasında çatışma, rekabet vb. hep olmuş. Evrim de bunu doğrular. Hatta türler birbiriyle rekabet için bir tür silahlanma yarışına bile giriyor. http://en.wikipedia....onary_arms_race İnsanileşme dediğiniz şey doğada var olan bu temel dinamiğe ne oranda karşı koyar sorusuna yanıt aramak gerekir: Evrim türler arasında farklılaşma ve mücadeleye dayanıyor. Elbette zaman zaman işbirliği de var bu mücadelede. Buna karşı zihinsel bir devrim ile bu sorunların çözüleceğini iddia edebilirsiniz tabii. Doğanın kanun ve kurallarını insanlar zamanla bir takım çözümler bulabilir elbette. Ama mesele bunun nasıl olacağını somut bir şekilde ortaya koymaktır. Yoksa bu sadece bir iddia olarak kalır. Evet insan belki ölüme de çare bulabilir, evrene de hükmedebilir. Ama bunlar sadece iddia. Böyle şeyler olmayabilir de.
  19. Dünyada 7 milyara yakın insan yaşıyor. Bunlar farklı farklı dinlere inanıyor. Ve bunlar birçok konuda farklı felsefelere, düşüncelere sahip insanlar. Bu insanların gelir durumları, işleri, beklentileri olağanüstü düzeylerde farklılıklar gösteriyor. Eğer tek bir insan yaşaydı barış içinde bir dünya olabilirdi gerçekten. Ama 7 milyar insanın yaşadığı bu dünyada bu kadar insanı birçok konuda aynı görüşte birleştirmek, hareket etmesini ve barış içinde yaşamalarını sağlamak çok çok zor. Yine de imkansız demiyorum. Mesele bunun nasıl yapılacağı? Yüksek bilinç ve zihin gücü insanlığın önüne yeni olanaklar açabileceği gibi insanlığın sonunu da getirebilir.
  20. Önemli olan uygulamadır ama. Uygulamada insanın sahip olduğu yüksek bilinç gücü onun nükleer silahlara vb. güçlere sahip olmasını sağlamış. Yani yüksek bilinç gücü insana korkunç yıkıcı bir güç vermiş ve insanlar bu gücü zaman zaman kullanmaktan da çekinmemiş. Yani evrimsel anlamda silahlanma yarışı insan türü için inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda.
  21. Doğada türler arasında çatışma, rekabet vb. hep olmuş. Evrim de bunu doğrular. Hatta türler birbiriyle rekabet için bir tür silahlanma yarışına bile giriyor. http://en.wikipedia.org/wiki/Evolutionary_arms_race İnsanileşme dediğiniz şey doğada var olan bu temel dinamiğe ne oranda karşı koyar sorusuna yanıt aramak gerekir: Evrim türler arasında farklılaşma ve mücadeleye dayanıyor. Elbette zaman zaman işbirliği de var bu mücadelede. Farklılıklar olduğu sürece sanırım çatışma olacaktır. Bu doğada var olan güçlü bir evrimsel dinamik. İnsan buna ne kadar direnebilir bilemiyorum...
  22. Aslında konumuzla alakası var. Zihinsel devrim de, neye göre, kime göre zihinsel devrim? Bakış açısına göre değişen durumlar var diyorum. İşte fiziksel saldırı algısı bile bakış açısına göre değişebilir. Örneğin biri şunu diyebilir: "şu bölge benim alanım buraya giremezsin". Diğeri de hayır burası benim bölgem, benim yaşam alanım diye ona karşı çıkabilir. İşte size çatışmak için bir olay.
  23. Gerçek hayatta sözlerinizin uygulamasına geçelim. Örneğin gecenin bir vakti evinize birileri baltayla girmiş durumda ve size öldüresiye saldırıyorlar, direnişiniz sadece zihinsel mi olurdu? Yoksa fiziksel olarak da direnir miydiniz? Sanırım fiziksel olarak da harekete geçerdiniz. Bazen hatta, çok defa salt düşünce işe yaramayabilir...
  24. Şiddet vb.şeyleri savunmuyorum. Ama bir başkası size saldırdığında sanırım ona karşı koyarsınız. Bir başkasına göre sizin bu direnmeniz, karşı koymanız bile bir şiddet iken size göre değildir... İşte bakış açısına, şartlara göre insan bazen ister istemez kendisini şiddetin içinde bulabilir.
  25. Çok aşırı iddialı sözler bunlar. İnsani olma dediğin şey ne senin? Kim bunu kabul ediyor? Senin insani dediğin bir şeyi bir başkası insanı bulmayabilir veya kabul etmeyebilir üstelik. Sen başkası için insanoğlu diyebilirsin başkası da senin için benzer şeyleri söyleyebilir. Ama ben bir şeye biat etmiyorum demen de durumu değiştirmiyor. Çünkü bu biat ile sınırlı bir şey değil ki. Bir başkası başka nedenlerden dolayı seni insani bulmayabilir pekala... Bir taraftan tüm ideolojileri kabul etmediğini söylüyorsun diğer yandan insani olma diye bir ideoloji ortaya koyuyorsun. (Gerçi bunun ideoloji olmadığını söyleyebilirsin ama açıkça bu bir ideoloji, felsefi, düşünsel, politik vb. yanları olduğu belli.)
×
×
  • Create New...