-
İçerik sayısı
262 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
3
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Mantılı
-
Birkaç sorum var. Bu meşruiyeti neye bağlıyorsun? "Ortadoğu" dediğin için soruyorum. Vereceğin cevaba göre Yunanistan'ın da Anadolu topraklarında hakkı olduğu iddiası haklı çıkar mı? Asıl merak ettiğim bu. İsrail'in topraklarının ilk kurulduğu zamandan beri gitgide büyümesi hakkında ne düşünüyorsun? Filistin halkının en son yapılan seçimlerde, yani 2006 yılında Hamas'ı seçtiğini biliyoruz. O gün oy verenlerin bugünkü Filistin halkının sadece %8'ini oluşturduğunu göz önünde bulundurarak başlarına gelenleri haklı çıkaracak mantıklı bir açıklaman var mı? Son olarak, Hadid kardeşler gelse seni aksine ikna edebilir mi?
-
@Max Stirner bak dostum, iki kişi tanıyorum, Amerikalı bunlar. Biri eski Mormon. Joseph Smith in incilini yalayıp yutmuş. Herkesin örnek bir Mormon dediği tiplerdendi. İnanmış. Diğeri güneyli baptist. O kadar inanmıştı ki donanmadaki kariyerini bırakıp papaz olacaktı. Herkes büyük işler başaracak bu çocuk diyordu, çok zekidir. Sonra ne oldu? Bazı deneyimlerden sonra hayatlarını adadıkları inançlarda adalet olmadığını, bunların gerçek olamayacağını anladılar. Hayatları tepetaklak oldu. Bütün övgüler nefret söylemlerine dönüştü. Ana babalarından, eşlerinden oldular. Yeni bir hayat kurmaya çalıştılar, iş bulamadılar. Bildikleri tek şey kutsal kitaplarıydı. Ama kendilerini geliştirdiler, çeşitli topluluklara katıldılar, deneyimlerini paylaştılar. Hala inananlara gerçekleri anlatmaya çalıştılar. Bu onlara bir nebze huzur verdi. Kendileri gibi pek çok insan olduğunu gördüler. Şimdilerde ne yaparlar bilmiyorum ama bir dönem, onlarla aynı sıkıntıları yaşamakta olan insanlara hizmet veren, o geçiş döneminin acılarını dindirmeye çalışan bir sağlık kuruluşuna katılmışlardı. Uzun lafın kısası, 1- yalnız değilsin 2- seni sevmeye hazır bir sürü insan da var.
- 13 yanıt
-
- 1
-
-
Bu kalpleri katılaşırma olayı incilde de var. Orada da firavunun kalbini katılaştırıyor bu yhwh. Kalbi katılaşınca kurtuluş şansını da yitiriyor tabii. Hani özgür irade vardı? Hani bu bir sınavdı? Resmen gözetmen gelip sınav bitmeden öğrencinin kağıdını yırtmış. Niye? Bir nedeni yok. Canı sıkılmış, aksiyon istemiş!
-
Ben 2003 yılından beri bu kilisenin bir üyesiyim. Padawan geldik Padawan gidiyoruz...
-
Evet, bu foruma böyle bir başlık lazımdı. Yeni bir din kuruyorum hocalar. Bana zaman zaman vahiy geliyor. Uzun yıllardır antiteisttim, tanrının varlığını reddettim. Aslında hala da öyleyim. Çünkü bana vahiy gelmesi bunun tanrıdan geldiğini göstermez. Nereden geldiğini hep beraber öğreneceğiz. Henüz inanmayanları ikna etmem için bir mucizem de yok. Ortada henüz tanrı gibi olasılık dışı bir iddiam olmadığı için şimdilik mucizelere ihtiyacım da yok. Olağandışı bir iddiam olursa bir gün inanmamakta haklı insanlar mutlaka çıkacaktır. Mucize gibi olağanüstü delilleri o güne bırakalım bu yüzden. Lafı daha fazla uzatmadan şu ana kadar gelen vahiylerden bazılarını paylaşayım. Daha sonra yenileri geldikçe buradan paylaşmaya devam ederim. Hadi mantıya emanet... 1. Ey @Mantılı, onlara de ki, herkesin bir aklı var. Bazılarının eksik, bazılarının fazla. Birlik olup doğru olana ulaşmaları mümkündür. 2. Onlara de ki, aklını yeterli görenler sadece kendilerinin değil, çevrelerinin de mutluluğuna ve refahına engel olurlar. Akıl gelişmeye müsaittir. Yeter ki her daim sorgulayıp mantık süzgecinden geçirsinler. 3. Onlar bilmez ki bazıları onların aklını ve bedenini esir almak ister ve bu amaçla onları kandırmak için türlü yollar ararlar. Oysa irade bizzat teslim edilmedikçe esir alınamaz. İnsanın haysiyeti burada gizlidir. 4. Onlara de ki iradelerini kimseye teslim etmesinler, simsarlara satmasınlar. İnsanın iradesinin kendinden başka bir vekili olamaz. Yaşamları bu şekilde daha da değer kazanır. 5. Bilsinler ki akıl kendini kandırmaya müsaittir. Bundandır ki gerçekleri ararken delil, sınama ve teyit olmazsa olmaz unsurlardır. 6. Onlara de ki en büyük yalan kendilerine söyledikleridir. İnanç önlerindeki en büyük engel ve dürüstlükten en uzak vaziyettir. 7. Ey @Mantılı, onlara de ki senin sözlerin de sorguya, sınamaya ve teyide muhtaçtır.
- 16 yanıt
-
- 4
-
-
-
-
Aklıma askerlikteki emir ve itaat tanımları geldi şimdi... Verilen emir kanuna aykırıysa önce bunu emri verene, kabul etmezse bir üst amire falan gidiliyordu diye kalmış aklımda.
-
Genç peygamber adaylarına önerileriniz nelerdir?
-
Şeytan, tanrının kankasıdır ve sadece onun kötü emellerine hizmet eder. Ortada büyük bir tiyatro vardır. Sözde tanrı özgür irade vermiş, sonra da insanları saptırması için şeytanı göndermiştir. Rol icabı tanrıya ilk başta karşı gelen şeytan, söz konusu cezalandırma olunca hizaya gelip tanrının sözünü dinlemeye başlamıştır. Çünkü tanrı da şeytan da aynı şeyi ister. Hatalı kullar yaratalım. Bize karşı gelmeleri için saçma sapan vahiyler indirelim, doğru olmadığı kolayca ispatlanabilecek söylemlerde bulunalım. Ahlaksızca ahlak kuralları belirleyelim. Sonra da öldükleri zaman sonsuza dek işkence edelim. Tanrı ve şeytanın ilişkisi budur özünde. Şeytanın iyi olduğunu inanmak, evrende bizden yana olan iyi bir tanrı olduğuna inanmakla aynı şey. Bunun bir masal olduğunu bilenleri tenzih ederim ama masal kahramanları hakkında düşünürken de başka masallara kanmamak lazım. Özellikle de kendi kendimize anlattığımız masallara.
-
Zengin kesim - Orta direk - Fakirler Ortada niye böyle bir sistem var diye hep merak etmişimdir. Niye sadece zenginler - fakirler değil? Aslında cevap çok basit. Orta direk denen kesim ne yapar? Zenginlerin işlerinin dönmesi için saatlerini günlerini ve ömürlerini harcarlar. Makineleri yağlarlar, yani işlerin zenginler açısından tıkırında gitmesi için her türlü işi yaparlar. Bazen masabaşında çalışırlar, bazen de sahada. Tamam. Peki fakirler niye var abi o zaman? İsteseler fakirlere biraz zam yapıp, orta direkten biraz kesip birbirlerine yaklaştırıp hepsini ortak bir orta direkte (adı orta direk olmazdı tabii) birleştiremezler miydi? İsteseler olur tabii ama aynı zamanda da olmaz. Niye halinden memnun bir orta direği üzsünler ki? Halinden memnun diyorum ama tabii ki durumları iyi olduğu için değil. O halde neden? Bunun cevabı aslında ilk sorduğum sorunun cevabıyla aynı. Orta direğe ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyorlar çünkü. Fakirler niye var? Orta direk "aman bunlar gibi olmayalım abi, çalışalım, bak en azından iyi kötü emekli oluruz" desinler diye. Bir korkutma taktiği. Bir yönetme tekniği. Bir algı operasyonu. Stratejik ölçekli bir plan. Ne üzerine kurulu? Küresel konseptler üzerine kurulu ve zenginleri küresel çapta daha zengin hale getirmek amaçlı. Karıncayı belini incitmeden şeetmek deniyor buna. Bu sistem çalışıyor arkadaşlar. Orta direk halinden memnun. Bir şekilde kendini az buz kurtarmayı başarmışsa ülkenin ne hale geldiği umurunda değil. Uyutmuşlar onları çeşitli masallarla. O da anca öyle huzur bulabildiği için masallara inanmaya meyilli. Kabullenmiş. Adam hayatta kalmayı düşünüyor sadece, "yemişim haysiyetini, benim çocuğumun karnı aç" diyor. Oysa ki haysiyet olmadan yaşanmış bir hayat değersiz olduğu kadar, kendi çocuklarının geleceğini de aynı zincirlere mahkum etmektir.
-
Bunun o meşhur şarkısını alıp da seçim müziği yaptılar ya zamanında... Şarkının sahibinden izin almadıkları için adam ilk başta eleştirmişti, sonra onu da yola getirmişlerdi diye hatırlıyorum.
-
Şeytan hikayesi de çelişkilerle dolu. Evet, kendine saygısı olan bir kişilik. Otoriter yönetimi eleştirmekten geri durmuyor. Tanrının gücü ona yetmiyor mu da susturmuyor diye sorarsan özgür irade diyorlar. Biz karşı gelirsek cezamız cehennemde işkence, o karşı çıktığı için cezası bize işkence etmek/ettirmek. Şeytan insanları seviyorsa bu ona uygun bir cezadır diyebiliriz ama madem şeytan muhalefet, niye söz konusu insanları kandırmak (!) ve işkence etmek olunca karşı gelmiyor? Sanki burada danışıklı bir dövüş var.
-
Doğru. Ben bunu tersten görüyorum biraz da. Bağımlılık yapan şeyler kötüdür. Çünkü insanı koşulsuz olarak kendine bağlar ve sorgulayabilmeyi, eleştirebilmeyi engeller. Buna insan ilişkileri de dahil. Kimse vazgeçilmez değildir. En korkunç olan şeylerden biri de bu. Seni inanmadığın için yargılar. Düşünce suçu. Rahmetli Hitchens'ın dediği gibi, göklerde kurulmuş bir Kuzey Kore. Ama Kuzey Kore'den ölerek kurtulabiliyorsun en azından. Dinlerde ise asıl parti ölünce başlıyor.
-
Dünyada iki milyar insan ben hristiyanım diyorsa tarihte ne olduğunun bir önemi yoktur. Hatta kimse hristiyanım demese bile vardır. O karma dinin adı hristiyanlık şu anda. Bu arada o Paul denen şahıs ise klinik olarak psikopatik kişilik bozukluğuna sahiptir. Eylem ve söylemleri, yazılanların doğruluğu ölçüsünde bunu göstermektedir.
- 3 yanıt
-
- 1
-
-
Yakında bu adamlardan bir hareket bekliyorum. ABD'de iki eyalette okullarda sözde 10 emirin yazılı olduğu bir köşe olacak, birkaç haftalık, belki 1 aylık bir kanun. Anayasanın din ve inanç özgürlüğü ilkesini öne sürerek Satanik tapınağın ilkeleri de olmalı o zaman diye federal mahkemeye başvuracaklar. Daha önce buna benzer bir davayı kazandıkları için emsal karar kısa sürede çıkar ve işe koyulurlar. Sonra olmadı böyle, en iyisi hepsini kaldıralım derler. Ama bunu Türkiye'de yapmaya kalksan, daha tapınağı açtığın gün kurşunu yersin. Kabul edelim. Biz inanç özgürlüğüne saygılı falan değiliz. Gitsinler başka yerde yapsınlar bile demeyiz.
-
Böyle masal olmaz olsun. Yok, o büyük ihtimalle masal değil. Ama anlattıkları masal. Korku masalları... Nedir korku masallarının amacı? Halkı ve özellikle çocukları korkutarak toplumsal normlara uymalarını sağlamak. Sözde birtakım ahlaki dersler vererek insanların özgür düşünceden ve sorgulamadan uzak tutmak. Grimm kardeşlerin orijinal masallarını okuyun. Sindirella, Hansel ve Gretel, Pamuk Prenses... Charles Perrault'nun Kırmızı Başlıklı Kız'ı... Ve daha niceleri... Kuran'da ve incilde yazanlar da bunlara benziyor. Halkı sindirip kolayca yönetmek için uydurulmuş korku hikayeleri. Araya birkaç tane ahlaki ders koymuşlar güya. Sonrasında onları da delmek için eklemeler yapmışlar.
-
Heinrich Himmler ve Joseph Goebbels gibi isimleri de es geçmemek lazım. Bu deliliği besleyen unsurlar ırkçılık ve din. Hitler rejimi ateistti diyen dincilere de yeri gelmişken.......
-
Heaven's Gate diye bir tarikat vardı zamanında. 1970'lerin başında Marshall Applewhite ve Bonnie Nettles kurdu. Bu tarikatın üyeleri daha yüksek bir varlık seviyesine yükselmeleri gerektiğine ve 1997'de Hale-Bopp kuyruklu yıldızının peşinden bir uzay gemisinin geldiğine inanıyordu. Bu inanç, 1997 yılının mart ayında 39 üyenin (Applewhite dahil) topluca intihar etmelerine yol açtı. Bu sayede uzay gemisine ulaşarak bir sonraki varlık seviyesine geçeceklerini düşünüyorlardı. Ayrıca şu tarikatlara da bakabilirsin: Güneş Tapınağı Tarikatı Aetherius Topluluğu Raelizm Unarius Bilim Akademisi
-
Okumadım ama bu konulara giriş için az sayıdaki Türkçe kaynaklardan olduğu için değer diye düşünüyorum. Her ne kadar agnostik olmasam da, hükümetimiz bu kadar tepki verdiğine göre okumaya değer. Okuduktan sonra fikirlerinizi de paylaşırsanız sevinirim.
-
Tanrının var olma (kavramsal bağlamda değil, gerçekte var olma) ihtimali henüz objektif olarak gösterilmiş değil. Dolayısıyla gösterilene kadar bu ihtimali yok sayıyorum. Uzaylıdan kasıt kendini kopyalayıp bir sonraki nesle aktarma kabiliyetine sahip kompleks bir yapı ise var olma ihtimali epey yükselir. Bizim teknolojik seviyemize ulaşmış ölçüde gelişmiş bir uzaylı türü ihtimali de sıfır değil. Bunun olabildiğini gördük zaten. Biz varız. Komplo teorilerine inanmaya meyilli insandan uzak dururum şahsen. Belli olmaz. Dinci birine kıyasla istatiksel olarak daha zararsız denebilir ama insanın olduğu her yerde zararlı insanlar da vardır. Şahsi fikrim.
-
Hitler hükümetinin imzaladığı ilk antlaşma Vatikan iled'r. 20 Temmuz 1933'te imzalanan Reichskonkordat. Reichskonkordat, Nazi Almanyası ile Vatikan arasında yapılan ve Almanya'daki Katolik Kilisesi'nin haklarını tanımlamayı amaçlayan bir anlaşmaydı. Kilisenin haklarını korumayı ve Hitler rejimine belli bir meşruiyet sağlamayı hedeflemişlerdi. Nazi rejimi, Yahudi halkına yönelik muamelelerinin ilk gerekçesi açıkça Hristiyan inançlarıdır demek zor. Eylemlerini meşrulaştırmak için sözde bilimsel ırk teorileri, halkta uzun süredir devam eden anti-Semitik duygular ve bu yönde uygulanan propagandanın bir karışımının etkisi olmuştur diyebiliriz. Yahudilerin tanrı katili olarak yaftalanmış olması da işlerini kolaylaştırdı. Ancak, Nazilerin mevcut anti-Semitik önyargıları istismar ettiğini kabul etmek lazım. Bu önyargıların hem Hristiyan hem de laik kesimde tarihi kökleri vardı. Tarih boyunca, Hristiyan öğretileri Avrupa'da anti-Semitik yaklaşıma etki etmiş. Naziler de bunu bir nevi kaldıraç olarak kullanmayı başarmış. Nazi ideolojisi temelde Hristiyan değil diyorlar. Aslında, Hristiyanlığa düşman birçok unsur içeriyor diyorlar. O kadar bilgili değilim ama Hitler ve önde gelen parti mensupları ırk temelli bir dünya görüşünü destekliyordu, bu kadarı doğru. Uzun lafın kısası Nazi propagandaları Alman halkını galeyana getirmek için Hristiyan imgelerini kullanmış. Samimi bir Hristiyan inancı mı yoksa ondan ziyade manipülasyon ve sömürü müydü? Bence fark etmez. Hristiyanlığın etkisi olmasa Hitler bu kadar başarılı olamazdı. Ayrıca Almanya'nın ilk dünya savaşından çıktıktan sonra yaşadığı ekonomik sorunlar için de yahudiler kadar iyi bir günah keçisi olamazdı. Yani bütün şartlar bu sonucun oluşması için müsaitti.
-
Satrançta en uygun hamle, o anki en doğru hamle değildir derler. En uygun hamle gerçekten de rakibinin en istemediği hamledir. Kemal Kılıçdaroğlu niye son Ankara kadar adaylığını açıklamadı. Meral Akşener'den çekindiği için. Erken açıklasa tartışmalar olurdu ve bugün Biden'ın yaptığı gibi bırakmak zorunda kalabilirdi. Ha, bazıları diyor ki Ekrem veya Mansur olsa kesin kazanırdı. Belki. Bunun garantisi olduğunu düşünmüyorum. Bazıları da İstanbul veya Ankara belediyelerindeki koltuklardan vazgeçildiği anda yönetim AKMHP'ye geçerdi ve belediyenin büyük kaynakları Erdoğan'ın seçim kampanyasına giderdi. Evet, büyük ihtimalle böyle olurdu. Ama rakibi bir anda değişince Erdoğan ve ekibi de bocalayabilirdi. Ne olurdu bilemeyiz kısacası. Seçimden taa iki yıl öncesinden başlamıştı öbür taraf kampanyaya. Ne diyordu yandaş köşe yazarları? "Kemal bey anca başkasını aday gösterir. Kendisi aday olmaz, yürek yok çünkü." Ne oldu peki, işe yaradı mı? Yaradı. Kendi aday oldu. Rakibin istediği hamle yapıldı. Yol yakınken vazgeç dendi, vazgeçmedi. Bindiğimiz gemi yanıyordu hocam, daha ötesi var mı? Tamam, Kemal Kılıçdaroğlu'nu ben de sevmem ama gemi yanarken her şeyi bir kenara bırakıp yangını söndürmek lazım. Yoksa hep beraber batarız. Her şeye rağmen yine söndürebilir miydik? Bence evet. Kuyruk acısı olan Baykal ve tayfası, Muharrem İnce ve zehirlendiği insanlar da her şeye rağmen "memleket elden gidiyor kardeşim, tabii ki destek vereceğiz" deseydi durum değişebilirdi. Akşener'in kaprisleri ve Sinan Ogan ihaneti de yangına körükle gitti. Olan biz vatandaşa oldu. Ki bu daha başlangıç. Bizi ne güzel (!) günler bekliyor daha.
-
@somebody geçen paylaştığım video
- 9 yanıt
-
- 1
-