Jump to content

Saturn

Members
  • İçerik sayısı

    718
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    22

Everything posted by Saturn

  1. Bende geçen gün Umre turundaydım. Kutsal mekanları ziyaret imanımı epeyce arttırdı. Şeytanı da taşladık. Herkese tavsiye ederim.
  2. Karga bile imana geldi siz bir türlü gelemediniz, ateistler!
  3. Bunlara baktıkça imansızlığım artıyor. Ya uçan spagetti canavarı, sen nelere kadirsin. ❤️ Sombrero Gökadası NGC 1232 Fırıldak Galaksisi Girdap Gökadası
  4. Bu soruyu yapay zekaya sordum. Yağlı beslenmenin obeziteye yol açmasının birkaç temel nedeni vardır: Kalori Yoğunluğu: Yağ, gram başına karbonhidrat ve proteine göre daha fazla kalori içerir (1 gram yağ 9 kalori, karbonhidrat ve protein ise 4 kalori). Bu yüzden yüksek yağlı besinler, daha az miktarda tüketilse bile toplam kalori alımını artırabilir. Doyma Hissi: Yağlı yiyecekler genellikle lezzetli bulunur ve doyma hissini geç veya yetersiz verebilir. Bu da kişinin daha fazla yemeye meyilli olmasına neden olabilir, çünkü vücut yediğinden daha fazla kalori alabilir. Metabolik Etkiler: Yağlar, özellikle doymuş ve trans yağlar, vücutta metabolize edilme şekli nedeniyle enerji olarak kullanılmadan önce depolanma eğilimindedir. Bu, özellikle fiziksel aktivite düşükse, vücutta yağ olarak birikmesine yol açar. Hormonal Etkiler: Yağlı beslenme, leptin gibi tokluk hormonlarının düzenlenmesini etkileyebilir. Yüksek yağlı diyetler leptin direncine yol açabilir, bu da vücudun ne zaman tok olduğunu anlamasını zorlaştırır ve daha fazla yemeye teşvik eder. Glisemik İndeks: Yağlı besinler genellikle düşük glisemik indekse sahiptir, ancak eşlik eden karbonhidratlarla birlikte tüketildiğinde, kan şekeri seviyelerinde ani yükselme ve düşmelere neden olabilir, bu da açlık hissini tetikleyebilir. Psikolojik Etkenler: Yağlı yiyecekler genellikle rahatlatıcı ve ödüllendirici olarak algılanır, bu da psikolojik olarak bu tür yiyeceklere yönelimi artırabilir ve kontrolsüz yeme davranışlarına yol açabilir. Bu nedenlerle, yağlı beslenmek, enerji dengesini bozarak obezite riskini artırır. Dengeli ve çeşitli bir diyet, yağ alımını kontrol etmek ve obeziteyi önlemek için önemlidir. Yağlı beslenmek farelerde de obeziteye yol açıyormuş.
  5. Beyin ve vücutta çok önemli görevleri olan bir nörotransmitterdir. Dopamin, beyinde üretilen ve sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan bir nörotransmitterdir. İşte dopaminin bazı önemli işlevleri: Motivasyon ve Ödül: Dopamin, özellikle ödül sisteminde rol oynar. İyi hissetmeyi, motivasyonu ve hedefe yönelik davranışları teşvik eder. Hareket Kontrolü: Dopamin, hareketlerin düzenlenmesinde kritik bir rol oynar. Parkinson hastalığı gibi durumlarda dopamin eksikliği hareket bozukluklarına yol açabilir. Haz ve Zevk: Dopamin, zevk alınan aktiviteler sonrasında salgılanır, bu yüzden haz ve zevk duygularıyla ilişkilendirilir. Dikkat ve Öğrenme: Dikkat süreçlerini ve öğrenmeyi de etkiler. Dopamin seviyeleri, yeni bilgileri öğrenme ve hatırlama süreçlerinde önemli bir rol oynar. Dopamin seviyelerinin dengesizliği, depresyon, bağımlılık, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi çeşitli psikiyatrik ve nörolojik durumlarla ilişkilendirilmiştir. Dopaminin beyindeki rolü oldukça karmaşıktır ve hala araştırmalar devam etmektedir. https://tr.wikipedia.org/wiki/Dopamin
  6. Sadece cahillik demek doğru olmaz bence. Akıl sağlığıyla da alakası olabilir.
  7. @Deadanddark Kolay yoldan zengin olmak isteyen çok insan var. Sözde cinleri hazine bulmak için kullanıyorlarmış. Bir kişide çıkıp "cinler hayalidir, gerçek değildir" demedi bunlara. (Yaşanmış olaydır)
  8. Hangi nefes egzersizleri yapılmalı? Tavsiye verebilecek olan var mı? Nefes egzersizleri neredeyse bütün hastalıklara iyi geliyor. Bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Bu yüzden yapma kararı aldım. Tavsiye bekliyorum.
  9. Londra taksicilerinin beyinleri daha mı büyük? Grok şöyle cevap verdi. Londra taksicilerinin beyni, özellikle hipokampus bölgesi, diğer insanlara göre daha büyük olabilir. Bunun nedeni: The Knowledge: Londra'da taksi şoförü olabilmek için "The Knowledge" adı verilen, şehrin sokaklarını, yollarını, turistik yerlerini ezberleme sınavını geçmek gerekir. Bu sınav için yıllarca çalışmak gerektiğinden, bu süreçte beynin navigasyonla ilgili kısmı olan hipokampus genişler. Nöroplastisite: Beynin belirli bölgeleri, yoğun ve sürekli kullanım sonucunda değişebilir. Londra taksicileri, sürekli olarak karmaşık yolları ve rotaları hatırlamak zorunda olduklarından, bu bölgelerde nöral bağlantılar güçlenir ve hatta yeni bağlantılar oluşabilir. Araştırmalar: Bilimsel çalışmalar, özellikle 2000 yılında yapılan bir MRI çalışması, Londra taksicilerinin deneyimli olanlarının hipokampusunun daha büyük olduğunu göstermiştir. Deneyim yıllarına bağlı olarak bu büyüme de artmaktadır. Bu nedenlerle, evet, Londra taksicilerinin beyinlerinin belirli bölgeleri, özellikle hipokampus, daha büyük olabilir. Söz konusu araştırmanın özeti: (Yine Grok) Londra taksicileri üzerinde yapılan MRI çalışması, özellikle University College London'da (UCL) Eleanor Maguire önderliğinde 2000 yılında gerçekleştirilen bir araştırmaya dayanır. İşte bu çalışmanın bazı önemli noktaları: Araştırmanın Amacı: Bu çalışma, Londra taksicilerinin beyinlerinde, özellikle navigasyonla ilgili olan hipokampus bölgesinde, uzun süreli navigasyon bilgisi ve pratik yapmanın etkilerini incelemeyi amaçladı. Katılımcılar: Çalışmaya, Londra'da taksi şoförü olarak çalışan ve "The Knowledge" sınavını geçmiş deneyimli taksiciler ile kontrol grubu olarak seçilen, benzer yaş ve eğitim seviyesindeki ancak taksi şoförlüğü yapmayan bireyler dahil edildi. Yöntem: Katılımcılardan MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme) taramaları alındı. Bu taramalar, beynin anatomik yapısını ve belirli bölgelerin hacmini incelemek için kullanıldı. Sonuçlar: Deneyimli Londra taksicilerinin hipokampusunun posterior (arka) kısmının, kontrol grubuna göre daha büyük olduğu bulundu. Ayrıca, taksicilerde geçirilen süre ve hipokampusun büyüklüğü arasında pozitif bir ilişki tespit edildi; yani ne kadar uzun süre taksi şoförlüğü yapmışlarsa, hipokampus o kadar büyüktü. Bu büyüme, uzaysal hafıza ve navigasyon becerilerinin hipokampus tarafından işlendiği bilgisiyle uyumlu olarak değerlendirildi. Nöroplastisite: Çalışma, beynin nöroplastik özelliklerini, yani belirli bir beceri veya bilgi üzerinde yoğun çalışmanın beynin fiziksel yapısını değiştirebileceğini gösterdi. Bu çalışma, beyin yapısının çevresel ve uzun süreli öğrenme deneyimleri ile nasıl değişebileceğine dair önemli kanıtlar sunmuştur. Ancak, bu tür araştırmaların devam ettirilmesi ve daha geniş ölçekli çalışmalarla desteklenmesi, bulguların genelleştirilmesi açısından önemlidir.
  10. Peki. Üyeliğim kalsın. İlaçlarını kullanırsan birine durup dururken sövmemen gerektiğini fark edebilirsin. Hangi yazdığın özgün bir tane örnek ver.
  11. Bana küfür eden şahıs istediği gibi, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi forumda yazabiliyor. Böyle bir durumda benim bu forumda daha fazla yazmam mümkün değil. Üyeliğimi yazdıklarımla birlikte derhal silin. @moderator @admin
  12. Bu forumda başıma geldi. Ruh hastası eleman hala yazıyor. Ne diyebilirim ki yani.
  13. Bende bir Carl Sagan videosu bırakayım. Bu konuşmada kendisine sosyalist olup olmadığı sorulmuş.
  14. Çin yapay zeka alanında ABD ile yarışabilecek düzeye geldi. Avrupa, bilhassa Almanya geri kalmışa benziyor. Bu durum Almanya için tehlike anlamına geliyor. Söylenene göre Çinli DeepSeek yapay zeka uygulaması şimdilik dünyanın en iyisiymiş. Çinliler çok düşük bütçeyle büyük iş başarmışlar. https://www.bbc.com/turkce/articles/c3vpz9deynzo https://www.bloomberght.com/cin-den-yapay-zekada-abd-nin-tahtini-sallayan-uygulama-3740109 https://tr.euronews.com/next/2025/01/27/cinin-yapay-zekasi-deepseek-piyasalari-altust-etti-1-trilyon-dolar-buharlasabilir
  15. Ülkede korkunç bir cinsel açlık var. Prof. ünvanlı birisinin yaptığı şu açıklama bunun kanıtı niteliğinde. Bu kişi daha önce de hiç sevgilim olmadı filan diyordu. Bu açıklamaları yapmasının sebebi muhtemelen dost hayatı yaşayabileceği birisini bulmayı istemesi. Hakaret gibi olmasın ama o dış görünüşle aradığı kişiyi çok zor bulur.
  16. "Sinir hücreleri yenilenebilir mi?" sorusuna Grok şöyle cevap verdi. Sinir hücreleri, yani nöronlar, genel olarak yetişkin insanlarda çok az yenilenebilir. Beyin ve sinir sistemi gelişimi çocukluk ve ergenlik döneminde büyük ölçüde tamamlanır ve yetişkinlikte nöron kaybı genellikle telafi edilemez. Ancak, bazı önemli istisnalar vardır: Nörogenez: Yetişkin beyninde, özellikle hipokampus adı verilen bölgede sınırlı bir nöron üretimi (nörogenez) gerçekleşebilir. Hipokampus, öğrenme ve hafıza ile ilişkilidir ve burada yeni nöronların oluşumu stres, egzersiz ve öğrenme gibi faktörlerle desteklenebilir. Nöroplastisite: Sinir hücreleri arasındaki bağlantılar (sinapslar) oldukça esnek olabilir. Nöroplastisite sayesinde, mevcut nöronlar yeni bağlantılar kurabilir, mevcut bağlantıları güçlendirebilir veya zayıflatabilir. Bu, beynin öğrenme ve adaptasyon süreçlerinde önemlidir. Kök Hücre Araştırmaları: Bilimsel araştırmalar, özellikle kök hücre çalışmaları, gelecekte sinir hücrelerinin yenilenmesi veya tamiri konusunda umut vaat ediyor. Bu alandaki gelişmeler, nörodejeneratif hastalıklar gibi durumların tedavisinde devrim yaratabilir. Özetle, sinir hücrelerinin yenilenmesi yetişkinlerde sınırlıdır, ancak nörogenez ve nöroplastisite gibi süreçler sayesinde belli bir esneklik ve adaptasyon kapasitesi mevcuttur. Araştırmaların ilerlemesiyle bu kapasitenin artırılması mümkün olabilir.
  17. Evet doğru söylüyorsun. Çevre insanı depresyon hastası yapabilir ama beyinsel bir yatkınlık olması gerekir. Bu yatkınlık olmadan depresyon oluşmaz. Tamamen genetik olduğu masallarına ise inanmıyorum. Genetiğin etkisi %20 bile yoktur bence.
  18. @kavak Depresyon bir beyin hastalığı bence. Psikolojik nedenlerden, travmalardan kaynaklandığını düşünmüyorum. Bir insanın depresyona girmesi için bir neden de göremiyorum. Ne hasta insanlar var yaşadıklarına şükrediyorlar. Depresyona girmek için bir neden yok.
  19. Ölünce hiç olacağız. Bu durum beni hiç rahatsız etmiyor. Bundan memnunum diyebilirim.
  20. Bu manyak bana nedendir bilmem ana avrat sövüyor. Delidir deyip altından kalkabileceğim küfürler değil bunlar. ...
  21. @Heinrich Bilim düşmanlığı kapitalizmin bir ürünüdür, sonucudur diyebiliriz yani.
  22. Sen ne dediğini farkında değilsin. Cumhuriyeti kuran kadro da Selanikli, Marmaralı kişiler. Kimin daha Türk olduğunun önemi yok. Kendini Türk hisseden, Türkiye vatandaşı olan herkes Türk sayılır. Konuyu başka yerlere çekip çarpıtıyorsun. Zırvalık bu yaptığın.
×
×
  • Create New...