alpinçayırı

İslam'a göre kul hakkı diye bir şey yoktur, bu da yılların yalanıdır. Gerçek İslam'a göre Allah'ın affetmeyeceği tek günah şirktir. İlgili ayetler: Fetih 14: "Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar dilediğini azaplandırır. Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir." Elmalılı Hamdi Yazır Meali Nisa 48: "Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah)ları ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur." Diyanet İşleri Yeni Meali Nisa 116: "Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan; kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür." Diyanet İşleri Yeni Meali Kaynak: https://www.kuranmeali.com Görüldüğü gibi ayette kul hakkı diye birşey geçmiyor. Allah'a şirk koşmakla kul hakkı aynı şeyler değildir. Kul hakkı, insanlar arasında olur; şirk-tevhid meselesi ise Allah ile kul arasındadır.

Kur'an'ın Enam Suresi 108. ayetinde geçen tuhaf, absürt, anlatım bozukluğu ve mantık hatası olan bir ayetidir. Bu ayette açıkça "müşriklerin taptıklarına sövmeyin." deniliyor. Şimdi mantıklı olarak düşünürsek; müşrikler, Allah'a putlarıyla şirk koşan putperest kişilerdi. Putperestler neye tapar? Puta. Tevhid(!) dini İslam'da Allah'ın en çok kızdığı ve asla affetmeyeceği şey nedir? Kendisine herhangi bir varlıkla şirk koşulması. Hatta Allah, Nisa Suresi'nin 48. ve 116. ayetine göre kul hakkı da dahil şirk dışındaki bütün günahları affedebilir dolayısıyla İslam'da 'kul hakkı' diye birşey yoktur, bu da yılların yalanıdır. Putperestliği savunan Enam 108 ayeti, tevhidi savunan ve "müşrikler birer pislikten ibarettir." diyen Tevbe 28 ile çelişir. Hani, noldu tevhid davasına? İşte tektanrılı dinlerin çoktanrılı yüzü... Bu ayetten açıkça çoktanrıcılık çıkıyorsa Arabistan'da tektanrılı bir din olan İslam'a ne gerek vardı? Bıraksaydınız da Arabistan, Amr bin Hişam(Ebu'l Hakem/Ebu Cehil) liderliğinde Arap paganizmiyle öylece devam etselerdi. Hem çoktanrıcılar, tektanrıcılara göre daha özgürlükçü ve hoşgörülüdür. Bunu da tarih kanıtlamıştır. Skandallar kitabı Kur'an, bu mantık hatası içeren çelişkili sözleriyle yine şaşırtmadı. Bir öyle bir böyle, işine nasıl gelirse.. Enam 108: "Allah’tan başkasına tapanlara kötü söz söylemeyin; sonra onlar da bilmeden, taşkınlık yaparak Allah hakkında kötü sözler söylerler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini çekici gösterdik. Sonunda dönüşleri rablerinedir. Artık O, ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir." Kur'an Yolu (Diyanet İşleri) Meali Tevbe 28: "Ey iman edenler! Allah'a ortak koşanlar ancak bir pislikten ibarettir. Artık bu yıllarından sonra, Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." Diyanet İşleri Yeni Meali Kaynak: https://www.kuranmeali.com

Kur'an-ı Kerim'deki Muhammed Suresi'nin 35. ayetidir. Böyle saçmalık ve vicdansızlık mı olur? Ne demek üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın? Zaten üstünsün, daha ne kadar üstün olmayı planlıyorsun? Bu ne kibir? Ateşkes, diplomasi gibi kavramlar yok? Oysaki mecbur kalınmadıkça savaş bir cinayettir ve affetmek de bir erdemdir. Bu durum, İslam'ın hoşgörü dini değil aksine terör dini ve kapitalist bir din olduğu gerçeğinin en somut kanıtlarından birisidir. Muhammed 35: "Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir." Elmalılı Hamdi Yazır Meali Kaynak: https://www.kuranmeali.com

Yadsınamaz acı bir gerçektir. İslam, özünde Arap emperyalizmi/ırkçılığı(mevali) olan kapitalist bir dindir. Şu ayet, İslam'ın özünde kapitalist bir din olduğunun gerçeğidir: Nahl 71: "Allah, rızık yönünden bir kısmınızı diğerlerinden üstün kıldı. Kendilerine bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere vermiyorlar ki, onda eşit olsunlar. Durum böyle iken Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?" Elmalılı Hamdi Yazır Meali Kaynak: https://www.kuranmeali.com

Ne hikmetse(!) bu peygamberlerin tamamı; babaları bir, anaları ayrı iki Semitik toplum olan İbranilerden ve Araplardan çıkmıştır. Samiler(Semitik) dışındaki toplumlarda peygamberlik diye bir kuruma rastlanılmaz. Peygamberlik kurumu aslında Orta Doğu'daki politikacılara ve kanaat önderlerine verilen addır, çok da abartılacak matah bir şey değil yani. Peygamberlik, Orta Doğu'da Avraham(Hz. İbrahim) ile başlayan 4000 yıllık dini ve siyasi bir kültürdür. Peygamberlerin çoğu İsrailoğulları'na gelmiştir. Peygamberlerden sadece Hz. Salih ve Hz. Muhammed Arap'tır.

Ay-Güneş takvimini tarihte ilk kez Orta Doğu'da Semitik bir antik uygarlık olan Babilliler bulmuştur. Lunisolar takvim de denilen Ay-Güneş takvimi, özünde Ay yılı esaslı bir takvim olup Ay yılını Güneş yılına sabitler. Ay-Güneş takvimini(Lunisolar takvim) günümüzde Yahudiler, dini amaçlarla kullanmaktadır.

Lunar takvim de denilen Ay takvimi, Dünya'nın uydusu Ay'ın hareketlerine göre düzenlenmiş bir takvimdir. Ay takvimini tarihte ilk kez Sümerler bulmuştur. Ay takviminin hareketleri, Güneş takvimine nazaran çok daha karmaşıktır. Mesela her sene İslami günlerin 11 gün geriye sarması, Ay takviminin bu özelliğindedir. Bu konuyla alakalı olarak Ay-Güneş takvimi de aslında bir çeşit Ay takvimidir. İslam dininin önemli günlerini belirlemede kullanılan hicri takvim, düz Ay takvimidir. Hicri takvimde Yahudi takviminde olduğu gibi Ay yılı, Güneş yılına uydurulmaz; düz Ay takvimi kullanılır.

Güneş esaslı takvimi tarihte ilk kez Antik Mısır uygarlığı bulmuş, Roma İmparatorluğu geliştirmiş ve Papa 13. Gregory tarafından kendi adına ithafen Gregoryen Takvim olarak düzenlenerek günümüzdeki son halini almıştır. Bu takvim, Solar takvimdir ve hesaplamada en sağlıklı sonucu verir. Güneş esaslı takvimde bir yıl 365 gündür ve 12 aydır. Her bir ayı da 30 gün olarak kabul etmişlerdir.

Yahudilerin Kıralı Nasıralı İsa(YKNİ); Latince İesus Nazarenus Rex İudaeorum(İNRİ), Yunanca İesous o Nazoraios o Basileus ton İoudaion(İNBİ), İbranice Yeshua Hanazarei W'melech Hayehudim(YHWH) olarak geçen tarihi ifadenin Türkçe karşılığıdır. Yahudilerin Kıralı Nasıralı İsa(İesus Nazarenus Rex İudaeorum/Jesus of Nazareth, King of the Jews/Yeshua Hanazarei W'melech Hayehudim); Pontius Pilatus'un İsa'yı gerdiği çarmıhın üzerinde Latince, Yunanca ve İbranice olmak üzere üç farklı dilde yazar.

Neşid(Nasheed/Naat); İslamcı yobaz teröristlerin videolarında kullandığı, konusu cihad ve katliam olan Orta Doğu kökenli IŞİD marşlarıdır. Neşid yapan kişiye münşid denir; neşid, müzik aleti kullanılmaksızın helal bir biçimde yapılan esrarlı sözleri ve nağmeleriyle insanın psikolojisini tersyüz eden dindoş marşlardır. Neşidler; çok pis bağımlılık yapar, bunların etkisinden kurtulmak oldukça zordur. Böylesi gerici, barbar ve zararlı şeyleri asla dinlemeyin ve dinlettirmeyin, akıl ve beden sağlığınız için bunlardan uzak durun!..

Irak Şam İslam Devleti(IŞİD), İslamcı terör örgütü IŞİD'in Arapça DAEŞ diyen dinci çomarların hoşuna gitmeyen resmi ve tam açılımıdır. IŞİD, ABD tarafından 1999'da Ortadoğu petrolleri için kurulmuştur. Irak Şam İslam Devleti'nin bayrağı, üzerinde Muhammed'in mührünün olduğu siyah sancak'tır. IŞİD, gerçek İslam'ı temsil eden İslamofaşist bir terör örgütüdür. Bu konuyla alakalı, geçmişte başbakanlık yapmış sarı muhalefet Davutoğlu Ahmet, terörist IŞİD'liler için "öfkeli birtakım gençler" demişti. Irak Şam İslam Devleti, insanların beynini yıkamak için videolarında neşidler kullanır.

Kütüb-i Sitte hadislerinin Ebu Davud bölümünde geçen akıl ve mantık dışı bir sahih hadistir. Neymiş, eti bıçakla kesmeyip ağzınızla kemirerek yiyin. Bu durum, yabancıların adetleriymiş de. O zaman bu mantığa(!) göre çatal ve kaşık kullanmadan ellerimizle yemek yiyelim. Sanki bıçağı ete batırarak ağzımıza sokuyoruz. Laf söyledi balkabağı, zırvalığın daniskası. Bir de "eti bıçakla kesmek" adeti, güya yabancı(!) geleneğiymiş. Demekki yabancılar, bedevilerden çok daha medeniymiş. Bu saçma sapan hadiste bile ayrımcılık var. Diyelim ki bir hayvanı kurban kestik ve ilgili hayvanın eti çok büyük. Büyük hayvanların etini bıçakla butlar ve bagetler gibi küçük parçalara ayırmadan hayvanın etini nasıl yiyeceğiz peki? Sanki eti bıçakla keserken paslı bıçak kullanıyoruz. Aklı başında olan herkes bilir ki, paslı bıçaklarla et kesilmez. Eti kesmede kullanılan bıçak; paslanmamış, normal, metal bıçaktır. Eti bıçakla kestikten sonra kirli bıçağı suyla ve deterjanla yıkıyoruz zaten. Bir de günümüzde paslanmaz çelikten yapılmış çatal-kaşık-bıçak setleri var. Eti bıçak yerine testere ve baltayla mı keselim yani? Çöldeki medeniyetsiz bedevi Arapların niye çatal bıçak kullanmak varken yemeğe görgüsüzce ellerini daldırıp yedikleri belli oldu. İlgili link: https://sorularlaislamiyet.com/bicakla-etin-kesilmesi-sunnete-aykiri-midir-varsa-bundaki-hikmet-nedir-ayrica-ekmegi-bicakla?amp "Eti bıçakla kesmeyin. Çünkü bu, yabancıların işidir. Siz dişlerinizle kemirerek yiyin. Çünkü bu, sıhhat ve afiyet için daha iyidir." [Ebu Davud, Et’ime 21, (3778)]

Acı bir tarihi gerçektir. Türkler olmasaydı İslam, Arap Yarımadası'nda sıkışmış aynı Yahudilik gibi bir kabile diniydi. İslamiyet, Türkler sayesinde bu kadar yayıldı ve yüceldi. Türkler, İslamiyet'ten önce de büyük bir millet olup bu dine girdikten sonra Arap dini daha da genişledi. Keramet İslam'da olsaydı her Müslüman millet yücelirdi. İslam dini, aslında Arabın dini olmasına rağmen İslam'a en çok Persler ve Türkler hizmet etmiştir. Persler, bürokrasi ve kültürel; Türkler ise askeri ve kültürel anlamda İslam Uygarlığı'na hizmet etmiştir. Yüzlerce yıldır Araplardan yediğimiz kazık sonrası artık Türk, İslam'ı yüceltmeyecektir; kendi özü olan Gök Tengri'ye dönecektir.

Gerçekten habersiz Tatlısu Müslümanları bir yana, her samimi müslümanın ve dinsizlerin bildiği acı bir gerçektir. Antisemitizm, her ne kadar sözcük anlamı olarak Yahudi düşmanlığı anlamına gelse de bu sözcüğün gerçek anlamı Sami(Semitik) düşmanlığı anlamına gelir ki buna Yahudilerin yanında Araplar, Süryaniler de dahildir. Tarihte en çok Yahudi katliamını Hıristiyanlar yapmıştır, Yahudiler en huzurlu günlerini Müslüman idaresi altında geçirmiştir. Bunun sebebi de Roma dini Hıristiyanlık bir yana, asıl rahmani/semavî dinler olan İslâmiyet ve Yahudilik arasındaki inanılmaz benzerliklerdir. Bu iki din, bir elmanın iki yarısı gibidir. Hıristiyanların Yahudi katliamının sebebi de teolojik ve siyasidir(teslis-tevhid çekişmesi). Antisemitizmin kökleri taaa İlk Çağ'da Antik Yunan-Roma'daki Yahudi isyanlarına kadar gider. Kur'an, İncil gibi aleni bir şekilde antisemitizm içermez. Kur'an'ın mantığı şudur: Bilindiği üzere Kuran'da en çok anlatılan kavim Yahudilerdir. Kur'an, Yahudileri lanetlerken hepsini lanetlemez, aksine Bakara 66, Nisa 153 gibi ayetlerde sözünde durmayan ve taşkınlık yapan bir grup Yahudileri lanetler. Eğer Kur'an, Yahudilerin hepsini lanetleseydi İslam'da adı geçen bütün İbrani peygamberleri de lanetli olması gerekirdi ki bu da zaten Müslümanlığın mantığına aykırıdır. Yeryüzünde Yahudilik ve Müslümanlık kadar birbirlerine çok aşırı derecede benzeyen başka dinler yoktur. İlgili linkler: 1) https://tr.wikipedia.org/wiki/Antisemitizm 2) https://medyascope.tv/2019/02/22/meir-michael-bar-asher-kurani-yahudi-dusmani-telakki-etmek-nicin-yanlistir/ 3) https://salom.com.tr/haber/110970/tarihte-musluman-yahudi-iliskileri-ve-turkiyede-antisemitizm 4) https://www.setav.org/avrupanin-yeni-gunah-kecisi-muslumanlar/ 5) https://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/antisemitizm-81 6) https://perspektif.eu/2020/07/26/antisemizm-kavraminin-ortaya-cikisi-ve-tarihsel-gelisimi/ 7) https://www.setav.org/siyonizm-ve-antisemitizm-uzerine/ 😎 https://star.com.tr/acik-gorus/hiristiyanlarin-antisemitizm-tarihi-haber-1633447/

Antisemitizm, kelime anlamı olarak "Yahudi düşmanlığı" anlamına gelse de aslında Yahudilerin yanında bütün Semitik/Sami ırkından olan halklara(Araplar, Süryaniler, Asuriler vs.) düşmanlık anlamında gelir. Antisemitizmin kökeni İlk Çağ'daki tektanrıcı/tevhidi Yahudilerin paganlarla(putperestlerle/çoktanrıcılarla) kültürel sorun yaşamasından ortaya çıktı. Antisemitizm her ne kadar ırkçı bir düşünce olsa da özünde haklı bir düşüncedir. Asıl ırkçılık, semitizmdir. Adına din denilen organize yalanı ortaya atan, bu yolla insanların arasına durduk yere fitne fesat sokan vs. aşağılık, pislik, yamyam Arapların ve Yahudilerin sevilecek hiçbir tarafı yoktur. İnsanlığın huzuru ve Dünya'nın geleceği için çöl şizofreni olan Semitik halkların hepsinin bu dünyadan kökünün kazınması lazım... Hepsinin köküne kibrit suyu. Kur'an, İncil, Zebur(Mezmurlar) ve Tevrat gibi sözde kutsal(!) kitaplarda anlatılanlar hep şizofrenik, ilkel Yahudi masallarıdır ve bu zırvalıkların modern dünyada yerleri asla yoktur, olmayacaktır da.

Eğer Tanrı'nın kendisinin yeryüzüne inerek(insan şekline girerek) dini öğrettiğine inanan bir inanca sahipseniz Güneş Kültü'ndensiniz demektir. Tıpkı Güneş'in kendi ışığını yayması gibi. Örneğin İsa, Ali, Buda, Mitra, Horus, Sihizim gibi mitolojik karakterler Güneş Kültü'ne örnektir. Bu tür inanışlarda "Tanrı bize İsa şeklinde göründü, size örneğin Bırahma." denilerek birbirlerine karşı kabul de vardır. Günümüzde ırkların sınıflandırılmasında Hint-Avrupalı(Aryan/Ari) halkların inanç olarak Güneş Kültü'nden olduğu düşüncesindeyim.

Eğer Tanrı'nın kendisinin yeryüzüne inerek değil de elçisinin dini anlattığına inanıyorsanız Ay Kültü'ndensiniz demektir. Tıpkı Ay'ın Güneş'in ışığını yansıtması gibi. Ay Kültü'ne göre Tanrı, asla insan şekline girip yeryüzüne inmez; bu, asla kabul edilemez bir şirk durumudur.

Hıristiyanlarda fark etiğim ilginç bir durumdur. Bana göre İncil de diğer dini kitaplar gibi bir uydurmadan, yalandan ibaret ama Hıristiyanlar hiç değilse Tanrı kelamı olduğunu iddia ettikleri İncil'i kilisenin önünden yolda geçenlere ücretsiz veriyorlar. Gayet de mantıklı. Asıl tuhaf ve mantıksız olan Kur'an'ın parayla satılmasıdır.

İslam'ın tuhaflıklarından birisidir. Bu Müslümanlarda nasıl bir zihniyet var ki, Allah kelamı olduğu söylenen bir kitabı(Kur'an) parayla satıyorlar. Belki yoldan geçen adamın biri çok inançlıdır ve Kur'an'ı alacak yeterli parası yoktur. Sen ne diye Allah'ın kitabı olduğu iddia edilen bir kitabı parayla -üstelik fahiş fiyata- satıyorsun? Bu nasıl bir mantıktır(!) öyle. Zaten camilere, tarikatlara-cemaatlere vs. giden bağışların haddi hesabı yok, bir de bu zırvalık mı çıktı şimdi? Bak Hıristiyanlara, kilisenin önünde İncil'i beleşe veriyorlar ama yok ille ganimet, cihad gibi pislikler olacak işin içinde. Bütün dinlere karşıyım ama bence bu tip durumlarda mantıklı olan İncil'in beleşe satılmasıdır. Tanrı kelamı olduğu söylenen bir kitap parayla satılmaz. Bu hareket -eğer gerçekten varsa- Tanrı'ya hakarettir. Dininiz imanınız para olmuş...

Taruh, Tevrat'ta Hz. İbrahim'in babasının adıdır. Taruh, Kur'an-ı Kerim'de Azer olarak geçer. Dinler tarihinde İbrahim'in babasının gerçek ve doğru adı Taruh'tur, Azer değil. Taruh, dinlere göre bir putperesttir; İbrahim ise ilk muvahhid'dir (tektanrıcı/tevhidçi/monoteist). Bir gün Hz. İbrahim, kavmini tevhid yoluna çağırırken babası Taruh buna karşı çıkar. İbrahim ise babasına şiddetle karşı çıkar ve bu durum, Kur'an'ın Enam Suresi 74. Ayeti'nde anlatılır. Enam 74: "İbrahim, babası Azer'e demişti ki: 'Sen, putları Tanrı mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum.' " Elmalılı Hamdi Yazır Meali Kaynak: https://kuranmeali.com

Tarih boyunca olan ve hala daha devam eden ortaklıktır. Hangi İslamcı'yı biraz kazırsanız altından Yahudiler çıkar. Mesela Soğuk Savaş yıllarında Yeşil Kuşak Projesi'ni finanse edenler de ABD'deki Yahudi sermayesiydi. Günümüzdeki BOP projesi de Yahudi kodamanların bir eseridir. İslam'da antisemitizm olmaması, bu durumun en belirgin tarihi gerçeklerinden birisidir. İlgili linkler: 1) https://cemakkilic.blogspot.com/2017/?m=1 2) https://youtube.com/watch?v=0q7KhXGk5m8&embeds_referring_euri=https%3A%2F%2Fnormalsozluk.com%2F&source_ve_path=MjM4NTE&feature=emb_title 3) https://youtube.com/watch?v=6ANR_K9v_Ys&embeds_referring_euri=https%3A%2F%2Fnormalsozluk.com%2F&source_ve_path=MjM4NTE&feature=emb_title

Hannah; Yehoiakim'in(Joachim) karısı, Hz. Meryem'in(Miriyam) annesi, Hz. İsa'nın(Yeşua) anneannesidir. Hannah ismi İbranice kökenlidir. Hz. Hannah'ın İslam kaynaklarındaki adı Arapça Hanne'dir.

Yehoiakim; Hannah'ın(Hanne) kocası, Hz. Meryem'in babası ve Hz. İsa'nın dedesidir. İngilizce'de Joachim olarak geçer. İsrailoğullarındandır. Yehoiakim, "Yahweh tarafından büyütülen" anlamına gelir.

Miriyam, Arapça Meryem adının İbranice orijinalidir.

Yeşua, İsa'nın İbranice'deki gerçek adıdır. Yeşua adının aslı Yehşuah'tır. Yehşuah adının diğer bir versiyonu Yehoşua'dır.