Jump to content

alpinçayırı

Üyeliği silinmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    2.188
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    24

Everything posted by alpinçayırı

  1. alpinçayırı

    goyim

    Goyim(Gentile/Non-Jew); din temelli bir ırkçılık türü olup İbranice'de "etnik olarak İbrani olmayan", "ikinci sınıf Musevi/Yahudi" anlamlarına gelir. Yahudilik'teki Goyim'in İslam'daki karşılığı Mevali'dir. İki ucu pis değnek misali; al birini vur ötekine, neticede ikisi de aynıdır özünde..
  2. alpinçayırı

    mevali

    Mevali, din temelli bir ırkçılık türü olup "etnik olarak Arap olmayan(Non-Arab) Müslümanlar" demektir. İslam'daki mevalinin Yahudilik'teki karşılığı goyimdir. Sözde evrensel din İslam ama Arap olan Müslümanlar birinci sınıf, Arap olmayan Müslümanlar, ikinci sınıf. Evrensel(!) dine bak sen.. Emeviler döneminde uygulanmıştır. Bu gerici-ırkçı faşist politika sanıldığı gibi Abbasiler zamanında terk edilmiş değildir. Bugün bile hala devam eder. Bu politika, Sami ırkçılığıdır.(Semitizm) İlgili linkler: 1) https://turkishnews.com/tr/content/2021/02/13/mevali-ne-demek/ 2) https://abdullahabdurrahman.wordpress.com/2021/05/16/mevali-alintidir/
  3. Araptapar ümmetçilerin zoruna giden acı bir gerçektir. Bakın, Hattaboğlu Ömer ne diyor: "Araplar, Arapların eşidir; mevali de mevalinin. Ey mevali, içinizde Araplarla evlenenler suç işlemiş olurlar, kötü yapmış olurlar ve ey Araplar, içinizde mevali ile evlenenler kötü davranmış olurlar." Sözde evrensel özde etnik din İslam'ın gizlenen gerçek yüzü...
  4. İslam dinidir. Her ne kadar bu dinin kutsal rengi yeşil olsa da bu dinin gittiği her yerde ot bitmez. Elini attığını kurutur bu lanet, çirkef din. İlgili link: https://twitter.com/snyky...tatus/1145204969584439298
  5. İbrahim Atabey'in(GiG TV) Arabın dini İslam için söylediği muhteşem ve haklı bir sözüdür. Gerçekten de biz nonteistler, din eleştirisi yaparken hiçbir maddi karşılık beklemeden uyuyanları uyandırmak için ölümü göze alarak ve elimizi ateşin içine sokarak bu işe giriştik. Unutmayın ki yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz... "Öleceğimi bile bile çıktım Şu pislik dini karşıma ala ala çıktım Başıma ne geleceğini bile bile çıktım." İbrahim Atabey İlgili linkler: 1) https://youtube.com/shorts/vxRxSMTa3G8 2) https://youtube.com/shorts/0dYg7m35fw0
  6. Beit Hamikdash(בֵּית־הַמִּקְדָּשׁ), Süleyman Tapınağı'nın İbranice'deki orijinal adıdır. Beit Hamikdash, Yahudilerce "kutsal ev" anlamına gelir. İlgili linkler: 1) https://jewishvirtuallibrary.org/the-jewish-temple-beit-hamikdash 2) https://chabad.org/library/article_cdo/aid/3216/jewish/What-Was-the-Holy-Temple.htm 3) https://thejc.com/judaism/jewish-words/beit-hamikdash-oaho22t8
  7. Sanattan ve estetikten anlamayan odunkafalı ahlaksız şizofrenlerin söylediği saçma sapan bir sözdür. Kendi halinde şiirler yazan şairlerden ne istediniz eyy yobazlar?!. Şairlerin yalancı(!) olduğunu iddia edenlerin temel dayanağı, Şuara Suresi 224. Ayeti'dir. Şairlere yalancı ve şairlerin şiirlerini okuyanlara sapkın/sapık diyenler, siz çok mu dürüstsünüz sanki? Ağza bak ağza, sanki bir mağaza hatta küflü bir mağara. Ahlaksız bir bedevinin saçma teolojisi işte, ne beklersin ki? Şuara 224: "Şairlere gelince, onların ardına yalnız sapkınlar düşerler." İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu Meali Kaynak: https://kuranmeali.com
  8. alpinçayırı

    Noah

    Noah, Nuh'un İbranice gerçek adıdır.
  9. alpinçayırı

    Lot

    Lot, Hz. Lut'un İbranice'deki orijinal adıdır: Hz. Lot(Lut) peygamber yani.
  10. Kuran'da Tarık 7'de geçen, sorgulayan ve aklı başında olan bir insanın kulağına tuhaf gelen bazı saçma sapan sözlerinden birisidir. Bir kere sperm, arka kısımdaki bel boşluğundan değil spermlerin üretildiği ön kısımdaki testislerden dışarıya atılır. İlgili ayet: Tarık 7: "Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar." Diyanet İşleri Yeni Meali Kaynak: https://www.kuranmeali.com
  11. alpinçayırı

    müezzin

    Müezzin, caminin minaresinde ibadete çağrı için ezan okuyan kişidir. Müslümanlık'ta ilk müezzin Bilal-i Habeşi'dir(Habeşli Bilal). İslam'daki müezzinin Yahudilik'teki karşılığı kantordur. ezan-müezzin İlgili linkler: 1) https://dogruhaber.com.tr/mobil/haber/255784-muezzin-ezan/ 2) https://www.haber365.com.tr/amp/muezzin-nedir-nasil-olunur-muezzinin-gorevleri-nelerdir-kimler-muezzin-olur-muezzinlik-hakkinda-bilgiler-ve-basvuru-sartlari-h291619 3) https://sorularlaislamiyet.com/search/google/kaynak muezzinlik nasil yapilir amp 4) https://www.islamveihsan.com/muezzin-ne-demek.html
  12. alpinçayırı

    kantor

    Kantor, havrada(sinagog) namaza çağrı için hazzan(barechu) okuyan kişiye verilen addır. Kantor, Musevi müezzinidir yani.
  13. alpinçayırı

    barechu

    Barechu, Yahudi ezanı hazzanın İbranice diğer bir adıdır. Barechu okuyan kişiye kantor denir.
  14. alpinçayırı

    Hazzan

    Hazzan, İbranice Yahudi ezanı anlamına gelir. Hazzana barechu da denir. Havrada hazzan okuyan kişiye kantor denir, musevi müezzini yani. İlgili linkler: 1) https://tr.wikipedia.org/wiki/Kantor 2) https://en.wikipedia.org/wiki/Barechu 3)
  15. 1932 yılında Başbuğ Atatürk ile dönemin Amerikan elçisi arasında geçen ibretlik bir olaydır. Atatürk, Tebbet Suresi gibi bir surenin Allah sözü değil de kinci ve zırcahil birisinin uydurması olduğunu taaa o zamanlardan görmüştür. Nitekim Tebbet Suresi'nin çarpıtılmamış Türkçe meallerinde giriş cümleleri şu şekildedir: "Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla!.. Ebu Leheb'in elleri kurusun!.. Kurudu da!.." Ebu Leheb lakaplı Abdüluzza bin Abdülmuttalib, Muhammed ile birlikte 1300 sene önce ölmüş, 1300 yıldır hala daha Müslümanlar, Allah'larına "Ebu Leheb'in elleri kurusun!.." gibi tuhaf ve kindar bir şekilde beddualar ediyor. Bırak Ebu Leheb'in ellerinin kurumasını, adam öleli bir milenyumu geçti ve bedeni, toprak altında çürüdü. Leheb'in ellerinin kuruması mı kaldı? Zaten insanlar, ölünce vücudundaki canlılık fonksiyonları da bitiyor. Al sana çelişkinin daniskası. Atatürk, Amerikan elçisine Tebbet suresi hakkında ''Türkler, Kuran'ı anlayarak okusalardı ondan iyice tiksinirlerdi. Düşünen bir Türk'ün böylesine bir duayı okumaktan elde edeceği faydayı ve herhangi bir dini ilhamı gözünüzün önünde canlandırın.'' demiştir. Atatürk asla bir Müslüman değildi tam tersine bir dinsizdi. Dinsiz olmak ayıp olmadığı gibi dindar olmakla da başın göğe ermez.
      • 1
      • Like
  16. Kur'an'ın en tuhaf ve saçma surelerinden birisidir. Adam, yüzyıllar önce ölmüş gitmiş; hala daha 1400 yıldır ardından beddua etme, lanetleme var. Mantıklı, vicdanlı bir insan böyle şeylere itibar etmez. Atatürk'ten Tebbet Suresi'yle ilgili iki çift söz: https://ataturkanlatiyor.com/s382 Tebbet 1: "Ebu Leheb'in elleri kurusun; kurudu da!" Diyanet İşleri Eski Meali Kaynak: https://kuranmeali.com
  17. Kur'an'ın en rezil surelerinden birisidir. Ahzab suresi, Medine döneminde inmiştir yani Medeni(Medine dönemi) surelerindendir. Özellikle 4., 33. ve 50. ayetler tam bir skandal. Bu surenin içerisinde evlatlık kurumunun yasaklanması, kadınların giyim kuşam özgürlüğünün ve sosyal alandan kısıtlanması, akraba evliliği(üstelik kuzenler gibi 1. dereceden yakın akrabalar) vb. gibi gerici ve ilkel uygulamalar içerir. İslam'ın gizlenen pislik, baskıcı ve çirkef yüzü... Bana inanmayanlar, https://kuranmeali.com adlı internet sitesinden site içi arama yaparak, çarpıtılmamış(sağlam, güvenilir) meallerden ilgili ayetleri okuyabilir.
  18. İslam'ın insanlığın oluşturduğu en güzide kurumlardan olan evlatlık kurumunu tasfiye etmesidir. Cahil cühela yobazların bir çoğunun bu gerçekten haberleri bile yoktur. Şu eblehlerin yorumlarına bir bakın: ateist Woody Allen'ın üvey kızıyla ilişkisi. Ahzab Suresi'nde bu durum açıkça görülür. Evet; İslam yetimlerle ilgilenmeyi, korumayı, kollamayı emreder fakat hiçbir Müslüman'ın, kısır olsa, çocuğu olmasa bile evlatlık alması ve kendi evinde yetiştirmesi helal değildir; yasaklanmıştır. İnanmayan Twitter'da Aklın Gözü'nden ve diğer sağlam İslami sitelerden bunu okuyabilir.
  19. Zeyd bin Harise(Harise oğlu Zeyd), Hz. Muhammed'in özgür bırakılmış kölesi ve evlatlığı olup karısı Zeynep bint Cahş'ı babası Muho'ya kaptırmıştır. Tarihi kaynaklara göre Muhammed, Zeynep'e sahip olmak ve Zeyd'den kurtulmak için Zeyd'i Bizans İmparatorluğu'na karşı Mute Savaşı'na gönderdikten sonra Zeyd, ilgili savaşta ölmüştür. Sözde Cahiliye Dönemi'nde evlatlık, öz evlatla aynı muameleyi görürdü fakat Muho, sırf evlatlığının karısı Cahş kızı Zeynep'e sahip olabilmek ve kendisine karşı çevresindeki haklı tepkileri dindirmek için Ahzab suresi'nin 4. ve 5. ayetleri'ni Kur'an'a yazmıştır. O günden beridir İslam'ın evlatlık kurumunu tasfiye etmesi durumu vardır. İslam'a göre mümin birisi, sahipsiz bir çocuğu evlat edinemez, evlatlık birisi de ailenin mirasçısı olamaz. Neymiş; güya Muhammed, Zeynep'i koruması(!) altına almak için Zeynep'le evlenmiş de. Hadi lan oradan modernistler, siz kimi kandırıyorsunuz? Zeyd, karısı Zeynep'i koruyamıyor(!) muydu da gidip kayınbabası Muhammed, gelini Zeynep'e çöküyor? Yumurtanın sarısı Gitti Zeyd'in karısı İlgili linkler: 1) https://dinvemitoloji.com/2021/06/muhammedin-uvey-oglu-zeydin-karisi.html?m=1 2) https://youtube.com/watch?v=Y-C12qrkmQ8 Din ve Mitoloji'den "Muhammed'in Evlatlığı Zeyd'in Eşiyle Evlenmesi" adlı video 3) https://youtube.com/watch?v=pWh-AuTDtTc Kütüphane Görevlisi'nden "Hz. Muhammed'in Gelini Zeynep'le Evlenmesi" adlı video
  20. Hz. Davut ile Batşeba'nın hikayesidir. Sapık, dürzü Davud... Kutsal erotizm... Muhammed de evlatlığı Zeyd bin Harise'nin karısı Zeynep bint Cahş'a sarkmıştı. Ne kadar da büyük bir benzerlik değil mi? Şaşırdık mı? Hayır. Ulan arkadaş, bu peygamberlerin hepsi mi birbirinden beter ve anormal? Ruh hastaları... İlgili linkler: 1) https://dinvemitoloji.com/2020/02/hzdavud-ve-batseba.html?m=1 2) https://youtube.com/watch?v=7IYa0YbNCtg&feature=youtu.be Din ve Mitoloji'den "Davud'un Komutanına İhaneti ve Bat-Şeva" adlı video
  21. Hz. Muhammed'in evlatlığı Zeyd'in karısı Zeynep... Yani Muho, burada kendi geliniyle evleniyor. Rezalet, mide bulandırıcı bir durum. Bu çirkin olay, bana askerinin karısına sarkan peygamberi anımsattı. Tarihteki iğrenç bir durumun benzer bir başka versiyonu. Muhammed'in Davud'a özenmesi... Ahzab 37: "Allah'ın nimet verdiği ve senin de nimetlendirdiğin kimseye: "Eşini bırakma, Allah'tan sakın" diyor, Allah'ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyordun. İnsanlardan çekiniyordun; oysa Allah'tan çekinmen daha uygundu. Sonunda Zeyd eşiyle ilgisini kestiğinde onu seninle evlendirdik, ki evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda müminlere bir sorumluluk olmadığı bilinsin. Allah'ın buyruğu yerine gelecektir." Diyanet İşleri Eski Meali İlgili linkler: 1) https://kuranmeali.com/ 2) https://dinvemitoloji.com/2021/06/muhammedin-uvey-oglu-zeydin-karisi.html?m=1 3) https://youtube.com/watch?v=Y-C12qrkmQ8 Din ve Mitoloji'den "Muhammed'in, Evlatlığı Zeyd'in Eşi Zeynep'le Evlenmesi" adlı video
  22. İstanbul(Konstantinopolis) konsili, Hıristiyanlık tarihinde 381 yılında Birinci Theodosius tarafından İstanbul'da toplanan 2. konsildir. 325 İznik Konsili tarafından kurulan inanç sisteminin onaylanması ve Ariusçuluk anlaşmazlığı ile ilgilenmiştir. 381 İstanbul Konsili, Aya İrini Kilisesi'nde 381 yılının Mayıs ile Temmuz ayları arasında toplanmıştır. Ariusçuluk anlaşmazlığı, Berberi asıllı bir rahip olan Arius'un görüşlerinden kaynaklanmaktadır. Arius, 310 yıllarında Mısır'daki İskenderiye'nin ilçesi Banealis'te göreve başlamıştır. Arius'a göre, sonsuzdan beri var olan Tanrı bir'dir ve tek'tir, İsa ise sonradan tanrı tarafından yaratılmış bir insandır. Buna kanıt olarak Matta İncili'ndeki 5:9 ve 5:44-45 ayetlerini ("Ne mutlu barışı sağlayanlara! Çünkü onlara Tanrı oğulları denecek.") gösteriyordu. Arius'un taraftarları zamanla çoğaldı. Ariusçuluk sorunu, İstanbul Konsili'nin önemli konularından biri olmuştur. 381 İstanbul Konsili'nde çıkan karar neticesinde Ariusçuluk afaroz edilerek Arius ve taraftarları kah öldürülmüştür kah sürülmüştür. Konstantinopolis; bu konsilde Roma, Antakya[Hatay] ve İskenderiye'nin ardından 4. patriklik olarak kabul edilmiştir.
  23. Kadıköy Konsili, 451 yılında İstanbul'un merkez ilçelerinden birisi olan Kadıköy'de(Kalkedon) yapılmış 4. büyük konsil'dir. Kadıköy Konsili, Hıristiyan tarihi açısından çok önemli konsillerden birisidir. 1. ekümenik konsil, İznik Konsili - Nicea MS 325 2. ekümenik konsil, İstanbul Konsili - Konstantinopolis, MS 381 3. ekümenik konsil, Efes Konsili - Ephesus, MS 431 4. ekümenik konsil, Kadıköy Konsili - Kalkedon, MS 451 451 yılındaki Chalcedon(Kadıköy) Konsili sonrası Roma(Latin) Katolik Kilisesi ile İstanbul Ortodoks Kilisesi birbirinden ayrılmış ve genellikle Orta Doğu coğrafyasındaki Kıptiler(Koptik), Süryani Hıristiyanların akidesi olan monofizit(tek tanrıcı) görüşün yanında artık İsa'nın hem bir ilah hem de bir insan olduğu görüşü ile iki tabiata sahip olduğu kabul edilmiştir, bu karara Doğu kiliselerinden büyük tepkiler gelmiştir ve bundan sonra kiliseler arasında kopuşlar yaşanmıştır.
  24. Efes(Ephesus) Konsili, sıralama bakımından Hıristiyanlık tarihinde 3. ekümenik konsil olarak da bilinir ve 431 yılında İzmir'in Efes ilçesinde toplanmıştır. Başta Nestorius olmak üzere diofizit muhaliflerin tüm itirazlarına rağmen Hz. Meryem'in Theototokos(Tanrı doğuran/Tanrı'nın annesi) olduğu fikri ilk defa bu konsilde kabul edildi. Efes'in özellikle bu niyetle seçilmesi, Efes'in arkeolojik araştırmalara dayanan köklü ve derin tarihi, son çalışmalar ışığında M.Ö. 6000'e kadar gitmektedir. ilerleyen dönemlerde Kybele adıyla bilinen Anadolu'nun kadim ana tanrıçasının, en önemli ve en eski tapınım merkezlerinden bir tanesi burada bulunmaktaydı. ayrıca ünlü antik yunan tanrıçası Artemis ve kendisinin Efes'te tapınağı vardı. Kısacası Hıristiyanlığın İsa'dan sonra özellikle yayılmaya çalışıldığı ve Anadolu'nun da dahil olduğu Roma(Latin) coğrafyasında yaşayan insanlar, Güneş Kültü'yle bağlantılı olarak binlerce senedir tanrılarını insan görünümünde tasvir etmişlerdi. Hatta Roma İmparatorluğu'nun etkisinin artması üzerine Roma'nın Küçük Asya(Anadolu) eyaletinde yaşayan putperest insanlar, imparator Augustus'tan daha önceki kırallarını tanrılaştırdıkları gibi Roma İmparatorlarını da tanrılaştırmak için izin istemişlerdi. Bu pagan insanlara Tanrı'nın tek ve soyut bir varlık ile insan şekline girmeyip bir ruh olduğunu anlatmak çok zordu. Bugünkü kılasik paganik Hıristiyan inancının temellerini atan Tarsuslulu Aziz Pavlus ve erken dönem kilise babaları bu yüzden Hz. İsa'yı sıradan bir insan(beşer) olmaktan çıkarıp tanrılaştırdı(uluhiyet). Mesela Yuhanna İncili'ndeki "ben dünyanın ışığıyım" diyen İsa ile özünde Anadolu tanrısı Apalunas'tan başkası olmayan Likya soylu ışık tanrısı Apollon arasındaki inanılmaz benzerlikler son derece dikkat çekici. Efes Konsili, Kibele ve Artemis Kültü'nün Hıristiyanlık üzerindeki derin etkisidir.
  25. Millet sistemi, Osmanlı Devleti'nde "İbrahim milleti" anlayışıyla dini esaslara göre şekillenmiş toplum yapısıdır. Osmanlı millet sistemi, ilkin Fatih Sultan (2.) Mehmet zamanında İstanbul'un fethinden sonra uygulanmış olup Osmanlı'da dört çeşit millet vardı: Müslüman milleti, Rum milleti, Ermeni milleti ve Musevi milleti. Dini kökenli millet anlayışı, 1789 Fransız İhtilali sonrasında ortaya çıkan ulus devlet anlayışlı millet sistemiyle karıştırılmamalıdır.
×
×
  • Create New...