Jump to content

alpinçayırı

Üyeliği silinmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    2.188
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    24

Everything posted by alpinçayırı

  1. Tek tanrıcı dincilerin zoruna giden yadsınamaz acı bir gerçektir. Çok tanrılı dinler; tek tanrılı dinlere nazaran daha hoşgörülüdür, iyimserdir ve daha renklidir vb.
  2. Tek tanrılı dinler, evreni aşkın ve genellikle insan şekline girmeyen tek bir Tanrı'nın olduğu dinlerdir. Dünya tarihinde tek tanrılı dinler; Atonculuk, Zerdüştlük, Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam, Bahailik gibi dinlerdir. Tek tanrılı dinler, aynı zamanda ataerkil dinlerdir.
  3. Monoteistlerin zoruna giden yadsınamaz acı bir gerçektir. Tek tanrılı dinler; yüzyıllardır inanırlarına kin, kaos, savaş, felaket ve açlık getirmiştir. Ayrıca tek tanrılı dinler, tevhid zihniyetiyle güçler birliğini meşrulaştırıp tövbe ya da günah çıkarma zırhıyla hükümdarlara şirk dışındaki istediği suçu işlemesine izin verir. Tektanrılı dinler, tarım toplumunun feodal dönemin ataerkil zihniyetinden ortaya çıkmıştır ve tarihleri kanla yazılmış ve yazılmaya devam etmektedir. Çok tanrılı dinlerde insanlar, gayet de hoşgörülü ve barışçıldı.
  4. alpinçayırı

    Monoteizm

    "Kültürümüzün kalbindeki ağza alınmayacak en büyük kötülük, monoteizmdir. 'Eski Ahit' olarak bilinen barbar bir tunç çağı metninden üç insanlık karşıtı din meydana çıkmıştır: Yahudilik, İsevilik ve İslam. Bunlar, göktanrılı dinlerdir ve tamamen ataerkildirler. Tanrı, gücü her şeye yeten 'baba'dır. Bunun sonucunda, Gök Tanrı ve onun dünyevi erkek elçileri, insanlığa sundukları kadın nefretiyle 4000 yıldır bu diyarlardaki kadınlara eziyet etmişlerdir." Gore Vidal Monoteizm; Dünya'nın başına gelmiş en büyük ve eski beladır çünkü doğası gereği monoteizm, ilgili Tanrı'dan başka ilahlara tapınmayı yasaklar. Oysaki politeizmde insanların diledikleri tanrıya tapınması gayet de doğaldı ve gerçek hoşgörü o zamanlar vardı. Monoteizm, aynı zamanda anaerkil avcı toplayıcı toplumdan ataerkil feodal tarım toplumuna geçişin sembolüdür. Bir de monoteizmde "Tanrı, kendini öldürebilir mi?" paradoksu vardır. Neresinden tutarsan tut, elinde kalıyor şu tevhid zihniyeti...
  5. AKP, 22 yıllık iktidarında olduğu sürece binbir türlü skandallarıyla Türkiye'ye önemli dersler verdi. İşte o derslerden birisi şunlardır: 1) Siyasal İslamcılar siyasetten kesinlikle uzak tutulmalıdır. Demokrasi düşmanlarına demokrasi uygulanmaz. İnsan Hakları, yalnızca insan gibi düşünenler içindir. 2) Allah birdir denilse, inanma hiç kimseye. Din, çok tehlikeli bir oluşumdur. 3) Siyasal İslamcılar ile müzakere değil mücadele edilir. 4) Mustafa Kemal Atatürk'ün ne kadar büyük bir dahi ve Gençliğe Hitabe'nin aynı Orhun Yazıtları gibi Türk ulusuna bir yol gösterici olduğu 5) Tarihini bilmezsen ve tarihten ders çıkarmazsan tarih tekerrür eder. 6) Gizli AKP'liler, AKP'den daha tehlikelidir. 7) Güçler ayrılığı, demokrasi, hukuk çağdaş bir ülke için olmazsa olmazdır. 😎 Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden MHP gibi sahtekarların gerçek niyeti, Arap ve Afgan gibi sığınmacıseverlikmiş; "Hudut Namustur" anlayışı çok önemliymiş. 9) Geçmişte büyük işler yapsa bile hiçbir siyasetçiye asla güvenmeyin ve onu iki dönemden fazla baştacı etmeyin. Güç yozlaştırır, mutlak güç çok daha yozlaştırır. 10) Aysun Kayacı gibilerinin haklı olduğu.
  6. AKP iktidarı ile birlikte Türkiye'deki her şeyin itibarı düştü, haliyle bu yozlaşmadan payını meslekler de aldı. AKP'liler, okumuş insana düşman olduğu için son 20 yılda en çok itibarı düşen meslekler öğretmenliktir ve doktorluktur. Eskiden öğretmen ve doktor dendi mi akan sular dururdu ve bu iki meslek gurubuna çok saygı duyulurdu. Bir de bundan bağımsız olarak teknolojinin gelişmesiyle birlikte çoğu meslek, tarihe karıştı lakin AKP döneminde itibarı düşen asıl meslekler; Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlık, Belediye Başkanlığı, akademisyenlik, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi toplumun en önemli meslekleri oldu. Özellikle yıllar içinde Diyanet'e güven kalmadı, insanlar geç de olsa din adamlarının büyük bir yalancı olduğunu anladı.
  7. Gusül abdesti, Arapça 'yıkamak' fiili olan "gasale"den gelen dini bir terimdir. Hatta bu konuyla alakalı İslam'da ölülerin yıkandığı yer olan gasilhane vardır. gasale-gasil-gusül Müslümanlık'ta herhangi bir sebepten dolayı, özellikle de cinsel ilişkiden sonra bütün maddi ve manevi kirlerden arınmak amacıyla vücudunu bir iğne tanesi kadar kuru yer kalmayacak şekilde tamamen yıkamaya gusül abdesti denir. Gusül abdestinin bir diğer adı boy abdesti olup Yahudilik'teki karşılığı İbranice mikve, Hıristiyanlık'taki karşılığı Yunanca vaftizdir. Müslüman vaftizi yani. Tıpkı Yahudilik'te olduğu gibi, İslam'da da gusül/boy(mikve) abdesti alınırken dindar Müslüman kadınların tırnaklarında ojeler dahil her şeyini çıkarması gerekir. gusül abdesti, eüzü besmele ve üç kere ağza ve burna su vermeyle başlayıp İslam'ın 32 farzlarından birisidir. İlgili linkler: 1) https://onedio.com/haber/gusul-boy-abdesti-nasil-alinir-gusul-abdesti-onemi-farzlari-ve-sunnetleri-nelerdir-1017092 2) https://www.islamveihsan.com/gusul-abdesti-boy-abdesti-nasil-alinir.html/amp
  8. alpinçayırı

    mikve

    Mikve, Yahudiliğe göre bir tür gusül abdestidir. İbranice mikveh'in Hıristiyanlık'taki karşılığı Yunanca vaftizdir. Yani arınmak için suya batıp çıkma, taharet, Yahudi vaftizi. Yahudiliğe geçiş töreninde büyük bir havuzun içine dine göre bütün maddi ve manevi kirlerinden arınmak için mikveh havuzuna girilir ve iyice yıkanılır. Tıpkı İslam'da olduğu gibi mikveh havuzuna arınmak için giren dindar Musevi kadınlar da tırnaklarında ki oje dahil her şey boy abdestini bozduğu için ojeyi de silmeleri şarttır. İlgili linkler: 1) https://jewishdiscoveryinstitute.org/conversion_children.html 2) https://m.jpost.com/israel-news/womens-ritual-baths-closed-by-jerusalem-chief-rabbi-due-to-promiscuity-679563 3) https://www.jewishcalgary.org/mikvah
  9. alpinçayırı

    vaftiz

    Hıristiyanlık'taki suya batırıp çıkarma töreni olup vaftizin Yahudilik'teki karşılığı mikve, Müslümanlık'taki karşılığı ise boy abdestidir. Vaftiz, etimolojik olarak kökeni Yunanca "váptisma"dan(βάπτισμα) gelir. Vaftiz, Hıristiyanlığa geçiş şartlarından birisi olup vaftiz töreninin yapıldığı yere vaftizhane denir. İlgili linkler: 1) https://www.nkfu.com/hz-isanin-vaftiz-edilmesi/ 2) https://www.rituelklazm.wordpress.com/2017/08/07/vaftiz-sakramenti-ve-kokeni/
  10. Yeshu ben Panthera; Yahudilerin Hadis-i Şerifi diyebileceğimiz Talmud'da Hz. İsa hakkında kullanılan aşağılayıcı, hakaret ve küfür içerikli kaba bir sıfattır. Burada Yeshu, İsa'nın İbranice'deki gerçek adı olan Yeshua(Yeşua); "ben" eki, İbranice "oğlu" anlamına gelir. Panthera ise Romalı bir generaldir yani "Yeshu ben Panthera", Romalı asker Panthera'nın gayrimeşru oğlu İsa(Yeshu)" anlamına gelir. Bu ifade, Yahudi toplumu arasında Hz. Meryem'in Romalı bir asker Panthera ile gizlice zina ettiği ve İsa'nın da bu yasak aşkın meyvesi olduğunu(Veled-i Zina) söyler.
  11. alpinçayırı

    Pharmakos

    Antik Yunan'da herhangi bir felaketi, açlığı, hastalığı, kötülüğü ve diğer musibetleri ortadan kaldırmak için "günah keçisi" olarak seçilerek kurban edilen kişilere verilen ad. Pharmakos inancına göre Güneş Kültü'yle bağlantılı olarak insan şekline giren kurtarıcı pagan Tanrılar, dinini anlatmak için insan şekline girer, insan şekline giren kurtarıcı pagan Tanrılar, ilgili şehrin günahlarını temizlemek için insanlığın günahını sırtlanarak çarmıhta kendini feda eder. Bu inanış daha sonra "İsa Mesih'in insanlığın günahlarını sırtlanarak kendini feda etmesi" olarak Hıristiyanlığa geçti. Bu durum aslında putperest antik Yunan ve Roma geleneklerinin tarihi gerçekleri manipüle ederek Hıristiyanlık adı altında hortlatılmasıdır. Ay Kültü üzerine kurulu gerçek semavi dinler olan Yahudilik ve İslamiyet dinlerine göre kimse, kimsenin günahını sırtlanmaz; herkes kendi günahından sorumludur ve kişi, istediği anda Tanrı'yla iletişime geçerek araya aracı sokmadan günahlarına tövbe edebilir. Zira Ay Kültü'ne göre Tanrı'nın insan şekline girmesi şirktir; Tanrı, dinini anlatmak için insanların arasından peygamber seçer, müminlerin zor durumunda ise kurtarıcı mesih gönderir. Saçma sapan işler. Eskilerin masalları işte... İlgili linkler: 1) https://greekerthanthegreeks.com/the-pharmakos-the-ancient-greek-scapegoat/ 2) https://arkeolojikhaber.com/amp/haber-pharmakos-14872/ 3) https://felsefe.gen.tr/salginlarin-felsefi-yorumu-pharmakon-duzleminde-soylem-zehir-ve-ilac/ 4) https://atlasobscura.com/articles/the-ancient-greeks-sacrificed-ugly-people
  12. Çarmıh, Farsça çehar(dört) ve mıh(büyük çivi) sözcüklerinin birleşiminden oluşan, Antik Çağ'da özellikle Roma İmparatorluğu tarafından Romalı(Latin) olmayan barbarlara siyasi sebeplerden dolayı uygulanmış vahşi bir cezalandırma yöntemiydi. Çarmıh, "dört çivi" demek olup birbiri üzerine çapraz konmuş iki tahtadan oluşan darağacıdır yani. Hz. İsa'nın M.S. 33'te Romalılar tarafından çarmıha gerilmesinin sebebi Antik Yunan'daki Pharmakos(günah keçisi) ile bağlantılı olarak insanlığın günahlarını sırtlayıp kendini haçta feda etmesi masalı değil tam tersine kendisinin Yahudilerin Kıralı olduğunu iddia etmesi ve Roma'nın siyasi bütünlüğünü bölmesiydi yani İsa'nın olayı dini değil aksine siyasidir. İsa'nın gerildiği çarmıh üzerinde Yahudilerin Kıralı Nasıralı İsa anlamına gelen İesus Nazarenus Rex İudaeorum'un kısaltması olan İNRİ yazar. İslam'a göre İsa'nın çarmıha gerilmeyip Allah tarafından gökyüzüne yükseltilmesinin sebebi, Tevrat'a göre çarmıh gibi darağacında infaz edilmiş kişinin lanetli sayılmasındandır. -Kur'an'a göre Tevrat'ın tamamı değil sadece küçük bir kısmı tahrif edilmiştir; üstüne üstlük Kur'an, birçok ayetinde açıkça "Tevrat'ı ve İncil'i tasdik eder."- Mantıken -gerçi din denilen olgu, olağanüstü fantastik masallarıyla mantıksızlığın daniskasıdır.- dine göre peygamber ya da mesih olduğu iddia edilen kişi, lanetli olamaz.
  13. Recep Tayyip Erdoğan'ın 1993'te Refah Partisi İstanbul İl Başkanı'yken basına verdiği bir demecidir. Süleyman Demirel'in o zamanlarki başkanlık sistemine geçme isteği insanı uyuz ediyor da Tayyip, yıllar sonra iktidarı ele geçirdiğin zaman senin başkanlık sistemine geçme isteğin de insanı egzama etti. Tipik bir İslamcı takiyeciliği çünkü Erdoğan, 1993'te bu sözünü söylerken iktidarda olan kişi dönemin başbakanı Tansu Çiller'di ve Erdoğan iktidarı henüz ele geçirememişti. "Demirel, başkanlık istiyorken uyuz oluyordum. Başkanlık sistemi, bir özentinin sonucu ya da Amerikan emperyalizminin bize bir tavsiyesidir." Yıl 1993, dönemin Refah Partisi İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan
  14. R. Tayyip Erdoğan'ın klasik bir Siyasal İslamcı takiyesidir. Buradaki amaç, Alevileri Sünnilikle asimile etmektir. Erdo'nun kendince anladığı Alevilik; namazlı-abdestli, haremlik selamlık, alkolsüz, şeriatlı vs. klasik geleneksel Ortodoks İslami bir anlayıştır ama Aleviler bu kirli oyuna asla gelmeyecektir. Yemezler senin bu adi, ucuz, basit numaranı Reçel Tahin Ersoğan. Bu, şuna benzer: 1) İsevilik, Hz. İsa'yı sevmekse ben dört dörtlük bir İsevi'yim. 2) Davudilik, Hz. Davud'u sevmekse ben dört dörtlük bir Davudi'yim. 3) Musevilik, Hz. Musa'yı sevmekse ben dört dörtlük bir Musevi'yim. İlgili linkler: 1) https://milliyet.com.tr/siyaset/erdogan-alevilik-hz-aliyi-sevmekse-ben-dort-dortluk-bir-aleviyim-1738091 2) https://ahmetsaltik.net/tag/basbakan-erdogan-eger-alevilik-hz-aliyi-sevmekse-ben-dort-dortluk-bir-aleviyim/ 3) https://t24.com.tr/haber/erdogan-bati-guclu-bir-turkiye-istemiyor,234594 4) https://dunya.com/gundem/quotakp039nin-alevisi-olmayacagizquot-haberi-217509 5) https://haber3.com/guncel/basbakan-erdogan-alevilik-hz-aliyi-sevmekse-ben-dort-dortluk-bir-haberi-2039059
  15. alpinçayırı

    Esedullah

    Esedullah, İslam dininde Hz. Ali'ye Müslümanlar için söylenen bir lakaptır. Esedullah, "Allah'ın Aslanı" anlamına gelir yani Hz. Ali, burada alegorik olarak aslana benzetilmiştir. Alevilerin sıklıkla okuduğu dini kitaplardan birisi olan Nechül Belega'da bu durum, detaylı olarak anlatılır. İslam'daki Esedullah'ın Yahudilik'teki ve Hıristiyanlık'taki karşılığı Yahuda Aslanı'dır.(Lion of Judah)
  16. Yahuda Aslanı(Lion of Judah), Hz. Yakup'un oğlu Yahuda'nın soyu olan ve İsrailoğulları'nın 12 kabilesinden birisi olan Yahuda Kabilesi'nin soyundan gelen mesihe dinler tarihinde verilen addır. Hıristiyanlığa göre Yahuda Aslanı İsa(Yeşua/Jesus), Yahudiliğe göre Yahuda Kabilesi'nden ve Davut Soyu'ndan gelen başka bir mesihtir. Burada aslan, gücü ve sembolizmi temsil etmektedir zaten Samilerde aslan gibi kedigillerden olan hayvanlar kutsaldır, kurt gibi köpekgillerden olan hayvanlar lanetlidir. Yahudilik'teki ve Hıristiyanlık'taki Yahuda Aslanı'nın İslam'daki karşılığı Hz. Ali için söylenilen Esedullah'tır.(Allah'ın Aslanı)
  17. Zülfü Livaneli'nin sosyolojik olarak son derece haklı olduğu muhteşem bir sözüdür. Gerçekten de dinler tarihine baktığımız zaman İslâmiyet, aynı Yahudilik gibi özünde etnik bir din olup tevhid teolojisiyle demokrasiye karşıdır çünkü bu dinde Nisa 59 ile sahih hadislerdeki ulu'l-emre itaat kavramlarıyla yönetilen, körü körüne kendisini yönetene itaat etti. Üstüne üstlük, Maide Suresi 44'üncü ayette belirtildiği üzere "Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendisidir." Demokraside ise yöneticiye mutlak itaat yoktur, yolsuzluk yapan yöneticinin cezasını kesebilirsin. Demokrasi, çok seslilik ve düşünce özgürlüğü demektir; İslam, diğer bütün dinler gibi kendisine eleştiri kabul etmez.
  18. Fransız düşünür Honore de Balzac'ın söylediği son derece haklı ve yerinde bir sözüdür. Gerçekten de çok laf yalansız, çok mal haramsız olmazmış.
  19. Dünya'da Araplar kadar güzel masal uyduran, Azerbaycan Türk'ü ateist düşünür Mirza Fetali Ahundov'un semavi dinler ve dinler tarihi hakkında söylediği müthiş bir sözüdür. İlgili sözün tamamı şöyledir: Dünyada Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar bu masalı güzel anlatan, Türkler kadar bu masala inanan ikinci bir millet yoktur.
  20. Evlat edinmek, çeşitli sebeplerden dolayı çocukları olmayan çiftlerin Türk Medeni Kanunu'nun yasal çerçevede sahipsiz çocukları evlat edinmesidir. Evlat edinmenin tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir: Antik Yunan-Roma, Persler, Hintliler, Cermenler, Slavlar, Keltler, Türkler, Çinliler vb. Ayrıca sözde Cahiliye Dönemi'ndeki putperest Araplar arasında da sahipsiz bir çocuğu evlat edinme vardı. İslam öncesi Arabistan'da sahipsiz bir çocuğu evlat edinen kişi, Kabe önünde sanki evlat edindiği çocuğu öz evladıymış gibi yemin ederdi. Hatta bunu Muhammed, Zeyd bin Harise'yi evlat edinirken bile yapmıştır. İslam'ın gelişinden sonra sırf Muho, evlatlığı Zeyd'in karısı Zeynep bint Cahş'a göz diktiği için Ahzab Suresi'nin 4.-5. ayetlerinde bu güzel gelenek vicdansızca yasaklanmıştır. Dinler tarihinde evlatlık edinme yasağının kökeni, Yahudiliğe dayanır. Yahudilik'te de evlatlık, öz evlatla eşit görülmez. Hıristiyanlık'ta ise evlatlık, öz evlatla eşittir. Oysa ne güzel bir şeydir hayatında aile sevgisi görmemiş, yetimhanede büyümüş sahipsiz bir çocuğu evlat edinmek. Peygamberler, ne anlar bu güzel erdemden?
  21. Kuran'ın kayış kopartan derin çelişkilerinden birisidir. Gerçekte Yahudiler, Hıristiyanlara değil tam tersine Müslümanlara daha yakındır. Zaten Roma dini Hristiyanlık bir yana, asıl rahmani dinler olan Müslümanlık ve Yahudilik birbirlerine çok daha benzerdir. Eğer Maide 51'de iddia edildiği gibi Yahudilerle Hıristiyanlar birbirlerinin dostu olsaydı tarihte Hıristiyanlar tarafından Yahudilere antisemitizm yapılmazdı. Tarihi gerçekler bize gösteriyor ki Yahudiler, en huzurlu günlerini Müslüman yönetimi altında geçirmiştir. Maide 51, Kuran'daki akla ve vicdana aykırı nefret söylemlerinden birisidir ve gerçek İslam'ın çirkin bir figürüdür. İlgili link: https://turandursun.com/kose-yazarlarimiz/nevzat-altintas/863-filistin-srail-catmas-bir-din-catmas-mdr
  22. alpinçayırı

    tövbe

    Tövbe, İslam'da işlenen suçu Allah'a itiraf etmek ve o suçu bir daha işlememektir hatta bununla alakalı Kur'an-ı Kerim'de Tevbe Suresi vardır. Bakara 222'te açıkça "Allah, tövbe edenleri ve temizlenenleri sever." Tövbenin Yahudilik'teki karşılığı Teşuva'dır. Dine göre tövbe ederken Tanrı ile kul arasına herhangi bir aracı giremez, bunun için İslam'da ve Yahudilik'te ruhban sınıfı diye bir kurum yoktur. Tövbe etmek, ahlaki bir dejenerasyondur. Şirk dışındaki bütün günahların(kul hakkı da dahil) Tanrı tarafından affedileceği inancı, insana her türlü pisliği yaptırır. Tövbe etmek, ayrıca insanın duyarlılığını ve utanma duygusunu yok eder.
  23. alpinçayırı

    teşuva

    Teşuva, Yahudilik'te işlenen suçlar sebebiyle Tanrı'ya karşı günahlara tövbe etme ve aynı günahları bir daha işlememe olayıdır. Aynı İslam'da olduğu gibi Yahudilikte de tövbe ederken Tanrı ile kul arasına hiç kimse giremez. Tövbe, tvb kökünden gelir. Teşuva-Te(ö)vbe İlgili linkler: 1) http://sevivon.com/index.php?option=com_content&view=article&id=513:tesuva&catid=24&Itemid=209 2) https://salom.com.tr/haber/112023/ros-asana-ile-baslayan-on-tesuva-gununun-doruk-noktasi-yom-kipur 3) http://kabalat.com/kitap/kabalaya-anahtar/tesuva/
  24. Olması gereken haklı bir karşıtlıktır zira semavi dinler; aklın, mantığın ve insanlığın başbelasıdır. Herkes fikrinde özgürdür. Tarihte nice yüz kızartıcı suçlar din uğruna işlendi... Geçmişin dini geleceğin mitolojisidir. İnsan da öyle binyıllardır anlatıldığı gibi eşref-i mahlukat değil, aynı diğer canlılar gibi doğada sıradan bir canlıdır; tabi ki ne mutlu bu acı gerçeği anlayana...
  25. Din eleştirisi, kapitalizm ve faşizmle mücadelenin ilk ve en etkili yoludur. Kapitalizm, SJW-Woke Kültürü gibi yoz kültürleri besleyen ahlaksız ve vahşi bir sistemdir.
×
×
  • Create New...