alpinçayırı

Takke; İslam dininde namaz için kullanılan, ipten örülmüş, yarım küre biçiminde başlıktır. Takkenin Yahudilik'teki karşılığı Kippah'tır.

Kippah; Musevi erkeklerinin, dua esnasında, havrada ve dışarıda başlarını örtmekte kullandıkları, küçük takkedir. Genellikle satenden, kadifeden, deriden, süetten yapılan Yahudi takkesi Kipa; çoğu zaman el işi örgüyle de yapılır.

Nurullah Efe Ankut, Halkın Kurtuluş Partisi'nin genel başkanı olan sosyalist bir siyasetçi olup Mirsaid Sultangaliyev, Ethem Nejat gibi Türk devrimcilerinin çizgisindedir, aynı zamanda Vladimir Lenin gibi Rus devrimcileri de sevmektedir. Nurullah Ankut, diğer (sözde) sosyalistlerden farklı olarak sığınmacı sorununa vurgu yapan tek ve gerçek sosyalist siyasetçidir. Aynı zamanda büyük bir hayvansever olup evinde kediler beslemektedir.

Halkın Kurtuluş Partisi(HKP), Türkiye'de kurulmuş olan sosyalist bir partidir ve Halkın Kurtuluş Partisi'nin genel başkanı Nurullah Ankut'tur. Halkın Kurtuluş Partisi; Vladimir Lenin, Valerian Kuybışev gibi Rus sosyalistlerin yanı sıra Mirsaid Sultangaliyev, Ethem Nejat, Hikmet Kıvılcımlı gibi Türk sosyalistlerin görüşlerini de benimser. HKP'nin diğer bir özelliği; başıboş sokak köpekleri, sığınmacılar, Sözde Ermeni Soykırımı gibi diğer sol partilerin önemsemediği önemli durumları gündem yapmasıdır. Resmi internet sitesi: https://www.hkp.org.tr

Ermeniler, Kafkasya'da 1828 Türkmençay Anlaşması'na kadar Revan Hanlığı'na bağlı azınlık bir toplumdu. Türkmençay Anlaşması'ndan sonra Azerbaycan bölgesi; Rusya İmparatorluğu ile İran arasında paylaştırıldı, Ruslar eliyle Revan(Erivan) çevresindeki Ermenilerin sayısı arttırıldı.

Küstah ve hain Ermenilerin 4T planı vardır: Tanıtma, Tazminat, Toprak talebi ve Tanıtım. Soykırım suçu, İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminden sonra 1948'de Birleşmiş Milletler Anayasası'na girmiştir. Madem ki bazı Ermenici hainlere göre tehcir, soykırım demek. Tarihte asıl Ermeni soykırımını 1022 ve 1064 yıllarında Hıristiyanlık'taki Monofizit-Diofizit ayrılığından dolayı Bizans(Doğu Roma) İmparatorluğu yaptı. Sultan Alparslan önderliğindeki Selçuklu Türkleri, 1071 Malazgirt Savaşı'nda Bizans'ı yenip Anadolu'ya yerleşikten sonra Ermeniler, Selçukluları kurtarıcı olarak gördü. Osmanlı Devleti'nde ise Ermeniler, nazırlık(bakanlık) gibi önemli görevler yapmıştır. İkinci Abdülhamid'in bazı bakanları Ermeni'ydi.

1915 Sözde Ermeni Soykırımı emperyalist bir yalandır. Gerçekte asıl soykırımı Ermeniler, 1915'te Çarlık Rusya'nın desteğini alarak Doğu Anadolu'da Türklere yaptı. Eğer gerçekten bir Ermeni soykırımı olsaydı şu anda Ermeni diye bir millet, Ermenistan diye bir devlet olmayacaktı. Ermeniler, tarih boyunca doğru dürüst bir devlet kuramayıp hep dönemin süper güçlerinin yalakalığını yapmıştır. O dönemki Sadrazam Talat Paşa'nın Ermeni tehciri son derece doğru ve yerinde bir karardı. Hatta Cumhuriyet'in ilanından sonra Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk, Ermenilerin soykırım yalanlarını her seferinde susturdu ve böylesi bir karapropogandaya engel oldu.

"Oruç tut sıhhat bul." safsatası koca bir palavradan ibarettir. Oruç; sağlıklı değil aksine çok zararlı bir eylemdir, derhal bundan vazgeçilmesi gerekir. Oruç; reflü, dehidrasyon, baş ve kas ağrıları, sıcak çarpması, böbrek hastalıkları, halsizlik, mide bulantısı, sperm kalitesinin düşmesi gibi hastalıkları tetikler. Din, iflah olmaz bir akıl hastalığıdır. İlgili linkler: 1) https://twitter.com/aklingozu/status/737720427565436928 2)

Sanki Hıristiyanlık, paganizmin alt mezhebi gibidir. Her Hıristiyan, özünde bir pagandır. Hıristiyanlık, aslında Yahudiliğin Helenleştirilmiş ve putperest(pagan/çoktanrıcı) halidir. Bunun da en belirgin örneği teslistir.

Kürtçü, dinci sarı muhalefet Y-CHP'lilerinin ve gizli AKP'lilerin zoruna giden yadsınamaz acı bir gerçektir. Deniz Baykal denilen kripto akp'li, siyasete ilk girdiği günden itibaren her hareketi, seküler kesime zarar vermiştir ve dinci kesmş sevindirmiştir. Deniz Baykal, aynı Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu gibi Recep Tayyip Erdoğan'a zor zamanlarda can simidi olarak yıllar içinde Erdoğan'ı padişahlık koltuğuna oturtmuştur. İşte Y-CHP'nin başmimarlarından Deniz Baykal'ın CHP'ye ve Türkiye'ye verdiği büyük zararlar: 1) CHP, 1977 yılında tarihinin en yüksek oyunu aldığında Bülent Ecevit'e karşı parti içi muhalefeti başlatmıştır. Deniz Baykal, Ecevit'in CHP'den ayrılmasındaki ve geri dönmemesindeki birincil unsurdur. 2) SHP, 1989 Yerel Seçimleri'ni kazandığında bu sefer Erdal İnönü'ye karşı bir hizip kurmus, arka arkaya 4-5 kurultay kaybetmis ve bu süre içinde parti içinde sürekli fitne çıkararak SHP'yi bölmeye kalkmıştır. 3) 1994 Yerel Seçimleri'nde CHP adına soktuğu saçma sapan adaylarla İstanbul'da RTE'yi, Ankara'da Gökçek'i, İzmir'de de Özfatura'yı o zamanlar adayların çok olmasıyla birlikte kıl payı farklarla başkan yapmıştır. Kendi partisi CHP ise %4.5 oy almistir. İstanbul'daki adayı da birkaç yıl sonra küstürmüş ve bu kişi, 13 yıl sonra AKP'den kültür bakanı olmuştur. 4) CHP-SHP birleşmesi sonrasında koalisyon hükümetinde bir bakan iken gümrük birliği antlaşması'nı imzalamıştır. Bu anlaşma, Türkiye'yi Avrupa ticaretinde kontrolsüz hale getirmis ve 2001 Ekonomik Kırizi'nin çıkışında büyük rol oynamıştır. Bunu imzaladıktan kısa sure sonra koalisyonu bozmus ve 1995 Erken Seçimleri'nde İslamofaşist Refah Partisi birinci parti olmuştur. Baykal, CHP'nin oylarını %20'den %10'a kadar düşürmüştür. 5) 1999 Yerel Seçimleri'nde CHP'yi baraj altında bırakmıştır. 1999 Yerel Seçimleri gibi ülkenin çok kıritik bir döneminde solun %9'luk oyunu ziyan etmiştir. 6) 2002 Genel Seçimleri'nde YTP ve DSP ile birleşme sürecini yönetemeyip bunun sonucunda da bu partilere 2,5 puan kaybına yol açmıştır. Eski bakan İsmail Cem'in siyasette harcanıp kaybolmasına yol açmıştır. 7) 2002 Genel Seçimleri sonrasında kimseye danışmadan kendi kafasına göre RTE gibi geçmişi karanlık birisinin siyasi yasağının kalkmasına yol açmıştır. 😎 2002, 2004 ve 2007 Seçimleri'nde solun toplam oylarını tarihi dip noktasına getirmiştir. Örneğin 2007 Seçimleri'nde Atatürkçü muhalif seçmen, AKP'ye karşı Cumhuriyet Mitingleri yaparken meydanlarda doğru dürüst miting bile yapmamıştır. 9) Sırf askerle arasını bozmamak için 27 Nisan Muhtırası'nı ve 367 Sıkandalı'nı desteklemesiyle birlikte hem AKP'yi güçlendirmiş hem kamuoyunda CHP'yi "darbeci bir parti" durumuna düşürmüştür. 10) 2005'te siyasi rakibi Mustafa Sarıgül'ün sırf CHP genel başkanı olmasını önleyebilmek için lideri eleştirmeye dayanan parti içi demokrasiyi rafa kaldırmıştır, mevcut genel başkanların rakiplerine parti genel başkanlığına aday olmayı ve hatta kurultayda konuşma yapmayı yasaklamıştır. O olaylı kurultayda sarıgül ile Baykal birbirine girdi ve Sarıgül haklıydı. 11) Deniz Baykal; CHP'de Atatürk-İnönü-Ecevit gibi partinin efsanevi tarihi liderlerinden sonra görev aldıktan sonra CHP genel başkanı olduğu sırada seks kaseti skandalı, kimliği belirsiz kişiler tarafından internete sızdırıldı. Baykal; 2010'da kaset skandalıyla CHP'den gidince dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, AKP'nin mitinglerinde meydanlarda "bunlar özel değil geneeeellll" diye böğürerek kamuoyunda Türkiye'nin kurucu partisi CHP'yi küçük düşürdü.

Bir zamanlar İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı iken dönemin başbakanı Tansu Çiller'in üçüncü köprü projesine "Boğaz'a üçüncü köprü yapmak cinayettir" diye karşı çıkan fakat daha sonraları iktidarı ele geçirince her zamanki gibi omurgasızca tükürdüğünü yalayıp Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü ve İstanbul Havalimanı'nı yapan Recep Tayyip Erdoğan'ın şaşırtmayan skandallarından birisidir. AKP'nin sarı medyası, kamuoyuna üçüncü köprü için "sadece iki buçuk milyon ağacın kesildiği"ni söylemişti fakat aslında on üç milyon ağaç kesilmişti. AKP, bu ülkenin başına gelmiş en büyük felakettir. İlgili linkler: 1) https://haber.sol.org.tr/turkiye/ucuncu-havalimani-yapiminda-toplam-13-milyon-agac-kesildi-265139 2) https://www.odatv.com/guncel/gazete-gazete-agac-katliaminin-bilancosu-45723 3) https://tele1.com.tr/istanbulda-katliami-gozler-onune-seren-rapor-iki-bucuk-milyon-yerine-13-milyon-agac-kesildi-66551/amp/ 4) https://www.evrensel.net/haber/381723/kuzey-ormanlari-savunmasi-3-havalimani-icin-13-milyon-agac-kestiler

Bütün ısrarlara rağmen "Kemal Kılıçdaroğlu" isimli koltuk sevdalısı bir fosile yakışan asıl sıfattır. Zaten kafası, şekil olarak leblebiye benziyor.

2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Dersimli Kemal'in Y-CHP'sinin Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan'a parti başı 15'er milletvekili olmak üzere toplamda 30 milletvekili vermesi rezaletidir. Mantığa(!) bakar mısınız, Davutoğlu Ahmet ve Babacan Ali gibi oy oranları son derece düşük ex-akp'li sarı muhalefete toplamda 30 milletvekili vermek nasıl bir akıl tutulmasıdır? Üstüne üstlük Kılıçdaroğlu Kemal, Davutoğlu Ahmet gibi geçmişi karanlık birisini CHP'den 1. sıra olarak aday gösterdi. CHP'nin eski genel başkan yardımcısı Veli Ağbaba dahil bu absürt duruma itiraz ettiler. Hiç değilse CHP'liler, seçimlerde YSK'dan hazine yardımı alamayıp kendi imkanlarıyla kıt kanaat geçinen Muharrem İnce'ye ve Ümit Özdağ'a 15'er milletvekili verselerdi ve Kılıçdaroğlu'nu aday göstermeselerdi 2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri'ni Millet İttifakı kazanabilirdi. Hatta bununla alakalı olarak Veli Ağbaba, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Dersimli Kemal'in gerçek yüzünü görünce CHP'den istifa etti. İlgili linkler: 1) https://gazeteoksijen.com/secim-2024/muharrem-inceden-chpye-babacana-15-vekil-verirken-iyi-de-inceye-ilce-belediye-baskanligi-mi-vermediniz-201260 2) https://sendika.org/2023/10/babacan-155-vekil-uzerinden-anlastik-ama-chp-bize-daha-fazlasini-onerdi-693797 3) https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/chpli-agbabadan-davutogluna-tepki-keske-ayri-listeden-girseymis-herkes-de-oy-oranini-gorseymis-2104603 4) https://www.odatv.com/guncel/chp-tartisiyor-kucuk-partilere-bu-kadar-milletvekili-neden-verildi-odatv-pazarliklarin-arkaplanini-arastirdi-22007885

Oruç, Farsça kökenli bir sözcük olup orucun Arapça orijinali Savm'dır. Sanılanın aksine çok zararlı olan bir eylem. "oruç tutmak yararlıdır" diyenler sahtekâr şarlatandır. Oruç, bedeni zayıflatmaz bu tamamen insanın kendi bünyesine bağlıdır. Oruç tutmak; vücutta dehidrasyon, reflü vs. hastalıkları tetikler. Oruç tutan, fakirin halinden anlamadığı gibi kendi üç kuruşluk o pis egosunu tatmin eder. Hadi zengin, fakirin halinden anlıyor diyelim; peki oruç tutan açlıktan ağzı kokan fakir, kimin halinden anlayacak? Bırakın bu işleri. Hepsi yalan ve masal. Oruç tutmayın, sözünüzü tutun.

Namaz, etimolojisi Hintçe Surya Namaskara'dan gelen dini bir ritüeldir. Surya Namaskara'nın anlamı "Güneş'i Selamlama"dır. Dinler tarihinde namazın kökeni taaa Zerdüştlüğe kadar dayanır. İranlı Zerdüştler de tıpkı günümüzdeki Müslümanlar gibi namaz öncesi abdest alır ve Tanrı'ya karşı günde beş vakit namaz kılardı. Semavi dinlerin ilki olan Yahudilik'te günde üç vakit namaz kılma zorunluluğu vardır. Farsça namazın Arapça orijinali salattır. Salat etmek(namaz kılmak) Bilimsel olarak bakarsak namaz kılmak, düşünmekten kaçmak ve yere domalmaktır. Namaz kılmayla iyi insan olunmaz. İnsanlık; davranıştadır, dinde değil.

İsis'in iki anlamı vardır: 1) Antik Mısır'da Osiris'in eşi, Seth ile Neftis'in kardeşi ve Horus'un annesidir. 2) Dinci terör örgütü IŞİD'in İngilizce kısaltmasıdır: İslamic State of İraq and Syria(Irak ve Şam İslam Devleti)

Osiris, Antik Mısır'ın yeraltı aleminin iyilik tanrısıdır. Osiris'in kardeşi ve düşmanı, kötülük tanrısı Seth'tir. Mısır mitolojisine göre Horus, Osiris'in oğludur; İsis, Osiris'in kocası olup Osiris, Seth tarafından öldürüldükten sonra onun yerine oğlu Horus geçer. Antik Mısır teslisi olan İsis-Osiris-Horus üçlüsünün önemli bir parçasıdır. İlgili linkler: 1) https://www.dinvemitoloji.com/2017/08/misir-tanrisi-osiris.html?m=1 2) https://medyaveiletisim.kulup.tau.edu.tr/misir-mitolojisi-ve-osiris/ 3) https://www.worldhistory.org/osiris/

Firavun(فرعون-Fir'awn/פַּרְעֹה-Parʻō), Antik Mısır'ın dini ve siyasi yöneticilerine verilen addır. Firavun, "büyük saray" anlamına gelmektedir. Firavunlar, semavi dinlerin palavralarının aksine hiç de öyle kötü kişiler olmayıp son derece adaletli ve dürüst kişilerdi. Mesela tarihteki ilk sosyal sigortalatma işini firavunlar yapmıştı. Firavunların hayat hikayeleri, Antik Mısır kayıtlarında yazılıdır çünkü Mısır uygarlığı, kayıt tutmada aynı Romalılar gibi çok titizlerdi. Firavunlar aynı zamanda Tanrı Horus'un yeryüzündeki simgesi ve beşinci hanedandan sonra da Güneş tanrısı Ra'nın oğlu olarak da kabul ediliyordu.

İskenderpaşa Dergahı aynı Erenköy Cemaati gibi; Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Recai Kutan, Tayyip Erdoğan gibi sağcı-dinci siyasetçilerin çıktığı Sünni İslam'ın Nakşibendilik esasına bağlı bir tarikattır. İskenderpaşa Dergahı, adını İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan İskenderpaşa Camisi'nden alır. İskenderpaşa Dergahı, tam olarak "Nakşibendi tarikatının Halidiye kolunun Gümüşhanevi yolunun şubesi" olarak bilinir. İskenderpaşa Dergahı'nın ünlü tarikat şeyhleri Mahmut Esat Coşan ve Mehmet Zait Kotku'dur.

Erenköy Cemaati, Tayyip Erdoğan'ın gençliğinde gittiği İskenderpaşa Dergahı ile birlikte Türk siyasetindeki gerici-dinci yapılanmanın olduğu yerlerden birisidir. Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki Kazım Karabekir-Kemal Atatürk kişilerinin temsil ettiği dinci-laik çekişmesi; 70'lerde MSP-CHP, 80'lerde RP-SHP, 90'larda FP-CHP, günümüzde ise AKP-CHP olarak devam etmektedir. Siyasetin yanı sıra; sanat, finans ve spor dünyasında da Erenköy Cemaati, İskenderpaşa Dergahı gibi gerici yapılardan çıkan var.

Harbiden çoğu öyle. Türk siyasetinde ben hiç 20'li veya 30'lu yaşlarda birisini görmedim. En gençleri de 50'li yaşlarda. Nedir bu koltuk sevdası? Üstüne üstlük bu siyasilerin ezici çoğunluğu da erkek. Artık siyasette genç ve yeni yüzler görmeye ihtiyacımız var. Hep aynı isimler hep aynı kişiler. Değişim şart mutlaka, evet. Siyasette boomerlar istemiyoruz!..

Belli bir yaşa gelenlere(Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Türk, Meral Akşener, Mehmet Ali Şahin vb.) siyaset yasaklanmalı. 65 yaş üstü kim varsa alayı siyasetten men edilmeli. Evde torun sevmesi gerekenler siyasette olmamalı. Yeter artık kardeşim bu ne koltuk sevdası az gençlerin önünü açın. Sizin yüzünüzden ülkemizdeki genç dimağlar harcanıyor. Avrupa'da 3 seçim kaybeden parti lideri çekip gidiyor; üstelik 65 yaşın üstündekileri siyasete sokmuyorlar orada... Yaşlı siyasetçi istemiyorum!..

Domuz, leş yiyen yırtıcı hayvanlar ve ağaçkakandır çünkü Nuh(Noah), etnik olarak bir İbrani olup Yahudi peygamberidir. Haliyle Halaha'da(Yahudi şeriatı) Yahudilere domuz eti, leş yiyen yırtıcı hayvanlar ve Allah'tan başkası adına kesilmiş hayvanlar yasaktır. İkincisi; Hz. Nuh, tufandan kurtulmak için yaptığı gemisini çelikten değil ahşaptan yapmıştır haliyle Nuh'un gemisine ağaçkakan geldiğinde ağaçkakan, ahşap gemiyi gagalar, delinen ahşap gemi de denizde su alarak batar ve geminin içindekiler de suyun içinde boğularak ölür. Nuh Tufanı Masalı, Orta Doğu'da bir Sümer masalıdır ve gerçeklerle hiçbir alakası yoktur. Arabın dini işte ne beklersin ki; neresinden tutarsan tut, elinde kalıyor...

Yadsınamaz kayış kopartan bir gerçektir. Dine göre Allah; birdir ve tektir. Eğer Allah, kendinden başka bir tanrının varlığını kabul ederse o zaman tevhidi ihlalden şirke girer, monoteizm çöker. Diğer türlü durumda ise Allah, kendinden başka bir Tanrı kabul etmiyorsa o zaman Allah en büyük ateisttir. La ilahe illallah.. Al sana tevhid/monoteizm inancının kakafonisi. Paradoksa gel...

Dincilerin inkar ettiği acı bir gerçektir. İslam'a göre hayır(iyilik) ve şer(kötülük), Allah'tan gelir; o zaman kendisinden kötülük gelen Allah da kötü bir varlıktır. Hiç iyi olandan kötülük, kötü olandan da iyilik gelir mi? Gelmez. Eğer Allah; adaletli bir varlık olsaydı Dünya'da bu kadar kötülük, haksızlıklar olmazdı. Sözde imtihan dünyası işte..