alpinçayırı

Recep Tayyip Erdoğan'ın 2006'da başbakanken söylediği sıkandal ve rezil laflarından birisidir. Yıllar yılı, bu çomarlara AKP ile Tayyip'in ne mal olduğunu anlatmak ve onları ikna etmek için gerçekleri söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Bu laf, başka bir ülkede söylense o lafı söyleyen kişinin cezasını anında keserler ama bizde, din uyuşturucusunun etkisiyle bu adi herifi baştacı yaptılar Tayyip Erdoğan Büyük Ortadoğu Pırojesi, aynı Kanal İstanbul gibi bir Amerikan projesidir. Bunu savunan da en aşağılık bir Amerikan uşağıdır. İlgili linkler: 1) 2)

Hababam Sınıfı'nda Kemal Sunal'ın canlandırdığı İnek Şaban'ın okuldan kaçarken kazdıkları tünelin ucunun okulun müdürü Mahmut Hoca'nın odasına çıkmasıyla birlikte söylediği muhteşem bir unutulmaz Yeşilçam Replikleri'nden birisidir. Gerçekten de zaman ilerledikçe ve insan büyüdükçe tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. Tecrübelerle sabittir. İlgili link:

Çarpık Kentleşme, Sanayi Devrimi sonucunda köyden kente göçen kitlenin şehrin kenar mahallelerine yerleşmesiyle birlikte ortaya çıkmış, şehrin tarihi ve sosyokültürel yapısını mahveden sosyolojik bir olgudur. Çarpık kentleşme, geri kalmış ülkelere özgü olup aynı zamanda bir şehirde mahallelerarası kültürel uyumsuzlukları sağlar.

Atilla'dan Atatürk'e Giden Yol, Azerbaycan Türk'ü sanatçı Şemistan Elizamanlı'nın Türkçü duygularla bestelediği ve coşkulu bir şekilde söylediği muhteşem bir şarkıdır. Bin beş yüz yıl geçse de aradan, o kan yine bu kandır!.. İlgili link:

Uygur Alfabesi; tarihteki Uygur Devleti'nin kullandığı, yazı sistemi olarak Süryani Alfabesi esaslı Soğd Alfabesi'nden türetilmiş eski bir Türk alfabesidir. Uygur Alfabesi; 3'ü ünsüz, 15'i ünlü toplamda 18 harften oluşmaktadır. Uygur Alfabesi'nin günümüzdeki Moğol Alfabesi'nin kökenini oluşturduğu düşünülmektedir. Tarihteki Uygur Alfabesi, Gök Türk Alfabesi'ne göre oranla daha çok yaygınlık kazanmıştır. Hatta öyle ki bu yazıyı Türk-Moğol Nasturi Hıristiyanlar ve Budistler de kullanmışlardır. Doğu Türkistan'daki Uygur Türkleri, günümüzde kullanılan Uygur Alfabesi'nin Arap Alfabesi'ndeki harflerin modifiye edilmiş versiyonlarını kullanır.

Orhun Alfabesi olarak bilinen Göktürk Alfabesi, Gök Türk Kağanlığı döneminde resmiyette uygulamaya koyulmuş bir Runik Alfabe olup Türklerin ilk milli alfabesidir. 4 ünlü, 34 ünsüzden oluşur ve sağdan sola doğru yazılır. Göktürk alfabesi, yazılırken Runik harflerin arasına iki nokta konulur. Ulusal alfabemiz Göktürk Alfabesi'ni günümüzdeki Romanizasyon eden(Latin alfabesine çeviren) kişi, Danimarkalı dilbilimci ve Türkolog Willhelm Thomsen'dir. İlgili linkler: 1) https://bizimanadolu.com/archives/sanat/sanat140804.htm 2) https://turanideali.wordpress.com/2012/05/20/gokturk-orhun-alfabesi/ 3) https://tengriciturkiye.blogspot.com/2015/03/gokturk-alfabesi.html?m=1

Çin Alfabesi, Çince karakterler ya da Kanji olarak bilinen alfabenin orijinal adıdır. Bitişken dillerden olan Japonca ve Korece, Ural-Altay Dil Ailesi'nden olmasına rağmen yazı sistemi olarak Kanji(Çin Alfabesi) kullandıkları için tek heceli dillerden olan Çince'den oldukça farklıdırlar. Bu da en iyi ilgili dillerin Latinizasyonuyla anlaşılır.

Kiril Alfabesi, Bizans İmparatorluğu'ndaki ünlü bir papaz olan Aziz Kiril'in Karadeniz'in kuzeyinde yaşayan putperest Slavları Hıristiyanlığa çekebilmek için Yunan Alfabesi'nden türettiği bir alfabedir. Kiril Alfabesi, soldan sağa doğru yazılır ve Kiril Alfabesi'ni Ortodoks Slavlar kullanmaktadır. Katolik Slavlar, Latin Alfabesi'yle yazmaktadır. Kiril Alfabesi'nde de diğer Latin Alfabesi dışındaki bütün alfabeler gibi anlaşılması için Romanizasyon(Latin harflerine çevirme) yapılır.

Yunan Alfabesi, Hint-Avrupalı bir dil olan Yunanca'nın yazıldığı alfabe olup Latin Alfabesi'nin ve Kiril Alfabesi'nin atasıdır. Yunan Alfabesi; soldan sağa doğru yazılır ve 7'si sesli, 17'si sessiz olmak üzere toplam 24 tane harften oluşmaktadır. Kiril Alfabesi, Yunan Alfabesi'nden türetilmiştir. Yunan Alfabesi; matematik, fizik, geometri gibi sayısal derslerde sıkça kullanılmaktadır. Yunan Alfabesi ile yazılan cümlelerin anlaşılması için Romanizasyon(Latin harflerine çevirme) yapılmaktadır.

İbrani Alfabesi, Yahudilerin ulusal dili İbranice'nin yazımında kullanılan alfabedir. İbrani Alfabesi; 22 harften oluşur, sağdan sola doğru ve bitiştirilmeyip ayrı yazılır.

Latin Alfabesi; kökeni Yunan Alfabesi'ne dayanan, asıl temelini Etrüsklerin Runik Yazı'yla attığı, Dünya'nın en çok kullanılan alfabesidir. Latin Harfleri, adını Latinlerden(Roma) alır ve Roma(Latin) alfabesidir. Latin Alfabesi, Türkçe'nin dil yapısına en çok uyan alfabedir. 1928'de Harf Devrimi'ni yaptığı ve Türkçe'yi yabancı dillerin istilasından kurtarıp öz haline getirdiği için ulu başbuğ Mustafa Kemal Atatürk'e sonsuz teşekkür ve minnet ettiğim çağdaş dünyanın çağdaş alfabesidir. Latin Alfabesi, o kadar önemli bir alfabedir ki Latin Harfleri'yle yazılmayan Kiril, Yunan, Ermeni, İbrani, Arap, Çin, Runik(Göktürk), Uygur, Moğol gibi harflerle yazılmış metinleri romanizasyonla ne dediğini ortaya çıkarır. Orijinal Latin Alfabesi'nde 23 harf bulunmaktadır. Atatürk; 1928'deki 29 harfli Latin kökenli yeni Türk alfabesini icat ederek orijinal Latin Alfabesi'ni olduğu gibi almayıp Türkçe'ye özgü ç, ğ, i, ö, ş, ü gibi harfleri türetmiştir ve x, q, w gibi Avrupa dillerinde bulunan harfleri alfabeye almamıştır.

Moğol Alfabesi(ᠮᠣᠩᠭᠣᠯᠪᠢᠴᠢᠭ/mongol biçig), Moğolların 1940 öncesi Sovyetlerin dayatmasıyla Kiril Alfabesi'ne geçmeden önce kullandıkları ulusal alfabeleridir. 1990 sonrasında Doğu Biloku'nun yıkılmasından sonra Moğol milliyetçileri, Moğolistan'da Ruslara inat yeniden bu alfabeye dönülmesi için yoğun bir çaba gösteriyordu. Moğol Alfabesi'nin kökeni Uygur Alfabesi'dir ve yukarıdan aşağıya doğru yazılır. Moğol Alfabesi, yan çevrildiğinde soldan sağa doğru yazılır. Latin Harfleri'yle yazılmayan her alfabede olduğu gibi, Moğol Alfabesi'nde de ne yazıldığının anlaşılması için Romanizasyon yapılır.

Sun Tzu; milattan önceki yıllarda Antik Çin'in Savaşan Beylikler döneminde yaşamış Çinli bir generaldi, filozoftu ve devlet adamıydı. Sun Tzu, Savaş Sanatı(孙子兵法/Sūnzĭ Bīngfǎ/The Art of War) adlı eseriyle tarihe damgasını vurmuştur. İlgili linkler: 1) https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2018/05/19/savas-sanatini-neden-mete-han-degil-de-sun-tzu-yazdi/ 2) https://www.yenialanya.com/haber/7053639/sun-tzu-kimdir-sun-tzunun-biyografisi 3) https://medium.com/philosophy-psychology/unveiling-the-ancient-wisdom-of-sun-tzu-500c019b4cef

Mukaddesatçı-dinci roman yazarı Yavuz Bahadıroğlu'nun(Niyazi Birinci) ölmeden önce 2018'de attığı ve gerçek yüzünü gösteren bir Tweet'idir. İşte, gerçek İslam. Laik rejimi Dar'ül Harb zihniyetiyle yıkmak istemeleri. Bunlar, vatansız dincilerdir çünkü İslamcıların ulusal duyguları yoktur. İlber Ortaylı'nın dediği gibi İslam ve Yahudilik, laikliği kabul etmez çünkü her iki din, insanın 24 saatini ayarlar. İslam; demokrasiyle uzlaşmaz, ya Müslüman olacaksın ya demokrat. İlgili linkler: 1) 2)

Mihail Hristodulu Muskos, "Başpiskopos 3. Makarios" olarak bilinen Kıbrıs'taki Enosisçi Türk düşmanı bir Rum papazdı.

Filistin Kurtuluş Örgütü(FKÖ/منظمة التحرير الفلسطينية/munaẓẓamat at-taḥrīr al-filasṭīniyyah/Palestine Liberation Organization); 1964'te Yaser Arafat ve Mahmud Abbas tarafından kurulmuş, Baas Partisi'nin sosyalist ve milliyetçi ideolojisini benimseyen Filistinli Arapların partisidir. Filistin Kurtuluş Örgütü; her ne kadar Hamas ile zıt dünya görüşlerine sahip olsalar da konu, Türk düşmanlığı olunca birleşirler. Mesela sözde sosyalist özde oportünist Yaser Arafat, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda Rauf Denktaş'a karşı Mihail Hristodulu Muskos'u(Makarios) desteklemişti.

Osmanlı Devleti'nin yıkılıp yerine Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra 1927'de ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, yeni kurulan genç cumhuriyet için tasarımcılardan bir devlet arması tasarlanmasını ister. Yarışmada meşaleli, ayyıldızlı, bozkurt motifli arma kabul edilir ama çeşitli nedenlerden dolayı bu arma resmiyette kullanılmaz. Gerçekte Türkiye'nin devlet arması da budur. umarım bir gün bozkurtlu devlet arması resmiyette kullanılır. İlgili link: 1)

Kürtçülerin zoruna giden yadsınamaz acı bir gerçektir. Başbuğ Kemal Atatürk, Cumhuriyet'i ilan ettikten sonra Türklüğün ulusal sembolü olan bozkurda büyük önem vermiştir hatta öyle ki CHP'nin ilk amblemi dahi bozkurt sembolüdür. Fakat kıskanç İsmet İnönü, Atatürk'ün ölümünden sonra sessizce ihanete ve karşıdevrime başlayarak Türkçü CHP'yi Kürtçü Y-CHP'ye dönüştürdü. İlgili link: 1)

Bozkurt, Türk ve Altay mitolojisinde kutsal hayvandır. Bozkurt kültü, Türkçe'ye de yansımıştır: kurt-arıcı, kurt-uluş, kurt-ulmak vb. İlgili linkler: 1) https://www.odatv.com/yazarlar/halit-kakinc/turklerin-bozkurtu-tamam-da-bu-bozkurtu-duydunuz-mu-249264 2) https://mitoloji.org.tr/turk-mitolojisi-ve-kulturunde-bozkurt/

Goguryeo Kırallığı; Orta Çağ'da Doğu Asya'da(Uzakdoğu) kurulmuş, Kore tarihinde çok önemli bir kırallık olup Gök Türk Kağanlığı ile birlikte politik ve ekonomik olarak Çinli Sui Hanedanlığı'na karşı müttefiklik yapmıştır. Türk-Kore ittifakı, Çin'i 612 yılındaki Salsu Savaşı'nda yenmiştir. Turanid ırk, Altay milletleri. G(K)oguryeo-G(K)öktürk ilişkisi Yani sanılanın aksine Türk-Kore ilişkisi, 1950 Kore Savaşı'na değil çok daha eskiye dayanıyor. Kore adının etimolojisi Koguryo'dan gelir. İlgili linkler: 1) http://www.turkbilimi.com/onemli-bir-asya-kralligi-gogurye-ve-turk-japon-kore-ortak-tamgasi/ 2) https://www.fatihoztarsu.com/tarihin-en-sasirtici-savasi-salsu-zaferi-ve-turk-kore-dostlugunun-temelleri.html 3) https://tu-kyu.blogspot.com/2012/04/gokturkler-goguryeo.html?m=1 4) https://kltrmzgkr.blogspot.com/2017/04/goguryeo-krallg.html?m=1 5) https://tr.wikipedia.org/wiki/Koguryo

Muhammed'in Mekke'deki putperestlere İslam'ı tebliğ ettiği sırada büyük bir gaf yapıp Arap putları olan Lat, Menat, Uzza'yı övmesi ve Allah'ın bunu Kur'an'a eklemesi yani Ellah, burada Arap putlarını övüyor, şaka gibi. Tevhid(!) dininin, Ebabil Kuşları ve Ebrehe birlikte en büyük yumuşak karnıdır Garanik Olayı. Mekkeli putperestler de aynı Muho ve Müslümanlar gibi El-İlah'a inanıyordu fakat Müslümanlardan farklı olarak Al-İlah'ın yanında putları da ortak ediyorlardı. Bu konu hakkında İranlı ateist yazar Salman Rusdie'nin The Satanic Verses(Şeytan Ayetleri) kitabını mutlaka okuyun ve okutturun... İlgili ayet: Necm 19: "Ey inkarcılar! Şimdi Lat, Uzza ve bundan başka üçüncüleri olan Menat'ın ne olduğunu söyler misiniz?" Diyanet İşleri Eski Meali İlgili linkler: 1) https://kuranmeali.com/ 2) https://www.dinvemitoloji.com/2019/12/garanik-olayi-seytan-ayeti.html?m=1 3) https://huseyinnihalatsiz.com/makale/yobazlik-bir-fikir-mustehasesidir/amp/ 4) https://x.com/aklingozu/status/717767542610255872

Ali, Raşidin Halifeliği'nin(Hulefa-i Raşidin/Rashidun Caliphate) dördüncü ve son halifesi. Ali döneminde Müslümanlar arasında Cemel Vakası gibi ilk büyük iç savaşlar yaşanmasından dolayı çevredeki ülkelere fazla sefer yapılamamıştır. Ali, bu iç karışıklıklar sebebiyle İslam Devleti'nin başkentini Medine'den Küfe'ye kaydırmıştır. Muhammed'in 632'deki ölümünden beri araları çok kötü olan Ali ile Ayşe, 656 Cemel Vakası'nda resmi olarak karşı karşıya geldikleri için Müslümanlar, Osman döneminden sonra bu iç savaşta birbirlerini öldürmüşlerdir. Müslümanlara sorsan Asr-ı Saadet çok güzel ama gerçekler, tam tersini söylüyor. Asr-ı Saadet değil Asr-ı Felaket... Ali denilen Arap karakteri, 628 Ben-i Kureyza Katliamı'nda Muhammed'e inanmayan Yahudilerin kafasını kıtır kıtır kesen eli kanlı bir celladın tekidir. Üstelik Ali, Muhammed'in ölümünde cenaze namazını kıldırırken Ebubekir-Ömer-Osman üçlüsü Muho'yu umursamayarak aralarında halifelik pazarlığı yaptılar. Haliyle bu durum, Ali ve taraftarlarının zoruna gitti. Şii-Alevi geleneğine göre Ebubekir, Ömer ve Osman; Ali'nin hakkını gasp etmişti ve ilk halifelik de Ali'nin haklıydı. Sünnilere göre ise Hulefa-i Raşidin'deki ilk halife, Ebu Bekir'in hakkıydı; Ali, ancak dördüncü halife olabilirdi. Ali; Alevilerin anlattığı gibi öyle yumuşak karakterli, hoşgörülü değildi tam tersine haremlik-selamlıktan ve içki yasağından yana olan tipik bir Arap şeriatçısıydı keza oğullarından birisi olan Cafer-i Sadık da öyle. Ali, o dönemde 11 yaşındaki kızı Ümmü Gülsüm'ü sırf cennette akraba olmak için 50 küsur yaşındaki Ömer'e peşkeş çeken bir sapığın tekidir.

Osman, İslam Devleti'nin üçüncü halifesidir. Osman döneminde Kur'an, çoğaltılarak önemli İslam merkezlerine gönderilmiştir. Osman dönemi, aynı zamanda devlet içerisinde ilk akraba kayırmalarının olduğu karanlık bir dönemdir. Kureyşoğlu Osman, Ümeyyeoğlu Muaviye ile kuzendir. Osman'ın devlet kurumlarında akrabalarını bu haksız kayırmaları yüzünden Osman, bir isyan sonucu dövülerek öldürülür ve kendisine muhalifler tarafından Osman'ın sakalları tek tek yolunarak cesedi bir Yahudi mezarlığına atılır. Al sana Asr-ı Saadet masalının gerçek yüzü. Şuna bak, Muhammed'in en güvendiği adamlardan birisi bizzat Müslümanlar tarafından dövülerek öldürülüyor. Çoktanrılı Antik Yunan mitolojisinde böyle saçmalıklar yok ama tektanrılı semavi dinlerde var. Şimdi hangisi daha mantıklı ve vicdanlı? Osman döneminde aynı zamanda 656 Belencer Savaşı'nda Müslüman Araplar, Hazar Türkleri tarafından ağır bir şekilde bozguna uğratılarak İslam'ın Doğu Avrupa'daki Slavların arasına yayılması Hazarlar tarafından engellenir. Araplar, Hazar Türkleri tarafından bu ağır yenilgiden sonra Muş ve Azerbaycan bölgelerine çekilir yani Osman dönemi, tarihte ilk Arap-Türk çatışmalarının yaşandığı dönemdir.

Ömer, bir Arap-İslam Devleti olan Raşidin Halifeliği'nin ikinci halifesi ve Muhammed'in kurmaylarından birisi. Ömer, öyle anlatıldığı gibi adaletli değildi tam tersine sırf oğlu içki içti diye onu döverek öldüren cani bir Arap bedevisidir. Ömer, aynı zamanda Kur'an'ın oluşumunda en büyük pay sahibidir, bunun da en büyük kanıtı Hamza'nın ve birtakım sahabelerin ayarsızlığı yüzünden Kur'an'da 10 yıl içinde kademeli olarak yasaklanan içkidir. Ömer, kişilik ve görüntü olarak iri yarı (uzun boylu ve şişman) ve sert üslupluydu. Ömer, öyle bir sert üslupluydu ki sinirlendiği zaman ondan Muho bile korkardı. Ömer, aynı zamanda 50 küsur yaşlarındayken Ali'nin 11 yaşındaki kızı Ümmü Gülsüm'ü kendisine eş alan bir muhabbet tellalıdır. Ömer döneminde İran Sasani Devleti, 642 Kadisiye Savaşı'nda Araplara yenilir ve Müslüman Araplar, İran'ı aldıktan sonra Kafkasya ile Orta Asya'da Şaman Türklerle sınır komşusu olur.

Ebu Bekir, Ayşe'nin babasıdır, Muhammed'in yakın arkadaşı ile kayınbabasıdır ve İslam'ın ilk halifesidir. Ebu Bekir'in halifeliğinde Ridde Savaşları yaşanmıştır ve bu iç savaşı Müslümanlar kazanmıştır. Ebu Bekir döneminde Kur'an-ı Kerim, yazılı bir kitap haline getirilmiştir. Ebu Bekir, aynı zamanda ahlaksız bir Arabın tekidir çünkü 9 yaşındaki kızını, sırf cennete girmek için 53 yaşındaki Muho'ya peşkeş çekmiştir. Bir de Ebu Bekir, Hudeybiye Antlaşması öncesi Urve adlı putperest bir Arab'a "Git, Lat putunun fercini(amını/pıtışını) yala" gibi mide bulandırıcı ve belaltı bir söz söyleyerek gerçek pislik yüzünü ifşa etmiştir. Müslümanlar, Kabe'de vajinayı simgeleyen pıtış şeklindeki Hacer-ül Esved taşına kafasını sokup öperken bir sorun yok ama. Ağza bak ağza, sanki mağaza. Kesin bu olayda Urve, Ebu Bekir'e "Git, Al-(İ)Lah putunun fercini yala" deyince Ebu Bekir de buna aynı şekilde "Sen de git, Al-Lat putunun fercini yala!.." diyerek aynı şekilde karşılığını verdi. "...Urve, Resulullah'a(SAV) geldi, onunla konuştu. Aleyhissalatu vesselam Büdeyl'e söylediklerine yakın şeyler söyledi. Urve, bu esnada: 'Ey Muhammed! Kavminin kökünü kazıdığını farzedelim, eline ne geçecek? Senden önce, Araplardan kavmini toptan helak eden birini işittin mi? Durum aksi olursa başınıza geleceği, Kureyş'in size neler yapacağını tahmin edebilirsin. -Üstelik bu daha kavi bir ihtimal- Zira ben; aranızda ileri gelenlerden bazı kimseler görüyorum, halktan toplanmış, seni terk edip kaçmaya eğilimli kimseler de görüyorum' dedi. Hz. Ebu Bekir(RA), onun bu sözüne dayanamayıp: 'Halt etmişsin; git, Lat putunun fercini(amını/pıtışını) yala! Demek biz, Resulullah'ı terk edip yalnız bırakacakmışız ha!' diye şiddetle çıkıştı. Urve, "Bu da kim?" dedi. Kendisine onun Ebu Bekir olduğu söylendi..." Kütüb-ü Sitte, Ebu Davud, Hadis No.:4266 İlgili linkler: 1) https://hadis.gen.tr/ebu-davud-hadisleri-sayfa-104 2) https://hadis.gen.tr/ebu-davud-hadisleri-sayfa-104