
akılsızşuursuzatom
Members-
İçerik sayısı
95 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
1
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by akılsızşuursuzatom
-
Ateist forum dan itibaren görüşlerinizi bir hayli sağlamlaştirmışsınız bence. Takdire şayan.
-
Bu bir ihtimal ama bir insan neden ateistken müslüman olamasın onu anlamadım? Ateist olunca aslında toplumun din dediği prangalar üstümüzden atıyoruz dayatmaya başta karşı duruyoruz ancak sonradan sakın bir akıl ve vicdan ile kişi tekrar gerçek anlamda müslüman oldum diyemez mi?
-
Aslında son zamanlarda bitmek bilmeyen ahlak temellendirme konusunda bunda birazda dünyanın gidişatı ve toplumun yozlaşmış olması ve anlamsızlık üzerine süren hayatın ve manevi ürünlerin lağvedilmesi gibi unsurlar yer alsa da çok popüler bir konu bu açıdan benide bir ölçüde ikna eden bir argüman. Ancak merak ettiğim başta dediğiniz eğer üstün bir ontolojiye başvurmazsak ahlak konusunda gördüğünüz problemler nedir? Çünki bana öyle geliyor ki bizim yaptığımız şey sürdürülebilir bir toplum için bir takım kurallar ve kaideleri uymak bu yüzden bazı şeyleri temellendirmeye gerek var mı? Pragmatik olarak bu toplumun yararına mı değil mi diye bakmak yerine Çünkü içimizde hayatta kalma arzusu haliyle toplumu da sürdürmeye itiyor bizi. Ahlaka biraz daha yararcı gözle bakıp ilerleyemez miyiz? Tabi size biraz hak verdiğim kısım insanın burada kendisini üstün görmesinin ve ahlakla içkin saymasının biraz muğlak kalması. Bu aşamada belki de yine kendi türümüzü sürdürmek için mecburen bunu yapıyoruzdur. Mesela; zeka olarak diğerlerinden üstün olduğumuzu görüp onları yönetme yetkisini ve bilgi oluşturma cüretini kendimizde bu sebeple görüyoruzdur. Yani demem o ki platonvari ideal nesneler bilgisi gibi değil de hayatta kalmaya yarayan şeyler üzerinde düşünsek? Her ne kadar bir şeyin işe yarar olması bilgi statüsü kazandirmiyor görünse de biz neden öyle bir ideal bilgiyi aramalıyız diye sorayım bari? Son olarak mecburen yapıyoruzdur belkii demiştim. Burada naturalizmde özgür irade problemli demiştiniz teizmde nasıl bir rahatlama sağlıyor bu durum? Sonuçta tanrı biliyor bilmesi zorlaması anlamına gelir demiyorum. Bu ortamı ve neden sonuç olayını da o yarattı. Hatta determinizm değil de indeterminizm olsa bile klasik anlamda tanrı bunlara da hakim. Burada bize özgür irade alanı tam olarak nerede ve nasıl açılıyor. Zihin irade denilen şeyi kendisi seçiyor tercih ediyor da olabilir. Burada hala tatmin olmuyor zihnim? Aslında tanrı olsa da olmasa da özgürlük hayal olamaz mi? Tanrı ezeli olarak belirli sıfatlara sahipken onunda kendisini degistirme özgürlüğüne sahip olmaması gibi aslında özgürlük tanrı olsa bile olamaz diyebilir miyiz? Bunlar hem düşüncelerim hem de sizin görüşlerinizi ciddiyetle merak ediyorum.
-
Dediğiniz kanallar tasviri efkar gibi eski ateisti çok fazla etkilemez bence diye diğer kişileri sordum. Özellikle gençler arasında Caner taslamangiller değil bu dediğim 3 kişi daha etkili.
-
Tasvir i efkar bu süreçte beslendiğiniz kaynaklar arasında Altay cem Meriç ve Habil ademoğlu gibi kişiler ve Musa yanık falan var mıydı?
-
Neyse artık önemli olan şu; fikirler bir şekilde değişebilir. Tasvir i efkar adlı kişi de bunu yaşamış her ne kadar argümanları beni de tam tatmin etmese de bir yol tutmuş.
-
Akılsızşuursuzatom olarak her ne kadar konu sahibini eski yazılarından gıyabında okusam da bu konu da ilk iletinin " sen hiç ateist olmadın ki zaten" şeklinde olması aslında fikir taassubunun teistlikle alakalı olmadığını gösteriyor sanki.Böyle diyen bir ateist belki de eleştirdiği teistten daha bağnazdır bile diyebiliriz. Benim de forumda olduğum kısa zamanda veya farklı forumlarda linç yememin nedeni duruşumun olmaması veya rol yapmam konusu olmuştu başlık sahibi gibi. Fakat benim yaptığım rol insanların fikrinin bir şekilde kısa veya uzun vadede değisebilecegi mesajıydı. Çünkü insana eskiden mantıklı gelen mantıksız veya tam tersi olabilir. Tasvir i efkar da eskiden mantıklı gelmeyen şeyler üzerinde belki düşünmüştür veya başka açıdan bakmıştır veya yeni şeyler öğrenip şartlanmışlıktan çıkıp fikir değiştirmiş ve farkındalık kazanmış olabilir diye düşünüyorum. Tabi bu inancının doğru olduğunu gösterir demiyorum. Kendince tanrı ve din ile bu girdaptan (aklı,sezgisel,vicdani) çıktıysa ona mutluluk vermesini dilerim. Kendisi beni tanımasa bile ben her şeye burnunu sokan biri olarak yazayım dedim.
-
Teşekkürler teflon özlemişim bana fırça kaymalarını.
-
Doğada akıl yürütme yoksa siz doğada yaşamıyor musunuz? Bu yaptığınız bir tür akıl yürütme değil mi zaten? Tanrıyı neden savunmamıyorum akıl yürütme ile iyimisin? Tanrı hatalardan sorumlu olabilir veya başka bir amaçla yapmıştır vs. Fakat bundan öncesi sizin için problemli diyorum hala anlamıyorsunuz. İnsan hatalı,insan kusurlu dediğiniz şeyi yine kesin doğru sonuçlara oluşturacağının garantisini veremeyeceğimiz beyninizle yapıyorsunuz? Çok basit şekilde dedim ki eğer bu evrim(uyum denge vs.) süreci belirli bir amaç taşımıyor ve arkasında bilinçli bir tasarımı ( buna takılma diye tekrarlayayım: Tasarım dedigim sürece yayılmış şekilde de olabilir.Hala devam edecekte olabilir. Gerek bugüne geldiğimiz halimize hem de bundan sonra nereye evrileceksek farketmez.)öngörmüyorsa o halimize de güvenmek icin sezgisel ve deneyimsel güvencemiz ve referansınız yok diyorum varsa referansınızı gösterin? Fakat insan mükemmel değil teranesini tekrarlama! Ondan öncesi sorun zaten.
-
Farklı şeylerden bahsettiğimiz için anlamamış olarak düşünüyorsunuz sanırım beni. Konudan sapmamak için ben argümanı sunuyorum yalnızca. Ayrıca insan mükemmel değil derken de doğal süreçlerin amaçsızca oluşturduğu ve doğru akıl yürütmenin garantisini bilemediğimiz bir düşünceyle bana karşılık vermektesiniz sürekli! Bu sizi radikal skeptizme götürebilecek bir argumanken siz hala insan mükemmel değil ya da hatalar var diyorsunuz ilginç.
-
Tasarım: denge ve adaptasyon değildir diyorsunuz ancak sürece yayılmış bir tasarım sürecinden bahsediyorum. Yani adaptif olanlar hayatta kalıyordur buraya kadar doğru ancak adapte olanların zihinsel doğrulara ulaşacağı kesinliği denge ve adaptasyondan çıkmıyor maalesef. Ancak ve ancak bu denge veya adaptasyon sürecini kasıtlı bir sonuca götürmeyi dileyen bir şey olursa " varlık, kişi" o halde bu sizin deyiminizle " denge ve adaptasyon" un bir süreç olarak kendisi zaten tasarımın bir versiyonu olacaktır. 2. Olarak; tanrı tasarladıysa bu planın öncesi sonrası olması gerekiyor savı desteksiz çünkü; bu argümanda tanrının tasarımının taslaklarını bildiğimizi değil ancak olgu dünyasında araştirabildiğimizi savunuyorum. Ayrıca bir şeyin ancak tasarımlanarak amaca dönük olması sonucu daha güvenceli bir bilgi verecekse(sa-se) onun yapılmadan önceki tasarımının aşamalarını bilmemiz gerekmez.
-
Bu epistemik sezgilerimize dayanan bir argüman. Evrim süreci Amaçsız ve tasarıma dayanmıyor dedikten sonra uyum ve dengeye dayanıyor demeniz bir şeyi degistirmiyor. Uyum sağlamanın bizleri gerçek anlamda doğru düşünen bir zihne sahip edeceğini hangi sezgimize veya deneyimimiz dayanarak söyleyebiliriz? Farkettiyseniz argüman etrafında konuşurken sizin konuşmanız şuralara kayıyor( her şeye allahin hikmeti diyorlar, 500 yıldır yaptıkları bu, ya da bütün dinciler yeniliğe düşmandır.) Bunlar bahsettiğim argumanla alakalı gibi sandığınız alakasız şeyler. Sizin kininiz dinlere anladığım kadarıyla her fırsatta işte tanrı şöyle çıkmış dinciler şöyle yapar mevzusuna getirme hedefindesiniz. Oysa benim dediğim çok ama çok basit bir akıl yürütme. Çok özet bir soru olarak; uyum sağlayıp dengeye uyanın mı akıl yürütmelerinin doğru olması daha muhtemeldir. Yoksa bilinçli tasarıma ve doğru düşünmeye amaçlanmış şekilde tasarımların bir akıl yürütmeye mi güvenmek daha muhtemeldir? Epistemik sezgi ve hayattaki deneyimlerimiz bize daha çok 2.sinim yakın geldiğini söylüyor. Eğer ki 2.si de kesin değildir ki derseniz referans alabileceğiniz başka kimse kalmaz çünkü; insan olarak biz kendimizden de referans alamayacaksak nereden alacağız ki başka? Not: bilimden demeyin o da insan etkinliği zaten:d
-
Anladım derken bile harbiden anlamadığınızı gösterdiniz tebrik ederim. Evrimsel süreçte tanrı fikri oluştu artık gerek yok ya da var gibi bir düşünce değil ki dediğim. Eğer tanrı yoksa evrim süreci özünde amaçsız ve tasarıma dayanmayan bir sürece dayanır. Buraya kadar hem fikiriz herhalde? Buradan sonra topic girişinde yazdığınız fikirler bu tasarımsız ve amaçsız süreçlerin oluşturduğu beyninizin olduğu için tanrıya yani bir amaca inanan kişiye göre epistemik güvenceniz daha az olur. Yani ben bunu düşünüyorum diyebilirsiniz ancak o düşüncenize güvenmeniz için veya güvenmemiz için pekte neden yok. Bu illa tanrı var diyen bir argüman değil. Doğru bilgiye ulaşmaya dönük bir epistemoloji. Yoksa demek istediğim tanrı var volkanlar patlıyor kurban kesiyoruz tarzı ritüeller değil. Fakat eğer argüman doğruysa inançsız kişilere eleştiri yapma şansınız baştan yok olur.
-
1. Umrunuzda değilse yazmazsınız olur biter. 2. Yanlış anlaşılıyorum demiyorum da hiç anlamamışsınız diyorum.Keşke yanlış anlasanız. 3. Mağdurluk yapmıyorum ki sizi mağdur etmemek için anlamadığınızı söylüyorum. 4. Son olarak önyargılarınızı anlıyorum ama dinci falanda değilim.
-
Dediğinizin yazdığımla alakası yok. Ben zaten yazıda keşif icat gibi konulara değinileceğini tahmin ettiğim için anekdot geçtim.
-
Hocam yazıyı anlamadan oradan buradan islamla ilgili şeyler yazıyorsunuz sadece. Tamam kininiz, nefretiniz olabilir ancak önce bir yazıyı okuyun pardon anlayın.
-
Sizde anlamadan yorum yaptığınız için bilhassa teşekkür ederim.
-
Teşekkür ederim alakasız yanıtınız için.
-
Bu karara hangi akılla veya zihinle vardınız? Evrimsel sürecin ürünü olan her ne kadar gelişerek desekte bir yerde doğal ve amaçsız süreçlerle, tasarım olmadan, bilincin kasıtlı olarak yapmadığı bir beyinle vardığınız sonucun epistemik güvencesi nedir? Evrimin süreç olması mı? Bu bir şeyi değiştirmez ki sürecin kendisi bu kez de amaçsız ve beynimizi doğru bilgiye ulaştıracak şekilde oluştu mu bunun garantisi yok. Peki bu beyinle hayatta kalabiliyoruz. Hayatta kalmak için beyin denen organa bile gerek olmadığını biliyoruz. Beyni olmadan yaşayan canlılar var. Peki beyin ilkel halden kompleks hale geldi ve doğru bilgiye ulaşma şansı arttı diyorsanız bile hala bu savınız arkasında maksadın olmadığı bir sürece dayandığı için hala sezgilerimize uygun bir cevap gibi gelmemekte maalesef. Son olarak işe yarıyor keşif yapıyoruz ya da icat yapıyoruz doğru çalışıyor işte derseniz de? Doğru bilgi değişmez bilgidir. İşe yarıyor olması doğru hatta doğru inanca ulaştığı anlamına hiç mi hiç gelemez bu durumda. Hatta ve hatta evrimsel surecler bizi hayatta kalmak adına doğru hamleler yapmaya itmiş bu durumun bizleri doğru inançlara ittiğinin garantisi nedir sonuçta metafiziksel bir durumdan bahsediyoruz inanç deyince. Bunu da yanlışlamanız ve hatalı olduğunu göstermeniz zorlaşıyor. Ancak bir tanrının varlığına epistemik inancımız varsa beynimizin daha doğru sonuçlara ulaşacak şekilde çalıştığına dair güvencemiz artar. Çünkü; arkasında amaç ve bilinçli tasarım olmuş olur.