Tayyip'in son seçimde aldığı % 52 oyun % 42'si kendisinin, % 10 kadarı da MHP'lilerden gelen oy idi...
Ama artık ne kendisinin % 42 ne de MHP'nin % 10 oy toplayabilmesi kolay değil...
2018'den sonra ülkede fiyat istikrarı bozuldu, hayat pahalılığı başgösterdi ve geldiğimiz noktada ülkede halkın tek gündemi ekonomi oldu... Yani, Tayyip'in daha önce girdiği ve kazandığı bütün seçimlerden çok daha farklı bir durum, çok daha farklı bir atmosfer var bugün ortada... Tek gündemin bozuk ekonomi olduğu bir seçim yarışında, bir iktidarın % 50+1 gibi yüksek bir oy alması düşük bir ihtimal...
Tayyip'in seçmeni, Tayyip'in mesela dış politikadaki tutumundan, "dik ve bağımsızlıkçı" yaklaşımından veya PKK ve Fetö gibi tehlikeli terör örgütleriyle kararlı-sert mücadelesinden çok memnun gözükmektedirler. Veya işte savunma sanayiinde ülkede ciddi atılım yapıldığına inanmaktadırlar. Tayyip'in yerli ve millilik vurgusundan veya "İHA-SİHA-kalekol yaptık", "yol-köprü-hastane-havalimanı yaptık" söyleminden de çok etkilenmektedirler... Tayyip'in elinde ciddi bir medya gücü de bulunmakta ve bu medyadaki yoğun propagandayla sanal bir gerçeklik yaratıp kendi seçmeninin algısını yönlendirebilmektedir. Fakat neticede "iktidar ekonominin yönetiminde başarısız oldu, belli bir zümreyi zengin ederken halkı fakirleştirdi" algısı da artık ülkeye hakim olduğu için ne söylerse söylesin belli bir miktar oy kaybını önleyememektedir Tayyip... (İlk kez oy kullanacak olan 6.4 milyon genç seçmeni de kendi safına çekmekte pek başarılı değildir bu arada)
Tayyip'in seçmeninin bir kısmı tamamen dinsel (ideolojik) gerekçeyle oy veren bir seçmendir. Tahminimce, % 42'lik kitlesinin % 25 kadarı dinsel gerekçeyle kendisine koşulsuz bağlıdır. Bu % 25 oy, bir nevi garanti oydur ve kemikleşmiş bir tabandır... Bunlar AKP'yi "müslüman partisi", rakip partileri de "kâfir partisi" gibi algıladıkları için her koşulda ve kör fanatik biçimde AKP'yi desteklemektedirler... Şimdi bu % 25 kemik oyun üzerine en fazla % 10 oy koymayı başarsa bile AKP'nin toplam oyu % 35 eder... MHP'den de % 9-10 oy gelse bile hepsinin toplamı % 45 eder... Neticede Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanlığı seçiminde maksimum alabileceği oy % 45 gözüküyor... Bu da, cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmeleri anlamına gelir... İkinci turda tüm muhalif partilerin seçmenlerinin sandıkta birleşeceğini varsayıyorum tabii...
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, ilginç bir tespit yapıyor... "Artık iktidarla seçmeni arasında kalan tek motivasyon, dindarlık" diyor... Bence isabetli bir tespit... Çünkü hakikaten de "dindarlık motivasyonu" gibi bir bağ eğer hiç var olmasaydı, zaten AKP şu ekonomik buhranda % 10 oyu bile alamazdı herhalde... Dincilik maalesef ki hâlâ Türkiye'de seçmen davranışını etkileyen bir faktör olmaya devam ediyor ve maalesef ki din istismarı belli bir miktar "beleş" oy getirebiliyor partilere...